25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
10HAZİRAN2008SALI CUMHURİYET SAYFA 17 Diken Erdal Yücel: "Türban kararı üzerine Bülent Arınç'ın tüyleri diken diken olmuş. Ne güzel... Ya kazık gibi olsaydı!" Elektronik posta: denlzsom@cumhuriyetcom.tr Tel: 0.212.343 72 74 Faks: 0.212.343 72 60 - AKP toplantı üstüne toplantı yapıyormuş... "Beraber toplandık biz bu masalarda!" Portekiz maçını alırız demiştik. Ders aldık! Güdümlü Necati Cebe: "Anayasa Mahkemesi'nin türban kararına 'cüppeli darbe' demek, güdümlü yargı özleminin dışa vurumudur." Yorumsal Mehmet Ünal: "Devletlünün yorumu: Siyasilerin çıkardığı yasa hukukidir, hukukçuların kararı siyasidir." Hilebaz Can Tekeli: "Kanuna karşı hile önererek yola devam etme derdindekilerin kanun yapıcı olmasından daha acı ne olabilir!" LAF olsun torba dolsun türünden bir laf vardır: Onu öyle demezler, peynir ekmek yemezler! Öyle dediler; böyle dediler; demediklerini bırakmadılar. Türbanı üniversiteye sokmak için Islamcı ve Türk-lslamcı koalisyonu ile yapılan anayasa değişikliğini Anayasa Mahkemesi'nin iptal etmesi üzerine ağızlarına geleni söylediler. Yetmedi, demokrasiyi yozlaştırdıkları gibi "darbe"yi de ayağa düşürmekten kendilerini alamadılar. Neymiş, "cüppeli darbe"ymiş; Meclis'in kararını yok sayan mahkemenin kararı "yok" hükmündeymiş... Bedava kömür ve erzak torbalarıyla kazanılmış milletvekili çoğunluğuna dayanarak bütün gücü kendinde görüyorsan kürsüye çıkar "Anayasa Mahkemesi'nin kararı yok hükmünde olduğu için uygulanmayacaktır" dersin ve hatta yeni bir mahkeme kurup Anayasa Peynir ekmek Mahkemesi'nin iptal kararına imza atan hukukçu dokuz üyesini "darbe" yapmaktan yargılarsın. Dilin kemiği yok hesabıyla konuşmakla olmuyor. Çünkü onu öyle demezler, peynir ekmek yemezler! Meclis Başkanı Köksal Toptan da bunun farkına varmış olmalı ki Anayasa Mahkemesi üyelerine hukuki yaptırım uygulanmasını isteyenlere karşı "Yok artık, o kadar da değil" demek gereğini duymuş. Fakat Köksal Toptan'ın farkında olmadığı başka bir durum var; Meclis Başkanı sıfatıyla tarafsız olması gerektiği, AKP'Iİ Müslüman kardeşlerden biri olmadığı! Sen git bu işin başındaki kişi AKP Genel Başkanı RTE ile SESSİZ SEDASIZ (!) baş başa görüş ve sonra basın toplantısı düzenleyip Anayasa Mahkemesi'nin kararını "yetki aşımı" olarak tanımla; ardından da Meclis'teki partilerin genel başkanlarıyla konuyu görüşeceğini açıkla. Nerede kaldı senin tarafsızlığın. Cumhurbaşkanı AKP'den, Başbakan AKP'den, Meclis Başkanı AKP'den. Bu üç koltuğun bir partide toplanmasının demokrasiye hayır getirmeyeceği söylenmişti. Dinlemediler. Dinleme deyince; AKP'liler polis marifetiyle bütün Türkiye'yi dinliyorlar. Bu arada, Köksal Toptan'ın Meclis'in yanına "senato" kurulması düşüncesi de konuyu daha dramatik bir hale getiriyor. Senato; Demokrat Parti diktatörlüğüne karşı 27 Mayıs Devrimi'nin demokratik açılımıydı. Eski bir "darbe"den medet ummak ne hazin! Görülmekte olduğu gibi; onu öyle demezler, peynir ekmek yemezler! Hayvan hakları ve mollanın türban hakkı! TELEVİZYON kanallarında düzenlenen "türlü-çeşitli" programlarla Anayasa Mahkemesi'nin türban kararı tartışılırken Sıtkı Ergüney de uzaktan kumanda aletiyle kanaldan kanala dolaşıyor: "Piyasaya yeni çıkan 'Ülke' diye bir kanalda da türban konuşuluyor. Konuşmacılardan Ortadoğu Teknik Üniversitesi'nde öğretim üyesi bir bayan doçent 'türbana özgürlük kadınlar tarafından ortaya atılan, talep edilen bir hak arama konusu olmamıştır' şeklinde bir görüş ortaya attı. Vay efendim vay! Molla kılıklı bir erkek konuşmacı cevap vermek için söz aldı ve 'hayvan hakları da hayvanlar tarafından dile getirilmiştir diyebilir miyiz' dedi. Evet, aynen böyle dedi ve ben de 'çüş' diyerek başka bir televizyon kanalına geçtim." Televizyon kanalları deyince... Anayasa Mahkemesi'nin kararının açıklandığı saatten itibaren yüksek yargıya hararet etmek üzere ekranlara çıkan "tip'ieri fark etmiş olmalısınız. O kanal senin bu kanal benim gezip durdular. Üstlendikleri "görev"i hakkıyla yerine getirdiler! Yüksek Yerilim Hattı erdlncutku@yahoo.com Korku diktatörlüğü yaratsalar da boşuna: Korkutmanın ecele faydası yok! Hakan Şenyuva Unııtulmadı! ORHAN TÜLEYLİOĞLU AÜ Siyasal Bilgiler Fakülte- si Öğrenci Derneği Başkanı Hakan Şenyuva'nın pusuya düşürülerek öldürülmesinden bu yana 29 yıl geçti. 1957 yılında Istanbul'da doğan Hakan Şenyuva, 1975 yılında Siyasal Bilgiler Fakültesi Dış llişkiler Bölümü'ne girdi. Devrimci kişiliğiyle kısa sürede öğrenci arkadaşlarının ve öğ- retim üyelerinin sevgi ve say- gısını kazandı. Arkadaşlarına göre o, alçakgönüllülüğün, efendiliğin, devrimci dürüst- lüğün, samimi ve sıcak sevgi- nin, ülkemiz sorunlarına gönül verişin timsaliydi. Hakan Şenyuva, 3 Mayıs 1979 tarihinde SBF-Der Baş- kanlığı'na seçildi. 10 Haziran 1979 Pazar günü Ankara'da ül- kücüler tarafından pusuya dü- şürülerek öldürüldü. Cebeci, Hocaefendi So- kak'ta sabah saat 10.20 sıra- larında göğsünden vurularak öldürülen Hakan Şenyuva'nın katil sanıklarının bulunmasına ilişkin hazırlık soruşturması bir yıl sürdü. Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Savcılığı, dört kişi hakkında "adam öl- dürmeye eksik teşebbüs" ve "ölümle sonuçlanan kavgaya katılmak" suçlarından dava aç- tı. Hakan Şenyuva'nın ölümü- nün üzerinden 5 yıl geçmiş, an- cak bütün sanıklar beraat et- mişti. 1985 yılında Ankara'da sıkıyönetim kalktı ve Şenyu- va'nın öldürülmesiyle ilgili dos- ya Diyarbakır'a gönderildi. Di- yarbakır Sıkıyönetim Komu- tanlığı'nda dosyayı inceleyen bir askeri savcı, sanıkların em- niyet ifadelerinde adı "silahını ateşleyen" diye geçen Fehmi Söylemez adlı MHP'Iİ sanık hakkında suç duyurusunda bulununca, dosya tozlu rafla- ra kaldırılmaktan kurtuldu. Ankara Cumhuriyet Savcılı- ğı'na yapılan bu suç duyurusu üzerine Söylemez hakkında, Ankara 2. Ağır Ceza Mahke- mesi'nde Şenyuva'nın katil sa- nığı olduğu gerekçesiyle (1986/96 No'lu dosya ile) da- va açıldı. Hakan Şenyuva'nın babası Emekli General I. Hakkı Şen- yuva, her ipucunu değerlen- dirmekten geri durmadı. Her yıl 10 Haziran'da Cumhuriyet ga- zetesindeki anma ilanlarıyla "Katil zanlısının yakalanması hususunda duyarlı, vicdan sa- hibi vatandaşlarımızın da des- teğini bekliyoruz" dedi. Fakat katil zanlısı Fehmi Söylemez bir türlü yakalanamıyordu. Hakkı Şenyuva 1984 yılından 2004 yı- lına kadar yüzlerce davaya girdi çıktı. Karar tutanakları hep aynı cümleyle bitti: "Gıya- bi tutuklu Fehmi Söylemez'in yakalanmasına..." Dava, 2004 yılının Nisan ayında "zamanaşımı"na uğra- dı. Hakan Şenyuva'nın öldürü- lüşünün 29. yılında, babası Hakkı Şenyuva, "Ülkemizin son 60 yıllık tarihinde pek çok karanlık olay yaşandı. Pek çok insan katledildi ve pek çok ai- lenin, ananın, babanın, karde- şin derin acılanna tanık olundu. Bu acıları bir nebze olsun din- direcek olan adalet, ne yazık ki tecelli etmedi. Ben de bu ka- ranlık dönemde mağdur ol- muş binlerce aileden, babadan biriyim. Katil zanlısı 29yıldırara- mızda elini ko 150lunu sallaya- rakdolaşmaktadır" diyor. Ülkemizdeki zamanaşımı uy- gulamalarının kaldırılması için çok çaba gösterdiğini söyleyen Hakkı Şenyuva şunları ekli- yor: "Bir katil, adam öldürüyor; sonra kaçırtılıyor, besleniyor, destekleniyor, para veriliyor. 24 yıl kaçırıldıktan sonra da mevcut yasalarımızdaki zama- naşımından dolayı dosyası ta- kibattan kaldırılıyor, affa uğru- yor, elini kolunu sallayarak Tür- kiye'ye geliyor. Ben bu geçen 20 yıl içerisinde, bütün hükü- metlere ve Meclis başkanları- na, başbakanlara, muhalefet parti liderlerine, Meclis adalet komisyonuna dilekçeler ver- dim. Bu zamanaşımının kaldı- nlmasını istedim. Katillerin, hır- sızların, hortumcuların son ne- feslerini verinceye kadar kanuni takibat altında kalmalannı ve bu cezadan kurtulmamalarının sağlanmasının çaresinin araş- tırılmasını istedim. Dilekçeler yağdırdım, hiçbir yanıt alama- dım. Pek çok hükümet geldi geçti, ama hiçbirizamanaşımını ortadan kaldıramadı." Hakan Şenyuva, alçakça tu- zağa düşürülerek öldürüldü- ğünde 22 yaşındaydı. Unutul- madı! O, arkadaşlarının sözleriyle "Alçakgönüllü, dürüst, çalışkan, yiğit ve korkusuzdu... Bitmeyen bir mücadele azmiyle doluydu sürekli... O, 'Bir devrimci nasıl olmalıdır' sorusunun yanıtıy- dı..." ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACA kamilmasaracl@mynet.com HARBİ SEMtH POROY HAYAT EPİK TtYATROSU MVSTAFA BILGIIS hetiyatrosu@mynet.com HERİKİ SEÇMEN&EN BÎRI PARTÎMtZÎ bESTEKLEOÎ!.. HER tKİ ÇALISANOAN BİRİ KAYITÖISI. YANİ KAÇAKİ.. (ÇOPLUK ÇOCUKLARI) TAYYAR ÖZKAIS www.junkidz. com TARtHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 10 Haziran www.mumtaz-arikan. com İTALYA.ALMANYA'NIN YANINDA )94O'TA BUGÜN,U.DÜNm SAVAÇl /ÇİUDE, İ7ALYA, FRANSA VE {NGİLTEGE'YE KARŞI £AVAŞ İLAN ETTİ. İKİ AY ÖNCE HİTLER OR OULARJUIN BAŞLAITlğt.BATt AVRÜPA'YI İŞGAL HAREKATININ FR4HSA BÖLJÜMÜSÜ- RERKEN, fTALYA'MIM F*Ş/£rLİDERİ MUS- SOÜSIİ, ALMANLAftlM YANINM SAVAÇMA- YA KA&UZ V£EİYO£PU. DUCE, ARTIK SA- VAÇtN BİRtCAÇ HAFmDA BfTBCEGİtJİ HE- SAPLAMIŞ, GALİBİN YANINOA OLUP GA- NİMETTBfJ PAY KOPARMAYI OÜfÜMMEM- 7EP//S. ANCAK, BERÜM'PE mPILA&\K GÖ- RÛŞMBPB, HİTLER, OUA, ZAFERİ PEK PAYLAŞMAK- MİyETİMDE OLMAOIĞIHI HİSSETTHZECEK.TİR.. Tel: O216.36O 14 58-386 35 56 www.topcuoglunakliyat.com.tr Nüfiıs cüzdanımı kaybettim. Hükünısüzdiir. İLKNUR BAYIR Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. ABTULLAH KOÇAK T.C. TÎRE ASLİYE HUKUK MAHKEMESl'NDEN ESAS NO: 2007/96 Esas KARAR NO: 2008/9 Davacı MEHMET CANSEVEN tarafından davalı Seıpil Canseven aleyhine raahkememizde açılan Boşanma davasının yapılan açık yargılaması so- nuııda; HÜKUM: DAVANIN KABULÜ ile. 1- Izmır ili Riraz ilçesi Çayağzı Köyü Cilt 14, Hane 51, BSN 35'te ııüftısa kayıtlı Ahmet ve Şükrıye oğ- lu Kiraz 01.5.1973 doğumlu 451S7429022 TC kinılik nolu Melımeı Canseven ile aynı yerde BSN 59'da nüfusa kayıilı Mehmet ve Emine kızı Alaşc- lıir 15.7.1981 doğumlu 47S24542S04 TC kimlik nolu Serpil Canseven'in TMK. m. 166/1 uyarınca boşanmalanna, 2- Alınnıası gereken 14.-YTL lıarç- tan peşin alınan 13,10 YTL harcın mahsubu ile bakiye 0.90 YTL harcın davalıdan tahsîline, 3- Davaeı laral'ından yapılan 294.-YTL yargılama gideri- nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4- Davacı kendisini vekille leınsıl ettirdiğindeıı 500.-YTL vekâlel ücretinin davalıdan almarak davacıya verilmesine. dair davacı vekilinin yiizüne karşı davalı tarafin yoklugunda yasa yolıı açık olmak üzere verilen karaıa ilişkin karar davalı Serpil Canse- ven adresi meçhul olduğundan, karann tirajı 50.000'iıı üzerinde olan ulusal gazetede ilanıııa. 24.01.2008 tarihinde karar verilmiştir. 7201 sayılı Teb- ligal Kanunu'nun sayılı Tebligal Kanunu'nun 28 ve müteakip maddeleri gereğince karann ilanen lebliğine. hüküm fıkrasının ilan tarihinden itibaren 15 giin sonra muhataba tebliği edilmiş sayılacağı lebliğ olunur. 22/04/2008 Basın: 31963 GÖRÜŞ BEDRİ BAYKAM DenizGezmiş'ten Mektup Var... Türkiye'nin gündemi Anayasa Mahkemesi'nin ka- rarlarıyla sarsılıyor. Bu konuda biz Atatürkçülerin ne düşündüğünü öğrenmek için herhalde bu ka- rara ihtiyacınız yoktu. Zaten son dört günde Tür- kiye'de bu konuda konuşmayan da kalmadı. "fîe- feranduma götürelim" diyen zırvalardan başlaya- rak, tüm hazımsızlar, kurtlarını döktü! Çünkü on- lara göre laik-demokratik Atatürkçü Türkiye'yi sa- vunmak isteyen herkes "taraf olmuş oluyor ve "ate- mokrasisuçu" (!) işliyorü Ancak kapanmayı yayan görüşlere çarpık beyinleri demokrasi diye bakabildiği için, onları kendi aralarında yapacakları bayramlık, malum kanallara ve TRT'ye (içiım acıyor) havale et- mek lazım... Bu karar zaten başka türlü çıkamaz- dı ve laik-demokratik bir hukuk devletinde Millet Meclisi'nden bu yasayı geçirmiş olmak, bir AKP çıl- gınlığı ve MHP oportünizminden başka bir şey de- ğildi. Bu nedenle şu aşamada sütunumda, bu boş ye- re saptırılmaya çalışılan bitmiş kavgaya değil, başka bir noktaya yer vermek istiyorum. "Bir Rüzgânn Arkeolojik Kazısı" çalışma atölyesine ge- tirilen katkılar arasında, Deniz'in, Gemerek'te ya- kalandıktan sonra Kayseri Cezaevi'nde geçirdiği sü- rede, kendisiyle mektup arkadaşlığı yapan Tülin isimli bir genç kıza yazdığı mektupları, bu hanım- efendinin ablasının getirdiğini daha önce belirt- miştim. Şimdi bu mektupları olduğu gibi sizlere ve tarihe aktarmak istiyorum. Deniz'in ağzından ol- duğunu bildiğimiz kesin cümlelerle... (llk mektubu Deniz yanlışlıkla "1970" tarihiyle yazmış. Doğrusu 1971 olacak.) • • • Birinci mektup: 18-4-970 Kayseri Tülin Arkadaş, Mektubunu aldım. Ben şimdi Kayseri cezaevin- de bulunuyorum. Mektupların elime geçtikçe ce- vaplandıracağım. Cezaevinde yalnızlığa kapılmış de- ğilim. Dünya halklarının emperyalizme karşı verdi- ği mücadele bütün hızıyla devam ederken yalnız- lık duymak mümkün mü? önemli olan bir insanın düşüncesinin özgür olması. Eğerdüşünce özgürde- ğilse, dışanda da olsa özgür sayamaz kimse ken- dini. Ayrıca devrim savaşı her yerde devam eder, hapishanede bile. Yeter ki devrimciler başlannı dik tutmasını ve devrimci ateşlerini korumasını bilsin- ler. Yazdıklanmı okumakta güçlük çekeceğin mu- hakkak. Çünkü bulunduğum hücrede yazı yazma- ya yarayan birmasa veya sıra yok. Ama yine de ya- zabiliyorum. Yazdıklanma son verirken iyigünlerdi- lerim. D. Gezmiş Ikinci mektup: 6-5-971 Kayseri Tülin, Mektubun için teşekkürler. Mektuplann kontrol edildiği doğru, fakat ben açık zarfta mektup alma- ya alıştım. Ayrıca fazla da önemli değil. Şimdilik ki- tap okuyarak vakit geçiriyorum. Günde iki saat ka- dar da bahçeye çıkmama izin verildi. Yakında An- kara'ya sıkıyönetim mahkemesine gönderileceği- mizi tahmin ediyorum. Okulunu bitiımek istemen ye- rinde bir karar. Ben bitiremedim çünkü fırsat bu- lamadım. Bir yerde alacağın diploma maddi ba- kımdan daha da özgür olmanı sağlar. Fakat ne ya- zık ki ülkemizde iktisat bilimi adı altında ne kadar çağ dışı düşünce varsa hepsi okutulmaktadır. Çözüm yolları diye öğretilenler, kapitalist sömürünün de- vamını amaçlayan tedbirlerden başka şeyler değildir. Neyse! Senin yine de okulunu bitirmen iyi olur. Ki- taplardan hoşlanmana sevindim. Okumak elbette ki güzel bir şey. Doğal ki önyargılardan uzak özgür birkafayla okunursa. özellikle bilimselyapıtlan oku- maya çalış. Çevrendekilerin sözleri önemli değil. Mutluluğun insanlığın kurtuluşu için çalışmak ol- duğunu bilen kişiyi üzmemesi gerek, onların de- diklerinin. Hoşça kal. Gözlerinden öperim. D. Gezmiş Sonra niye mektuplar kesilmiş biliyor musunuz? Sivil polisler evine gidip bu olaya müdahale(!) et- mişler de ondan... Deniz Gezmiş'in kimbilir başka daha ne yazı ve resimleri ortaya çıkacak! Bu mektupları isteyenler gelip o ünlü "Parka" ile be- raber Piramid Sanat'taki sergide en az ay sonuna kadar görebilirler. Çalışma atölyesinin diğer bölü- mü bildiğiniz gibi UPSD Galerisi'nde. Türkiye üze- rine oynanan malum oyunlara ve özellikle artık si- bopu kaçmış "BOP" hakkında Deniz'in neler dü- şündüğünü öğrenmek isteyenler, onun ve arka- daşlarının savunusunu okuyup günümüzü anla- yabilirler, hatta türban ve "llımlı ıslam" senaryosunu da daha rahat deşifre edebilirler! BULMACA SEDATYAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1/ Çekim ve baskı -| işlemlerini çok ça- o buk ve otomatik *- olarak yapan fo- 3 toğraf makinesi. 2/ A Yararlanılan uy- gıın koşul... Arit- ^ metikte bir kuvve- 6 tin dereccsini ve- -? ren sayı. 3/ Kum falı... Nazilerin po- 8 litikasında Gernıen 9 ırkmdan kımselerc yakıştırılan ad. 4/ Kara batmamak için ayağa ta- kılan bir çeşit örgülü ayaklık. 5/ Franz Kaf- ka'nın bir romanı. 6/ An- talya'nın bir plajı... Fiyat. II Bir borcu azar azar ödeyerek kapatnıa... lcra- at. 8/ " — atına binmiş çalım satıyor" (Türkü)... Güven. 9/ Talımin. 6 7 8 9 G L T s E M" T •A R T F A M T S T N A V _l •N A "K A F A •L E Y •A G F | G A R O Z | R 1 rA P •N A IA T E M A S •H A M [ L t; T T T M • • 7] 11 • u| •R] Tl YUKARIDAN AŞAĞIYA 1/ Intemette, aynı amaçlı web sitelerini tek bir adreste toplayan site... llave. 2/ lspanyolların sevinç sözü... Su- larını bir denize ya da göle gönderen bölge. 3/ tri taneli bir kiraz cinsi. 4/ Kaıs'ın doğusundaki ünlü eskiçağ ken- ti... Kimi hayvan ve bitki hücrelennde bulunan, iğne bi- çiminde billur madde. 5/Birtürotomobilyanşı.... Gele- cek. 6/ Yahya Kcmal'in hece ölçüsüylc yazdığı tek şıı- ri... Kurnaz, açıkgöz... lran'ın plaka imi. II Yüksekokul. 8/ Adalet... Üzeri kınnızı parafınlc kaplanan bir tür pey- nir. 9/ Eti lezzetli bir balık.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear