24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 17 NİSAN 2007 SALI 10 KAVŞAK ÖZGEN ACAR DIŞ HABERLER dishab?cumhuriyet.com.tr Taliban benzeri uygulamalarıyla bilinen Lal Mescid’e karşı yüz bin kişi yürüdü Cumhur = Demos = Public = Halk “Cumhur” sözcüğü Arapçadan di“cumhuriyet”, ne de “laiklik” geçerlidir. Türkiye, 84 yıldır “laik” bir “cumhulimize girmiştir, “halk” demektir. “Cumriyet = demokratia = republic”tir. Anahuriyet” ise “halkın yönetimi” anlamıyasamızın değişmez, değiştirilemez tenı taşır. mel kuralı bir “laik cumhuriyet” oluşu“Demokrasi” Yunancadır. “Demos = cumhur = halk” anlamındadır. “Dedur. Bu özelliği nedeni ile bölgede Türkiye’nin benzeri bir başka ülke yoktur. mokratia = cumhuriyet = halkın yöTürkiye’de halkın yönetimi, halkın netimi”dir. Latinceden Batı dillerine giren “rekendi adına seçtiği TBMM’de gerpublic = cumhuriçekleşir. “Halkın bayet” sözcüğünün şı” da “cumhurrekökeninde de “pubisi (cumhurbaşkalic = halk” vardır. nı)”dir. Gerçek bir Bugün Ortadoğu “halk yönetiminharitasına baktığıden” söz edebilnız zaman “halkın mek için, halkın eğiyönettiği” ülke saliminin TBMM’ye yısı bir elin parmakaynen yansıması larını geçmez. Bölgerekir. gede gerçek an16 Mayıs’ta görelamda “demokratik vi sona erecek olan (halkın yönettiği)” halkın başkanı (cumülkeler, Türkiye, Yuhurbaşkanı) Ahmet nanistan ve İsrail’dir. Necdet Sezer, “halKafkaslar’daki yekı, halk adına yöneni “cumhuriyetler”, ten” TBMM’nin bubir başka deyişle günkü yapısını şöyyeni “demokrasiler” le irdeliyor: henüz oluşum süre“2002 yılındaki secindeler. çimlerde geçerli oyların yaklaşık 1/3’ünü Atatürk ve arkaalarak Meclis’te 2/3 daşlarının kurduğu temsil oranına ula“Türkiye CumhuriEngellenemeyenler... şılmıştır. Ayrıca, topyeti” o günden bu lam kayıtlı seçmen sayısına göre, seçyana “laik” bir ülkedir. Din ile devlet işmenlerin yüzde 59.14’ü, toplam oy kulleri ayrılmıştır. Yunanistan’da “demoklanma sayısına göre ise yüzde 48.37’si ratia = halkın yönetimi” geçerlidir. YuMeclis’te temsil edilememiştir.” nanistan, “laik” bir ülke değildir. Ana“Cumhurun başkanı” Sezer ayrıca, yasasının birinci maddesinde “Orto“Temsilde adalet ilkesinin göz ardı edildoks demokratia (Ortodoks Cumhurimesi, Türkiye Cumhuriyeti rejiminin isyet)” olduğu yazılıdır. İsrail de “demoktikrarını bozacak düzeye ulaşabilecekrasi” ile yönetilir, ancak “laik” değildir. tir” uyarısını yapıyor. Şimdi, bu temsil Halkın dini olan “Yahudilik” yönetimde zafiyeti içindeki TBMM, cumhur adına öne çıkar. cumhurun başını seçecek! Araplarda, ne “halkın yönetimi” olan Karaçi’de şeriat protestosu Dış Haberler Servisi Pakistan’ın başkenti İslamabad’da Taliban’la bağları olan Lal Mescid (Kırmızı Cami) ve ona bağlı medreselerde Afganistan’daki Taliban dönemini anımsatan uygulamaların başlatılması, önceki gün düzenlenen ve yüz bin kişinin katıldığı bir gösteriyle protesto edildi. Pakistan’ın en büyük kenti Karaçi’de yapılan gösteri, ılımlı İslam’ı savunan Devlet Başkanı Pervez Müşerref’e yakınlığıyla bilinen Mutahida Kami Hareketi tarafından düzenlendi. Bu hareketin taraftarları cami için “dinci teröristler” ifadesini kullanıyor. Hareketin lideri Altaf Hüseyin, gösteride yaptığı konuşmada, “Bu dinci teröristler yüzünden İslamabad halkı, kendini tehdit altında hissediyor” dedi. İslamın bir barış dini olduğunu, İslamda terorizmin yerinin olmadığını kaydeden Hüseyin, köktendinciliğe karşı olduklarını sözlerine ekledi. Göstericiler de “Köktendinciliğe hayır!” sloganlarıyla yürüdüler. İslamabad’da Taliban militanlarıyla ilişkisi nedeniyle şüphe uyandıran Lal Mescid’in başimamı Maulana Abdülaziz geçen hafta yaptığı açıklamada, cami çerçevesinde bir şeriat mahkemesi kurduklarını söylemişti. Şeriat mahkemesi, bir yamaç paraşütçüsüne sarılırken görüntülenen kadın Turizm Bakanı Nilüfer Bahtiyar’ın görevden alınması için bir fetva çıkarmıştı. Abdülaziz ayrıca, hükümetin camisine karşı harekete geçmesi durumunda “önlem alınacağı” tehdidinde bulunmuştu. Müşerref’e eleştiri Müşerref, köktendinci camiye karşı yeterince sert davranmadığı için eleştirilere hedef oluyor. Camiye bağlı bir medresenin öğrencileri de İslamabad’daki müzik mağazalarının ve genelevlerin sahiplerini tehdit ederek “kötü alışkanlıklara karşı mücadele başlattıklarını’’ ilan etmişlerdi. Başimam Abdülaziz, ABD’nin teröre karşı açtığı savaşa Pakistan’ın destek vermesini eleştiriyor. (Fotoğraf: REUTERS) üşerref’e yakınlığıyla bilinen hareketin öncülüğünde M yapılan yürüyüşte, şeriat mahkemesi kuran Lal Mescid için “dinci teröristler” ifadesi kullanılırken halkın, İslamabad’daki cami yüzünden kendisini tehdit altında hissettiği vurgulandı. Sosyalist liderin zaferi Ekvadorlular, muhafazakâr Kongre’nin yetkilerini kısıtlayacak yeni bir anayasa yazılmasına ezici bir çoğunlukla evet dedi Dış Haberler Servisi Ekvador’da muhalefetin aylar süren engelleme çabalarına karşın dün düzenlenen referandumda seçmenlerin yaklaşık yüzde 80’i anayasanın baştan aşağı yeniden yazılmasına “evet” dedi. Seçim sonuçları, anayasayı yeniden yazacak bir Kurucu Meclis oluşturulmasını isteyen sosyalist Devlet Başkanı Rafael Correa için büyük bir zafer olarak görülüyor. Sandıkların kapanmasının hemen ardından zaferini ilan eden Correa, “Bugün tarihsel bir zafer kazanıldı, ama daha kazanılacak çok zafer var. Söz konusu olan gelecekti, söz konusu olan vatandı ve Ekvadorlular geleceğe evet dedi” diye konuştu. Liman kenti Guayaquil’de halka seslenen Devlet Başkanı, “Gerçek bir temsili demokrasiye kavuşmak için bu Meclis doğrultusunda hareket edelim” dedi. Konuşmasında, muhalefetin diktatörlük kurmayı amaçladığı suçlamalarını yanıtlayan Correa, muhaliflerinin, Venezüella Devlet Başkanı Hugo Chavez’in iktidara geldikten sonra Kurucu Meclis’i toplamasına ve anayasayı yeniden yazmasına gönderme yaparak Ekvador’a “yabancı bir model dayatıldığı” suçlamalarına karşı, “Asla yabancı bir modelin dayatılmasına izin vermeyeceğiz” yanıtını verdi. 11 Eylül enkazında çalışanlar Az Bakire Laik Türkiye! ABD bastırıyor... Türkiye’de “ılımlı İslamiyet” olsun. Böylece Arap ülkelerine de “cumhuriyet = demokrasi” konusunda örnek olunsun. Temsilde adalet ilkesini dikkate almayan AKP’nin TBMM’deki başı Bülent Arınç’tan hükümetin başındaki Recep Tayyip Erdoğan’a kadar “ılımlı İslam” sevdası ile yanıp tutuşanlar var. Bu hedefi gerçekleştirmek, Erdoğan’ı Çankaya’ya taşımak için olanca güçleri ile uğraş veriyorlar. Necmettin Erbakan’ın partilerinden Erdoğan’ın AKP’sine kadar bu partilere ilişkin olarak basında çıkan yazılarda “takıyye” sözcüğü taransa nasıl bir sonuç çıkar? Bu sözcüğün en çok “Cumhuriyet” gazetesinde kullanıldığını söylemek bir bilicilik olmayacaktır. Türk Dil Kurumu, takıyye sözcüğünün en güzel tanımlamasını Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’tan öğrenmiş olmalı. Ne diyor Orgeneral Büyükanıt: “Laik yapıya sözde değil, özde bağlı olunmalı!” Bundan daha açık bir takıyye uyarısı olur mu? Komutan, anayasaya saygımız nedeniyle biz Türk Silahlı Kuvvetleri, başkomutan olarak, cumhurbaşkanı olarak başımızda bir takıyyeci görmek istemiyoruz, demiyor mu? Erdoğan da, Arınç da Büyükanıt’ın konuşmasını nalıncı keseri ile yorumluyorlar. Arınç, sanki yüzüne yağmur yağmışçasına Mevlana’ya gönderme yaparak “Göründüğün gibi ol, olduğun gibi görün” diyor. Başbakan; Büyükanıt’ın, Sezer’in sözlerini, Tandoğan Alanı’ndaki 1 milyonluk tarihsel buluşmayı umursamıyor, “Başbakan olsan ne yazar, cumhurbaşkanı olsan ne yazar?” sözleri ile dayatmasını sürdürüyor. Ne yazacağını söyleyelim... Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı beterin beterini yazar. Bir zamanlar bir cumhurbaşkanımız, “Anayasa bir kez delinmekle bir şey olmaz!” demişti. Şimdi Beyaz Saray’ın fetvası ile anayasa tümden delinmek isteniyor. Bir kız ya bakiredir ya da değildir. “Az bakire” olur mu? “Ilımlı İslamiyet” Türkiye’ye “az bakirelik” gibi garip bir kavramı getirmiyor mu? Tedavi için Küba’ya gittiler Dış Haberler Servisi ABD’li muhalif yönetmen Michael Moore, hazırlamakta olduğu yeni belgesel kapsamında ABD’de tedavi göremeyen hastaları Küba’ya götürdü. Moore, ABD’deki sağlık sistemini eleştiren yeni belgeseli “Sicko’’ (Hasta) için, 11 Eylül 2001’de gerçekleştirilen terör saldırısı sonucunda yıkılan New York’taki Dünya Ticaret Merkezi’nde arama kurtarma ve enkaz kaldırma çalışmaları sırasında enkazdaki zehirli maddeler nedeniyle hastalanan, ancak ABD’deki sağlık sisteminin paralı olması nedeniyle uygun tedavi göremeyen çalışanlardan bazılarını şubat ayında iki haftalığına Küba’ya tedaviye götürdü. Muhafazakârların hedefi oldu Devlet Başkanı Rafael Correa, sonuçların kesinleşmesiyle yaptığı zafer konuşmasında, anayasayı yeniden yazacak Kurucu Meclis’i gerçek bir temsili demokrasi doğrultusunda bir adım olarak değerlendirdi. (Fotoğraf: AP) Anayasayı yeniden yazacak 130 üyeli Kurucu Meclis için seçimlerin ekim ya da kasım ayında yapılması bekleniyor. Yeni anayasa 2008’de halkın oyuna sunulacak. Correa’ya ilk kutlama Chavez’den geldi. Chavez, “Başkan Correa’ya alkış... Latin Amerika işte böyle başarıdan başarıya, zaferden zafere ilerliyor. Bunlar siyasi, ahlaki, iktisadi ve toplumsal zaferler” dedi. İktidarı süresince önceki hükümetlerce getirilmiş serbest piyasa uygulamalarını kaldırmayı, yabancı petrol şirketleriyle yapılan sözleşmeleri ülke çıkarlarını gözeterek yenilemeyi ve Uluslararası Para Fonu’yla (IMF) ilişkileri kesmeyi planlayan Correa, dün Ekvador’daki Dünya Bankası temsilcisini de azledeceğini açıkladı. Temsilcinin kendisine, 2005 yılında ekonomi bakanı iken hükümetin petrol programının geri çekilmesi karşılığında 100 milyon dolarlık kredi önerdiğini söyleyen Correa, “Dünya Bankası temsilcisini ülkeden sınırdışı edeceğiz, çünkü kimseden rüşvet almayacağız” diye konuştu. Halka ücretsiz ve kaliteli sağlık hizmeti sağlayan sosyalist Küba’daki sağlık sisteminin, ABD’deki paralı sağlık sisteminden daha üstün olduğunu göstermeyi amaçlayan belgesel, ABD’deki özel sağlık sigortası sistemini ve ilaç şirketlerini hedef tahtasına koyuyor. Moore, belgeseliyle, ülkesindeki muhafazakârların yoğun eleştirilerine hedef oldu. Yapımı iki yıldır devam eden ve gelecek ayki Cannes Film Festivali’ne yetiştirilmeye çalışılan belgesel kapsamında Küba’ya götürülen hastalar, burada ücretsiz tedavi gördüler. Akciğer kanseri ve diğer solunum yolu hastalıklarının tedavisi konusunda yeni yöntemler geliştiren Küba, biyoteknoloji ile geliştirdiği kanser tedavi yöntemlerini 40’tan fazla ülkeyle paylaşıyor. Sahibinin Sesi Barzani’den YÖK’e ABD’de başlayan sözde “Ermeni soykırımı” kampanyasının ardından İsviçre, soykırım sözcüğüne karşı çıkanları suçlu saydı. Fransa ve İtalya’dan başka şimdi aynı yasa tasarısı Almanya’nın gündeminde... Ortak amaç ya da strateji nasırına basıp Türkiye’yi Avrupa Birliği’nden uzak tutmak... Kuzey Irak’ta “Sahibinin Sesi” rolünü oynayan Mesud Barzani’ye Diyarbakır’a müdahale ettirecek sözler söyletiliyor. Gençler bilmezler. Gramofonlu günlerde ünlü bir plak şirketi vardı. Simgesi, gramofon önünde sahibinin sesini dinleyen bir köpek idi. Milli Güvenlik Kurulu’nun son toplantısında alınan kararı Orgeneral Büyükanıt, “Kuzey Irak’a gireriz. Bunda TSK olarak da fayda görürüz” sözleri ile açıkladı. Bir de baktık ki Büyükanıt’a tepkilerin çoğu Barzani’nin sahibi ABD’den geldi. Büyükanıt ve Sezer, biriki gün arayla içe “laiklik” konusunda, dışa “bölünmezlik” konusunda uyarılar yaptılar. Erdoğan, Çankaya yolunda dayatınca, dışarıdakiler de Büyükanıt’ın, Sezer’in “bölücülük” açıklamalarını hafife almaya başladılar. Başbakan, Almanya’da “YÖK Yasa Tasarısı konusunda AB’nin desteği için Angela Merkel ile görüşeceğim” dedi. Son haftalarda üniversitelere yüklenen, yeni üniversiteler tasarısı Çankaya’dan dönen Erdoğan, şimdi de özerk üniversiteleri medreselere çevirme yolunda... Türkiye’nin içişlerinde Almanya’dan medet umuyor. Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığında Türkiye’de nasıl bir hukuk anlayışının olacağını anlatan bundan daha güzel bir örnek olabilir mi? Son 10 yılda 8 başkan değişti Anayasa değişikliğinin en önemli unsuru, ülkedeki muhafazakâr partilerin kontrolündeki Kongre’nin siyasi ağırlığının azaltılması olacak. Sürekli siyasi istikrarsızlık içinde olan Ekvador’da Kongre’nin müdaheleleri nedeniyle son 10 yılda 8 başkan değişti. Correa, önerinin reddedilmesi halinde istifa edeceğini açıklamıştı. İğrenç Medya! “Cumhuriyet (halkın yönetimi)” Türkiye’nin en eski, bağımsız gazetesi. Adını Atatürk’ün koyduğu gazete. Türk “halkı” adına olağanüstü koşullarda “aydınlanma” sürecinin gereği olan “meş’ale” görevini başarı ile sürdürüyor. “Tehlikenin farkında mısınız?” uyarısı ile başlattığı bilinçlenme bir çığ gibi büyüdü. Tanıtımları internette rekorlar kırdı. Cumhuriyet’in bu kıvılcımını Büyükanıt’ın, Sezer’in uyarıcı konuşmaları izledi. Yüz binlerce kişi, kadını erkeği, yaşlısı genci, sağlamı sakatı Tandoğan Alanı’ndan Anıtkabir’e yürüdü. Tarihte böyle bir yürüyüş, böylesine coşkuyla dalgalanan bayraklar görülmedi. Laikliğin, cumhuriyetin eşsiz koruyucularından Uğur Mumcu’nun cenaze törenini anımsıyorum. Töreni havadan görüntülemek için helikopter kiralamıştık. Bu kez, hava fotoğrafları çekmek isteyenlere güvenlik nedeniyle izin verilmedi. Ama, gazetelere, televizyonlara yansıyan resimlerle kıyasladığımda Mumcu’nun cenaze töreninin iki katı insanın Atasına yürüdüğü görülüyordu. Olur olmaz olaylarda canlı yayın yapan haber kanalları; NTV, CNN, TRT2’ye göre bu yürüyüş, bu bayraklar haber değildi. Ertesi günü gazetelerde sanki müteahhitlerin açık eksiltmeleri vardı. Yürüyüşe katılım 70 binlere indirilmişti. Bu televizyon yöneticilerine, bu gazetelerin yazıişleri kadrolarına “meslektaş” demeye utanıyorum, iğreniyorum. Yarın İran’daki, Arap ülkelerindeki gibi bir yönetim geldiğinde neticelerine yakacakları kına ile ayıplarını örtemeyeceklerdir. Tandoğan buluşmasında gençlerin çoğunluğu dikkati çekti. Gençler, 20 Ekim 1927’de Cumhuriyeti kendilerine emanet eden Atatürk’ün izinde olduklarını gösterdiler. Kasımda yapılacak seçimde ilk kez oy kullanacak 4 milyon genç, Cumhuriyetin geleceğini belirleyecek. Geçen seçimde sandığa gitmeyenlerin günahları büyük. İnşallah bu seçimde aynı hatayı işlemezler. Kuşkusuz en büyük günah amip gibi bölünen ortanın solu ve ortanın sağındaki “laik” partilerindir. Halk, bu olguyu yürüyüşte “Birleşin” söylemleri ile haykırdı. İnşallah Baykal, Sezer, Soysal, Karayalçın sağır değildirler. Yoksa Erdoğan’ın başkanlığında laik olmayan bir TBMM’nin günahını tarihin sayfalarına taşıyacaklardır. Elmek: oacar?superonline.com Faks: 0312. 442 79 90 CUMHURİYET 10 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear