23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
24 OCAK 2008 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr Prof. Dr. Sözen’in ödülünü veren Gül, ‘kendi sorumlulukları’nı da anımsattı 15 ODAK NOKTASI AHMET CEMAL Cumhurbaşkanının ‘yakınma’sı ültür ve Turizm Bakanlığı’nca 2007 yılı “Kültür ve Sanat Ödülü” için Prof. Dr. Metin Sözen’in 3 seçildiği açıklandığında, aynı ödülün 29 yıldır verildiği de vurgulanmıştı. Biz de Metin Hoca’nın neredeyse yarım yüzyıldır süren “özverili” çalışmalarına değinerek, bu soluksuz direnişinde nice zorluklarla birlikte, özellikle “kültür yoksunu imar politikaları”nı da nasıl gö 1 4 ğüslediğini anımsamıştık. (Cumhuriyet2 26 Aralık 2007) Nitekim geçen cuma akşamı (18 Ocak) Ankara’daki ödül töreninde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün konuşması, bir bakıma aynı gerçeği yansıttı. “Tarihi eserlerimize sahip çıkarken bu konuda büyük bir uyanışın, daha büyük CUMHURİYETİN MİRASINDA ÖDÜL TÖRENİ bir şuurun oluşması, şehirlerimizi, caddeTarihsel mirasa sahip çıkmanın çağdaş önderi Prof.Dr. Metin Sözen, ödülünü Cumhurbaşlerimizi kurarken aynı estetik, güzellik, kanı Gül’den aldı (1). Tören, Cumhuriyet devriminin mimarlık mirası Türkocağı Binası’nda zarafet içerisinde de ‘yeni bir akım’ın baş yapıldı (2). Aynı devrimin özenli ve kimlikli lojmanları (3). Karşıdevrimin “tipsiz” tip mimarisiyle TOKİ konutları (4). layacağını ümit ediyorum” diyen Gül, Ankara’yı bezeyen “Cumhuriyet mirası” yapılardan Türkocağı Binası’nın görkemli sa leri olan Menderes ve Özal’ın takipçisi kad satan Sözen, bu nedenle yeni anayasa için, lonunda şöyle devam etti: siyasilere şunu öneriyordu: “Bir kültür ve rolardan geliyor… “Ancak en büyük arzum, bunun ‘kent Bu nedenle aynı muhafazakâr politikala uygarlık ülkesi olma gerçeğimiz, ilk madbilinci’ uyandırması, bir taraftan eski rın, mimarlık ve şehircilik alanında ülkeyi deler arasında yer almalıdır…” eserlere sahip çıkarken, yeni kurdukları estetik, güzellik ve zarafet “yoksun”u kılmızın da ileride övünülecek güzel, estetik dığını da bir anlamda itiraf etmiş oluyor. ÜNÜMÜZÜN bir şekilde olmasıdır.” (19 Ocakajanslar) ‘ÇİRKİN’LİKLERİ Gül daha sözünü bitirmeden içimden hayHocamızın bu dileği eğer gerçekleşirse, UMHURİYET MİRASI kırasım geldi… Gül’ün sözleriyle, işte bu düşüncelere da Gül’ün bile yakındığı! “çirkin” uygulamaBu “akım” hiç “yeni” olabilir mi? Çağ larken, Metin Sözen de “teşekkür” konuş lardan da kurtulmanın önü açılmaz mı? daş binalarımızın da tarihtekiler gibi güzel masına törenin yapıldığı Cumhuriyet bina“Bile” diyorum; örneğin, artık hemen her ve zarif olması, “Cumhuriyet”le başlama sıyla başlamasın mı? fırsatta yinelediğimiz, şu tek tip (yani dı mı? O unutulmaz “kent bilinci”, Atatürk’ün isteği üzerine eski Ankara ev “tip”siz) TOKİ apartmanlarına duydukları 1950’lerden itibaren Cumhuriyet karşıtla lerinden esinlenilerek mimar Arif Hikmet hayranlık! rınca terk edilerek, tüm ülke tekdüze apart Koyunluoğlu tarafından tasarlanan bina, Tarihsel sivil mimarimiz, iklim, çevre ve manlar ve gecekondularla donatılmadı mı? 1930’da hizmete girmişti. Muhteşem me kültür farklarından ötürü her yörede, oraya Ormanlar, su havzaları, tarım alanları, aynı kânla sanki bütünleşircesine kürsüye çıkan uygun özelliklere sahipken TOKİ’nin ülkeanlayışın “işgal”ine açılmadı mı? Şimdi de Sözen diyordu ki: “Ben de Cumhuriyetin deki tüm kentleri aynı türden kişiliksiz blokkentlerimiz küresel sömürgecilikle bütünle ürünüyüm; günümüze de örnek olması larla donatmasına nasıl alkış tutabilirler? şen devasa rant yapılarıyla ezilmiyorlar mı? gereken böylesine özgün bir Cumhuriyet Üstelik “Türkçe” bile olmayan, sözde O halde Gül, bütün bunlardan yakınarak, mirasında ödül almam kadar anlamlı ne “çekici”! yabancı site isimlerine de aldıracaba o “efsanevi devrimci dönem”imizi olabilir?” madan… mi özlüyordu; siyaseten, “yeni bir akım” Benzer şekilde, ülkenin her yöresinde yiAynı “özgün”lüğün tarihsel esin kaynakdiyerek gizlemeye çalışsa bile. larını oluşturan “Anadolu uygarlıkları”nın nelenen zarafet ve estetik yoksunu “tip” ka“Siyaseten” diyorum; çünkü Cumhurbaş ise “bu ülkenin geleceğini karartmak is mu binalarının ille de soğuk yüzlü ve kaba kanı, son 50 yılın en “imar düşkünü” lider teyenlerin en güçlü engeli” olduğunu anım kütleler halinde gerçekleşmesinde ısrar edil Bir Usta: Erol Keskin... Geçen pazartesi akşamı, vefakâr dost Faruk Şüyün’ün “Ustalara Saygı” bağlamında düzenlediği Erol Keskin toplantısına ne yazık ki katılamadım. Katılabilseydim, onun için neler söylerdim? Bu soruyla birlikte aklıma gelenleri yazıyorum. Yılların tiyatro sanatçısı Erol Keskin’le ilk yakın temasımız, çoktandır kapatılmış olan İstanbul Şehir Tiyatroları Tiyatro Araştırmaları Laboratuvarı’nda (TAL) oldu. Beklan ve Ayla Algan tarafından oraya davet edilme onuruna erdikten sonra, bu bölüm kapatılana kadar Erol Keskin’in de içinde bulunduğu, Muhsin Ertuğrul’un mirasını her bakımdan sahiplenmiş bir atmosferde çalışma olanağını buldum. TAL’de Erol Keskin’in araştırmacı yönüyle tanışmam, hayatımdaki en büyük kazançlardan biriydi. Bir sanatçının böyle bir yolu seçtiği takdirde ne ölçüde alanına aynı zamanda bilimsel düşünceyle ve araştırmacı ruhla yaklaşabileceğinin ender örneklerinden birini, Erol Usta’nın kişiliğinde yaşadım. Zamanımızın önemli tiyatro düşünürlerinden Patrice Pavis, tiyatro sahnesinde her uygulamanın altında göze görünmeyen, kuramsal bir temelin bulunmasının zorunlu olduğundan söz eder. En ufak bir ayrıntıyı bile en ciddi yaklaşımlarla sorgulayışıyla, sorgulamalarını hep gerçekten şaşırtıcı zenginlikteki bir bilgi birikimine dayandırışıyla Erol Keskin, sanki Pavis’in bu ilkesinin bizim iklimlerimizdeki ender, hem de çok ender temsilcilerinden biridir. Erol Keskin’in sözünü ettiğim bilgi birikimi, sadece tiyatroyla, hatta sadece sanatla sınırlı olmanın çok çok ötesindedir. O, sanatın, hayatın gerçekliklerini seçmeci bir tavırla ve bir düşünceyi yansıtma amacıyla yenidenüreten bir alan olduğunun mutlak bilinciyle, hayatı gözlemlemeyi ve fırsat bulduğunda o hayatın her alanında bilgilenme bağlamında derinleşmeyi adeta doğal görev bilmiş bir sanatçıdır. Erol Keskin’in bu yanına, TAL’deki çalışmalarımıza ek olarak, yaklaşık iki yıldır Eskişehir’de, Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü’nde birlikte yürütmekte olduğumuz çalışmalar sırasında çok daha yakından tanık oldum. Erol Usta, açılışından bu yana bu kurumun neredeyse hiç değişmeyen hocalarından biri. Ben de aynı kurumda, emekliliğime kadar, yani on yılı aşkın bir süre ders verdim. Kuruma yeniden dönüşüm, evvelki yıl Erol Keskin sayesinde oldu. Kendisi, yeni bir birinci sınıfla yola çıktığını, bu öğrencilerle yoluna dördüncü sınıfın sonuna kadar devam edeceğini söyleyerek uygulamalı sahne derslerine benim kuramsal derslerle eşlik etmemi istedi. Erol Keskin gibi bir ustayla böylece yeni bir ortak çalışma fırsatını elde etmenin büyük onurunun yanı sıra bu çalışmayla birlikte benim için yılların ardından yeni bir ‘öğrencilik’ dönemi başladı. İki yıla yakın bir süredir gerek birlikte yaptığımız tren yolculuklarında, gerekse salı akşamları Eskişehir’de birlikte yediğimiz akşam yemeklerinde onunla diyaloglarımız ve kendisinden dinlediklerim, önümde hayata dair hep yepyeni kapılar açtı ve yeni düşünme boyutlarına kavuşmama neden oldu. Üzerinde konuşulan alan ister tarih, ister toplumbilim, ister insanın doğası ya da sanat olsun Erol Usta’yla diyaloğunuz başladığı anda, karşınızda her söylediğini çok sağlam bilgi kaynaklarına dayandıran ve bu bilgi kaynaklarından edindiklerini kendi zihinsel süreçlerinden çok sağlam bir mantıkla geçirmiş bir düşünce insanının bulunduğundan emin olabilirsiniz. Sözlerimi noktalarken Erol Usta’ya her şeyden önce Türk tiyatrosu ve o tiyatro için yetiştirmekte olduğu öğrenciler adına teşekkür ediyorum. Ama bunun yanı sıra bana, ‘resmi’ öğrencilikle ilişkimin kesilmesinden yıllar sonra, onun gibi müthiş bir hocanın öğrencisi olabilmenin mutluluğunu ve onurunu yaşattığı için çok özel bir teşekkür borcumu da dile getirmek istiyorum! acem20@hotmail.com K mesi; kültür öncelikli bir anayasayla mümkün olabilir mi? Ya şu olur olmaz yerlerde izin verilen devasa binaların; kenti ezen heyula iş merkezlerinin ve dünyada eşi olmayan pazarlama gökdelenlerinin “çağdaşlaşma” adına teşvik edilmesi; Ankara’nın kimi semtlerindeki sözde “Selçuklu motifli apartmanlar”la Anadolu uygarlıklarına “hakaret” edilirken kentlerimizin siluetini bezeyen, çağların tanığı anıtsal yapılarımızın sözde modern rant kuleleri arasında bırakılarak geçmişe “saygısız”lık örnekleri yaratılması; Ve daha nice, geçmişimize, kimliğimize yabancılaşmış pespaye uygulamalar… Acaba Cumhurbaşkanı, Sözen’e ödülünü verirken paylaştığı arzusuna bir an önce ulaşabilmek için, bütün bu uygunsuzluklara da son verecek “kentsel ve kültürel sorumluluklar”ın yeni anayasada tanımlanmasını sağlayabilir mi? İVİL DİRENİŞÇİ’ Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, bakanlığına bağlı Devlet Çoksesli Korosu’nun, şef İbrahim Yazıcı yönetimindeki mükemmel konserinden sonra yaptığı konuşmada dedi ki: “Hemen tüm bilim ve sanat çevreleri, basın kuruluşları ve kamuoyundan gelen olumlu tepkilerden, ödülün yerini bulduğu en iyi biçimde anlaşılıyor…” Bakanın, bu saptamasına neden olan “Sözen duruşu”nu da çok iyi bildiğinden eminiz. Çünkü Metin Hoca, bir yandan evrensel değerlerimize ulusal sahiplenmenin; bir yandan da Cumhuriyet devriminin “kişilikli ve çağdaş kentleşme” hedefini yok eden şımarık, bilim dışı ve ayrıcalıklı imar hakkı yapılaşmasına karşı “sivil direniş”in yurtsever heyecanını simgeliyor. Aynı heyecan önce ÇEKÜL’ün, derken Tarihi Kentler Birliği’nin yelkenlerine “Anadolu uygarlıklarının rüzgârı”nı doldururken; devleti yönetenlerse doğayı ve tarihi otel arsalarına dönüştürmekten; tarlalara, hatta göl ve deniz kıyılarına bile fabrika kurdurmaktan; kentlerin ortasına “kat kat satılık gökdelen” izinleri sağlamaktan hâlâ vazgeçmediler… Şimdi böylesi bir aymazlık için de sanki “özeleştiri” sayılabilecek bu “devlet ödülü”nün, asıl aynı devleti yönetenler üzerinde yeni bir “şuur” yaratıp yaratmayacağını, bakalım ne zaman görebileceğiz… ‘S G C Mimarlar Odası Balıkesir Şubesi’nin IX. Olağan Genel Kurul Toplantısı ve Seçimleri, belirlenen tarih, yer ve gündem ile yapılacaktır. A. ÇOĞUNLUK ARANMASI KOŞULUYLA GENEL KURUL TOPLANTISI TARİH: 9 Şubat 2008 Cumartesi saat: 15.00 YER: Mimarlar Odası Balıkesir Şubesi Hizmet Binası Anafartalar Caddesi, Sunak Sokak, Önay İşhanı No: 1/7 BALIKESİR SEÇİMLER: 10 Şubat 2008 Pazar Saat: 09.00 17.00 YER: Mimarlar Odası Balıkesir Şubesi Hizmet Binası Anafartalar Caddesi, Sunak Sokak, Önay İşhanı No: 1/7 BALIKESİR B. ÇOĞUNLUK SAĞLANAMADIĞI TAKDİRDE GENEL KURUL TOPLANTISI TARİH: 16 Şubat 2008 Cumartesi saat: 13.00 YER: Balıkesir Barosu Toplantı Salonu Anafartalar Caddesi 1. Özel İdare İşhanı Kat: 4 BALIKESİR SEÇİMLER: 17 Şubat 2008 Pazar Saat: 09.0017.00 YER: Mimarlar Odası Balıkesir Şubesi Hizmet Binası Anafartalar Caddesi, Sunak Sokak, Önay İşhanı No: 1/7 BALIKESİR GÜNDEM: 1 Yönetim Kurulu adına açılış ve Başkanlık Divan seçimi 2 Şube Yönetim Kurulu çalışma raporunun okunması, görüşülmesi ve hakkında karar alınması, 3 Şube organları ve Oda Genel Kurul delegasyonu için asil ve yedek adayların belirlenmesi ve duyurulması, 4 Yeni dönem çalışma ilkelerinin belirlenmesi, 5 Dilek ve temennilerle kapanış 6 Seçim İNŞAAT MÜHENDİSLERİNE ÖNEMLİ DUYURU MESLEĞİMİZİN KAMU YARARI VE ÜLKE YARARI DOĞRULTUSUNDA YAPILMASI İÇİN, İNŞAAT MÜHENDİSLERİNİN TOPLUM İÇİNDEKİ SAYGINLIĞI VE ETKİNLİĞİNİN ARTIRILMASI İÇİN, MESLEK AHLAKINI, MESLEK ETİĞİNİ VE MESLEKİ DERİNLİĞİ DİKKATE ALAN BİR ÇALIŞMA DİSİPLİNİNİN SAĞLANMASI İÇİN, PLANSIZ, PROGRAMSIZ, ALTYAPISIZ AÇILAN YENİ İNŞAAT FAKÜLTELERİNE DUR DEMEK İÇİN, KAMUYA AİT ARSA VE ARAZİLERİN DÜŞÜK BEDELLERLE SATILMASI YETMİYORMUŞ GİBİ, BU ALANLARA YOĞUNLUK ARTIRICI PLAN DEĞİŞİKLİKLERİNİN YAPILMASINI VE BİRİLERİNE RANT AKTARILMASINI ÖNLEMEK İÇİN, KENTİMİZ VE ÜLKEMİZLE İLGİLİ OLARAK YÜRÜTÜLEN PROJELERİN DOĞRU OLANLARINI DESTEKLEMEK, YANLIŞ OLANLARINA KARŞI ÇIKARAK KARAR VERİCİLERİ HEP BİRLİKTE UYARMAK İÇİN, ŞUBEMİZDE OLUŞAN BİLGİ BİRİKİMİNİ VE DENEYİMİNİ DAHA FAZLA PAYLAŞABİLMEK İÇİN, AKADEMİK ÇEVRELERLE BİRLİKTE, MESLEKİ YETKİNLİĞİ ÜST DÜZEYDE OLAN MESLEKTAŞLARIMIZIN ÇALIŞMALARINDAN DAHA FAZLA YARARLANMAK İÇİN, KÖPRÜ YAPILMASI, KAVŞAK DÜZENLEMELERİ VE ŞERİT GENİŞLETMELERİYLE İSTANBUL’UN ULAŞIM SORUNUNUN ÇÖZÜLEMEYECEĞİ; İSTANBUL METROSUNUN, DENİZ ULAŞIMININ, TERCİHLİ OTOBÜS YOLLARININ, HAFİF VE HIZLI RAYLI ULAŞIM SİSTEMİNE YÖNELİK TOPLU TAŞIMA YATIRIMLARINA ÖNCELİK VERİLMESİNE KATKI SAĞLAMAK İÇİN, MÜHENDİSLİK VE MÜTEAHHİTLİK HİZMETLERİYLE İLGİLİ OLARAK, İŞ GÖREBİLİR OLANLARLA, İŞ YAPABİLİR OLANLARI BİRBİRİNDEN AYIRMAK; TEKNİK KAYGIYI, TİCARİ VE SİYASİ KAYGININ ÖNÜNE KOYARAK HAKSIZ REKABETİ ÖNLEMEK İÇİN, DEPREMİNİ BEKLEYEN İSTANBUL’DA; BAŞTA, ÖNCELİKLİ KAMU YAPILARININ GÜÇLENDİRİLMELERİ, DEPREM GÜVENLİĞİ OLMAYAN ENDÜSTRİ TESİSLERİMİZİN, İNSANLARIMIZIN TOPLU OLARAK ÇALIŞTIKLARI İŞYERLERİNİN VE KONUT NİTELİKLİ YAPILARIMIZIN DEPREM GÜVENLİKLERİNİN SAĞLANMASI İÇİN, KENTSEL GELİŞMENİN, TOPLUMSAL, EKONOMİK VE MEKÂNSAL TEMELDE YENİDEN ELE ALINDIĞI, GÜVENLİ, KALİTELİ, EKONOMİK VE DENETİMLİ BİR YAPI ÜRETİMİ YAPILMASINA ÖNEM VERİLDİĞİ, DOĞAL ÇEVREMİZİN VE TARİHİ DEĞERLERİMİZİN KORUNMASINA KATKI SAĞLAMAK İÇİN, EŞİTLİK, ÖZGÜRLÜK, BAĞIMSIZLIK, DEMOKRATLIK VE LAİKLİK TEMELİNDE; BARIŞ, ADALET VE DEMOKRASİMİZİN GELİŞMESİNİN SAVUNUCULARI OLMAYI SÜRDÜRMEK İÇİN, BİLİMİ VE AKLI YOK SAYARAK, İNSANIMIZIN GELECEĞİNİ GÖZ ARDI EDEN GERİCİ POLİTİKALARIN DIŞLANMASI İÇİN, BUGÜNE KADAR SÜRDÜRDÜĞÜMÜZ “ KAVRAYICI VE KAPSAYICI ” ÇALIŞMALARI DAHADA İLERİ GÖTÜRMEK İÇİN; TÜM MESLEKTAŞLARIMIZI 2627 OCAK 2008 TARİHİNDE YAPILACAK OLAN GENEL KURULUMUZA VE SEÇİMLERE KATILMAYA ÇAĞIRIYORUZ. CEMAL GÖKÇE TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBE BAŞKANI SEÇİMLER GENEL KURUL TARİH : 26 OCAK 2008 CUMARTESİ TARİH : 27 OCAK 2008 PAZAR SAAT : 10.00 SAAT : 09.0017.00 YER : YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ YER : ŞİŞLİ KARAGÖZYAN ODİTORYUMU İLKÖĞRETİM OKULU BEŞİKTAŞ / İSTANBUL ABİDEİ HÜRRİYET CAD. (ŞİŞLİ ADLİYE KARŞISIŞİŞLİ OSMANOĞLU KLİNİĞİ YANI) CUMOK ÇAĞRISI BEDENİNİ YOK ETTİLER, SONSUZLUKTASIN... FİKİRLERİN ÖZÜMÜZDE, ÖLÜMSÜZSÜN, SAMSUN CUMOK ÇAĞRISI 24 OCAK 2008 PERŞEMBE SAAT: 12.00 “VURULDUK EY HALKIM UNUTMA BİZİ” UĞUR MUMCU. BİLESİN, YOLUN YOLUMUZ, DAVAN DAVAMIZDIR... DEVRİMCİ ÖNDERİMİZ GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN BURSA NUTKU ELLERİMİZDE, SÖNMEYEN YURT VE ULUS SEVGİMİZLE BAĞIMSIZLIK UĞRUNA, DÖVÜŞECEK, DEVRİM ŞEHİTLERİMİZDEN GERİ KALMAYACAĞIZ... MÜCADELEMİZ KAZANANA DEK SÜRECEKTİR! SÖZ VERİYORUZ... 24 OCAK 2008 CUMOK OLUŞUMLARI: Adana, Afyon, Akhisar, Alanya, Alaşehir, Altınoluk, Amasya, Anamur, Ankara, Antakya, Antalya, Ardahan, Artvin, Aydın, Ayvalık, Babaeski, Bafra, Bandırma, Bergama, Bodrum, Bolu, Bozüyük, Burdur, Burhaniye, Bursa, Çan, Çanakkale, Çerkezköy, Çivril, Çorlu, Datça, Denizli, Dikili, Diyarbakır, Edirne, Edremit, Elbistan, Eskişehir, Erzin, Erzincan, Erzurum, Fethiye, Finike, Foça, Gaziantep, Gelibolu, Gemlik, Gerze, Giresun, Gönen, Isparta, İnebolu, İnegöl, İskenderun, İstanbul, İzmir, Karabük, Karacabey, Karaman, Kars, Kastamonu, Kayseri, Kdz. Ereğli, Keşan, Kırklareli, Kilis, Kocaeli, Konya, Köyceğiz, Kuşadası, Lüleburgaz, Malatya, Marmaris, Mersin, Milas, Muğla, Nevşehir, Niğde, Ordu, Orhangazi, Polatlı, Rize, Salihli, Samsun, Saray, Silifke, Sinop, Sıvas, Soma, Sorgun, Şereflikoçhisar, Taşeli, Tekirdağ, Tokat, Turgutlu, Türkoğlu, Urfa, Uzunköprü, Van, Vize, Yalova, Zonguldak UĞUR MUMCU’YU ANMA ETKİNLİĞİ UNUTMADIĞIMIZI GÖSTERMEK İÇİN ALANLARDA BULUŞALIM DAHA NE BEKLEYECEĞİZ DOSTLAR SEN GELMEZSEN BİR EKSİĞİZ YER: UĞUR MUMCU PARKI İLETİŞİM: 0535 949 80 50 – 0505 400 27 31 www.cumok.org CUMHURİYET 15 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear