Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
8 MAYIS 2008 PERŞEMBE CUMHURİYET
DM
SAYFA
15
Mahkeme verdiği kararla 59'uncu maddenin uygulanıp uygulanamayacağı konusunu TBMM'ye bıraktı
'Yargılama hukuka aykmydı'- Dcniz Gezmiş ve arkadaşları içiıı yaptığı-
nız savunmada anayasa ihlali olmadığını
kanıtlarıyla anlattınız. Bu. mahkemede hiç
kabul görmcdi mi?
- Savunmamızda birkaç öncmli noktaya daha
değindik. Bunlardaıı bınsi clverişli vasıtalar
sorunudur. 146. maddedc bclirtilen suçım iş-
lenebilmesi için samklann en azından anayasa
ve onun kurduğu devlct düzeninin bekçiliğini
yapmakta olan kuvvetlcrle, örneğin Türk Si-
lahlı Kuvvetleri'yle mücadele edcbilecek va-
sılalara, yani suçu işleyecek elverişli vasıtala-
ra salıip olmalan gcrekiyor. Bir an için bu su-
çu işlemeye çalışlıklanm düşünsek bile, on
beş-yirmi tülckle koskoca bir orduya karşı
mücadele edebileceklerini söylemek tek keli-
meyle gülünçtür. Bu durunıu davaııın görüşül-
düğü Askeri Yargıtay hâkimlerinden karara
mulıalif kalan iki değerli üye, Hâkim Tuğge-
neral Kcmal Gökçen ve Albay Nahit Saçlı-
oğlu da karşı yazılarında ifade etmişler ve iş-
lenen fiillcrin olsa olsa TCK'nin 168. madde-
siııdcki suçım unsurlanna uyduğunu söyle-
mişlerdir. 168. nıadde idam değil ağır hapis
cczasııu düzenlemektedir.
- Temclde yargılannıa maddesinin hukuka
aykırı olduğunu söylüyorsunuz...
- Ayrıca malıkeme bir konuda daha hukuka
aykın bir işlem yapmıştır. Yukarıda da söyle-
dîğimiz gibi, aııayasada bir güçler ayrılıği il-
kesi vardır. Bu güçler aynlığı ilkesine göre
yargılama bağımsız mahkcmelere aittir. Yü-
rütme icra organlarına aittir. Yasama isc Mec-
lis'e aittir. Böyle bir işbölümü vardır. Ve bun-
lardan hiçbirisi kendi görevini ötekisiııe dcv-
redemez.
Malıkeme 59. maddenin uygulanması konu-
sımda, yani cezada indirimc gidilmesi konu-
suııda da bu ilkelere aykın bir karar verdi. Ya-
saya görc, hâkim eğer hat'itletici nedcnlcrin
olduğuna kaııaat getirirse cezada indirim ya-
pabilir ve örneğin idam verecekse mücbbct
vcrir. Bu noktayı mahkcmede îleri sürmemize
vc hafifletici ncdenlerin var olduğunu anlat-
tnamızarağmenmahkeme verdiği kararla
59'un uygulanıp uygulanamayacağı konusu-
nu karara bağlamayı TBMM'ye bıraktı, yani
59 hakkında lehte veya aleyhte bir karar ver-
medi. Yani görevini yapmadı ve hatta görevini
devretti. Bundan dalıa açık siyasal ve anaya-
sanııı güçler aynlığı ilkesine aykın davranış
olur mu?
Meclîs sağduyudan uzaktı
- Meclis'te bir sağduyu oluşabilir miydi?
- Konu Meclis'e gittiği zaman, Adalet Parti-
si'nin ne yapacağı belliydi. Nitekim AP'H
millelyckilleri Meclis'te "üçe üç" diye bağır-
dılar. Üçe üç dedikleri zaman Mcndcres,
Zorlu, Polatkan'a karşılık Dcniz, Yusuf,
llüseyin'ı ima ediyorlardı. Mcnderes, Zorlu
ve Polatkan'ı bu çocuklann astırmadıklannı
bildikleri halde. O olaylar olduğu zaman bu
çocııklar okulda öğrenciydiler. Bu kadar kin-
dar bir Meclis'ten siz nasıl akıl, vicdan, man-
tık bcklcyebilirsiniz?
Yine 146. maddede icra hareketlcrinden söz
edilir. Bir banka soygunu ve daha sonra ser-
best bırakılan dört Amerikalı er olayı gibi tck
tek olaylann icra harckctlcri olamayacağını da
etraflıca anlattık savunmalanmızda. Ne yap-
mışlar bu insaıılar? lddianamede yazıyor. Di-
yor ki: Amerikalılan kaçırdılar.
'Amerikalılara iyi davrandılar'
- Kaçırdılar, ama ne yaptılar?
- Oraya geleceğim... Ne yaptılar o Amerikalı-
lara? Götürdüler, bir daircye koydular, ye-
meklcrini verdiler, gittiler bakkal dükkânla-
rındaıı sucuklarını, ekmcklerini getirdiler. Ka-
çınlan Amcrikalılar, sorgu ifadclerinde,
"...llepinıi/.c battaniyc verdiler... İstiraha-
timizi temin ettiler... Bu ikametimiz sıra-
sında ekmek, çay, peynir, sosis, portakal ve
nıuz ikram ettiler... Paramızı alnıadılar...
Bu beş günlük ikametimiz sırasında konuş-
malarımız daha ziyade Vietnam Harbi'nin
haklı olup olmadığı, üniversite tahsili yapıp
yapmadığımız konularında oldu... Gccele-
yin uyuyabilmemiz için ışığı söndürüyor-
İardı... Bizc fena muamelc yapmadılar...
Yemek verdiler... İyi muamelc yaptılar..."
dediler. Çocuklar, bu Amerikalı erlerle anti-
emperyalist düşüncelerini anlatmak için ko-
nuşmuşlar. Belli bir saatte ise onlan serbest
bırakmışlar. Bu dunımda icra hareketi nere-
dc? Anayasal düzcn Amerika'nın Türkiye'de-
ki askeri mi? Onu ortadan kaldımıak mı, ki
böyle bir şey olmadı. Bunlann hcpsini mah-
kcmede anlattık. Dcniz'lerin eylemlcrinin hiç-
birisi 146/1, yani idamı gerektinniyordu, ama
başta da belirttiğimiz gibi yargılama hukuksal
değil siyasiydi. Burada bir konuya daha de-
ğinmekte yarar görmckteyim. Bilindiği gibi,
Avrupa lnsan Haklan Mahkemesi, askeri hâ-
kimlerin bağımsız olamayacaklanna ve Dev-
let Güvenlik Malıkemeleri'ndc bir askeri hâ-
kimin dahi bulunmasının o mahkemenin ba-
ğımsızhğmı orladan kaldıracağına karar ver-
miştir. Bu karar, bizim anayasaya aykınlık iti-
razımızın ne kadar haklı olduğunu göster-
mcktedir. Eğer Deniz'lcr bugün yargılansay-
dılar, sivil bir malıkemede yargılanacaklar vc
ölüm cezası almayacaklardı.
SÜRECEK...
Halit ÇELENK
Deniz'leri
Anlatıyor
Sâvunmamızda birkaç önemli noktaya değindik. Bunlardan birisi
elverişli vasıtalar sorunudur. 146. maddede belirtilen suçun işlenebilmesi
için samklann en azından anayasa ve onun kurduğu devlet düzeninin
bekçiliğiniyapmakta olan kuvvetlerle. örneğin Türk Silahlı Kuvvetleri'yle
mücadele edebilecek vasıtalara, yani suçu işleyecek elverişli vasıtalara
sahip olmalan gerekiyor. Bir an için bu suçu işlemeye çahştıklannı
düşünsek bile, on beş-yirmi tüfekle koskoca bir orduya karşı mücadele
edebileceklerini söylemek tek kelimeyle gülünçtür.
Deniz Gezmiş ve Yusuf Aslan ilc arkadaşlan Sıkıyöneünı Mahkemesi'nde yargdanıyor. (Solda). Öğrencilerin 6. Filo'yu protesto göstcrisi (Sağda).
6
Her şey anayasa ihlali sayddı
9
- Bir bakınıa ara rejinıin sadcce içtc değil
dışta da koşulları oluşmuştu, diyorsu-
nuz...
- 12 Mart faşizmi 17.5.1971 günü saat
22.45'te Türkiye radyolannda Sadi Koçaş
tarafından okunan "Hükümet başkanlığı"
bildirisi ile yasa hükümlcri ve hukukun te-
mel ilkelerini çiğnemc konusunda kararlı ol-
duğunu göstermiştir. lsrail Başkonsolosu El-
rom'uıı THKPC örgütünce kaçınlması üze-
rinc yayımlanan bu bildiride "...ne amaçla
olursa olsun adanı kaçıran, bunlara ya-
taklık edenler ve saklandıkları yerleri bil-
dikleri halde resnıi nıakamlara haber ver-
mcyenlcr için idam cezasım öngören" yasa
tasansının hemen TBMM'ye sunulacağı be-
lirtilmekteydi. Elrom öldürüldüğü takdirde
isc bu kanun geriye işleyecek, yani "makab-
line de teşmil" edilccek ve cezaevlerinde
önceden turuklanmış THKPC sanıklarının
hepsi idamla yargılanacaklardı.
Elrom'a karşılık "rehine" olmak üzere ben
de dahil birçok aydın evlerimizden alındık
vc Yıldınm Bölge Askeri Tutukevi'nc götü-
rüldük.
12 Mart döneminde kurulan sıkıyönetim as-
keri mahkemeleri, bu bildiridcki hukuk ve
yasadışı tuturna paralel olarak, yürürlükteki
yasa maddelerinde göstcrilen suç öğelerini
zorlayarak, yersiz yorumlamalar yoluyla, ya-
sa koyucunun öngörmediği doğrultuda,
yasalann kabul amacma aykın kararlar ver-
me yöntemini izlediler. Böylece, adam
kaçıranlann, banka soyanların, patlayıcı
madde kullananlaıın suç ve cezalan, ceza
yasasında özel maddelerle gösterildiği halde,
bu tür eylemlerin 146. maddeyi ihlal ettiği,
"Türkiye Cumhuriyeti Tcşkilat-ı Esasiye
(Anayasa) Kanunu'nun tamamını vcya bir
kısmını tağyir, tebdil ve ilgaya ccbren
teşebbüs" nitcliğinde olduğu ileri sürülerek
samklann ölüm cczasına çarptırılmalan is-
tenildi vc idam kararlan vcrildi. Bazı sanık-
lar, örneğin Deniz Gezmiş vc arkadaşlannm
davası sanıklanndan mahkeme salonuna
girerken başına dipçikle vurularak yaralanan
Metin Yıldırımtfirk gibi, darp edildiler.
Bazı mahkemeler reddetti'
- Tüm mahkemeler bu gidişe uydu mu?
- Hayır... Bazı sıkıyönetim mahkemeleri bu
yasadışı emırlere uynıayı reddettiklen için
lağvedildiler ve hâkimleri sürgüne yollandı.
En güzel örnck, Islanbul 1 No'lu
Sıkıyönetim Askeri Mahkemesi'nin Irfan
Solmazer ve arkadaşları hakkında 146. mad-
deyi uygulamayı reddetmesı sonucunda Mil-
11 Savunma Bakanlığı taralindan ortadan kal-
dırılması ve görevine son verilmcsidir.
Özetle, 12 Mart muhtırası, daha başında
anayasal düzeni ortadan kaldırmış, hukukun
temel ilkelcrini çiğnemiştir.
12 Mart faşizmi döneminde siyasal iktidara
bağımlı, hâkimlik güvencesindcn yoksun
sıkıyönetim mahkemeleri, savunma hakkının
kısıtlanması, avukatlar üzcrindeki ağır bas-
kılar, siyasal nitelikli olağanüstü bağımlı
mahkemeler, yürürlükteki yasalara ters
düşen, kcyfi ve siyasal amaçlı idam karar-
ları, anayasal ilkelere ve ceza hukuku kural-
lanna aykırı, tutarsız yorumlara dayalı malı-
keme kararlan, yürütmcnin yargıya açık
müdahalesi, kimi sıkıyönetim askeri mah-
kcmclcrinin siyasal iktidara yol göstererek
anayasayı çiğncmesi, kararları beğcnilmeyen
mahkemelerin görevlcrine son verilmcsi,
kontrgerillalar, insanlık ve ahlak dışı işkence
uygulamaları bunun göstergeleridir. Hukuku
ve yasaları hiçe sayan bu uygulamalar,
egemen sınıflann çıkarlan gerektirdiğındc
kendi koyduklan kurallan nasıl çiğ-
neyebileceklcrini dc çok açık bir biçinıde
göstermektedir.
12 MART HUKUKU
'Cuntacıların
birbirinden
farkıyok*
- Denizlcrin yargılanması çcrçevesin-
dc 12 Mart hukukunu nasıl değerlen-
diriyorsunuz?
- Bu sorunuzu yanıtlayabilmek için önce
12 Mart askeri rejiminin kısaca tanuıı-
lanması gerekir. 12 Mart'ın ekonomik
- ve siyasal nedcnleri konusunda birçok
görüş ileri sürüldü. Ama üzerinde birlc-
şilmiş sonuç şudur: 1970-71 yıllanna
doğru, dünya kapitalizminin bunalunıyla
birlikte, dışa bağımlı Türkiye kapitaliz-
minin kendisi de ağır bir ekonomik, sos-
yal ve siyasal bunalıma girdi. Diğer bir
deyişlc, burjuvazinin sürdürmekte oldu-
ğu sömürü sistemi güçlüklerle karşılaş-
maya başladı.
lşçi sınıfının gittikçe güçlenmesi vc bi-
linçlenmesi, artan talepleri ve nitcl yön-
den gelişmesi sonucunda siyasal yaşan-
tıda ağu-lığını koyarak lıak taleplerindc
bulunması, buna paralel olarak diğer sı-
nıf ve tabakalann da taleplerini yükselt-
meleri, ekonomik alanda zaten çıkmazda
olan burjuvaziyi iyicc tcdirgin etti.
Memduh Tağmaç'm MGK toplantısın-
da "sosyal hak arama eğilimlerinin
ekonomik gelişmelerin çok ilerisine
geçmesi karşısında, nıilli nizamın ko-
runabilmesi için anayasada değişiklik
yapılmasr (Yankı, Sayı: 113,1970) gc-
rektiğini vurgulaması boşuna değildir.
Aslnula "Bu anayasa ile toplum idare
edilmez" diyen dönemin başbakanı Sü-
lcyman Demirel ile 12 Mart cııntacılan-
nııı düşünsel alanda bir farklarının olma-
dığı da açıkça görülüyor. Özetle, top-
lumda gerçckten bir anarşi ve bunalım
vardı, ama bunun kaynağı, egemen sınıf-
ların içinc düştükleri ekonomik ve siya-
sal ortamdı.
Burjuvazi faşizme saptı'
- Zemini ekonomik zorunluluklar ha-
zırladı mı diyorsunuz?
- Burjuvazi bu durumda 12 Mart faşiz-
minc saptı, ilan edilen sıkıyönetimlc bir-
likte adeta seferberlik ilan etti vc devle-
tin hcr alanmda, toplumun hcr kesimin-
de o dönemin ünlü generali Faik Tü-
rün'ün deyimiylc "savaş" ilan edildi.
Burjuva demokrasisinin üç temel öğesi
olan yasama, yürütmc ve yargı alanların-
da bir dizi önlem alındı.
1961 Anayasası yerinc ycni bir anayasa
yürürlüğc konuldu. Gözaltı süreleri top-
lu suçlarda 15 güne çıkarıldı ve böylece
kontrgerilladaki sorgulamalara ve işken-
celere elverişli olanaklar sağlandı.
Sıkıyönetimi sürekli halc gctirmek ve sı-
kıyönetimsiz sıkıyönetimi gcrçekleştir-
mek amacıyla siyasal nitclikte bir sınıf
mahkemesi olan olağanüstü vc özel
Devlet Güvenlik Mahkemelcri (DGM)
kuruldu.
Böylece vatandaşm "bağımsız mahke- .
mclerde, tabii hâkimin önündc" yargı-
lannıa hakkı elinden aluıdı.
Deniz Gezıııiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnaıı amldı
Haber Merkezi - 6 Mayıs
1972'de idam edilen Türkiye
gençlik mücadelesinin önderle-
rinden Deniz Gezmiş, Yusuf As-
lan vc Hüseyin İnaıı. idam edi-
lişlerinin 36. yıldönümünde yurl
genelinde düzenlenen törenlerle
amldı. 68'liler Birliği Vakrı'nın,
Cumhuriyet Kültür Sanat Merke-
zi "nde, Ahmet Börüban^ın yö-
nettiği anma toplantısında konu-
şan Dev-Genç eskı başkanların-
dan Atilla Sarp, Dcniz'lerin
ABD'lilcri denize döktüğü dö-
nemde, devrimcilcre, ulusalcılara
karşı çıkanların, onlara saldıran-
lann, kurşun sıkanlann bugün ül-
ke yönetiminin çcşitli kadcmele-
rinde olduğunu söyledi. 68 ku-
şağı temsilcilerinden Necla Ülkü
de "Her ülke kendi koşullarına
göre antiemncryalizmi gerçek-
lcştirmiştir. IJlkemizde de bu
yaygınlaşmalıdır. Bunun için
DenizMcri örnck almanıız ye-
tcr" diye konuştu. lnönü Par-
kı'nda eylemyapan sivil toplum
kurulusu vc siyasi parti üyelcri,
onlann "1 am bağımsız, demok-
ratik Türkiye" mücadelesini ya-
şatma sözü verdi. "Yusuf, Hüse-
yin, Deniz, sürüyor, sürecck
nıücadeleniz", "Emperyalist-
lcr, işbirlikçiler, 6. Kilo'yn
unutnıayın", "Yaşasın tam ba-
ğımsız demokratik Türkiye"
sloganları atan göstericiler, Gez-
miş, Aslan ve tnan'ın fotoğrafı-
nın bulunduğu büyük bir pankart
açtı. Gaziantep'te de Kırkayak
Parkı önünde toplanan bir grup
eylemcı, ellerindc meşale ve
pankartlarla kent merkezindeki
Atatürk heykeline kadar yürüdü.
CHP Amasya Gençlik Kollan da
önccki gece düzenledikleri törcn-
le Deniz'leri andılar. Deniz'lerin
mücadelesinin anlatıldığı sine-
vizyon gösterisiyle başlayan tö-
rcnde son mcktuplan da okundu.
Eskişehir'de ise ÖDP, TKP,
EMEP, SDP, EHP, Halkevleri ve
Öğrenci Kolektiflcri düzenledik-
leri yürüyüşle Deniz'leri andılar.
Törende gruplar adına basın
açıklamasını okuyan Mahmut
Yıldınm, "Üç fidanı idam
edenler onları asmakla bu mü-
cadelenin bitcceğini sandılar"
diye konuştu.
Yurdun birçok kentinde Deniz'leri anmak için yürüyüşlcr düzcnlendi.
'Dolmabahçe'ye
akın var...
EVRİM KAYA
68'in 40. yılında, lstanbul'dan Ga-
ziantep'e, Trabzon'dan Ankara'ya,
Adana'dan Bursa'ya, Izmit'ten Mer-
sin'e, Samsun'danlzmir'c kadar Tür-
kiyc'nin dört biryanından ünivcrsitc-
liler 9-10 Mayıs'ta Istanbul'da bulu-
şuyor. Öğrenci Kolektilleri, Taksim
AKM'dcn 6. Filo'nun denize dökül-
düğü Dolmabahçe'ye yüıüyor. Yur-
dun hemcn tüm üniversitelerinden ge-
len Öğrenci Kolcktifleri, Dolmabah-
çe'ye yapılacak yürüyüş öncesinde 9
Mayıs'ta Istanbul Tcknik Üniversite-
si'nde (İTÜ) buluşup, 1978 yılında
öldürülen Ord. Prof. Dr. Bedri Kara-
fakioğlu anısina 22 yıldır düzenlenen
geleneksel "İTÜ Öğrenci Şenüği"ne
katılacak. Öğrcncilcr, 10 Mayıs'ta ise
saat 11 .OO'de üniversitcdcbir forunı dü-
zcnleyecek, ardmdan 14.30'da AKM
önünden yürüyüşe başlayacaklar.