Catalog

SAYFA CUMHURİYET 18 NİSAN 2008 CUMA 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI PB PB B PB PB PB PB Y B 21 21 22 16 22 24 24 24 19 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya B PB PB PB PB Y PB PB PB 19 21 17 17 19 19 22 18 22 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B A A A B PB PB PB 28 23 23 25 22 22 13 13 16 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey ve batı kesimleri parçalı çok bulutlu, İç Ege, Göller Yöresi ile Bursa, Bilecik, Bolu, Düzce, Karabük ve Eskişehir çevreleri sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı, yurt genelinde 2 ila 4 derece artacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo B 12 Helsinki PB 6 Stockholm PB 11 Londra Y 10 Amsterdam Y 13 Brüksel Y 12 Paris Y 16 Bonn Y 14 Münih PB 11 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y Y Y Y Y Y Y Y B 11 16 17 16 19 19 18 20 18 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Y PB PB PB PB PB PB A B 10 17 2 19 14 18 22 30 27 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada mekle başladı. Cheney’ye, Ortadoğu projesi nedeniyle, ABD’yle olan dostluk bağları nedeniyle eleştirilmekten yakındı. Kürsüye çıkıp dürüst bir davranışla Cheney’ye böyle konuşarak ülkesini şikâyet etmediğini bir türlü açıklayamıyor. ??? Açıklama yapmamasında bir neden varmış: Meğer Anayasa Mahkemesi’ni etki altına almak için RTE’nin, Cheney’ye yakınmalarda bulunması, AKP planının bir parçası imiş. Kapatma davasının açılmasından sonraki ilk Merkez Karar ve Yönetim Kurulu toplantısında RTE, (tabii bu bilgi mutlaka yalanlanacaktır) milletvekillerinden Yüksek Mahkeme’yi baskı altında tutmak için Avrupa Birliği ve örneğin Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nden kapatmayı engelleyecek açıklamalar yapmalarını sağlamalarını istemiş. AKP’nin, AKP’yi savunma görevini üstlenen Avrupa Birliği ile ağız birliği yaptığı kanıtlandı. Genişlemeden Sorumlu Üye Olli Rehn’in açıklamalarına Komisyon Başkanı Barroso da katıldı. Hele bir başka AB yakını var ki, kendini Türkiye’nin hamisi ve müstemleke komiseri sanıyor. Açıklamalarıyla adeta AB örtüsü altında Anayasa Mahkemesi’ni tehdit ediyor. Adamın adı Joost Lagendijk, milli enişte ve sıfatı TürkiyeAB Ortak Komisyonu Eşbaşkanı. Eşinin Türk olması, ona Türkiye üzerinde bir Türk’ten daha fazla hak tanıyormuş gibi açıklama yapabilme olanağını sağlıyor. Dış baskılara karşı TC Hükümeti mi? Güldürmeyin insanı. AB’den gelen baskıya karşı çıkmayı, görüşmeler kesilir gibi tehditlere yanıt vermeyi düşünmedi bile. Yüksek Mahkeme’ye içeride başaramadığı baskıyı AB’de bulmanın sevincini yaşıyor. AB’den sonra sıra, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nden kapatmaya karşı bir deklarasyon yayımlamasına geldi. AKP, Konsey nezdindeki girişimlerinin gizli kalacağını sandı. Oysa Meclis Başkanı Kuiz Maria de Puig, deklarasyon önerisinin Türk heyetinden geldiğini açıklayıverdi ve rezalet ortaya çıktı. ??? Heyet üyesi MHP Milletvekili Deniz Bölükbaşı’nın üç cümlesi, AKP’nin gerçek yüzünü gösteriyor: “AKP, Türk yargısını baskı altına almak için kapı kapı dolaşmaya başlamıştır. Bunun başka anlamı yok. Destek ve merhamet dilenciliği yapıyorlar” diyor. Bir başka ilginç olay, RTE’nin Katar’daki kısa açıklamasıyla yaşandı. Başbakan, Anayasa Mahkemesi’nden “kapatma kararı çıkmayacağını” ilan etti. Nereden biliyorsun Yüksek Mahkeme’nin kararını? Yoksa Köşk’teki yabancı konuklara verilen akşam yemeklerinde ayaküstü sohbetlerinizde olası kararı Başkan Haşim Kılıç’tan mı öğrendin diye medyada da siyasetçiler arasında da soran yok! Global demokrasi, Avrupalılık, Batıcılık bu ise alsın başlarına çalsınlar! İstanbul Tabip Odası yönetimini ele geçirmek için iktidar olanakları kullanılıyor GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Oda seçiminde AKP baskısı LEYLA TAVŞANOĞLU Yarın İstanbul Tabip Odası seçimleri var. AKP Hükümeti bütün meslek odalarına ve STK’lere yaptığını İstanbul Tabip Odası’nda da uygulamaya çalışıyor. Yani odanın yönetimini ele geçirmek için kolları sıvamış. Bunlara karşı “Demokratik Katılım Grubu” ve bir de MHP eğilimli hekimler grubu yarışıyor. Son iki yıldır İstanbul Tabip Odası Başkanlığı’nı yürüten Prof. Dr. Özdemir Aktan’la konuşuyoruz. Özdemir Hoca “Demokratik Katılım Grubu”nun önderi. Son gelişmeleri şöyle anlatıyor: “Benim de içinde bulunduğum Demokratik Katılım Grubu aynı yapıyla seçimlere giriyor. Bu grup zaten odanın şimdiki yönetiminde. İstanbul Tabip Odası her zaman çok önemli oldu. Çünkü Tabip Odası’na kayıtlı hekim sayısı 30 bin 400. İstanbul’de neredeyse 35 bin dolayında hekim var. Türkiye’deki toplam hekim sayısının 105 bin olduğunu düşünürsek bu hekimlerin üçte biri İstanbul’da.” ? Son iki yıldır İstanbul Tabip Odası Başkanlığı’nı yürüten Prof. Dr. Özdemir Aktan hükümetin, toplumsal muhalefet yürüten “Demokratik Katılım Grubu”nun sesini kesmeye çalıştığını söylüyor. Son dönemlerde toplumsal muhalefetin de öncülüğünü TTB ve İstanbul Tabip Odası’nın yaptığına dikkat çeken Özdemir Hoca, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Bizim oda ayrıca İstanbul’daki öbür sağlık meslek odalarıyla bir koordinasyon yürütüyor. Onu daha da büyüterek bir İstanbul meslek odaları koordinasyonu ortaya çıkıyor. Böylece kitle daha da genişliyor. Bunlara DİSK, KESK gibi sendikaları da ekleyip Emek Platformu oluşturunca gerçekten büyük bir grup ortaya çıkıyor. Hal böyle olunca her seçimde İstanbul Tabip Odası’nın sesini kesmek için girişimler yapılıyor. Bu durum en fazla geçen İstanbul Tabip Odası seçiminde doruğa çıktı. Geçen seçimde gruplara AKP destekli Hekim Hakları Platformu adı altında bir grup eklendi. Bir de daha çok MHP eğilimli Milliyetçi Hekimler Derneği vardı. Yarın da aynı listeler seçimlere girecek.” ‘Afişlerimiz indiriliyor’ Hekim Hakları Platformu’nun iktidarın tüm olanaklarından yararlandığını belirten Aktan şunları söylüyor:“İl Sağlık Müdürlüğü’nün olanaklarını kullanıyor. Başhekimlerin hepsi Sağlık Bakanlığı tarafından atandığı için bunlardan yararlanıyor. Ayrıca AKP İl Örgütü de buraya bariz bir destek veriyor.” İyi de bir siyasi partinin, hele de iktidar olanaklarını kullanarak bir meslek odasının seçimi ne müdahale etmesi yasadışı değil mi? Aktan bu sorumu şöyle yanıtlıyor: “Tabii ki yasadışı bir iş. Örneğin hastanelerin afişlenmesi oradaki başhekimler tarafından görevlilere yaptırılıyor. Bizim afişlerimiz indiriliyor. Onlarınki asılıyor. Bizim hekimlerle toplantı yapmamıza izin verilmiyor. Ama onlar seçim amaçlı toplantılar yapabiliyorlar. Bunların hepsi geçen seçimde daha canhıraş bir biçimde yapıldı. Ama bu durum seçimde ters tepti.” AKP’nin genelde yüksekokul mezunlarından çok yüksek oy alamadığını ifade eden Aktan, İstanbul Tabip Odası seçiminde de aynı durumun söz konusu olduğuna işaret ederek diyor ki: “AKP’nin aldığı oy oranını yüksekokul mezunlarına döndürdüğünüz zaman oyları yüzde 15 gibi bir oranda kalıyor. Buna hekimler de dahil. Odanın geçen seçiminde hekimler AKP’nin yaptıklarına isyan ettiler ve bizim grup en yüksek oy oranına ulaştı. Bu da bize hekimlerin odalarına sahip çıktıklarını gösterdi. ” TERÖRE ÖNLEM İran’la istihbarat anlaşması ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiyeİran Yüksek Düzeyli Güvenlik Komisyonu toplantısından PKK ve PJAK’a karşı ortak mücadele kararı çıktı. Konuyla ilgili bir mutabakat muhtırası imzalanırken, teröre karşı istihbarat işbirliği yapılması da öngörüldü. Anlaşmanın esas metninin ise İçişleri Bakanı Beşir Atalay ile İranlı meslektaşı Mustafa Purmuhammedi arasında imzalanacağı belirtildi. İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, Türkiye ile İran İslam Cumhuriyeti arasında 12. Yüksek Güvenlik Komisyonu Toplantısı’nın gerçekleştirildiği belirtilerek, bir mutabakat zaptının imzalandığı bildirildi. Toplantının karşılıklı dostluk ve kardeşlik havası içinde geçtiği belirtilen açıklamada, İran tarafının, Türk tarafı ile yaptığı iki oturuma ilaveten, İçişleri Bakanı Beşir Atalay tarafından da kabul edildiği ve iki ülke arasındaki güvenlik işbirliğinin önemine vurgu yapıldığı ifade edildi. Toplantıya katılan tarafların, iki ülke güvenlik birimleri arasındaki işbirliğinin arttırılmasında fayda bulduğu da vurgulandı. 1 Mayıs’ta Taksim’e izin yok İstanbul Haber Servisi Türkİş, KESK, DİSK ve çok sayıda sivil toplum örgütünün 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı bu yıl Taksim Meydanı’nda kutlama girişimine İstanbul Valiliği izin verilmeyeceğini duyurdu. Taksim Meydanı’nın toplantı ve gösteri alanı olmadığını ifade eden İstanbul Valisi Muammer Güler, 1 Mayıs’ı Taksim Meydanı’nda kutlamak isteyenlere emniyet güçlerinin müdahalede bulunacağı uyarısında bulundu. Cağaloğlu’ndaki valilik makamında basın toplantısı düzenleyen Vali Güler, yaklaşan 1 Mayıs ile ilgili gazetecilerin sorularını yanıtladı. Gazetecilerin, Emek Platformu’nun bu yıl 1 Mayıs’ı Taksim Meydanı’nda kutlamak istediği anımsatılması üzerine Güler, Taksim’in toplantı ve gösteri alanı olmadığını, İstanbul’da toplantı ve gösteri yürüyüşü yapılacak alanların daha önceden ilan edildiğini söyledi. Güler, toplantı ve gösteri yürüyüşü için Kadıköy, Kazlıçeşme ve Çağlayan meydanlarının belirlendiğini kaydetti. Şehit Sezai Kan Diyarbakır Ergani’ye bağlı Yapraklı köyünde Kürtçe ağıtlarla uğurlandı. Şırnak’ta 1 asker şehit DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Şırnak kırsalında PKK’liler ile güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmada 1 asker şehit oldu, 13 asker de yaralandı. Şırnak’taki Gabar Dağı’nda PKK’lilere karşı başlatılan hava destekli operasyonlar sürerken önceki gece saat 23.00 sıralarında bir grup teröristin yeri belirlendi. Güvenlik güçlerinin “Teslim ol” çağrılarına ateşle karşılık verilmesi üzerine çıkan çatışmada Piyade Onbaşı Sezai Kan şehit olurken, 13 asker de yaralandı. Yaralı askerler helikopterlerle Şırnak 23’üncü Jandarma Tümen Komutanlığı’ndaki Asker Hastanesi’ne kaldırıldı. Şırnak’taki çatışmanın ardından dün Diyarbakır’daki 2. Hava Kuvvet Komutanlığı ve 8. Ana Jet Üs Komutanlığı’ndan peş peşe F16 savaş uçakları havalandı. Uçaklardan Gabar’daki PKK’lilere bomba yağdırıldı.Operasyonlar Şırnak’ın yanı sıra geçen hafta 11 PKK’linin öldürüldüğü Tunceli kırsalında da yoğunlaştırıldı. TunceliErzincan karayolunun 35. kilometresinde ise öneki gece sıralarında bir grup terörist, yoldan geçen araçları durdurarak örgüt propagandası yaptı. Kentlerde de güvenlik önlemleri alan emniyet güçleri, Diyarbakır’da önceki gece araç aramalarında 2 kişiyi, TNT kalıplarıyla birlikte yakaladı. Tarımsal krizin pirinçten çıkması akla ister istemez şu deyimi getiriyor: Ayıkla pirincin taşını! Yöneticilerimiz ayıklayamayınca bu kez akıllarına ne gelirse sayıklamaya başlıyorlar. O zaman da deyimin geni değişiyor: Sayıkla pirincin fiyatını! Fiyatı son birkaç ay içinde neredeyse ikiye katlanan pirinçte kriz, her alanda olduğu gibi “geliyorum” demişti. Türkiye’nin yıllık pirinç tüketimi, 550 bin ton. Üretimi 400 bin ton. Aradaki fark, ithalatla karşılanıyor. Fiyatın dengelenmesinde de başlıca rolü oynaması gereken kurum Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO). Ofis ne yapmış? 50 bin ton kadar pirinç almış... Eee? Bunun da 30 bin tonunu tüccara satmış! Şimdi ne olacak? Tarım Bakanı Mehdi Eker diyor ki: “Ne olacak canım, pirinç bulamazsak bulgur yeriz!” Eker’in sanırız piyasadan haberi yok; bulgur da pirinç kadar pahalı! Sayın Eker, Tarım Bakanı ama, sadece soyadı “eker” desek, abartmış olmayız! ??? TMO’ya geri dönelim... Çok önemli bir kurum... Dev silolarında şu yazılıdır: Ofis çiftçinin kara gün dostudur! Bizce de... Peki bu ofis kimler tarafından yönetiliyor? 5 kişilik yönetim kurulunu kısaca tanıtalım: Genel Müdür İsmail Kemaloğlu, SBF Kamu Yönetimi Bölümü’nden mezun. Lisans sonrası eğitim alanı olarak şehirciliği seçmiş. 1992’de Sayıştay’a girmiş. Sayıştay’da uzman olarak görev yaparken bir rastlantı sonucu Erdoğan’ın davalarında görev almış... AKP iktidarından sonra TMO Genel Müdürü olmuş. Arkadaş genel müdür olmadan önce ofisin önünden kaç kez geçmiştir, bilmiyoruz. Genel Müdür Yardımcısı ve Yönetim Kurulu Üyesi Şükrü Yıldız, Selçuk Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nden mezun. Yönetim Kurulu Üyesi Osman Karamustafa, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden mezun. Maliye Bölümü’nde master yapmış. 2003’te AKP ile birlikte bu göreve gelmiş. Yönetim Kurulu Üyesi Davut Haner, SBF Ekonomi Bölümü mezunu. Kaymakamlık ve vali yardımcılıklarından sonra AKP döneminde bu göreve gelmiş. Yönetim Kurulu’nun ziraat eğitimi alan tek üyesi Bekir Ulubaş Gaziosmanpaşa Üniversitesi mezunu. Bu göreve 2006’da gelmiş. ??? TMO gibi kurumlarda yönetimin tümünün alan eğitimi alması elbette beklenemez. Ancak yukarıdaki tablo son krizle birleşince TMO’nun açılımı ister istemez şöyle oluyor: Tayyip Mahsulleri Ofisi! Önceki iktidarlar döneminde de kadrolaşma oluyordu ama, kurumun ruhuna saygı duyuluyordu. Örneğin; TMO’nun genel müdürü, önemsiz bir alan olarak kabul edilen ArGe bölümüne veriliyordu, iktidarın tuttuğu bir bölge müdürü genel müdür oluyordu. Şimdi kurum içinde uzmanlaşmak gerekmiyor. Kurumun gerektirdiği eğitimi almak gerekmiyor. Bizden olsun yeter! Sonuç ortada: Sayıkla pirincin fiyatını! ankcum?cumhuriyet.com.tr UYANDIRILMAYA BAŞLANDI Selçuk iyileşiyor Haber Merkezi Gazetemiz İmtiyaz Sahibi ve Başyazarımız İlhan Selçuk, yaşamsal göstergelerinin dengeli devam etmesi üzerine dün sabah saatlerinde kontrollü olarak uyandırılmaya başlandı. 14 Nisan Pazartesi günü Vehbi Koç Vakfı (VKV) Amerikan Hastanesi’nde bypass ameliyatı olan ve halen yoğun bakımda bulunan İlhan Selçuk’un sağlığı her geçen gün daha iyiye gidiyor. Selçuk’un sağlık durumu ile ilgili Amerikan Hastanesi’nden dün yapılan yazılı açıklamada, “Yaşamsal göstergelerinin dengeli olarak devam etmesi üzerine, İlhan Selçuk bu sabah (dün) saatlerinden itibaren kontrollü olarak uyandırılmaya başlanmıştır. Gelişmeler basınla yazılı olarak paylaşılmaya devam edilecektir” denildi. Hastaneye dün, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok, UEFA Asbaşkanı Şenes Erzik,Prof. Dr. Abdi Ekiz, önceki gün ise İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sebati Özdemir ve eşi avukat Esin Özdemir, hukukçu Cengiz Alatlı’nın da aralarında bulunduğu çok sayıda kişi geldi. Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, Yargıtay Başkanvekili Osman Şirin, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Avukat Halit ÇelenkŞekibe Çelenk, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi (MSGSÜ) Rektörü Prof.Dr. Rahmi Aksungur, Başkent Üniversitesi Atatürk İlkeleri Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürü Prof. Dr. Ünsal Yavuz, SemirEmir Horuz, Umran Ökten, Ömer Öztekin, Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu’nun aralarında bulunduğu binlerce kişi gazetemize geçmiş olsun mesajı gönderdi. Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. FERHAT AĞCAKAYA ABD yetkililerinin PKK’lilere ‘PJAK’a geçin’önerisinde bulunduğu ortaya çıktı AKP’li başkan tutuklandı ? ANTALYA (Cumhuriyet) Antalya’nın Korkuteli ilçesine bağlı Bozova Belediye Başkanı AKP’li Halil Okutan, “ihaleye fesat karıştırmak’’ suçlamasıyla tutuklandı. Aynı soruşturma kapsamında ifadelerine başvurulan 30 kişi ise serbest bırakıldı. Okutan’ın, tutuklanmasıyla sonuçlanan olayla ilgili belediyeye ait balık havuzları ve mesire alanının işletmesi için yapılan ihalede elde edilen 40 bin YTL’yi kendi hesabına kullandığı iddialarının yer aldığı öğrenildi. Terör örgütü ile gizli temas BAHADIR SELİM DİLEK Bulgarlar Türk balıkçıyı öldürdü ? SOFYA (AA) Bulgar sahil güvenlik ekiplerinin, Bulgaristan karasularını ihlal ettiği ve kaçak avlandığı gerekçesiyle bir Türk balıkçı teknesine ateş açması sonucu Yalçın Ercan adlı balıkçı yaşamını yitirdi. Olaya el koyan Bulgaristan askeri savcılığı, soruşturmanın çok yönlü olarak sürdürüldüğünü; hem balıkçılar, hem de ölüme neden olan polis hakkında dava açılacağını bildirdi. Bu arada olayla ilgili olarak TürkBulgar ortak sınır komisyonunun bugün toplanacağı ve olayı araştıracağı öğrenildi. ANKARA Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, ABD Başkanı George W. Bush ile 5 Kasım 2007’de Beyaz Saray’da yaptığı ve “Türkiye’ye, terörle mücadelesinde kullanılabilir istihbarat desteği verilmesi” mutabakatının sağlandığı görüşmenin hemen ardından, ABD’nin Irak’taki askeri yetkililerinin ve gizli servis mensuplarının Kandil Dağı’nda PKK ile temas kurduğu ve terör örgütü üyelerine “Ya PKK’de kalıp hedef olursunuz ya da PJAK’a geçip bizimle birlikte çalışırsınız” önerisi getirdiği ortaya çıktı. Edinilen bilgilere göre ABD ile terör örgütü arasındaki gizli mutabakat, Washington yönetiminin, Türkiye’nin terör örgütüne karşı Irak’ın kuzeyinde operasyon düzenleme sine yeşil ışık yakmasının ardından sağlandı. ABD operasyon için Türkiye’nin önünü açınca, elindeki Kürt kartını tamamen yitirmemek ve İran’a karşı kullanabilmek için harekete geçti. PKK’den PJAK’a katılımlar arttı Bu çerçevede 5 Kasım’daki görüşmeden sonra, ABD’nin hem askeri yetkilileri hem de gizli servis mensupları, örgütün Kandil Dağı’ndaki lider kadrosunun yanı sıra Erbil ve Süleymaniye’deki temsilcileri ile temas kurdu. Bu temaslarda, “ Ya Türkiye’nin hedefi durumuna gelirsiniz ya da PJAK’a katılarak bizim yanımızda yer alır ve İran’a karşı savaşırsınız” önerisi getirdi. Bölgeden Ankara’ya ulaşan raporlara göre bu öneri terör örgütünde şok etkisi yarattı. PKK’nin lider kadrosu ve Iraklı Kürt gruplara yakın olan militanları bölgesel Kürt yönetimi ile temas kurup ABD’nin bu kararından geri adım atması için Washington yönetiminin ikna edilmesini istediler. Ancak olumlu yanıt alamadılar. Ankara’ya ulaşan bilgilere göre ABD’nin Irak’taki askeri yetkilileri, üçüncü kişiler ve örgütler üzerinden PJAK’a silah ve mühimmat gönderilmesinin de önünü açtılar. Yine Ankara’ya ulaşan bilgilere göre ABD’nin bu yaklaşımından sonra PKK’den PJAK’a ciddi sayıda geçişler başladı. İlerleyen aylarda örgütün İran’a karşı güçlendirilmesi için İsrail’in de ABD’nin yanı sıra bölgesel Kürt yönetimi üzerinden devreye girip PJAK’a destek sağladığı da ortaya çıktı. Özellikle TSK’nin operasyonlara başlamasından sonra PKK’den PJAK’a geçen militan sayısının binlerle ifade edildiği belirtildi. C MY B C MY B