23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 20 MAYIS 2008 SALI 10 J t l A D J l i J \ J L l i i r i . dishab@cumhuriyet.com.tr KAVŞAK Yabancılara yönelik saldırılarda 22 kişi öldü. İnsanlar sokaklarda diri diri yakılıyor OZGEN ACAR Paksüt, Yanlış Anlamış! Keh Keh Keh! Eski Büyükelçi ve Anayasa Mah- kemesi Başkanvekili Osman Pak- süt'ün "polis tarafından gizlice izlen- diğine (gizlice korunduğuna değil) ve dinlendiğine" ilişkin ilk haberi oku- duğumda anında kendi kendime "yüzde yüz doğrudur" dedim. Bu önyargımın nedenlerini sizlerle pay- laşmak isterim. Biraz kendimden söz edeceğim için peşinen özür dilerim. Bir bakar üç görürüz! Paksüt daha sonra bir açıklama- sında "Biz Bağdat'ta görevyaptık. Biz bir bakar, üç görürüz" dediğinde yar- gımı güçlendirmiş oldu. Neden mi? Genç Türk diplomatlarının bugün yurtdışındaki deneyimleri nedir bile- mem! Ancak, Ermeni terör örgütü ASALA'nın Türk diplomatlarına yö- nelik saldırılarının yoğunlaştığı 70'le- rin sonları, 80'lerin başlarında, kadı- nı erkeği her Türk diplomatı ve eşle- ri "izlenme" konusunda olağanüstü deneyim kazanmışlardı. O günleri yaşayan Paksüt'ün o deneyimine, ad- res sormayan bombaların, suikast- çıların cehennemi Bağdat'ta büyük- elçilik yaptığını da ekleyecek olursa- nız, bu konudaki uzmanlığının tartı- şılmazlığını da peşinen kabul etmek zorundasınız. Unutmayın bugün Anayasa Mah- kemesi'nin 2 numaralı koltuğunda oturan eski büyükelçi "Varmısın, Yokmusun" programına katılıp "ma- vi" ya da "kıımızı kutuyu" kadere kısmet diye aç- tırmıyor. Aynı deneyim- lere sahip eşiyle birlikte Birlik Mahallesi'nde ara- basına biniyor, iki aydır peşlerine takılan "kuy- /u<}u"algılıyor, Kavaklı- dere'de Tenis Kulü- bü'nün önünde park ediyor. Kuyruk da park ediyor. Paksüt, izleme- deki araca yöneliyor, yarışmadakin- den farklı olarak, kendine güvenle "Varım! Kutuyu aç..." diyor. Olaya ya- kın bir başka polis aracından da yar- dım istiyor, ancak klasik polis yakla- şımıyla "mıntıkam değil" gibi bir ge- rekçeyle müdahale edilmiyor. So- nuçta Ankara Emniyet Müdürü izle- yen aracın "uyuşturucu kaçakçılığının peşindeki bir polis aracı olduğunu" resmen açıklıyor. Paksüt'ün nokta atışı... Ankara'da yanılmıyorsam 30 bin kadar araç var. Paksüt, bu kadar araçtan değil, yalnız birinden kuş- kulanıyor. Ne tesadüf değil mi kos- koca Anayasa Mahkemesi Baş- kanvekili, 30 bin aracın içinde nok- ta atışı yapıp hedefi 12'den vuruyor ve araç polis arabası çıkıyor! ASALA'nın taşeronluğunda Ati- na'da Ağustos 1980'de kızı ile bir- likte büyükelçilik idari ataşesi Galip Özmen'in öldürülmesi olayından dört ay sonra gittiğim Yunanis- tan'da dört yıl gazetecilik yaptım. 1981'deiktidara gelen "şahin" Andreas Pa- pandreu'nun Ege ve Limni Adası sorunla- rında her an Türkiye'ye savaş ilan etmeye ha- zırlandığı o günlerde 1984 Aralık'ına değin bırakın Türk diplomat- larını, beni bile Yunan polisi 24 saat dinleme- ye ve izlemeye almıştı. Başlangıçta Türk dip- lomatları ve gazeteci- Osman Paksüt Ama izleme bitmedi. Diyelim ki Atina'daki bir başka olayı anlatmak için mekân olarak Ankara'yı kullana- lım. Bir gün Çankaya'daki evimden çıktım. Her zamanki gibi kuyruğum yi- ne peşimde... O gün bir oyun oyna- maya karar verdim. Kızılay'daki Ba- sından Sorumlu Devlet Bakanlığı'na taksi ile gittim. Ben binaya girerken, kuyruğum karşı kaldırımda bir park yeri buldu. Bakanın özel kalemine gi- dip "olağanüstü ivedi bir durum ol- duğunu" söyleyerek, görüşme iste- minde bulundum. Bakan kabul etti. Durumu anlattım. Basın özgürlüğün- den dem vurdum. Olayı kınadığımı bil- dirdim. Bakan "böyle bir şey olamayaca- ğını, Yunanistan'ın Türkiye gibi cun- ta ile yönetilmediğini (O günlerde Ankara'da 12 Eylül yönetimi vardı)" söyleyerek beni güzelce tersledi. Ben de olayı kanıtlayacağımda ısrar ettikten sonra kuyruğumun plaka numarasını ve aracın markasını ba- kana bıraktım. 300-400 m. ötedeki Yabancı Basın Kulübü'ne yürüdüm. Kuyruğum yine peşimdeydi. Bir Al- man gazetesinin muhabirine durumu aktarıp yardımını istedim. Birlikte ka- pıya çıktık. Karşıda park etmiş kuy- ruğumu gösterdim. Meslektaşıma, tek yön olan ana caddede ters yönde yü- rüyeceğimi söyledim ve araçtakileri gözlemesini rica ettim. Aracın ana caddede "U" dönüşü yapması olanaksızdı. Araçtan inen biri beni yaya izle- meye başladı. Yoldaki bir büfeden telefonla Büyükelçiliği arayıp müsteşar Ah- met Banguoğlu'na ola- yı özetledim, kapıya bir çevirmen çıkartmasını rica ettim. Amacım, kuyruğumu rasgele bir polis yerine büyükelçi- lik önünde kimleri neden beklediğinin bilincindeki bir polise yakalatmaktı. Di- yelim ki elçilik binası Kocatepe'de ol- sun. Sazan havasındaki kuyruğum tı- pış tıpış beni elçiliğe kadar izledi. Du- rumu anlattığımız polisin müdahale- sinde izlemeyi inkâr etti. Kimliğini gös- termesini istedim. Göstermedi. Yu- nanistan'da polise kimlik göstermek zorunluydu. Kuşkuları artan polis, kolundan tuttuğu kuyruğum, ben ve çevirmen, siyasal polis merkezine yürüyerek gittik. Polis, durumu amir- lerine anlattı. Çevirmenle bizi bir odada beklettiler. Ah! Bu karı-koca kavgası! Necati Çetinkaya lerini korumaya yönelik bir önlem ol- duğunu sanıyordum. Polisin beni de izlediğini algılamakta gecikmedim. Gün oldu, dört yol ortasında ne yö- ne döneceğimi bilemediği için beni iz- leyen polis aracı, yan yoldan gelen bir başka araçla çarpıştı. Acele işim ol- madığı için, taksi durağına gitmeyip bir bahçe duvarına oturarak sorunu çözmelerini bekleyeceğimi "Yunan si- vil polisine" işaret ettiğimde adam- cağız rahatladı. Kazazedeler anlaşınca ben yürümeyi, onlar da izlemeyi sür- dürdüler. Çoğu kere yeşil ışıkta geçip kuyruğum kırmızıya takılınca, taksi şo- förüne arkadaki arabayı beklemesi- ni rica etmişimdir. Kuyruğum yetiş- tikten sonra ancak yoluma devam et- tim. Neden mi? Böyle yapmasam, kendi hatalarını bana yükleyip ra- porlarına "kaçtı, bizi kasıtlı atlattı" yazacaklar, ondan sonra üzerimde- ki baskı daha da artacaktı. Bir gün bir başka nedenle yerel po- lise bu durumdan yakındım. Bölge ka- rakolundan büroma yüksek rütbeli bir görevli geldi. "Böyle birizlemenin as- la söz konusu olmadığını" savladı. Çekmecemi çektim. Bir çizelge gös- terdim. Çizelgemde, hangi gün, han- gi saatte, hangi yolda, hangi marka ve hangi plakalı arabanın beni izlediği yazılıydı. Adamcağız böyle bir çizel- geyi beklemiyordu. "Paranoya, uy- durmuşsunuz..." gibilerden bir şeyler söylemeye kalktı. "Gelin" dedim, "Birlikte sokağa çıkalım!" Çıktık. Ara- basının önünde durduk. Plakasına baktık. Sonra çizelgeyi bir daha gös- terdim. Arabasının plakası değişik ta- rih ve zamanlarda çizelgeme dört kez işlenmişti! Alı al moru mor uzaklaştı! Bir saat sonra Atina Emniyet Mü- dürlüğü'nden gelen yüksek görev- li biryetkili soruşturmanın sonucu- nu bana şöyle açıkladı: "Kuşkula- nacak bir durum yok. Adamcağız, eşi ile kavga etmiş. Kavganın sonu- cunda kafayı dağıtmış. Nereye git- tiğini, ne yaptığını bilmiyormuş!" Düşünebiliyor musunuz, peşinizde bir adam var. Çankaya'dan Kızılay'a kadar arkanızdan geli- yor, orada siz yön de- ğiştirince o da yön de- ğiştirip Kocatepe'ye kadar peşinizden ay- rılmıyor! Üç gün sonra bir Yunan gazetesinde yayımlanan kısa bir ha- berin özeti şöyleydi: "Bizim polis ne yaptı- ğını bilmiyor! Gazeteci kimliğindeki bir Türk ajanını izleyen polisi, bir başka şubenin poli- si yakaladı. Olacak iş mi bu?" Bilmiyorum Paksüt'ün "Biz bir ba- kar, üç görürüz!" dediğinde ne demek istediği anlaşıldı mı? Düşünün birde onun üstelik Bağdat deneyimi de var. Paksüt olayının en ilginç yanı ise AKP Genel Başkan Yardımcısı, Çe- tinkaya Mağazaları Yönetim Kurulu Üyesi, Elazığ Milletvekili Necati Çe- tinkaya'dan geldi: "Içişleri Bakanlığı yanlış biranlaşılma olduğunu açıkla- dı. Şöyle miydi, böyle miydi dersek, meseleyi kurcalarsak rahatsızlık olur. Unutmayın hepimiz vatana hizmet için çalışıyoruz." Bütün bu anlattıklarımdan sonra Paksüt'ten bir yanlış anlama bekle- yebilir misiniz? Elbette mesele kur- calanmalıdır. Bu kişi Atina'daki ga- zeteci Özgen Acar değil, AKP'nin ka- patılıp kapatılmamasına karar verecek yüksek mahkemenin 2 numarasıdır. Kaldı ki halkımız Çetinkaya'yı çok iyi anımsar. Hani Diyarbakır'da Ola- ğanüstü Hal Valiliği'ne atandıktan 4.5 ay sonra istifa ettiğinde 5 Temmuz 1998'de Sabah gazetesinde hakkın- da "Korkudan görevden aynldı" baş- lığının atıldığı korkaklık damgası ye- miş bir emniyetçi vali... Burada yapılacak tek bir şey var Iç- işleri Bakanı, Emniyet Genel Müdü- rü, Ankara Valisi ve Emniyet Müdü- rü derhal görevlerinden istifa etmeli- dir. "Vatana hizmet" yolunda "kor- kaklık damgasını" yemiş AKP Genel Başkan Yardımcısı da Meclis'teki odasını boşaltıp Çetinkaya Yönetim Kurulu'na tümden dönmelidir. Bu ABD Başkanı Richard Nikson'u is- tifa ettiren "Vatergate rezaletinden" farksızdır. ika'danefret / ohannesburg kenti, yabancı düşmanlığı saldırılarıyla savaş alanına döndü. Çoğu Zimbabveli göçmenler, canlarım kurtarmak için karakollara sığınıyor. 6 bin kişi ülkeden kaçtı. Dış Haberlcr Servisi - Gü- ney Afrika'da patlak veren ya- bancılara yönelik saldırılarda ölü sayısı 22'ye yükseldi. Ba- zıları diri diri yakılarak öldürü- len ve kaldıklan barakalar ya- kılan yabancılar, canlarım kur- tarmak için polis karakollarına ve yardım merkezlerine sığını- yor. Yaklaşık bin Zimbabveli göçmcnin sığındığı bir kilisc de saldırıya uğrarken, 6 bin ki- şinin ülkeden kaçtığı bildiriliyor. Ülkenin fınans merkezi Jo hanncsburg'un Alexandra böl- gesinde geçen hafta başlayan ve tüm kente yayılan saldınlarla il- gili olarak yaklaşık 250 kişi tu- tuklandı. Kenrte binlerce ya- bancı evsiz kalırkcn, çok sayı- da yağmalama olayı ve tecavüz olayları görüldü. Yerli halkın işsiz kalmasına yol açtıklan ve adli olaylara ka- rıştıklan gerekçesiyle suçlanan, çoğu Zimbabve'den Güney Af- rika'ya çalışmaya gidcn yabancılara karşı düşmanlığın önü alınamıyor. Johannesburg'un bazı bölgeleri sa- vaş alanına dönerken, polis, saldırgan gruplan dağıtmak için göz yaşartıcı bomba ve plastik mcrmi kullandı. Sı- kı önlemler alan polis, olayların mey- dana geldiği bölgelerde devriye gc- D i r göçmenin ateşc verilmesini birinci sayfadan resimle veren Güney Afrika gazctclcrinden bazıları, Johannesburg'u saran vahşet için "Apartheid dönemini anıtınıvor" ifadesini kullandı. Çoğu Zimbabveli göçmenler, "yerli halkın işsiz kalmasına yol açmakla suçlanıyor." (Fotoğraflar: AP/REUTERS) zerken, kalabalık gruplar polise taş ata- rak, yollan barikatlarla kapattı. Polisin kontrolü sağlamakta zorlandığı vc ül- kede olağanüstü hal ilantnııı gündem- de olduğu bildiriliyor. Güney Afrika'da, ülkelerin- deki ekonomik ve siyasi kriz- den kaçan yaklaşık 3 milyon Zimbabveli yaşıyor. Araların- da Mozambiklilerin de bulun- duğu toplam göçmen sayısının ise 5 milyondan fazla olduğu tahmin ediliyor. Hükümet önlem almamakla suçlamyor Devlet Başkanı Thabo Mbe- ki ve iktidardaki Afrika Ulusal Kongresi lideri Jacob Zıııııa saldmlan şiddetle kınadı. Mbe- ki ülkede artan yabancı düş- manlığını araştırmak üzere uz- manlardan oluşan bir komisyon kurulacağmı açıklarkcn, Güney Afrika Kızılhaç'ı evsız kalan göçmenlere yardım için çahş- malara başladı. tnsan haklan örgütleri ise hükümeti, yabancı düşmanlığı tehdidini ciddiye almamakla suçluyor. Olayların geçmişinin 1999'a uzandığı ve iki yaban- cının bir trenden atılmasıyla başladığı, ancak hükümctin konuya yeterince eğilmediği belirtiliyor. Aynı örgütler, ya- bancı düşmanlığının, suç ör- gütleri tarafından da kullanıl- dığını vurguluyorlar. Kaynak yctersizliği, konut açığı ve iş- sizliğin yabancı düşmanlığını körüklediğine dikkat çekiliyor. Yabancı düşmanı saldırılann, siyah- lann yaşadığı yoksul bölgelerde yo- ğunlaşması da bunun bir göstergesi. ÇİN 3 CÜN ULUSAL YAS İLAN ETTİ 1 milyar kişi hurbanlar için sessidiğegömüldü LEVENT ULUÇER PEKİN - Çin halkı depremden bir hafta sonra dün, depremin Sı- çuan'ı vurduğu saatte ölcnler için üç dakikahk saygı duruşunda bulundu. Tüm ülkede milyonlarca kişi işlenni bıraktı, sirenler çalındı, bayraklar ya- rıya indirildi. Ayrıca, depremin meydana geldiği saat 14.28'den iti- baren üç günlük ulusal yas ilan edildi. Hükümet, Şanghay'da sinema, ka- raoke barlan ve diğer eğlencc mer- kezlerinin faaliyetlerinin bir süreli- ğine durdunjlması talimatı vcrdi. Televizyonlar da eğlence program- lannı durdururken, ulusal gazctele- rin büyük bölümü siyah bcyaz olarak yayımlanıyor. Binlerce evin yerle bir olduğu deprcın bölgesinde kurtarma çalış- malannda umutlar giderck azalırken, dün cnkaz altında bir hafta boyunca sağ kalmayı başaran 61 vc 50 yaşla- nnda iki kadın kurtarıldı, ancak ka- dınlann durumu hakkında bilgi ve- rilmedi. Depremden sonra hasargö- ren yollan onarmakla görevli 200'den fazla kurtanna görevlisinin ise çamur seli nedeniyle 3 gündür toprak altında olduğu açıklandı. Ulaştırma Bakan- lığı yetkilisi Day Dongçang, resmi haber ajansı Şinhua'ya yaptığı açık- lamada, kurtarma görevlileriylc bir- likte iki iş makinesi ve 6 aracın ça- mur altında kaldığını belirtti. Depremin büyüklüğünü 8.0 olarak değiştiren Çin Sismoloji Bürosu, önceki gece itibanyla 149 artçı sar- sıntı meydana geldiğini bildirdi. Duciengyan bölgesinde bir okulun yıkılması sonucu çocuklannı kay- bedcn 60 aile, okulun enkazı önün- de mumlar yakarak gözyaşı döktü. İki kızını kaybeden bir anne "Bu daya- nılmaz bir acı. İkinizi dc kaybet- tim" diyerek ağladı. Sanayi ve Enfomıasyon Teknolo- jisi Bakanlığı, depremin Sıçuan'da 9.6 milyar dolar ekonomik kayba yol açtığını bildirdi. 1 iananmen 'de hüzünSıçuan'da 8.0 şiddeti olarak açık- lanan depremde 70 binden fazla in- sanın öldüğü sanılıyor. Kurbanlar için dün 3 dakikahk saygı duruşun- da bulunulurken binlerce kişi baş- kent Pekin'deki I iananmen Meyda- nı'nda toplana- rak "Çok yaşa Çin" sloganları attı. Dünyanın en büyük meydanla- rından biri olan Tiananmcn Mey- danı 1989'daki öğrenci olayların- dan 19 yıl sonra ilk kez bu denli ka- labalık oldu. (Fotoğraf: AP) TEŞEKKÜR Sevgili dayım Erkin Emiroğlunun ani rahatsızlığı süresince ve vefa- tında gösterdikleri tıbbi ilgi, çaba ve manevi destek için arkadaşım Doç. Dr. Zeynep Tartan'a ve Koroner Yoğun Bakım Ünite- si'nin tüm çalışanlarma büyük bir teşekkür borçluyuz. Ailesi adına Op. Dr. Z. Ash Batur Çalış CUMOK'TAN DUYURU YUCE TURK ULUSU! BAŞTAKİLERİN İHANETİNE KARŞIN, "ULUSAL BAĞIMSIZLIK UĞRUNA AL KANLARA BOYANMAYA HAZIR" YİĞİTLER VE GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN MÜCADELE ANLAYIŞIYAŞIYORSA; BUGÜN DE TESLİM OLMAYACAĞIMIZINİLAN1 OLAN 19 MAYIS 1919 GÜNÜ KUTLU OLSUN. YA İSTİKLAL, YA ÖLÜM! YAŞAS1N TAM BAĞIMSIZ, DEMOKRATİK AYDINL1K TIIRKİYE... CUMOK OLUŞUMLARI: \(!ii[i;ı. Uvon, \khisar. Alanyu, Ala^'hir. \ltınoluk, Amasva, Aııaımır. Ankara. \ntak\a, \ııi;.lv.ı. \\ciülı.,11.Arlvin,Aydın, Avvalık. Ralmeski,Bafra. Bandırnıa.Ber|;aıııa. Ucıılrıım. Bolu. Rozcaada, Hn/ııvııL Burdur, Burhanive. Bıırsa. Çan, (, anakkalc, Çar;amha. (,'eıicıkö). Çivril, Çoriu, Daiça. Deni/li, Dikili, Uiyarbakır. Kdirne, Edremlt, Elblltın, tskişehir. F.raıı, Erzincan, l • .ınııın. Fethiyo. Finike, Foça, Gazianlcn, Gclibolu.Gcnılik. GerM, (iircsun. Giinen, Isparla, incbolu. lncgcil, Iskcndcrun. Islanbııl, Izmir, Karabük. kaiiu'iilıi'i, kaıaıııaıı. kaıs. kaslanıonu. Kavsırı. kdz. Erejjll, Kejın, Kınldule, kırklarcli. kılıv kocacli. kuııv.ı. KByceğtz, kuşadası. kulalıva. 1 üichııı•;:)/. Malaiu. Marmari», Mcrsin, Mil», Mııgla. Nn M'hır. Njgdc. Ordu, 0rhan|;m l'olallı. Kı/ı. Salihli, Saımun, Saray, Silidic. Sinnp, Sivas, Soma, .Sorcun, Şereflikoçhlsar. Ta^ell, Tckirdag, iokal. TurRUtlu,Tûrkoglu. Irfa, Urla, Uzunköprü,Van.Vte, Valo\a.lımculdak. www.cumok.orc PROSTAT 'ın PANZEHIRI ARI POLENİ CAYI Prostat hastalığı tedavisinde %100 bitkisel üriin! • Zarar görmüş prostat bezesini iyileştirir! • Vücutta bulunan iltihabı kurutur ve yüksek üre tedavisinde etkilidir! BDG GRUP LTD. ŞTİ. Şehit Adem Yavuz Sokak No: 6/4 Kızılay - ANKARA Tel: 0312 419 6410 -419 64 11 Web Site: www.pollen-tea.com E-posta: info@poilen-tea.com Elmek: oacar@superonline.com Faks:0312.442 79 90 Mustafa Sağyaşar bizlerle!.. Usta yorumcu, grup Ehll-keyf İle Türk Sanat Müzigl'nln dinlemeye doyamayacagınız eserlerini seslendiriyor. 28 Mayıs Çarşamba (elmadağ )\ ^ meyhanesl ^"^^S Rezervasyon: (0212) 241 03 20 -23 www.elmadagmeyhanesi.com ÖĞRENCÎ SEÇME VE YERLEŞTÎRME MERKEZÎ BAŞKANLIĞI'NDAN T.C. Sağlık Bakanlığrnın 657 sayıh Devlel Memurlan Kanımu'nun 4/B maddesine göre ıs- tıhdam edeceği sö/lcijmelı pozisyonlara yerleştirme yapmak anıacıyla adaylardan tercih alına- caktır. Bu amaçla hazırlanan Kanıu Personel Seçme Sınavı KPSS-2008/2 Saglık Bakanlığı Ter- cih Kılavuzu'nda ortaöğrctim, önhsans ve lisans düzcyindckı sözleşmeli pozisyonlar yer almak- tadır. Kılavu/.da yer alan sözleşnıelı pozısyonlaıdarı tercih yapabılmek için, 10-11 Temmuz 2004 tarihlerinde yapılmış olan 2004-KPSS, 01-02 Temmuz 2006 tarihlerinde yapılmı^ olan 2006- KPSS/I veya 17 Eylül 2006 larıhinde yapılmış olan 2006-KPSS/2'ye girilmiş ve bu sınavlann en az birinden ortaöğretım mezunlan için K.PSSP94, önlisans mezunlan için KPSSP93 ve lisans me- zımları için KPSSP3 puammn alınmıi} olması gerekir. Adaylartercihlerini. 20-23 Mayıs 2008 ta- rihleri arasmda ÖSYM'ııin vvvvw.osym.gov.tr internel sitesinde yayımlanacak olan Kılavuzda yer alan kurallara göre ınlernet üzerinden kendileri yapaeaklardır. ÖSYM'yc posta yoluyla gönderi- len veya elden verilen lercih lislelen geçerli olmayacaktır. K.PSS-2008/2 Saglık Bakanlığı Tercih Kjlavuzu'na göre yapılacak yerlcştirmeye basvuracak adaylann bu kılavuzu dıkkalle irıceleme- lerı geıekmektcdir. KPSS adaylarına dııyıırıılur. ÖSYM BaşkanUgı Basın: 25614 TOPÇUOGLU EVDEN EVE NAKLİYAT
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear