25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
18 MART 2008 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Berktay: Söz yargıdadır ? İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İnsan Hakları Savunucusu Dr. Alparslan Berktay, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın AKP’nin kapatılması istemiyle açtığı davayla ilgili, “Ankara’da yargıçlar vardır. Ve söz yargıdadır. Meşruiyet yargıdadır ve herkes ona uymak zorundadır. Yargıdan kaçılmaz. Yargı yoksa dağ başı yasaları geçerlidir. Ya medeniyet ya vahşet. Tüm ulusça yargıyı destekliyoruz. Yargının kestiği parmak acımaz” yorumunu yaptı. 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Yargıtay Başkanı, AKP’ye açılan dava nedeniyle yapılan sert eleştirilere yanıt verdi ‘Sınırlar zorlanmamalı’ ? AKP hakkında dava açan Yargıtay Başsavcısı’nın, anayasa ve yasaların kendisine verdiği görev, yetki ve sorumluluk kapsamında tasarrufta bulunduğunu belirten Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, “Eleştirinin sınırları zorlanmamalı, hakarete varan mahiyette yazı, haber ve yorum yapılmamalıdır” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya’nın AKP hakkında kapatma davası açmasının ardından iktidarın yargıya yönelik sert çıkışları karşısında Yargıtay başkan ve üyeleri dün Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun toplantıya çağrılması yönünde girişimde bulundular. Yapılan değerlendirmelerin ardından Başkanlar Kurulu’nun toplantıya çağrılması yerine tam yetkili Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker’in kurum adına yargıya yönelik “saldırılara” karşı yazılı açıklama yapması benimsendi. Öğle saatlerinde yazılı açıklama yapan Yargıtay Başkanı Gerçeker, şunları kaydetti: “Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, anayasa ve yasaların kendisine verdiği görev, yetki ve sorumluluk kapsamında, tasarrufta bulunarak ve takdir hakkını kullanmak suretiyle bir siyasi parti hakkında kapatma istemi ile Anayasa Mahkemesi’ne dava açmıştır. Bu süreçte, taleple ilgili değerlendirmeyi yapmak ve son kararı vermek Anayasa Mahkemesi’nin yetkisi kapsamında bulunmaktadır. Demokratik hukuk devletinde, hukukun üstünlüğü ilkesinin gereği olarak tüm bireyler ve kurumlar yasalara uygun davranmak ve saygı kurallarının dışına çıkmamak koşulu ile eleştiri haklarını kullanabilirler. Ancak, eleştirinin sınırları zorlanmamalı, hakarete varan mahiyette yazı, haber ve yorum yapılmamalıdır.” Yargıtay Başkanı ve üyeleri, haftaya Yargıtay ana binasındaki makamında göreve başlayan Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya’ya “destek” ziyaretinde bulundular. Edinilen bilgiye göre, AKP hakkında kapatma davası açmasının ardından Yalçınkaya’ya yönelik çok sayıda tehdit mesajı geldi. Kimi siyasilerce hedef de gösterilen Yargıtay Başsavcısı Yalçınkaya’nın koruması sayısı da 3’ten 5’e çıkarıldı. Manzara Ortada... Tartışma büyüyor... AKP kapatılır mı, kapatılmaz mı? Demokrasicilik oyununu sevenler bilirsiniz her telden çalarlar... Bugünlerde de durum aynı... Yüzde 47 oyla iktidara gelen AKP’yi kapatmak “milli irade”yi yok saymakmış... Konu yargıda. O nedenle bir görüş açıklamak istemem. Davanın içeriğine ilişkin de yorum yapmam... Bir gazeteci olarak AKP iktidarının bugüne dek yaptıklarına bakmak yeterli... Ege’den iki gün önce döndüm... Önce şunu belirteyim. Türkiye’de yargı kararları çiğneniyor. Eşme Kışladağı’nda yargı, “altın madeni”nin işletilmesini durdurma kararı veriyor. Ancak Uşak Valisi, “Maden işletilsin” deyip, yargı kararını çiğniyor. Şimdi soruyorum: “Türkiye bir hukuk devleti midir?” Gelelim AKP’nin kapatılmasına ilişkin Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya’nın iddianamesine... Zaman zaman bu köşede sormuş, daha sonra da vazgeçmişimdir: “Türkiye nereye gidiyor?” Türkiye’nin nereye gittiği belli... Toplumu “dindar olanlar” ve “dindar olmayanlar” diye ikiye ayıran, “sıkmabaş”ı “Siyasal simge olsa ne yazar” diye savunan, ülkenin laik demokratik hukuk yapısını yeniden biçimlendirmeye çalışan AKP değil de kimdir? Demokrasiler kendilerini yasalarla korur, yasaklarla değil... Bu ülkede “yasaklar”, “yasalara” geçirilip spor kulüplerinde alkol yasağı getiriliyor... Güreş İhtisas Kulübü Lokali’nde zaten “alkol” filan verildiği yok... Amaç tenis kulübü, yelken kulübü gibi mekânlar... Geçelim... AKP’nin anayasada Yükseköğretim Yasası’nda değişiklik içeren teklifi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin temel ilkelerini değiştirecek bir taban oluşturmayı amaçlamıyor mu?.. ??? AKP’nin ne dün ne de bugün laiklikle, demokrasiyle, özgürlükle uzaktan yakından ilgisi oldu... Cuma günü Türkiye’nin dört bir yanında caddeler, alanlar emekçilerle doluydu... AKP’nin acımasız neoliberal politikalarına karşı toplumda giderek artan bir tepki vardı ve bu eylemler daha da ivme kazanarak sürecekti... Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya’nın AKP’nin kapatılmasına yönelik iddianamesi, konuştuğum kimi anayasa hukukçularına göre “zamansız” yani çok erkendi... Elbet yargı anayasal düzende başlıca dayanağımızdır. Türkiye’nin “İslam devleti”ne doğru hızla kaydığının göstergesi anayasadaki kimi değişikliklerdir. Tayyip Erdoğan’dan Dengir Mir Mehmet Fırat’a, Ömer Dinçer’den Bülent Arınç’a dek çok sayıda AKP’li “demokrasiyi bir yaşam biçimi” olarak görüyorlar mı?.. Şimdi bir soru daha: “Demokratik bir ülkede hangi parti genel başkanı, genel başkan yardımcısı biz 17 milyon oy aldık, hukuk milli iradeye karşı tavır alamaz diye bir savunma yapar?” Ortada Yargıtay Başsavcısı’nın bir iddianamesi var sadece. Konu Anayasa Mahkemesi’ne gidecek. Bence süreç en az 45 yılı kapsayacak. Tüm bunlar bir yana, elimdeki bazı notlara bakınca, “Türkiye nereye gidiyor” sorusuyla karşılaşıyorum... Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Şahin Filiz, “Kuran’da başörtüsü yok, bu Yahudi geleneği” dediği için 2007 yılında notu düşürülüp profesör yapılmadı... Bugün devlet okullarının hemen hemen tümünde mescit açılmadı mı? Bugün 1315 yaşlarındaki öğrenciler cuma günleri topluca camiye götürülmüyor mu? Devletin öğrenci yurtlarında zikir ve ayin yapılmıyor mu? Güneydoğu’da El Kaide militanlar; Türk istihbarat birimlerinin değil, CIA ve MOSSAD’ın bilgisiyle ele geçirilmiyor mu? Süryani ve Alevi kökenli öğrenciler din kültürü ve ahlak bilgisi derslerine girmeyince, yoklamalarda “yok” yazılmıyor mu? ??? Elbet demokrasilerde siyasal partileri kapatmak bir çözüm değildir... Zaten ortada sadece Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya’nın iddianamesi var... Kararı Anayasa Mahkemesi verecek... Ancak, bir gerçeği vurgulamak istiyorum... AKP’liler ne diyor: “Biz 17 milyon oy aldık ve bu yüzde 47, siz kimsiniz?” Geride yüzde 53’lük bir kesim var Tayyip Bey! Demokrasiyi özümseyerek devlet yönetmek başka, kabadayılık, efelenmek başkadır!.. Eşme Kışladağı’ndaki altın madeni işletmesi yargı kararıyla kapatılırken, Uşak Valisi “açılsın” buyruğu veriyor ve işletme açılıyor... Bizim sözde liberaller, demokratlar susuyor!.. Yargıtay Başsavcısı’nın iddianamesine de “Demokrasilerde böyle şeyler olmaz” diyebiliyorlar... Manzara böyle!.. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART Bakanlar Kurulu toplandı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya’nın AKP’nin kapatılması istemiyle açtığı davanın ardından Bakanlar Kurulu ilk kez dün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında toplandı. Başbakanlık Merkez Bina’da yapılan toplantı Erdoğan’ın TBMM’deki programı nedeniyle yalnızca iki saat sürdü. Toplantıda parti hakkında açılan kapatma davasının gündeme geldiği belirtildi. Toplantının ardından Başbakan Yardımcısı ve hükümet sözcüsü Cemil Çiçek’in açıklama yapacağı belirtildi. Bunun için alışılmış uygulamaların aksine, Başbakanlık’ın önüne kürsü yerleştirildi, ancak toplantının ardından Çiçek, açıklama yapmadan Başbakanlık’tan ayrıldı. musakart@yahoo.com ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Tüm Öğretim Üyeleri Derneği (TÜMÖD) Başkanı Prof. Dr. Alpaslan Işıklı, dün yazılı bir açıklama yaparak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Yalçınkaya’ya AKP yöneticileri başta olmak üzere bazı çevrelerin ağır saldırılarda bulunduğunu belirtti. Alpaslan Işıklı, şunları kaydetti: “Bir kişinin veya kurumun seçimlerde aldığı oyun miktarı ile suçluluk durumu arasında bağlantı kurulması gibi hukuk mantığı ile bağdaştırılamayacak bir durumla karşı karşıya bulunuyoruz. Sayın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın görev ve sorumluluğunun gereği olarak gördüğü bir süreci başlatmış olmasının, ekonomik istikrarı bozucu bir girişim olarak görülmesi de esef vericidir. Öyle anlaşılıyor ki iktidarın malum uluslararası çevrelerce oluşturulmuş reçetelere dayalı ekonomi politikasının kaçınılmaz sonunun sorumlusu şimdiden bulunmuştur. TÜMÖD: Saldırılar esef verici G ÜNAY’IN DAVA YORUMU ‘Ergenekon’un önü kesildi’ ? AKP’nin kapatılması için açılan dava sonrasında yaptığı yorumlar tepki çeken Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, şimdi de Yargıtay Başsavcısı’nın dava açmaya zorlandığını ileri sürdü. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, AKP hakkındaki kapatma davası ile asıl önemli tartışmaların önünün kesildiğini ileri sürerek “Bundan kastım Ergenekon soruşturmasıdır. Olaylar öyle gelişti ve geliştirildi ki Sayın Başsavcı dava açmaya zorlandı belki” dedi. Günay, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın AKP’nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi’nde açtığı davayı değerlendirdi. İddianamede Cumhurbaşkanı’nın suçlanmasının Başsavcı açısından “görev suçu” olduğunu savunan Günay, bu vahim durum nedeniyle, Anayasa Mahkemesi’nin iddianameyi reddetmesi gerektiğini savundu. AKP’nin parti kapatmayı engellemek amacıyla anayasa değişikliği hazırladığı haberleriyle ilgili olarak, bu konunun, bu davadan bağımsız olarak, yeni anayasa çalışmaları kapsamında olmasını savunduklarını ifade eden Günay, MHP’nin “Partiler değil siyasiler cezalandırılsın” önerisini de, “Kişilerin suçu yok. İddianamede yer alan iddiaların hiçbiri hukuki kovuşturma konusu olmadı. Hiçbiri teker teker suç oluşturmayan iddialar, alt alta konmuş, iddianame oluşturulmuş” sözleriyle değerlendirdi. Asıl önemli olanın, bu iddianameyle önemli tartışmaların önünün kesilmesi olduğunu savunan Günay, “Bundan kastım Ergenekon soruşturmasıdır. Devletin içine sızmış bir çeteleşme ile mücadele ediyoruz. Hukuk devletini kurmak için devletin yapması gereken bu büyük hesaplaşma, gerçi bir yandan sürüyor ama kamuoyunun gözünden kaçtı” dedi. Ertuğrul Günay, “Başsavcı mı gözden kaçırdı” sorusuna, “Başsavcı’yı kastederek söylemiyorum ama olaylar öyle gelişti ve geliştirildi ki sayın Başsavcı da yönlendirildi belki, dava açmak konusunda zorlandı belki. İnsanların kararlarını oluşturan bir çevre, etkiler, birtakım telkinler var. Bütün bunlar başka bir gündemin oluşmasına yol açar, zaman zaman bizim parti de katkı yapmış olabilir” yanıtı verdi. Kararın değişik etkileri olabileceğini söyleyen Günay, “İşveren ve emek çevreleri ‘Türkiye zarar görecek’ diyor. Herkesin karar açıklarken bütün bunlara dikkatli bakması lazım” dedi. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 Dosya No: 2006/1185 Davacı İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü vekili Av. Kadriye Aydın tarafından davalı Selçuk Ersoy aleyhine açılan alacak davasında; İstanbul, Fatih, Mesnevihane Sok. Teviki Cafer Mah. No: 36 adresinde ikamet eden davalı Selçuk Ersoy Emniyet tarafından araştırıldığı adresinde bulunamadığı anlaşıldığından dava dilekçesi ve yenileme dilekçesinin ilanen tebliğine karar verilmiş olup, Davalının duruşmanın bırakıldığı 22/04/2008 günü saat 09.45’te hazır bulunması veya kendisini vekil ile temsil ettirmesi HUMK’nun 509. ve 510. maddesi gereğince duruşmaya gelmediği takdirde duruşmanın gıyabında görüleceği, duruşma günü dava dilekçesi yerine geçerli olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 12/02/2008 Basın: 14510 FATİH 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ’NDEN İLAN C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear