Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 2 KASIM 2008 PAZAR
4 HABERLER
DÜNYADA BUGÜN
ALİ SİRMEN
“Ziya Gökalp’i Doğru
Tanımak”
Sevgili,
Orhan Karaveli, hem Galatasaray Lisesi, hem
de Babıâli’den ağabeyimdir.
Kendisi ile 9 yaş farkımız olduğundan okulda yol-
larımız kesişemezdi. Ama Karaveli kardeşlerin en
küçüğü Yılmaz, yakın sınıf arkadaşım olduğundan
hepsini, hatta gerçekten olağanüstü kişiliği ve ya-
şamının ayrıntılarını yine Orhan Abi’nin “Bir Anka-
ra Ailesinin Öyküsü” adlı kitabından öğrendiğim ba-
baları Mahmut Karaveli’yi de tanıdım.
Orhan Karaveli’nin hepsi birbirinden ilginç ki-
taplarının sonuncusu, “Ziya Gökalp’i Doğru Tanı-
mak”.
Mütareke basınının doksan yıl sonra yeniden ül-
kemize egemen olduğu; ulus, ulus devlet ve ulu-
salcılık kavramlarının tu kaka edildiği; Türklüğün uta-
nılarak itiraf edilen, hatta mümkünse ağza alın-
maması yeğlenen bir kusur olarak algılandığı bir dö-
nemde, “Ziya Gökalp”i yazmaya soyunmak doğ-
rusu ya.. yürek ister.
Orhan Karaveli kitabının birinci bölümünü “Ziya
Gökalp Kürt müydü?” konusuna ayırmış, hatta tü-
münde zaman zaman bu soruya dönmekten de ka-
çınmamış.
Doğrusu kendisini tanımasam, bu bölüme çok
büyük bir endişe ve kaygıyla yaklaşırdım. Çünkü
böyle bir sorunun hiçbir anlamı olmadığını düşü-
nürüm hep.
Neyse Orhan Karaveli kendi kurduğu tuzağa düş-
memiş ve Ziya Gökalp’in, ne olduğunu, yalnız et-
nik kökeniyle açıklamaya uğraşmak yerine, onun
yanı sıra, Ziya Gökalp’in “Türk”lüğünün aynı za-
manda ve esas olarak kendisini Türk hissetmesi-
ne, Türk addetmesine bağlı olduğunu anlatmış.
Şimdi kitabın 36. sayfasına gidelim ve sözü Ziya
Gökalp’e bırakalım: “...Bu işaret ve belirtiler Di-
yarbakırlıların Türk olduğunu gösterdiği gibi, ba-
bamın iki dedesinin birkaç kuşak önce Çernik’ten,
yani bir Türk çevresinden geldiğine göre, benim de
Türk soyundan olduğumu anladım. Bununla be-
raber, dedelerimin bir Kürt ya da Arap çevresinden
geldiğini anlasaydım, gene de Türk olduğuma ka-
rar vermekte duraksamayacaktım. Çünkü milliye-
tin yalnızca eğitime (terbiyeye) dayandığını toplumsal
incelemelerimle anlamıştım...”
Ziya Gökalp’in önemli ölçüde Atatürk’ü de, (ay-
rıldıkları noktaları ilerde göreceğiz) etkilemiş olan
bu Renancı sübjektivisit görüşünü dile getiren mil-
let kavramıyla tümüyle örtüşen ulus görüşünü an-
latan Küçük Mecmua’nın 25 Aralık 1922 tarihli nüs-
hasında yayımlanan “Millet Nedir” (ne garip Re-
nan’ın 11 Mart 1882’de verdiği konferansın da, ya-
yımladığı risalenin de başlığı aynı şekilde “Bir Mil-
let Nedir”di) adlı makalesine de, kitabın 34. say-
fasında yer verilmiş, göz atmakta çok büyük ya-
rar var.
Orhan Karaveli, Gökalp ile ilgi eserinde, bu
sübjektivist ulus anlayışına, Kürtler konusunda da
bağlı kalıyor ve diyor ki:
“..‘Türk’ ve ‘Kürt’ sözcüklerinin aynı 4 harfle ya-
zıldığına dikkat çekerek iki halkın da aynı kökenden
geldiğini bilimsel (!) biçimde kanıtlamaya çalışan-
lar da çıkmıştır; karda yürürken pabuçları kart kurt
diye sesler çıkardığı için bunlara Kürt dendiğini ile-
ri süren siyaset adamları da. Elbette ciddiye alına-
cak bir yanı yoktur bu ve benzeri saçmalıkların ve
hemen tüm uluslar gibi kökleri ne denli tartışmaya
açık olursa olsun, kendilerini öyle hissettikleri sü-
rece bir Kürt halkının varlığı yadsınamaz” (s.20)
Kitabı okurken, ben özellikle bir noktayı uzun uzun
düşündüm. Ziya Gökalp’in Atatürk üzerindeki et-
kisi kuşkusuzdur, hatta 3 Mart 1924’teki Tevhidi
Tedrisat Yasası’nda birinci derecede etkenlerden
biridir, ama acaba bu etki nereye kadar varır?
Bozkurt Güvenç Türk Kimliği yapıtının 26-40.
sayfalarında, Atatürk’ün “hars - medeniyet” (kül-
tür - uygarlık) ayırımı yapan, “Türk milletindenim,
İslam ümmetindenim, Batı medeniyetindenim” di-
yen Gökalp’ten ayrıldığını, kendisinin kültür - uy-
garlık ayırımı yapmadığını, bu açıdan görüşünün
hem tarihi gerçeklilik, hem akılcılık, hem kavram-
sal bütünlükçülük, hem evrimci yenilikçilik, hem
çağdaşlık açısından daha tutarlı olduğunu söyler,
ayrıca Mustafa Kemal’in tarihimizde az tanınan Yu-
suf Akçura’nın kimi düşüncelerinden daha çok et-
kilendiğini ileri sürer.
Ne gariptir ki, Sevgili, bu az tanınan düşünürü-
müzü bize ayrıntısıyla anlatan kişi Fransız François
Georgeon’dur.
Erken bir pastırma yazı yaşadığımız bu pazar da,
sana bütün bu eserleri salık veriyorum.
asirmen@cumhuriyet.com.tr
CHP il başkanlarõ toplantõsõna katõlan Deniz Baykal doğalgaza yapõlan zammõ eleştirdi
‘Yurttaşa bedel ödetiyorlar’ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal, do-
ğalgaza yapõlan zammõ eleştirirken
“Bu bir zam değil, zulümdür” dedi.
Anayasa Mahkemesi’nin belediyeler-
le ilgili kararõna saygõ duyduklarõnõ bil-
diren Baykal, “Mahkeme anayasaya
uygun görmüştür, ama vicdana,
adalete uygun değildir” görüşünü di-
le getirdi.
Baykal, dün CHP il başkanlarõ top-
lantõsõ öncesinde yaptõğõ açõklamada,
doğalgaza konutlarda yüzde 22.50
zam yapõldõğõnõ, yõlbaşõndan bu yana
yapõlan zammõn yüzde 40’a ulaştõğõnõ
vurguladõ. Zammõn sürpriz olduğunu
vurgulayan Baykal şunlarõ söyledi:
“Tam kışa girerken insanların
doğalgaza ihtiyacının en yüksek
noktaya çıkacağı bir dönemde bir-
denbire bu oranda bir zammı makul
ve mazur görmek mümkün değildir.
Bu bir zam değil, zulümdür. Böyle-
ce ekonomik kriz karşısında bu hü-
kümetin hangi önlemleri alacağı da
ortaya çıkmış oldu. Ekonomik sı-
kıntıların, sorunların bedelini yine
orta halli, dar gelirli, desteğe muh-
taç vatandaşlar ödeyecek. Bu hü-
kümetin sosyal anlayışını ortaya
koyması bakımından da son derece
önemlidir.”
‘Affetme çabası’
Hükümetin bir yandan ekonomik kri-
ze karşõ güvence arayõşõ içine girdiği-
ni söyleyen Baykal, “Finans sektö-
rüne, bankalara, mevzuat sahiple-
rine yardımcı olma gayreti içinde
olunduğunu söylüyor hükümet. Bir
yandan vergi kaçaklarını affetmeye
çalışıyor. Dışardan parasını getire-
cek olanlara her türlü imtiyazı, ko-
laylığı getiriyor. Öte yandan evinde
kışı doğalgazla geçirmek durumda
olan insanın ısınma faturasına dört-
te birlik bir zam getiriyor” dedi.
Baykal, Anayasa Mahkemesi’nin
belediyelerle ilgili önceki gün aldõğõ ka-
rarõ değerlendirirken “Yüksek Mah-
keme pek çok belediyenin belediye-
likten çıkarılmasını öngören yasayı
ana hatlarıyla benimsemiş oldu.
AKP’nin getirdiği yeni düzenleme-
leri anayasaya uygun diye değer-
lendirdi. Karara saygılıyız ama bu,
yapılan düzenlemenin yanlış olduğu
gerçeğini ortadan kaldırmıyor” de-
di. “AKP, yetkisini suiistimal et-
miştir. Parlamentodaki parmak ço-
ğunluğunu, yasa çıkarma hakkını,
vatandaşın kazanılmış haklarını,
belediyelikleri ortadan kaldırarak
kendi siyasi hesabına göre yeni dü-
zenlemeler yapmıştır” dedi.
Zammõn sürpriz olduğunu vurgulayan Baykal, doğalgaza
konutlarda yüzde 22.50 zam yapõldõğõnõ, yõlbaşõndan bu yana
yapõlan zammõn yüzde 40’a ulaştõğõnõ vurguladõ.
TAPDK’dan belgesi olmasõna karşõn Pursaklar Belediyesi 1000 YTL ceza kesti
İçki sattığı için ceza aldı
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Ankara’nõn Pursaklar ilçesin-
de “Yörük Ali” adlõ marketin sa-
hibi Ali Öztaş, işletmesinde Tütün
ve Alkol Piyasasõ Düzenleme Ku-
rulu’ndan (TAPDK) alkol satõşõ
yapõlabileceğine ilişkin belge ol-
masõna karşõn Pursaklar Belediye-
si’nin içki satõşõ yaptõğõ gerekçesiyle
kendisine 1000 YTL ceza kestiği-
ni söyledi. Öztaş, belediye yetkili-
lerinin kendisine “Biz izin ver-
mediğimiz sürece alkollü içecek
satışı yapamazsınız. Kanun bizi
bağlamaz. Marketteki alkollü
içecekleri kaldırın; yoksa biz ge-
rekli işlemleri yaparız” dediklerini
belirtti.
Başkentte, Keçiören’de Metin
Şahin adlõ bir esnafõn içki sattõğõ ge-
rekçesiyle zabõta ekipleri tarafõndan
dövülmesinin ardõndan bu kez de
Pursaklar’da AKP’li belediyeye
bağlõ zabõtalarõn markette içki satõşõ
yapõlmasõnõ engellediği ileri sürül-
dü. Geçen şubat ayõnda ilçe olan
Pursaklar’da Merkez Mahallesi
Gülyazõ Caddesi’nde hizmet veren
“Yörük Ali” adlõ işletmenin sahi-
bi Ali Öztaş, marketinde alkollü içe-
cek satõşõ yapabilmek için gerekli
resmi belgelere sahip olmasõna kar-
şõn 23 Ekim’de Pursaklar Belediyesi
yetkililerinin, kendisini içki satõşõ
yapmaya devam etmesi durumun-
da işyerinin kapatõlacağõ konusun-
da uyardõklarõnõ kaydetti. 30
Ekim’de markete gelen zabõta gö-
revlilerinin kendisine 1000 YTL pa-
ra cezasõ kestiğini kaydeden Öztaş,
şunlarõ söyledi:
“TAPDK’den alkollü içecek
satışı yapabileceğimi gösteren
07.10.2008 tarihli 06250014P sa-
yılı ‘Tütün Mamulü ve Alkollü
İçecek Satõşõ Perakende Satõş Bel-
gesi’ aldım. Söz konusu belgede
‘Yukarõda bilgileri yer alan belge
sahibi tütün mamulü, alkol ve al-
kollü içecek satõn almaya ve sat-
maya yetkili kõlõnmõştõr’ ibaresi yer
almaktadır. Anlaşıldığı gibi, bu
belgeyi aldığım için işletmemde
yasal olarak kapalı alkollü içecek
satışı yapma hakkım vardır. Bu
belgenin yanında gerekli olan
diğer yasal işlemleri de tamam-
ladım”
Belediye yetkililerine tüm bel-
geleri gösterip yasal olmayan bir şey
yapmadõğõnõ söylediğini anlatan
Öztaş, bunun üzerine belediye yet-
kililerinin “Biz izin vermediği-
miz sürece alkollü içecek satışı ya-
pamazsınız. Kanun bizi bağla-
maz. Marketteki alkollü içecek-
leri kaldırın; yoksa biz gerekli iş-
lemleri yaparız” diye yanõt ver-
diklerini söyledi.
CHP’Lİ KEMAL KILIÇDAROĞLU
AKP yandaşlarına
rant sağlama peşinde
MERSİN/ADANA (Cum-
huriyet) - CHP Grup Baş-
kanvekili Kemal Kılıçda-
roğlu, AKP’li belediyelerin
yurttaşlara hizmet etmek ye-
rine kendi yandaşlarõna rant
sağladõğõnõ söyledi. AKP’li
Adana Büyükşehir Belediye-
si Başkanõ Aytaç Durak’õ he-
def alan Kõlõçdaroğlu, “Du-
rak’ın eşine ait araziden çok
yüksek rant sağladığı ortaya
konulmuştu. Seçimlerde bu-
nun dikkate alına-
cağını düşünüyo-
rum” dedi. AKP
hükümetine yükle-
nen Kõlõçdaroğlu,
“Sayın Başbakan,
Rize’den İstan-
bul’a geldiğinde,
futbol maçlarında
oynamak için spor
ayakkabılarını bile
arkadaşları satın
alıyordu. Kendisi
bugün trilyonlara
sahip. Bu kadar parayı ne-
reden buldunuz? Hırsızlık ve
yolsuzluk yapanlar Müslü-
man olamaz. Hazreti
Ömer’in adaletini, onlar de-
ğil, biz istiyoruz” dedi.
CHP Mersin İl Başkanlõ-
ğõ’nõn düzenlediği toplantõya
katõlmak üzere Adana Havaa-
lanõ’na gelen Kõlõçdaroğlu’nu
CHP Adana Milletvekili Hu-
lusi Güvel ve Mersin Millet-
vekili Vahap Seçer karşõladõ.
Havaalanõnda gazetecilerin
sorularõnõ yanõtlayan Kõlõçda-
roğlu, AKP’li belediyelerin
hizmet yerine sadece belli rant
gruplarõna çalõştõğõnõ belirtti.
Belediyelerin Ankara, İstanbul
veya Adana farkõ gözetmek-
sizin aynõ mantõkla yönetildi-
ğini kaydeden Kõlõçdaroğlu,
“AKP’nin genel mantığı bel-
li çıkar gruplarına rant sağ-
lamaktır. Yerel yönetimler-
de bu anlayış AKP’nin temel
felsefelerinden biri haline
gelmiş. Dolayısıyla Adana
Büyükşehir Belediye Baş-
kanı Aytaç Durak’ın bu ya-
ratılan ranttan nemalan-
masını doğru bulmuyoruz.
Bilindiği gibi Du-
rak’ın eşine ait
arazide imar dü-
zenlemesiyle bü-
yük rant sağladığı
ortaya çıkmıştı.
Yerel seçimlerde
Adanalılar bu ger-
çekleri göz önüne
alarak oy kullan-
mak durumunda-
lar” diye konuştu.
Adana Valisi İl-
han Atış’õn terör
eylemlerine katõlan çocuklarõn
ailelerine yönelik hayata ge-
çirmeyi düşündüğü ve ardõn-
dan kamuoyunun tepkisini
göz önüne alarak vazgeçtiği
çeşitli cezalarõ da değerlendi-
ren Kõlõçdaroğlu, şunlarõ söy-
ledi:
“Aileler çocukları nede-
niyle cezalandırılamaz. Bu
düşünce, yapılan yardımla-
rı şantaj aracı olarak kul-
lanmak demektir. Devletin
ciddiyetiyle bağdaşmaz. Siz
yardımı aile yoksul olduğu
için yapıyorsunuz. Yoksul-
luk bir kader değil. Onun
yoksulluğunu gidermek için
yardım yapıyorsunuz”.
ÖLÜMÜNÜN 9 YILI
Kurtbökemezarõ
başõndaanõlacak
İstanbul Haber
Servisi - Gazetemizin
eski genel yayõn yö-
netmenlerinden, eski
Türkiye Gazeteciler
Sendikasõ (TGS) Genel
Başkanõ Oktay Kurt-
böke, aramõzdan ay-
rõlõşõnõn 9. yõldönü-
münde, yarõn saat
12.30’da Zincirliku-
yu’daki mezarõ başõn-
da törenle anõlacak.
Kurtböke’nin eşi Gur-
fan ve Kõzõ Pürlen,
mezar başõndaki anma
töreninin ardõndan
dostlarõnõ kendi işlet-
tikleri Elmadağ Resto-
ran’da bir araya geti-
rerek anõlarõnõ tazele-
yecekler.
1936 yõlõnda İstan-
bul’da doğan Oktay
Kurtböke, İstanbul İk-
tisat Fakültesi Gaze-
tecilik Enstitüsü’nü bi-
tirdi. Gazeteciliğe 1959
yõlõnda Ankara’da Ye-
nigün gazetesinde baş-
layan Kurtböke, 1967
yõlõnda Cumhuriyet ga-
zetesinde çalõşmaya
başladõ. 1972 yõlõndan
1981 yõlõna dek Cum-
huriyet gazetesi genel
yayõn yönetmenliği
görevinde bulunan
Kurtböke, iki dönem
TGS genel başkanlõğõ
yaptõ ve Türkiye Ga-
zeteciler Cemiyeti
(TGC) yönetim kurul-
larõnda da görev aldõ.
Kurtböke, yakalandõ-
ğõ hastalõk nedeniyle 1
Kasõm 1999’da yaşa-
mõnõ yitirdi.
Öztaş, yetkililerin ‘Biz
izin vermediğimiz sürece
alkollü içecek satõşõ
yapamazsõnõz. Kanun bizi
bağlamaz’ dediklerini
belirtti.
Ali Öztaş,
marketinde
alkollü
içecek satışı
yapabilmek
için resmi
belgelere
sahip
olduğunu
söyledi.
(Fotoğraf:
NECATİ
SAVAŞ)
CHP’detüzük
kurultayı
hazırlığı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
CHP Parti Meclisi’nin (PM) önceki
günkü toplantõsõnda aralõk ayõnda tüzük
ve program kurultayõ toplanmasõ ka-
rarlaştõrõlõrken dün gerçekleştirilen il
başkanlarõ toplantõsõnda da planlanan
değişiklikler ele alõndõ. CHP lideri
Deniz Baykal, CHP programlarõnõn
“Türkiye’ye yön veren, ufuk açan
programlar olduğunu” vurguladõ.
Yerel seçimler öncesinde kurultay top-
lanmasõna karşõ tavrõnõ koruyan CHP
Genel Sekreteri Önder Sav ise “Mah-
keme kadıya mülk değil, 8.5 yıldır ge-
nel sekreterim” dedi.
CHP’nin “Değişim İçin Pusula” baş-
lõklõ yeni program taslağõ ve tüzük de-
ğişiklikleri tartõşmaya açõldõ. PM’nin ön-
ceki gün yapõlan toplantõsõnda aralõk
ayõnda tüzük ve program kurultayõ top-
lanmasõ kararõ alõnõrken, tarihin belir-
lenmesi konusunda MYK’ye yetki ve-
rildi. Kurultayõn Kurban Bayramõ’ndan
sonraki hafta sonu toplanmasõ bekleni-
yor. Edinilen bilgiye göre Genel Sekre-
ter Önder Sav, yerel seçim öncesinde ku-
rultay toplanmasõna karşõ olduğunu yi-
neledi. Sav “Yerel seçimlere giderken
partide tartışma görüntüsü verilme-
si yanlış olur. Bu görüşümü muhafa-
za ediyorum. Yetkileri kısılıyor o
yüzden karşı çıkıyor, yorumları beni
üzüyor. Ben 8.5 yıldır genel sekrete-
rim, mahkeme kadıya mülk değil.
Ben doğru bulduğum görüşlerimi ba-
şından beri söylüyorum” dedi. Deniz
Baykal ise “Biz hem yerel seçim ha-
zırlıklarını yaparız, hem tüzük prog-
ram kurultayı yaparız. Bunun büyük
tartışmalara, çekişmelere neden ola-
cağını beklemiyorum. İstersek el bir-
liği içinde bunu yaparız” dedi.
İLHAN TAŞCI
ANKARA - Kayõp trilyon davasõnõ
temyiz etmeyerek Cumhurbaşkanõ
Abdullah Gül’ü kurtaran Maliye
Bakanlõğõ bürokratlarõnõn yargõlan-
masõna Danõştay vize verdi. Maliye
Bakanõ Kemal Unakıtan, büro-
kratlarõn soruşturulmalarõna izin ver-
memişti. CHP Grup Başkanvekili
Hakkı Süha Okay, Gül’ü kurtarmak
için seferber olan Unakõtan ve Ma-
liye bürokratlarõnõn Danõştay’õn ka-
rarõyla “yargı duvarına çarptıkla-
rını” vurguladõ.
Kapatõlan RP’nin genel başkanõ
Necmettin Erbakan’õn 2 yõl 4 ay ha-
pis cezasõna mahkûm olarak siyaset
yasağõ aldõğõ davanõn sanõklarõ ara-
sõnda Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül
de yer alõyordu. Gül’ün cumhur-
başkanõ seçilmesinin ardõndan An-
kara Cumhuriyet Başsavcõlõğõ, Gül
hakkõnda, “Mevcut anayasal sistem
gereğince, iddia olunan eylemlerin
kanıt ve unsurları tartışılmaksızın,
yasal imkânsızlık nedeniyle so-
ruşturma yapılmasına gerek ol-
madığına” karar verdi.
Bu kararõ inceleyen Sincan 1.
Ağõr Ceza Mahkemesi dosyanõn
Hazine kaybõ nedeniyle tarafõ olan
Maliye Bakanlõğõ’na iletilmesine
karar verdi. Maliye Bakanlõğõ ise,
Gül hakkõndaki takipsizlik kararõna
itiraz etmeyince Abdullah Gül hak-
kõndaki karar kesinleşmiş oldu.
CHP, temyiz başvurusunda bu-
lunmayan Unakõtan ile bakanlõk bü-
rokratlarõ hakkõnda Ankara Baş-
savcõlõğõ’na suç duyurusunda bu-
lundu. Unakõtan bürokratlarõyla il-
gili soruşturma izni vermedi. CHP
Grup Başkanvekilleri Hakkõ Süha
Okay, Kemal Anadol ve Kemel Kı-
lıçdaroğlu Danõştay’a başvurarak
Başhukuk Müşaviri ve Muhakemet
Genel Müdürlüğü bürokratlarõ hak-
kõnda soruşturma izni verilmemesi-
ne ilikin kararõn kaldõrõlmasõnõ iste-
di. Danõştay verdiği kararla Gül’ü
kayõp trilyon davasõndan kurtaran
bürokratlarõn soruşturulmasõnõn önü
açõlmõş oldu. Kararda başkan sõfa-
tõyla imzasõ bulunan Yılmaz Çimen,
geçen hatfa Danõştay Baaşsavcõlõ-
ğõ’na seçilmişti.
Kemal Kılıçtaroğlu
Baykal, zammın sürp-
riz olduğunu söyledi.
Gül zırhını
Danıştay deldi