01 Haziran 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
9 MAYIS 2008 CUMA CUMHURİYET SAYFA KULTUR [email protected] 15 Bedri Rahmi Eyuboğlu'nun sanatave sevmeye adanmışyaşamı ve eserleriKibele SanatGalerisi'nde: Yaşasm renk..."Ey sanat! Scni bana musallat ettiler. Eğer ben de seni başkalanna musal- lat etmezsem, yuf olsunü!" Bu sözleri kcndimi bildim bileli be- nimsedim. Öylesine benimsedim kî, mesleğe başladığun günden beri sanati, sizlcrc musallat ctmek için çabalayıp durdurn! Siz de sanatı başkalanna musallat edin ki, yeryüzünü biraz daha yaşaııabilir kıla- lım... "Ey sanat! Seni bana musallat ettiler. Eğer ben de seni başkalanna musallat et- mezsem, yuf olsunü !" Bu sözlerin sahibi ben değilim. Bunu söy- leyen Bedri Rahmi Eyuboğlu... Renklcrin ustası, sözün ustası, şair ve ressam Bedri Rahmi Eyuboğlu... Haydi doğru îş Kuleleri'ne Kibele Sanat Galerisi'ne! "Yaşasın Renk! Bedri Rah- mi Eyuboğlu (1911-1975)" başlıklı ret- rospektif sergiye! tlk kez birbirinden dcğerli bu kadar çok Bedri Rahmi rcsimlerini bir arada görüyo- rum. Başta aile koleksiyonu olmak üzere, çeşitli kurum, müze ve özel koleksiyonlar- danderlcnen 150 kadar eser yer alıyor. Ki- mini bin kez görmüşüm kitaplarda, baskı- larda. Ama orijinallerin tadı başka... Kimini, sanatçımn Narmanlı Yurdu'ndaki atölye- sinde ya da Kalamış'taki evinde görmüştüm diye heyecanlanıyorum, cski bir dostla has- ret, özlem giderir oluyorum. Üti gün, beş gün arayla yenidcn yeniden dönûyorum sergi- ye, eserleri seyretmeye doyamıyorum. ŞllRLE RESMİN SEVDASI Bedri Rahmi Eyuboğlu (1911-1975)... O, hem resim dünyasında yaşadı. hem de şiir dûnyasmda... Ama en çok, en çok bu ül- kenin toprağında, suyunda, havasında ya- şadı. Yaşadığını resmetti, yaşadığmı dize- lere döktü. Bedri Rahmi'de şiirle resim iç içe gelişir. tkisi birbirine, o her ikisine sevdahdır. Doğaya tutkundu. Yaşama tutkundu. Anadolu'ya tutkundu. En çok tutkulannda yaşadı. Yaşamının her anını, dolu dizgin yaşa- maya, soluk soluğa yaşamaya adamıştı. Yaşamı coşkuyla sevmeye, tutkuyla sev- meye adamıştı. "Sevmek bu dünyayı çerden çöpten Sevmek bir zerresini ziyan etmeden Sevmek dinlenmeden sevmek..." Renklerle, çizgilerle ya da bin bir söz- cükle, şiirinde ya da resimlerinde yaphğı, bu sevgiyi ve yaşama sevincini ortaya koy- maktı. Şiirlcrini hep bu coşkuyla yazdı. Resim- lerini hep bu coşkuyla yaptı. Şiirlerine resmi; resimlerine şiiri ve de ya- zıyı kattı. Halk şürinin deyişlerinden, türkülerin, ma- sallann, tekerlemelerin özelliklerinden ya- rarlandı. Onlan çağdaş bir kucaklayışla, ya- hn bir dille, haııi neredeyse yüreğinc bana- rak yenidcn yarattı. Şiirleri tanığımdır. "Içerisinc insan kokusu sinmiş mısra- lara vurgunum. Bıçak gibi kemiğe da- yansın yeter. lğribüğrü, kör, topal, ka- buliim" derdi. "Karadutum, çatal karam, çingenem / Nar tanem, nur tanem, bir tanenT'in resmidir... ANADOLU'DAN TÜM DÜNYAYA Anadolumasallanndan, türkülerinden, el işlerinden, nakışlanndan oyalarından; top- rağında açan çiçekten; Âkdeniz'in sula- nndan kıyılanndan; en çok, en çok insan ya- şamından ürettiği, çoğalttığı renklerle, çiz- gilerle, lekelerle resim yapö. Kilimler, yemeniler, nakışlar, yazmalar, çarşılar pazarlar. Anadolu toprağı, kokusu. ovalan, sulan, balıklan, takalan, kayıkları, yıldızlan, geceleri, evleri, binbir yöresi, en çok da insanlan ve renkleri onun kalemiy- le, firçasıyla bir cümbüşe dönüştü. Kibele galerisindeki resimler tanığımdır. Aşkm resmini çizdi... Kendi yüzünün bin bir halini çizdi... Kendi yüzünü ya da sev- diğininkini çizerken dünyayı çizdi. Resimleri tıpkı şiirine, şiirleri de resim- lerine benziyordu. Şiirinde müthiş bir gör- sellik, resminde müthiş bir şiirseliik vardı. Merkeze hep sevdayı yerleştirdi. "Usta çırağa yol göstermezse, ustalığı nerede ka- lır. Benim bildiğim, ustamn iyisi yol gös- teren değil, sevmeyi öğretendir. Ustamn iyisi yüreğinin kapılarını sonuna kadar açıp, sevgisini yağma edcndir" derdi... Bedri Rahmi, şiirindeki gibi, resimlerin- de de, Batı'mn teknik ve olanaklanyla Anadolu kültürünün, halk sanatlarının zen- ginliğini, duyarhğını bir bircşime ulaştırdı. Anadolu topraklanndaki kültürün sürekli- liğini ve bütüncüllüğünü hepimizin kıldı. Çok vaktiniz yok, 24 Mayıs'ta kapanıyor, sakın kaçırmayın bu renk cümbüşünü! [email protected] Yaşamı zengiııleştirıııek için ııotlar - lstanbul ve Ankara'nın en değerli ga- lerindenbiri GaleriNev, Beyoğlu'ndaki efsanevi Mısır Apartmanı'nda yeni me- kânını açtı. Yıllardır birlikte çalıştığı sa- natçıların kimilerinin öncmli eserlerini bir ai"aya getircn; insanı hem düşüııdüren, hem şaşırtan hem de gülümscten eser- lerdcn oluşan muhteşem bir sergiyle. Ye- ni mekânla tanışmak, eserleri gömıek, da- ha çok kcşif, öğrenme, tanıma tutkusu- nu ateşlcmek için kaçırmaym. (30 Ha- ziran'a dek) -Pcra Müzesi coştu: Miro sergisi ola- ğanüstü: 20. yüzyıla damgasım vurmuş ustalardan birinin eserlerini kitaplardan fotoğraflardan değil, sahicisini, orijina- li görme olanağını sağlıyor. (Az kaldı "canlı canlı" görebiliyorsunuz diye- cektim!) Resimler, litolar, gravürler, heykeller... Miro'nun şiirini, afacan ço- cuk neşesini, almış başını giden renkle- rini vc çizgilerini. mizahını, sırdaşlığı- nı, duyarhğını, yalınhğını ve karmaşa- sını içinizc çekmek için kaçırmayın. ..(31 Ağustosa dck) - Pera Müzesi coştu: Burhan Do- ğançay'ın kolajlanyla, Fransız ressam Jacques Villegle'in "dekolajları" bir arada... tkisi de kent izleğindenyola çı- karak yepyeni imgelcr yaratıyor. Ken- tin, sokaklann, duvarların cstctiğini keş- fetmek için kaçırmayın... (3 Temmuz'a dek) - Pera Müzesi'nin sergilere ilişkin ya- yınlan artı bir zenginlik. Kitapçıya gir- mişken Brandon Taylar'un "Ürban WaUs"(HudsonHMPress) yani«Kent Duvarları: Avrupa ve Amerika'da Kolaj KuşağT kitabını incelemcktcn ge- ri kalmayın. (Her not, ayn bir yazı ko- nusu, ama günler hızla geçiyor ve size zaman kazandırmak istedim!) KEDÎ GOZU VECDİSAYAR Anadolu Aslanlarına Selam Bugün, 9 Mayıs 'Avrupa Günü'. Avrupa Birliğı'nın temellerinin atıldığı gün... AB'nin eşit haklara sahip bir ortağı olmak yönündeki umutları- mızın giderek azaldığı bir ortamda, AB kurallanna uyum sağlama doğ- rultusundaki çabalan ve AB'nin çlf- te standartlannı sorgulayanlann sa yısı her geçen gün artıyor. Gene de 1 Mayıs'ta yaşanan olaylann ardın- dan, AB yetkililerinin ağzından 'sen- dikal haklara ilişkin sözler duymak güzeldi. Ama, ne hikmetse kültür ve sanata ilişkin tek kelime duyamıyo- ruz Avrupa'dan. Evet, kamu yönetiminin 'yerel- leşmesi' ilkesi çerçevesinde, kültür ve sanat kurumlannın merkeziyetçi anlayıştan uzaklaşması, yerel yö- netimlere deyredilmesi öneriliyor, ama bu ilkenin hayata geçirilmesi- nin yaratabileceği sakıncaların ön - lenmesi doğrultusunda bir paketten, yerelleşmenin 'mütemmim cüz'ü (yani olmazsa olmaz tamamlayıcısı) olan kurallardan söz açan yok. Nedir bu kurallar? En başta 'si- villeşme', yani 'eric'in sivil toplumla paylaşılması; saydam, rekabet ku- rallanna saygılı bir yönetim; AB'nin kültür-sanat politikasının lemelini oluşturan özerk kurumlar... Bun- lardan söz edildiğini duyanınız var mı? Ne AB yetkililerinin, ne de bi- zimkilerin ağzından? Bizimkilerin yerelleşme anlayışı, merkezi idarenin yetkilerinin yerel yö- netimlere devredilmesi, onlann da bu yetkiyi 'gönüllerince' (yani yandaş şirketlere verilen ihaleler aracılığı ile) kullanmalanndan ibaret. özerk kurumlardan anlaşılan ise yönetici - leri siyasal erk tarafından atanan ku- rumlar... Peki, neden bu konu AB'nin gündeminde değil? Kültür- sanat alanının siyaset mekanizma- sının kontrolünden çıkıp ihtiyacı olan özerk işleyişe kavuşturulması neden AB'nin talepleri arasında yer almıyor? • • • lyi niyetli birkaç yöneticinin uy- gulamalarını bir yana koyarsanız, Türkiye'de kültür-sanat alanında yaşananlar, AB standartlannın çok uzağında durduğumuzu gösteriyor. Siyaset, iletişim araçları üzerindekı kontrolünü kaybetmeye niyetli gö- rünmezken kültür-sanat alanını, 'yandaş'lara ulufe dağıtmak için el- verişli bir alan olarak görüyor... Gi- derek zenginleşen 'Anadolu Kap- lanlan'na destek eksik olmuyor da iğneyle kuyu kazarcasına kültür- sanat etkinlikleri gerçekleştiren 'Ana- dolu Aslanlan'na dikkat eden yok. Kültür ve sanattan yararlananlann birkaç kentin sınırlı zümresiyie sınırlı kalması ise kimselerin umurunda de- ğil. Geçen hafta, "2. Çukurova Sanat Şenliği"ndeydim, biliyorsunuz. Prog- ram çerçevesinde üç kentte söyleşi yapmak üzere çağn aldığımda 'Ne güzel' demiştim, "CumhuriyetAda- na Temsilcisi Çetin Yiğenoğlu'nun glrişimine AKP'Iİöefed/yen/n Altın Ko- zaAŞ'si sahip çıkıyor. Yan tutmayan bir yönetim anlayışı..." Yiğenoğlu'nun şenliği, bir avuç gönüllünün deste- ğiyle, nasıl sınırlı imkânlarla gerçek- leştirdiğini görene kadar... Sembo lik bir destek vermekle yetinmişti Al- tın Koza. Çünkü, ipler kendi ellerın de değildi. Hani nerede 'yönetişim'? Hani, kamusal erk sivil toplumla el ele verecekti? Bir başka örnek de Anadolu'nun orta yerinden, Akşehir'den. Dün başlayan 'Uluslararası Nasrettin Ho- ca Sempozyumu'nda (Ben, Nas- reddin olarak bilirdim ama Türk Dil Kurun ıu ille de Nasrettin diyormuş), 48 yıldır şenliği sürdüren 'Nasreddin Hoca ve Turizm Demeği'ne proje or- tağı olarak yer verilmemiş. Sem- pozyum, Başbakanlık Atatürk Kül- tür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu'na bağlı Atatürk Kültür Merkezi tara- fından gerçekleştiriliyor. Kayma- kamlık, belediye ve TİKA işbirliği ile... Anlamakta zorlanıyorum, ne kay- bederdi devlet bir sivil toplum ku- ruluşuyla işbirliği içinde gerçekleş- tirse bu anlamlı etkinliği... Bir de olumlu not '49. Uluslararası Akşehir Nasreddin Hoca Şenliği'nh danışma kurulu toplantısı için gel- diğim Akşehir'de dernek başkanı S.Taner Serin'in çabalannın karşı- lıksız kalmadığını gördüm. Akşehir Belediye Meclisi'nin, Nasreddin Ho- ca Demeği'ne "Gülmece Kafe'Yıin iş- letme hakkını vermesi, AKP'li Bele- diye Başkanı Mustafa Baloğlu için olumlu bir puandı. Başkan, der- nekle el ele vererek Nasreddin Ho- ca'yı UNESCO'nun 'Dünya Somut Olmayan Kültürel Miras' listesine al- dırmak için uğraş veriyor. "Nas- reddin Hoca'nın 800. V///"nı Kültür ve Turizm Bakanlığımızın yeterince de- ğerlendirebildiğini söylemekse pek mümkün değil... Çukurova'da, Akşehir'de, Af- yon'da, Değirmendere'de, Diyar- bakır'da, Dikıli'de -ve başkayerler- de- kültür ve sanatı omuzlayan bir avuç 'Anadolu Aslanı'na ve onlara hak ettikleri desteği sağlayan yerel yöneticilere selam olsun... vecdisayar ©yahoo.com TÜKETİCİ DERNEKLERİ FEDERASYONU (TÜDEF) BAŞKANLIĞI'NDAN 3. OLAĞAN GENEL KURUL İLANI Federasyonumuzun 3. Olağan Genel Kurul Toplantısı aşağıdaki gündemi görüşmek üzere çoğunluklu olarak 07.06.2008 günü saat 14.00'de Atatürk Bulvan No:103/45 Kızılay/Ankara adresinde, çoğunluksuz olarak 21 Haziran 2008 Cumartesi günü saat 11 :OO'de TÜRMOB Konferans Salonu'nda (Gençlik Caddesi No:107 Anıttepe/ANKARA) yapılacaktır. Delegelerimizin toplantıda hazır bulunması önemle duyurulur. Yönetim Kurulu GÜNDEM I .Açılış ve Saygı Duruşu, Z.Dİvan Heyetinin seçimi, 3.Konuklann Konuşması, 4.Yönetim Kurulu faaliyet raporu, bilanço ve gelir- gider raporlannın okunması, S.Denetim Kurulu raporunun okunması, e.Raporlar üzerinde görüşmeler, 7.Yönetim ve Denetim Kurulunun ayn, ayn ibrası, 8.Tahmini bütçenin görüşülerek onaylanması, 9.Gerekli görülen taşınmaz malların alınması konusunda yönetim kuruluna yetki verilmesi, 10.TÜDEF Başkanı ile yönetim kurulu, denetim kurulu, disiplin kurulu, asil ve yedek üyelerinin seçimi, I1 .Dilekler ve kapamş. USTALARA SAYGI GECELERİ Kaynak'tan, Pınar'a... 14 Mayıs Çarşamba gecesi Saadettin Kaynak ve Selahaddin Pınar'ı unutulmaz eserleri ile anıyoruz. (elmadağ) Rezervasyon: (0212) 241 03 20 -23 www.elmadagmeyhanesl.com ı. stravinakfe M M tm» İSMMMO GENEL KURULU'NA ÇAĞRI LAİK, DEMOKRATİK CUMHURİYET DEĞERLERİNE, ÜLKENE, MESLEĞİNE, ODA'NA SAHİP ÇIK! Mesleğin gelişimi için çolışun. Çağdaş Deınokrat Muhasebeciler Birliği sizi. aydınlık Türkiye'nin geleceğini birlikte planlaıııaya çağırıyor. Bizler; Deınokrat. Yurtsever. Laik, Mııhasebeci vc Mali Miişavirler olarak Çağdaş Deınokrat Muhasebeciler Birliği için adaylannuzı beliriedik. Yaptıklanınızla övünç duyuyor, geleceği görüyor, yapacaklarıımzı biliyoruz. OYUNU KÜLLANARAK, ÇAĞDAŞ, DEMOKRAT VE LAİK CUMHURİYE DEĞERLERİNİN YIPRA IILMASINA GECİTVERME! A D A Y L A ( YÖNETİM KURULU 1 ASİL ÜYE 1 YahyaARiKAN 2MehmelihsanYALÇIN 3TungayKANARYA 4.KazımMERMER L 5 Tayyar GULER YEDEK ÜYE 1 YücelAKDEMİR 2. Veysel KARANlPALAK 3. Hayri GÛRE 4 GürkanÇAKMAKYAPAN 5.ömerÇakırÛZEN R I M Iz ( DİSİPLİN KURULU 1 ASİL ÜYE 1 ErolÖNGEN 2Ari(MERT 3. Lerzan ASLAN 4. VedatÇİFTÇI 5. Mustafa OZDEN f DENETLEME KURULU ' ASİL ÜYE 1 Muhammet ÛNCUL 2 Şenol KOKAL 3 Habib KULLUKÇU YEDEK ÜYE 1 CananDURMAZ 2. Vural ÇİNlCİOĞLU YEDEK ÛYE 1 KamllÇELİK 2. Nazh ARDAK 3. EdipTÜZ GeMİKiNb LütfiKmiat Uhıtlarara»Kongrc veSergiSarayı Tarik.-10Mayıs 21 Seam: Ulfi Kırdor UlnlaMnııı Kongr» v» Serg SarByı Tarfc 11 M^ıı 2008 2001 CNNrttsl Saat: 11.00 Paıar Sart-.09.00-17.00 • Aldat borcu oy kullannuıy» cngcl dı-pilüir. NDtbs Ciizdıını vcya sürücü belgcnizlc gelıneniz yctcrlidir. ÇAĞDAŞ DEMOKRAT MUHASEBECİLER BIRLIGI KULTÜR • SANAT www.perareklam.com.tr - TTirr (0212) 293 89 78 ManueldHotelBodrumun incisi Bitez koyunda moyıs ayı dostlar arasında fatll keyffi fırsatı Denize sıfır özel plajlı, botanik bahçesini andıran doğasıyla mavi ve yeşilin bütünleştiği tatil cennetidir... 20 Yılı aşkın kaliteli ve güleryüzlü hizmeti ile özenli ve titiz mutfağı ile ... MAYIS AYI KİŞİ BAŞI: 54 YTL. Kredi Karüna Taksit İnıkanı OTELİMİZE AİT TEKNEYLE ÜCRETSİZ TEKNE TURLARI Tel: 0252.363 79 04 Fax: 0252.363 77 88 GSM: 0533.722 81 81 Daha fazla bilgi için: http://www.manuelahotel.com RlıEKSfnDRR Subay torununu görmek için 7 yıl sonra Çeçenistan'daki Rus askeri üssüne gelen Alexandra adlı yaşlı kadın burada birkaç gün geçirir ve yerel halkın hakaretlerine maruz kalır. Sonra "Erkekler düşman olabilir ama biz kardeşiz" diyen ve küçük bir dükkân işleten Malika'yla arkadaş olur. Film, iyiliğin ve kötülüğün doğasına dair incelikli bir keşif yolculuğu. www.sinemalar.com JULIETTE BINOCHE SIMONITEANU KIRAAIZ BALON-yn uğuyoıcu YONETMEN HOU HSIAO HSIEN "Kırmızı Balon'un Yolculuğu, çocukluğun neşesini, gençlığin umutlarını ve yetişkinliğin yüklerini bir arada ve şefkatle sunuyor." - The New York Times SAGA BeyoğluALKAZAR 2932466 Bakırköy CINEBONUS (CAPACITY} 5594949 Kadıköy CINEBONUS (NAUTILUS) 3398585 $aşkınbakkalMEGAPLEX 4674467 12:00-14:30-16:45-19:15-21:30 11:15 -13:45 -16:15 -18:45 - 21:15 C/C.tesi 23:45 11:15 -13:45-16:15 -18:45 - 21:15 C/C.tesâ 23:45 11:30-14:00-16:30-19:00-21:30 RUS HA2İNE SANDIĞI'nın yönetmeninden f CANNES FİLM "\ /'TORONTO FİLM^ (\m YORK FlLlA V FESTIVAU V V . FKTIVAU J \ FEST1VALI jj VASIU SHEVTSOV. RABA GICHAEVA, EVCEM TKACHUK. ANDRB BOCOANOV. RUSTAM SHAHCIREEV ALEKSEI NEJMYSHEV "FEVKAUVDE, ENDİŞE VERİCİ" "Sokurov zamanımızın en büyüleyici yönetmenlerinden" 4UnoM>DHgiı-NEWY0M(TIMES HhilfUIRB NrALEXANDER SOKUROV F M o»»clMiıu(|iımlJlııı,'ıl««ıııan | Beyoğlu BEYOĞLU 251 32 4O 12:15-14:30-16:45-19:00-21:15 TOPÇUOGLU EVDEN EVE A K L İ Y A T Tel: 0216.360 14 58-386 35 56 www.topcuoglunakliyat.com.tr 04.04.2007 tarih ve B.30.2.PAÜ.0.36.00.01/570-783no.lu Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nden almış olduğum Geçici Mezuniyet Belgesini Kaybettim. Hükümsüzdür. Engin Güneş ATABAŞ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear