26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
27 NİSAN 2007 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Meydanda her yıl birçok kitlesel etkinlik düzenlenirken 1 Mayıs kutlamalarına inatla izin verilmiyor 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Taksim yalnız işçiye kapalı CENGİZ YILDIRIM Tartışmanın Adı 367 Bugünkü Meclis birleşiminde, 367 milletvekilinin katılması sağlanır da, Cumhurbaşkanlığı seçimi turları işlemeye başlarsa; Çankaya için Abdullah Gül’ün önü açılmış olacak. Ama ya aksi olursa? Yani, AKP’nin bu oylama için aradığı 14 bağımsız ya da başka parti üyesi milletvekili bugün genel kurula katılmazsa? Meclis Başkanı Arınç’a göre, bugün saat 15.00’te birleşim açılıp da, kürsüden salonda en az 184 milletvekilinin bulunduğu görülürse, gündeme geçilerek oylar toplanacak. Toplanılan oy sayısı 367 değilse, Arınç birleşimi 2 Mayıs’a erteleyecek. Ya CHP? CHP’nin işi, bundan sonra başlayacak ve partinin Anayasa Mahkemesi için hazırlanmış dilekçeleri, yetkililer tarafından, kuruluşunun 45. yılını kutlayan yüksek mahkemeye verilecek. Çünkü ana muhalefet partisi, Yargıtay onursal başsavcılarından Sayın Sabih Kanadoğlu’nun aylarca önce Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde anayasanın nitelikli çoğunluğun oyunu aradığını ortaya atan görüşlerine, bir can kurtaran simidi gibi sarılmak gereği duyuyor. Bence, en doğrusunu da yapıyor. Çünkü Kanadoğlu, Türkiye Cumhurbaşkanı seçiminin şaibelerden uzak gerçekleşmesini isteyen hukuksal bir görüşü tartışmaya açmıştı. O sırada Kanadoğlu’nun söylediklerine dudak bükenler, küçümseyenler; dün arpacı kumrusu gibi düşünmeye başlamışlardı. Taksim Meydanı her türlü etkinliğe açık, yalnız “işçilere, emekçilere” kapalı. DİSK ise dikkatleri 1 Mayıs 1977 katliamına çevirmek, unutturmamak, 12 Eylül darbesinin başlangıcı olan saldırının hafızalara yeniden kazınmasını ve TBMM’de Araştırma Komisyonu kurulmasını sağlamak için 1 Mayıs’ı Taksim Meydanı’nda kutlamakta kararlı.1 Mayıs’ın Taksim’de kutlanmasına destek veren sanatçı ve aydınların “Faili belli cinayetlerde kaybettiğimiz arkadaşlarımızı kucaklayabilmek için polislere, dinci gösterilere ev sahipliği yapan Taksim Meydanı bize de açılsın” çağrıları da sürüyor. DİSK’in, 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı, 1977’deki 36 kişinin ölümüne neden olan katliamın 30. yıldönümü nedeniyle Taksim’de gerçekleştirmek istemesine izin verilmemesi, bu alanda son 30 yılda düzenlenen etkinlikleri de gündeme getirdi. Bugüne dek başta resmi kurum ve kuruluşların olmak üzere çok sayıda oluşumun etkinlik gerçekleştirdiği Taksim Meydanı’nın işçilere kapatılması tepkilere neden oluyor. Türkiye Devrimci Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Türk Tabipleri Birliği (TTB), bazı siyasi partiler, meslek odaları, siyasi dergiler, demokratik kitle örgütleri ve platformları üyeleri, 1 Mayıs’ın Taksim Meydanı’nda kutlanması gerektiğini belirterek “1 Mayıs’ın, uluslararası birlik, dayanışma, mücadele ve direniş günü olarak en geniş katılımla Taksim’de kutlanacağını” birçok kez yinelediler. ren KESK Genel Sekreteri Abdurrahman Daşdemir de “Hayatımızı belirleyen faili meçhul cinayetleri, bize dayatılan yaşamı reddetmek bilinciyle hareket eden toplumun bütün kesimlerini Taksim’e bekliyoruz” diye konuştu. Sanatçılardan destek Konfederasyon temsilcilerinin ardından, aralarında Cahit Berkay, Mustafa Alabora, Bilgesu Erenus, Celal Başlangıç, Efkan Şeşen, Emre Saltuk, Erdoğan Aydın, Ferhan Şensoy, Grup Yorum, Halil Ergün, Yalçın Bayer, İlkay Akkaya, Orhan Aydın, Orhan Alkaya, Reis Çelik, Vedat Sakman, Suavi, Mete Çubukçu, Rıdvan Akar’ın da bulunduğu 1994’teki Bosna mitingi şeriatçı gösteriye dönüşmüştü. çok sayıda sanatçı, aydın ve gazeteci, 1 Mayıs’ın Ulusal futbol Taksim’de kutlanmasına takımının dünya destek verdiğini açıkladı. üçüncülüğü de Ali Sinema sanatçısı Mustafa Müfit Gürtuna’nın Alabora, 1 Mayıs katliamıİstanbul nın sorumlularının yargıBüyükşehir lanması amacıyla Belediye Başkanı TBMM’de bir araştırma olduğu dönemde komisyonu kurulması ve 1 Taksim Mayıs’ın “Emeğin BayraMeydanı’nda mı” olarak ilan edilmesi coşkuyla gerektiğini dile getirdi. Tikutlanmıştı. yatro sanatçısı Orhan Aydın, “Taksim Meydanı Polis Bayramı’na açılıyorsa, dinci gericiliğin ve ırkçı yobazlığın eylemlerine sahiplik ediyorsa, işçi sınıfına, emekçilere ve yurtseverlere de açılmalıdır” diye konuştu. Sivil toplum örgütlerinin diğer yönetici ve sözcüleri de resmi ve özel kuruluşların her türlü etkinliğine izin veren siyasi iktidarın, Taksim Meydanı’nı 1 Mayıs günü de emekçilere açması gerektiğini vurguladılar. Sivil toplum örgütü sözcüleri, “Şeriatçılara, milliyetçilere, İslamcılara, popçulara, sporculara aklınıza gelebilen her kesime açılan alan, emekçilere kapatılamaz” dediler. Bakalım Gül’ün saçı ak mı kara mı? Sertab Erener’in Eurovision birinciliği de Taksim’de kutlanmıştı. Anayasa Mahkemesi’nin bu konuda vereceği kararı, elbette bilmek olanaksızdır. Ama, bugünkü birleşimin açılması için 184 milletvekilini yeterli gördüklerini ısrarla söyleyenler de, anayasanın 102. maddesinin ileriki cumhurbaşkanları seçimlerinde de tartışma konusu yapılmaması açısından, Sabih Kanadoğlu’nun ortaya atıp başka birçok anayasa otoritesinin de katıldığı görüşün mahkeme tarafından nasıl yorumlandığının öğrenilmesine destek olmalıdırlar. AKP yetkilileri, bugün berber koltuğuna oturtacakları Abdullah Gül’ün, saçının ak mı yoksa kara mı olduğu sorusuna yanıt arıyor olmalılar. Bir yandan, “Ne 367 sayısı? 184 var ya” diyorlar. Öte yandan, ANAVATAN ve DYP’den dün akşam saatlerine kadar istedikleri yanıtı alamamış olmanın karın ağrıları içinde, Meclis koridorlarına ilk birleşimde 367’yi sağlayarak, Gül’ün 27 Nisan akşamı Çankaya’ya çıkabileceği haberini pompalıyorlar. Taksim’de düzenlenen bazı kitlesel etkinlikler ? 24 Haziran 1989’da Bulgaristan’daki Türklere karşı girişilen isim değiştirme ve Türk azınlığı göçe zorlama kampanyasına tepki olarak Bulgaristan’ı protesto mitingi düzenlendi. ? 1994 yılında şeriatçı gösteriye dönüşen ‘Bosna mitingi’ yapıldı. ? Kutlu doğum ve iftar çadırları. ? İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Avrasya Maratonu organizasyonu, yılbaşı kutlamaları kapsamındaki konserleri. ? Asker uğurlama törenleri. ? 21 yıldır BM’nin “Uluslararası Gönüllüler Günü” Taksim’de kutlanıyor. ? 19992000 sezonunda UEFA şampiyonu olan Galatasaray’ın Taksim’de karşılanması ve kutlanması. ? 2002 Dünya Kupası’nda üçüncü olan Türkiye A Milli Futbol Takımı kafilesinin karşılanması ve kutlanması. ? 2003 yılında Letonya’nın başkenti Riga’da yapılan 48. Eurovision Şarkı Yarışması’nda Türkiye adına yarışan Sertab Erener ve ekibinin birinci olduğu kutlama. ? 2004 Kelkit Platformu’nun büyüyüp gelişmesi ve canlılık kazanması yürüyüşü. ? 25 Mayıs 2005’te Taksim’de Liverpool karnavalı. Karşılaşma öncesi İngiliz taraftarların toplanma yeri olan Taksim, FC Liverpool’luların akınına uğradı. ? 12 Nisan 2006’da 35. Fiat Rallisi, Taksim’den törenle start aldı. ? 29 Mart 2007’de “Red Bull XFighters” serbest stil motokros gösterisi. ? 3 Nisan 2007’de derbi karşılaşmalarında BJKGS maçı öncesinde Galatasaraylı taraftarlar Taksim’de toplanarak birlikte stada yürüdü. Öyle de olsa seçim. Olmasa da... Ama, katılımı sağlayabilmek için de, “derhal seçim” kurallarının işleyebileceği, hem de Başbakan’ın ağzından gündeme getiriliyor. Tarih olarak da ağustos ayının ilk pazarının üstüne konuluyor işaret parmakları. Bir parlamentoda, erken seçim şaka ya da birilerinin gözünü korkutmak niyeti ile de olsa konuşulmaya başlanıldı mı, gerçek olduğunu gösteren onlarca örnek sıralayabilirim. Seçim, ağustos ya da en geç ekim ayı sonunda kaçınılmaz olmuştur. Herkes ve her parti hesabını buna göre yapmalıdır artık. AKP’nin de işi kolay değil: Yeter ki... Hesabı yapanlar, önlerindeki beyaz kâğıtlara AKP’nin de adını yazmayı bence ihmal etmesinler... Yeni dönemde kabuk değiştirerek, radikallikten Türkiye’nin merkez sağ partisi olarak vitrine çıkacağı söylenilen AKP’de, demek ki, bu görünümü doğrulayacak yeni simalar aday listelerini dolduracaklardır. DYPANAVATAN arasında bu olasılığı da görerek sağlanacak güç birliği başarıya ulaşırsa, AKP’nin yeni makyajının, eski gövde üstünde tutunması kolay olmaz. Aslının bulunduğunu gördüğü zaman, seçmen elbette sahtesine yüz vermez çünkü. ‘1977’ye borcumuz var’ Taksim Hill Otel’de dün birçok sanatçı ve aydın, 1 Mayıs 1977 katliamını konu alan sinevizyon gösterisini izledi. Sinevizyon gösterisinin ardından konuşan DİSK Genel Sekreteri ve 1 Mayıs Komitesi Başkanı Musa Çam, “yarım bıraktırılan bayram sevincini kutlamak için 1 Mayıs’ta Taksim’de olacaklarını” yineleyerek “Bu bir miting değil, 30 yıl önce kaybettiğimiz arkadaşlarımızı kucaklayacağımız bir anmadır” dedi. Musa Çam gazetemize yaptığı açıklamada şu görüşleri dile getirdi: “1 Mayıs 1977’de 500 bin kişi 1 Mayıs işçi sınıfının uluslararası birlikmücadeledayanışma gününü kutlarken saldırıya uğramış ve 36 yurttaşımız hayatını kaybetmiştir. 30 yıl önce bu meydanda oynanan oyundan habersiz, bir hukuk devletinde yaşadıklarına duydukları inanç ve güvenle kaygı duymadan, bir bayram sevinci yaşarken yaşamını yitirenlere, yakınlarına ve işçi sınıfına demokrasi adına toplum olarak vicdanen borçluyuz. Onlara borcumuz var. Bizler, bu ülkenin aydınlık ve onurlu insanları, aydınları, sendikacıları, emekçileri, işçileriyiz. Bizler bu ülkenin vicdanıyız. Yarım kalan bayram sevincini tamamlamak, 36 yurttaşımızı öldükleri yerde çiçeklerimizle anmak için saat 13.00’te Taksim’de olacağız.” 1 Mayıs’ta “toplumsal yaşamı formatlayan yoksulluğu, ırkçılığı ve gericiliği hedef alacaklarını” ifade edeceklerini dile geti Avukat Rasim Öz, 1 Mayıs 1977 katliamıyla ilgili bilgilerin gizlendiğini söyledi Katiller 30 yıldır bulunamadı ? 1 Mayıs 1977 katliamı mağdurlarının avukatı Rasim Öz, sorumluların cezalandırılması konusunda iç hukuk yolları tükenirse dosyayı AİHM’ye taşımaya hazırlanıyor. Taksim Meydanı’nda 1 Mayıs 1977’de 36 kişinin öldüğü, 126 kişinin de yaralandığı katliamın sorumluları 30 yıldır yargı önüne çıkarılmadı. Olaydan sonra haklarında dava açılan miting katılımcıları ise 13 yıl sonra, 1990 yılında beraat etti. İşçi Bayramı mitingini kana bulayanlar hakkındaki soruşturmaya Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı’nca devam edildiğini belirten avukat Rasim Öz, “İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü, yargılamanın hiçbir aşamasında, miting alanında görevli polislerin isimlerini mahkemeye vermedi” dedi. Taksim’de toplanan yüz binlerce kalabalığa Sular İdaresi ve Continental Otel’in 4, 5 ve 6. katlarından ateş açalığı, hakkında suç duyurusunda bulunulan bakanların dokunulmazlıklarının bulunduğunu, emniyet müdürleri hakkında ise valiliklerce soruşturma izni verilmediğini kaydetti. Öz, bu kez de bakanların dokunulmazlığının kaldırılması ve emniyet görevlileri hakkında soruşturma izni verilmesi için yeniden başvuru yapmaya hazırlanıyor. Öz, dosyayı, iç hukuk yolları tükenirse de AİHM’ye taşıyacak. Katliamı yapanların ortada olduğunu yineleyen Öz, “Bir mayıs öncesi böyle bir saldırının olacağı söylentisi vardı. Valilik ve emniyet bize ‘Her türlü önlemi aldık, siz de alın’ demişti. Alana bakan binaları boşalttılar. Kapılarına, içlerine görevliler koydular. Jandarma ve polis Sular İdaresi’nin üstünü de koruyordu. Sivil giysili, çelik yelekli görevliler vardı. Bu ortamda birileri insanların üzerine, kürsüye doğru ateş etti” diye konuştu. Öz, soruşturmanın devam ettiğini, suç duyurusunu, İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nın Fatih’e gönderdiğini de anımsattı. Ama soruyu asıl yanıtlaması gerekenler... Ama milyonlarca seçmenin kafasındaki, hatta dilinin ucundaki asıl soruyu yanıtlaması gerekenler, Sayın Mumcu ve Ağar’dan çok, Sayın Baykal’dır. Zeki Sezer, Murat Karayalçın’dır. Pazar günü İstanbul’da Çağlayan Meydanı’nı dolduracak yurttaşlar. Özellikle siz kadınlarımız. Analarımız, kızlarımız, bacılarımız... İlhan Selçuk’un dünkü “Pencere”sinden “soldaki Atatürkçü örgütlerin başında görünenler!”e yönelttiği o, “Peki sizler... Hiç mi tehlikenin farkında değilsiniz?.. Neden birleşmiyorsunuz?.. Neden RTE kadar bile özveri gösteremiyorsunuz?..” sorusunun yanıtını öğrenmek istemeyecek misiniz? Faks: 0 212 677 08 21 obirgit?ekolay.net KADIKÖY VE ŞİŞHANE’DE 1977’deki 1 Mayıs mitinginde yüz binlerce kişinin üzerine açılan ateş sonucu 36 kişi yaşamını yitirmişti. rak katliama neden olanlar yakalanmazken, mitinge katılan 98 kişi hakkında olaydan iki ay sonra dava açıldı. Beşiktaş’ta, Şişli’de otobüsten indirilerek rasgele gözaltına alınan mağdurlar yıllarca “ahaliyi birbirine kırdırmak”, “ihtilal provası yapmak” gibi suçlarla yargılandılar. Polislere yaptırılan yalan teşhislerle gözaltına alınan 17’si 3 ay tutuklu bulunan 98 kişi, 13 yıl sonra beraat etti. Katliam mağdurlarının avukatı Rasim Öz, 29 yıl boyunca 1977 yılından beri İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü görevinde bulunanlar hakkında “görevi kötüye kullanmak” suçundan dava açılması için yüzlerce başvuru yaptı. Bu başvurulara ilk kez 2006 yılında yanıt verildi. İçişleri Bakan 1989 ve 1996’da öldürülenler bugün anılıyor 1 Mayıs 1989 ve 1996’da öldürülenler bügün Kadıköy ve Şişhane’de düzenlenecek etkinliklerle anılacak. DİSK, KESK, TMMOB, TTB ve 1 Mayıs Taksim Anması’na katılan kitle örgütü temsilcileri bugün yapacakları etkinliklerle, 1 Mayıs 1989 ve 1996’da öldürülenleri anacak. İlk anma, 1996 1 Mayısı’nda KadıköyHasanpaşa’da öldürülen Dursun Odabaş, Hasan Albayrak ve miting bittikten sonra açılan ateş sonucu yaşamını yitiren Yalçın Levent için saat 12.30’da Kadıköy Belediyesi Evlendirme Dairesi otopark girişinde yapılacak. İkinci anma ise yine bugün saat 14.00’te 1 Mayıs 1989’da katledilen Mehmet Akif Dalcı için Şişhane yokuşunda gerçekleştirilecek. Taksim’e çağrıya gözaltı İstanbul Haber Servisi Devrimci İşçi Komiteleri’nin (DİK) ‘1 Mayıs’ta Taksim’e’ çağrısı yapmak için dün Taksim Tramvay Durağı’nda düzenledikleri basın açıklamasına polis müdahale etti. “Katliamın 30. yılında Taksim’de olacağız” yazılı pankartı açmak isteyen DİSK’lileri polis ekipleri “Taksim çağrısı yapmak yasak” iddiasıyla engellemek istedi. Polisin engellemesine karşın pankartı açan gruba polis ekipleri müdahale ederek 6 kişiyi gözaltına aldı. Eylemin ardından yazılı bir açıklama yapan Mücadele Birliği, polisin tutumunu kınayarak gözaltına alınanların serbest bırakılmasını istedi. CUMHURİYET 07 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear