18 Haziran 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 8 NİSAN 2007 PAZAR 4 ALİ SİRMEN HABERLER DÜNYADA BUGÜN Anavatan Partisi Genel Başkanı Mumcu, AKP döneminde asayiş olaylarının 3 kat arttığını söyledi Sokak Adları Sevgili, Yalnızlığını düşleriyle örtemeye çalışan, şimdi bana sonsuzluk kadar uzak olan o içine kapanık, yatılı ilkokul öğrencisini yine de çok iyi anımsıyorum. Yaz aylarında, anneannesinin, kapağının altında yağlı kâğıdın bulunduğu, zeytinyağlı dolma tenceresinin gazete kâğıtlarına sarılı olduğu fileyi eline tutuşturmasından şikâyetçi değildi. Ama tencerenin gideceği adres verilirken illet olurdu. Anneannesi, Bu tencereyi Feriha Hanım’a götüreceksin, dedikten sonra, çocuğun adresi sormasına fırsat vermeden, yeri tarife başlardı: Çarşıdan çıktıktan sonra Osmanağa Camii’ni geç! Sağa, Altıyol ağzına doğru sapma! Dümdüz karşıdaki yola gir, biraz yürüdükten sonra, sokağın bitimine doğru yine tam karşında aşı boyalı bir ev göreceksin, onun yanında, köşedeki beyaz ahşap evin ikinci katı... Bizim küçük ukala, öfkeyle dikilirdi: Sokağın adı, evin numarası nedir? Anneanne soruyu yanıtsız bırakır, yine alaturka tarifle yetinirdi. Çocuk zamanla öğrenecekti, anneannenin haklı olduğunu. O zamanlarda, sokakların adları varsa da tabelaları yoktu ve bir kısmı eski yazı döneminden kalma Arap rakamlı numaraların hâlâ durduğu çoğu ahşap evin ise kapılarındaki numaralar ya okunmazdı ya da hiç bulunmazdı. ??? Çocukluğum ve ilk gençliğim, İstanbul’un Asya yakasında, ModaMühürdar semtlerinde geçti. Ömrümü geçirdiğim, kentin bildiğim sokak adları, birkaç yıl kaldığım, her fırsatta sık sık ziyaret ettiğim Paris’in bildiğim sokak ve cadde adlarının yarısından bile azdır. İlk hatırladığım mekân, Moda Caddesi’nden Bahariye’ye çıkan, Bademaltı Sokağı 14 numaralı kâgir, arkasındaki bahçesindeki erik ağacında kendimi Tarzan ya da pilot sandığım evdi. Evin tam karşısında ise Dalga Sokak bulunurdu, onu verev kesen Dr. Esat Işık Sokağı’nı geçince de Kadife Sokak başlardı. Sonraları, bir dönem tam köşesindeki kâgir evapartımanda Haldun Taner’in oturduğu ve “Yalı’da Sabah” öyküsünü yazdığı Yaverbey Sokağı’na geçtim; üniversite dönemini ise Sarraf Ali Sokak ile Tuğlacı Emin Bey Sokak arasında kalan Cihanseraskeri Sokağı’nda geçirdim. Yaver Bey kimdi? Hiçbir zaman bilemedim. Cihanseraskeri’nin Abdülhamit dönemi paşalarından Rıza Paşa olduğunu semtin karakoluna adını verdiğinden istidlal yoluyla çıkardım sonradan. Neyse ki, o sokağa artık, ünlü şairimiz Cemal Süreya’nın adı verildi. Sarraf Ali kimdi, Tuğlacı Emin Bey nasıl önemli bir adamdı ki, adını sokağa verebilmişti? Bütün bunları da öğrenemedim. ??? Zaman geçti, Paris yıllarımda bir gün, şair ve akademisyen dostum Ergin Gökçe ile eski direnişçi Victor Coussin Sokağı’nda gezerken bu olayı anlattığımda, Bak, dedi, burada öyle adlar yoktur. Burada ya bilim, ya sanat, ya politika, ya askerlik, ya yurt savunması alanında önemli katkıların olmalı, bir sokağa adının verilmesi için. İşte burjuvazi budur. Sokak adları ile düzenin yapısı arasındaki bağlantı konusunda beni ilk uyaran, Ergin Gökçe’nin bu sözleri oldu. Biz, bütün değerlerimize olduğu gibi, artık üzerinde yürünmez olan sokaklarımıza karşı da hoyratız. Yirmi yıldır oturmakta olduğum, Cihangir Caddesi ile Pürtelaş Sokağı arasında uzayan ve Akyol Yokuşu’nu kesen sokağımın adı, ben gelmeden az önce, Sormagir’den Başkurt’a çevrilmiş. Cihangir’in bir zamanlar kötü olan şöhreti yüzünden yapmışlar bunu. Sokağın adı, onlarda edepsiz çağrışımlar uyandırmış. Oysa eskiden burada bir Mevlevi tekkesi varmış, Sormagir de oradan geliyormuş. Ama belleği sığ bir toplumdan sokak adlarının kaynağını bilmesini istemek pek akıllıca değil galiba. Son zamanlarda Beyoğlu Belediyesi, binaların numaralarını değiştirirken sokak levhalarını da yeniliyor. Ne yenileme ama! Ağaçlarını, hiçbir bilgisi olmayan görevlilerin buduyoruz diye, neredeyse ortadan kestiği sokakların adlarını değiştiren belediye, “şehbender”i (eski dilde konsolos) şeyhbender’e tebdil ederek ya yanlış yapıyor ya da Büyükparmakkapı’yı Büyükparmakkapı diye ortadan bölerek yazıyor. Dostlar alışverişte görsün işte! Bir kentin insanlarının uygarlık düzeyi ve kentlilik bilinci, Sevgili, sokak adlarında somutlaşıyor. ‘Türkiye’ye itaatkâr rolü verildi’ ADANA/MERSİN (Cumhuriyet) Türkiye’ye “Rekabet eden değil, itaat eden ülke” rolünün verildiğini belirten Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, AKP iktidarı döneminde asayiş olaylarının 3 kat arttığına dikkat çekerek “Balık baştan kokar diye buna derler. Hırsızı, gaspçısı, kapkaççısı bakıyor ki imam götürüyor. İmam böyle yaparsa elbette cemaat de böyle yapar” dedi. Doğu Akdeniz Sanayici ve İşadamları Dernekleri Federasyonu (DASİFED) ve Adana Sanayici ve İşadamları Derneği ? Adana’da düzenlenen ‘İş dünyası ve siyaset’ konulu toplantıya katılan Mumcu, ağırlıklı olarak AKP hükümetinin ekonomik politikalarını eleştirdi. Mumcu, “Balık baştan kokar diye buna derler. Hırsızı, gaspçısı, kapkaççısı bakıyor ki imam götürüyor. İmam böyle yaparsa elbette cemaat de böyle yapar” dedi. (ADSİAD) tarafından Seyhan Oteli’nde düzenlenen “İş dünyası ve siyaset” konulu toplantıya katılan Mumcu, ağırlıklı olarak AKP hükümetinin ekonomik politikalarını eleştirdi. Ekonomik kalkınmanın borçlanmayla olamayacağını, IMF ile Türkiye’nin yollarının ayrılması gerektiğini söyledi. Türkiye’nin çevre ekonomisine razı olmasıyla sorunların üstesinden gelemeyeceğine dikkat çeken Mumcu, “Bu role razı olursak, sorunlarımız çözülmez. Sadece şekil değiştirir. Bir adım bile ilerleyemeyiz. Borç ekonomisinden çıkmak zorundayız. IMF gittiği hangi ülkede kalkınmayı sağlamış, ekonomiyi düzeltmiş, refah getirmiştir? IMF ile ilişkilerimizin ne olacağını soruyorlar, ‘IMF’yi yanaklarından öpüp göndereceğiz’” dedi. Partisinin Mersin 9. Olağan İl Kongresi’ne de katılan Mumcu, salona “başbakan” sloganlarıyla girdi. AKP hükümetini, “Cumhuriyet döneminin en çok yolsuzluk yapan partisi ve hükümeti” olarak niteleyen Mumcu, “Törenlerle, göstere göstere yolsuzluk yaptılar. Bu ülke, barış, adalet, kardeşlik istiyor. Alternatif yok diyerek Mumcu, Seyhan Oteli’ndeki toplantıda, hükümeti eleştirdi. vatandaşı korkutuyorlar” diye konuştu. İktidara geldiklerinde herkese güvenceli hayat, ev kadınlarına emeklilik hakkı vaat eden Mumcu, “Emekli vatandaşlarımızın en düşük aylığı bin YTL olacak. Sizlere söz veriyorum. Ne merde, ne de namerde muhtaç olmayacaksınız” diye konuştu. Kongrede Mumcu’ya yanaşan Veli Aşık (41), 10 yıl önce üniversiteyi bitirdiğini, ancak iş bulamadığı için sevdiği kadınla evlenemediğini söyleyerek, platformda bulunan Mumcu’ya üniversite diplomasını verdi. asirmen?cumhuriyet.com.tr BİR ASTEĞMEN VE BİR ÇAVUŞ Mayına basan 2 asker şehit oldu DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Bitlis’in Hizan ilçesi Çeltikli mevkiinde mayına basan 2 asker şehit oldu. Şırnak’ta da PKK’lilerle çıkan çatışmada 2 militan öldürülürken, 4 asker yaralandı. Jandarma Komutanlığı’nın Bitlis’e 20 kilometre uzaklıktaki Çeltikli kırsalında yaptığı arazi arama faaliyetlerine katılan Asteğmen Sertaç Uzun (AnkaraElmadağ) ile uzman çavuş Hakan Han (Erzurum), PKK’liler tarafından önceden araziye döşenen mayının patlaması sonucu şehit oldu. Patlamada, kimliği henüz belirlenemeyen 1 asker de yaralandı. Helikopterle Tatvan’a ulaştırılan cenazelerin, Askeri Hastane önünde düzenlenecek törenin ardından memleketlerine gönderileceği belirtildi. Yaralı askerin ise Tatvan Askeri Hastanesi’nde tedavi altına alındığı öğrenildi. Şırnak’ta ise 5 Nisan’dan bu yana BestlerDereler dağlık bölgesinde süren operasyonda PKK’lilerle çatışma çıktı. Şırnak Valiliği’nden yapılan yazılı açıklamaya göre söz konusu tarihlerde sürdürülen operasyonlarda bir grup terör örgütü mensubuna “teslim ol” çağrısı yapıldı. Çağrıya ateşle karşılık verilmesi sonucu çıkan çatışmada 4 güvenlik görevlisi hafif yaralandı; 2 PKK’li de öldürüldü. CUMHURİYET 04 CMYK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear