Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 30 KASIM 2008 PAZAR
10 PAZAR YAZILARIdishab@cumhuriyet.com.tr
Venezüella ‘roja rojita’
On gündür yerel seçimleri
izlemek ve dünyanõn bu
köşesinde neler oluyor anlamak
için Caracas’tayõm. Tüm
kavramlarõn tepetaklak olduğu
Bolivarcõ devrimin ülkesinde ilk
tanõdõğõm insan bir muhalif çõktõ.
Simon Bolivar Havaalanõ’nda
transferimi sağlayan acentenin
sahibesi ünlü Caracas barriolarõnõ
(gecekondu mahalleleri)
göstererek biraz da hõnçla
“suya ve elektriğe para
ödemezler” dedi. Söz
seçimlerden açõldõğõnda hükümete
karşõ olduğunu çünkü petrol
gelirlerini çarçur ettiğini söyledi.
Daha sonra barriolardan birini
gezdiğimde kadõncağõza hak
verdim.(!) Chavez’den önce nüfus
kayõtlarõ bile olmayan insanlara
parasõz sağlõk ve eğitim hizmeti
götüren, çalõşmak zorunda olduğu
için eğitimini sürdüremeyenlere
üniversite şansõ veren, kadõnlara
kurslar açarak meslek edindiren,
barrio merkezinde internet
bağlantõlõ bilgisayar köşeleri
oluşturan, halk meclisleri
oluşturarak katõlõmcõ demokrasiyi
özendiren hükümetin petrol
gelirini nasõl “çarçur” ettiğini
görmüş oldum. Venezüellalõ
doktorlarõn devrimle başlarõ hoş
olmasa gerek; Barrio Adentro
denilen sağlõk ocaklarõnda Kübalõ
hekimler halk sağlõğõ hizmetini
yürütüyor. Burada gördüğüm her
şey kafamõ karõştõrõyor. Uzun
saçlõ, kulağõ küpeli, motosikletli,
kõrmõzõ gömlekli gençlerle
askerler aynõ devrimi
savunuyorlar, barriolarda birlikte
çalõşõyorlar. Ulusal marş, bayrak
gibi değerlere devrimciler sahip
çõkõyor. Chavez’i seçim gecesi
PSUV (Venezüella Birleşik
Sosyalist Partisi) merkezine
geldiğinde yine bu gençler ulusal
marşlarõnõ söyleyerek karşõladõlar
ve “Patria, soscialismo o
muerte, venceremos” (Vatan,
sosyalizm ya da ölüm,
kazanacağõz) diye bağõrdõlar. Bir
de bunu TV’de savunma bakanõ
generalin yumruğunu kaldõrarak
söylediğini görünce
şaşakalõyorum. Batõ basõnõna
bakõlõrsa bir diktatörün yönettiği
ülkedeyim, ifade özgürlüğünün
olmadõğõ söyleniyor ama elime
aldõğõm muhalif gazete Vietnam
Cumhurbaşkanõ’nõ Miraflores’te
(başkanlõk sarayõ) karşõlayan
diktatör için “büyük şarlatan
yine narsisistik orji içinde şov
yaptı” diyor, gözlerime
inanamõyorum. Az aşağõda Şili’de
bir vakitler Pinochet için çok
daha hafifini yazmayõ
göze alan (kimse
böyle bir şeyi
aklõndan bile
geçiremezdi ya)
herhalde Pasifik
Okyanusu’nun dibini
boylardõ. Kitap
fuarõna giriyorum,
insanlarõ kitap
okumaya özendiren
sloganlara bakakalõyorum.
“Diktatör” Chavez her toplantõya
pek çok kitapla geliyor, bunlardan
alõntõlar yapõyor. Oy vermeye
geldiği okulda basõnõn sorularõnõ
yanõtlõyor. Yanõnda biri ekonomik
krizle ilgili iki kitap getirmişti.
Herkese okumalarõnõ salõk verdi.
Kitap okuyan ve tavsiye eden
diktatörlere değil kitap yakan veya
yaktõranlara alõşkõn olduğumuz
için kafam karõşõyor yine. Zambo
(yerli-zenci melezlerine burada
böyle deniliyor) Chavez’in
ülkesinde UCV’nin (muhaliflerin
hâkim olduğu üniversite) beyaz
öğrencilerinin lideri Yon
Goygochea (Türkçe goygoycu
sözcüğünü çağrõştõrmasõna
bakmayõn) ulusal meclise
arkasõnda kameralarla giriyor.
Meclis başkanõ hanõmõ iteleyip
mecliste konuşmak
istiyor, korumalar
sadece dõşarõ çõkarõp
bõrakõyorlar; gözaltõ,
işkence falan yok. Bu
cesur davranõşõ
ABD’nin gözünden
kaçmõyor ve Milton
Friedman Vakfõ’nõn
düşünce özgürlüğü
ödülünü (500 bin dolar
kadar) alõyor. Seçimler
sonuçlanõyor ve yerli oligarşinin
gazetelerinden birinde kocaman
bir manşet: “Chavez kaybetti”.
Ulusal Seçim Konseyi’ne
bakõlõrsa Chavezciler 22 eyaletin
17’sini, belediyelerin de yüzde
80’ini kazanmõşlar. Matematik
bilgimden de kuşkulanõyorum.
Seçimlerden hemen önce
CNN’de bir haber: “Chavez,
Carabobo, Zulia gibi
eyaletlerde muhalifler
kazanırsa sokaklara tankları
çıkarırım” dedi. Ertesi gün
Miraflores’teki basõn
toplantõsõnda CNN muhabiri
Patricia Janiot’a niye böyle bir
haber uydurduklarõnõ soruyor ve
kendisine “Ben seni onurlu bir
kadın ve iyi bir muhabir
olarak biliyorum, stüdyoya
döndüğünde bu haberi düzelt,
tabii sana izin verirlerse”
diyor. Meğerse bu zengin
eyaletlerde muhalefet kazanõrsa
ve Bolivya’daki gibi
bağõmsõzlõğõnõ ilan ederse ne
yaparsõnõz sorusuna elim kolum
bağlõ oturmam herhalde,
tanklarõ sürerim demiş. İnsan
düşünmeden edemiyor, İstanbul,
İzmir gibi zengin kentlerimiz,
bundan sonra bağõmsõz devletler
olmak istiyoruz deseler Ankara
ne yapar acaba, yolunuz açõk
olsun mu der?
Bu kafa karõştõran devrimi ile
tüm güneyi yoldan çõkaran ve
kuzeyin tepesini attõran ülkede
seçim sonuçlarõna göre
haritanõn büyük bölümü onlarõn
deyimiyle “roja rojita” yani
kõpkõrmõzõ.
Mayõs çiçeği
adlõ gemiye
binip Kuzey
Amerika’ya,
bugünkü
Massachussets’e
geldiler Pilgrim
adlõ liman
şehirlerinden,
İngilizler. Geldikleri topraklarõn sahibi
olan Amerikan yerlileriyle kolonici
İngilizler arasõndaki ilk işbirliğiydi
sonbahar ekinlerinin bayramõnõ kutlamak.
Basitti, şükrettiler kendilerine verilmiş
olanlara, yediler içtiler. Eti sevdiler en
çok; kaz, yõlan balõğõ, fok, geyik, kartal eti
vardõ sofralarõnda. Rivayet odur ki, 16.
yüzyõl İngilteresi’nin bakire-dâhi kraliçesi
Elizabeth, kaz etini pek severdi.
İngiltere’de popüler olan kaz eti, İngilizler
Kuzey Amerika’ya varõnca yerini oranõn
yerli malõ olan hindiye bõraktõ, zaten kaz
yoktu ortalõkta.
2008’de bir tek gün içinde 48 milyon hindi
tüketen Amerikan halkõnõn bu geleneği
lezzetli bulduğuna hiç şüphe yok. Bugün
resmi tatil olan, onlar için tõpkõ bizim
bayramlarõmõz gibi bir anlam
taşõyan “Şükran Günü”,
1863’te Başkan Abraham
Lincoln’un bu günü milli
bayram ilan etmesinin ardõndan,
ancak 1941’de kazandõ aslõnda
resmi tatil statüsünü.
Bu hafta içi yüzler gülüyordu
New York’ta. Biliyorlardõ ki
çarşamba günü bitecekti hafta. 4
koca gün onlarõndõ, mecbur
değillerdi metroya binmeye, ayaklarõnõ
sürüyerek sevmedikleri işlerine gitmeye.
Pazartesi hiç gelmeyecek gibiydi onlar için,
yarõnõn buralarda matem havasõnda geçeceği
belli şimdiden. Bu sene canlarõ çok sõkõlan,
krizden tokat yiyen, seçimlerde kalbi duran,
El Kaide saldõrõsõ ihtimaliyle gerilen,
Halloween ile deliren New Yorkluklarõn
sahiden ihtiyacõ vardi iki dakika soluklanõp
“Yarabbi şükür, şükür, buna da şükür”
demeye. Yanlõş anlaşõlmasõn, şükür
ediyorlarsa bir masa etrafõnda ailece
toplanarak, hindi, kremalõ kabak tatlõsõ,
patates püresi yiyorlarsa duayla açtõklarõ
sofralarõnda, bu ellerindekilerle yetiniyorlar
demek değil. Ne münasebet, çünkü buradaki
düzende geçerli olan yasa “az çoktur” değil,
“daha fazlasını iste” olabilir olsa olsa.
Böyle olmasaydõ bu pek ruhani akşam
yemeğinin arkasõndan “kara cuma” diye
bilinen ve yeni yõla kadar sürecek alõşveriş
sezonunun açõlõş günü olarak coşkuyla
karşõlanan bir günleri olabilir miydi? Şükür
edilen sofra toplandõktan az sonra, sabahõn
dördünde kalkõp daha hava buz gibi ve zifiri
karanlõkken, mağazalarõn çõlgõn indirimlerini
kaçõrmamak için binlerce kişi kuyruğa girer,
sabahõn beşindeki
şehir, öğlenin on
ikisinden daha
kalabalõk olur
muydu? “Peki
krize ne oldu”
diyecek olursanõz,
kriz belki
bütçelerini daralttõ
New Yorklularõn, ama onlarõ
alõşkanlõklarõndan böylesi bir kriz bile
alõkoyamadõ. Ne “Cadılar Bayramı”, ne
“Şükran Günü” ne de yaklaşan Noel, “Kriz
var, her şey pahalılaştı, bu yıl arabayı
kullanmayalım, herkese hediye almayalım,
tatile gitmeyelim, her indirimden
yararlanmayalım” gibi önlemler
oluşturmadõ buralarda. Hayat tarzlarõ henüz
değişmedi. Gene aldõlar ve alacaklar almaya
alõştõklarõ şeyleri, güçlerini son raddeye kadar
zorlayarak.
New York, coşkulu bir şehir, neresinden
bakarsanõz bakõn. Şehrin sembollerinden olan
Macy’s mağazasõ 1924’ten beri tam bir New
Yorklu gibi davranõyor: Coşuyor, eğleniyor,
eğlendiriyor, insanlarõ topluyor sokaklara,
unutturuyor olanõ biteni bir günlüğüne de
olsa. Mağazanõn geleneksel şükran
günü gösterisi, sabah dokuzda
başladõ bu yõl da her yõlki gibi.
Onlarca sokağõn trafiğe kapatõldõğõ,
zaten trafiğin felç olduğu, 10 bin
kişinin bizzat gösteride yer aldõğõ,
3 milyon kişinin sokaklarõ
doldurduğu, 44 milyon kişinin de
televizyondan canlõ olarak izlediği
bir gösteri bu. Öyle ki civardaki
otellerde kapõş kapõş giden odalar,
“gösteri manzaralı” odalar! Aylar önceden
tutuldular. Ne varmõş bunda bu kadar
derseniz, bir nevi “taşınabilir Disneyland”
hayal edin derim. “Şükran Günü”nden bir
gün önce, çarşamba günü gökyüzüne 25 adet
dev balonun salõnmasõndan ayrõ bir şey bu.
Yakalayanlarõn yakaladõğõ, bir anda
gökyüzünü dev, renkli yaratõklarõn kapladõğõ
bu görüntü karşõsõnda birbirini dürttü
görenler, şaşõrdõlar bir an için boş bulunanlar.
Ama “Şükran Günü” gösterisi kimse için
sürpriz olmadõ, elbette sabahõn beşinde
sõradaydõlar New Yorklular, güzel bir yer
kapabilmek için sokaklarda. Çocuklar gözleri
mahmur, ama bedava dağõtõlan sõcak
çikolatalarõndan memnunlardõ. Yine bir
bahane oldu anlayacağõnõz bu şehre, içindeki
stres biraz akõp gitsin diye. “Şükran
Günü”nde bir günlüğüne ufak bir
Disneyland olan New York biraz rahatladõ,
gülümsedi. New York’un insanlarõ aynõ
gecenin sabahõna kadar bile tutamasalar da
şükürlerini içlerinde, düzenleri onlarõ hemen
ertesi sabahõn “kara cuma”sõnõn içine çekse
de, yine de deniyorlar onlar şükretmeyi her
sene, şimdilik “En güzel şey sahip
olduklarımızdır” demeseler de.
CARACAS
ENGİN DEMİRİZ
NEW YORK
IŞIK CANSU
CANAYAK
Yarabbi
şükür, şükür..
‘Kurtuluş
Ordusu’nun
minikleri
1865’te İngiltere’de
kurulan Hıristiyan
yardım kuruluşu
“Kurtuluş
Ordusu”, yıl sonu
yardım kampanyası
şerefine Güney
Kore’nin başkenti
Seul’de tören
düzenledi. Törende
Güney Koreli
çocuklar Noel Baba
kıyafetleri giyerek
poz verdi.
(Fotoğraf: AFP)
30 KASIM 2008 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
DIŞ HABERLER 11dishab@cumhuriyet.com.tr
BM tesisi
vuruldu
Dış Haberler
Servisi - Birleşmiş
Milletler’in (BM)
Bağdat’taki tesisine
düzenlenen füze
saldõrõsõnda 3 kişinin
öldüğü, 14 kişinin
yaralandõğõ bildirildi.
Ölenlerin, BM’ye
yiyecek sağlayan bir
firmada çalõşan yabancõ
uyruklular olduğu ifade
edildi. BM, 2003
yõlõndaki 22 kişinin
ölümüne neden olan
saldõrõnõn ardõndan
Bağdat’taki varlõğõnõ
sõnõrlandõrmõştõ.
İsrail’e havan
topu saldırısı
Dış Haberler
Servisi - İsrail ablukasõ
altõndaki Gazze
Şeridi’ndeki Filistinli
militanlarca bir askeri
üsse düzenlenen havan
saldõrõsõnda 8 İsrailli
asker yaralandõ. Bu
arada, İsrail milletvekili
Gilad Erdan, roket
saldõrõlarõna karşõ,
Gazze ile sõnõra
Filistinli tutuklularõn
yerleştirilmesini önerdi.
Nijerya’da
kanlı seçim
Dış Haberler
Servisi - Nijerya’nõn
Jos kentinde hafta
içindeki seçimlerin
ardõndan başlayan
çatõşmalarda ölenlerin
sayõsõnõn 35’e ulaştõğõ,
300’den fazla kişinin de
yaralandõğõ bildirildi.
Ülkede dün de bazõ
cami ve kiliselerin ateşe
verildiği, gece boyunca
silah sesleri ve
patlamalarõn duyulduğu
belirtildi. Askerlerin
devriye gezdiği kentte
insanlarõn evlerine
kapandõğõ, cemaat
liderlerinin radyodan
sükûnet çağrõsõ yaptõğõ
bildirildi.
3 gece 2 gün devam eden ve geride 200 civarõnda ölü bõrakan terör dehşeti sona erdi
Mumbai sonunda durulduDış Haberler Servisi - Hindistan’õn
Mumbai kentindeki Tac Mahal Ote-
li’ndeki 3 teröristin ölü ele geçirilmesiyle,
çarşamba gecesinden beri 20’yi aşkõn İs-
lamcõ militanõn aralarõnda iki dev otel ile
hastaneler, lokantalar ve karakollarõn da
bulunduğu 10 merkezde estirdiği terör
dalgasõ dün öğle saatlerinde sona erdi.
Emniyet Müdürü Hasan Gaffur, yak-
laşõk 60 saatin ardõndan tüm operas-
yonlarõn sona erdiğini açõkladõ. Hint
yetkililer, ölü sayõsõnõn en az 195 ve bun-
larõn 18’inin yabancõ olduğunu açõkladõ.
İsrail Dõşişleri Bakanlõğõ, Yahudilerin
Habad akõmõna ait binada ölen 8 İsrail-
liden bazõlarõnõn aynõ zamanda ABD va-
tandaşõ olduğunu belirtirken, ölen diğer
yabancõlar arasõnda 3’ü Almanya, 2’si
Fransa olmak üzere Japonya, Kanada,
Avustralya, İtalya ve Singapur uyruklular
olduğu kaydedildi. El bombalarõ ve ma-
kineli tüfeklerin kullanõldõğõ saldõrõlar-
da yaralananlarõn sayõsõ ise 300 civarõnda.
Bu arada, Oberoi Oteli’nde 43 saat bo-
yunca mahsur kalan Türk avukat Piraye
Yasemin Erden dün İstanbul’a ayak
bastõ. Dinci teröristlerin elinden kurtulan
Meltem ve Seyfi Müezzinoğlu çiftinin
de dönmeye hazõrlandõğõ ifade edildi.
Hindistan Başbakanõ Manmohan
Singh’e bilgi veren ordu ve istihbarat yet-
kilileri, 20-25 yaşlarõndaki saldõrganlarõn
8’inin kente bir ay önce geldiğini bildir-
di. İstihbarat yetkililerine göre, kaçõrdõklarõ
bir balõkçõ teknesiyle gelen ikinci bir te-
rörist grubu ilk gruba katõldõ. Teröristle-
rin sõrt çantalarõnda 50’şer mermi içeren
6-7 şarjör, el bombalarõ, uydu telefonla-
rõ, kredi kartlarõ ve kuruyemişler bulun-
du. Kaleşnikof tüfekleri tutuşlarõndan
askeri eğitim aldõklarõ anlaşõldõ.
ABD bir Federal Soruşturma Bürosu
ekibini Hindistan’a gönderdi. ABD Baş-
kanõ George Bush, vatandaşlarõnõn da öl-
düğü saldõrõlarõ kõnarken, başkanlõk
koltuğuna oturmaya hazõrlanan Barack
Obama, ölenler için başsağlõğõ diledi ve
“Düşüncelerimiz ve dualarımız onlar
ve bu korkunç faciadan etkilenenler
için. Masum sivilleri hedef alan terö-
ristler, büyük Hint demokrasisini
başarısızlığa uğratamayacak, dün-
yanın terörle mücadeledeki kararlı-
lığını sarsamayacak” dedi. İngiltere
Dõşişleri Bakanlõğõ ise saldõrganlar ara-
sõnda İngiliz vatandaşõ bulunduğu id-
diasõnõn araştõrõldõğõnõ duyurdu.
Pakistan tedirgin
Pakistan Devlet Başkanõ Asıf Ali
Zerdari, saldõrõlarda Pakistanlõ grup ve-
ya kişiler olduğuna ilişkin kanõtlarõn or-
taya çõkmasõ halinde, “en hızlı şekilde
harekete geçeceğini” açõkladõ. Ancak
Hindistan Başbakanõ Singh başta olmak
üzere Hintli yetkililerin, “teröristlerin
barınmasına göz yummakla” suçla-
dõklarõ Pakistan yönetimi, istihbarat şe-
fi Korgeneral Ahmed Şuja Paşa’yõ
Hindistan’a göndermekten vazgeçerek,
daha düşük seviyede bir yetkiliyi gön-
derme kararõ aldõ. 3 kez savaşan Hin-
distan ve Pakistan, 2001 yõlõnda Hint par-
lamentosuna yönelik terör saldõrõsõ ne-
deniyle savaşõn eşiğine gelmişti.
İki ülke arasõnda anlaşmazlõk konusu
olan Keşmir bölgesindeki İslamcõ ör-
gütlerin çatõsõ Birleşik Cihad Konseyi,
sivillerin hedef alõnmasõnõ kõnadõ. Adõ-
nõ bir Hint bölgesinden alan ve daha ön-
ce duyulmamõş olan Deccan Mücahit-
leri’nin üstlendiği saldõrõlar nedeniyle,
Pakistan merkezli, El Kaide ile yakõn
ilişki halindeki Leşker-i Tayyibe örgü-
tünden şüpheleniliyor.
Mumbai saldırılarında
ölen terörle mücadele şefi
Hemant Karkare’nin
cenazesine yüzlerce kişi
katıldı. Ahmedabad’da
ise Müslümanlar beyaz
güvercin uçurdu.
(Fotoğraflar: AFP /
REUTERS)
‘2 bin Avro’yu al ve terk et’
ASLI KAYABAL
MİLANO - İtalya’nõn ku-
zeyindeki Treviso kentine
bağlõ Spresiano Belediyesi,
ekonomik krizle baş edeme-
yen küçük belediyelerin işsiz
kalan göçmenlerin İtalya’yõ
hemen terk etmeleri için her
birine 2 bin Avro vermeleri-
ni önerdi. Hükümet ortağõ
olan ve yabancõ düşmanõ çiz-
gisiyle bilinen Kuzey Birli-
ği’nden belediye başkanõ se-
çilen Manola Spolverato
şöyle konuştu: “Ekonomik
kriz Spresiano gibi yüzler-
ce küçük belediyeyi güç du-
rumda bıraktı. Kuzey İtal-
ya’da kitlesel işten çıkar-
malar nedeniyle yüzlerce
göçmen işçi işini kaybetti ve
kaybetmeye devam edecek.
Güç durumda kalan ailele-
re destek fonları ise bizleri
zor durumda bırakıyor. So-
runa kökten bir çözüm yo-
lu düşündüm. İşsiz kalan
her göçmene 2 bin Avro
vererek İtalya’yı hemen
terk etmelerini sağlayalım.”
Sendikalar, Spresiano Be-
lediyesi’nin önerisini eleşti-
rerek soruna çözüm olmaya-
cağõnõ savundu. İtalya’nõn
kuzey bölgelerinde Kuzey
Birliği partisinin yönetimin-
deki belediyelerin başkanla-
rõ ise Manola Spolverato’ya
sahip çõkarak, bu uygulama-
nõn kabul edilmesi durumun-
da bölgesel düzeyde yaygõn-
laşmasõ için çaba harcaya-
caklarõnõ açõkladõ.
Taylandlı
göstericiler
kararlı
Dış Haberler Servisi - Tayland
polisinin ülkenin başkenti Bangkok’ta
iki havaalanõnõ işgal eden göstericilere
karşõ müdahale çabasõ başarõsõzlõkla
sonuçlandõ. Polisin eyleme son vermek
için operasyon düzenlemesi olasõlõğõna
karşõ kendilerini savunmaya hazõr
olduklarõnõ duyuran protestocular,
Suvarnabumi Havaalanõ’na gelen
güvenlik güçlerini kontrol
noktalarõndan uzaklaştõrmayõ başardõ.
Polis yetkilileri, protestocularõn,
Başbakan Somçay Vongsavat’õn
istifasõna kadar eylemi sona
erdirmeyecekleri konusunda õsrar
etmesi üzerine şiddet kullanmadan
olay yerinden ayrõldõ. Vongsavat,
havaalanlarõnda kõsmi olağanüstü hal
ilan etmiş ve protestocularõn
ablukasõnõ sona erdirmek üzere güç
kullanõlmasõ izni verdiğini açõklamõştõ.
Vongsavat’õn önceki gün olayõn
barõşçõl yöntemlerle çözüleceği sözünü
vermesine karşõn, göstericilerin
hükümet yetkilileriyle görüşme
yapmaya sõcak bakmadõğõ ifade
ediliyor. Hükümeti protesto eden
Halkõn Demokrasi İttifakõ üyelerinin
işgal ettiği havaalanlarõnda uçaklarõn
kalkõş ve inişleri süresiz askõya
alõnmõş, planlõ uçuşlarõn iptal edilmesi
sebebiyle binlerce turist buralarda
mahsur kalmõştõ. Yüzlerce turist askeri
havaalanlarõndan ükeyi terk ederken,
olayõn Tayland’da turizm sektörüne
büyük darbe vuracağõ kaydediliyor.
Tayland polisi, havaalanlarını işgal
eden göstericileri dağıtamadı. (AFP)
20 milyon nüfusuyla dünyanõn en kalabalõk kenti olarak
gösterilen, eski adõyla Bombay’daki silah ve patlama sesleri
kesildi. Pakistan lideri Zerdari, ülkesiyle kanlõ saldõrõlar
arasõnda bağlantõ bulunursa hõzla harekete geçeceğini açõkladõ.