Catalog

“Yazıma başlamadan önce, siz- lerle bir durumu paylaşmak istiyo- rum. Biliyorsunuz, kriz nedeniyle sayfalarımızı azaltmak zorunda kal- dık. Bu durumdan en çok benim gi- bi bir arka sayfa yazarı zarar görü- yor. Pazar günü de öyle oldu, gaze- te o kadar doluydu ki, sorumlu ar- kadaşımız, bana nazı geçeceğini bil- diğinden gönderdiğim yazımı salı günü koymak için izin istedi. Ben de kırmadım ama baş sayfaya bir anons konulacaktı, unutulmuş. Yani yazı iş- lerini arayıp atılıp atılmadığımı so- ran okurlarıma, müjde mi artık.. müjde değil mi bilmem; böyle bir so- run yok. Şimdi yazımı okumaya başlayabilirsiniz.” Can Dündar’õn Mustafa’sõnõ be- ğendiğimi, etkilendiğimi, Mustafa Ke- mal’i bir kez daha sevdiğimi yazõp da “Can Dündar’ın beni kaç parayla sa- tın aldığını” ya da “yeni belgeselinde bana görev verip vermeyeceğini” soran ve de Kadõköy Belediyesi’ne bağlõ filmi atölyem (film atölyesi olan tek yerel yönetim ) için Soros’tan kaç para aldõğõmõ açõk açõk yazmamõ iste- yen e-mailler alõnca, yoğun bir iç sõzõ- sõ hissetmiştim, nasõl bu denli derin bir biçimde bölünmüştük? Algõlamalarõmõz nasõl böylesine farklõ olabilirdi? Ama gerçek buydu. Sadece kendi al- gõlarõmõz üstünden konuşup sorun çöz- meye kalkõyorduk. Şimdi yoğurdu üf- leyerek yesem de şu çarşaf işini biraz konuşmak istiyorum. Ne olmuş, Baykal çarşaflõ ve ehramlõ kadõnlara rozet takmõş, ayrõca yapõlan toplantõlarda çok sayõda başörtülü ka- dõn varmõş .Tabii olacak, yoksulluğun ve işsizliğin kol gezdiği bir ülkede ken- dini sosyal demokrat olarak tanõmla- yan bir partide elbette çarşaflõ, ehram- lõ ve başörtülü kadõnlar da olacak. Bir Türkiye gerçeği var, bu ülke mu- hafazakâr bir ülke. Ama bu gerçek, sos- yal demokrat bir partinin bu kesimden vazgeçmesini gerektirmiyor.. aksine gerçekten iktidar olmak istiyorsa asõl ça- lõşma alanõ bu muhafazakâr, ama bu yoksul kesim olmalõ. Zenginler nasõl ol- sa CHP’ye oy vermez, laiklik ve türban ekseninde muhalefet yapõldõğõnda da alõnan oyu gördük. Hep halka yüksekten bakmakla suç- lanan CHP yeni bir şeyleri denemeye çalõşõyor, örneğin laiklik ve türban ko- nularõnõ temcit pilavõ gibi tekrarla- maktan vazgeçip çok başarõlõ bir bi- çimde yolsuzluklarõn üstüne gidiyor. Unutmayalõm AKP ilk iktidara geldi- ğinde yolsuzluklar türban olayõndan da- ha öndeydi. Halk kendisini yöneten par- tilerin ayak oyunlarõndan, kendi yan- daşlarõnõn ceplerini doldurmalarõndan bõkmõştõ. Artõk bir çuval kömür, bir erzak pa- keti ve yarõm altõna alõnmasõ düşünülen oylar azalmaya başlayabilir. Çünkü AKP’nin 6 yõllõk iktidarõnda bu tür sa- daka yardõmlarõyla günü döndürmeye çalõşan büyük bir kesim, bu iktidarõn kendi yandaşlarõnõ nasõl zengin ettiği- ni, kör değil ya.. görüyor. Bir çuval kö- mür almak için saatlerce sõra bekleyen başörtülü yoksul bir kadõnõn yanõ ba- şõndan geçen lüks ciplere binmiş, tür- banlõ hemcinslerine bakarken soru sor- madõğõnõ mõ sanõyorsunuz? Soruyor.. bu iddalõ bir söz ama ben Kadõköy’de otu- ruyorum; Kadõköy sanõldõğõ gibi sade- ce yüksek gelirlilerin oturduğu bir böl- ge değil, hemen E-Beş yolunun üstün- de yoksulluğun at oynattõğõ varoş böl- geleri başlõyor. Ve Kadõköy Belediye- si’nin hayata geçirdiği kõymetli bir iş var: Sayõlarõ 11’i bulan Aile Dayanõş- ma Merkezleri sayesinde bu bölgede özellikle kadõnlar her konuda eğitiliyor. Bu kadõnlarõn kimi türbanlõ, kimi ba- şörtülü ve büyük çoğunluğu okuma yaz- ma bilmiyor. Onlara önce okuma yaz- ma öğretiliyor, sonra her türlü danõş- manlõk veriliyor. Çocuklarõ varsa mer- kezdeki çocuk yuvasõna gidiyor. Ve bu kadõnlar soruyorlar: Benim partim han- gisi? Keşke CHP bir an önce 15 aydõr ta- sarladõğõ projeleri çarşaflõ, başörtülü, tür- banlõ kadõnlara anlatmaya başlasa.. çünkü şimdi tam zamanõ. Ustaca, tõp- kõ AKP’nin ev ev dolaşmasõna benze- yen bir iletişim ağõ kurabilse... Bu arada CHP’li milletvekili Necla Arat’õn çõkõşõnõ doğrusu çok yadõrga- dõm. Bence CHP’li kadõn milletvekil- lerine çok iş düşüyor; yedi-sekiz ço- cuğun yerde yattõğõ, isli bir tencerede çorba pişen evlerin kapõlarõnõ çalmalõ- lar. On beş yõldõr İstanbul’da yaşayõp kendi mahallesinden dõşarõ çõkmamõş kadõnlara en azõndan denizi anlatabi- lirler. Ama bu iş yükseklere kurulup ko- nuşmakla olmuyor; çizmeyi ayağõna ge- çireceksin. Ayrõca bir şey söylemek is- tiyorum, bu satõrlarõn yazarõ her zaman çarşaflõlarõ türbanlõlardan daha samimi bulmuş biridir. Çocukluğumdan bu yana bilirim ki, çarşaf yoksullara aittir. CMYB C M Y B GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Baştarafı 1. Sayfada bir Türk gibi başladı. Hızlı başladı. KEİ’nin ku- ruluşunda aktif rol oynadı. Yine Türk gibi devam etti; 1992’de kuruluşun ardından İstanbul’da yapılan ilk zirvede, dönemin Cumhurbaşkanı Özal mı yoksa Başbakanı Demirel mi birinci sı- rada olacak tartışması yaşandı. Özal’ın küserek Okluk Koyu’na gitmesi, zirve haberlerinin önüne çıktı. Geçelim... KEİ’nin kurucu ülkeleri şunlardı: Arnavutluk, Azerbaycan, Bulgaristan, Erme- nistan, Gürcistan, Moldova, Romanya, Rusya, Türkiye, Ukrayna, Yunanistan. Sonradan Sırbistan da katıldı ve üye sayısı 12’ye yükseldi. Asya’nın batısından Avrupa’nın doğusuna uzanan bir işbirliği... KEİ’de ciddi bir enerji olduğu görüşü ağırlık ka- zanınca, Almanya, ABD, Avusturya, Beyaz Rus- ya, Çek Cumhuriyeti, Fransa, Hırvatistan, İsra- il, İtalya, Mısır, Polonya, Slovakya, Tunus, “Biz de gözlemci olalım” dedi. KEİ coğrafyası, her şey bir yana, enerji hatla- rının geçiş noktasında yer alıyordu... İstanbul’daki zirveyle dönem başkanlığı Ar- navutluk’tan Ermenistan’a geçecek. Son zirve- nin öncekilere oranla daha fazla haber değeri ta- şımasının bir nedeni de bu! Halen Türkiye ile Ermenistan arasındaki doğ- rudan tek ilişki KEİ üzerinden. İki ülkenin baş- kentlerinde karşılıklı büyükeçilik yok, sadece KEİ katında daimi temsilcilik var. Ermenistan’ın KEİ Daimi Temsilciliği’ni Karen Mirzoyan yürütüyor. KEİ’nin zamanla çeşitli çalışma grupları, par- lamenterler asamblesi oluştu ama, yine de is- tenen verimlilik oluşmadı. Bunun her ülke açı- sından değişik nedenleri olabilir, Türkiye için şu söylenebilir: Kafayı AB sürecine taktık, öteki olanakları ıs- kaladık! Buna karşılık kökten AB’ciler hemen şu tezi öne sürüyorlar: Asıl hedef AB olmalıdır, öteki işbirliklerinin Tür- kiye’ye getireceği yarar, verilen uğraşa değecek kadar çok değildir! Kesinlikle yanlış bir düşünce. Her şey bir ya- na, tek hedef AB bile olsa; Asya, Karadeniz hat- tında güçlü ve etkili bir Türkiye, Brüksel katında bugünkünden çok daha fazla nüfuza sahip ola- caktır. Türkiye’nin tam anlamıyla yaşama geçireme- diği, ama hâlâ da geç kalmış sayılmayacağı baş- ka bölgesel ufukları da var. Balkanlar’daki Gü- neydoğu Avrupa İşbirliği zirveleri Antalya’da turizm patlamasına katkıda bulunmaktan çok öte- ye geçemiyor... Orta Asya Cumhuriyetleriyle Türk- çe Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları zirveleri ne yazık ki yıllardır eksiksiz toplanamıyor. Bazı yıl- lar hazırlık aşamasında katılımın salt çoğunluğa ulaşamayacağı anlaşılınca iptal ediliyor. Oysa dünyadaki bütün bölgesel işbirlikleri ekonomi temelinde kuruldu, büyüdü. AB, Avru- pa Ekonomik Topluluğu’ndan Avrupa Birleşik Devletleri’ne doğru gidiyor. Türkiye, 21. yüzyılın eşiğinde bir dizi sorunla- rı göğüslemeye çalışırken, fırsatları da tepiyor, de- ğerlendiremiyor. KEİ zirvesi için Türkiye’ye gelen Ermenistan Dış- işleri Bakanı Nalbantyan, iki ülke ilişkilerinin ge- leceğine ilişkin iyimser bir tablo çizdi. Araya 3. ülkeler girmese, Türkiye komşularıyla bütün so- runlarını çözüm sürecine sokabilir. Ermenistan’la da öyle... Yeter ki nalbant; karşısındakini nallamak de- ğil, nal çakmak niyetinde olsun! GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada Biri dışında çoğu siyasal yorumlar, araştırmalar yerel seçimlerde AKP’nin ikinci parti konumuna düş- meyeceğini söylüyor. 2004’teki yerel seçimlerde il genel meclisi so- nuçları bu söylemi doğruluyor. 2004’te AKP’nin 13.447.287 oyla yüzde 41.67 oyuna karşılık CHP, 5.882.810 oy toplayarak yüz- de 18.23 oranında bir sonuç aldı. Aradaki fark yak- laşık yüzde 23! 2007 genel seçiminde AKP oyların yüzde 47’si- ni, CHP ise yüzde 22’sini alarak birinci ve ikinci par- ti kimliklerini korumayı başardılar. Aradaki fark: Ola ki yüzde 25! 2007 yılının temmuz ayından bugüne köprülerin altında çok sular aktı. İktidar partisi AKP’nin ekonomik ve sosyal poli- tikalarındaki başarısızlığı, oy oranlarında hayli de- ğişiklik olacağına bağlı kimi beklentileri umutlan- dırıyor. Kuşku yok yerel seçimler hemen her parti için önemli bir gösterge olacak. AKP’nin 2009 yerel se- çiminde alacağı sonuç her çevreyi, üstelik hemen her açıdan AKP iktidarından kurtulmanın zorunlu ol- duğunu düşünenleri çok yakından ilgilendiriyor. AKP iktidarından, (RTE’den) rejimsel açıdan, ekonomik açıdan kurtulmanın tek yolu halkın iradesi. RTE’nin düşü yüzde 60’lar. Oysa tartışma zemi- ni başka. AKP’nin yerel seçimlerde alacağı oyların yüzde 47’nin üzerine çıkması olasılığı gerçekleşir mi? Gerçekleşirse laik rejimi, basın, söz ve düşünce özgürlüğünü, sosyal ve ekonomik sorunları bekle- yen tehlikeler söz konusu. Temmuz 2007’de yine önemli bir çoğunlukla tek başına iktidar olursa zaten Başbakanlık’ı, Meclis Başkanlığı’nı elinde tutan AKP’nin, Çankaya’yı da ele geçireceğini ve böyle devlete A’dan Z’ye din- ci AKP damgası vuracağı kaygısını taşıyorduk. Bu kaygı gerçekleşti. Bugün korkutucu bir olasılık gündemde. AKP şayet yerel seçimlerde yüzde 47’nin üzerinde bir sonuç alırsa RTE’yi ve AKP kadrolarını artık tu- tabilirsen tut. Rejim açısından, sosyal ve ekonomik açıdan yadsınılan, kabul görmeyen her uygulama- yı halkın büyük bir çoğunlukla onayladığını söyle- yecek ve daha ileri uygulamalara girişecekler!.. Laiklikten, söz, düşünce ve basın özgürlüğüne ka- dar rejimsel her konuda dilediği gibi at koşturma- ya hak kazandığı sanısıyla istenilmeyen kimi icraata başvuracaklar! Devletin bütün olanaklarını parti hesabına kulla- nan RTE; aylardır yüzde 47’nin altına düşmemeye çalışıyor; üstüne çıkmayı zorluyor. Yüzde 47’yi aşabilir mi? Ulusumuz onca yaşam sıkıntılarına karşın hâlâ AKP’yi daha da güçlendi- recek bir sonuç sağlar mı yerel seçimde? İnşall- lahhhh sözü bile sıkıntı veren böyle bir sonuca im- za atmaz seçmen. Acı deneyimlerden geçerek geliyoruz. Örneğin 2007 genel seçiminden önceki aylarda tarımda iş- çiye, memuru emekliye her kesimden yükselen fer- yatlara dayanarak AKP oylarının yüzde 29’lara kadar düşebileceğini varsayıyorduk... Fena halde yanıldık. Seçmen nabzını her zaman yoklayan uzman si- yasetçi Tarhan Erdem’e durumu sordum; bugün itibarıyla “AKP’nin hâlâ yüzde 47’lerde durduğunu” söyledi. Diğer kamuoyu araştırmaları ise AKP’nin yüzde 34-36’lara indiğini söylüyor. Geleceğe umut veren yüzde 34-36, yüzde 47 ve- ya üzerindeki bir sonuca karşı elbette yeğlenir. AKP oylarında düşüş olasılığını şimdiden tahmin etmek ve buna karşın yüzde 47 üzerinde oy alma- sı olasılığını, olasılık sınırı içinde tutarak olumsuz so- nuçlara dikkat çeken görüşlere şu veya bu nedenle olumsuz, karamsar gözle bakarak anlamsız biçimde yorumlamak gerçekçi bir davranış olmasa gerek. Oysa yoğurdu üfleyerek yemenin zamanıdır. Başa dönelim: RTE şu veya bu nedenle de olsa seçimde ikinci parti olursa siyaseti bırakacağını söylüyor. Ne ki, yıllardır birinci parti olamazsam siyaseti bı- rakır çeker giderim diyene de rastlanmıyor. ankcum@cumhuriyet.com.tr / IŞIL ÖZGENTÜRK Herkes Kendine Peygamber isilozgenturk gmail.com C İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına İLHAN SELÇUK Genel Yayõn Yönetmeni: İBRAHİM YILDIZ ?Yazõişleri Müdürleri: Mehmet Sucu, Güray Öz (Sorumlu) ? Miyase İlknur (Ek Yayõnlar) ? Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara Yayõn Kurulu: İlhan Selçuk (Başkan), Em- re Kongar (Başkan Yardımcısı), Or- han Erinç, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, İbrahim Yıldız, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. İstihbarat: Cengiz Yıldırım Eko- nomi: Hasan Eriş Dõş Haberler: Öz- gür Ulusoy Kültür: Egemen Ber- köz Spor: Arif Kızılyalın Dü- zeltme: Abdullah Yazıcı Bilgi- Belge: Edibe Buğra Ankara Temsilcisi: Mustafa Balbay Ahmet Rasim Sok. No: 14 Çankaya 06550 Ankara Tel: 0312 442 30 50 Faks: 0312 442 30 10 İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık, H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tel: 4411220, Faks: 4418745 Adana Tem- silcisi: Çetin Yiğenoğlu, İnönü Cd. 5 S. Aksoğan İş H. Kat 1 Tel: 3631211, Faks: 3631215 İdare Müdürü: Hüseyin Gürer Mali İşler: Bü- lent Yener Satõş: Fazilet Kuza Cumhuriyet Rek- lam: Genel Müdür: Özlem Ayden Genel Müdür Yardõmcõsõ: Nazende Pal Tel: (0212) 251 98 74 -75 /251 98 81 -82 Faks: (0212)251 98 68 Rezervasyon: (0212) 343 72 74 Faks: 212 343 72 53 Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yeni Gün Haber Ajansõ Basõn ve Yayõncõlõk A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 Yaygõn süreli yayõn Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt İstanbul Dağıtım: YAYSAT Doğan Medya Tesisleri Hoşdere 34850 Esenyurt İstanbul 25 KASIM 2008 İmsak: 5.25 Güneş: 6.56 Öğle: 11.58 İkindi: 14.24 Akşam: 16.48 Yatsõ: 18.12 AKP’nin sosyal yardõmlarõ, devleti milyonlarca YTL zarara uğratõyor Halkın parası seçim rüşvetine İstanbul Haber Servisi - AKP’nin Kasõm 2002’de iktidara gelmesinin ardõndan “sosyal hiz- met” adõ altõnda başlattõğõ “seçim rüşvetlerinin” bütçeye yükü 3.5 milyar YTL’yi aştõ. AKP’nin Sos- yal Yardõmlaşma ve Dayanõşma Vakõflarõ (SYDV) eliyle dağõttõğõ 6 milyon 761 bin ton bedava kö- mür nedeniyle Türkiye Taş Kö- mürü İşletmeleri (TTK) 145 mil- yon YTL, Türkiye Kömür İşlet- meleri (TKİ) ise 265 milyon YTL zarara uğratõldõ. AKP’li İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) 4.5 yõlda “yardım kuponu” ve “yar- dım sandığı” uygulamalarõ için 200 milyon YTL kaynak harcar- ken Ankara Büyükşehir Beledi- yesi, portakal, ekmek, balõk ve kö- mürün de aralarõnda bulunduğu tonlarca yardõm dağõttõ. Sosyolog Cemil Kılıç, belediyelerin dağõt- tõklarõ yardõmlarla halkõ kendile- rine “mahkûm ve mecbur” ha- le getirdiğini, “Sadaka kültürü- nü yerleştirmeye çalıştığını” be- lirtti. İBB CHP Grup Sözcüsü Can Özyedierler ise sosyal be- lediyecilik adõ altõnda yurttaşlarõn oylarõnõn satõn alõndõğõnõ söyledi. AKP iktidarõ, Mart 2009’daki yerel seçimler öncesi “sosyal” yardõm dağõtõmlarõna hõz verdi. AKP hükümetinin seçimler öncesi en çok önem verdiği kömür yar- dõmlarõ için 2009’da ayrõlan kay- nak miktarõ 1.1 milyar YTL’yi bu- luyor. 2003’te 283 milyon YTL’ye yardõm miktarõ 2004’ten sonra her yõl 100 milyon YTL art- tõrõldõ. 22 Temmuz seçimlerinin gerçekleştirildiği 2007’de ise SYDV’larõnca dağõtõlan yardõm- larõn tutarõ bir önceki yõla göre 150 milyon YTL artarak 682 milyon YTL’ye yükseltildi. Bedava ekmek AKP’li İBB’nin 2009 Mali Yõ- lõ Bütçesi’nde “sosyal belediye- cilik” adõ altõnda yürüttüğü üc- retsiz sağlõk, bakõm ve yardõm hiz- metler için 142 milyon YTL kay- nak ayrõldõ. İBB’nin 2008 bütçe- sine 1 yõl içinde 1 milyon 600 bin kişiye toplam 40 milyon YTL değerinde yardõm kuponu dağõtõ- lõrken yardõm sandõğõ için 60 mil- yon YTL’den fazla kaynak ayrõl- dõ. İBB sosyal yardõm adõ altõnda 34 Kadõn ve Aile Sağlõğõ Merke- zi, 5 Görüntüleme Merkezi, 18 Yaşam Evi, 5 Özürlü Merke- zi’nde de 1.5 milyon İstanbullu- ya ücretsiz sağlõk hizmeti veriyor. İBB’nin iştiraklerinden İstanbul Halk Ekmek (İHE) ise 4 yõlda top- lam 270 milyon ücretsiz ekmek dağõttõ. Kömür ve yakacak yardõ- mõ yapmayan İBB’nin yerine bu yardõmlarõ ilçe belediyeleri dağõ- tõyor. İBB Meclisi CHP Grup Sözcü- sü Can Özyedierler, AKP’nin ik- tidarõ boyunca kamu kaynaklarõ- nõ yandaşlarõ için kullandõğõnõ belirterek İBB’nin dağõttõğõ yardõm çekleri, kuponlar, açõlan sağlõk merkezleri, sosyal belediyecilik anlayõşõyla örtüşmediğini söyledi. Özyedierler, İBB’nin sosyal be- lediyecilik anlayõşõnõ şöyle özet- ledi: “Sosyal belediyecilik alış- veriş çeki dağıtmak ya da kö- mür dağıtmak değildir. Sosyal belediyecilik ulaşımı, doğalgazı ya da suyu ucuzlatmaktır. Kı- saca yurttaşın yaşamını kolay- laştırmaktır. Oysa AKP hükü- meti ne yapıyor. İnsanların te- mel ihtiyaçlarına zam üstüne zam yapıyor. Sonra da bireysel yardımlarla insanların hayat- larının kolaylaştırıldığını söy- lüyorlar. Biz yerel seçimler ön- cesi yapılan yardımları bir ko- misyon kurarak takip edeceğiz.” Yerel yönetimlerin dağõttõklarõ yardõmlarla adeta “kent koşulla- rına uyarlanmış ağalık düzeni” kurduğunu belirten Sosyolog Ce- mil Kõlõç, “Kırsaldaki feodal düzenin, ağa-maraba ilişkisi- nin kente taşınmış halini görü- yoruz. Yardımlarla halkın öz- Kömürün paketlenmesi ve taşõnmasõndan AKP yandaşlarõ da yararlanõyor Adım başı kömürANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP iktidarõnõn yerel seçimler öncesi hõz verdiği bedava kömür dağõtõmõ nedeniyle özellikle büyük kentlerde adõm başõ yar- dõm TIR’larõna rastlanõyor. Üzerlerinde “Başbakanlık” ibaresi bulunan Sosyal Yardõmlaşma ve Dayanõşmayõ Teşvik Fo- nu’ndan bedelleri karşõlanan ve valilik- ler tarafõndan dağõtõlan kömürler TIR’lar- la özellikle yoksul yurttaşlarõn yaşadõğõ semtlere ulaştõrõlõyor. İstanbul’da dağõ- tõlan kömürlerin çuvallarõ AKP kurucu- sunun şirketinden alõnõyor. Hükümet, 2007 yõlõnda 1 milyon 894 bin aileye toplam 1 milyon 434 bin ton kömür ulaştõrdõ. İktidar, yerel seçimler öncesinde 2 milyon 84 bin aileye ulaş- mayõ hedefliyor. Amaç yerel seçimler ön- cesinde prim yapmak olunca, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn kömür yar- dõmlarõnõn yurttaşlarõ rencide etmemek için gece yapõlmasõ gerektiği yönünde- ki söylemi de unutuluyor. Özellikle haf- ta sonlarõ onlarca TIR, taşõdõklarõ yüzlerce ton kömürle birlikte mahalle aralarõna gi- riyor. Kömür dağõtõm organizasyonlarõ neredeyse bir şova dönüşüyor. Kömür yardõmlarõ 2003 yõlõndan iti- baren Türkiye Kömür İşletmeleri’nden (TKİ) sağlanan kömürün Türkiye gene- lindeki ihtiyaç sahibi ailelere aile başõ- na 500 kg. olarak dağõtõlmasõyla ger- çekleştiriliyor. TKİ ve Türkiye Taşkö- mürü Kurumu genel müdürlüklerince be- lirlenecek sevkõyat noktalarõndan vali- liklere gönderilen kömürler, sevkõyat noktalarõnõn konumuna göre belirlenecek araçlarla belirtilen kuruluşlarõn sorum- luluğunda naklediliyor. TKİ, dağõtacağõ kömürleri, ana statüsüne göre, ülke ge- nelinde yerli kömür üretimi yapan üre- ticilerden de temin edebiliyor. İl içeri- sinde dağõtõm organizasyonu valilikler- ce yapõlõyor. Kömürlerin teslim işlemleri ile buna ilişkin mutabakatlar, ilgili ku- ruluşlarla valilikler arasõnda yapõlacak protokolle belirleniyor. Ancak özellikle AKP’li belediyeler de araçlarõyla kendi olanaklarõyla kömür dağõtabiliyor. Anadolu’nun birçok kentinde ve ka- sabasõnda yurttaşlar bedava kömürlerin parasõnõn AKP ve AKP’li işadamlarõ ta- rafõndan karşõlandõğõnõ düşünüyor. Oy- sa, milyonlarca ton kömürün parasõ 5 yõl- dõr kuruşu kuruşuna yurttaşlarõn cebin- den çõkõyor. Ankara’da Başbakanlõk’tan ayrõ olarak AKP’li Ankara Anakent Be- lediye Başkanlõğõ da yõllardõr kömür dağõtõyor. Büyük TIR’larla mahallelere ulaşan Ankara Anakent Belediyesi yer- li değil ithal kömür dağõtõmõ yapõyor. Be- lediye, Başbakanlõk’õn sağladõğõ kö- mürleri kullanmõyor. Bedava kömür, AKP’lilere ve yan- daşlarõna da yeni rant kapõlarõ yaratõyor. Son olarak AKP kurucusu ve Gaziantep İl Yönetim Kurulu üyesi Eyüp Özkesi- ci’nin kömürlerin paketlendiği çuvalla- rõ imal ettiği ortaya çõktõ. Buna göre, İs- tanbul’da dağõtõlan kömürlerin çuvalla- rõ Gaziantep’den getiriliyor. Özkesi- ci’nin şirketi de dağõtõlan kömür mikta- rõyla orantõlõ para kazanõyor. Kömürle- rin dağõtõmõndan da birçok nakliye şirketi pay alõyor. “Dur” uyarısını dinle- mediği için polisin açtı- ğı ateş sonucu yaşamını yitiren Baran Tursun, birinci ölüm yıldönümünde olay yerinde anıldı. Tursun ailesinin yanı sıra geçen günlerde Antalya’da polis kurşunuyla yaşamını yitiren Çağdaş Gemik’in ailesinin de yer aldığı anma töreninde, tüm bireylerin yasala- ra uyması çağrısında bulunuldu. CHP Genel Sekreter Yardımcısı İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen ve CHP İzmir İl Başkanı Kemal Karataş’ın da yer aldığı anma töreninde “Başka Baranlar, Çağdaşlar ölmesin” pankartı açıldı. Bayraklı Manas Bulvarı üzerin- de düzenlenen etkinliğe katılanlar “Çocuklarımızı öldürmekten, sahte belge düzenlemekten, gerçekleri gizlemekten ne zaman vazgeçeceksiniz?” yazılı pankart açtılar. ‘Başka Baranlar, Çağdaşlar ölmesin’ gür iradesi ipotek altına alını- yor, satın alınıyor, birey olma- sı engelleniyor. Bireysellik ye- rine sürü psikolojisine mah- kûm ediliyorlar. Gelişmiş de- mokratik toplumlarda insanla- rın oylarını yöneticilerin icraa- tını izleyip veriyor” dedi. Tür- kiye’de yerel yönetimlerin, “oy- ların ucuz şekilde satılığa çıka- rıldığı” tablosunu oluşturduğunu, yardõm dağõtmayan belediyelerin ise “çalışmamakla” suçlandõğõ- na dikkat çekti. Siyaset Bilimci ve Sosyal Demokrasi Vakfõ (SO- DEV) Başkanõ Aydın Cıngı da yaptõğõ değerlendirmede beledi- yelerin insanlara erzak, kömür gi- bi yardõmlarda bulunmasõnõ si- yasal şantaj olarak değerlendire- rek “Oy verirseniz bunları alır- sınız anlamı vardır. Bu siyasal santajdır. Yapılan yardımlar insanları geçicilik psikolojisine sokar. Sosyal devlet gereği yar- dımlar ihtiyacı olan insanlara belli düzenlerle devlet tarafın- dan yapılmalı, insanlar dilenci yerine konulmamalıdır” dedi. Cõngõ belediyelerin keyfi olarak yardõm dağõtmasõnõn yanlõş ol- duğunu, asõl sorumlu olan devle- tin yardõma muhtaçlarõ belirleye- rek ihtiyaç sahibi ailelere minimal düzeyde katkõ yapmasõ gerektiğini anõmsattõ. (Fotoğraf:OZANYAYMAN) 2003-2008 yılları dağıtılan kömür miktarı ve yardım yapılan aile sayısı Yıl Aile Sayısı Yardım Miktarı/Ton 2003 . . . . . . . . 1 milyon 96 bin . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 650 bin 2004 . . . . . . . . 1 milyon 610 bin . . . . . . . . . . . . 1 milyon 52 bin 2005 . . . . . . . . 1 milyon 830 bin . . . . . . . . . . . . 1 milyon 330 bin 2006 . . . . . . . . 1 milyon 790 bin . . . . . . . . . . . . 1 milyon 363 bin 2007 . . . . . . . . 1 milyon 890 bin . . . . . . . . . . . . 1 milyon 434 bin 2008 . . . . . . . . 1 milyon 637 bin . . . . . . . . . . . . 2 milyon 84 bin 2008 Ağustos itibarıyla SYDV’ce yapılan yardımların tutarları Yardım Türü Yardım Bedeli/YTL Periyodik Yardõmlar . . . . . . . . . . . . . . 273 milyon 137 bin 300 Sağlõk Yardõmlarõ . . . . . . . . . . . . . . . . . . 4 milyon 462 bin 970 Eğitim Yardõmlarõ. . . . . . . . . . . . . . . . . . 96 milyon 30 bin 190 Gõda Yardõmlarõ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 94 milyon 985 bin Diğer Sosyal Yardõm. . . . . . . . . . . . . . . 25 milyon 318 bin 143 Proje Destekleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . 84 milyon 288 bin 978