22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 8 MAYIS 2008 PERŞEMBE HABERLER Kılıçdaroglu cemevî açtı • KOCAELİ (AA) - CHP Grup Başkanvckili Kemal Kılıçdaroglu. lznıit merkeze bağlı Balören köyündc cemevi açihşma katıldı. Yapımına CHP Milletvekili Hiknıet Ercnkaya'nın 6 yıl öııce tzmit Büyükşehir Belcdiyc Başkanı oldıığu dönemde başlanan cemevinin açılişma, CHP Grup Başkanvekili Kılıçdaroğlu'nun yanı sıra Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özpolat. Sıvas Milletvekili Malik Özdemir, Adıyaman Milletvekili Şevket Köse, Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün, CHP 11 Başkanı Sefa Sirmen, Saraybahçe Belcdiyc Başkanı Halil Vehbi Yeııice ile bazı sivil toplum örgütlerinin temsilcileri katıldı. 360 metrekare alanda yapürılan 2 kath cemevinin üst katı ibadethane, alt katı da dügün salonu olarak hizmct vcrccck. CHP MYK görev dağılımı yaptı • ANKARA (Cumlıuriyct Bürosu) - CHP'nin 32. Olağan Kurultayı sonrasında oluşan merkez yönetim kıırulunun (MYK) ilk toplantısında görev dağılımı yapılırken; tstanbul Milletvekili Bihlun Tamayhgil ile Ankara Milletvekili Yılnıaz Ateş yeni genel başkan yardımcılan oldu. CHP lideri Deniz Baykal, bundan sonra yerel seçimlere dönük olarak bölge toplantılan ve yıırt gezilerine ağırlık vereceklerini bildirdi. KöşkCamii mühünlendî • ANKARA (Cumhuriyct Bürosu) - Çankaya Köşkü'nün karşısına yapılan, arazisi Ankara Anakent Bclediyesi tarafindan tahsis edilcn "Köşk Camii" inşaatı, Ankara 5. Idarc Mahkcmcsi'nin kararı gereği, Çankaya Belediyesi ekiplerince mühürlendi. Anakent Belediyesi yaptığı açıklamada. imar plamnda "dini tesis alanı" olarak aynlan arazinin Diyanet lşleri Başkanlığı'na tahsis edildiğini kabııl etti. Trgenekon'a tazminat davası • ANKARA (AA) - lbrahinı Kılınç adlı bir kişi, "bir çete operasyonuna Ergenekon adı verilmesinin kendisini rahatsız ettiği" gerekçesiyle lçişlcri Bakanlığı aleyhine 1 YTL'lik nıancvi tazminat davası açtı. Kılmç, "Türkiye Cunıhuriyeti'nin, Türk milliyctçiliği üzerine kurulduğunu" ifadc ederken avukat Turhan lçli ise Ergenekon'un Türklerin türeyiş ve doğıış destanı olduğunu kaydederek soruşturmaya bu destanın isminin verilmesinin, "Ergenekon destanına gölge düşürülmesi ve tahrip edilmesi anlamına geldiğini" iddia etti. 6 gümrükten 1000 tankerle 24 bin ton akaryakıtın yurda kaçak sokulduğu saptandı ' 100 milyon'luk kaçakçılık İLHAN TAŞCI ANKARA - Tekirdağ. Çerkezköy, Halkalı, Gebze, Erenköy ve lznıit güm- rüklcnnden 1000 tankerle 23 bin 856 ton akaryakıtın kaçak olarak yurda sokul- duğu saptandı. Resmi bildirimlerde kimyasal olarak görünen ürünlerin ta- mamının petrol ürünü oldıığu anlaşılır- ken; yakıtm piyasa satıs. değeri yaklaşık 100 milyon dolar olarak hesaplandı. Günıriik müfettişleri, çoğunun paravan oldugunu belirlediği şirkctler aracılığıyla kaçakçılığa kanşan 18 kişi hakkında Edime Başsavcıhğı'na suç duyurusun- da bulundu. Gümrük Tettiş Kurulu Başkanı Er- dcncr Demirağ, Romanya'daki kimi şir- ketlerden ilhal edilen pctrol ürünlerinin yolda değiştirilerek kimyasal madde adı altmda ithal edildiği iddialan üzeri- ne düğmeye bastı. Çahşmalar, son yıl- lann en büyük akaryakıt kaçakçıhğuıı or- taya çıkarttı. Olayı soruştumıakla gö- revlendirilen Gümrük Başmüfettişi VAKİT GAZETESt Yazannşeriat hukulaı özkmi • Tccavüzün ispatı için 4 şahidin şart oldugunu ileri süren Vakit yazarı Duran Kömürcü, şeriat hükümlerine görc yargılama yapmayan hâkimleri "yalancılıkla" suçladı. • Tekirdağ, Çerkezköy, Halkalı, Gebze, Erenköy ve lzmit gümrüklerinden ithalatı yapan şirketlerin Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'ndan izin almadıkları ve Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) muafıyeti ile ithalatı gerçekleştirdiklcri anlaşıldı Mehmet Lıyılına/.. kaçakçılığa iliş- kin belirlemeîerini 25 Nisan 2008 tarihli raporunda aynntılı olarak irdeledi. 'Kimyasal ürün' İlk belirlemelere göre, 23 bin 856 ton petrol ürünü ve akaryakıt kaçak olarak Türkiye'yc sokuldu. Bildirimlerde "kim- yasal ürün" olarak gösterilen mallann tamammın motorin, gazyağı, white spi- rit ve benzeri petrol ürünlcri oldıığu sap- tandı. Tekirdağ, Çerkezköy. Halkalı, Gebze, Erenköy vc tzmit gümrüklerin- den ithalatı yapan şirketlerin Enerji Pi- yasası Düzenleme Kurulu'ndan izin al- madıklan vc ÖTV muafiycti ile ithala- tı gerçekleştirdikleri anlaşıldı. Raporda, şirketlerin eşyalann faturalannı değiş- lirerek sahte belgclcrle Türk günıriik ida- resini yanıltarak ithalatı gerçekleştir- dikleri vıırgulandı. Başmüfettiş Eryıl- maz'ın raporunda ithalatı yapmış görü- nen birçok şirkctin adreslerinde bıılu- namadığına işaret edilirken, "Kimi şir- ketlerin ise ithalattan sonra vergi mükellelîyetini sildirdiği görülmüştür. Sadecc bu tür ithalatlar için kurulan paravan şirketler oldukları anlaşıl- mıştır" denildi. Yüklü miktarda havale Banka kayıtlannda da inccleme yapan başmüfettiş, bazı akaryakıt istasyonu sa- hiplerinin de kaçakçılığı yapan şirket sa- hiplerinc yüklü nıiktarlarda havale yap- tıklannı, kimilcrinin ise hava açıkla- masına "mazot bedeli" yazdığı değer- lendimıesine raporunda yer vcrdi. Güm- İstanbul llabcr Servi- si - Vakit gazetesi yazarı Duran Kömürcü. 14 ya- şındaki bir kıza tccavüz ettiği gerekçesiyle 27 Ni- san 'dan bu yana tutuklu bulunan Hüseyin Üz- mez'in, şeriata göre su- çıınıın "4 şahitle" kanıt- lanması gerektiğini ileri sürdü. Kömürcü, şeriat hükümlerine göre yargı- lama yapmayan hâkimle- ri "yalancmkla" suçladı. Yargı süıecindc şeriat ku- rallannın dikkate alınma- masını da eleştiren Kö- mürcü. yazısında Üznıez'i "Beşerdir hata yapabi- lir'" diyc savundu. Kömürcü, Vakit gazc- tesiııde öncekı güıı ya- yımlanan yazısında. Uz- mez hakkındaki iddialar- dan bütün Müslümanların üzüldüğünü belirterek Üz- mcz'in şeriata göre yargı- lanıp 4 şahiıle suçunun ıspat edilmesi gerektiğini iddia etti. Duran Kömürcü, "Gü- ııahın ispatında Allah; 'Bir de dört şahit getir- meleri gerckmcz miydi? Madcm kı bu şahitleri gc- tirınedilcr. O halde onlar Allah nezdinde yalancıla- rın ta kendileridir* buyu- rarak, dört şahitle tespit cdilmeyen zina suçla- masını 'yalancılık' olarak bcyan elmektedir" ifa- desinde bulundu. Kömürcü, hâkimlerin şeriat hükünılcrinı dıkka- te almadan yargılama yap- masmı da eleştiıdi. Üz- mez'e yöneltilen tecavüz ıddıalanna, "Beşerdir ha- ta yapabilir" yorumunu yapan Kömürcü, tutuk- İanma kararıyla ilgili ise "Müfterilerin eline bir koz gcçmiştir" dedi. Beşerdir, hata yapabilir Vakit yazarı Kömürcü yazısında şunları kaydct- ti: "Müfterilerin cline bir koz geçmiştir. Sııcıı işleyen(!) Hüseyin Üz- mez'e değil de, suç bütün Müslümanlara nıal edi- lerek inananlara yük- lennıektedir. Bir suç is- lenmişse o işleyene aittir. Beşerdir hata yapabilir. İslaıııî bir düzen olma- dığına göre suç sabit ohırsa tövhcye davet edi- lir. 'Suç lslama göre ta- hakkuk eder, cezası da lslama göredir.' Üzmez'in suçunun mahkeme ta- ralından kanıtlanması halinde, Türkiye'de İs- lami bir düzen olınadı- ğına göre tövbe ederek kurtulmasi işten değil. Zatcn tecavüz olayla- rında 4 şahit bulunabil- ıııcsi de güç. Ancak lıâ- kimin bu teorilere iti- bar ctmesi ihtimali pek yüksek gözükmüyor." Evli oldugunu unuttu Star TV'dc önceki gece yayımlanan Deşifre adlı prngrama katılan Milli Ga- zete yazan Mehmet Şev- ket Eygi de Hüseyin Üz- mez'in "evli olduğu" gcr- çeğini gönnezden gelerek "İ'/.ııu 1 /.. 14 yaşındaki B.Ç. ile ailcsinin rızası ol- ması halinde cvlcncbi- lir" diye konuştu. Malatya katliamı 'Sim kart*a beraat kararı İstanbul Haber Servisi - Malatya'daki Zirve Yayınevi katliamı sanığı Cuma Özde- mir'e cezaevinde sim kart ge- tirilmesiyle ilgili dava beraat- la sonuçlandı. Malatya 3. As- liye Ceza Mahkemesi'nde gö- rülen davada ifadc veren sa- nık gardiyanlar, "Sim kart elbise içinde geçirildiği için x-ray cilıazı sinyal vermedi. Çıplak olarak geçirilseydi sinyal verirdi" dediler. Cu- ma Özdemir ise takım elbise- yi duruşma için getirttiğini söyledi. Dava kapsammda, el- biseyi Özdemn-'e getiren ak- rabası Atilla ö.'nün tanık olarak dahi ifadesi alımnadı. Mahkeme yargıcı tüm sanık- ların beraatlanna karar vcrdi. Cumhuriyet savcısı ise kararı sanık Özdemir yönünden temyiz etti. Katliam sanıkla- rından Hamit Çeker'e getiri- len elbisenin içinde bulunan iki sim kaıta ilişkin başlatılan soruştunna sürüyor. Kaıtlar- dan birinin pin kodu bilinmc- diği gerekçesiyle çözümü ya- rük Başmüfettişi Eryılrnaz, raporunda şıı ifadelere yer verdi: "Cari motorin fi- yatları esas ahnarak, kabaca yapılan hesaplamada tüm eşyaların güm- rüklenmiş piyasa dcğerinin yaklaşık 84 milyon YTL civarında olduğu de- ğerlendirilmektedir. İthalat yapan lîrmalarm birbiriyle otatı ilgisi söz ko- nusu kaçakçılıkta lîrmalarm münfe- riden değil, bir organizasyon dahilinde ortak hareket cttiklerini göstcrmck- tedir. Kişiler arasında bir bağlantığı olduğu ve kaçakçılığın organizasyon kapsamında gerçekleştirildiğini gös- termcktcdir. lOOO'cten fazla kara tan- keriylc 6 ayrı gümrükten gerçckleş- ürilen ithalatlarda, kimi eşya gümrüğc gelmeden yolda değiştirildi." Kaçak akaryakıtm piyasa satış değe- riniıı yaklaşık 100 milyon dolar olduğu bclirtildi. Gümrük Teftiş Kurulu Baş- kanlığı, 18 kişi liakkuıda toplu kaçakçılık ve evrakta sahtccilik suçundan soruş- rurma istemiye rapom Edime Cumhu- riyet Başsavcılığı'na gönderdi. Topbaş: Tabelada artniyetyok lsmailağa cemaatinin nıer- kezi halinc gclen Çavuşba- şı'nda, tarikata ait Fazilet Caıııisi'ııin bulunduğu so- kağa "Cumhuriyet Çıkma- zı" adının vcrilmcsine yö- nclik tepkiler üzerine so- kak adının yazıldığı tabcla indirildi. Çavuşbaşı Belde Belcdiyc Başkanı Hancfi Dilmaç, "Çckmeköy'e uza- nan beldenin 11 kilometre- lik cn uzun caddesine Cumhuriyet Caddesi adı verilmiştir. Beldemizde cadde vc sokaklara çıkan çıkınaz sokaklara ise rutin uygulamalar gereği bağlı olduğu caddenin veya so- kağın isnıi vcrilir'" diyerek sokak adını savundu. İs- tanbul Büyükşehir Beledi- ye Başkanı Kadir Topbaş da sokağa Cumhuriyet Çıknıazı adının vcriîmesin- de "art niyct oldugunu san- ınadığıın" söyledi. Topbaş, sokağa verilen addan ilçe belediycsinin sorumlu ol- dugunu anıınsattı. (Eotoğ- raf Vatan gazetesinin mter- net sitesinden alınmıştir.) pılmıyor. Soruşturma kapsa- mında lıâlâ. bu kartlara ilişkin telefon konuşma dökümleri istenmedi. Çeker'e getirilen elbisenin cebinde bulunan kartlar, amcasının oğlu Ah- met Ç. taıafından içeri sokul- mak istenirken yakalanmıştı. Müdahil avukatlan, bu dııiTi- mun, sanıkların, cezaevindcn dışanyla bağlantı kurdukları- nı gösterdiğini belirttiler. Avukatlar, sim kart sonışrur- malannın da göstcnnclik ola- rak yapıldığını söyledilcr. Talim Terbiye Kurulu onayı olmayan dinci kitap, imam eliyle liseye girdi Müdür oııayh diııci kitap İMAM NEVEVİ KIRK HADİŞ TERCEMEVEŞERHİ NİHAN İNAL Milli Eğitim'de yaşanan dinci-gerici örgütlenme tüm hızıyla devam ederken irticai faaliyetlere her gün bir yeni- si ekleniyor. Bakım-onanm çalışnıalan nedeniyle üç ayn okıılda eğitim-öğrctimi sür- dürcn İstanbul Cibali Lise- si'ndeki öğrencilcrc, okulla aynı semtteki caminin imamı tarafından okula getirilen İmam Nevevi'nin "Kırk Ha- dis Terceme ve Şerhi" kita- bının dağıtıldığı bildirildi. Okulun öğrencilerinin bir kısmının göndcrildiği Vefa Lisesi'nde yaşanan skandal, vclilcrin ihbanyla ortaya çık- tı. 25 Nisan Cuma günü iki öğrcnci tarafından diğer öğ- rencilere söz konusu kitabın dağıtıldığını söyleyen veliler. çocuklarınnı "Okııl müdürü, çocukları odasına çağırarak bu kitapları yan tarafımız- da bulunan caminin imamı getirdi, arkadaşlarınıza da- ğıtın" dediğini söyledi. Sunuş yazısı imamdan Takdinı yazısını Kantarcılar Camii imam hatıbi İsmail Binici'nin yazdığı, Önsöz'ünü ise Nuh Âltunay'ın yazdığı kitapta "Ameller Niyetlere Göredir". "Islamın Rükün- leri", "Namazın Müstesna Buvııtu". "Zekât Hayatın Sigortasıdır", "Oruç Bir Ruh Terbiyesidir", "Hac Cennet Yolculuğudur", "İn- sanın Yaratılışı ve İlahi Ka- deri", "Cennete Götürülen vc Cehennemdcn Uzaklaş- tırılan Yollar" konulan yer alıyor. Veliler, okııllannın ta- dilatta olması scbcbiyle öğ- rencilcrin Vefa Lisesi, Atatürk llköğretim Okıılu ve Mimar Sinan llköğretim Okulu olnıak üzere 3 ayn okula dağıtıldığını ve öğleden sonra bu okullar- da eğitim-öğretim yaptıklan- nı belirterek "Vefa Lisesi'nde eğitim-öğretim görcn Ciba- li Lisesi öğrencilerinin hep- sine bu kitaplar dağıtıldr dediler. 'Dilckçcyazılsın' ll Milli Eğitim Müdürü Vc- kili Kasım Arıcı, içcriği ne olursa olsun Talim Terbiye Kurulu onayından geçmeyen hiçbir kitabın okullarda da- ğıtilmayacağmı söyleyerek "Dağıtıldıysa dilekçe yazıl- sın, gercğini yapalım" dcdi. Okul Müdürü Ergün Güze- lel ise iddialan yalanladı. 11 PERŞEMBE ORHAN BURSAL1 Kayıp Halka" Nihayet yakın geçmişle ciddi ve yeni bağlar ku- ruyor toplum! Dün, "Ûç Fidan"m anısına yapılan ve binlerce kişinin katıldığı gösterilerden sonra mayıs ayı boyunca toplantı ve sanat faaiiyetleri düzenlendi... 68'liler Vakfı, Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği ve Piramid Sanat, "Yakın Geç- miş" üzerine bir dizi konferans ve sanat etkinliği düzenledi! Bedri Baykam ve Sönmez Targan, 68 Kuşağının 40. Yılı için düzenledikleri "Bir Rüz- gârın Arkeolojik Kazısı" sergisini bugün açı- yorlar! (Bilgi: www.piramidsanat.com; tel: 0212- 297 31 15/20/21) 1960-1990 arası Türkiye'nin büyük olaylar ya- şadığı yıllar! 1980 Askeri Darbesi ve aslında he- sap vermesi gereken yabancı işbirlikçisi askeri II- derleri, hem terör hem ekonomi ve politikalarıy- la 1985 sonrası neslin 1980 öncesiyle ilişkisini kesmiştir! Toplumumuzun "cfeWef"le özürlü kül- türel ilişkisi de bu kopmaya hizmet etti! Bu kopma, gençliği ve ileri kesimi "politiksiz- leştirme" ile gerçekleştirildi! Ancak dinci etkinlikler-örgütlenmeler aldı ba- şını gitti ve bugünkü Türkiye tablosu ortaya çık- tı! Bu, 1980 darbecilerinin büyük eseridir! 1960-1985/1990 arası aslında "Kayıp Hal- ka"dır! Mayıs etkinlikleri, bu halkanın ortaya çık- masına ve toplumla bütünleştirilmesine yardım- cı olacak, gerçekten "ar/ceo/q/;/c"çalışmaanlamını taşıyor! Düzenleyenleri kutlarız! • •• 1968'li yıllar, gençliğin ve ulusların, ABD'nin hegemonya politikalarına direnme yıllarıdır; Viet- nam Savaşı, Afrika ve Güney Amerika ülkelerin- deki direnişlerdir; Fransa, Almanya, bütün Avru- pa ve ABD'de gençliğin ayaklanması, Çekoslo- vak halkının Rus tanklarına karşı başkaldırısı da- hil, dünya çapında esen ve etkileri çok yönlü olan toplumsal fırtına zamanlarıdır. İki kavram bu dönemi karakterize eder: "Em- peryalizme son", "Bağımsızlık ve Özgürlük", "Demokrasi"! 68 kuşağının bayraklarında bu sloganlar vardı! Sloganların hepsi somuttu; Türkiye için de bun- lar fazlasıyla doğruydu! ABD'nin hegemonyası altında bir ülkeydi! NA- TO'nun askeri gereksinimleri belirliyordu Türki- ye'nin her şeyini! Türkiye hegemonist askeri veyaset altındaydı! Ülke demokratik olamıyor, özgürlükler durma- dan sınırlandırılıyordu! Feodal-yarı feodal siya- sal, kültürel ve ekonomik ilişkiler, ülkenin birger- çeğiydi! Bütün bunlann sonucu olarak, kendi kalkın- masını gerçekleştirecek ekonomik önceliklerden yoksundu: Yoksulluk ve sürekli dışarıya bağımlı- lık! 68'lilerin isyanı böyle bir Türkiye'ye karşıydı! Demokratik ve bağımsız bir ulus için kavganın adıydı, 68 isyanı! ••• Bugün şüphesiz Türkiye'de çok değişiklikler oldul Ama, 68' li kuşağı isyan ettiren koşullar yok mu oldu? Türkiye'nin bir (siyasal) "bağımsızlık" soru- nu var mı yok mu? (Siyaset dışarıdan- işbirlikçi- likten bağımsızlaşamadı; Başbakan için ABD'ye, delikli taştan süpürmeyin, kullanın, diye yalvarı- lıyor; ABD iç politikaya egemen, Fethullah'ı bes- leyip Türkiye'ye salıyor, ılımlı Islam ve laik olma sanız da olur, politikası dayatılıyor! AKP ülkesine karşı yabancılarla işbirliği içinde!) Türkiye'nin bir "ekonomik bağımsızlık" so- runu var mı yok mu? (Ekonominin çarkları an- cak dışarıdan gelecek mal-hammadde ve ser- maye ile dönebiliyor.. işbirlikçi yaltakçı kesim "Dünyada ekonomisi bağımlı olmayan ülke mi var?" diyerek sahtekârlık yapıyor; Türkiye'nin kendi ayakları üzerinde asla duramadığını gizle- meye çalışıyor, Türkiye'nin esas kendi kaynakla- rını harekete geçirmesi ne yabancıların ne de bu- radaki iktidar işbirlikçilerinin işine geliyor; ulusal sermayenin bile artık bittiği yalanı işleniyor; ulu- sal ekonomi daha büyük bir yıkım sürecinin içi- ne sokuldu!) Türkiye'nin bir "demokrasi sorunu" var mı yok mu? (Şüphesiz ki! Ancak demokrasi ne ya- zık ki dincilere özgürlüğe, kadınların kapatılması özgürlüğüne; Türkiye'ye istendiği gibi küfredil- mesi ve ülkenin bölünmesi özgürlüğüne indir- gendi!) ••• Bugün bir kısım 68'liler, bir yandan Deniz'le- rin, 68'lilerin ticaretini yapıyor, olayı siyasi bir me- taya dönüştürüyor, öte yandan da 68 ideallerine tam bir sırt çevirme içindeler! Sırt çevrime de ne demek! 68 kuşağının mü- cadele ettikleriyle işbirliği yapıyorlar! ABD ve AB çıkarlarıyla Türkiye'nin çıkarlarını tam özdeşleş- tirme utanmazlığını yaşatıyorlar! Bağımsızlık sorunu onlar için bitmiştir! Tam tersine, çok daha fazla bağımlı bir ülke için sa- vaşıyorlar! Ekonomi diye hiçbir sorunları yoktur! Demokrasi için mücadele, Kürt feodalleriyle, Kürt ayrılıkçılarıyla dayanışma ve işbirliğine dö nüşmüştür! Bütün bu alanlarda da ülkemizde ve bölgemi- ze yönelik hegemonyacı güçlerle tam bir daya- nışma yapıyorlar! Ama.. konferanslarda, köşelerinde seçkin " "687/" rolünü de çok iyi oynuyorlar! Işin ilginci, fark edilmediklerini sanıyorlar! obursali@cumhuriyet.com.tr Dinçer başkanlıga veda ediyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eğitim- Sen'in 3. Olağan Genel Kurulu 9-10-11 Ma- yıs'ta gcrçckleştirilecek. Genel Kurul'da iki dönemdir sendikanm başkaıılığmı yürüten Ala- addin Dinçer de görevinden ayrılacak. 1988 yılında düz bir üye olarak başladığı eğitim ve bilinı emekçilerı mücadclesini, işyeri temsilci- si, ilçe temsilcisi. şube başkanı, konfederasyon yönetim kurulu üyesi olarak sürdürcn, daha sonra da başkan olan Dinçer, 20 yılı kapsayan zaman süresincc eğitim emekçisinin hak ve öz- gürlüklerini savunduğunu, Türkiye'nin ve eği- timin demokratikleşmcsi, toplumun siyasallaş- ması için mücadele ettiğini söyledi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear