23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Baştarafı 1. Sayfada Kararların gerekçesi, AKP’nin bundan sonra at- mak istediği adımlar açısından çok önemliydi. Her iki gerekçe de çok net ve çerçeveleri çok iyi çi- zilmiş... Türban için mahkeme şunu söylüyor: - Bu düzenleme sadece laikliği zedelemez, ka- mu düzenini de bozar. - Anayasanın ilk 4 maddesi değiştirilemez. Öteki maddelerde yapılacak değişiklikler ilk 4 mad- deyi erozyona uğratırsa; bu, mahkemenin ilgi ala- nına girer. - Bir daha türban değişikliğini gündeme getir- meyin. AKP kararının gerekçesi de şöyle özetlenebilir: - AKP, laiklik karşıtı eylemlerin odağı haline gel- miştir. - AKP, odak olmaya ilişkin eylemlerine son ver- me eğiliminde bir parti değildir. Mahkeme Başkanı Haşim Kılıç, üyelerin çok bü- yük bölümünün katıldığı bu gerekçelere kökten ka- tılmadı. Karşı görüşünü yazdı. Üyelerinin neredeyse tümüyle ters düşen bir mahkeme başkanı, baş- kentin içinde bulunduğu durumun bir başka fo- toğrafı... Yukarıdaki iki gerekçe için şöyle bir toplu yorum yapılabilir: Anayasa Mahkemesi, AKP’nin karşıdevrim he- defli gidişini, kendi karar gücü ölçüsünde durdurdu! Acaba durdurdu mu? AKP’lilerin gerekçeler sonrasında yaptıkları açıklamaları bu soruyu gerçekten çengelli kılıyor: “Mahkeme Meclis’i yok saymıştır...” “Milli iradeye kimse karşı çıkamaz...” “Anayasa Mahkemesi haddini aşmıştır...” Başlıklar ve demeçler radikalleşerek devam edi- yor. Bu söylemler karşısında şöyle bir yorum yap- sak abartı sayılmaz: AKP, adeta kendisine verilen cezanın yetersiz olduğunu haykırıyor! Başbakan Erdoğan’ın açıklamaları da aynı yönde... Erdoğan için şu yorum uygun düşebilir: Neredeyse, CHP ve MHP’den sonra Anayasa Mahkemesi için de “muhatap almıyorum” diyecek! AKP’nin 6 yıldır uyguladığı politikalardan biri şu: Eğer devlet kurumlarından ya da hukuk kural- larından biri bana uymuyorsa, değişmesi gereken ben değilim! YÖK’ten RTÜK’e, TÜBİTAK’tan Kızılay’a kadar her alanda böyle hareket eden AKP şimdi de Ana- yasa Mahkemesi’ne göz dikti. Kulislerde konuş- tukları şu: Mahkemenin üye sayısını örneğin 25’e çıkarsak, mevcut üyelere ek olarak Meclis de yeni üye seç- se... Bir de yetkilerini budasak, her işe bakama- sa! AKP’nin bu yüksek sesle düşünmelerine MHP’den de sıcak bakış var. AKP, türbanda MHP’ye uyup mahkemelik olduğu için MHP’den gelen her öneriye mesafeli yaklaşıyor. MHP’nin AKP karşısında şu politikayı izlediği- ni görüyoruz: Din söylemini elinden alalım... Tabana biz de AKP kadar dindarız, bu konularda ne tür değişiklik istiyorsa varız diyelim. Üniter devlet konusunda da AKP’nin tam karşısında duralım, en ağır biçimde eleştirelim! Bu politika bağlamında MHP lideri 15 gün ön- ce “AKP de terör örgütü kadar bölücü ve alçak- tır” dedi... Önceki gün de “mahkemenin yetkile- rini kısıtlamaya varız” dedi... Siyasetin kendi içindeki karmaşaya bir de hu- kuku tartışmalı hale getirmek eklendi... Bir iktidar, hukuku tartışma konusu yaptı mı, işin özü şudur: Kendisi tartışmalı duruma gelmiştir! GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada İbretle izlenen yayımlara köktendincilerin düdüğü Va- kit’le başlayalım: İlk günkü manşeti; “Ya Mahkeme Ya Meclis”. İkinci gün “Anayasa Mahkemesi’ne öfke dalga dal- ga büyüyor-Yeter artık!” Davaları AKP’li Meclis’in kapatılması değil. RTE’yi Anayasa Mahkemesi’nin yetkilerini budamaya zorlamak! Son manşetleri RTE’ye uyarı veya bir bakıma teh- dit. Artık yeter’le dedikleri şu: Kamuyu kendine ben- zettiğin gibi Yüksek Mahkemeyi de aynı kıvama ge- tirmeli, muhalefetin başvurularını reddetmesini sağ- lamalısın! Taraf ise Vakit’le aynı koşutta; “Meclis’e iki seçenek kaldı. Ya 1982 Anayasası’na sil baştan diyecek ya da.. kapısına kilit vuracak”. Medyamızın gülleri bunlar; seç seç al! Siyasal iktidar ile Anayasa Mahkemesi’nin başkan ve bir üyesi bu siyasal kalkışma ile birlikte. Birlikte ol- mak ne demek; bu yayınları adeta kışkırtan, öncülük yapan bir davranış sergiliyorlar. RTE’yi daha geçen gün ihanetle suçlayan Devlet Bahçeli, AKP’ye anayasayı istediği gibi biçimlendir- mesi için tam destek veriyor. Bu kadroya karşı çıka- cağı yerde, Anayasa Mahkemesi’ni iktidar amaçları- na şu veya bu biçimde mal edecek anayasa değişik- liğine desteğini açıklıyor. Gelişmelere bu dizi içinde bakınca ortaya şöyle bir manzara çıkıyor: Cumhurbaşkanı dinci… Başbakan ve bakanlar dinci… AKP kadrosunun büyük bölümü, yönetimi din- ci... MHP Türk-İslam sentezi ayağına yatmış, dinci par- tinin dinci eğilimlerine çanak tutuyor… Anayasa Mah- kemesi Başkanı Haşim Kılıç, hukuksal görüşlere sı- ğınarak bal gibi ister siyasal olsun ister medyatik din- ci eğilimlere yasal destek veriyor. Desteğin belirgin kanıtı ortada: Dinci gazetelerde ör- neğin türbanla ilgili mahkeme kararına karşı yazısı bü- yük harflerle manşetlerde. İkinci kanıt; AKP Merkez Yönetim Kurulu toplantı- sında Haşim Kılıç’ın “karşı oy yazısının takdir edilme- si”. Nedenini Feto’nun gazetesi Zaman’ın manşetten ya- yımladığı konuşmasında bulabilirsiniz. Gazetenin karşı oy yazısından aldığı bölümde Kılıç diyor ki: “Vahim bir hataya düşüldü. Anayasanın ge- lecek kuşakların sorunlarına cevap verme olanağı kaldırıldı.” Yani? Türban konusunda yeni olası girişimlerin bu kararla ortadan kaldırıldığına hayıflanıyor. Tıpkı dinci basın gibi, tıpkı RTE, MHP gibi… RTE aynı gün “Bu karar, her şeyden önce parla- mentonun yetkilerini de dışlayan bir karar olması se- bebiyle, milli egemenlik noktasında da tartışılacak bir karardır” demedi mi? RTE kafasındaki saplantıyı bir kez daha sergiliyor; Meclis’te çoğunluğu yakalayan AKP ile parlamento dik- tatörlüğü savunuyor. MHP adına yapılan karara karşı açıklamaların üze- rinde durmak bile fuzuli uğraş. MHP ağzı ile AKP ağzı adeta birbirine kilitli. Laiklik üzerine bunca gürültü yapan A’dan Z’ye si- yasal ve yargısal kadrolar ABD başkanlığına seçileceği anlaşılan Barack Obama’nın Türkiye ile ilgili söy- lemlerinden sonra AKP liderinin yakasına yapışacak ve: “Derin dostluk kurduğun Bush’un terör örgütünü canlandırdığını ve iki ülke arasındaki ilişkilere birlikte dar- be vurduğunu söylüyor. ABD’nin kuyruğunda politikalar izleyerek başta terör örgütü, ulusal bütün sorunlarımıza darbe vurduğunun hesabını” RTE’ye soracaklar mı? ankcum@cumhuriyet.com.tr SAYFA 25 EKİM 2008 CUMARTESİCUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI İstanbul Y 18 Edirne B 17 Kocaeli Y 17 Çanakkale B 18 İzmir PB 22 Manisa PB 22 Aydın PB 24 Denizli PB 22 Zonguldak Y 16 Sinop Y 17 Samsun Y 15 Trabzon Y 18 Giresun Y 17 Ankara Y 16 Eskişehir PB 17 Konya PB 15 Sıvas Y 13 Antalya B 28 Adana PB 26 Mersin PB 25 Diyarbakır Y 21 Şanlıurfa B 22 Mardin Y 22 Siirt Y 23 Hakkâri Y 14 Van Y 16 Kars Y 12 Oslo Y 10 Helsinki Y 12 Stockholm PB 12 Londra PB 14 Amsterdam B 13 Brüksel B 12 Paris B 14 Bonn B 12 Münih B 11 Berlin B 12 Budapeşte PB 16 Madrid B 23 Viyana B 14 Belgrad Y 14 Soyfa Y 16 Roma Y 21 Atina Y 21 Zürih B 15 Moskova B 8 Aşkabat PB 19 Astana PB 10 Taşkent PB 15 Bakû Y 20 Bişkek Y 9 Tiflis Y 18 Kahire Y 24 Şam Y 23 Yurdun kuzey ve doğu kesimleri parçalı çok bulutlu, Marmara’nın doğusu, Karadeniz, Do- ğu ve Güneydoğu Ana- dolu ile Ankara, Çankı- rı, Yozgat ve Sıvas çev- releri sağanak ve gök gürültülü sağanak ya- ğışlı, diğer yerler az bu- lutlu geçecek. Hava sı- caklığında önemli bir değişiklik olmayacak. İstanbul Haber Servisi - Öğrenci Kolekti- fi’ne üye öğrenci gruplarõ, Taksim’de üç ay- rõ noktada AKP’yi izledikleri politikalar ne- deniyle protesto etti, “Hırsız, gerici, zam şam- piyonu AKP’yi aklamıyoruz”, “Üniversi- telerimizi AKP’ye bırakmayacağız” pan- kartlarõ açtõ. Taksim’de dün öğlen saatlerinde Atatürk Anõtõ, Atatürk Kültür Merkezi’nin (AKM) önü ve Taksim Gezi Parkõ’nda ayrõ ayrõ gruplar ha- linde eylem yapan öğrencilere müdahale edil- di. Eylemler sõrasõnda polise direnen toplam bi- ri kadõn sekiz kişi gözaltõna alõndõ. Öğrenci gruplarõ, “Hırsız, gerici, zam şampiyonu AKP’yi aklamıyoruz” pankart- larõ önünde yaptõklarõ açõklamalarda, AKP’nin Dengir Mir Mehmet Fırat, Şaban Dişli ve Deniz Feneri gibi yolsuzluklarla ülkeyi sö- mürdüğünü belirterek “AKP’nin gerici ve fa- şist politikalarına izin vermeyeceğiz. Bizler bu ülkenin gençleri olarak AKP’nin ABD politikalarına karşı duracağız. 68’den gü- nümüze kadar gelen devrimci ruhla ülke- mize sahip çıkacağız” dediler. Öğrencilerin çevrelerindeki bazõ yurttaşlarda eylemlerine destek verdi. AKM önünde ise balkonuna çõ- kan bir grup öğrenci “Üniversitelerimizi AKP’ye bırakmayacağız” pankartõ açtõ. Öğ- renciler, AKP’nin üniversitelerdeki rektör atamalarõnõ eleştirerek “Halk düşmanı AKP şimdi de gözünü üniversitelere dikti. Rek- tör atamalarıyla üniversitelerimize iyice yerleşen AKP hükümetinin amacı en geri- ci, en piyasacı, en karanlık politikaları ile üniversitelerimizi bu karanlığın içine çek- mektir. Fethullahçı AKP, ABD emperya- lizminin işbirlikçiliğini yapıyor. Bizler de halkımızın onuru, geleceği için aydınlığın, ilericiliğin savunucusu olarak üniversitele- rimizi AKP’nin karanlığına teslim etme- yeceğiz” dediler. Gösteriler sõrasõnda gözaltõ- na alõnan toplam sekiz öğrencinin isimleri şöy- le: Fatih Usta, Salih Öz, Andaç Kara, Duy- gu Alyazıcı, Burak Ergene, Ali Coşkun, Eren Can, Uğur Karakuş. dizüstü bilgisayarlarõnõn salona alõnmasõnõ, evraklarõnõ koyacak masa getirilmesini, her sanõk için üç avukat kõsõtlamasõnõn kaldõ- rõlmasõnõ, PDF formatõndaki iddianame ve eklerinin word formatõna çevrilmesini, da- vanõn bir televizyon kanalõndan naklen ya- yõmlanmasõnõ, telefonlarõnõn dinlenmesi- nin önüne geçilmesini ve Ergenekon söz- cüğünün örgütle bütünleştirilmemesi yö- nünde bir karar alõnmasõnõ istediler. Sanõk- larõn sõkõntõsõ ise yargõlama işlemlerine bir türlü geçilememesi oldu. Cumhuriyet savcõsõ, DTP’li milletvekilleri Ahmet Türk, Akın Birdal, Sebahat Tun- cel ile Diyarbakõr Belediye Başkanõ Osman Baydemir’e suikast girişimlerinin iddiana- mede yer aldõğõ, ancak suikast girişiminin te- şebbüse geçilmeden hazõrlõk aşamasõnda kal- dõğõnõ belirtti. İddianamede sanõklarõn bu suç- lardan cezalandõrõlmalarõnõn istenmediği, dosya kapsamõnda delil kabul edilebilece- ğini kaydetti. Savcõ, Güneydoğu’da işlenen faili meçhul cinayetlere ilişkin Ergenekon davasõ kapsamõnda bazõ bilgilere ulaşõlmõş olsa da bulgularõn derdest aşamasõndaki so- ruşturma dosyalarõna gönderildiğini bildir- di. Bu faili meçhul cinayetlere ilişkin Er- genekon dosyasõnda yeterli delil olmadõğõnõ belirtti. Müdahil olma talepleri reddedilen avukat Oya Aydın, 1991-1994 yõllarõ ara- sõnda öldürülen Hamit Pamuk, Necati Haftanõn beş günü duruşma yapõlacağõ belirtilen dava ilk hafta sadece 2 gün görüldü Ergenekon ara sıra Aydın, Zeki Tanrıkulu, Veysi Sızlanan, Mehmet Oyur’un yakõnlarõ adõna müdahil olma ta- lebinde bulunduğunu belirtti. Mahkemenin dilekçesini ince- lemeden ret kararõ verdiğini söyleyen Aydõn, mahkemeden işlenen siyasi cinayetlerin açõğa çõkarõlmasõ için soruşturmanõn genişletilmesini de istediklerini belirtti. Gazeteciler dışarıda İlk oturumdaki kargaşa, ön- ceki günkü oturumda, mahke- menin eleştirilen önlemleri ne- deniyle yaşanmadõ. Duruşma salonu ve duruşma salonu olarak kabul edilen bekleme bölümü bu kez de boş kaldõ. Yoğunluk ya- şanmamasõna karşõn davayõ iz- lemek isteyen birçok gazeteci yi- ne dõşarda beklemek zorunda kaldõ. Basõn organlarõndan bir ki- şinin davayõ LCD ekrandan iz- lemesine izin verildi. Ajans mu- habirlerinden bir kişinin ekran- dan, bir kişinin de duruşma sa- lonundan davayõ takip etmesi sağlandõ. Bilgisayarlarõn cezaevi yerleşkesi girişinde bõrakõlmasõ, içeri girebilen muhabirlerin ha- ber hazõrlamasõnõ güçleştirdi. Avukatlar, gazeteciler ve izle- yiciler ayrõ bölümlerde kayõt yaptõrdõğõ için girişte yoğunluk yaşanmadõ. Katõlõmcõlar yine üç ayrõ aramadan geçerek salo- na alõndõ. Öğle arasõnda sanõk- lardan Veli Küçük, Muzaffer Tekin, Vedat Yenerer, Fikret Emek’in de aralarõnda bulun- duğu altõ kişi ayaküstü sohbet et- ti. Oktay Yıldırım, aynõ sõrada oturduğu Muzaffer Tekin’in ya- kasõnda bulunan rozeti düzeltti. Baştarafı 1. Sayfada CEMİL CİĞERİM SAMSUN - Ondokuz Mayõs Üniversitesi 2008-2009 akademik yõl açõlõş törenine katõlan Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ü protesto etmek isteyen 10’u kõz 41 öğrenci yaka paça gözaltõna alõndõ. Gül’ün konuşma yapacağõ 600 kişilik Kon- gre ve Kültür Merkezi’ne OMÜ Rektörlüğü ta- rafõndan akreditesi yapõlan 100 öğrenci “Görevli” kartõ verilerek alõndõ. Tören nedeniyle Kurupe- lit Yerleşkesi’nde çok sõkõ güvenlik önlemi alõndõ. Üniversite öğrencileri açõlõş töreninin ya- põlacağõ binaya yaklaştõrõlmadõ. Merkeze yaklaşõk 3 kilometre uzaklõktaki Fen-Edebiyat Fakültesi önünde toplanan bir grup öğrenci, İlahiyat Fa- kültesi önünde barikat kuran güvenlik güçleri ta- rafõndan durduruldu. Yürümekte õsrar eden 41 öğ- renci gözaltõna alõndõ. Gül konuşmasõnda üni- versitelere verdiği önemin altõnõ çizdi. Gül, OMÜ’deki açõlõş töreninden önce Sam- sun Valiliği’ni ziyaret ederek Vali Hasan Bas- ri Güzeloğlu ile görüştü. Gül, Atatürk’ün Samsun’a ilk çõktõğõ yer olan Tarihi Tütün İs- kelesi’ndeki (İlkadõm İskelesi) Atatürk ve silah arkadaşlarõnõn rölyeflerinin bulunduğu protokol yolunda incelemelerde bulunduktan sonra Ban- dõrma Vapuru Gemi Müzesi, Garnizon Komu- tanlõğõ ve Büyükşehir Belediyesi’ni ziyaret etti. Gül’üakrediteüniversitelilerdinledi Samsun’da Gül’ü protesto eden 41 öğrenci gözaltına alındı. Emniyet Müdürlüğü’nün bulunduğu caddede gözaltına alınan öğrencilerin arkadaşlarıyla polis arasında gergin anlar yaşandı. (AA) AKP’yi protestoya dayak Taksim’de üç ayrõ noktada eylem yapan öğrencilere polis sert müdahalede bulundu MAHKEMEDEKİ SAVUNMA GÜLDÜRDÜ Kampustaki olayları Ulusoy durdurmuş! ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) - Akdeniz Üniversi- tesi’nde nisan ayõnda yaşa- nan olaylarla ilgili davaya de- vam edildi. Yerleşkede öğ- rencilerin üzerine ateş açtõğõ belirlenen Ömer Ulusoy’un avukatõ Ayhan Atasayar, mü- vekkilinin ateş açarak olayla- rõ sona erdirdiğini savundu. Antalya 2. Ağõr Ceza Mah- kemesi’ndeki duruşmada tu- tuksuz sanõklardan Hilmi Kandemir, olaylarõ gördüğü- nü ancak kendisinin katõlma- dõğõnõ söyledi. Tanõk erkek yurdu güvenlik görevlisi Yük- sel Gölpınar da Kandemir’in de aralarõnda bulunduğu 25 ki- şinin sopalarla binaya zarar verdiklerini söyledi. Sanõk Ulusoy’un avukatõ Atasayar da müvekkilinin olaylarõ engel- lediğini savundu. Savunma salondakileri güldürdü. Mah- keme Başkanõ Mehmet De- veci, Ulusoy’un tutukluluk halinin devamõna karar verdi. YÖK BAŞKANI VEKİLİ DOÇ. DEMİR Üniversiteler yerelleşme tehdidi ile karşı karşıya ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) - Yüksek Öğrenim Kurumu (YÖK) Başkanveki- li Doç. Dr. Ömer Demir, ye- ni kurulan üniversitelerin ye- relleşme tehdidi ile karşõ kar- şõya olduğunu söyledi. YÖK’ün yeni kurulan 25 üniversitenin rektörü için dü- zenlediği seminer Antalya’nõn Manavgat ilçesine bağlõ Ço- laklõ beldesindeki Ankara Üniversitesi tesislerinde baş- ladõ. Üniversitelerin mali problemlerinin yanõ sõra alt- yapõ, personel ve eğitim öğ- retim müfredatõ oluşturma gibi sorunlarõ olduğunu da di- le getiren Doç. Dr. Demir, üniversitenin bulunduğu yö- reyle kõsõtlõ kalmamasõ ge- rektiğini vurgulayarak, “Kü- çük illerimizde başka yer- lerden oraya gelme talebi az olduğundan içine kapanık- lık var. Rektörlerimizi bek- leyen en önemli risklerden birisi bu” dedi. BAŞBUĞ DA KATILACAK Hükümete terör brifingi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genelkurmay Başkanlõğõ pazartesi günü Bakanlar Kurulu’na, yü- rütülen iç güvenlik harekâtõ ve terör konusunda bri- fing verecek. Brifingde, bölücü terörle mücade- ledeki mevcut durum, alõnabilecek önlemler ko- nusunda Genelkurmay’õn görüşü ile Türk Silah- lõ Kuvvetleri’nin (TSK) ihtiyaçlarõ anlatõlacak. Genelkurmay İletişim Daire Başkanõ Tuğgeneral Metin Gürak, haftalõk basõn toplantõsõnda son bir haftada gelişen iç güvenlik olaylarõna ilişkin bilgi verdi, sorularõ yanõtladõ. Kandil Dağõ’na 17 Ekim tarihinde gerçekleştirilen hava operasyon- larõnõn sonuçlarõ hakkõnda da bilgi veren Gürak, 25 teröristin etkisiz hale getirildiğini aktardõ. Van Başkale’de geçen hafta iki karakol, Dağlõca bölgesinde ise bir üs bölgesine yönelik saldõrõ gi- rişimlerinin önceden tespit edilerek önlendiğini di- le getiren Gürak, bir soru üzerine, “Saldırı giri- şimlerinin Bayraktepe’ye benzer özellikler ta- şıdığını ve önlendiğini” söyledi. Son bir haftada toplam 17 terör örgütü mensu- bunun etkisiz hale getirildiğini söyleyen Gürak, 17-19 yaşlarõnda 7 teröristin kendiliğinden gü- venlik güçlerine teslim olduğunu belirtti. Gürak, bir soru üzerine Genelkurmay tarafõn- dan Bakanlar Kurulu’na, yürütülen iç güvenlik ha- rekâtõ ve terör konusunda brifing verileceğini söy- ledi. Gürak, “TSK’nin yürütmekte olduğu iç gü- venlik harekâtına ilişkin Bakanlar Kurulu’nda brifing verilmesi Sayın Genelkurmay Başka- nımız tarafından teklif edilmiş, Sayın Başba- kan tarafından kabul edilmiştir. Genelkurmay Başkanımız brifingde bulunacaktır” dedi. Gürak, Bayraktepe’deki olay hakkõnda ise “En yakın zamanda kamuoyuyla paylaşılması ge- rekenler sizlere açıklanacaktır” diye konuştu. Erdoğan’lı pankarta zabıta engeli TUNCELİ (Cumhuriyet) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn bugün Tunceli’ye yapacağõ gezi öncesinde DTP’li Belediye Başkanõ Son- gül Erol Abdil de Başbakan’õ protesto ederek karşõlamaya gitmeyeceğini açõkladõ. Tunceli Belediyesi zabõta ekipleri yol üstüne asõlan “Sayõn Başbakanõmõz Nazimiye Sağlõk Ocağõ için teşekkür ederiz”, “Sayõn Başbakanõmõz Tunceli Fen Lisesi için teşekkür ederiz” yazõlõ birçok pankartõ belediyeden izin alõnmadõğõ ge- rekçesiyle söktü. Erdoğan’õn gezisi öncesi Tunceli polisinde bütün izinler kaldõrõlõrken çevre illerden ek kuvvet istendi. Polis noktasına taciz ateşi Yurt Haberler Servisi - Tunceli’de, Merkez Esentepe Mahallesi’ndeki Tunceli Emniyet Müdürlüğü Özel Harekât Şubesi Müdürlüğü polislerinin görev yaptõğõ kontrol noktasõna, teröristlerce uzun namlulu silahlarla taciz ate- şi açõldõğõ bildirildi. Özel harekât polislerinin ateşe karşõlõk vermesi sonucu teröristler kaçtõ. Kaçan teröristlerin yakalanmasõ için bölgede geniş çaplõ operasyon başlatõldõ. Benzine 9 YKr zam ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Akaryakõt ürünlerinden 95 oktan kurşunsuz benzin, gazya- ğõ, motorin, kõrsal motorin, fueloil 4, fueloil 5 ve fueloil 6’ya zam yapõldõ. Ankara ve İzmir’de BP, OPET ve Petrol Ofisi bayilerinde 95 oktan kurşunsuz benzinin litre fiyatõ 3.11 YTL’den 3.19 YTL’ye, Shell&Turcas bayilerinde ise 3.20 YTL’ye yükseldi. İstanbul’da BP, OPET ve Petrol Ofisi bayilerinde litre fiyatõ 3.12 YTL’den 3.20’ye çõkan kurşunsuz benzinin litre fiyatõ, Shell bayilerinde ise 3.21 YTL oldu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear