25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 2 KASIM 2008 PAZAR 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN “Ziya Gökalp’i Doğru Tanımak” Sevgili, Orhan Karaveli, hem Galatasaray Lisesi, hem de Babıâli’den ağabeyimdir. Kendisi ile 9 yaş farkımız olduğundan okulda yol- larımız kesişemezdi. Ama Karaveli kardeşlerin en küçüğü Yılmaz, yakın sınıf arkadaşım olduğundan hepsini, hatta gerçekten olağanüstü kişiliği ve ya- şamının ayrıntılarını yine Orhan Abi’nin “Bir Anka- ra Ailesinin Öyküsü” adlı kitabından öğrendiğim ba- baları Mahmut Karaveli’yi de tanıdım. Orhan Karaveli’nin hepsi birbirinden ilginç ki- taplarının sonuncusu, “Ziya Gökalp’i Doğru Tanı- mak”. Mütareke basınının doksan yıl sonra yeniden ül- kemize egemen olduğu; ulus, ulus devlet ve ulu- salcılık kavramlarının tu kaka edildiği; Türklüğün uta- nılarak itiraf edilen, hatta mümkünse ağza alın- maması yeğlenen bir kusur olarak algılandığı bir dö- nemde, “Ziya Gökalp”i yazmaya soyunmak doğ- rusu ya.. yürek ister. Orhan Karaveli kitabının birinci bölümünü “Ziya Gökalp Kürt müydü?” konusuna ayırmış, hatta tü- münde zaman zaman bu soruya dönmekten de ka- çınmamış. Doğrusu kendisini tanımasam, bu bölüme çok büyük bir endişe ve kaygıyla yaklaşırdım. Çünkü böyle bir sorunun hiçbir anlamı olmadığını düşü- nürüm hep. Neyse Orhan Karaveli kendi kurduğu tuzağa düş- memiş ve Ziya Gökalp’in, ne olduğunu, yalnız et- nik kökeniyle açıklamaya uğraşmak yerine, onun yanı sıra, Ziya Gökalp’in “Türk”lüğünün aynı za- manda ve esas olarak kendisini Türk hissetmesi- ne, Türk addetmesine bağlı olduğunu anlatmış. Şimdi kitabın 36. sayfasına gidelim ve sözü Ziya Gökalp’e bırakalım: “...Bu işaret ve belirtiler Di- yarbakırlıların Türk olduğunu gösterdiği gibi, ba- bamın iki dedesinin birkaç kuşak önce Çernik’ten, yani bir Türk çevresinden geldiğine göre, benim de Türk soyundan olduğumu anladım. Bununla be- raber, dedelerimin bir Kürt ya da Arap çevresinden geldiğini anlasaydım, gene de Türk olduğuma ka- rar vermekte duraksamayacaktım. Çünkü milliye- tin yalnızca eğitime (terbiyeye) dayandığını toplumsal incelemelerimle anlamıştım...” Ziya Gökalp’in önemli ölçüde Atatürk’ü de, (ay- rıldıkları noktaları ilerde göreceğiz) etkilemiş olan bu Renancı sübjektivisit görüşünü dile getiren mil- let kavramıyla tümüyle örtüşen ulus görüşünü an- latan Küçük Mecmua’nın 25 Aralık 1922 tarihli nüs- hasında yayımlanan “Millet Nedir” (ne garip Re- nan’ın 11 Mart 1882’de verdiği konferansın da, ya- yımladığı risalenin de başlığı aynı şekilde “Bir Mil- let Nedir”di) adlı makalesine de, kitabın 34. say- fasında yer verilmiş, göz atmakta çok büyük ya- rar var. Orhan Karaveli, Gökalp ile ilgi eserinde, bu sübjektivist ulus anlayışına, Kürtler konusunda da bağlı kalıyor ve diyor ki: “..‘Türk’ ve ‘Kürt’ sözcüklerinin aynı 4 harfle ya- zıldığına dikkat çekerek iki halkın da aynı kökenden geldiğini bilimsel (!) biçimde kanıtlamaya çalışan- lar da çıkmıştır; karda yürürken pabuçları kart kurt diye sesler çıkardığı için bunlara Kürt dendiğini ile- ri süren siyaset adamları da. Elbette ciddiye alına- cak bir yanı yoktur bu ve benzeri saçmalıkların ve hemen tüm uluslar gibi kökleri ne denli tartışmaya açık olursa olsun, kendilerini öyle hissettikleri sü- rece bir Kürt halkının varlığı yadsınamaz” (s.20) Kitabı okurken, ben özellikle bir noktayı uzun uzun düşündüm. Ziya Gökalp’in Atatürk üzerindeki et- kisi kuşkusuzdur, hatta 3 Mart 1924’teki Tevhidi Tedrisat Yasası’nda birinci derecede etkenlerden biridir, ama acaba bu etki nereye kadar varır? Bozkurt Güvenç Türk Kimliği yapıtının 26-40. sayfalarında, Atatürk’ün “hars - medeniyet” (kül- tür - uygarlık) ayırımı yapan, “Türk milletindenim, İslam ümmetindenim, Batı medeniyetindenim” di- yen Gökalp’ten ayrıldığını, kendisinin kültür - uy- garlık ayırımı yapmadığını, bu açıdan görüşünün hem tarihi gerçeklilik, hem akılcılık, hem kavram- sal bütünlükçülük, hem evrimci yenilikçilik, hem çağdaşlık açısından daha tutarlı olduğunu söyler, ayrıca Mustafa Kemal’in tarihimizde az tanınan Yu- suf Akçura’nın kimi düşüncelerinden daha çok et- kilendiğini ileri sürer. Ne gariptir ki, Sevgili, bu az tanınan düşünürü- müzü bize ayrıntısıyla anlatan kişi Fransız François Georgeon’dur. Erken bir pastırma yazı yaşadığımız bu pazar da, sana bütün bu eserleri salık veriyorum. asirmen@cumhuriyet.com.tr CHP il başkanlarõ toplantõsõna katõlan Deniz Baykal doğalgaza yapõlan zammõ eleştirdi ‘Yurttaşa bedel ödetiyorlar’ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal, do- ğalgaza yapõlan zammõ eleştirirken “Bu bir zam değil, zulümdür” dedi. Anayasa Mahkemesi’nin belediyeler- le ilgili kararõna saygõ duyduklarõnõ bil- diren Baykal, “Mahkeme anayasaya uygun görmüştür, ama vicdana, adalete uygun değildir” görüşünü di- le getirdi. Baykal, dün CHP il başkanlarõ top- lantõsõ öncesinde yaptõğõ açõklamada, doğalgaza konutlarda yüzde 22.50 zam yapõldõğõnõ, yõlbaşõndan bu yana yapõlan zammõn yüzde 40’a ulaştõğõnõ vurguladõ. Zammõn sürpriz olduğunu vurgulayan Baykal şunlarõ söyledi: “Tam kışa girerken insanların doğalgaza ihtiyacının en yüksek noktaya çıkacağı bir dönemde bir- denbire bu oranda bir zammı makul ve mazur görmek mümkün değildir. Bu bir zam değil, zulümdür. Böyle- ce ekonomik kriz karşısında bu hü- kümetin hangi önlemleri alacağı da ortaya çıkmış oldu. Ekonomik sı- kıntıların, sorunların bedelini yine orta halli, dar gelirli, desteğe muh- taç vatandaşlar ödeyecek. Bu hü- kümetin sosyal anlayışını ortaya koyması bakımından da son derece önemlidir.” ‘Affetme çabası’ Hükümetin bir yandan ekonomik kri- ze karşõ güvence arayõşõ içine girdiği- ni söyleyen Baykal, “Finans sektö- rüne, bankalara, mevzuat sahiple- rine yardımcı olma gayreti içinde olunduğunu söylüyor hükümet. Bir yandan vergi kaçaklarını affetmeye çalışıyor. Dışardan parasını getire- cek olanlara her türlü imtiyazı, ko- laylığı getiriyor. Öte yandan evinde kışı doğalgazla geçirmek durumda olan insanın ısınma faturasına dört- te birlik bir zam getiriyor” dedi. Baykal, Anayasa Mahkemesi’nin belediyelerle ilgili önceki gün aldõğõ ka- rarõ değerlendirirken “Yüksek Mah- keme pek çok belediyenin belediye- likten çıkarılmasını öngören yasayı ana hatlarıyla benimsemiş oldu. AKP’nin getirdiği yeni düzenleme- leri anayasaya uygun diye değer- lendirdi. Karara saygılıyız ama bu, yapılan düzenlemenin yanlış olduğu gerçeğini ortadan kaldırmıyor” de- di. “AKP, yetkisini suiistimal et- miştir. Parlamentodaki parmak ço- ğunluğunu, yasa çıkarma hakkını, vatandaşın kazanılmış haklarını, belediyelikleri ortadan kaldırarak kendi siyasi hesabına göre yeni dü- zenlemeler yapmıştır” dedi. Zammõn sürpriz olduğunu vurgulayan Baykal, doğalgaza konutlarda yüzde 22.50 zam yapõldõğõnõ, yõlbaşõndan bu yana yapõlan zammõn yüzde 40’a ulaştõğõnõ vurguladõ. TAPDK’dan belgesi olmasõna karşõn Pursaklar Belediyesi 1000 YTL ceza kesti İçki sattığı için ceza aldı ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Ankara’nõn Pursaklar ilçesin- de “Yörük Ali” adlõ marketin sa- hibi Ali Öztaş, işletmesinde Tütün ve Alkol Piyasasõ Düzenleme Ku- rulu’ndan (TAPDK) alkol satõşõ yapõlabileceğine ilişkin belge ol- masõna karşõn Pursaklar Belediye- si’nin içki satõşõ yaptõğõ gerekçesiyle kendisine 1000 YTL ceza kestiği- ni söyledi. Öztaş, belediye yetkili- lerinin kendisine “Biz izin ver- mediğimiz sürece alkollü içecek satışı yapamazsınız. Kanun bizi bağlamaz. Marketteki alkollü içecekleri kaldırın; yoksa biz ge- rekli işlemleri yaparız” dediklerini belirtti. Başkentte, Keçiören’de Metin Şahin adlõ bir esnafõn içki sattõğõ ge- rekçesiyle zabõta ekipleri tarafõndan dövülmesinin ardõndan bu kez de Pursaklar’da AKP’li belediyeye bağlõ zabõtalarõn markette içki satõşõ yapõlmasõnõ engellediği ileri sürül- dü. Geçen şubat ayõnda ilçe olan Pursaklar’da Merkez Mahallesi Gülyazõ Caddesi’nde hizmet veren “Yörük Ali” adlõ işletmenin sahi- bi Ali Öztaş, marketinde alkollü içe- cek satõşõ yapabilmek için gerekli resmi belgelere sahip olmasõna kar- şõn 23 Ekim’de Pursaklar Belediyesi yetkililerinin, kendisini içki satõşõ yapmaya devam etmesi durumun- da işyerinin kapatõlacağõ konusun- da uyardõklarõnõ kaydetti. 30 Ekim’de markete gelen zabõta gö- revlilerinin kendisine 1000 YTL pa- ra cezasõ kestiğini kaydeden Öztaş, şunlarõ söyledi: “TAPDK’den alkollü içecek satışı yapabileceğimi gösteren 07.10.2008 tarihli 06250014P sa- yılı ‘Tütün Mamulü ve Alkollü İçecek Satõşõ Perakende Satõş Bel- gesi’ aldım. Söz konusu belgede ‘Yukarõda bilgileri yer alan belge sahibi tütün mamulü, alkol ve al- kollü içecek satõn almaya ve sat- maya yetkili kõlõnmõştõr’ ibaresi yer almaktadır. Anlaşıldığı gibi, bu belgeyi aldığım için işletmemde yasal olarak kapalı alkollü içecek satışı yapma hakkım vardır. Bu belgenin yanında gerekli olan diğer yasal işlemleri de tamam- ladım” Belediye yetkililerine tüm bel- geleri gösterip yasal olmayan bir şey yapmadõğõnõ söylediğini anlatan Öztaş, bunun üzerine belediye yet- kililerinin “Biz izin vermediği- miz sürece alkollü içecek satışı ya- pamazsınız. Kanun bizi bağla- maz. Marketteki alkollü içecek- leri kaldırın; yoksa biz gerekli iş- lemleri yaparız” diye yanõt ver- diklerini söyledi. CHP’Lİ KEMAL KILIÇDAROĞLU AKP yandaşlarına rant sağlama peşinde MERSİN/ADANA (Cum- huriyet) - CHP Grup Baş- kanvekili Kemal Kılıçda- roğlu, AKP’li belediyelerin yurttaşlara hizmet etmek ye- rine kendi yandaşlarõna rant sağladõğõnõ söyledi. AKP’li Adana Büyükşehir Belediye- si Başkanõ Aytaç Durak’õ he- def alan Kõlõçdaroğlu, “Du- rak’ın eşine ait araziden çok yüksek rant sağladığı ortaya konulmuştu. Seçimlerde bu- nun dikkate alına- cağını düşünüyo- rum” dedi. AKP hükümetine yükle- nen Kõlõçdaroğlu, “Sayın Başbakan, Rize’den İstan- bul’a geldiğinde, futbol maçlarında oynamak için spor ayakkabılarını bile arkadaşları satın alıyordu. Kendisi bugün trilyonlara sahip. Bu kadar parayı ne- reden buldunuz? Hırsızlık ve yolsuzluk yapanlar Müslü- man olamaz. Hazreti Ömer’in adaletini, onlar de- ğil, biz istiyoruz” dedi. CHP Mersin İl Başkanlõ- ğõ’nõn düzenlediği toplantõya katõlmak üzere Adana Havaa- lanõ’na gelen Kõlõçdaroğlu’nu CHP Adana Milletvekili Hu- lusi Güvel ve Mersin Millet- vekili Vahap Seçer karşõladõ. Havaalanõnda gazetecilerin sorularõnõ yanõtlayan Kõlõçda- roğlu, AKP’li belediyelerin hizmet yerine sadece belli rant gruplarõna çalõştõğõnõ belirtti. Belediyelerin Ankara, İstanbul veya Adana farkõ gözetmek- sizin aynõ mantõkla yönetildi- ğini kaydeden Kõlõçdaroğlu, “AKP’nin genel mantığı bel- li çıkar gruplarına rant sağ- lamaktır. Yerel yönetimler- de bu anlayış AKP’nin temel felsefelerinden biri haline gelmiş. Dolayısıyla Adana Büyükşehir Belediye Baş- kanı Aytaç Durak’ın bu ya- ratılan ranttan nemalan- masını doğru bulmuyoruz. Bilindiği gibi Du- rak’ın eşine ait arazide imar dü- zenlemesiyle bü- yük rant sağladığı ortaya çıkmıştı. Yerel seçimlerde Adanalılar bu ger- çekleri göz önüne alarak oy kullan- mak durumunda- lar” diye konuştu. Adana Valisi İl- han Atış’õn terör eylemlerine katõlan çocuklarõn ailelerine yönelik hayata ge- çirmeyi düşündüğü ve ardõn- dan kamuoyunun tepkisini göz önüne alarak vazgeçtiği çeşitli cezalarõ da değerlendi- ren Kõlõçdaroğlu, şunlarõ söy- ledi: “Aileler çocukları nede- niyle cezalandırılamaz. Bu düşünce, yapılan yardımla- rı şantaj aracı olarak kul- lanmak demektir. Devletin ciddiyetiyle bağdaşmaz. Siz yardımı aile yoksul olduğu için yapıyorsunuz. Yoksul- luk bir kader değil. Onun yoksulluğunu gidermek için yardım yapıyorsunuz”. ÖLÜMÜNÜN 9 YILI Kurtbökemezarõ başõndaanõlacak İstanbul Haber Servisi - Gazetemizin eski genel yayõn yö- netmenlerinden, eski Türkiye Gazeteciler Sendikasõ (TGS) Genel Başkanõ Oktay Kurt- böke, aramõzdan ay- rõlõşõnõn 9. yõldönü- münde, yarõn saat 12.30’da Zincirliku- yu’daki mezarõ başõn- da törenle anõlacak. Kurtböke’nin eşi Gur- fan ve Kõzõ Pürlen, mezar başõndaki anma töreninin ardõndan dostlarõnõ kendi işlet- tikleri Elmadağ Resto- ran’da bir araya geti- rerek anõlarõnõ tazele- yecekler. 1936 yõlõnda İstan- bul’da doğan Oktay Kurtböke, İstanbul İk- tisat Fakültesi Gaze- tecilik Enstitüsü’nü bi- tirdi. Gazeteciliğe 1959 yõlõnda Ankara’da Ye- nigün gazetesinde baş- layan Kurtböke, 1967 yõlõnda Cumhuriyet ga- zetesinde çalõşmaya başladõ. 1972 yõlõndan 1981 yõlõna dek Cum- huriyet gazetesi genel yayõn yönetmenliği görevinde bulunan Kurtböke, iki dönem TGS genel başkanlõğõ yaptõ ve Türkiye Ga- zeteciler Cemiyeti (TGC) yönetim kurul- larõnda da görev aldõ. Kurtböke, yakalandõ- ğõ hastalõk nedeniyle 1 Kasõm 1999’da yaşa- mõnõ yitirdi. Öztaş, yetkililerin ‘Biz izin vermediğimiz sürece alkollü içecek satõşõ yapamazsõnõz. Kanun bizi bağlamaz’ dediklerini belirtti. Ali Öztaş, marketinde alkollü içecek satışı yapabilmek için resmi belgelere sahip olduğunu söyledi. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ) CHP’detüzük kurultayı hazırlığı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Parti Meclisi’nin (PM) önceki günkü toplantõsõnda aralõk ayõnda tüzük ve program kurultayõ toplanmasõ ka- rarlaştõrõlõrken dün gerçekleştirilen il başkanlarõ toplantõsõnda da planlanan değişiklikler ele alõndõ. CHP lideri Deniz Baykal, CHP programlarõnõn “Türkiye’ye yön veren, ufuk açan programlar olduğunu” vurguladõ. Yerel seçimler öncesinde kurultay top- lanmasõna karşõ tavrõnõ koruyan CHP Genel Sekreteri Önder Sav ise “Mah- keme kadıya mülk değil, 8.5 yıldır ge- nel sekreterim” dedi. CHP’nin “Değişim İçin Pusula” baş- lõklõ yeni program taslağõ ve tüzük de- ğişiklikleri tartõşmaya açõldõ. PM’nin ön- ceki gün yapõlan toplantõsõnda aralõk ayõnda tüzük ve program kurultayõ top- lanmasõ kararõ alõnõrken, tarihin belir- lenmesi konusunda MYK’ye yetki ve- rildi. Kurultayõn Kurban Bayramõ’ndan sonraki hafta sonu toplanmasõ bekleni- yor. Edinilen bilgiye göre Genel Sekre- ter Önder Sav, yerel seçim öncesinde ku- rultay toplanmasõna karşõ olduğunu yi- neledi. Sav “Yerel seçimlere giderken partide tartışma görüntüsü verilme- si yanlış olur. Bu görüşümü muhafa- za ediyorum. Yetkileri kısılıyor o yüzden karşı çıkıyor, yorumları beni üzüyor. Ben 8.5 yıldır genel sekrete- rim, mahkeme kadıya mülk değil. Ben doğru bulduğum görüşlerimi ba- şından beri söylüyorum” dedi. Deniz Baykal ise “Biz hem yerel seçim ha- zırlıklarını yaparız, hem tüzük prog- ram kurultayı yaparız. Bunun büyük tartışmalara, çekişmelere neden ola- cağını beklemiyorum. İstersek el bir- liği içinde bunu yaparız” dedi. İLHAN TAŞCI ANKARA - Kayõp trilyon davasõnõ temyiz etmeyerek Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ü kurtaran Maliye Bakanlõğõ bürokratlarõnõn yargõlan- masõna Danõştay vize verdi. Maliye Bakanõ Kemal Unakıtan, büro- kratlarõn soruşturulmalarõna izin ver- memişti. CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay, Gül’ü kurtarmak için seferber olan Unakõtan ve Ma- liye bürokratlarõnõn Danõştay’õn ka- rarõyla “yargı duvarına çarptıkla- rını” vurguladõ. Kapatõlan RP’nin genel başkanõ Necmettin Erbakan’õn 2 yõl 4 ay ha- pis cezasõna mahkûm olarak siyaset yasağõ aldõğõ davanõn sanõklarõ ara- sõnda Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül de yer alõyordu. Gül’ün cumhur- başkanõ seçilmesinin ardõndan An- kara Cumhuriyet Başsavcõlõğõ, Gül hakkõnda, “Mevcut anayasal sistem gereğince, iddia olunan eylemlerin kanıt ve unsurları tartışılmaksızın, yasal imkânsızlık nedeniyle so- ruşturma yapılmasına gerek ol- madığına” karar verdi. Bu kararõ inceleyen Sincan 1. Ağõr Ceza Mahkemesi dosyanõn Hazine kaybõ nedeniyle tarafõ olan Maliye Bakanlõğõ’na iletilmesine karar verdi. Maliye Bakanlõğõ ise, Gül hakkõndaki takipsizlik kararõna itiraz etmeyince Abdullah Gül hak- kõndaki karar kesinleşmiş oldu. CHP, temyiz başvurusunda bu- lunmayan Unakõtan ile bakanlõk bü- rokratlarõ hakkõnda Ankara Baş- savcõlõğõ’na suç duyurusunda bu- lundu. Unakõtan bürokratlarõyla il- gili soruşturma izni vermedi. CHP Grup Başkanvekilleri Hakkõ Süha Okay, Kemal Anadol ve Kemel Kı- lıçdaroğlu Danõştay’a başvurarak Başhukuk Müşaviri ve Muhakemet Genel Müdürlüğü bürokratlarõ hak- kõnda soruşturma izni verilmemesi- ne ilikin kararõn kaldõrõlmasõnõ iste- di. Danõştay verdiği kararla Gül’ü kayõp trilyon davasõndan kurtaran bürokratlarõn soruşturulmasõnõn önü açõlmõş oldu. Kararda başkan sõfa- tõyla imzasõ bulunan Yılmaz Çimen, geçen hatfa Danõştay Baaşsavcõlõ- ğõ’na seçilmişti. Kemal Kılıçtaroğlu Baykal, zammın sürp- riz olduğunu söyledi. Gül zırhını Danıştay deldi
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear