Catalog

CMYB C M Y B 25 EKİM 2008 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Gökyüzü Suskundu... Başımı gökyüzüne çevirip bakarım... Bulut sürü- lerinin dağların üzerinden geçişini seyrederim... Acının bütün tarihi gökyüzünün sayfalarında ya- zılıdır aslında. Bunca sömürü, kıyım ve gözyaşı. Tarihe tanıklık etmek! Acı akçaağaç yaprağıdır benim için... Hüzün bir kes- tane ağacıdır... Sonbaharın soluk alıp verdiği Homeros’un güze- lim “Işık sahili”nde zamanla yarışır gibiyim... Bir iç çekiş, bir yalvarış! Dilsiz bir sabahın ilk ışıklarında ağ toplayan ba- lıkçılar. Oturup “ne yazmalıyım” demenin anlamı yok! Yaşama dair, insanlığa dair, aşka, sevgiye, hüzne, acıya dair çok şey var yazılacak. Aktütün Köyü’nün çocuklarını da yazabilirim, Madra Dağları’nın çocuklarını da, Kaz Dağları’nın içerilerinde de ne bileyim Balya’da yaşayan çocuk- ları da. Gençleri de yazabilirim aslında... Kozak Yaylası’ndan aşağıya inerim, o ev yapımı şarapları yapan kadınlarla konuşurum; Havran Ba- rajı’na su verilmesiyle mağaraların yok olacağını an- latırım. Binlerce yarasa kuşundan söz ederim... Yarasaların zeytin ağaçlarındaki zararlı sineklerle karınlarını doyurduklarını, doğanın bu pek sevil- meyen ama çok yararlı olan kuşlarının yok olacağı- nı belgelerle ortaya koyabilirim. Milyonlarca zeytin ağacı ve yarasalar! Onlar mağaralarda yaşıyor, zeytin ağaçlarını za- rarlılardan koruyor... Çokuluslu “altın avcıları” Kaz Dağları’nı mesken tuttu, yüz seksen bitki türü on yıl sonra yok olacak. Maden Yasası’nın durdurulması için CHP Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu, yıllardır bir karar çıkmıyor... Bir avuç çevreci çalışıp didiniyor, doğanın katle- dilmesine karşı çıkıyor! Medya ise suskun, sesi soluğu çıkmıyor! Bir haftalık yollar önceki akşam yoğun bir İstanbul trafiğinin ardından bitti. Çanakkale’den başlayarak Kaz Dağları’nı aşıp o duru gökyüzünün altındaki Edremit Körfezi’ni sey- rederseniz rahatlıyorsunuz. Ben de öyle yaptım! Acının bütün tarihinde masmavi gökyüzünün ya- şamı nasıl kucakladığına tanık oldum... Gözlerimi yumdum! Derin derin nefes aldım! Kaçkarlar’dan Toroslar’a uzandım kuş uçusuy- la... Denizlerimizi kirleten orkinos balık çiftlikleri Beh- ramkale’den başlayıp Çeşme Yarımadası’nı ku- şatıyor, Güllük’ten Bodrum’a doğru bir umursamazlık fotoğrafını gözler önüne seriyordu. O gece gökyüzü yıldızlarla doluydu, Kaz Dağla- rı’ndan esen rüzgâr kirpiklerimi üşütüyordu. Fazıl Hüsnü Dağlarca toprağa verilmişti... Dizeleri geldi aklıma: “Yarı aydınlıklar ki sahipsiz Ve mavi serçeler sabahtan erken. Çocuğum şarkı söyle sokaklarda Sesin güzelliğini kaybetmeden.” Çocukların umutsuz olduğu bu topraklarda ne ta- rihimizin ne de kültürümüzün değerini bildik! Allianoi’yi ve Hasankeyf’i göz göre göre baraj su- larına gömdük... Antik kentlerimizi soyup soğana çevirdik; ırmak- larımızı, göllerimizi, denizlerimizi kirlettik! Çocuklarımız seslerinin güzelliklerini yitirdi. Gediz, Yeşilırmak, Kızılırmak gibi. Fırtına Vadisi’nde yaşamın tüm renklerini çekip at- tık, bir hiç uğruna! Gökyüzü suskun, ağaçlar suskun, Havran’daki ya- rasalar suskun! Hani ağaçlara, çiçeklere, göç eden kuşlara bakardık eskiden. Manyas Gölü’nde kaç çeşit kuş türü ol- duğunu tartışırdık. Aktütün Köyü’nün çocukları, Kozak Yaylası’nın ka- dınları... Darmadağın olmuş tutkularımız, ölümlere yenik dü- şen gençler. Malabadi Köprüsü, Hakkâri’nin Sümbül Dağı, Me- riç Ovası, Amik... Yakılan köyler, kapatılan okullar, işsiz diplomalı gençler, tablacı çocuklar. Şehit cenazeleri, eli kanlı PKK... Irgatlar, yoksullar, din pazarlamacıları, şeyhler, şıh- lar, ağalar... Neden umutlarımız kayıp gidiyor, niçin sevgiyle ço- ğalmıyoruz? Keskin aydınlıklardan kaçarken birer birer do- ğanın ölümünü alkışlıyor gibiyiz. Havran Barajı ve mağaralarda yaşayan binlerce ya- rasa... Onlar doğayı bizden fazla seviyor, bizden fazla ko- ruyor! Biz ise onları korumayıp öldürüyoruz... Yaşadıkları mağara kovuklarından, evlerinden kovuyoruz... Bu ayıp bize yakışıyor doğrusu! hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART musakart yahoo.com Meclis İnsan Hakları Komisyonu’nun raporuna göre işkenceden ölen Engin Çeber’in başı duvarlara vurulmuş. Almanya’dan yanıt bekleniyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dõşişleri Bakanlõğõ, Deniz Feneri davasõyla ilgili dosyanõn Alman makamlarõna ulaştõğõnõ, Almanya’dan yanõt beklendiğini açõkladõ. Dõşişleri Bakanlõğõ Sözcüsü Burak Özügergin, dosyanõn Berlin Büyükelçiliği’ne 13 Ekim’de gönderildiğini Büyükelçiliğin de kendilerine ulaştõğõ gün, yani 14 Ekim’de, Bonn’daki Federal Adalet Dairesi’ne ilettiğini belirtti. 16 Ekim’de de evrakõn Alman makamlarõnca teslim alõndõğõ bilgisinin kendilerine ulaştõğõnõ dile getiren Özügergin, “Dolayõsõyla şimdi Alman makamlarõndan yanõt bekliyoruz” diye konuştu. Pembe Köşk ziyarete açıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - “Pembe Köşk” olarak bilinen İsmet İnönü Evi, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramõ dolayõsõyla ziyarete açõldõ. İnönü Vakfõ Başkanõ ve 2. Cumhurbaşkanõ İsmet İnönü’nün kõzõ Özden Toker, Köşk’ün ziyarete açõlmasõ nedeniyle gazetecilere yaptõğõ açõklamada, Köşk’te Cemal Işõksel’in fotoğraflarõndan oluşan “Ölümünün 70. Yõlõnda Eşsiz Kahraman Atatürk” sergisinin de ziyaretçilerin izlenimine sunulduğunu belirtti. Hâkim rüşvetten tutuklandı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - İzmir’de, tefecilik suçundan cezaevinde bulunan bir tutuklunun tahliyesini sağlamak amacõyla 350 bin YTL’lik rüşvet aldõklarõ savõyla gözaltõna alõnan İzmir 10. Ağõr Ceza Mahkemesi Başkanõ A.K. tutuklanõrken 8’i avukat 15 kişininse sorgusu sürüyor. Bu kişiler için 3 günlük ek gözaltõ süresi alõndõğõ belirtildi. Tefecilik suçundan 19 aydõr cezaevinde tutuklu bulunan V.O.Ç, tahliyesinin sağlanmasõ için hâkim A.K’yle avukatõ aracõlõğõyla rüşvet pazarlõğõna girmişti. Özel yetkili İzmir Cumhuriyet Savcõsõ Murat Gök’ün talimatõyla başlatõlan soruşturma kapsamõnda aralarõnda A.K. ve 8 avukatõn da bulunduğu 16 kişi gözaltõna alõnmõştõ. Fener alayına izin yok ESKİŞEHİR (Cumhuriyet) - Eskişehir Valiliği, 25 sivil toplum kuruluşunun bir araya gelerek oluşturduğu Eskişehir Sivil Toplum Kuruluşlarõ Birliği’nin Cumhuriyetin 85. yõldönümü nedeniyle düzenlemek istediği “Fener Alayõ Yürüyüşü”ne izin vermedi. Katõlõmcõ örgütler adõna açõklama yapan ADD Şube Başkanõ Azmi Kerman, “Cumhuriyetimizin 85. kuruluş yõl dönümünün halkõmõzla birlikte coşkuyla kutlanmasõnõn engellenmesi hepimizi derinden yaralamõştõr” diye konuştu. ŞİMŞEK’TEN AKP’LİLERE BRİFİNG ‘Krize karşı planımız var’ Anayasa Mahkemesi’nin kapatma davasõndaki gerekçeli kararõna da tepki gösterdi AKP’nin koruyucusu Bahçeli ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP Genel Baş- kanõ Devlet Bahçeli, türban kararõna sert tepki gösterdi- ği Anayasa Mahkemesi’nin, AKP hakkõndaki kapatma davasõyla ilgili gerekçeli ka- rarõyla da, siyaset kurumu için daraltõlmõş bir meşruiyet alanõ belirleyip, Meclis ira- desini “çifte vesayet” altõna aldõğõnõ savundu. Bahçeli, AKP hakkõndaki kapatma davasõnõn gerekçe- li kararõyla ilgili yaptõğõ ya- zõlõ açõklamada, türban kara- rõnõn hemen ardõndan AKP hakkõndaki gerekçeli kararõn açõklandõğõna dikkat çeke- rek, Anayasa Mahkemesi’nin bu iki kararõnõn siyaset ku- rumu ve parlamenter de- mokrasinin işleyişi üzerin- deki etkilerinin bir bütünlük içinde değerlendirilmesi ge- rektiğini belirtti. Anayasa Mahkemesi’nin iki gerek- çeli kararõyla oluşturduğu içtihatõn, “siyasetin alanını daraltıcı ve parlamento- nun görev, yetki ve fonksi- yonlarını kısıtlayıcı çok ciddi sonuçlar doğuraca- ğını” savunan Bahçeli, bu durumun başta AKP olmak üzere siyaset kurumu tara- fõndan çok iyi değerlendi- rilmesi gerektiğini söyledi. Bahçeli, şöyle devam etti: “Yüce Mahkeme’nin iki kararı bir arada ele alındı- ğında; TBMM ve siyaset kurumu için daraltılmış bir meşruiyet alanı belir- lendiği, bunun sınırlarının çok katı bir çerçevede çi- zildiği ve bu suretle Meclis iradesinin ve anayasal yet- kilerinin çifte vesayet altı- na alındığı görülmektedir.” Siyasi partilerin “seçim sandığı yoluyla tasfiyesi- ne” inandõklarõnõ belirten Bahçeli, ikinci olarak da “te- rörü destekleyenler dışında, siyasi partilerin Anayasa Mahkemesi tarafından ka- patılması yerine, bundan sorumlu olduğu tespit edi- lenlere siyasi ve cezai yap- tırım uygulanması”na iliş- kin anayasa değişikliği öner- di. Anayasanõn 68 ve 69. maddelerinde yapõlacak de- ğişikliklerle “bireysel so- rumluluk” esasõ getirilme- sini isteyen Bahçeli, millet- vekili dokunulmazlõğõnõn da bu esaslara göre düzenlen- mesi gerektiğini bildirdi. AKP’nin yurtdõşõndan para çekmek amacõyla hazõrladõğõ tasarõ TBMM Başkanlõğõ’na sunuldu Kara paraya davetANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümetin yurt- dõşõ ve yurtiçi kaynaklarõ ekonomiye kazandõrma ge- rekçesiyle hazõrladõğõ tas- laktan kara para aklayanlar ve hayali ihracatçõlara yönelik af da çõktõ. Hükümet tarafõndan hazõr- lanan “Bazı Varlıkların Mil- li Ekonomiye Kazandırıl- ması Hakkındaki Kanun Tasarısı” TBMM’ye sunuldu. Tasarõnõn gerekçesinde, “Ta- sarıyla gerçek ve tüzel kişi- lerce sahip olunan para, dö- viz, altın, hisse senedi, tahvil ve diğer menkul kıymetlerin Türkiye’ye getirilmesi, ta- şınmazların kayda alınması suretiyle milli ekonomiye kazandırılması; sahip olu- nan söz konusu kıymetlerin banka ve aracı kurumlara ya da vergi dairelerine bil- dirilmek ve cüzi bir oranda vergi ödenmek suretiyle kay- da alınması ve yapılan bu beyanlardan hareketle in- celeme ve soruşturma ya- pılmaması öngörülmekte- dir. Ayrıca gelir veya ku- rumlar vergisi mükellefle- rinin yurtiçinde sahip ol- dukları varlıkları işletmele- rine sermaye olarak koy- maları teşvik edilmektedir” denildi. Tasarõnõn maddeleri ve gerekçesine göre getirilen bazõ düzenlemeler şöyle: ? Vergi dairelerine beyan edilen varlõklarõn yurtdõşõnda bulunanlarõnõn değeri üzerin- den yüzde 2, yurtiçinde bulu- nanlarõn değeri üzerinden yüz- de 10 vergi alõnacak ve bun- lar nedeniyle 1/1/2008 tari- hinden önceki dönemlere iliş- kin hiçbir suretle vergi ince- lemesi ve vergi tarhiyatõ ya- põlmayacak. ? Yurtdõşõndan getirilen var- lõklar konusunda Türk Para- sõnõn Kõymetini Koruma Hak- kõnda Yasa, 47. maddesinin (A) fõkrasõ hariç Sermaye Pi- yasasõ Yasasõ, Gümrük Yasa- sõ, Kaçakçõlõkla Mücadele Ya- sasõ ve Vergi Usul Yasasõ kapsamõnda yer alan suçlar ve kabahatler hakkõnda beyan edilen varlõklarla sõnõrlõ olarak soruşturma ve kovuşturma yapõlmayacak ve idari para ce- zalarõ uygulanmayacak. ? Beyanlarla ilgili olarak her türlü vergi suç ve cezalarõ, Vergi Usul Yasasõ’nõn 359. maddesinde yer alan vergi kaçakçõlõğõ suçlarõ ve söz ko- nusu maddeyle bağlantõlõ ola- rak Türk Ceza Yasasõ’nõn 282. maddesinde yer alan suçtan kaynaklanan malvarlõğõ de- ğerlerini aklama suçu hak- kõnda soruşturma veya ko- vuşturma yapõlmayacak. ? Örneğin, gümrüklerde bir malõn değerinin veya mikta- rõnõn düşük ya da yüksek be- yan edilmek suretiyle işlenen suçtan kaynaklanan varlõkla- rõn yurda getirilmesi halinde hem bu suçtan hem de kara para ve hayali ihracat suçlarõ- nõn da konu edildiği Türk Ce- za Yasasõ’nõn 282. madde- sinde yer alan suçlardan dolayõ takibat yapõlmayacak. ? Türk Ceza Yasasõ’nõn “Suçtan kaynaklanan mal- varlığı değerlerini aklama” başlõklõ 282. maddesinde “Alt sınırı bir yıl veya daha faz- la hapis cezasını gerektiren bir suçtan kaynaklanan mal- varlığı değerlerini, yurtdışı- na çıkaran veya bunların gayrimeşru kaynağını giz- lemek ve meşru bir yolla elde edildiği konusunda ka- naat uyandırmak maksa- dıyla, çeşitli işlemlere tabi tu- tan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adli para ceza- sı ile cezalandırılır” hükmü yer alõyor. EMİNE KAPLAN ANKARA - Devlet Bakanõ Mehmet Şim- şek, küresel krizin Tür- kiye’ye etkileri konu- sunda AKP’li milletve- killerine brifing verdi. Milletvekillerinin so- rularõnõ yanõtlayan Şim- şek, ABD’deki durumu anlattõ. ABD’de hane halkõnõn bilançosunun tahrip olduğunu, serve- tin eridiğini ve işsizliğin arttõğõna dikkat çeken Şimşek, bütçe açõğõnõn çok daha büyük olaca- ğõnõ söyledi. “Merkez Bankası şunu yapsın, Hazine bunu yapsın” biçimin- de eleştirilerin olduğunu anõmsatan Şimşek, hü- kümetin krizle ilgili oyun planlarõnõn hazõr olduğunu savundu. Şim- şek’in “Sınırlı sayıda cephanemiz var. İşin başında bu cephaneyi çarçur etmeyiz. Kuru sıkarsak çıkışlar hız- lanır, ödüllendirmiş oluruz. Bu çıkışlar bi- ze zarar verir” dediği öğrenildi. TÜSİAD’õ eleştiren Şimşek, “TÜSİAD’a bakıyorsunuz, her gün çıkıp ders veriyor. Bunlar kredilerini uzun vadeden yurtdı- şından alıyorlar. Bu kez kredi verenler bu açıklamalara bakarak kredilerini yenileme- yebilir” dedi. Merkez Bankasõ’nõn rezervi ol- duğunu da kaydeden Şimşek, “İstersek mü- dahale ederiz, ancak biz bunu başka şeyler için kullanırız, yani pi- yasayı rahatlatmak için kullanırız” diye konuştu. Bazõ milletvekilleri, toplantõ sõrasõnda hü- kümetin geçen 5 yõlda elektriğe zam yapma- dõğõnõ, bunun popüliz- me kaçan bir politika olduğu eleştirisini ge- tirdiler. Şimşek, bunun haklõ olabileceğini, an- cak düzeltmenin de hü- kümetin görevi oldu- ğunu belirtti. Hükümetin ekonomik krize karşõ önlem olarak yurtdõşõndaki paralarõ sorgusuz ülkeye sokma girişimi, kara para ve hayali ihracata af düzenlemesine dönüştü. TBMM Başkanlõğõ’na sunulan yasa tasarõsõnda ‘‘Gümrüklerde bir malõn değerinin veya miktarõnõn düşük ya da yüksek beyan edilmek suretiyle işlenen suçtan kaynaklanan varlõklarõn yurda getirilmesi halinde hem bu suçtan hem de kara para ve hayali ihracat suçlarõnõn da konu edildiği Türk Ceza Yasasõ’nõn 282. maddesinde yer alan suçlardan dolayõ takibat yapõlmayacak’’ denildi. Türban kararının ardından AKP hakkındaki kapatma davasının gerekçeli kararını da eleştiren Bahçeli, Meclis iradesinin ‘çifte vesayet’ altına alındığını savundu. Bahçeli, AKP başta olmak üzere siyaset kurumunu ‘durumu değerlendirmeye’ çağırdı. 6. OLAĞAN KONGRE TOPLANIYOR ANAP’ta Mumcu’nun yerine 3 aday var ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - İki dö- nemdir seçimlerde baraj altõnda kalan ve bu dö- nem Meclis’te temsil de edilmeyen Anava- tan Partisi, bugün 6. Olağan Kongresi’ni Ah- met Taner Kõşlalõ Spor Salonu’nda topluyor. Kongrenin ilk günü ge- nel başkan, ikinci günü ise MKYK ve Merkez Disiplin Kurulu üyeliği için seçim yapõlacak. DYP ile “başarısız” birleşme girişiminin ar- dõndan partiyi toparla- yamayan Genel Başkan Erkan Mumcu’nun, genel başkanlõk koltu- ğunu bõrakacağõ kong- rede, yerine genel baş- kanlõk için 3 isim yarõ- şacak. 8. Cumhurbaş- kanõ Turgut Özal’õn oğlu Ahmet Özal ile Genel Başkan Yardõm- cõlarõ Salih Uzun ve Murat Akdeniz’in ge- nel başkanlõk için yarõ- şacağõ kongrede, Mum- cu’nun yanõ sõra eski Genel Başkan Mesut Yılmaz’õn da destekle- diği belirtilen Salih Uzun’a “emanetçi” gö- züyle bakõlõyor. YETKİ KISITLAMA TEKLİFİ MHP ilk adımı hükümetten bekliyor ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Anayasa Mahkemesi’nin yetkilerinin sõnõrlandõrõlmasõnõ is- teyen MHP, ilk adõmõ AKP’nin atmasõnõ bekliyor. MHP Genel Başkanõ Devlet Bahçeli, türban konusundaki gerekçeli kararõna sert tepki gös- terdiği Anayasa Mahkemesi’nin görev ve yetkilerinin yeniden dü- zenlenmesini isterken, bu ko- nuda somut bir öneri ortaya koymadõğõ gibi, teklif vermek için milletvekili sayõlarõ yetme- diği için, hazõrlanacak önerilere destek olabileceklerini söyle- mekle yetindi. MHP kurmaylarõ, kendilerinin bu konuda somut bir teklif hazõrlamayacaklarõnõ, ge- rek iktidardan gerekse CHP’den gelebilecek önerileri değerlen- direceklerini ifade ettiler. Bah- çeli’nin bu öneriyi 26 Ağus- tos’ta yaptõğõ basõn toplantõsõn- da da dile getirdiğine dikkat çe- ken MHP kaynaklarõ, “Bunun bir ortak metin halinde ha- zırlanması ve temel mantığı önemli. Bizim istediğimiz, yar- gı, yürütme ve yasama erkle- ri arasında bozulan dengenin ve yetki çatışmasının ortadan kaldırılmasıdır” görüşünü dile getirdi. Anayasa Mahkemesi’nin “yo- ruma dayalı karar vermesinin önlenmesini” isteyen MHP kur- maylarõ, ana çerçeveyi şöyle çizdiler: “Anayasada yetkiler daha net ve açık yazılabilir. Anayasanın değiştirilemez ilk 4 maddesine, hiçbir şekilde dokunulamayacağı net olarak ifade edilerek, Anayasa Mah- kemesi’nin hiçbir şekilde yani yorum yoluyla, işte değiştiri- lemez maddelerine gönder- mede bulunuyor, gibi yoruma dayalı gerekçelerle esas ince- lemesi yapması önlenebilir.”