23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 26 EKİM 2008 PAZAR 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN ‘Bu da Geçer Yahu!’ asirmen@cumhuriyet.com.tr TEM üzerinden Ankara’ya gidiyo- ruz. Sürücü mahallinin yanındaki yer- de oturmuş haberleri dinliyorum. Yine şişinmeler, yine yalanlar, canım sıkılıyor, istasyonu değiştirmek istiyorum, geri- sini dinlemesem de olmaz. Tam ben bunları düşünürken, Mine ile benim aramdaki olmayan yere o gelip kuru- luyor, sırtımı sıvazlıyor, babacan bir ta- vırla teselli ediyor: - Aldırma bu da geçer yahu! Haksız da değil, neler neler, kimler kimler geçmedi ki... Kimlerin geçtiğini düşünürken içimi bir sıkıntı kaplıyor, sonra geçip gitmiş olduklarına sevini- yorum. Ama birden uyanıyor, bizimki- ni yanıtlıyorum: - Evet bu da geçer, ama o geçer, bu geçer derken, biz de geçip gidiyoruz. Bütün ömrümüz, onun da bunun da ge- çeceğini bekleyerek geçerken geriye bir şey kalmayacak. Yine sırtımı sıvazladı. Oysa her zaman böyle sevecen de- ğildir ve teselli vermek bir yana kıyası- ya eleştirir. Onu pek sevmem, alaycılığına mı da- ha çok kızarım, yoksa söylediklerinin gerçek olmasına mı bilemiyorum. O beni sever mi, onu da bilemem, ama yaptığım şapşallıklara fena halde kızdığını, alaycılığının da buradan kay- naklandığını sanırım. Ses çıkarmadan konuşmamızı sür- dürüyorum. Arabada yalnız olsam, se- simi yükselteceğim, ama Mine, “Deli mi?” diye bakar. - Kendini o kadar önemseme, herkes geçip gidecek, sen de... - Sonra? - Sonrası yok, sonrası büyük bir yokluk. - Belki de böylesi daha iyidir, diyo- rum, her şeyden sonra yine sınav, yi- ne hesap vermek falan uzun iş olacaktı. Yokluğun ne zararı var, ne olduğunu bi- le fark etmeyecek olduktan sonra. - Neyse... Bu karamsar konuları bı- rakalım, diyor. O sırada arabanın radyosunda bir İtal- yan tenor, napolitenler, opera aryaları söylüyor. Aklıma Pavarotti geliyor. - Keşke o olsaydı, bu da kötü söy- lemiyor, ama nerede Pavarotti’nin o yu- muşaklığı... - Ne diyorsun, diyor. - Sana söylemedim, kendi kendime konuşuyordum. Alınıyor... - Ben “kendi kendine”ye dahil de- ğil miyim? Neyse, peki eyvallah! Ka- lıyorum kendi başıma, yine Pavarot- ti’yi düşünüyorum. O artık kendine bi- le hiçbir hayrı kalmamış olmasına karşın, hâlâ bize keyif verebiliyorsa, demek ki ölümsüzlüğü yakalamış. Ama nasıl bir ölümsüzlükse, kendine hiçbir hayrı yok. Ne tuhaf, Melih Cevdet Anday’ın da aklına ölüm düşmüş şoför mahallinin yanında dolmuşla giderken. Yıllar yıllar önce, tavukların daha ka- feslerle taşınıp kesilmeye götürüldük- leri dönemde “Dolmuşta” adlı dene- mesinde, şoför ile konuşurken, önün- deki kamyondaki tavukları göstere- rek; - Ölüme gidiyorlar, ama haberleri yok, diyor Melih Cevdet. - Tıpkı bizim gibi, diye yanıtlıyor, sü- rücü gülümseyerek. - Öyle ya, diyor, biraz önce taşı ge- diğine koymuş olan Melih Cevdet. Ar- dından da, bir kahkaha patlatıp ekliyor: - Şimdi bir bir olduk. Bir gün bu yazısını ammsattığımda, Melih Bey gülerek, - Bir itirafta bulunmam gerek, demişti. Sonra da çok ayıp bir şeyi açıklar gibi anlattı: - Aslında, o öykü iki ayrı dolmuşta ge- çiyordu. Ben alıp onları birleştirdim. Bundan daha doğal ne olabilirdi ki? Sa- nat bire bir gerçeği yansıtmaz ki... Ama, yine de sanat, gerçekten daha gerçektir. Yoksa Mine Kırıkkanat’ın da dediği gibi gerçek olmasa bile doğru mudur? Mine’nin son kitabından beri kafama taktım bu konuyu, gerçeklikte bir değer yargısı yok, ama doğruda var değil mi? Gerçek olmayan ya da gerçekleşme olasılığı olmayan gerçeklerin ne kıymeti harbiyesi olabilir ki... - Şu ilerdeki lokantaya girelim mi, di- yen Mine’nin sesiyle kendime geliyo- rum. İstanbul Ankara otoyolunda incir çekirdeğini doldurmayan düşüncele- rimden sıyrılıyor, sonbaharın kırmızı, ye- şil ve sarılardan oluşan pastel tablosunu izlemeye başlıyorum... Anayasa Mahkemesi’nin yetkilerinin daraltõlmasõ girişimine hukukçulardan tepki ‘Yargõyõsõkõntõyasokar’ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Anayasa Mahkemesi’nin yetkilerinin daraltõlmasõna yö- nelik girişimlere hukukçular tep- ki gösterdi. Türkiye Barolar Bir- liği (TBB) Başkanõ Özdemir Özok, “Eğer Anayasa Mah- kemesi bir tasarrufu iptal edi- yorsa, bunu ‘Anayasa Mahke- mesi’nin parlamentonun üstüne geçtiği’ şeklinde yorumlamak son derece yanlıştır. Bu, hukuk devletinin bir gereğidir” dedi. Her şeyin kurallar dahilinde ger- çekleştiğini ifade eden Özok, bunu zorlamanõn rejimi, de- mokrasiyi, yargõ bağõmsõzlõğõnõ, parlamenter sistemi sõkõntõya sokacağõnõ vurguladõ. Özok, Ankara Barosu’nun 60. Olağan Genel Kurulu için geldiği Ankara Üniversitesi Hukuk Fa- kültesi’nde gazetecilerin soru- larõnõ yanõtladõ. Özok, “Ana- yasa Mahkemesi’nin, AKP’nin kapatılması istemiyle açılan dava ile türbanın üniversite- lerde serbest bırakılmasına ilişkin anayasa değişikliğinin iptaline ilişkin gerekçeli ka- rarlarını nasıl değerlendiri- yorsunuz” sorusu üzerine, ya- sama ve yürütmenin her türlü ta- sarrufuna saygõlõ olunmasõ ge- rektiğini söyledi. Özok, “Ben Sayın Başbakan’ın ve Sayın Bahçeli’nin bu konudaki de- ğerlendirmelerine katılmıyo- rum” dedi. Anayasa Mahke- mesi üyelerinin özgür, bağõmsõz ve vicdanlarõna uygun bir karar verdiklerini vurgulayan Özok, “Bunun kısıtlanması ve ana- yasanın değişmesi mümkün olmayan maddelerinin değiş- tirilmesinin düşünülmesi, Tür- kiye’nin geleceği, laik toplum ve hukuk düzeni anlamında son derece tehlikelidir” diye konuştu. Bir gazetecinin, “Ana- yasa Mahkemesi’nin yetkile- rinin kısıtlanması sistemi tıkar mı” diye sormasõ üzerine Özok, “Kuşkusuz... Türkiye’de la- ikliği yok edecek, zayıflata- cak bir anayasa değişikliği, Türkiye’nin laik hukuk düze- nini, demokratik toplum bek- lentisini, eksiksiz demokrasiyi sıkıntıya sokar” yanõtõnõ verdi. ERGENEKON DAVASI Tutuksuz sanıklar mahkemeye çağrıldı İstanbul Haber Servisi - Ergenekon davasõna bakan İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi’nin tutuklu ve tutuksuz sanõklarõn yeniden bir arada yargõlanmasõ kararõ gereği 40 tutuksuz sanõk yarõn saat 10.00’da Silivri Cezaevi Yerleşkesi içinde yapõlacak duruşmaya çağrõldõ. Mahkeme heyeti davanõn 20 Ekim’deki duruşmasõnda tutuklu ve tutuksuz sanõklarõn ifadelerinin ayrõ oturumlarda alõnmasõna karar vermişti. 23 Ekim tarihli duruşmada ise salonun rahatlamasõ, avukat ve sanõklardan gelen itiraz üzerine mahkeme heyeti tutuklu ve tutuksuz sanõklarõn yeniden bir arada yargõlanmasõnõ karara bağlamõştõ. İstanbul Cumhuriyet Savcõsõ Nihat Taşkın, Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğü’ne yazõ göndererek tebligat yapõlamamasõ hallerinde ilgili yasaya dayanarak işin ivediliğine göre basõn ve kitle iletişim araçlarõndan da tebligat yapõlabileceğini kaydetti. Batum’dan ‘Anayasa Mahkemesi kaldõrõlsõn’ diyenlere eleştiri İstanbul Haber Servisi - Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süheyl Batum, Anayasa Mahkemesi’nin türban ka- rarõnõ değerlendirerek “Ka- dınların haklarının sade- ce türban takmakla sı- nırlı olduğunu düşünen bir AKP Türkiye’sinde yaşıyoruz” dedi. İstanbul Kadõn Kuruluş- larõ Birliği (İKKB) tara- fõndan, önceki gün Bakõr- köy Yunus Emre Kültür Merkezi’nde “Kadın Ku- rultayı” düzenlendi. Ku- rultayõn açõlõşõnda konu- şan İKKB Koordinatörü Nazan Moroğlu, kadõnla- rõn haklarõnõ bilmesinin çok önemli olduğunu vurgula- dõ. Ergenekon davasõna da değinen Moroğlu, “Erge- nekon insan haklarına aykırı bir süreç” dedi. Eski Bahçeşehir Üniver- sitesi Rektörü, Anayasa Hukuku Profesörü Süheyl Batum, Anayasa Mahke- mesi’nin “türban” ve “AKP’yi kapatma” da- valarõnda aldõğõ kararlara işaret ederek mahkemenin yapõsõndan rahatsõz olan li- beral aydõnlarõn ve gazete- cilerin Anayasa Mahke- mesi’nin kaldõrõlmasõnõ is- tediğini söyledi. Batum, “Kadınların haklarının sadece türban olduğunu düşünen bir AKP Türki- ye’sinde yaşıyoruz” de- ğerlendirmesini de yapar- ken, kimsenin kadõnlarõn başörtüsüyle ya da onun nereden bağlandõğõyla so- runu olmadõğõnõ söyledi. İKKB Koordinatörü Nazan Moroğlu, kadõnlarõn haklarõnõ bilmesinin çok önemli olduğunu vurguladõ. TBB Başkanõ Özok, yasama ve yürütmenin her türlü tasarrufuna saygõlõ olunmasõ gerektiğini söyleyerek “Ben Sayõn Başbakan’õn ve Sayõn Bahçeli’nin bu konudaki değerlendirmelerine katõlmõyorum” dedi. (Fotoğraf:ZEYNEPŞAHİN) ‘Kadın hakkı türban değildir’ Özdemir Özok
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear