29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 3 NİSAN 2008 PERŞEMBE 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI Y Y Y Y Y Y Y Y Y 14 15 16 15 17 16 17 15 12 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y Y B B Y Y Y Y PB 12 15 14 13 14 12 13 11 18 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y Y PB PB PB PB PB PB Y 21 21 19 20 20 18 10 12 10 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Tüm yurt parçalı ve çok bulutlu Marmara, Ege, Akdeniz, İç Anadolu, Batı ve Orta Karadeniz, Doğu Karadeniz’in iç kesimleri, Doğu Anadolu’nun kuzey ve batısı ile Güneydoğu Anadolu’nun batısı yağmur ve sağanak yağışlı geçecek. Hava sıcaklığı mevsim normallerinin üzerinde seyredecek. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo B 10 Helsinki B 4 Stockholm PB 12 Londra PB 16 Amsterdam B 10 Brüksel B 11 Paris Y 14 Bonn Y 7 Münih Y 8 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y Y B Y Y Y PB PB Y 13 14 26 14 14 14 18 18 10 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı B Y PB PB PB PB B PB B 13 21 18 28 18 20 13 29 26 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada Refah, kalkınma, istikrar, demokrasi… RTE öyle bir kafanın tutsağı ki, refahta, kalkınmada, istikrarda, demokraside ancak işbaşında RTE varsa olasıdır, olanaklıdır. Oysa bu kafada niceleri geldi geçti. Bir zamanların Menderes’i aynı kafadaydı. Gitti ve arkasında bir yığın demokratik pürüz, istikrarsızlık ve borç içinde bir ekonomi bıraktı. Soru yok, muhalefet yok, dikensiz gül bahçesi AKP grubunda yaptığı konuşmada RTE; gerçeği gösteren rakamların tam tersini sıralayarak ekonominin tıkırında gittiğini, üstelik ekonominin artık dünya ligine terfi ettiğini savunuyor. Gerçek söylediğim gibi, kim aksini söylerse hepsi palavra diyen bir üslupla beyinleri yıkadığını sanıyor. Örneğin, “Türkiye ekonomisini, ekmeğini, aşını büyüttüğünü” söylerken açlık sınırının giderek büyüdüğünün farkında olmadığını gösteriyor. Şişirilmiş rakamlara karşın ekonomi uzmanlarının saptamalarına göre, örneğin 2003’te 89 milyar dolar olan iç borç, 2008’de beyefendi sayesinde 207 milyar dolara çıkıyor. Borçlar iki buçuk katı. Ülke borçlanıyor, tabii halk da! ??? Kimi yazarlar 2001 yılında başbakanlık yolunu açan Anayasa Mahkemesi’ne yönelttiği övgüleri tazeleyerek bugün partisini kapatma davasını görmekte olan Yüksek Mahkeme’ye sergilediği hiddeti ayıpsıyorlar. Hâlâ tanımamışlar, anlamamışlar RTE’yi… Bu adamcağız işine geldiğinde över, işine gelmediği yerde söver! Hem yanar hem de döner olmayı becerebilen ender siyasetçiden biridir RTE... Son grup konuşması bu yargının tanıdığıdır. Örneğin konuşmanın bir yerinde “Mahkeme süreci kendi mecrasında neticelenecek; bunu metanetle, soğukkanlılıkla yürüteceğiz” diyor. Bir başka yerinde parti kapatmayı güçlendirmek gibi bir ayağa yatıp anayasa değişikliği ile paçayı kurtarmanın koşullarını hazırladıklarını söylüyor. İlk ifadesiyle yargıya inandığı, Yüksek Mahkeme’de gerekli savunmaları yaparak aklanacağı sonucu çıkıyor; ama hemen sonraki saptamalarıyla yargıya, tabii Anayasa Mahkemesi’ne güvenmediğini ortaya koyuyor. Rüzgârgülü mübarek! Yaşam ve siyaset kuralı gayet basit: Bir o yana, bir bu yana, ama hep bana! ??? Türkiye’ye güveniyormuş, milletimize güveniyormuş: Genel anlamda hukuktan söz ediyor, lakin yargıya güvendiğini söyleyemiyor. Söyledikleriyle yaptırımları birbirine ters düşen bir yapısı var. “Tam bir özgüven ve kararlılık içinde yola devam edeceğiz” derken, kurtuluşu sancılı başka önlemlerde arayacağı yerde, şayet gerçekse özgüveni, bu inancını neden Anayasa Mahkemesi’ne inanarak göstermiyor ve neden: Parti kapatmalarını zorlaştırmak gerekçesi altında giriştiği anayasa değişikliğine, “değişiklik yürürlüğe girdiği tarihte mahkemede görülmekte olan kapatma davaları düşer” diye bir madde koymaya hazırlanıyor. Altından bak, üstünden bak; RTE ile aklı başında bir demokraside yaşamak olanaksız. Zira Türkiye Cumhuriyeti’ni (TC’yi), Türkiye Tımarhane Cumhuriyeti’ne (TTC’ye) çevirdiler. Başyazarımız İlhan Selçuk’un tedavisi yoğun bakım servisinde devam ediyor GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY ‘Hiçbir güç yıkamaz’ İstanbul Haber Servisi Gazetemiz İmtiyaz Sahibi ve Başyazarı İlhan Selçuk’un sağlık durumunun iyiye gittiği, olumsuz bir gelişme olmadığı taktirde hayati tehlikeyi atlattığı belirtildi. Geçirdiği kalp spazmı ve pnömoni sonucu geçen hafta sonu Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi’ne kaldırılan İlhan Selçuk’un sağlık durumu ile ilgili yapılan açıklamada, şöyle denildi: “İlhan Selçuk’un izlem ve tedavisi yoğun bakım servisinde sürdürülecektir. İçinde bulunduğumuz süreçte, başta aile bireyleri olmak üzere ziyaret kısıtlamasına uyan dostlarına ve anlayış gösteren basına teşekkür ediyoruz. Durumunda bir değişiklik olmazsa, son basın bildirisi taburcu olacağı gün yayımlanacaktır.’’ İlhan Selçuk’u ziyaret etmek için hastaneye giden çok sayıda yurttaş, “Türk aydınlanması CUMHURİYET’E ANLAMLI DESTEK İZMİR/ANKARA (Cumhuriyet) Gazetemiz İmtiyaz Sahibi ve Yayın Kurulu Başkanı İlhan Selçuk’un gözaltına alınmasının ardından tepkilerini yansıtan okurlarımız, destek mesajlarını iletmeyi sürdürüyor. Gazetemiz İzmir bürosunu ziyaret eden İzmir Barosu yönetim ve denetleme kurulu üyelerinden bir bölümü, mücadelemizde yanımızda olduklarını söylediler. İnsan hakları savunucu Alparslan Berktay da, Selçuk’un bir an önce iyileşmesi dileğinde bulundu. Tüm İlköğretim Müfettişleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mevlüt Kaplan, yaptığı açıklamada, “Aynı duygu, düşünce ve ilkeleri paylaştığımız Cumhuriyet gazetesine onun başyazarı Sayın İlhan Selçuk’a reva görülen aymazlığı, baskı ve işkenceyi şiddetle kınıyoruz.” görüşüne yer verdi. vuşması” dileklerini iletti. Ziyaretçi defterlerini imzalayarak, geçmiş olsun dileğinde bulunan bazı ziyaretçiler arasında beyin cerrahı Prof. Dr. Cengiz Kuday, sanatçı Işık Yenersu yer alırken, ziyaretçi defterine mesajlarını yazanlar arasında Uluslararası İstanbul PEN Merkezi Onur Üyesi yazar Leyla Erbil, CHP Şişli İlçe Başkanı Dursun Çaltı, Yazar Gülten Dayıoğlu, eski İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu, öğretim üyeleri Prof. Dr. Nihal Uluocak ve Prof. Dr. Nihat Uluocak, eski Cumhuriyet gazetesi ilan müdürü Naci Yener, avukat Murat Topçuoğlu, Suna Anday da bulunuyor. İlhan Selçuk’u ziyaret edenler arasında Prof. Alemdaroğlu da vardı. nın yılmaz genci, sizi hiçbir güç yıkımaz, sizi sürekli izliyor ve aramıza döneceğiniz günleri özlemle bekliyoruz” dediler. Türk Hemşireler Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Saadet Ülker de, İlhan Selçuk’a mektup gönderek, “bir an önce gazetesindeki köşesine dönerek yazılarına başlaması ve sağlığına ka İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde bazı kız öğrenciler türbanla derse giriyorlar Türban karmaşası sürüyor NİHAN İNAL CHP’den iptal istemi ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP, 5748 sayılı “Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Yasa’’nın bazı maddelerinin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. CHP milletvekilleri Tekin Bingöl ve Sacid Yıldız, bu yasayla kadrolaşmanın önünün açıldığını savundular. Liselilerin bıçaklı kavgası ? İstanbul Haber Servisi Beşiktaş Atatürk Anadolu Lisesi’nde okulun eski öğrencileri tarafından darp edildiği öne sürülen öğrenci, okul dışından arkadaşlarını Yıldız Parkı’nda topladı. Okul öğrencilerinden oluşan bir grup da Yıldız Parkı’na gelince iki grup arasında kavga çıktı. Sopa ve bıçakların da kullanıldığı kavgada 2 öğrenci bıçakla yaralandı. Danıştay’ın, üniversitelere türban serbestisi getiren YÖK’e ait genelgenin yürütmesini durdurmasına karşın İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde öğrenciler derslere türbanla giriyor.Üniversitenin Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Oğuz Uras, türban ile ilgili düzenlemeyi Anayasa Mahkemesi iptal edene kadar da öğrencilerin derslere türban ile girebileceğini söyledi. Yüksek Öğrenim Kurumu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan’ın rektörlere gönderdiği “Türbanı serbest bırakın” genelgesinin Danıştay tarafından yürütmesinin durdurulmasının ardından yaşanan karmaşa devam ediyor. Birçok üniversitede olduğu gibi İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde öğrenciler derslere türban ile girebiliyor.Prof. Uras, üniversitede derslere türban ile girildiğini doğrulayarak kendilerinin böyle bir karar aldıklarını, Anayasa Mahkemesi iptal edene kadar da öğrencilerin derslere türban ile girmelerinde bir sakınca görmediklerini belirtti. EğitimSen Başkanı Alaaddin Dinçer uygulamaya tepki göste Üniversitenin Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Uras, düzenlemeyi Anayasa Mahkemesi iptal edene kadar da öğrencilerin derslere türban ile girebileceğini söyledi. rerek Danıştay’ın kararının çok açık ve net ortada olduğunu belirtti. Dinçer, “Üniversite yönetimleri türbana göz yumarak suç işliyor. İlgilileri, suç işleyenler hakkında yasal işlem yapmaya çağırıyorum” dedi. Eğitimİş Başkanı Yüksel Adıbelli ise türbanın bir özgürlük simgesi değil dini simge olduğunu ve AKP’nin türbanı siyasete alet ettiğini ifade ederek “YÖK’ün 17. maddesi değişmediği sürece Türkiye’de üniversitelere kimse türban ile giremez. Üniversitelerde türbana izin veren rektörler,YÖK’e, Milli Eğitim Bakanlığı’na ve AKP hükümetine güveniyor” ifadesini kullandı. olduğunu vurguladı. Akçalı, “YÜniversitelere türban ile girmek rahatsızlık verici bir durum. Bu durum ortadan kaldırılmalı en azından Anayasa Mahkemesi’nin kararı belli olana kadar hiçbir rektör, üniversitesine öğrencisini türban ile almamalıdır” yorumunda bulundu. Arel Üniversitesi Öğretim Görevlisi Selma Özuslu Ünal da “Danıştay eğer bir karar verdiyse üniversitelerin buna uyması gerekir” dedi. Başbakan Erdoğan’ın, sözlüğüne “hukuk” sözcüğünü nihayet eklediğini gördük! Son grup toplantısında lütfetti, bundan sonra adımlarını “hukukun üstünlüğü” ilkesine dayalı olarak atacaklarını söyledi... Biraz zahmet olacak ama! Elbette bu açıklama AKP’nin yürürlükteki yasalara tümüyle bağlı kalacağı ve Anayasa Mahkemesi’ni rahat bırakacağı anlamına gelmiyor. AKP’nin önde gidenleri hafta başında bu sütunlardan aktardığımız anayasayı değiştirip parti kapatmayı, daha doğrusu AKP’yi kapatmayı olanaksızlaştırma arayışlarını sürdürüyor. Arkadaşlar yeni bir ikilemde: AKP’yi anayasayı değiştirerek mi kurtaralım, değiştirmeyerek mi? Bu ikileme gelmelerinin nedeni şu: Sıkıştıkça kendisi için anayasa ve yasa değiştirmeyi gelenek haline getiren AKP, kamuoyu önünde “mağdurlar” oyununu oynamakta artık zorlanıyor! ??? Kendini kurtarmak için AKP’nin seçeneği çok, ama Türkiye’nin seçeneği yok! AKP, şu havayı pompalıyor: Benim dışımda hükümet kurma gücüne ulaşan parti yok, buna ulaşabilecek parti de yok. Herkes yerini bu gerçeğe göre saptasın! Ben gidersem istikrar da gider, itibar da! Yukarıdaki saptamaların tümü; demokrasisi rayına değil, karaya oturmuş ülkelere göredir! Ne demek seçeneğim yok? Önceki hükümetler de sık sık buna sarılırdı, ama AKP’nin daha densiz bir siyaset izlediğini görüyoruz. Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz’ın açıklamaları ortadayken AKP’nin “Ben ekonomiyi düze çıkardım. Dava açılınca bozulma başladı, ona göre” türünden tehditlere hiç hakkı yok! Türkiye yönetilmiyor, idare ediliyor! Bu noktada AKP ikinci sorundur. Birinci sorun şudur: AKP’nin karşısına ne konacak? Bu soru toplum katında yanıtsız kaldığı sürece ne demokrasimiz gelişebilir, ne ekonomimiz... Ne de toplumsal gerilim düşer. İçinde bulunduğumuz durumla AKP’nin “Durmak yok, yola devam” sloganı birleşince akla şu anlatım geliyor: Erdoğan, fren pedalını sökmüş, gaz pedalının üzerine de kalınca bir tuğla koymuş, koltukta bağdaş kurmuş, bağıra çağıra direksiyon sallıyor! Bu araç kaza yapmaz diyorsanız, bize el sallamak düşer! ??? Siyasetin bir tarifi de şöyle yapılabilir: Umut üretme sanatı! AKP’nin karşısına, daha güzel bir Türkiye umudu sunabilecek hareketler gerçek anlamda seçenek oluşturabilir. AKP’nin Türkiye’yi nereye getirdiğini, nereye sürüklemekte olduğunu pek çok kişi görüyor. Aklı başında herkes, bu gerilimden siyasetin kuralları içinde çıkmanın en doğru yol olduğunu düşündüğüne göre, herkesin “seçenek üretme” sorumluluğu alması gerekiyor. Buna en yakın aday elbette mevcut, parlamentoda yer alan siyasi partiler, ama... MHP, AKP’nin neresinde dursam, sorusuna yanıt arıyor... CHP, topluma AKP’nin gerçek aynasını tutmanın yeterli olduğunu düşünüyor... Ne olursa olsun, Türkiye AKP’ye mahkum değil... Bilge ne güzel söylemiş: Dağlar ne kadar yüksek olursa olsun, bir yanı yoldur! ankcum?cumhuriyet.com.tr ‘Türban yasal değil’ Üniversitelerden Sorumlu EğitimSen 6 No’lu Şube Başkanı Dr. Timur Akçalı, üniversitelerde Danıştay’ın verdiği kararın uygulanması gerektiğini, bu konudaki tek yetkilinin ise rektörler CUMHURİYET’E SALDIRI Molotofa dört tutuklama İstanbul Haber Servisi Gazetemize yönelik molotofkokteylli saldırıya ilişkin gözaltında bulunan 9 kişiden Fatih D, Murat A, Bedirhan Ş. ile U.E. tutuklandı. Mahkemeye sevk edilen zanlılardan Davut Y, Coşkun Y. ve Oğuz A. ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Bedirhan Ş, sağlık kontrolünden geçirilmek üzere adliyedeki adli tabipliğe götürülürken gazetecilere, “İlhan Selçuk’a selam söyleyin” diye bağırdı. Bedirhan Ş, yeniden adliye nezaretine götürülürken, gazetecilerin “Neden molotofkokteyli attınız” sorusuna da “Hak ettikleri için” yanıtını verdi. Diğer zanlılardan ayrı olarak Şişli Adliyesi’nde hakim karşısına çıkarılan çocuk yaştaki zanlı U.E, olay günü internet kafeye gittiğini, yanına gelen mahalleden tanıdığı Bedirhan Ş’nin kendisini okulun bahçesine çağırdığını belirterek “Orada mahalleden tanıdığım O.A. karşılaştık. Bir süre top oynadık. Bedirhan Ş, Cumhuriyet gazetesine molotof atacağını ve üstümüze başımıza kıyafet alma karşılığında bizim de yanında olmamızı istedi. Sebebini sormadan kabul ettim” dedi. Muhalif isimlere soruşturma baskısı Öğrenciler ortak soruları yanıtlayacak ‘Tanrı Yanılgısı’na beraat ? İstanbul Haber Servisi Richard Dawkings’in yazdığı “Tanrı Yanılgısı” adlı kitabı Türkçe’ye çevirerek yayımlayan Kuzey Yayıncılık’ın sahibi Erol Karaaslan, hakkında “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek veya aşağılamak” suçuyla açılan davadan beraat etti. Kitabın toplatılmasına gerek olmadığına karar veren mahkeme hâkimi, “Kitap yasaklamak düşünce özgürlüğünü özünden sınırlar” dedi. Özcan’ın ekibi göz açtırmıyor ZEYNEP ŞAHİN OKS’de iki müfredat geçerli ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), bu yıl son kez yapılacak Ortaöğretim Kurumları Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavı’ndaki (OKS) soruları, 120 ilköğretim okulunda yeni müfredat uygulanması nedeniyle eski ve yeni müfredatta bulunan ortak konulardan seçiyor. MEB’in 120 ilköğretim okulunda pilot olarak yeni müfredat uyguladığına, bu okulların 8. sınıflarındaki öğrencilerin de OKS’ye katılacağına dikkat çeken MEB Eğitim Teknolojileri Genel Müdür Yardımcısı Orhan Ekinci, bu okullarda yeni müfredat uygulanmasına karşın diğer tüm okullarda “eski müfredat’’ uygulandığını anlattı. Ekinci, “Müfredat farklılığından doğabilecek sorunları ortadan kaldırmak için her iki müfredatın kesiştiği alanlardan soru sorulmasına karar verildi’’ dedi. OKS’de yöneltilecek soruların “günlük hayata daha yakın olacağını’’ vurgulayan Ekinci, “Sorular bilgi yoklama şeklinde değil de bilginin öğrenilip öğrenilmediğini, davranışa dönüşüp dönüşmediğini değerlendiren yapıda olacak’’ dedi. OKS ile SBS’nin yapısının birbirinden farklı olduğuna işaret eden Ekinci, öğrenciler arasında sıralama yapılması nedeniyle OKS’de daha zor sorular yöneltildiğini söyledi. Gerek OKS’de gerekse SBS’de müfredat dışında soru yöneltilmeyeceğini vurgulayan Ekinci, OKS’ye, yaklaşık 915 bin başvuru yapıldığını da bildirdi. Baykal: Husumetimiz yok ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP MYK dünkü toplantısında AKP’ye açılan kapatma davasını değerlendirdi. CHP lideri Deniz Baykal, “Bugüne kadar sürekli AKP’yi uyardık. Hiçbir uyarımız dikkate alınmadı. AKP bu noktaya attığı adımlarla geldi. Bizim hiçbir kişisel husumetimiz, kavgamız yok. Şimdi hukuk işlemeli sükunet ile yargı kararı beklenmeli” dedi. Baykal’ın “Herkes bir adım geri atsın” çağrılarıyla ilgili olarak da “Bu çağrının muhatabı biz değiliz” dediği öğrenildi. 3 kişiye 192’şer bin YTL ? ANKARA (AA) Şans Topu çekilişinde 5+1 bilen 3 kişi 192 bin 248 YTL 39’ar YKr kazandı. Numaraların; 1, 13, 19, 22, 33 + 7 olarak belirlendiği çekilişte 5 bilenler 2 bin 184 YTL 90’ar YKr, 4+1 bilenler 167’şer YTL, 4 bilenler 18 YTL 85’er YKr, 3+1 bilenler 9 YTL 50’şer YKr, 3 bilenler 2 YTL 25’er YKr, 2+1 bilenler kişi 2 YTL 75’er YKr, 1+1 bilenler ise 1 YTL 30’ar YKr ikramiye kazandı. C MY B C MY B ANKARA YÖK Başkanı Prof. Yusuf Ziya Özcan’ın, “muhalif” her sese “soruşturma baskısıyla gözdağı vermeye çalıştığına” dikkat çekiliyor. Prof. Celal Şengör’ü “YÖK üyesi yapmamakta direten” Özcan, aylardır çeşitli engellemelerde bulunuyor. Üniversitelerarası Kurul’dan YÖK’e gönderilen seçim sonucu, Cumhurbaşkanlığı’na iletilmesi gerekirken, yaklaşık bir buçuk ay YÖK’te bekletildi. Gönderilen sonuçtaki bilgilerin ise eksik olduğu gerekçesiyle karar tekrar ÜAK’a iletildi. ÜAK’sa sonuçları tekrar YÖK’e gönderdi ve tepkisini ortaya koymak için Köşk’e de doğrudan iletti. Ancak Köşk, sonucu yeni den YÖK’e yolladı, YÖK Şengör hakkında soruşturma başlattı. Özcan da soruşturmanın Şengör’ün YÖK üyeliğini engelleyeceğine işaret eden bir açıklama yaptı. Şengör, Özcan’ın “AKP’nin tetikçisi olarak YÖK Başkanlığı”na getirildiğini ifade ederek, “Kafaya koydular, atacaklar beni üniversiteden. Atacaklar ki YÖK’e gitmeyeyim. Çünkü gidersem, başa bela olurum. Ama ben bunlarla uğraşmaya devam edeceğim” dedi. Türban konusundaki tavrı ile öne çıkan Uludağ Üniversitesi’ne de soruşturma baskısı geldi. Temizlik ihalesinde yolsuzluk yapıldığı ileri sürülürken, Rektör Prof. Mustafa Yurtkuran, seçime gidilirken yıpratılmak istendiğini söyledi. ‘İlhan Selçuk’a ateş edersin’ Daha sonra aldıkları benzini şişelerde kendisinin atletiyle hazırladıklarını anlatan U.E. “Üç adet molotof hazırladık.Yolda gördüğümüz bira şişesine aktardık. Molotofu oluşturduk. Bedirhan Ş. molotofu Gazetenin bahçesine attı. Kaçarken de bana gazeteden çıkacak olan İlhan Selçuk’a ateş edersin dedi. Hatta kaçarken ‘Ateş et’ diye de bağırdı” dedi. U.E, Bedirhan Ş’nin kendisine önceden verdiği silahı yere attığını vurgulayarak “O.A. molotofu yakarak bahçeye attı. Neden böyle bir şey yaptığımı bilmiyorum. Tabanca bende 5 dakika kaldı. Kullanmayı bilmiyorum” dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear