22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 21 ŞUBAT 2008 PERŞEMBE 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI S S S S PB PB PB PB PB 11 12 12 13 15 12 13 12 6 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya PB 8 B 6 B 6 B 5 S 4 S 6 S 6 S 1 PB 15 Parçalı bulutlu Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB 14 PB 15 PB 5 PB 10 PB 4 PB 4 S 5 S 3 B 6 Trabzon Ankara Erzurum Hakkari İzmir Antalya Ş.Urfa Adana Yurdun kuzey ve batı kesimleri parçalı çok bulutlu, Doğu Karadeniz’in doğusu ile Kars ve Ardahan çevreleri yağışlı, diğer yerler az bulutlu geçecek. Yağışlar yağmur, Kars, Ardahan ve Artvin çevrelerinde kar şeklinde olacak. Yurdun iç ve doğu bölgelerinde buzlanma ve don olayı, Marmara ile yurdun iç ve doğu kesimlerinde sis görülecek. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo K 3 Helsinki K 2 Stockholm PB 5 Londra Y 11 Amsterdam B 10 Brüksel B 10 Paris PB 10 Bonn Y 9 Münih Y 7 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih PB B Y Y Y B Y Y K 9 12 14 11 11 13 14 16 10 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı K 1 PB 2 Y 4 PB 3 B 1 Y 0 PB 6 Y 18 A 15 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada Bu soruyu sormamızdaki neden çok basit. MHP siyasetleri kadar basit! MHP’nin gerçeklerin egemen olduğu sağduyuya, mantığa anlatamayacağı davranışlar sayesinde Çankaya’yı yedi yıllığına mesken edinen 11’inci, Bahçeli’ye düş kırıklığı yaşatıyor. TBMM’de yer bulan MHP, iki oyuna girişti. Cumhurbaşkanlığı seçimi ile türban yasağını kaldıran iki önemli konuyu çözeyim derken, konuların soruna dönüşmesine sebep oldu. Kestirmeden gidelim. Her iki konuyu da yüzüne gözüne bulaştırdı. Çankaya’daki AKPMHP’li, türbanla ilgili anayasa değişikliğini günlerdir yukarıda tutuyor. Bahçeli, ana muhalefete zevahiri kurtarmak için arada sırada AKP’ye yüklenen konuşmalar yaparken Çankaya’ya anayasal düzenlemeyi neden bir an önce onaylamadığını sormuyor. 11’incinin değişiklik konusundaki tutumu ve ne yapacağı her çevrede tartışılırken... Bahçeli dut yemiş bülbül gibi... ve galiba yukarı gönderdiği, din sorunlarında RTE’yi aşan fanatik görüşlere sahip olan 11’inciye toz kondurmak istemiyor, susuyor. ??? 11’incinin önünde duran anayasal değişikliği neden onaylamadığı veya TBMM’ye niçin iade etmediği günlerdir tartışılıyor. Çankaya’daki AKP’li yasayı inceliyor desek; bu görüş, türbanın eğitim kurumlarında, en başta üniversitelerde bir an önce serbest bırakılmasına yanlı olduğu bilinen 11’inciye ters düşer. Öyleyse 11’inci anayasa değişikliğini günlerdir neden onaylamıyor? Bir ara pek çok çevreyi umutlandırdı. Yasayı Meclis’e iade edecekti! Sonra yorum içerikli başka haberler dolaştı. 11’inci güya devletin kilit noktasında bulunan kurumlardan örneğin askerden görüş alıyor, nabız yokluyor, dendi. Sonra, sonra... klasik haftalık görüşmede uzun süre RTE ile kapandı. Bir de söz salıverdi orta yere; “açıklanan her görüşü dikkate alacaktı!” Günler geçti. Kapalı açık ortamlarda görüşler aldı. Ola ki RTE’nin sessiz ama etkili çoğunluğunun başlıca üyesi tarikatların görüşlerine başvurdu. Lakin neredeyse 10 gündür 11’inciden ses yok. Son rivayet: Bugün AKP’nin hacamat edip devletin çeşitli sorunlarında etkili rol oynamaktan çıkardığı Milli Güvenlik Kurulu toplanıyor. Yaygın söylentiye göre; 11’inci, türban konusunda MGK’nin alacağı vaziyete göre karar verecek! MGK’de teröre, gerici hareketlere dair raporlar okunur ve güncel konular tartışılır. Türban bugün masaya yatırılmış olabilir. MGK’de türbanın üniversiteden devlete yayılmasının laik rejime yükleyeceği sıkıntılar ola ki askerler tarafındankonuşulacak. Tartışılacak demek yanlış; ancak konuşulabilir! MGK’de çoğunlukta olan Başbakan’la üye bakanların türban konusunda bilinen görüşlerine karşı; örneğin askerlerin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt’ın tartışmalardan sıyrılmak için malumu ilam dediği açıklamalara yeni öğeler katarak yapacakları konuşmaların pratikte de somut bir değeri yok! MGK’den bugün çıkacak bildiriye bakmak gerekiyor. Çünkü, Çankaya’daki AKP’li, yayımlanacak bildiri ışığında bir davranış göstermeyi bekliyor. ??? 11’inci; MGK’ye dayanarak türban konusunda sözüm ona tarafsızlığını ve ülke gerçeklerini göz önünde tutan bir davranış göstermek istiyor. Çankaya’daki AKP’linin, bu konuda tarafsızmış gibi görünme çabasında olduğu yadsınabilir mi, yadsıyabilir mi? Zira Çankaya’da “herkesin” değil, “türbanın Cumhurbaşkanı” oturuyor! YÖK’ten şok karar ? Baştarafı 1. Sayfada GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Ancak YÖK Başkanlığı’na Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan’ın atanmasının ardından YÖK’ün tavrı değişti. YÖK’ün 14 Şubat’ta yapılan genel kurul toplantısında, verilen izinlerin iptali kararı alındı. YÖK’ten 15 Şubat 2008’de üniversitelere gönderilen yazıda, konuyla ilgili yeni bir komisyon kurulduğu belirtilerek bu komisyon çalışmalarını tamamlayana kadar ilan edilmeyen kadroların iptal edilmesi istendi. Kurul, zorunlu olarak atama yapılmasını gerektirecek kadrolar dışında üniversitelerin kadro kullanım taleplerinin de değerlendirmeye alınmayacağını bildirdi. ÖZCAN’DAN GÖREVDEN ALMALARA DEVAM ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) YÖK Başkanı Prof. Yusuf Ziya Özcan, kurulda uzun yıllardır görev yapan Basın Müşaviri Hülya Aydoğan’ı görevinden aldı. Kuruldan dün itibarıyla tamamen ayrılan Aydoğan, Gazi Üniversitesi’ndeki görevine geri dönecek. Özcan’ın, Başkanlık Genel Sekreteri, Personel Dairesi Başkanlığı, Denklik Birimi, Eğitim Öğretim Dairesi Başkanlığı gibi kritik birimlerde değişiklikler yapmaya devam edeceği belirtiliyor. Özcan, göreve gelir gelmez YÖK Özel Kalem Müdürü Gülsüm Baskan’ı görevden almıştı. meyen kadrolar ile ilan edilip müracaatları süren kadroların izinlerinin iptaline karar verildiği anımsatıldı. Buna karşın duyurunun “eksik yapıldığı” belirtilen yazıda, şunlar kaydedildi: “(...)Ancak, ilgili yazımızda, ilan edilen ve müracaat süresi devam eden, akademik kadrolara verilen izinlerin de iptal edildiğinin bildirilmediği anlaşılmıştır. Bu nedenle, kullanımlarına izin verilmeyen, öğretim üyeleriyle diğer akademik kadrolarla birlikte ilan edilen ancak başvuru süreleri devam eden kadrolara verilen izinlerin de iptal edildiği hususunda bilgilerinizi rica ederim.” Yazıda, araştırma görevlisi, uzman, okutman ve öğretim görevlisi alımlarıyla ilgili de yeni bir düzenleme yapılacağı belirtilerek bu kadrolara ilişkin alımların da durdurulması, yapılan başvuruların iptal edilmesi is tendi. YÖK’ün 7 Aralık’taki kadro izinlerinin ardından binlerce kişi, araştırma görevlisi, okutman, uzman ve öğretim görevlisi olabilmek için üniversitelere başvurmuştu. Birçok üniversite de yardımcı doçent, doçent ve profesör kadroları için ilana çıkmış ve başvuruları toplamıştı. YÖK’ün son adımının ardından binlerce kişinin nasıl bir yol izleyeceği merak konusu oldu. Kadrolara başvuran bazı akademisyenlerin, kazanılmış haklarının ellerinden alındığı gerekçesiyle yargıya başvurabileceği ifade ediliyor. Üniversiteler şaşkın YÖK’ün adımı, yaz döneminde seçime gidecek 22 üniversiteyi de şaşkına çevirdi. Mevcut rektörlerin akademisyen alımında etkin rol oynamasını istemeyen YÖK, izinleri iptal ederek yeni akademisyenlerin yeni rektörler tarafından alınmasını sağlayacak. ‘Başvurular da geçersiz’ Yazıdan üç gün sonra 18 Şubat’ta üniversitelere bir yazı daha gönderildi. Üç gün önce gönderilen yazıda komisyon çalışmaları tamamlanana kadar verilen kadro izinlerinden ilan edil 2.5 AYDIR HABER ALINAMIYOR Kayıp askerin eşi Meclis’ten yardım istedi AYŞE SAYIN ANKARA Şırnak’ta operasyon sırasında kaybolan Tabip Üsteğmen M. Fatih Uluğ’dan 2.5 aydır haber alamayan, kendisine hiçbir açıklama yapılmayan eşi Feray Uluğ, TBMM’ye başvurarak yardım istedi. “Firar etti”, “PKK’ye katıldı” iddiaları ortaya atılan Uluğ’dan 2.5 aydır haber alınamıyor. 2 yaşındaki kızı Pelinsu ile yaşamı altüst olan Feray Uluğ, önceki gün CHP İzmir Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyesi Ahmet Ersin’i ziyaret etti. Uluğ, eşiyle ilgili “firar” ettiği iddialarının doğru olamayacağını belirterek “PKK’ye katılma olasılığının sıfır olduğunu, ancak örgüt tarafından kaçırılmış olabileceğini” belirterek şu görüşleri dile getirdi: “Firarda olsaydı 2.5 ayda beni ve kızını mutlaka arardı. Kızına çok düşkündü. Tansiyon hastalığı vardı. 17 saatlik yürüyüş sırasında dönüş için diğerleri ile birlikte yola çıktığının şahitleri var. ‘Acaba yolda rahatsızlanıp gruptan kopmuş olabilir mi’ diye aklıma geliyor. Gruptan koptuktan sonra da PKK’liler tarafından bulunup ‘doktorsun, işimize yararsın, doktora çok ihtiyacımız var’ denilerek götürülmüş olabilir.” Bu raporlardan birinde yer alan 3 soru: 1 Din bir inanç biçimi midir? 2 Din bir yaşam biçimi midir? 3 Din bir devlet biçimi midir? Verilen yanıta göre, ister istemez dinin hem devlet hem toplum açısından işlevi değişiyor. Yorumu bir kenara bırakıp yaşanmış olaylara baktığımızda dinin bir devlet biçimi olması halinde, din gücünü eline geçirenler kendisini “Tanrı’nın yeryüzündeki temsilcisi” ilan etti mi, bitti. Ne tartışma ortamı ne düşünce üretme gücü... Dini bir yaşam biçimi ilan ettiniz mi, o zaman da ister istemez, çevreniz için de model olma ya da çevrenizden model alma yolu açılıyor... Kaldı ki, yaşam biçiminin kurallarını koyma gücünü kendinde bulanlar da, zamanla tartışmasız iktidar hakkını kendilerinde görüyorlar. İnanç biçimi olarak algılandığında ise din bireyselleşiyor ve kişi inancını, ibadetini kendi özgür iradesiyle yerine getiriyor. ??? AKP bu kavramların neresinde? Şu yanıtı verebiliriz: AKP açısından din, bir iktidar biçimidir! Bir başka deyişle, yukarıda yaptığımız üçlü sıralamaya, kendince bir yenisini eklemiş durumda. İktidarda kalması için dinin hangi yönünü uygulaması ve temsil etmesi gerekiyorsa, o! Anadolu geleneğinde kadının ayrı bir yeri mi var, onu kullanıyor. Tartışmayı da yerine göre “ana”, yerine göre “kadın”, yerine göre “bacı”, yerine göre “kız öğrencilerimiz” zeminine oturtuyor; kullan babam kullan! Ortam neyi gerektiriyorsa! Tartışmayı rayından çıkarmak istemiyoruz ama, AB’ye uyum diye zinayı bile Ceza Yasası’ndan çıkaranlar, şimdi tutturmuş, ille de kızlarımızın “din emri” olan örtü sorununu çözeceğiz diyor! Anadolu’da tarih boyunca pek çok din nasıl yan yana yaşadı? Büyük ölçüde, dine inanç biçimi gözüyle bakıldığı için... AKP, Osmanlı’dan bile geriye düşerek dini, bir “iktidar biçimi” olarak görüyor. AKP dinle demokrasiyi de şöyle birleştiriyor olmalı: İktidarda kalmak için dini gerektikçe öne sürüp kullanmak! Bu bağlamda AKP ne kendini biliyor ne dini... ??? AKP iktidarının uygulamaları, kullandığı değişik yöntemler henüz tam olarak gün ışığına çıkmadı. Kimi bürokratların bu yöntemlere artık dayanamaz hale gelerek ayrılmasıyla birlikte bazı gerçekler kamuoyu gündemine gelmeye başladı. Örneğin Milli Eğitim Bakanlığı’nda var olduğunu bildiğimiz ama, belgelenmesi “yöntem” nedeniyle zor uygulamalardan biri şu: Kimi kutlamaların nasıl yapılacağı telefon emriyle bildiriliyor! Eğer sorun çıkarsa bakanlık, “Valla bilgimiz yok. Bizim böyle bir genelgemiz ya da kararımız da yok. Yerel, münferit bir durumdur” diyor! Bu yolun çıkmaz olduğunu söyledikçe, AKP mantığı çıkışıyor: Çıkar, çıkar... Tek amacımız çıkar... ankcum?cumhuriyet.com.tr ‘AKP sağlığa zararlıdır’ TBMM’de görüşülmek üzere bekletilen Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı yurt genelinde protesto edildi. İzmir’de KESK, DİSK,Türkİş, Türk Tabipleri Birliği, Diş Hekimleri Birliği, Türk Eczacılar Birliği, BağKur Emeklileri Derneği’nin de aralarında yer aldığı “Herkese Sağlık Güvenli Gelecek İzmir Platformu” üyeleri, Konak Kemeraltı girişinden Sosyal Sigortalar İl Müdürlüğü önüne dek yürüdü. Grup adına açıklama yapan Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Üyesi Mustafa Vatansever,AKP’nin yasayla ilgili uyarılara kulak tıkadığını söyledi.İskenderun, Malatya, Eskişehir ve Adana’da düzenlenen eylemlerle de “AKP istifa” sloganları atıldı ve yasanın geri çekilmesi istendi. ‘Ülke 90’lı yıllara götürülüyor’ ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DTP, parti meclisinin 1819 Şubat günlerinde gerçekleştirdiği toplantıya ilişkin yazılı açıklama yaptı. DTP yönetimi açıklamada, Kürt sorununda izlenen klasik politikalar nedeniyle ülkenin hızla 1990’lı yıllardaki atmosfere sokulduğunu ileri sürerek, “barış demokrasi ve özgürlükler noktasında geliştirdiği mücadeleyi yoğunlaştırarak çoğaltma” kararı alındığını bildirdi. Senegal bayrağı şaşırttı ? ANKARA(Cumhuriyet Bürosu) Senegal Cumhurbaşkanı Abdoulaye Wade’nin Ankara ziyaretinde yollara asılan Senegal bayrakları PKK bayrağına benzetilince polis telsizleri kilitlendi. Art arda telsiz anonslarıyla “bulvarda malum bayrak’’ uyarısı yapılırken, belediyeyle bağlantıya geçen polis gerçeği ortaya çıkardı. Sarı, kırmızı, yeşil renkli bayrakların “malum örgüte’’ değil, Senegal’e ait olduğu ortaya çıktı. Üskül Almanları uyardı TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı, ‘Almanya’da yaşanan olayların istenmeyen karşı tepkileri olabilir’dedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Zafer Üskül, son dönemde Türklere yönelik saldırılar konusunda Alman makamlarının önlem almasını isteyerek “Oradaki Türk toplumu huzursuz. Bu, Almanları da endişelendirmeli. Çünkü istenmeyen karşı tepkiler olabilir” uyarısında bulundu. Üskül, bazı komisyon üyeleriyle birlikte Almanya’ya yaptıkları ziyaretle ilgili izlenimlerini düzenlediği basın toplantısıyla anlattı. Üskül, Göç Yasası’nın ailenin birliğinin sağlanması hakkını engellediğini, farklı ülkelerin yurttaşları arasında aynı uygulamayı yapmadığı için ayrımcılık içerdiğini vurguladı. Almanya’da yabancı düşmanlığının giderek yükseldiğini ifade eden Üskül, “Bu, başka uygulamalarla birleştiğinde, Göç Yasası’nın varlığı, Türk toplumunun Alman toplumuna entegrasyonunu engelleyen bir unsur olarak karşımıza çıktı’’ dedi. Yaşanan sorunlalilerinin, bu durumu dikkate alması, huzursuzluğu giderecek önlemleri en kısa zamanda alması gerekmektedir” diye konuştu. Ludwigshafen ve diğer yerlerdeki yangınlara ilişkin bir soru üzerine de Üskül, “Komşumda kavga varsa, ben evimde rahatsız olmaz mıyım? O nedenle bazı tepkiler doğabilir, engelleyemeyeceğiniz olaylar olabilir. Bu, birçok başka alana da yansıyabilir. İnsanların tedirginliği komşusuna da yansıyacaktır” karşılığını verdi. Almanya’ya yapılan ziyarette bulunan DTP Diyarbakır Milletvekili Akın Birdal da Göç Yasası’nın insan hakları ihlaline yol açtığını, ayrımcı ve çeşitli uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu ifade etti. Birdal, “Avrupa,Türkiye’yi sürekli insan hakları konusunda teftiş ediyordu. İlk kez TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu olarak,Almanya’ya giderek insan hakları sorunlarını orada gördük, denetledik’’ dedi. ÜYELERE HAKARET DAVASI ‘Genelkurmay elinden geleni yaptı’ Genelkurmay ve Jandarma Genel Komutanlığı’nın eşini bulmak için ellerinden geleni yaptığını, ancak şu ana kadar hiçbir bilgiye ulaşılamadığını kaydeden Uluğ, “Ölü ya da sağ nerede olursa bulunsun” diyerek çaresizliğini ortaya koydu. Eşinin kaybolmasından sonra maaşının 4’te 3’ünün yattığını belirten Uluğ, TSK’nin “kaçırılmış” kabul ettiği askerler için böyle bir ödeme yöntemi izlediğine dikkat çekti. Uluğ, eşinin kaçırılmış muamelesi gördüğünü, yatırılan bu maaştan anladığını ifade etti. Ersin’le görüşmesi sırasında zaman zaman gözyaşlarını tutamayan ve “Her gün merak içinde beklemekten bitap düştük” diyen Uluğ’un “2 yaşındaki kızım biraz daha büyüyüp de ‘babam nerede’ diye sorarsa ne diyeceğim” sözleri görüşmede duygusal anların yaşanmasına neden oldu. Yargıtay: AKP’li Tuna yargılanmalı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) “Laiklik hukukla korunmalı mı” başlıklı yazısıyla Yargıtay üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla yargılanan AKP milletvekili Hüsnü Tuna’nın davasını karara bağlayan Yargıtay Genel Kurulu, Tuna’yı tazminat ödemeye mahkum etti. Hukukçular Derneği Başkanı olduğu dönemde, Milli Gazete yazarı Selahattin Aydar’ın bir yazısıyla ilgili mahkumiyetini, “düşünce özgürlüğü” kapsamında değerlendiren Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararına muhalif kalan Yargıtay üyelerine yönelik yazı yazan Tuna aleyhine söz konusu üyelerden bazıları hakaret gerekçesiyle 100 bin YTL’lik tazminat davası açtı. Ankara 21. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin davayı reddetmesi üzerine davacı Yargıtay üyeleri kararı temyiz etti. Temyiz incelemesini yapan Yargıtay 4. Hukuk Dairesi ise yerel mahkemenin verdiği kararın bozulmasına hükmetti. Yargıtay’ın verdiği bozma kararına yerel mahkemenin direnmesi üzerine dava dün Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nda görüşüldü. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına hükmetti. Bu kararın ardından yerel mahkeme, Tuna aleyhine açılan davayı kabul etmek zorunda kalacak. Türk uçakları keşif uçuşu yaptı ? ERBİL (AA) Türk savaş uçaklarının, Irak’ın kuzeyindeki terör örgütü kamplarının bulunduğu bölgelerde keşif uçuşu yaptığı bildirildi. Irak’ın kuzeyindeki bölgesel yönetimin yetkilisi Cabbar Yaver, yerel saatle 20.00 sıralarında Hakurk, Kandil ve Ranya bölgelerinde yoğun bir şekilde uçak seslerinin duyulduğunu belirtti. Yaver, uçakların yer yer alçak uçuşlar yaptığını söyledi. Yunanistan’da deprem ? ATİNA (AA) Yunanistan’ın Mora yarımadasının batısında Richter ölçeğine göre 6,1 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Atina haber ajansı ANA, saat 20:25’teki depremin merkez üssünün Mora yarımadasında Messinia iline bağlı Methoni bölgesindeki denizde olduğunu belirtti. Bölgede şiddetle hissedilen depremle ilgili can ya da mal kaybı kaydedilmedi. Aynı yerde geçen hafta da 6,5 ve 6,4 büyüklüğünde iki yer sarsıntısı kaydedilmişti. Meclis gündemine taşınacak CHP’li Ersin, konuyu soru önergesiyle Meclis gündemine taşıyacağını söyledi. Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül’e bu konuda soru yönelteceğini belirten Ersin, ayrıca TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’nun ilk toplantısında da konuyu gündeme getireceğini belirtti. Ersin, “Bu bir insan hakkı ihlalidir. Çalışma yapmak ve gerçeği ortaya çıkarmak acılı bir eşe ve minicik kıza komisyonumuzun bir borcudur” diye konuştu. ra neredeyse her gün ortaya çıkan yangınların da eklendiğini dile getiren Üskül, Alman yetkilileriyle görüşmelerinde, soruna insan hakları açısından bakmalarını istediklerini kaydetti. Almanya’daki Türk toplumunun huzursuz, kaygılı ve endişeli olduğuna dikkat çeken Üskül, “Bir ülkede yaşayan insanların bir bölümünün huzursuz ve rahatsız olması diğerlerine de yansıyabilir. Entegrasyon isteğini sürekli olarak ortaya çıkaran Alman yetki 558 bin YTL haftaya devretti ? ANKARA (AA) Şans Topu oyununun bu haftaki çekilişinde kazanan numaralar “5, 10, 25, 29, 33 ve +6” olarak belirlenirken, 5 +1 bilen çıkmayınca 558 bin 328 YTL 74 YKr haftaya devretti. Çekilişte 5 bilenler 1538 YTL 25’er YKr, 4 +1 bilenler 138 YTL 50’şer YKr, 4 bilenler 14 YTL 25’er YKr, 3 +1 bilenler 8 YTL 75’er YKr, 3 bilenler 1 YTL 85’er YKr, 2 +1 bilenler 2 YTL 85’er YKr, 1 +1 bilenler ise 1 YTL 40’ar YKr ikramiye kazandı. CUMHURİYET 08 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear