Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 18 NİSAN 2008 CUMA 10 KAVŞAK ÖZGEN ACAR DIŞ HABERLER dishab?cumhuriyet.com.tr ‘Zeytin Ağacı’nın mimarı Prodi, Veltroni liderliğindeki Demokratik Parti ile yolunu ayırdı Çarşaflanan Kadın Kavramı! Mahkemenin yapıldığı 20 Kasım’da arış için otostop yaparak geŞili’den gelen benzeri bir haber, Türk linlikle yola çıkan İtalyan sanatçı Giuseppina Pasqualino di kamuoyunu biraz ferahlatmıştı. Şili’de bir balıkçı bir Alman kızına tecavüz Marineo ya da kısaca Pippa Bacettikten sonra bikinisi ile boğarak ölca’nın Gebze’de gözü dönmüş bir dürmüştü. Demek ki bu tür olaylar Türk tarafından cinsel tecavüz sondünyanın her yöresinde oluyordu! rasında öldürülmesi İtalyanlardan daBacca olayının yaşandığı günlerha çok Türk halkını üzdü. de Uşak’tan gelen bir haberi dün Olay beni 45 yıl öncesine götürdü. Cumhuriyet’te okumuşsunuzdur. Dört Alman Peter Nemitz (21) ve kız aryerinden bıçaklandıktan sonra başı kadaşı Renata (22) “Trafoldino” adını verdikleri kanoları ile Berlin’den taşla ezilen ve ayağına taş bağlanan bir kadın cesedi Ulubey ilçesinde su yola çıkıp başta Tuna olmak üzere tüm kıyısında; beş gün önce yine Uşak’a nehirleri geçerek Ege Denizi’ne inmişbağlı Akse Çamlığı’nda da benzeri dulerdi. Sonrasında Çanakkale Boğarumda bir başka kadın cesedi daha zı’ndan Marmara’ya ve oradan da bulunmuştu. İstanbul’a ulaşmışlardı. Çifti 23 Eyİnsanlar, yabancı olan Bacca ve lül 1963’te Kızkulesi önünde gösteRenata’yı daha önceden basından taren fotoğrafları, tıpkı otostop yapan nıdıkları, haklı olarak basın da olayı Bacca’nın gelinlikli resimleri gibi, gabüyüttüğü için çok üzüldüler, Türkzete sayfalarını süslemişti. lük adına utandılar. Ancak tek sütunDaha sonra Haydarpaşa’dan trenluk haberle geçiştirilen Uşak olaylale Ankara’ya gelirken Polatlı yakınınrı üzerinde durulmadı. Yılbaşı geceda Beylikköprü istasyonunda inmişsi İstanbul’da Taksim’de turist kızlaler, ardından da kanoları ile Sakarya ra yapılan saldırılar çabuk unutuldu. Nehri’nde yolculuklarına başlamışlardı. 7 Ekim gecesini de Dümrek Köyü Töre cinayetlerinden her yıl Türkiyakınında nehir kenarında geçirmeye ye’de onlarca kadın öldürülüyor, kamuoyunda çıt çıkmıkarar vermişlerdi. Gece yordu. Öldürülmeyip yarısından sonra saat tecavüze uğrayan 2’de Mustafa Demir yüzlerce Anadolu kaadlı bir köylü, silah sesi dını korkudan ağızlaile uyanmış, çekindiğinrını açamıyor, en azınden dışarı çıkmamıştı. dan öldürülmedikleriTabanca ile öldürülne şükrediyorlardı. düğü anlaşılan Renata’nın cesedi bir taşa Nataşa’ya, fahişeye bağlı olarak 10 gün sontecavüz eden ya berara bulunacak, Peter’den at eder ya da ceza inhaber alınamayacaktı. diriminden yararlanır. Jandarma 14 kişiyi savÇünkü Nataşa, tecacılığa teslim etmişti. Bu Renata ve Peter, 23 Eylül vüze çanak tutuyor! haberi Cumhuriyet ga 1963’te Kızkulesi önünde. Neden Türkiye’de Nazetesinin Ankara polis taşa pazarı var? Türmuhabiri Haluk Besen, meslektaşkiye’de oldum olası “dişi köpeğin kuylarını atlatarak 24 Ekim’de kamuoyuruğunu sallaması” mantığı nedeniyna duyurdu. Haberi atlayan Polatlı le “erkek namuslu, kadın namusmuhabirimizin de canı sıkılmıştı! suz”dur! Yabancı bir kadın “öncelikJandarma, çiftin katillerinin Cafer le” namussuzdur! Cinsel özgürlüğün Güler ve Zeki Özalp olduğunu saptabu olduğu bu ülkede, tek başına dotadı. (Burada ilginç bir anımı da aklaşan kadın kesinlikle “o......u”dur”! tarmadan geçemeyeceğim. Bir gün Türban takan, çarşaf giyen kadın ise büromuzun zili çalındı. Kapıyı açtım. namusludur! O halde kadın çarşaflanKarşımda iki jandarma eri arasında malıdır... Toplumda “kadın” kavramı elleri kelepçeli iki kişi ve bizim Polatüzerindeki bu kutuplaşmayı kışkırtma lı muhabirini gördüm. Muhabirimize ile yakın gelecekte daha nice acı olay“Hayrola!” diye sorduğumda “Abi, lara tanık olacağımızı söylemek falhaberi atladım, ama bak katilleri bucılık olmayacaktır. raya getirdim!” demez mi? MuhabiAdli tıp uzmanı Prof. Dr. Gökhan rimiz ne yapmış etmiş, jandarma erOral, Milliyet’te Can Dündar’ın “Cinlerini ikna ederek sanıkları Polatlı’dan sel açlıktan mı? Tahrikten mi?” soruKızılay’daki büromuza getirmişti.) sunu şöyle yanıtlıyor: “Tecavüz, sanılAnkara 2. Ağır Ceza Mahkemesi, dığı gibi cinsel uyarılmayla doğan, cinbeş saatlik yargılamadan sonra, avusel boşalma amaçlı bir eylem değildir. kat tutmalarına izin vermediği iki saTecavüzcü, öfkeden saldırır. Tecavüz, nığı ölüm cezasına çarptırmıştı. Bu nefretin erotize olmuş formudur.” olay Almanya’dan çok, Türk halkını Geçen şubatta Başbakan Recep üzmüştü. 500 kişilik salon hıncahınç Tayyip Erdoğan ne demişti?: “Bedolmuş, yüzlerce insan dışarıda kalnim öfkeli olduğumu söylüyorlar. Öfmış, linç olasılığına karşı polis olağake bir hitabet sanatıdır.” Tanrı, Türk’ü nüstü güvenlik önlemleri almıştı. Erdoğan’ın öfkesinden korusun... B İtalya solunda yüzleşme zamanı NİLGÜN CERRAHOĞLU ROMA Mayıs başında kurulacak Berlusconi hükümeti iktidarı devralana dek Başbakanlık görevini sürdüren Romano Prodi, Walter Veltroni liderliğinde altı ay önce kurulan “Demokratik Parti” (PD) ile yolunu ayırdı. Kampanya sırasında siyaseti bıraktığını açıklayan, 14 Nisan seçimlerine de adaylığını koymayan eski “Zeytin Ağacı” lideri; “PD”nin kuruluşunda üstlendiği “parti başkanlığı” görevinden de ayrıldı. Prodi’nin, seçim arifesinde aldığı, ancak seçmenleri etkilememek adınasandıklar açıldıktan sonra açıklanan bu yeni çıkışı, “Zeytin Ağacı” ile Berlusconi’ye karşı iki seçim almayı başaran yaşlı liderin “düş kırıklığı” şeklinde yorumlanıyor... Seçimden yüzde 33 gibi oldukça yüksek bir oyla çıkmasına rağmen, Berlusconi’ye iktidarı kaptıran merkez soldaki yeni oluşum PD’nin “yenilgiyi”, “Zeytin Ağacı”na fatura etmesinin Prodi’yi kızdırdığı söyleniyor. Prodi’nin “PD başkanlığından” istifası, parti içinde yeni hesap S eçimden yüzde 33 gibi oldukça yüksek bir oyla çıkmasına rağmen, Berlusconi’ye iktidarı kaptıran merkez soldaki yeni oluşum PD’nin “yenilgiyi” Zeytin Ağacı’na fatura etmesinin Prodi’yi kızdırdığı söyleniyor. ler ve hatta gazeteler olmasa, daha iyi yaşarız!” tarzı keyiften dört köşe beyanlar veren Berlusconi dışında kimse bu gelişmeye sevinmedi. “Solun” dişli rakipleri bile, “geleneği olan” bir siyasi gücün, parlamento dışında kalmasını “istikrar açısından” olumlu bulmuyor. Çizmede gözlemciler, “temsil gücüne sahip” her siyasi oluşumun, “parlamento çatısında geliştirilecek bir diyalog ortamında” buluşmasını, “demokrasi” için daha isabetli görüyor. Üç milyon küsur “Gökkuşağı” seçmeninin dışlanmasını, “gelişmiş Batı demokrasilerine yakıştırmıyor; bu tür sonuçların ancak Şark demokrasilerinde yaşandığını (!)” ifade ediyorlar. Sol, geniş bir kimlik tartışması yapıyor. Gerek “reformcu” kim laşmalara yol açıyor. Tartışma şimdiki halde Veltroni’nin liderliği üzerinde değil, “PD”nin rengi, kimliği ve kısaca “BB” diye ifade edilen BerlusconiBossi iktidarına karşı izlenecek çizgi üzerinde... likle “temsil olanağı bulan” merkezsol, gerek komünist, çevreci kimlikleriyle dışlanan çekirdek sol için, “sol” artık ne anlama geliyor: “Eşitlik”, “ilericilik”, “dayanışma”, “laiklik” gibi değerlerin günümüz toplumlarında karşılığı var mı? Solun bu klasik değerleri, günümüz şartlarında siyasete nasıl tercüme edilir? Biz bu tercümeyi niye gereğince yapamadık? Nerede geri kaldık, hata yaptık? “Yabancı işçi göçü, entegrasyonu” gibi nispeten yeni konular üzerindeki temel politikalarımız ne olacak? TV’lerde hangi siyaset programını açsanız, bu sorularla karşılaşıyorsunuz. İtalyan solu ‘kimliğini’ arıyor... Gerek, “sol” etiketi yerine “reformcu” kimlik altında seçime giren “PD”, gerekse de baraja takılarak parlamentoya giremeyen “Gökkuşağı solu” içinde yapılan çok geniş bir tartışma bu. “Merkezle” uzlaşmaya yanaşmadıkları için, “komünist” gelenekte ısrar eden sol uçtaki gruplarla “yeşilleri” birleştiren “Gökkuşağı blokunun”, parlamento dışında kalması büyük şok yarattı. “Komünist ‘Sol yumruklaşırken, meydan sağa kalmasın!’ “İçeri giren” yani pragmatizmi seçen “reformcularla” büyük ölçüde “ideolojik solda” direttikleri için “dışarıda kalan” solun iki kanadı için ortak eleştiri, solun toplumundaki değişimi gereğince okuyamaması: 21. yüzyıl toplumu farklı... Değerler ve beklentiler 20. yüzyıl toplumlarından çok farklı. “Sağ” bu “değişime” kıvraklıkla yanıt veriyor. Biz bunu yapamıyoruz... Değişimle iletişim kurmakta zorlanıyoruz. Çağdaş sol, kendisini yeniden kurgulamak ve yeni bir alfabe bulmak zorunda, deniyor... “Solun yeni alfabesi ne olabilir?” konusunda tabii görüşler değişiyor. “Tarihi analize” odaklananlar kadar, çareyi “küreselleşme ile kapsamlı hesaplaşmada” arayanlar da var... Her halükârda Çizme’de solun muhasebesi, bizde her seçim ertesi yapılan “CHP muhasebelerinden” çok farklı. “Sol adına” konuşan liderler İtalya’da, “seçmenleri suçlamaktan ve sorgulamaktan” özellikle kaçınıyor. Türkiye’de 22 Temmuz ertesinde görülen türden bir “Seçmenler niye bizi anlamadı?” tarzı tartışmalar yok burada. “Ne yapmalıyız?”, “Nerde yanıldık?” yüzleşmesi var. Soldaki “kavganın bir an önce son bulması” gerektiğinde herkes hemfikir: “Aksi halde” diyor gözlemciler: “Sol birbirini yumruklarken meydan tümüyle sağa, yani Berlusconi İtalya’sına kalacak!” Putin’den Libya’ya tarihi ziyaret Dış Haberler Servisi Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Libya’yı ziyaret eden ilk Rus lider oldu. Libya Devlet Başkanı Muammer Kaddafi ile önceki akşam bir araya gelen Putin, Kuzey Afrika ülkesinin 2007 2008 döneminde BM Güvenlik Konseyi’nde geçici üye olarak yer aldığını hatırlatarak “birlikte çalışabilecekleri dost bir ülkenin burada yer almasından memnun olduklarını” kaydetti. Kaddafi, Putin’in ziyaretini stratejik ve tarihi olarak değerlendirdi. Küba, sosyalizmin yıldönümünü kutladı Küba’da sosyalizmin ilan edilişinin 47. yıldönümü nedeniyle önceki gün Havana’da düzenlenen gösterilere, 1959 devriminin öncesinde diktatörlüğe karşı savaşan eski gerillalar da katıldı. Küba hükümeti de, ülkede yaşanan değişimlerin sosyalizmi zayıflatmak yerine güçlendireceğini belirtti. Granma gazetesindeki açıklamada, “Fidel, Raul ve Komünist Parti öncülüğündeki halk, daha iyi bir sosyalizme ilerleyecektir” denildi. (Fotoğraf: AFP) İspanyol kadınlardan Berlusconi’ye tepki ROMA (Cumhuriyet) Üçüncü kez başbakanlığa oturmaya hazırlanan Berlusconi’nin, “Zapatero fazla pembe bir hükümet kurdu. Bu kadar kadını bir arada yönetemez. İtalya’da böyle bir şey mümkün değil. Siyasette erkek üstünlüğü var!” sözlerine İspanyol kadın bakanlardan tepki yağdı. İspanya Bayındırlık Bakanı Magdalena Alvarez: “Berlusconi’nin bu sözleri yalnız kadınlara değil, erkeklere de hakaret... Berlusconi’nin ‘çok kadını yönetmek’ problemi olmaz, çünkü zaten çok kadın, kadınlar için bu beKOLLOKYUM: yanlarda bulunan bir başbakanla çalışmak istemez. Biz Berlusconi tarafından yönetilen bir hükümette asla yer almazdık!” Kamu Yönetimi Bakanı Elena Salgado: “İspanya’da ‘maço düzene’ karşı verilen mücadele sadece kadın bakanlara mahsus değildir. Çok şükür ki biz burada kadınerkek eşitliği için toplum olarak mücadele veriyoruz...” Ve ana muhalefetteki muhafazakâr “Halkçı Parti” Madrid Bölge Başkanı Esperanza Aguirre: “Berlusconi’ye bu yüzyılın kadın yüzyılı olduğunu hatırlatmak gerekir!” Elmek: oacar?superonline.com Faks: 0312. 442 79 90 C M C MY B Yağmuru” heykeline AKP ve MHP’liadınlara tecavüz ediliyor da ler “Kaldırın, yoksa taşlarız” sözleriyheykellere edilmiyor mu? Ya da kentlere adını verenlerin heykelle tepki gösterdi. Kültür ve Turizm lerinin başına gelenlere ne demeli? Bakanı Ertuğrul Günay “Sanattan, Bugün Konya, Zonguldak, Tekirdağ, özgürlükten yanayım, ama ahlak duyKocaeli illerinde “Ereğli” adında dört gusu korunmalı” sözleriyle ne şişi ne de kebabı yaktı. ilçe ve köy var. “Ereğli” sözcüğü, Yu7 Eylül – Ankara: Terör kurbanı nan mitolojisindeki “Herakles (Roma’da Herkül)” adlı “en güçlü insangazeteci Çetin Emeç’in kendi adını dan” gelir. Baştaki “H” harfi okuntaşıyan caddedeki heykeli parammadığı için “erakli” sözcüğü zamanparça edildi. la “Petrium” sözcüğünün “Bodrum” 19 Ekim – Çanakkale: Şehitler Anıtı’nın girişindeki kabartmada asolması gibi, günümüze “Ereğli” olarak ulaşmıştır. kerin tüfeği kopartıldı. Genelde “Karadeniz Ereğli’si” diye 16 Kasım – Ankara: Karşıyaka bilinen Zonguldak Ereğli’sinde eski Mezarlığı’ndaki Sıvas Şehitleri Anıtı Belediye Başkanı Halil Postahrip edildi. bıyık, kente adını veren “He28 Ocak 2008 – Ankarakles”in 2.5 metre boyunra: Venezüella’daki Atadaki heykelini Prof. Dr. Fetürk heykeline karşılık olarit Özşen’e yaptırtıp kıyıya rak Çankaya’da yapılan diktirmiş, bir süre sonra milGeneral Francisco De letvekili olmuştu. Yerine, baMiranda’nın yarım ton ğımsızken bir hafta önce ağırlığındaki bronz heyAKP’ye geçen Murat Seskeli yok oldu. li başkanlık koltuğuna otur6 Mart – Edirne: Türk du. İlk işi, Herakles heykeKadınlar Birliği’nce Cumhulini gece yarısı kaldırtmak olriyetin 80. yılı için dikilen du. Bakalım Belediye Baş“Özgür ve Çağdaş Kadın kanı ilçenin adını ne zaman Heykeli”nin vajina bölümüne kırmızı boya ile “regl” hadeğiştirtecek? Anımsarsınız, Antalya’nın Herakles heykeli. vası verildi. Heykele iki yıl CHP’li Belediye Başkanı (Akşam gazetesi) önce de saldırılmıştı. 22 Mart – Ankara: Bekir Kumbul da kente Çayyolu’nda kendi adını taşıyan parkadını veren Bergama Kralı 2. Attata gazetemizin yazarı, terör kurbanı los’un heykelini beş yıl önce diktirProf. Dr. Ahmet Taner Kışlalı’nın diğinde kıyamet kopmuştu. Tepki heykel kaidesinin altı kırıldı, dibinde gösteren o insanların kendilerine neaptes bozuldu. den hâlâ “Antalyalıyım!” dediklerini de 25 Mart – Ankara: Bakan Günay, anlamak güç. Son bir yılda heykel saldırıları haberSıhhiye’deki “Güneş Kursu” heykelerine arşivimden kısaca göz atalım: line zarar verildiğini, bir daha yapıl11 Nisan 2007 İzmir: Konak Gürmaması için çevresinde güvenlik önçeşme Kaynak Parkı’ndaki “Atatürk lemi alınacağını söyledi. ve Çocuk” heykeline ikinci kez sal29 Mart – Mersin: Uluslararası bir dırı yapıldı, çocuğun belden yukarıheykel çalıştayı kapsamında bir arası koparıldı. ya gelen yerli ve yabancı 21 sanat1 Haziran – Edirne: Kırkpınar ağaçının yapıtlarının bir bölümü kırıldı, ları Alper Yazoğlu ve Hüseyin Şabazılarına boyalarla yazıldı. hin’in heykellerindeki tespihler çalındı. 15 Nisan – İstanbul: “Müstehcen” 1 Temmuz – Edirne: Belediye, izinolduğu gerekçesiyle Karaköy’den Yılsiz dikildiği gerekçesiyle Kırkpınar dız Parkı’na gönderilen “Güzel İstanAğası Adem Tüysüz’ün heykelini dobul” heykelinin 34 yıllık sürgün yaşazerle yıktı. mı sürüyor. 6 Eylül – Antalya: Kemer BelediKadına saygı duymayan bir toplumyesi’nin diktiği, turistlerce beğenilen da heykele mi saygı bekliyorsunuz? bir genç çiftin sevgisini anlatan “Aşk Gülerim vallahi! Kadına Saygı Yoksa Heykele de Yok! K ŞUAYİP KÜÇÜKKURT 1960 “Ve hâlâ sımsıcak durur anılar Sımsıcak ve biraz boynu bükük Ne varsa yaşanmış ve paylaşılmış Yasak bir kitap gibi durmaktadır Ve firari bir sevda gibi Şimdi duvarlarda resmin” KÖY ENSTİTÜLERİ VE SANAT EĞİTİMİNİN ÖNEMİ, GÜNÜMÜZ SORUNLARI Kuruluşunun 68. yıl kutlamaları kapsamında düzenlediğimiz “KÖY ENSTİTÜLERİ VE SANAT EĞİTİMİNİN ÖNEMİ, GÜNÜMÜZ SORUNLARI” Kollokyumuna onur vermenizi dileriz. Prof. Dr. Seçkin Dindar YENİ KUŞAK KÖY ENSTİTÜLERİ DERNEĞİ YÖNETİM KURULU BAŞKANI Oturum yöneticisi: Prof. Dr. Oğuz Makal Katılımcılar: Sn. Mehmet Başaran, Sn. Osman Şahin, Sn. Yrd. Doç. Dr. SY. H. Selen Ergöz, Sn. Serpil Özyüksel, Sn. Karabey Aydoğan Konser: Ruhi Su Dostlar Korosu Aramızdan ayrılışının 4. yılında, sevgi ve özlemle anıyoruz. Seni hep yaşatacağız. KÜÇÜKKURT AİLESİ ve BORTAR Çalışanları ESKİŞEHİR 2. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZ AÇIK ARTIRMA İLANI 200712452 Satılmasına karar verilen gayrimenkulun cinsi, kıymeti, adedi, evsafı: Taşınmaz, Akarbaşı mah. Akiz sok. Merve apt. zemin kat 1 noda yer almaktadır. Taşınmaz, tapuda Akarbaşı mah., 983 ada, 123 parselde yer almaktadır. Zemin kat 1 nolu bağımsız bölüm meskendir. Arsa payı 25/100 dür, borçlu tam hisseye sahiptir. Mesken olarak kullanılmaktadır. Yaklaşık 130 M2 alanlıdır. Giriş salon 3 oda, mutfak, banyo ve WC mahallerinden oluşmaktadır. Bodrum dahil 5 katlı yapının zemin katında yer almaktadır. Salon ve odaların taban kaplaması ahşap parke, antre, mutfak ve ıslak hacim taban kaplaması seramiktir. Mutfak tezgahı ve dolapları mevcuttur. Mesken kapı ve pencere doğraması ahşaptır. Giriş kapısı çelik kapı pencere doğramaları demir korkuluklu, mesken merkezi sistem kaloriferli olarak ısıtılmaktadır. Elektrik ve suyu mevcuttur. İMAR DURUMU: İmar planında ayrık nizam 4 kat mesken sahasına isabet etmektedir. 120.000.00 YTL bedelle satılacaktır. Satış şartları: 1Gayrimenkulun Satışı 23.05.2008 günü, saat: 10.2010.30 saatleri arasında Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Müzayede Salonunda açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetin %60ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 02.06.2008 günü, aynı yerde ve saatlerde ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da bu miktar elde edilememişse gayrimenkul en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak üzere artırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok artırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır.Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20’si nisbetinde pey akçesi veya bu miktar kadar bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcı istediğinden 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi, damga resmi, %1 KDV tapu harcının yarısı ve teslim masrafları alıcıya aittir. Birikmiş vergiler ve tapu harcının yarısı ihale bedelinden ödenir. 3İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını, hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını, dayanağı belgeler ile onbeş gün içinde, Dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse, İcra ve İflas Kanununun 133.üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve %10 faizden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup, masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği verilebilir. 6Satışa iştirak edenlerin, şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 200712452 sayılı dosya numarasıyla Müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. (İc.İf.K. 126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. *:Bu örnek, bu yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan örnek 64’e karşılık gelmektedir. (Basın: 20630) Tarih: 19 Nisan Cumartesi Saat: 14.00 Yer: Bahçeşehir Üniversitesi Fazıl Say Etkinlik Salonu (Beşiktaş İskelesi/İstanbul) PANEL “YENİ GELİŞMELER IŞIĞINDA İŞ SAĞLIĞI ve GÜVENLİĞİ MEVZUATINA GENEL BİR BAKIŞ” DÜZENLEYEN KURULUŞ: TMMOB MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI MERSİN ŞUBESİ YER: MERSİN TİCARET ve SANAYİ ODASI KONFERANS SALONU TARİH: 19.04.2008CUMARTESİ SAAT: 13.00 PANELİMİZE TÜM HALKIMIZ DAVETLİDİR.