Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
“Silahlı terör örgütüne üye ol-
mak”, “yasaklanan bilgileri temin
etmek”, “hukuka aykırı olarak ki-
şisel verileri kaydetmek”, “adil yar-
gılamayı etkilemeye teşebbüs” ve
“açıklanması yasaklanan gizli bil-
gileri temin etmek” suçlarõndan yar-
gõlanan iddianamedeki 8. no’lu sanõk
Halil Behiç Gürcihan, hakkõnda-
ki suçlamalarõn asõlsõz olduğunu
söyledi. Hukuki delil tanõmõndan
uzak olgularla adil yargõlanma
hakkõnõ, kişisel özgürlük ve gü-
venlik hakkõnõ bizzat çiğneyen
savcõlar hakkõnda suç duyurusun-
da bulunduğunu belirten Gürcihan,
“Şahsım hakkındaki kararınız
ne olursa olsun, hukuku, aklı ve
vicdanı bu kadar ayaklar altına
alan bu zihniyet virüsünün hu-
kuk sistemimize sızmasına izin
vermemenizi ve bu mahkemede
karantina altına almanızı özel-
likle rica ediyorum” dedi. İd-
dianamenin, anayasal düzen açõ-
sõndan zehirli bir mantõk ile örül-
düğünü savunarak, “Bu hepimiz açı-
sından bir fırsattır. Yeter ki pan-
zehirinin de aynı yılandan elde
edildiğinin bilincinde olalım” dedi.
Gürcihan, savunmasõnõ yaparken
Ergenekon terimini değil, gladyo is-
mini kullanacağõnõ söyleyerek, “Türk
milleti değerinin terör örgütü ile öz-
deşleşmesine içim elvermiyor” de-
di. “Bu ülkede gladyo ve devşirdi-
ği yapı mevcut. Bu yapı ile mücadele
edilecekse önce zihniyeti doğru tes-
pit etmek lazım” diyen Gürcihan, Da-
nõştay saldõrõsõnõn türban yüzünden iş-
lendiğine inanmadõğõnõ, yazõlarõnda da
bu saldõrõnõn ülkede kaos çõkarmak
adõna yapõldõğõnõ savunduğunu kay-
detti. Soruşturma savcõsõ Zekeriya
Öz’ün bu yapõdan yeni haberdar ol-
duğunu ileri süren Gürcihan, “Öz’e
okuması için kitap tavsiye ettim. Bu
örgüt telefon tapesi okumakla an-
laşılmaz. Şunu anladım ki Öz’ün
karşısındaki sokağa gladyo dükkânı
açılsa, İtalyan marka ayakkabı ma-
ğazası zannederdi” dedi. Gürcihan
sözlerini şöyle sürdürdü: “Hukuk
firavunu değil. Gayrimeşru yapıya
karşı gayrimeşru yöntem kullanır-
sanız, sonra gelir ayağınıza dolaşır,
bütün kozları eline verirsiniz. Bu id-
dianame buna neden oluyor. Bizim
savcı iktidarın i’sine bile dokun-
madı. İktidar sadece iktidar parti-
si değildir. Siyasi ve bürokratik
iktidarı kastediyorum. Bu iddia-
namede ne NATO, ne masonlar, ta-
rikatlar, yabancı istihbarat servis-
leri yok. Bu saydıklarımın i’sine do-
kunulmamış durumda.”
Gladyo minnettar
Gürcihan, yõllarca aleyhinde yazõ-
lar yazdõğõ zihniyet yerine kendisinin
yargõlandõğõnõ söyledi. Gürcihan, bu
operasyonun gladyoyu perdelediğini
ifade ederek, “Yabancı istihbarat
servislerinin milyonlarca dolar ve
yıllar harcayarak elde edeceği bil-
gi kümesini alenen kamuoyuna ser-
vis etti” dedi. Dosyanõn, İstanbul
Emniyet Müdürlüğü Terörle Müca-
dele Şubesi’nde görevli polisleri de-
şifre ettiğini söyleyen Gürcihan, “Bir
terör örgütünün peşine böyle gide-
mezsiniz. Gladyo bu iddianameyi
hazırlayan zihniyete fazlası ile min-
nettardır” diye konuştu.
İddianamede “Gladyo’ya mek-
tuplar: Lobi kurmuşsun, hayırlı
olsun” başlõklõ yazõsõnõn yer aldõğõnõ
söyleyen Gürcihan, “Danıştay cina-
yeti ve Cumhuriyet gazetesi bom-
baları ile Ergenekon, gladyoyu iliş-
kilendiren bu yazı, LOBİ teşkilatı-
nı Türk basınında deşifre eden ilk
yazılardan biridir. Eğer ben örgü-
tün üyesiysem, bu yapının temel taş-
larından LOBİ’ye karşı neden tavır
alıyorum? Ben dünyanın en salak
terör örgütü üyesi miyim ve örgüt
dünyanın en salak terör örgütü
mü?” dedi.
Gürcihan, hukuk tarihinde örgütün
olmayan bir bölümüne üye yapõlan tu-
tuklu olarak cezaevinde 6 ayõnõ dol-
durduğunu söyledi.
CMYB
C M Y B
21 KASIM 2008 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 7
DÜZ YAZI
ORHAN BİRGİT
CHP’deki Tartışma
Türbanı da azımsayarak “kara çarşaf” giyen
hanımları partisine katılma töreninde altıok rozeti
ile onurlandıran CHP Genel Başkanı Baykal’ın
başlattığı girişim, ekonomik krizi bile geride bıra-
karak haftanın gündemine yerleşmiş görünüyor.
Önce CHP dışında başlayan tartışmalar so-
nunda partinin hem tabanı hem de çatısında bu-
lunan partilileri de kapsam alanı içine aldı. İstan-
bul Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Prof. Dr.
Necla Arat, yazılı ve görsel medyaya yaptığı
açıklamalarla, İstanbul’un Alibeyköy ve Sultangazi
beldelerinde düzenlenen katılma törenlerindeki
görüntülerin “Cumhuriyet kadınlarını derinden ya-
ralayan popülist yaklaşımlar” olarak değerlendirir-
ken seçim bölgesinin İl Başkanı Gürsel Tekin’in
“Ben, üniversitelerde türbanın özgür olmasını is-
tiyorum” dediğini de öne sürüyor.
Gürsel Tekin’in bu eleştiriye verdiği yanıt, sadece
Necla Arat’ı değil, tümü Sayın CHP Genel Başka-
nı tarafından aday gösterilmiş oldukları için,
CHP’nin 23. yasama döneminde seçilmiş olan bü-
tün milletvekillerini de hedef almaktadır:
“Tombaladan milletvekili olacaksın, sonra
da taban rahatsız diyeceksin. Kim bu taban?..
Ya sev ya terk et diyen Tayyip Erdoğan gibi fa-
şist kafaların CHP’de yeri olmayacak.”
Öylelikle görülüyor ki, ana muhalefet partisinde
başlayan tartışma, değerli bir meslektaşımın dün-
kü yazısına başlık olarak kullandığı “Başörtülüler
CHP’li olamaz mı?” sorusuna aranılan bir yanıt ol-
manın çok ötesine sıçramıştır.
Başörtülülerden isteyenler, tıpkı başları açık
olanlar gibi elbette CHP’li olmalıdır. Zaten öyle bir
ayrımın benim CHP’de üye olduğum, yönetici
olarak görev yaptığım dönemlerde de gündeme gel-
mesi şöyle dursun, 70’li yıllarda “inançlara say-
gı”nın her türlü yanlış yorumlara yer vermemek için
partinin laiklik ilkesi ile örtüştüğü de resmi görüş
olarak benimsenmişti.
İl başkanının görüşü
resmi politika mı?
Bence, CHP Genel Merkezi’ne sorulacak asıl so-
ru, İstanbul İl Başkanı Tekin’in, “Ben, üniversite-
lerde türbanın özgür olmasını istiyorum” açık-
laması ile partinin bu konudaki resmi politikasına
karşı çıkıp çıkmadığının yanıtının verilmesi olma-
lıdır. CHP Millet Meclisi Grubu, anayasanın 4. ve
10. maddelerinde değişiklik yapılarak türbanın
yükseköğrenim kurumlarına devam eden kız öğ-
renciler için serbest bırakılmasını isteyen AKP ile
MHP’li milletvekillerinin girişimine karşı çıkmakla
kalmamış; 411 oy ile kabul edilen o yasa değişik-
liğinin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne de da-
va açmamış mıdır?
Faşist kafalar suçlaması
Öyle anlaşılıyor ki, CHP’nin bu doğrultudaki is-
teğini karara bağlayan 11 mahkeme üyesinin ara-
sında ret yönünde oylarını kullanan Haşim Kılıç ve
Sacit Adalı gibi düşünenler arasında CHP’liler de
vardır. Dahası bunlardan bir sayın yurttaşımız İs-
tanbul’da partinin il başkanlığını da yapmaktadır.
Aynı kişi, partisinin milletvekillerini de genel baş-
kanın tek seçiciliği nedeni ile “tombaladan çık-
mışlar, tabanla ilişkileri bulunmuyor” diye kü-
çümsemekle de kalmayarak faşist kafalar suçla-
ması ile de onları partiden ayrılmaya davet et-
mektedir.
Yerel seçimler için örgüt yoklaması mı?
İyi de o zaman daha yerel seçimler için CHP’nin
adaylarını hangi yöntem ile belirleyeceği bile ka-
rarlaştırılmadan, belediye başkanlığı adaylığı vaa-
dini alarak aşiret mensupları ve akrabaları ile ya-
pılan toplu katılımların tombalacıları kimlerdir?
Milletvekillerinin tepeden inme adaylığına karşı
çıkan İstanbul il başkanının tombaladan çıkanlar
eleştirisini, yıllardan beri unutulup tozlu raflara atıl-
mış olan aday yoklaması yöntemini yerel seçimler
için yaşama geçirmek yolunda atılmış ilk adım ola-
rak değerlendirebilir miyiz?
Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net
Yunus Nadi Armağanı Yarışması, 1946’da ku-
ruldu; hem geçmişe hem geleceğe dönük olan an-
lamõ, gazetemizin kurucusu Yunus Nadi’ye saygõ ve
sevgiden kaynaklanõyor. Yalnõz Cumhuriyet gaze-
tesinin değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşun-
da büyük emeği bulunan Yunus Nadi’nin anõsõnõ her
yõl tazelemek bizim için bir görev. Devrimci ve de-
mokrat Cumhuriyet’in Ulusal Bağõmsõzlõk Savaşõ-
mõzla ve Türkiye Cumhuriyeti’yle zamandaş ve eş-
anlamlõ bir kuruluş tarihçesi var. Yunus Nadi, ga-
zetemizin temel taşlarõnõ bu doğrultuda koydu. Yu-
nus Nadi’nin ölüm yõldönümünü geçmişe dönük bir
acõ olarak değil, geleceğe yönelik bir kültür olayõ-
na dönüştürmek amacõyla bu yarõşma düzenlendi.
Yarõşmanõn ilk düzenlendiği yõllarda Türkiye’de
sanat alanõnda hiçbir özel ödül yoktu; tek parti dö-
nemiydi ve yalnõz CHP’nin koyduğu bir şiir ödü-
lü vardõ. Aynõ dönemde bütün dünyada sanat, bi-
lim ve edebiyat ödülleri ün yapmõşlardõ. İsveç’te No-
bel, ABD’de Pulitzer, Sovyetler’de Lenin, Fransa’da
Goncourt ödüllerinin sonuçlarõ Türkiye’de de iz-
leniyordu; ama ülkemiz bu alanda da geç kalmõş-
tõ. Cumhuriyet gazetesi bu öncülüğü üstlendi, alt-
mõş yõl önce düzenlenen Yunus Nadi Armağa-
nõ’yla sanat ve kültür yaşamõmõzda bir yarõşma coş-
kusu oluşturdu. Daha sonraki yõllarda Türkiye’de
de yarõşmalarõn ve ödüllerin sayõsõ çoğaldõ, yirmi-
yi aştõ. Bugün belki ödül enflasyonundan söz açõ-
labilir; eleştirel bir yaklaşõmla sakõncalarõ günde-
me getirilebilir, ama yine de kültür, bilim ve sanat
konularõnda yapõlan yatõrõmlarõn çok yararlõ olduğu
rahatlõkla söylenebilir. Zamanla ödüller arasõnda
ayrõmlar ortaya çõkar; bir yarõşma kurumsallaştõkça,
amacõ, nitelikleri, karakteri belirginleşir. Bu ara-
da kimi holdinglerin kendi amaçlarõna yönelik ya-
rõşmalar düzenlemeleri ve ödüller dağõtmalarõ da
bu alanda kaçõnõlmaz çoğulculuğu yansõtõyor. Ki-
mi bankalarõn, şirketlerin, ticari tekellerin reklam
amacõyla düzenledikleri yarõşmalarõn ödülleri, pa-
rasal açõdan ne kadar büyük olursa olsun; özü, mad-
di çerçevenin dõşõndaki anlamda odaklaşõyor.
Ödüller, Yunus Nadi Armağanı Yarışması adõyla
aralõksõz olarak kõrk yõlõ aşkõn bir sürede düzenli ola-
rak gerçekleştirildi, kültür ve sanat hayatõmõza amaç-
lanan katkõlarõ yaptõ ve etkilerini duyurdu. Daha ön-
ce bir dalda yapõlan ödüllendirmenin kapsamõ
1990 yõlõndan itibaren genişletildi ve Yunus Nadi
Ödülleri adõyla sürmeye başladõ. Ülkemizin kültür
ve sanat yaşamõ bütün baltalanmalara ve olumsuz
yatõrõmlara karşõn sürekli gelişiyor ve yaygõnlaşõ-
yor. Fikir ve sanat özgürlükleri Türkiye’de tam de-
ğil; siyasal iktidarõn baskõlarõ hâlâ sürüyor ve çağ-
daş demokratik ortamdan henüz yoksun sayõlõyoruz.
Buna karşõn fikir, sanat, bilim, kültürde çabalar sü-
rüyor. Tarihsel gelişim sürecinde elbette ‘aydın-
lanma’nõn önüne hiçbir güç geçemez. Cumhuriyet,
çağdaş uygarlõğa giden yolun fikir, sanat, kültür, bi-
lim yolu olduğunu kuruluşundan beri savunan bir
gazete. Bu yoldaki çabalarõ desteklemek ve özen-
dirmekte Yunus Nadi Ödülleri’nin işlevi sürecek.
2009 Yunus Nadi Ödülleri Edebiyat Ana Da-
lı’nda öykü, roman, şiir; Görsel Sanatlar Ana Da-
lı’nda karikatür; Bilimsel Araştırma Ana Da-
lı’nda Sosyal Bilimler Araştõrmasõ olarak sürüyor.
Adaylara başarılar diliyoruz.
Ö Y K Ü
Ödüle 1 Nisan 2008 ile 1 Şubat 2009 tarihleri arasõnda ya-
yõmlanmõş bir kitap ya da yayõna hazõr bir ‘kitap dosya-
sõ’yla aday olunabilir. Yayõmlanmamõş yapõtlarõn, beyaz
dosya kâğõdõna makine yazõsõ ile çift aralõklõ yazõlmõş ol-
masõ gereklidir. Adaylar yapõtlarõnõ altõ adet olarak gön-
dereceklerdir. Ödül bir yapõta verilir. Seçici Kurul, ödü-
lü, kitap ve kitap dosyasõ arasõnda paylaştõrabilir. Seçici Ku-
rul: Hikmet Altõnkaynak, Mehmet Başaran, Tarõk Dursun
K., Sami Karaören, Emin Özdemir.
R O M A N
Ödüle 1 Nisan 2008 ile 1 Şubat 2009 tarihleri arasõnda ya-
yõmlanmõş bir kitap ya da yayõna hazõr bir ‘kitap dosya-
sõ’yla aday olunabilir. Yayõmlanmamõş yapõtlarõn, beyaz
dosya kâğõdõna makine yazõsõyla çift aralõklõ yazõlmõş ol-
masõ gereklidir. Adaylar yapõtlarõnõ altõ adet olarak gön-
dereceklerdir. Seçici Kurul, ödülü, kitap ve kitap dosya-
sõ arasõnda paylaştõrabilir. Seçici Kurul: Adnan Binyazar,
Ahmet Cemal, Konur Ertop, Mehmet Eroğlu, Prof. Dr. Tah-
sin Yücel.
Ş İ İ R
Ödüle 1 Nisan 2008 ile 1 Şubat 2009 tarihleri arasõnda ya-
yõmlanmõş bir kitap ya da yayõna hazõr bir ‘kitap dosyasõ’ ile
aday olunabilir. Yayõmlanmamõş yapõtlarõn beyaz dosya kâ-
ğõdõna makine yazõsõ ile çift aralõklõ yazõlmõş olmasõ gerek-
lidir. Adaylar yapõtlarõnõ altõ adet olarak göndereceklerdir. Ödül
bir yapõta verilir. Seçici Kurul, ödülü, kitap ve kitap dosya-
sõ arasõnda paylaştõrabilir. Seçici Kurul: Ataol Behramoğlu,
Prof. Dr. Cevat Çapan, Muzaffer İlhan Erdost, Doğan Hõz-
lan, Kemal Özer.
S O S Y A L B İ L İ M L E R
A R A Ş T I R M A S I
Ödüle 1 Nisan 2008 ile 1 Şubat 2009 tarihleri arasõnda
yayõmlanmõş bilimsel araştõrmalarla yayõma hazõrlanmõş
en az 25 sayfa olarak beyaz dosya kâğõdõna makine ya-
zõsõyla çift aralõklõ yazõlmõş bilimsel araştõrmalar katõla-
bilir. Adaylar yapõtlarõnõ sekiz adet olarak gönderecek-
lerdir. Ödül bir yapõta verilir. Seçici Kurul ödülü kitap
ve kitap dosyasõ arasõnda paylaştõrabilir. Seçici Kurul:
Erdal Atabek, Prof. Dr. Rona Aybay, Dr. Alev Coşkun,
Prof. Dr. Emre Kongar, Prof. Dr. İoanna Kuçuradi, Prof.
Dr. Türkel Minibaş, Prof. Dr. Ahmet Mumcu.
K A R İ K A T Ü R
Karikatürlerin boyutu 30X40 cm.’yi geçmemelidir. Her tür-
lü teknik serbesttir. Yarõşmaya en fazla 5 karikatürle katõla-
bilinir. Seçici Kurul: Kâmil Masaracõ, Tan Oral, Ferit Ön-
gören, Turhan Selçuk, Tonguç Yaşar.
H E R D A L İ Ç İ N G E Ç E R L İ
G E N E L K O Ş U L L A R
Ödüller, her dalda amatör- profesyonel herkese açõktõr. (Cum-
huriyet mensuplarõ hiçbir dalda ödüle aday olamazlar.) Aday-
lar gerçek ad ve adreslerini ve telefon numaralarõnõ belirtmek
zorundadõrlar. Ancak adaylar ad ve adreslerinin saklõ tutulmasõnõ
isteyebilirler. Ödül koşullarõna uymayan yapõtlarõ yarõşma dõ-
şõnda tutmak zorundayõz. Adaylarõn yapõtlarõyla birlikte adlarõnõ
ve soyadlarõnõ arkasõna yazacaklarõ iki fotoğrağlarõnõ, açõk ad-
reslerinin de yer aldõğõ katõlma belgesini ve yaşam öyküleri-
ni 15 Şubat 2009 Pazar günü saat 17.00’ye kadar ‘Cumhu-
riyet Gazetesi Yunus Nadi Ödülleri Prof. Dr. Nurettin Maz-
har Öktel Sok. No: 2 - 34381 Şişli / İstanbul adresine iadeli
taahhütlü olarak postayla ulaştõrmalarõ ya da elden teslim et-
meleri gerekmektedir. Yayõmlanmõş yapõtlarõn daha önce her-
hangi bir ödül almamõş olmasõ şartõ geçerlidir. Zarfõn ya da pa-
ketin üzerine hangi dal ile ilgili olduğunun (şiir, roman, öy-
kü vb.) yazõlmasõ zorunludur. Ödül dallarõnda konu sõnõrlamasõ
yoktur. Yapıtlar hiçbir şekilde iade edilmez. Ödül alan ya
da herhangi bir şekilde ön elemeden geçirilen yapõtlar, genel
yayõn ilkelerimiz doğrultusunda gazetemizde yayõmlanabilir.
Ödül sonuçlarõ gazetemizin kuruluş yõldönümü olan 7 Mayõs
2009 Perşembe günü açõklanacaktõr.
Ö D Ü L
Her dal için: 2.000 YTL.
63. YIL
YUNUS NADİ
ÖDÜLLERİ
2009
K A T I L M A B E L G E S İ
ADIM, SOYADIM: ......................................................
ADRESİM:.............................................................................
..............................................................................................................
TELEFONUM:.................................................................
KATILDIĞIM DAL:..................................................
Ergenekon davasõnõn 16 oturumunda savunmasõnõ yapan Gürcihan, “Gladyo iddianameyi hazõrlayanlara minnettardõr” dedi
‘Savcõ İtalyan markasõ sanõr’
HATİCE TUNCER/HİLAL KÖSE
Ergenekon davasõnõn 16. oturumun-
da savunmasõnõ yapan, “terör örgütü
üyesi olmak ve hukuka aykırı kişisel
bilgileri saklamakla” suçlanan tutuk-
lu sanõklardan Gazi Güder, hakkõnda-
ki suçlamalarõ reddetti. İnternette “Açık
İstihbarat” sitesinin sahibi Halil Behiç
Gürcihan da LOBİ teşkilatõnõ ilk ken-
disinin deşifre ettiğini belirterek, “Glad-
yo bu iddianameyi hazırlayan zihni-
yete fazlası ile minnettardır” dedi. Gür-
cihan, gladyo ile ilgili daha önce yazõ-
lar kaleme aldõğõna dikkat çekerek,
“Ben ne kadar salak bir örgüt üyesi-
yim ki, 6 yıl önce yazarak yayımladı-
ğım örgütün üyesi olarak suçlanıyo-
rum” diye konuştu. Gürcihan, “Savcı
Öz’e okuması için kitap tavsiye ettim.
Bu örgüt telefon tapesi okumakla
anlaşılmaz. Şunu anladım ki Öz’ün
karşısındaki sokağa gladyo dükkânı
açılsa, İtalyan marka ayakkabı ma-
ğazası zannederdi” dedi.
İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkeme-
si’nce Silivri Cezaevi’ndeki duruşma sa-
lonunda görülen davaya, tutuklu sanõk-
larõn sorgu ve savunmalarõyla devam edi-
liyor. İddianamenin 6 No’lu sanõğõ Ga-
zi Güder, Türk Silahlõ Kuvvetleri’nde
yüzbaşõ rütbesiyle görev yaparken isti-
fa ettiğini belirtti. Güder 23 Haziran
2006’da gözaltõna alõndõğõnõ ancak suç-
lamalara ilişkin somut kanõt bulunama-
dõğõ için serbest bõrakõldõğõnõ daha son-
ra savcõlõğõn itirazõ üzerine yeniden
gözaltõna alõnõp tutuklandõğõnõ anlattõ.
Emniyet tarafõndan saatlerce kendisine
ait işyerlerinde arama yapõlmasõna kar-
şõn hiçbir suç unsuru bulunmadõğõnõ be-
lirten Güder, beylik tabancasõna el ko-
nulduğunu ancak herhangi bir olayda
kullanõlmadõğõnõn anlaşõldõğõnõ söyledi.
Cezaevinde rahatsõzlanan ve tahliye-
sinden kõsa bir süre sonra yaşamõnõ yi-
tiren Kuddusi Okkır’da bulunduğu
iddia edilen dokümanlarõn kendisinde
bulunmadõğõnõ anlatan Güder, iki bilgi-
sayarõna el konurken kopyasõnõn veril-
mediğine dikkat çekti. Yazõlõm gelişti-
ren bir şirketin sahibi olduğunu belirten
Güder, “örgüt üyesi olmakla” suçlan-
masõna karşõn sanõklardan yalnõzca
Kuddusi Okkõr ve Ayşe Asuman Öz-
demir’i tanõdõğõnõ, Bekir Öztürk ile de
bayram nedeniyle mesajlaştõklarõnõ an-
lattõ.
Okkır ile irtibatım
örgütsel değil
Şirketinde KOSGEB ile ilgili bir ya-
zõlõm üzerinde çalõştõğõnõ bu konuda
Kuddusi Okkõr’dan danõşmanlõk aldõğõnõ
belirten Güder, Ayşe Asuman Özdemir
ile moderatör yardõmcõlõğõnõ yaptõğõ
“Demokrasi Platformu”nun internet
üzerindeki yazõşma grubundan tanõştõ-
ğõnõ söyledi.Güder, “iki kişiyle olan iliş-
kilerimde suçlamalar e-maillere (elek-
tronik posta) dayalı. Benim ‘karah-
gâhta olmalõsõnõz’ sözlerime anlam
yüklemeye çalışılmış. Asker kökenli
olduğum için karargâh sözünü kul-
lanmamdan kuşkulanıldı herhalde.
Ama İngilizce ‘head quarter’ sözcü-
ğünün karşılığı yönetim anlamında
kullandım ve örgütsel bir kastım
yok” diye açõklamalarda bulundu.
Kendisine örgüt üyeliği suçu isnat edi-
lirken “lakaplarının” da dayanak ya-
põldõğõnõ anlatan Güder “1976’da mas-
ter yapmak üzere Amerika’ya gön-
derildim. Bana takılan lakapların
hepsine bakın ‘adam gibi adam’ anla-
mına gelirler. ‘Cesur Yürek’ lakabı da
insana hizmet konusunda çalışmala-
rım nedeniyledir. Bilgi, yazılım ve iş-
letmecilik konusunda çok insan ye-
tiştirmiş olmamdandır” dedi. “Taha-
made” lakabõnõn kendisinin bilmediği
Çerkescede “saygıdeğer”
anlamõna geldiğini, Ayşe
Asuman Özdemir’in zor za-
manlarõnda desteklediği için
kendisine bu adõ verdiğini
anlatan Güder “Bu suçla-
maları aklıma sığdıramı-
yorum. Mail adreslerim
gazigüder şeklinde açık-
tır” diye konuştu.
Çapraz sorgu
Savcõ Mehmet Ali Pek-
güzel, Güder’e Ayşe Asu-
man Özdemir’in gönderdi-
ği “Türkan Saylan ile ilgili
maili” sordu. Güder, “Asu-
man Hanım tatile gitti-
ğinde yaşadıklarını yazmış” dedi. “Si-
ze gelen her maili Kuddusi Okkır’a
gönderme amacınız nedir?” sorusuna,
“Her maili göndermiyordum” yanõtõ-
nõ verdi. Maillerdeki kõsaltmalarla ilgi-
li sorulara karşõlõk da “Varsa bir iki ma-
ilde vardır. Hatırlamıyorum. Yazan
ben değilim. Asuman Hanım bana
göndermiş” yanõtõnõ verdi. “Ayşe Asu-
man Özdemir neden bu mailleri size
gönderdi” sorusu üzerine Güder, “Bun-
larla ilgili bilgi talebim olmadı. Baş-
ka mailler de geldi. Gönderme diye-
meyeceğime göre... Bu mailleri Ok-
kır’a göndermemin de özel bir nede-
ni yok. Zaten üç beş mail söz konusu.
İstihbarat toplama üç beş maille mi
olur?” diye konuştu. Türk Kadõnõ Pro-
jesi’ni Okkõr’õn hazõrladõğõnõ, içinde
suç unsuru olmadõğõnõ söyleyen Güder,
bilgisayarõndaki “ayrık otu” adlõ belgeyi
görmediğini ifade etti. Tutuksuz sanõk
Kemal Alemdaroğlu, Güder’e “bilgi-
sayar kasası alındıktan sonra içine bil-
gi koymak mümkün mü” diye sordu.
Güder de “Son derece basit, 14 yaşın-
daki çocuklar bile yapabilir” yanõtõnõ
verince, Alemdaroğlu, “Benim de bil-
gisayarıma el konuldu, kopyalanma-
dı. Bu suç değil midir?” dedi.
Savcõ Pekgüzel, sanõğa bilirkişi ola-
rak soru yöneltildiğini söyleyerek, “O
zaman şunu da yanıtlayın kopyası
(image) alınmış bilgisayarda sonradan
bir harf dahi değişebilir mi?” diye sor-
du. Güder, “hash” değerinin değişebi-
leceğini ancak sonradan neyin yüklen-
diğinin anlaşõlamayacağõnõ, bu durumun
bilgisayarõyla oynanmadõğõ anlamõna
gelmeyeceğini söyledi. Savcõ hash de-
ğerinin uluslararasõ olduğunu söyledi.
Söze karõşan Halil Behiç Gürcihan, bil-
gisayar ilk işleme tutulduğunda, “Ac-
quisition Hash” değerinin hesaplandõ-
ğõnõ, “Verification Hash”in ise işlem
sonlandõktan sonra hesaplandõğõnõ kay-
detti. İlk değer hesaplanmadan bir ek-
leme yapõlabileceğini, sonradan yapõlan
hesabõn hukuki olmayacağõnõ ifade et-
ti. Güder, bilgisayara el konulmadan da
istenilen virüsün her zaman uygulana-
bileceğini belirtti.
Tutuklu sanõklardan Gazi
Güder, hakkõndaki
suçlamalarõ reddetti.
İnternette “Açõk İstihbarat”
sitesinin sahibi Halil Behiç
Gürcihan da LOBİ
teşkilatõnõ ilk kendisinin
deşifre ettiğini belirterek
“Gladyo bu iddianameyi
hazõrlayan zihniyete fazlasõ
ile minnettardõr” dedi.
‘Savcõ iktidarõn ‘i’sine
bile dokunmadõ’