26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 30 NİSAN 2007 PAZARTESİ 14 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI B B B B PB PB PB PB PB 21 21 22 20 24 24 26 22 18 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya PB PB PB PB PB Y PB PB PB 17 18 17 17 22 19 19 15 26 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB PB PB PB PB PB PB PB B 26 23 20 22 17 16 22 12 14 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey ve doğu kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Batı Karadeniz’in iç kesimleri ve Eskişehir çevreleri sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı yurdun iç ve doğu kesimlerinde 24 derece artacak. Diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih PB PB PB Y B B Y B PB 18 6 21 21 25 26 25 28 26 Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih B PB Y PB PB PB Y PB PB 25 24 17 22 21 19 20 19 26 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Stockholm PB Y PB A PB A Y B PB 15 20 26 34 13 33 12 28 28 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Yağmurlu Notlar... ? Baştarafı 1. Sayfada Ordu yönetime el koymamış; yalnızca yasal görevini anımsatmıştır. Buna karşılık AKP Hükümeti, yaptığı açıklamada, Genelkurmay Başkanı’nın Başbakanlık’a bağlı olduğunu söyleyerek, söz konusu açıklamanın Hükümete karşı olduğunu ileri sürmüştür. Bu durumda AKP Hükümeti’nin Genelkurmay Başkanı’nı görevden alması gerekiyor. Eğer AKP’nin ve onun gibi düşünenlerin mantığı benimsenirse, bir çıkmaza saplanmak kaçınılmazdır. AKP’nin önünde iki yol var: İktidar partisi ya yürürlükteki anayasaya ve yasalara uyacak ya da bunları kökünden değiştirecektir. Şimdilik AKP iktidarı Hükümeti, Meclisi yürürlükteki temel yasalara uymak zorundadır; aksi halde her şeyin çığrından çıkması işten değildir. ? AKP iktidarı siyasal ortamda yalnızlaşmıştır. Seçmen azınlığıyla Meclis çoğunluğunu ele geçiren AKP’ye karşı DYP, ANAVATAN, MHP, CHP vaziyet almışlardır. Meclis böylece AKP’nin grubu düzeyine inmiştir. Bu Meclis’in alacağı kararın ağırlığı AKP’nin çapı kadar olacak, ülke düzeyinde saygınlık görmeyecektir. ? Türkiye güç günler geçiriyor, ülkenin iki kırmızı çizgisi (laiklik ve bölünmezlik) dışarıdan içeriden zorlanıyor. AKP iktidarının başındaki üçlü (ErdoğanGülArınç) ana muhalefet başta olmak üzere, ülkedeki siyasal güçlerle uzlaşmaya yanaşmadıkça gerilim daha da artacaktır. ANAYASADAKİ 102. maddenin doğru yorumlanması, içine düşülen durumu önleyebilirdi. Olmadı. Kurtuluş, Anayasa Mahkemesi’yle gelebilir. Doğru yorum, maddenin birinci fıkrasındaki “Cumhurbaşkanı Meclis üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu ile seçilir” hükmünü bütün oylama turları için geçerli olan bir çeşit genel “toplantı yetersayısı” saymaktır. Yani bütün turlar, “üye tamsayısının salt çoğunluğuyla” sonuçlandırılması öngörülen üçüncü ve dördüncü turlar bile hep üçte iki çoğunluğun bulunduğu toplantılarda yapılmalıdır ki, sıradan bir seçim olmayan Cumhurbaşkanı seçimi olayın anlamına uygun bir havada yapılmış olsun. Son iki turda “salt çoğunluk” dışında kalan üyeler başka bir adaya oy verseler ya da hiç oy kullanmasalar bile. Bu yorum niçin doğrudur? Çünkü, Cumhurbaşkanı olacak kişi üzerinde bütün kesimlerin az çok uzlaşıp bir çeşit “consensus”e, yani “oydaşma”ya varmalarını zorlamayıcı bir yanı var. Yoksa, “Nasıl olsa salt çoğunluk biziz, üçüncü ya da dördüncü oylamada istediğimizi seçeriz” di AÇI MÜMTAZ SOYSAL Hukukun Kurtarıcılığı B yenler böyle bir gereği duymazlar. u yoruma karşı ileri sürülen itiraz, 367’nin oluşması için salt çoğunluğa sahip parti ya da partiler dışında genellikle başka partilerin de oylamalarda hazır bulunmasını gerektiriyor olmasıdır. Bunun onlara bir “şantaj” olanağı verdiği, boykota gidip seçimi yapılamaz duruma sokmalarına olanak sağladığı söylenir. “Şantaj” mı? Yoksa, bir aday üzerinde ortak görüşe varmayı gerekli kılmanın yollarından biri mi? Aksini düşünmek, iktidar dışındaki partilerin düşüncesini almadan, çeşitli tercihleri göz önünde bulundurmadan kendi adaylarını apar topar seçtirme ha yaline kapılanlara Cumhuriyetin temellerini yıkmaya kalkışacak kadar pervasızlaşma cesareti vermedi mi? nayasa Mahkemesi’nde açılan dava, karar yetersayısı oluşmamış bir oylama turunu geçerli sayıp ikinci oylama turuna geçiş biçiminde İçtüzük değişikliği anlamına gelen bir kararın iptaline yöneliktir. Sürecin şimdiki gibi sürüp gitmesi doğru bir hukuk yorumuyla durdurulunca, cumhurbaşkanı seçilemediği için genel seçim zorunlu olacak. Sayın Sezer’in bir süre daha işbaşında kalması, şimdikinden başka bir adayla yeni cumhurbaşkanının seçilmesi ve Cumhuriyetin temel değerlerinin koruyucusu olacak yeni iktidar olanaklarının ortaya çıkması ancak böyle olabilir. Hukuk tarihinde şimdiki Anayasa Mahkemesi’nden başka çok az mahkeme bütün bir ülkenin siyasal yaşamını doğru çizgiye oturtma gibi böylesine büyük bir sorumlulukla karşılaşmamıştır. Bu tarihsel görevin hakça yerine getirilmesi, Türkiye’yi içine girdiği çıkmazdan kurtarmakla kalmayıp daha aydınlık bir geleceğin yolunu da açmış olacaktır. GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY A Başbakan Yardımcısı, açıklamayla ilgili ‘algılamada farklılıklar’ olduğunu savundu Şener: Mesajı aldık ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Genelkurmay Başkanlığı’nın açıklaması hakkında, “Hükümet gerçekçi bir değerlendirme yapmıştır. Hükümet açıklamanın kendine yönelik olduğunun farkındadır” dedi. Şener, gelinen noktada hiçbir seçimin erken seçim sayılmayacağını belirterek “Cumhurbaşkanı seçiminin ardından erken bir tarihte, ağustos gibi.. seçim yapılabilir” diye konuştu. Başbakan Yardımcısı Şener, NTV’de gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Şener, Başbakan Erdoğan ile Genelkurmay Başkanı’nın önceki gün yaptıkları görüşmeyle ilgili ola ? Hükümetin Genelkurmay Başkanlığı’nın açıklaması konusunda gerçekçi değerlendirmeler yaptığını savunan Şener, “Cumhurbaşkanı seçiminin ardından erken bir tarihte, ağustos gibi seçim yapılabilir” dedi. rak, “Bu konuşmanın olumlu olduğunu söyleyebilirim. Yumuşak bir tonda gerçekleşmiştir” dedi. Hükümetin Genelkurmay’ın açıklaması konusunda gerçekçi bir değerlendirme yaptığını savunan Şener, “Hükümet açıklamanın kendine yönelik olduğunun farkında. Böyle gerginlikler kimsenin faydasına değildir. İki açıklamada da özü itibarıyla aynı şeyler söyleniyor.Algılamalarda farklılıklar var. Bu farklılıkların giderilmesi lazım. Tüm anayasal kurumlar birbirini anlamaya çalışmalıdır” diye konuştu. Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin devam ettiğini anlatan Şener, “Hukukun genel ilkeleri çerçevesinde anayasanın özüne uygun bir sonuç çıkacağını düşünüyorum. Bulunduğumuz zemin bir hukuk devleti olduğuna göre buna güvenmemiz Dink ölümünün 100. gününde anıldı C gerek” görüşünü dile getirdi. Erken seçimin ağustosta yapılabileceğini belirten Şener, “Bu noktada hiçbir seçim erken seçim sayılmaz. Şahsi düşüncem, cumhurbaşkanı seçiminin ardından erken bir tarihte, ağustos gibi.. seçim yapılabilir” dedi. Abdüllatif Şener, Ankara’daki mitingle ilgili de aynı şeyleri söylediğini, bunun demokratik bir tavır olduğunu belirterek “Demokrasi, insanların taleplerini ve anlayışlarını rahatça ifade edebildikleri bir rejimdir. Bu görüntüler demokrasinin kurallarına uygun. Bu insanlar ne istiyor, talepleri nedir diye herkesin düşünmesi lazım” yorumunu yaptı. Demirel: Sıkmabaşla çağdaşlık olmaz LEYLA TAVŞANOĞLU ? İSTANBUL (ANKA) Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, öldürülmesinin 100. gününde gazeteciler, sanatçılar ve sevenleri tarafından anıldı. Dink’in öldürüldüğü noktada “Hrant Dink Cinayetini İzleme Koordinasyonu” adına bir açıklama yapan dansçı Zeynep Tanbay, Dink cinayetinin Türkiye’nin geleceğini karartmak için işlendiğini belirterek, cinayetin gerçek azmettiricilerinin hâlâ yakalanamadığını kaydetti. Yaklaşık 250 kişinin katıldığı törende “100 Gün Değil 100 Yıl Geçse Unutmayacağız” yazılı bir pankart açıldı. 2Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’le konuşmamızın bu bölümünde ister istemez sıkmabaşı ele alıyoruz. Demirel’in Türkiye için bir modernite anlayışı var ki sıkmabaşla hiç örtüşmüyor. Bir de modernitenin vazgeçilmez şartı olarak temizliği görüyor. “Dört kişiden birisi dişlerini yıkıyorsa bu çağdaşlık değildir” diyor. Sonra ekliyor: “Bir de kafa itibarıyla modernite gerekiyor.” Akılla hurafenin birbirinden ayrı tutulması gerektiğine işaret ediyor, “Sıkmabaşla çağdaşlık olmaz” diyor. Sizin modernite anlayışınız AKP Hükümeti’nin siyasetleriyle örtüşüyor mu? DEMİREL Benim modernite anlayışımın bugünkü hükümetle ya da başka birisiyle örtüşmesi şart değil... Kendi zenginliklerimizi muhafaza etmek çağdaş yaşama engel olmamalı. Yani çağdaş ülkeler nasıl yaşıyorsa bizim halkımız da öyle yaşamalı. Peki, sıkmabaşla çağdaşlık olabilir mi? DEMİREL Olamaz. Anadolu kadınının yüzde ellisi başını sarıyor. Ama yüzde ellisi de sarmıyor. Dün yüzde yüzü sarıyordu. Şehirleşme meselesi. Oysa büyük şehirlerde sıkmabaşlı sayısı gittikçe artıyor… DEMİREL Ben şehirli olma meselesi, dedim. Biz daha şehirlilikle köylülüğün arasındayız. Bir aileye bakıyorsunuz. Annenin başı bağlı, ama kızının, gelininin başı açık. Bir, iki kuşak sonra hepsi çağdaşlığın icaplarına uyacak duruma gelirler. Ama zaman var. Belli ailelerde annenin de, kızların da, gelinlerin de başlarında sıkmabaş var… DEMİREL Onlar özellikle yapılan şeyler. Ben gelenekten olanı kastediyorum. Başını kapamayı bir ideoloji meselesi haline getiriyorsa o başkadır. Afganistan ve Pakistan devlet başkanları görüşmeler için Türkiye’de Ankara’da barış zirvesi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İran ile AB arasında, İran’ın nükleer dosyası nedeniyle Ankara’da yapılan “ön görüşmelerin” ardından Türkiye bu kez de Afganistan ile Pakistan arasındaki sorunların aşılması için devreye girdi. Dün Ankara’ya gelen Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai ve Pakistan Devlet Başkanı Pervez Müşerref, bugün masaya oturacak. İki devlet başkanının Ankara’da bir araya gelmesi konusu Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün Afganistan ziyareti sırasında Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai tarafından gündeme getirildi. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer de, hem Karzai’ye hem de Müşerref’e birer davet mektubu gönderdi. Bu davet mektubu üzerine iki lider, dün Ankara’ya geldi. Sezer, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Müşerref ve Karzai, bugün Çankaya Köşkü’nde dörtlü toplantı yapacaklar. İki ülke arasındaki ilişkiler son dönemde Pakistan askerlerinin, Afganistan’ın kendi toprağı olduğunu ileri sürdüğü bölgeye girmesi üzerine gerginleşmiş bulunuyordu. Pakistan, geçen yıl Kâbil’deki elçiliğini saldırıya uğraması üzerine kapatmıştı. Elçilik, Karzai’nin, Müşerref’e telefon edip özür dilemesi üzerine yeniden açılmıştı. Çağlayan’daki milyonları bulan insanların yanına, yüreğiyle orada olanları da koyduğumuzda şunu söyleyebiliriz: Çağlayan Türkiye’dir! Artık, katılım tartışması aşılmıştır. Tandoğan’dan sonra Çağlayan’a akan insanlara, kimse bindirilmiş kıta diyemez. Sloganlaştırdığımız deyimle; bindirilmiş kıta yok, bin dirilmiş kıta vardır. Artık medya duvarı aşılmıştır. Uzunca bir süredir AKP iktidarının sürmesini demokrasi ve istikrarla koşut sayan, AKP karşısındaki her duruşu antidemokratik ilan etmeye kalkan yayıncılık anlayışı bir ölçüde aşılmıştır. Yayın organları Çağlayan’a hak ettiği haber değerini vermiştir. 14 Nisan’da sadece ART ve Kanaltürk’ün yaptığı canlı yayına karşılık Çağlayan mitingini bu iki kanalın yanında pek çok kanal da canlı yayımlama gereği duymuştur. Halk, kendi değerlerine saygı duyanduymayan medyayı ayırt etme bilincine ulaşmıştır. Artık sivil darbe süreci sona ermiştir. Bu bağlamda Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı adaylığı düşmüştür. AKP ve medyasının çırpınışları çağlayanda boğulmuştur. ??? TandoğanÇağlayan süreci bu sonuçları doğururken Ankara’daki durum ne? AKP hükümeti içine kapanmış, çıkış yolu arıyor. Belki de şöyle düşünüyorlardır: “Dileriz Anayasa Mahkemesi, Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin her şeyi iptal eder. Biz de mahkemeye saygılıyız deyip, baştan başlarız. Seçim deriz...” Hükümet, Genelkurmay Başkanlığı’nın 27 Nisan gecesi yaptığı açıklamanın adresini arıyor. ErdoğanGülArınç üçgeni suskun... Hükümet sözcüsü Cemil Çiçek’e göre hedef, hükümet. Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin’e göre, bildirinin altında imza yok. Başbakan’la Genelkurmay Başkanı’nın telefon görüşmesi medyaya değişik biçimde sızdırıldı. Başbakanlık kanallarından sızdırılan habere göre, Orgeneral Yaşar Büyükanıt, açıklamanın hedefinin hükümet olduğunu söylememiş! O zaman kime? AKP, 5 yıllık icraat anlayışının bir yansıması olarak klasik takıyye yöntemlerine başvuruyor ve durumu kendisi açısından ‘hazmedilebilir’ hale getirmeye çalışıyor. Açıklamada, kimi olumsuzlukların daha önce ‘ilgili makamlara’ sürekli iletildiği belirtiliyor. İlgili makamlar kim? Ülkenin yönetiminden kimler sorumluysa onlar! Bu durumda AKP hükümeti acaba ülkenin yönetiminden sorumlu olmadığını mı söylüyor! Sözün özü; bildirinin temel hedefinde, AKP hükümetinin ve AKP kadrolaşmasının yarattığı tablo vardır! ??? AKP hükümeti yalnızlaşmıştır. Yanında sadece iş âleminden her türlü satıştan yararlandırdığı kesim, buna dayalı medya, ABD ve AB’nin Türkiye’den sorumlu komiserleri kalmıştır. Çevremizdeki ateş çemberini de dikkate aldığımızda şu vurguları yapmak durumundayız: Atatürk’ün “Söz konusu alan vatansa, gerisi ayrıntıdır” sözünün çok uygun düştüğü ortamdayız. Gelinen noktada, işin sağısolu, askerisivili yoktur, Türkiye vardır. Türkiye’nin ulusal bütünlüğünün, laik yapısının, çağdaşlığa dönük yönünün korunmasını isteyen herkese sorumluluk düşmektedir. Bu konuda, sağsol siyasi yelpazenin, kökü Anadolu’da olan sivil toplum kuruluşlarının, meslek odalarının, üniversitelerin, askerin, sivilin, herkesin sorumluluğu vardır. TandoğanÇağlayan bu sorumluluğun meydana çıkmasıdır, meydanlara yansımasıdır! Çok sağlıklı bir yol tutulmuştur. Arkası getirilmelidir. ankcum?cumhuriyet.com.tr Diyanet: Bizimle ilgisi yok ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Diyanet İşleri Başkanlığı, Genelkurmay’dan yapılan açıklamada, atıfta bulunulan “Ankara’daki Kuran yarışması teşebbüsü ile Şanlıurfa’daki etkinliğin” kendileri ile ilgisi bulunmadığını bildirdi. Başkanlık ayrıca teşkilatlarına uyarıda bulunarak Kutlu Doğum Haftası etkinliklerinin amacının dışına taşmamasını istedi. Petrol boru hattı delindi ADANA (AA) Adana’da Pozantı Gölbaşı otoyolunun Şekerpınar mevkiindeki yol inşaat çalışmaları sırasında, bir iş makinesi, CeyhanKırıkkale petrol boru hattına zarar verdi. Hattın delinmesi sonucu sızan petrol, Çakıt deresine karışarak alev aldı. Ekipler hemen vanayı kapatarak sızıntıyı durdurdu. İtfaiye ekiplerinin çalışmaları sonucunda da alevler kontrol altına alındı. Molotofkokteylli saldırı ? İSTANBUL (AA) ÜmraniyeSultanbeyli hattında çalışan Necdet Karakaş yönetimindeki İETT otobüsü, Sultanbeyli son durak girişinde kimlikleri henüz belirlenemeyen 3 kişinin molotofkokteylli saldırısına uğradı. Araçta çıkan yangın, sürücü Karakaş’ın müdahalesiyle söndürüldü. Yangın nedeniyle otobüste küçük çaplı maddi hasar meydana geldi. KÖŞK’TE SICAK GÖRÜNTÜLER Sezer, konuk devlet başkanları onuruna Çankaya Köşkü’nde akşam yemeği verdi. Sezer, Müşerref ve Karzai, Çankaya Köşkü kabul salonunda Türkiye, Pakistan ve Afganistan bayrakları önünde birlikte basına poz verdiler. Yemeğe Başbakan Erdoğan ile Dışişleri Bakanı Gül de katıldı. (AA) Teziç’e saldırıda 3 kişi tutuklandı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç’e yönelik saldırı girişimiyle ilgili olarak gözaltına alınan 6 kişiden aralarında Nurullah İlgün’ün de bulunduğu 3 kişi mahkemece tutuklandı. Ankara Jandarma Merkez Komutanlığı’ndaki sorgularının ardından mahkemeye çıkarılan zanlılardan 3’ü “adam öldürmeye teşebbüs”, “terörle mücadele yasasına muhalefet” ve “ruhsatsız silah bulundurma” suçlarından tutuklandı. Zanlı İlgün, mahkemeye sevk edilirken kız arkadaşına, “Hayatımı mahvettin” diye bağırdı. İlgün, jandarma tarafından güçlükle sakinleştirildi. Şehitler gözyaşlarıyla uğurlandı KONYA / MARDİN (Cumhuriyet) Şırnak’ta PKK’lilerin açtığı ateş sonucu şehit olan piyade çavuş Mustafa Kirazoğlu (21) için memleketi Konya’nın Yunak ilçesine bağlı Kurtuşağı köyünde tören düzenlendi. Kurtuşağı Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi önündeki alanda kılınan cenaze namazının ardından Jandarma Bölge Komutanlığı’nın tören mangası eşliğinde omuzlara alınarak köy mezarlığına götürülen Kirazoğlu’nun cenazesi, burada okunan dualarla gözyaşları arasında defnedildi. Cenaze töreninde, zihinsel özürlü ve belden aşağısı felç olan şehit babası Ramazan Kirazoğlu ve kardeşleri gözyaşlarına boğuldu. Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde sürdürülen operasyonlar sırasında şehit olan Jandarma Komando er Şeyhmus Öncül de memleketi Mardin’de toprağa verildi. Yenişehir semtinde düzenlenen cenaze törenine katılan yüzlerce kişi PKK’yi lanetledi. Öte yandan Beytüşşebap ilçesinin dağlık arazi kesiminde mayına basan bir güvenlik görevlisi yaralandı. CUMHURİYET 14 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear