25 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
30 MART 2007 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Zeki Sezer, Murat Karayalçın ve Süleyman Çelebi güç birliği için başkentte bir araya geldi 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA DSP ile SHP buzları eritti TÜREY KÖSE Abiler ve Ablalar (2)... İki yıl Fethullahçı “abla”larla birlikte yaşayan lise mezunu genç kız ürkek ve tedirgin... Anlattıkları ibret verici... Kendisine sordum: “Sınavlardan sonra ne yapıyordu öğrenciler?” “Bizi Beykoz’a türbe ziyaretine götürüyorlardı. Bir türbeye girdik ve tavaf etmemiz istendi. Mezarın çevresinde döndük, sonra namaz kıldık. Tarih öğretmeni orada ders verdi.” “Yurtlar nasıldı?” Genç kız: “Belli günlerde yurtlarda kalırdık. Yurtlara öğretmenler gönderiyordu bizi. Kızların yurdu Beşiktaş’ta, erkeklerinki Levent’teydi. Yurtta akşam sekizden gece 12’ye kadar program vardı. Arada çay saatinde sohbet yapardık. Programda Fethullah Gülen’in kitapları okunurdu. Sızıntı adlı dergiden yazılar okunup tartışılırdı. Gece 12’ye doğru ablalar bize şöyle derdi: Hocaefendi Amerika’da yaşıyor, sağlığı çok kötü, şimdi dua edelim onun için... Biz de dua ederdik.” “Yurtlarda öğrencilerin arasına sokulan kişiler var mıydı?” Genç kız: “Evet vardı. Benim ve iki arkadaşımın namaz kılmadığını fark eden bir abla ‘Herkes kılıyor, üçünüz kılmıyorsunuz, siz de kılın’ diye uyarıyordu. Gittiğimiz yer yurt değil abla evleriydi ve onlar da Beşiktaş’taydı. Biz de namaz kılmaya başladık. Namaz kılınca bize hediyeler aldı o abla. Ablaların tümünde dizüstü bilgisayar, kameralı cep telefonları vardı.” ??? Genç kız ramazan ayında yurtta kalıyor. Genç kızlar sahur vakti ablaların ilahileriyle uyandırılıyor... Eğer yurda bir erkek girmişse, kızlar megafonla uyarılıyor: “Yurda erkek girdi, üstünüze başınıza dikkat edin!..” Genç kızın anlattığına göre sadece Beşiktaş’ta sekiz abla evi bulunuyor... Abla evleri iki ya da üç katlı binalar... Abla evlerinin seçildiği yerler ise Beşiktaş, Levent, Etiler, Göztepe, Moda, Acıbadem, Bakırköy, Şişli, Bebek... Genç kızla konuşurken “Türkiye’nin Şeytan ÜçgeniTarikat, Siyaset, Ticaret” (Günizi Yayıncılık) kitabımdaki “Kapan” başlıklı bölüm aklıma geldi... Yazım şöyle başlıyordu: “İstanbul’un Etiler, Ulus, Bebek gibi semtlerinde kiralanan evler...” Bu konutlarda kimler oturuyordu? Fethullahçı ablalar ve abiler... Fethullahçı öğrencilerin en yoğun olduğu yükseköğretim kurumunun Boğaziçi Üniversitesi olması acaba bir rastlantı mıdır? Fethullahçılar Boğaziçi Üniversitesi’nde örgütlüler; ablalar ve abiler bu kurumda Anadolu’dan gelen kız ve erkek öğrencileri dizüstü bilgisayar ve kameralı cep telefonu armağan ederek tarikata çekiyorlar. Tarikata girenlere her ay 200300 dolar burs veriyorlar... Bir erkek öğrenci anlatıyor: “Ablalar ve abiler çocukları ilköğretim okullarında okurken izlemeye alıyorlar. Lise birinci sınıfta ise çengel atıyorlar. Onlara para ve hediye alıyorlar; giyim, kuşam sorununu çözüyorlar. Ayrıca ailelerine gıda ve yakacak yardımı yapıyorlar. Fethullahçı dershaneler çalışkan ve zeki yoksul ailelerin çocuklarından para almıyor.” ??? Hrant Dink cinayetinin azmettiricisi “Büyük Abi” Fethullahçı Erhan Tuncel’e gelince... Tuncel de “Işık Evleri”nde yedi yıl kalmış, oradan Yasin Hayal’le birlikte Alperen Ocakları’na girmiş; bir süre sonra da “polis elemanı” olduğu anlaşılınca, ilişkisi kesilmiş. Milliyet’in haberine göre (27 Mart 2007), Erhan Tuncel, “polis ve devlet yetkilileriyle” görüşmelerini sürdürdüğünü söylüyor... Ortada çözülmesi gereken bir düğüm var!.. Kimdir polis ve devlet yetkilileri? Fethullahçı Erhan Tuncel’in Elazığ’dan Trabzon’a; Malatya’dan Ankara’ya uzanan ilişkilerinde kilit isimler kimlerdir? Kapusuz’dan Demirel’e tepki ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP, Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili olarak ODTÜ’lü öğrencilerin seslerini çıkarmalarını isteyen, dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e tepki gösterdi. AKP Grup Başkanvekili Salih Kapusuz, Demirel’in Türkiye’yi kaosa sürüklemek istediğini belirterek bundan sonra sokak, okul ve işyerlerinde yaşanabilecek olası karışıklıkların Demirel ve CHP lideri Deniz Baykal’ın sorumsuz beyanlarından besleneceğini söyledi. “Emperyalizme Karşı Yurtsever Cephe” üyesi bir grup da Güniz Sokak’ta Demirel’i protesto etti. ANKARA DSP merkezli bütünleşme arayışları hızlanırken, DSP ile SHP arasındaki buzlar eridi. DSP Genel Başkanı Zeki Sezer ile SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın ve DİSK Başkanı Süleyman Çelebi önceki gün ikinci kez bir araya gelirken, önümüzdeki günlerde güç birliği protokolünün açıklanabileceği bildirildi. Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ekibi içinde ise “Sarıgül başbakan adayı, Hikmet Çetin genel başkan” ? DSP uzun süredir son seçimlerde DEHAP ile ittifak yapan SHP’ye karşı “mesafeli” bir yaklaşım sergiliyordu. Son dönemde buzların eridiği ve önümüzdeki günlerde güç birliği konusunda somut adımların atılabileceği kaydedildi. DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın ve DİSK Başkanı Süleyman Çelebi arasındaki temaslar sürüyor. formülü tartışılıyor. Merkez solda CHP dışında bir adres oluşturma arayışları sürüyor. DİSK önderliğindeki 10 Aralık Hareketi ile SHP ve DSP’nin bütünleşme çabaları aylardır “temenni”den öteye geçmedi. Ancak son günlerde ilerlemeler sağlanmaya başlandı. DSP, uzun süredir son seçimlerde DEHAP ile ittifak yapan SHP’ye karşı “mesafeli” bir yaklaşım sergiliyordu. Son dönemde buzların eridiği ve önümüzdeki günlerde güç birliği konusunda somut adımların atılabileceği kaydedildi. DSP Genel Başkanı Zeki Sezer ile SHP lideri Murat Karayalçın ve DİSK Başkanı Süleyman Çelebi arasındaki temaslar sürüyor. Geçen günlerde İstanbul’da yapılan toplantıdan sonra, önceki gün de Sezer, Karayalçın ve Çe lebi başkentte bir araya geldi. DSP, SHP ve 10 Aralık Hareketi’nin diğer temsilcileri arasında da toplantılar sürüyor. Bu arayışların yaşama geçirilmesi durumunda, seçimlerde SHP’lilerle 10 Aralık Hareketi temsilcilerinin DSP listelerinden aday gösterilmesi bekleniyor. DSP merkezli bütünleşme arayışları için görüşme trafiği önümüzdeki günlerde de devam edecek. SHP lideri Karayalçın, bu konudaki sorulara, “Görüşüyoruz ama bu bir ittifak anlamında alınmamalı, solda birliktelik konusunda görüş alışverişinde bulunuyoruz, durum saptaması yapıyoruz. Yeni görüşmeler yapabiliriz. Bunların ivedilikle sonuçlandırılmasını diliyorum” yanıtını verdi. Karayalçın, “Bu girişimlerin 16 Nisan’dan sonraya kalması durumunda geç kalınabileceği kaygısı taşıdığını” da sözlerine ekledi. SHP ve 10 Aralık Hareketi, bütünleşme içinde Mustafa Sarıgül’ün de yer almasını istiyor. Ancak DSP yöneticilerinin Sarıgül’e “hayır” dediğine dikkat çekiliyor. SHP’den Başbakan’a yanıt ? İstanbul Haber Servisi SHP Genel Sekreteri Ümran Göçen, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın KADER’in kadınlara kota uygulaması konusundaki yorumuna tepki gösterdi. Başbakan’ın her şeye mal olarak baktığını ifade eden Göçen, “Türkiye’de siyasi partilerin, kadınların TBMM’de daha çok temsil etmesi için çaba göstermek istemesinin, saygısız benzetmelerle ifade edilmesini kınıyoruz” dedi. ‘Hikmet Abi’ formülü TBMM kulislerinde, Sarıgül ekibinin bu nedenle yeni bir parti kurma arayışına yöneldiği ve “Hikmet Çetin genel başkan, Sarıgül başbakan adayı” formülünün yaşama geçirilmesi için çaba gösterildiği kaydedildi. Bu formülün yaşama geçirilmesi durumunda, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e yakın bazı isimlerle, Mesut Yılmaz ve eski başbakan yardımcısı Hüsamettin Özkan’ın da bu oluşum içinde yer alabileceği dile getiriliyor. CHP içinde Hasan Aydın, Mehmet Tomanbay, Muharrem Toprak ve İsmail Değerli’nin Sarıgül’le birlikte hareket ettiği biliniyor. İstanbul Milletvekili Bülent Tanla da gelişmeleri yakından izliyor. Sarıgül’e yakın milletvekilleri, partinin kurulması durumunda kısa sürede parlamentoda bir grup oluşturabileceği görüşünü savunuyor. Ancak Hikmet Çetin’in bu formüle olumlu yanıt vermediğine dikkat çekiliyor. Bu nedenle, yeni parti arayışlarıyla ilgili somut gelişmelerin mayıs ayında öne çıkacağının altı çiziliyor. Tunceli’nin Ovacık ilçesinde incelemelerde bulunan Mustafa Sarıgül, ilçedeki sağlık ocağına ambulans hediye etti. ‘Baykal partilileri küstürdü’ TUNCELİ (Cumhuriyet) Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, “Sosyal demokratlık, Atatürk’ün koltuğu üzerine yan gelip yatmakla olmaz” dedi. Tunceli’nin Ovacık ilçesinde incelemelerde bulunan Mustafa Sarıgül, ilçedeki sağlık ocağına ambulans hediye etti. Ovacık Sağlık Ocağı önünde düzenlenen törene yurttaşlar yoğun ilgi gösterdi. Trilyonları aldı ama onarmıyor ? İstanbul Haber Servisi Habertimi.com internet sitesinin haberine göre, AKP Ağrı Milletvekili Naci Aslan’ın müteahhitken yaptığı ve 2004 yılında çökme tehlikesi nedeniyle boşaltılan okulun onarım masraflarının bir türlü milletvekilinden alınamadığı belirtildi. Milli Eğitim Bakanlığı’nın, milletvekili Aslan’a “Ya yıkıp yenisini yap ya da onar” diye yazı yollamasına karşın okulun 3 yıldır atıl durumda bekletildiği açıklandı. ‘CHP’nin bir tek projesi yok’ Törende konuşan Sarıgül, CHP lideri Deniz Baykal’a yüklendi. Baykal’ın, partinin önemli kadrolarını küstürdüğünü belirterek CHP kadrolarının proje üretme diğini vurgulayan Sarıgül, “O buraya niye gelsin ki. Milyon dolarlar harcayarak kendisine yepyeni bir hizmet binası yapıyor. Oval ofisler yapıyor. Oysa halkın paralarını o binalara harcamaya gerek yok, Tunceli’nin sorunlarına harcayın, Güneydoğu’nun sorunlarına harcayın, Karadeniz’in sorunlarına harcayın. Ana muhalefet partisinden bir tek proje duydunuz mu? Bir tek proje duymadınız. O ne yapmak istiyor biliyor musunuz? CHP’nin mevcut kâğıt üzerindeki başkanı sadece koltuğunu korumaya çalışıyor. Halkı korumaya çalışmıyor. Benim mücadelem de koltuğa bağlı olanlarla, bayrağımıza ve toprağımıza, ulusal birliğimize bağlı olanların mücadelesidir” dedi. Sosyal demokratlık yatmakla olmaz Sarıgül, Ovacık Kaymakamı Fatih Görmüş ve Ovacık Belediye Başkanı Hasan Hüseyin Dizi’yi de makamında ziyaret etti. Belediye Başkanlığı’nda gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Sarıgül, terörün yoksulluk ve siyasi partilerin demokrat olmamasından kaynaklandığını vurguladı. Sarıgül, “Sosyal demokratlık, Atatürk’ün koltuğu üzerine yan gelip yatmakla olmaz’’ dedi. CHP’li Şimşek, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’ndaki yetki devrini Yargıtay gündemine taşıdı ‘Ermeni Olayları’ sempozyumu ? ANKARA (Cumhuriyet) Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) tarafından, 4 Nisan’da “1915 Ermeni Olayları Sempozyumu’’ düzenlenecek. Başkent Üniversitesi Bağlıca Kampusu’nda gerçekleştirilecek sempozyumun amacının, Ermeni sorunundaki gerçekleri hatırlatmak, iç ve dış kamuoyunu bilgilendirmek ve bilinçlendirmek olduğu bildirildi. ‘Örtülü’ye suç duyurusu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP İstanbul Milletvekili Berhan Şimşek, “vatandaşın sırtına 15 milyon YTL ’lik yük bindirilirken, 2.8 milyon YTL ’lik paranın hazineden ve bütçeden kaçırılması nedeniyle görevlerini suiistimal ettikleri” gerekçesiyle Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun ile Müşteşarı Adem Şahin ve TSE Başkanı Kenan Malatyalı hakkında suç duyurusunda bulundu. Şimşek, “Örtülü ödenek yaratıl ? Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın araçların imal ve montajına ilişkin yetkilerini TSE’ye devrederken TOBB nezdinde hesap açıldığını anımsatan Şimşek, “2.8 milyon YTL ’lik bir para hazineden ve bütçeden kaçırılmıştır. Bu hesap güya adı ‘ak kadro’ olan kadroların, akçalı işleri nasıl yürüttüklerini açıkça ortaya koymaktadır’’ dedi. mıştır. Bu paranın AKP’nin seçim harcamaları için kullanılıp kullanılmayacağını bilmiyoruz” dedi. Şimşek dün parlamentoda düzenlediği basın toplantısında gazetemizde “Örtülü bakanlık” manşetinin yer aldığı haberi gösterdi ve bu haberle ilgili olarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduğunu açıkladı. Şimşek, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın araçların imal ve montajına ilişkin yetkilerini TSE’ye devrederken, hukuka aykırı olarak TOBB nezdinde hesap açıldığını anımsattı. Bu hesabın açılması ve burada para tutulmasının hukuka aykırı olduğunu, “skandal” anlamına geldiğini kaydeden Berhan Şimşek, şu görüşleri dile getirdi: “2.8 milyon YTL’lik bir para hazineden ve bütçeden kaçırılmıştır. Tabiri caizse bir örtülü ödenek yaratılmıştır. Bu protokol, bu hesap güya adı ‘ak kadro’ olan kadroların, akçalı işleri nasıl yürüt tüklerini açıkça ortaya koymaktadır. Yapılan tüm işlemler hukuk dışıdır. Protokol gereği açılan hesaba yatırılan yüzde 15 kesintilerin bir denetimi yapılmakta mıdır? Yoksa TSE tarafından, Başkan imzası ile gönderilen miktarların hesabı veya doğruluğuna ilişkin bir araştırma yapılmadan durum devam mı ettirilmektedir? Bu para ne için ve kim tarafından kullanılmıştır ya da kullanılacak mıdır?” hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 EMEKLİ ALBAY ERDAL SARIZEYBEK ERDOĞAN HAKKINDA ÖVÜCÜ YAYINLAR ‘Kimleri tehdit ediyorsunuz’ ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın, annesinin evinin aranması girişimiyle ilgili haberler konusunda “16 Mayıs’tan sonra konuşacağım, söyleyecek lafım var” demesi CHP’lilerin sert tepkisine yol açtı. CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin, Arınç’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde “Neden şimdi konuşmuyorsunuz” diye sordu. CHP İstanbul Milletvekili Berhan Şimşek de “Kimleri tehdit ediyorsunuz, bu bir skandaldır” dedi. ‘Elimizde deliller vardı’ GÖKHAN ERKUŞ Medya, Köşk’e hazırlıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Basın organlarının son dönemde AKP hükümeti aleyhine haberleri görmemesi, Başbakan Tayyip Erdoğan’ı övücü yayınlarda bulunması dikkat çekiyor. Özellikle çok satışlı gazeteler Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde AKP hükümeti ve Başbakan Tayyip Erdoğan’ı koruyucu politika izliyor. AKP hükümetinin olumsuz icraatlarına yer vermeyen gazeteler, önemli olayları iç sayfalarda küçük puntolarla değerlendirme yoluna gidiyor. Son olarak Erdoğan’ın laiklikle ilgili olarak “Hitler Almanyası da laikti” sözlerinin görmezden gelinmesi dikkat çekti. Bazı gazeteler ise Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı’yla ilgili olarak olumlu haberlere ilk sayfadan yer veriyor. Başbakan Erdoğan’a yakın kaynaklara dayandırılarak verilen haberde, Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olması durumunda nasıl bir profil çizeceği anlatılıyor. Söz konusu haberde şu yorum yapılıyor: “Erdoğan önce bir normalleştirme projesi uygulayacak. Geçmiş dönemlerdeki gerilim noktalarını aşıp Türkiye’nin normalleşmesini sağlayacak. İçeride herkesi kucaklayan, bütün kurumların ahengini kollayan, merkezin cumhurbaşkanı olmayı hedefleyen bir çizgi ortaya koyacak.” ANKARA Emekli Albay Erdal Sarızeybek, 2003 yılında TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın annesinin evinde eldeki deliller doğrultusunda arama yapmak istediklerini, ancak mahkemenin izin vermediğini söyledi. Sarızeybek, “Arınç’ın eviyle ilgili hiçbir şey yapamadık” dedi. Sarızeybek, “Ya Gazi Paşa Duyarsa” adlı kitabında Arınç’ın annesinin evini aramak istediklerini ifade etmesinin ardından yapılan değerlendirmelerin “sanki olayın altında başka bir şey varmış hissi yaratmak için” yapıldığını bildirdi. Arınç’ın “Bu olayı önüyle arkasıy la değerlendirmem lazım. İnşallah 16 Mayıs’tan sonra daha rahat yaparız. Söyleyecek çok lafım var. Bunun üzerine Sayın (Şener) Eruygur’a da, o albayımıza da, olayla ilgili olan pek çok kişiye de söyleyecek lafım var” açıklamasını anımsatan Sarızeybek sözlerini şöyle sürdürdü: “Arınç, bu konuya ilişkin sanki olayın arkasında başka şeyler varmış gibi imalarda bulundu. Halbuki biz elimize gelen delillerden yola çıkarak adreslere ulaştık. Aramaya gittiğimizde oranın Arınçlar’a ait olduğunu bilmiyorduk bile. İrticai faaliyetlere ilişkin birçok delil vardı, biz de bunlara göre aramalar yapıyorduk.” CUMHURİYET 05 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear