18 Haziran 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 8 ŞUBAT 2008 CUMA 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI Y Y Y B B B Y Y Y 9 7 8 8 15 12 15 12 8 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya B B B B S S PB S Y 10 10 11 9 7 6 3 3 16 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB PB PB Y Y Y K K S 16 16 10 13 10 10 6 3 10 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Marmara’nın kuzeyi, Güney Ege, Batı Akdeniz, Batı Karadeniz’in batı kıyıları, Güneydoğu Anadolu’nun doğusu ve Doğu Anadolu’nun güneydoğusu yağışlı geçecek. Yağışlar yağmur, Trakya’da karla karışık yağmur, Doğu Anadolu’nun güneydoğusunda kar şeklinde olacak. Hava sıcaklığı; yurdun batı kesimlerinde 2 ila 4 derece artacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo K 5 Helsinki K 3 Stockholm K 6 Londra PB 11 Amsterdam PB 10 Brüksel B 10 Paris B 10 Bonn B 5 Münih B 12 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih B 8 PB 9 B 18 B 6 K 3 K 7 PB 14 Y 13 B 8 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı PB K PB K PB K K PB PB 2 3 6 3 6 6 3 17 15 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCELCÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada CHP adına konuşan Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay, Anayasa Komisyonu’ndaki görüşmelerin tutanağından Bay Kuzu’nun itirafını kürsüde açıklarken şöyle dedi: “…Kafalarının ardındakiler, kelimelere dökülüverdi. Komisyonda CHP Milletvekili Şahin Mengü ‘anayasanın ilk üç maddesinin değiştirilmesi olayınınarkadan dolanmaya yönelik olduğunu’ belirtmesi üzerine, Sayın Kuzu aynen ‘Konuşmaların yani geneli çok güzel de açıkça lafı pek iyi gitmedi orada. Açıkça yapamayız çünkü açıkça deyince, açıkça teklif nasıl getirilir, böyle şey olabilir mi yani? İlk dört madde açıkça teklif burada nasıl görüşülür’ diyor. Sayın Kuzu ‘açıkça’ kelimesine takılarak kendi ağzıyla, (anayasanın ilk üç maddesindeki laiklik gibi) değiştirilmesi teklif edilemeyecek bir konuda teklif getirilemeyeceğini, ancak kendi getirdikleri teklif ile bu işi arkadan dolanarak yaptıklarını itiraf ediyor…” Prof. Kuzu’nun itirafı kendi tutumuyla ilgili bir itiraf değil. Bu itiraf AKP iktidarının, dinci devlet bayraktarlığını yapan, anayasanın ilk üçdört maddesini bugün için değiştirme gücünü kendinde bulamayan RTE’nin “bu işi arkadan dolanarak” yaptığını belgeliyor. Bay Profesör Kuzu, gerçeğin açıklanmasından sonra söz aldı ve uzun uzadıya anayasal kimi açıklamalar yaptı ama: İtirafını doğrudan yalanlayamadı, inkâr edemedi. Maske bir kez daha düştü, gerçek göründü. ??? Bir başka gerçek daha: MHP’yi eleştirenlerin “ruh sağlığı hakkında ciddi endişeleri davet ettiğini” söylüyor Devlet Bahçeli. Aslında kendisi dahil türbanla yola çıkıp “arkadan dolanarak” anayasal değişiklikle laikliği hiçe sayarak laikliği güçlendirdiklerini savunanların akıl sağlığından endişe edilmesi gerekiyor. Önceki gün Meclis’te Devlet Bahçeli ile ortağı RTE’nin birbirlerine yakıştırdıkları tanımlamalarla gerçek yüzleri sergilendi, sustular. TBMM kürsüsünde Hakkı Süha Okay: “Oysa hatırlayınız. Ne diyordu Başbakan, Bahçeli için: ‘Önce saygıyı öğren… Senin düştüğün seviyeye düşmeyeceğiz. Aldığım eğitim, buna müsaade etmez. Yanına mafya kopuklarını toplamışsın, konuşuyorsun.’ Peki, Bahçeli Başbakan için hangi tanımlamayı kullanıyordu? ‘İnanç hortumcusu!’.. Şimdi bu iki partimiz…” Cümleyi biz tamamlayalım; şimdi bu ikili, birbirleriyle kucaklaşıyor, laik rejime büyük darbe vuran girişimde başrolü oynuyorlar. ??? RTE’nin dün söyledikleriyle bugün yemin edercesine söylediklerini yan yana getirince Allah birdir dediğine nasıl inanacağız? Bugün “Laikliğin güvencesi biziz” diyor. Ya dün, sorumlu belediye başkanı iken? “Tutturmuşlar laiklik elden gidiyor. Yani bu millet istedikten sonra, tabii elden gidecek yahu! Sen bunun önüne geçemezsin ki... Bu laiklik ne mene bir şey yahu!..” diyordu. Şimdi halk türbanı istiyor, diyor. Türban bahane, laikliği istemediğini kanıtlayan ilk adımı atıyor. Üçüncü bir gerçek: AKP ile MHP’nin üniversiteyi türban takarak okuyan bir genç kızın mesleki görevine başladığında, doktor olarak avukat, hâkim veya devlet memuru olarak türbanı çıkarmayacağını içeren söylemlere kesin yanıtları yok. Ağzı kalabalık Başbakan Yardımcısı Çiçek Cemil’e ve MHP sözcülerine göre; anayasada, TC Yasası’nda yasaklayıcı hükümler varmış. Bunlar işlermiş. Üniversiteyi türbanla bitiren geç kız, mesleğinde türban takamazmış! Söyleyin söyleyin heyecanlı oluyor ama: Bu savunular ya Meclis kürsüsünden yapılıp tutanaklara geçiyor ya da kimi TV programlarında MHP sözcülerinin örneğin Bay Oktay Vural’ınaçıklamaları ile kamuoyuna mal oluyor. Gazetelerde boy boy resimler... Üniversitede türbanı serbest bırakacak yasa çıkmadan hastanede, resmi kuruluşlarda CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol söyledi; örneğin Sağlık Bakanlığı’nda türbanlıdan geçilmiyor. Kimi yerlerde kadın doktor erkeği, erkek doktor kadını muayene etmiyor. Bugün türban değil, laiklik savaşı veriliyor. Sözün özü: Bunlar kendileri dışında herkesi budala yerine koyacak kadar budala! Sivil toplum örgütleri yarın ‘Bağımsızlık ve Laiklik Mitingi’düzenleyecek GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Sıhhiye’de büyük eylem ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP ve MHP’nin türbana serbesti getiren anayasa değişikliği önerisinin TBMM’deki ikinci tur görüşmelerinin yapılacağı yarın, Sıhhiye Meydanı’nda 76 sivil toplum örgütünün katılımıyla “Bağımsızlık ve Laiklik Mitingi’’ yapılacak. Türk Tarih Kurumu’nda düzenlenen basın toplantısında, mitingi düzenleyecek sivil toplum örgütleri adına konuşan Cumhuriyet Kadınları Derneği Genel Başkanı Şenal Sarıhan, “Başbakan tarafından Madrid’den yapılan açıklamayla gündeme oturan türban sorunu, özünde anayasamızda laiklik ilkesinin korunması ya da bu ilkeden vazgeçilmesi sorunudur’’ dedi. ‘Kabul etmemiz beklenemez’ AKP’nin, TBMM’deki çoğunluğuyla yasal bir değişikliği gerçekleştirmesinin olanaklı olduğunu dile getiren Sarıhan, “Ancak, Cumhuriyetimizin kurucu unsurlarından olan ve halk egemenliğinin temelini oluşturan laikliğin ihlali, iktidarın meşruiyetini tartışmalı hale getirecek bir girişimdir’’ görüşünü kaydetti. Sarıhan, Cumhuriyet devrimlerini korumakta kararlı olan yurttaşların bu değişimi sessizce kabul etmeleri ve muhalefetlerini ifade etmekten kaçınmalarının beklenemeyeceğini kaydederek üniversiteler, yargı organları, sendikalar, dernekler, meslek kuruluşları ve yerel yönetimlerin, iktidar gibi düşünmediklerini gösteren açıklamalar yaptığını anımsattı. İktidarın bu düşüncelere değer veren bir tutum içinde olmadığını kaydeden Sarıhan, laikliği korumaya devam edeceklerini belirtti. Sarıhan, bu çerçevede yarın saat 12.00’de Sıhhiye Meydanı’nda 76 sivil toplum örgütünün katılımıyla “Bağımsızlık ve Laiklik Mitingi’’ düzenleyeceklerini söyledi. USTKB Vekillere oyalı yazma İstanbul Haber Servisi Ulusal Sivil Toplum Kuruluşları Birliği (USTKB), AKP ve MHP’nin türban serbestliğine dair yasal düzenlemeleri hazırlama girişimlerini protesto ederek Anadolu kadınının geleneksel başörtüsünün türban değil ‘oyalı yazma’ olduğunu anımsatmak amacıyla TBMM’deki tüm miletvekillerine oyalı yazma gönderdi. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin Cağaloğlu’ndaki binasında dün düzenlenen basın toplantısında USTKB adına konuşan Dönem Sözcüsü avukat Aydeniz Alisbah Tuskan, AKP’nin türban konusundaki söylemlerini eleştirerek, “Türbanın Anadolu kültüründe bir yeri yoktur, bu konu tamamen siyasidir. Kadınların ilerlemesine değil gerilemesine neden olacak bu siyasi konudan derhal vazgeçilmelidir” dedi. İzmirliler yürüyüşte sık sık ‘Türkiye laiktir, laik kalacak’ sloganları attı. (Fotoğraf: EMRE DÖKER) On bin kişi türbana karşı yürüdü İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) AKP ve MHP işbirliğiyle türbanı üniversite yaşamına katma girişimi, İzmir Karşıyaka’da binlerce kişinin katıldığı gösteriyle protesto edildi. “Bugün türban, yarın çarşaf” sloganıyla yürüyen kitle, cumhuriyet kazanımlarının yok olmasına seyirci kalmayacakları mesajı verdi. Ege Üniversitesi’nde de öğretim üyeleri, düzenlemeye cüppelerini giyerek karşılık verdi. TBMM Genel Kurulu’na getirilen üniversitelerdeki türban düzenlemesi, aydın yurttaşları sokaklara döküyor. Bu anlamda dün Yurtsever Yurttaşlar Platformu öncülüğünde, Mustafa Kemal Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’ın mezarının bulunduğu Karşıyaka’da bir araya gelen yaklaşık 10 bin yurttaş “Türkiye laiktir, laik kalacak” sloganıyla kent merkezinde “Değiştiremezsiniz” konulu gösteri yaptı. Zübeyde Hanım’ın mezarı önünde başlayan ve sahildeki Anayasa Meydanı’na kadar olan bölümde yürüyen İzmirliler, sık sık “Yaşasın Atatürk Cumhuriyeti” diye bağırdı. Ellerinde Türk bayrağı, Atatürk posteri ve “Laiklikten ödün yok” yazılı dövizler taşıyan kortejde Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak da yer aldı. Yürüyüş sırasında “Tayyip türbanı Bahçeli’ye tak”, “Türkiye, İran olmayacak”, “Türban özgürlük değil, esarettir” sloganları atan kitle Anayasa Meydanı’na geldiğinde Yurtsever Yurttaşlar Platformu adına söz alan Nihal Öktem, yurtsever yurttaşların çok geç olmadan güçlerini birleştirmeleri gerektiğini vurguladı. dekan ve tüm öğretim üyelerinin katıldığı toplantıda kamuoyuna açıkladı. Bayındır, açıklamada Ege Üniversitesi’nin türbanı “özgürlük” olarak görmediğini, türban serbestisinin laikliğe zarar vereceğini söyledi. Öğretim üyeleri, toplantı sonunda ayağa kalkarak alkışlarıyla laiklikten ödün verilmeyeceği mesajı verdi. mette, “bize bir şey olmaz” havası devam ediyor. Üretim ekonomisini iki seçenek bekliyor: 1 Kayıt dışına çıkıp, bütün sorumluluklardan kurtulmak... 2 Ülke dışına çıkıp, daha ucuz üretim alanları aramak... Bu gerçeği ne yazık ki, çok az işadamı dile getirebiliyor. Bir ülkede üretim ekonomisi yukarıdaki iki seçeneğe mahkum edilirse, sorunlar çözülmüş mü olur, yoksa o ülke çözülmeye mi gider? Artık rakamlara da güven kalmadı. TÜİK (Tayyip’i Üzmeyecek İstatistikler Kurumu) enflasyon rakamlarını açıklıyor. Herkes birbirine şunu soruyor: Gerçek mi? Elektriğe, doğalgaza yüzde 1020 oranında zammın olduğu bir ayda, enflasyon yüzde 0.80 artmış! Anlaşılan arkadaşlar rakamlara elektrik verdiler, onlar da ezile büzüle bu hale geldiler! Ekonomide tablo şu: Piyasa durgun, rakamlar iyi! ??? Vakıflar Yasası, öteki konuların öne çıkması nedeniyle fazla tartışılmadı. Böyle bir yasanın gündeme gelebilmesi için, o hükümetin hiç ama hiç vatan kaygısı taşımıyor olması gerekir. Ucunun nereye varacağı belli olmayan, İstanbul’un ne kadarını kapsayacağını şu aşamada kimsenin öngöremediği bir yasa çıkarılıyor. Gerçekten mağdur olan azınlık vakıfları var. Ancak hükümetin çıkarmakta olduğu yasa, yabancı vakıflara Türkiye’de her türlü ticaret yapma izninden geçmişteki kayıtları istediği gibi yorumlama hakkına kadar her şeyi veriyor. Önerimiz şu: Yunanistan’da da Osmanlı döneminden kalan vakıflar var. Onlar nasıl bir yasal düzenleme yaptıysa aynısını yapalım! Hükümet önümüzdeki günlerde kendince büyük bir gelir bombası patlatmaya hazırlanıyor. Çanakkale’den İskenderun’a kadar kıyılarda, yabancılara kendi bayraklarını da dikebilecekleri, özel anlaşmaya göre kendi yasalarını uygulayabilecekleri yerleşim yerleri yapıp, satacaklar. Çalışma hazır; 100 milyar dolar bekliyorlarmış! Bu konuya daha sonra ayrıca değineceğiz. Ülkenin her şeyine “satsak para eder mi” diye bakan bir iktidar, sorunları mı çözer, ülkeyi mi çözer? ??? Yeryüzündeki tüm devletler, bir ana kurumun üzerine oturur: Hukuk... Türkiye’de iktidarın hukuk tarifi şu: Bütün icraatımın yasal görünmesini sağlayan düzenlemeler bütününe hukuk denir! Türbanla ilgili anayasa değişikliğine yargının karşı çıkmasının ardından hükümet hemen gözdağı vermeye girişti; raftan Yargıtay Yasası çıkardı. Demek istiyor ki: Sakın üstüme gelme, seni bitiririm! Yasa orta vadede Yargıtay’ın tümüyle işlevsizleştirilmesini ve yerine tüm üyeleri iktidarca atanmış kurumlar getirilmesini öngörüyor. Demokrasinin zemini olan hukuku bitirmeyi göze almış bir iktidar sorunları mı çözer? Ülkeyi mi? ankcum?cumhuriyet.com.tr ‘Model ellerinden alınıyor’ Senato metninde şöyle denildi: “Cumhuriyetin, yurttaşlık ve laiklik anlayışlarının değeri bilinmelidir. O cumhuriyettir ki, Türkiye’yi İslam dünyası içinde demokrasi ve çağdaşlık bakımından gıpta edilen bir ülke konumuna getirmiştir. Bu bağlamda, laiklik ilkesine zarar verici uygulamalara girişmek ve türbanı yasallaştırmak, tüm İslam dünyasında kadınların özgürleşmesi için çaba harcayan milyonlarca genç Müslüman kadının modellerini ellerinden almak olacaktır.” ‘Açık saldırı’ Alevilik Araştırma Merkezi Başkanı Ali Yıldırım, yaptığı yazılı açıklamada AKP ve MHP’nin türban düzenlemesinin, “Cumhuriyetin temeli olan laiklik ilkesine açık bir saldırı” olduğuna dikkat çekerek Alevilerin Türkiye’yi karanlığa sürüklemek isteyen zihniyete karşı mücadeleye devam edeceğini bildirdi. BELÇİKA MAHKEMESİ Üniversiteden tepki Türkiye’nin ilk kurulan 4 üniversitesinden biri olan Ege de, AKP ve MHP’nin yükseköğretimde türbanı serbest bırakma girişimlerine karşı ayaklandı. Üniversitenin senatosunun hazırladığı metin, Rektör Prof. Dr. Ülkü Bayındır tarafından, senato üyeleri, Fehriye Erdal’a 2 yıl tecilli hapis Dış Haberler Servisi Belçika’da Anvers Temyiz Mahkemesi, uzun yıllar süren yargılama sürecinin ardından geçen yıl ağır hapis cezalarına çarptırılan ancak adli bir hata nedeniyle serbest bırakılan terör örgütü DHKPC üyelerini serbest bıraktı. DHKPC’yi terör örgütü olarak nitelemeyi reddeden mahkeme, sanıkların Belçika dışındaki eylemlerini de dikkate almadı. Mahkeme örgüt lideri Dursun Karataş ile Zerrin Sarı, Şükriye Akara ve Bahar Kimyongür hakkında beraat, Sabancı cinayeti sanığı firari Fehriye Erdal’a 2 yıl tecilli hapis cezası verdi. Belçika’da Bruges Ceza Mahkemesi’nin, 28 Şubat 2006’da, Fehriye Erdal’a 4, Dursun Karataş’a 5, sözcüsü Musa Asoğlu’na 6, Kaya Saz, Bahar Kimyongür, Zerrin Sarı ve Şükriye Akar’a 4’er yıl hapis cezası verdiği, Gent Temyiz Mahkemesi’nin de 7 Kasım 2006’da onayladığı kararının ardından dün Anvers Temyiz Mahkemesi yeni bir karara imza attı. Sanıkların Belçika dışındaki eylemlerini dikkate almayı reddeden mahkeme, daha önceki kararların aksine, DHKPC’yi “terör örgütü’’olarak nitelendirmeyi de reddetti. Anvers Temyiz Mahkemesi, gıyabında yargılanan Karataş, Sarı, Akar ve Kimyongür hakkında beraat kararı verdi. AP raportörü endişeli ? Haber Merkezi Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Hollandalı Hıristiyan Demokrat Ria OomenRuijten, Türkiye’de üniversitelerde başörtüsünü serbest bırakan yasal düzenlemeye Avrupa’nın karışmaması gerektiğini söyledi. OomenRuiten, “Bu konuda Avrupa’nın hiçbir yargısı yoktur. Fakat Türkiye’de süren ateşli tartışmanın yasağın kaldırılmasından, üniversitelerde başörtüsü için manevi baskıya dönüşme ihtimalinden endişeliyim’’ dedi. Öte yandan, Hatay’da incelemelerde bulunan ABD’nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson da gazetecilerin sorusu üzerine, “ ABD bu konuda asla taraf değildir’’ yanıtını verdi. Din öğretmeninden ‘paralı’eğitim OLCAY AKDENİZ Hedeflere tam isabet ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Genelkurmay Başkanlığı, 4 Şubat’ta Irak’ın kuzeyine düzenlenen operasyon kapsamında 11 hedef grubunun tam isabetle vurulduğunu açıkladı. Vurulan hedefler arasında 42 barınak, 6 mağara, 15 lojistik tesis ve 7 eğitim tesisinin yer aldığı bildirildi. Genelkurmay’ın operasyona ilişkin basına dağıttığı görüntülerde, hedeflerin taarruz öncesi ve sonrasındaki durumları yer aldı. Kürtçe dilekçeye hapis cezası ? İstanbul Haber Servisi İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na “Kürtçe’’ yazılmış dilekçe göndererek “Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkındaki Kanun’’a aykırı davrandığı gerekçesiyle yargılanan Mehdi Tanrıkulu, 5 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkemede tercüman aracılığıyla savunma yapan Tanrıkulu’nun Türkçe bildiğinin anlaşıldığını belirten yargıç, Tanrıkulu’na 5 ay hapis cezası verdi. Kararın temyiz edileceği bildirildi. MİLAS Milas’ın Çamköy İlköğretim Okulu’nun din kültürü ve ahlak dersi öğretmeni R.Y’nin, köy camisine götürerek sarık ve cüppe giydirdiği öğrencilerinin fotoğrafını çektiği, daha sonra bu fotoğrafları öğrencilere 1’er YTL’ye sattığı öne sürüldü. Öğretmenin ayrıca öğrencilerine derslerde çeşitli dini sorular sorarak bilemeyenlerden yine 1’er YTL para aldığı belirtildi. Velilerin şikâyeti üzerine ortaya çıkan olayla ilgili Milas Kaymakamlığı soruşturma başlattı. Öğretmenin görevden alındığını bildiren Milas Kaymakamı M. Bahattin Atçı, şunları söyledi:“Ne yazık ki böy le bir olay yaşanmış. İlk önce bu iddiaları araştırmak ve gerçeği öğrenmek istedik. Ancak öğretmen R.Y’nin camide öğrencilerin cüppe ve sarıkla çektiği fotoğraflar da elimize geçince derhal kendisini görevden aldık ve soruşturma başlattık. Öğretmen R.Y. bir süredir öğrencilere din ile ilgili çeşitli sorular soruyormuş ve bilmeyen öğrencilerden 1’er YTL ceza parası topluyormuş. Hatta köy muhtarının çocuğundan bile ceza parası aldığını söylediler. Bu şikâyetleri ciddi bulduk ve öğretmeni hemen görevden aldık. Olayın soruşturmasını sürdürüyoruz.Yasal olarak gereken ne ise o yapılacaktır.” Silah ve sahte belge bulundurma Mahkeme, firarda bulunan terörist Fehriye Erdal’ı 2 yıl tecilli hapis ve 1230, Musa Asoğlu’nu 3 yıl tecilli hapis ve 1230, Kaya Saz’ı da 21 ay tecilli hapis ve 1230 Avro para cezalarına çarptırdı. Hapis cezası alan sanıkların daha önce tutuklu bulundukları süreler dikkate alındığından, tutuklanmalarına gerek görülmedi. Cezaya çarptırılan sanıklara yönelik ithamlar arasında, sadece silah ve sahte belge bulundurmakla kullanmak yer alıyor. Gerekçeli kararda savcılığın, DHKPC’nin bir terör örgütü, sanıklarınsa terör örgütü üyesi olduklarını, bir çete veya suç örgütünün söz konusu olduğunu somut verilerle kanıtlayamadığı belirtildi. Müdahil taraf olan Türk devletinin de iddia ve kanıtları yetersiz bulundu. Mahkeme, örgüte ve üyelerine ilişkin başka ülkelerde alınan kararların Belçika adaletini bağlamadığı görüşünü ön plana çıkardı. Öğrencileri camiye götürerek sarık ve cüppe giydiren öğretmen R.Y. çektiği fotoğrafları öğrencilere sattı. Kaymakamlık olayla ilgili soruşturma başlattı. CUMHURİYET 08 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear