Catalog

24 MART 2007 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLERİN DEVAMI TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul 13 Stockholm Y Y Y Y Y Y Y Y Y 14 15 15 14 17 17 19 14 14 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y Y Y Y Y Y Y Y Y 15 13 15 16 14 10 11 13 19 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB PB Y PB Y Y Y Y Y 20 18 12 20 14 16 7 10 8 Trabzon Ankara Erzurum Hakkari İzmir Antalya Ş.Urfa Adana Yurt geneli parçalı ve çok bulutlu, Doğu Akdeniz ile Güneydoğu Anadolu’nun batısı dışında tüm yurt yağmur ve sağanak yağışlı geçecek. Yağışlar Orta ve Doğu Karadeniz ile Doğu Anadolu’nun kuzey ve doğusunda etkili olacak. Hava sıcaklığı yurdun kuzey ve iç kesimlerinde 68 derece azalacak, diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih PB PB PB PB B Y Y Y Y 10 2 10 12 13 8 8 11 6 Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y Y PB Y Y PB Y PB Y 15 10 18 7 15 13 15 18 6 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı B Y B Y Y Y Y B PB 12 21 5 23 11 20 10 23 20 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Yağmurlu GÜNCELCÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada reti haktan görünerek nasıl destekledikleri, ben diyeyim yüz, siz deyin bin örnekle anlatılabilir, kanıtlanabilir. Bir iki gün önce CHP lideri Deniz Baykal, devletin bu adamlar (RTE) elinde nasıl yönetildiğini öne süren olaylar açıkladı. İktidar partisi siyasal terbiyeyi aşan saldırılarla yanıtlamaya kalkışınca; Baykal, açıkladığı olayları belgelerle kanıtladı... Bu açıklamaları arasında yer alan bir CD’de RTE, Avusturya’yı ziyareti sırasında bir radyo ile yaptığı konuşmada Öcalan gibi bir katilden “sayın”, şehitlerden “kelle” diye söz ediyor. ??? Kürt partisi Demokratik Toplum Partisi’nin (DTP) kimi üyelerini, yargı Öcalan’a “sayın” dedikleri için hapisle cezalandırıyor. Başbakanlık koltuğunu yakalamış bir kişi, aynı sözcüğü kullanıyor. Ama böyyük medya ve kuyrukları bu konuya şöyle değinip geçiyorlar... Başbakan Yardımcısı, Dışişleri’nin gülü Abdullah Bey; RTE’nin avukatlığını üstlendi. Baykal’ı yalanladı. Sözün sahibi RTE ise bin bir dereden su getirerek kendinden daha büyük milliyetçi ve teröre karşı görüşleri açık ve bilinen bir kişi olmadığından dem vurdu ve lakin… Kasımpaşalı mert ve erkek adamdır ya RTE; “evet söyledim veya söylemedim” diyemedi. Kumaş bu zaten; eski günlerdeki “İslamsal vukuatlarının ve amacının” yeniden anımsanmasını asla istemiyor. Gerçeklerden bucak bucak kaçıyor; böyyük medyamız da peşi sıra ört ki ölem! Üstelik Cumhurbaşkanlığı’na hazırlanan bu kişiyi kendine özgü anayasası olan holding medyası korumak ve kollamaktan geri kalmıyor. “Amaca varmak için papaz kıyafeti bile giyerim” diyen bir adamı neredeyse laik, demokratik erdemin simgesi ilan edecekler. “Barzani karşısında dut yemiş bülbül, Talabani karşısında sesi çıkmıyor. Öcalan’a ‘sayın’ diyor. Şehitlere ‘kelle’. Özür dilemesi gerekirken bunları söyleyene hakaret ediyor.” AB’nin dayatmalarını sineye çekiyor. ABD’nin ulusal yararları emrine giriyor, boyun eğiyor. İşçi, memur, çiftçi, emekli, dar gelirli perişan... Nüfusun yüzde 20’si yoksul. Dini bayrak yapmış, laikliğin içini boşaltmaya azmetmiş bu insanın davranışları karşısında, medya sessiz. ??? RTE, gazeteciler ve gazeteler arasında bana karşı olanlarolmayanlar diye ayrım yaptığını saklamıyor. Özel uçağına davet ettiği gazetelerin geçenlerde açıklanan listesi ayrımcı tutumunu kanıtladı. Listede; bu zatın cımbızla seçip özel uçağına davet etmek lütfunda bulunduğu beş gazete arasında Hürriyet acaba neden birinci sırada? Posta’dan daha az sattığı, habercilikte artık bu özelliğini de başkalarına, örneğin kardeşi Milliyet’e kaptırdı ya diğerlerine fark attığı için mi? Yoksa, yoksa? RTE’yi kızdırmamak, hükümet olarak elinde bulundurduğu gücü holdingin üzerine çekmemek için mi? ??? “Başbakan dün (önceki) akşam beni arayarak Cumhurbaşkanlığı konusundaki görüşlerini açıkladı” diye yazdı dünkü yazısında Ertuğrul Özkök. Sadece partisinin üst düzey toplantılarında Cumhurbaşkanlığı konusunu tartışan, yakınındaki ideal arkadaşlarıyla görüşlerini açıklayan, dışarıya sır vermeyen RTE; “bir akşam Özkök’ü arayıp Cumhurbaşkanlığı konusundaki görüşlerini” açıklıyor. Bu Başbakan’la (TÜSİAD üyesi) bir gazete yöneticisi görüş alışverişinde bulunuyor ve tabii Özkök, dünkü yazısında RTE’nin açıkladığı görüşleri yazmıyor, ipucu vermiyor. Ola ki, dünkü yazı Özkök’ün bugünkü yazısı için bir “anons!” Yazsa da öğrensek; RTE’nin Çankaya görüşlerini. RTE, Özkök’e, yine anayasanın cumhurbaşkanlarının nitelik ve yetkilerinden söze girip, en böyyük Türk olduğunu söylemekle mi yetindi acaba? ??? Ülkenin önde giden konusu “Cumhurbaşkanlığı ile ilgili yazıları ve haberleri sıkıcı bulduğunu” dün vurgulayan Özkök, “Cumhurbaşkanlığı konusunda ‘herkesin bir hesabı’ olduğunu” yazıyor da bu kafanın, devletin bir numaralı konumuna geldiğinde laik rejime, Atatürk çağdaşlığına vuracağı darbelerden kaygılananları yazmıyor. RTE, cumhurbaşkanı olduğu takdirde AKP’nin güç kaybedeceği hesabını yapanlar varmış. Bu ve benzeri “hesapları yapanları” ad vererek açıklamıyor Özkök. Ait olduğu çevre; bu zat yukarı çıkarsa CHP’nin daha güçleneceğini, Baykal’ın bu kısır hesapla üstüne giderek yukarıya kışkırttığını yazdılar, yazıyorlar. Akşam sohbetini kıvrak üslubuyla aktarırsa eğer; Özkök’e düşen görev: RTE’yi Cumhurbaşkanlığı’na yeterli ve layık görüp görmediğini de yazmak! Danıştay, Maliye Bakanlığı’nın El Kadı müfettişini harcamasına geçit vermedi GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Raporda iftira yok cilik, görevi kötüye kullanma ve iftira suçunu işlediği” gerekçesiyle bakanlık, Kaçar’ı memuriyetten çıkarmış ve Kaçar ile Mehmet Tuncer hakkında soruşturma izni istenmişti. Unakıtan da 22 Ocak 2007’de bu kişiler hakkında soruşturma izni vermişti. Hamza Kaçar ile Tuncer’in, Bakan Unakıtan’ın soruşturma izni vermesi kararına itiraz etmesi üzerine, dosya Danıştay 1. Dairesi’ne geldi. Dairenin izni kaldırma kararında, 11 Eylül saldırıları sonrasında küresel seviyede terörün finansmanın önlenmesi amacıyla başlatılan girişimler kapsamında, teröre kaynak sağlayan kişi ve organizasyonlara ait isim listelerinde yer alan kişi ve organizasyonlar hakkında mevcut bilgilerin değerlendirilmesi amacıyla çalışma grubu oluşturulduğu belirtildi. Kaçar’dan, çalışma ve değerlendirmelerini 10 gün içinde raporlaştırarak sonuçlandırmasının istenildiği kaydedilen kararda, Kaçar tarafından düzenlenen araştırma ve inceleme raporunun MASAK Başkanlığı’na, basit raporun ise Teftiş Kurulu Başkanlığı’na sunulduğu anlatıldı. Kararda, raporların “İncelemede KarAriana Afgan Havayolları’nın KâbilEsenşılaşılan Güçlükler” boğaİstanbul seferini yapan ve 20’si perbaşlığı bölümünde, vergi sonel 50 yolcu taşıyan A 300 tipi uçağı, denetmenlerinin görevine Atatürk Havalimanı’na inişi sırasında pistte son verilmesi, talep etmeduramayarak toprak zemine saplandı. Facia uçağın karayoluna 20 metre kala durmasıyla atlatılasine rağmen MASAK uzbildi. Toprak zeminde yaklaşık 100 metre ilerleyen uçağın dikmesi kırılarak, motoru ve kanatları manı görevlendirilmemeda ağır hasar gördü. Kazayı yara almadan atlatan yolcular, slide adı verilen şişen botlarla aşağıya si ve 10 günlük süre içinindirildi. Yolcular panik ve korku yaşarken, Frauke de Weird adlı yolcu, “Herkes uçakla ilgilendi. de raporu bitirmesinin isKimse bize bakmadı. Çok şaşırdım. Havalimanında bir psikolog bile yokmuş’’ dedi. Bu arada, İstenmesi nedeniyle inceletanbulAğrı seferini yapan THY uçağı,Ağrı Havaalanı’na indikten sonra pistin kenar zeminindeki menin engellenmeye çalıboşluğa saplandı.Yolcular indirildikten sonra uçak saplandığı yerden kurtarıldı. (ÖZCAN YAŞAR) şıldığına ilişkin açıklamalara yer verildiği vurgulandı. Raporun sonuç bölümünde Kaçar ve Tuncer hakkında “resmi belgede sahtecilik, görevi kötüye kullanmak ve iftira” suçları yönünden soruşturma izni verilmemesinin önerildiği kaydedildi. Haber Merkezi Yurdun bazı niyle düştü. Olayda yaralanan ol çü köyündeki caminin minaresi yıkesimlerinde etkili olan olumsuz mazken bir araçta hasar oluştu. Şid kıldı. Kayseri’de, yapımı süren 15 Dairenin kararında, Kahava koşulları ve rüzgâr nedeniyle detli rüzgâr ve olumsuz hava koşul katlı “Megakent’’ adlı apartmanın çar’ın düzenlediği raporbazı yurttaşlar yaralanırken İstan ları, Konya, Eskişehir, Düzce, Kay çatısı şiddetli lodos nedeniyle uçtu. larda araştırma ve incelebul’dan Denizli’ye giden THY uça seri, Manisa, Kocaeli, Afyonkarahi Havada savrulan çatı kaplaması ve melerin engellenmeye çağı geri dönmek zorunda kaldı. sar, Zonguldak ve Bolu’da etkili ol kalas parçaları, aynı sokakta bulu lışıldığına ilişkin değerDenizli’de etkili olan şiddetli rüz du. Eskişehir’de bir reklam levhası nan bir evin üzerine düştü. Enkaz lendirmelere yer vermesi gâr nedeniyle İstanbulDenizli sefe yerinden çıkarak savrulurken, Re altında kalarak yaralanan bir kişi it ve kanaatini açıklamasırini yapan ve 110 yolcu taşıyan cep Koçanlı (68) adlı yurttaşın ya faiye tarafından kurtarıldı. Mani nın, görevinin gereğini uçak, Çardak Havalimanı’na ine ralanmasına neden oldu. Konya’da sa’da fırtına, 19 Mayıs Stadyu herhangi bir etki ya da meyerek İstanbul’a geri dönmek Mehmet Atmışdört (74) adlı yurt mu’nun kapalı tribününün çatısını baskı altında kalmadan zorunda kaldı. Esenboğa Havalima taş, cami şadırvanındaki mermerin uçurdu. Antalya’nın Gazipaşa ilçe yapabilme anlayışının bir nı’nda Dış Hatlar Terminali’nin ge savrulmasıyla yaralandı. Cihanbey sinde, dinlenme tesisinde yolcu oto ifadesi olması nedeniyle len yolcu bölümünün çıkışındaki li’de yaklaşık 150 yıllık tarihi cami büsünün üstüne şiddetli rüzgâr ne iftira suçunu oluşturmayacağı vurgulandı. panel asma tavan, aşırı rüzgâr nede nin minaresi ile Karatay ilçesi Gö deniyle tesisin çatısı düştü. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Danıştay, Başbakan RecepTayyip Erdoğan’ın kefil olduğu, Birleşmiş Milletler’in terörü destekleyenler listesinde yer alan Yasin el Kadı hakkındaki raporları hazırlayan ve devlet memurluğundan çıkartılan Başmüfettiş Hamza Kaçar hakkında, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın verdiği soruşturma iznini kaldırdı. Böylece, Kaçar’ın memuriyetten çıkarılmasına dayanak oluşturan iddiaların doğru olmadığı yüksek mahkemece de belirlenmiş oldu. Danıştay 1. Dairesi, memuriyetten çıkarılan Maliye Başmüfettişi Hamza Kaçar ile emekliye ayrılan dönemin Maliye Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanı Mehmet Tuncer hakkında, “resmi belgede sahtecilik, görevi kötüye kullanma ve iftira” suçlarından Unakıtan’ın verdiği soruşturma iznini kaldırdı. Kaçar, BM’nin teröre destek verenler listesinde yer alan Yasin el Kadı hakkındaki raporu sırasında “siyasi ve bürokratik müdahale” gördüğünü ve bu nedenle soruşturmayı tamamlayamadığı değerlendirmesini yapmış, Teftiş Kurulu ise Kaçar’ın, baskı gördüğü iddialarının doğruluğunu ispat için geçmiş tarihli rapor düzenlediğini savunmuştu. Bu rapor doğrultusunda “resmi belgede sahte Faciaya kıl payı Şiddetli rüzgâr yaşamı olumsuz etkiledi, çok sayıda kişi yaralandı Fırtına çatıları uçurdu kitaplarını incelerken aklıma ilk, bu söz geldi! Avrupa Birliği’nin (AB) öncülüğünde önceki yıl yenilenen ders kitaplarından tarih ve coğrafyayla ilgili olanları için söylenebilecek tek söz şu: Helal olsun AB’ye! Ben, bir toplumun içini boşaltıp dönüştürme, yeni bir ulus yaratma projesi diye buna derim! KKTC’de halen ilköğretim okulu öğrencilerine okutulmakta olan Sosyal Bilgiler kitaplarını inceleyen bir kişi şöyle düşünür: Yahu bu Türklerin Anadolu’da ne işi var? Zira Anadolu, daha düne kadar Romalıların, Bizanslıların devlet kurduğu, bir ara Osmanlıların da gelip geçtiği bir yer. Ya Türkiye Cumhuriyeti? Haa o mu, evet evet, Osmanlı’dan sonra mı ne, kurulduydu! Mustafa Kemal? Biz ilgilenmiyoruz... İstiyorsanız, başka kitaplara bakın... ??? Kimileri diyebilir ki: “Kardeşim, orası KKTC, başka bir devlet. İlle de Türkiye’nin tarihini yazmak zorunda mı?” Eğer Anadolu’da Romalıların, Bizanslıların kurduğu devletleri uzun uzun anlatıyorsa Türkiye’yi de anlatması gerekir... Bu iddiamızı bir kenara koyalım, soralım: “Peki arkadaş, Türkiye bir yana... Kendi kuruluş nedenlerini, kendi kökenlerini nasıl açıklıyorsun?” Kitaplarda bunları da bulmak olanaksız... Kıbrıs Barış Harekâtı yok... Fazıl Küçük, Rauf Denktaş yok... Kurtuluş Savaşı’nda adadan Anadolu’ya verilen destek yok... Hemen altını çizelim, 2005’ten önceki dönemde yukarıdaki konular doğal olarak ayrıntılarıyla işleniyordu. Kıbrıs’ta kalıcı bir barış için öteden beri gündeme getirilen konulardan biri şuydu: İki tarafta da ders kitaplarındaki karşılıklı düşmanlıklara son verilsin. Hatta ortak kitaplar okutulsun. Kalıcı bir barış gerçekleştirildikten sonra elbette bunlar adım adım yaşama geçirilir. Ancak Rum kesiminin ders kitaplarını hiç değiştirmediği, Rum yöneticilerinin adayı tümüyle kendi nüfuzları altına almak için her şeyi yaptığı bir ortamda KKTC’de değiştirilen ve köksüzleştirilen tarih kitapları neye hizmet eder? KKTC’nin erimesine... Kıbrıs’ta hafta başında yaşanan gerilimin köklerinde, yukarıda aktardığımız, ders kitaplarına ilişkin kaygılar da var. Barış Kuvvetleri Komutanlığı ile KKTC hükümeti arasında bardağı taşıran damlaların yanı sıra bardağı dolduran gelişmeleri de görmek gerekiyor. KKTC ders kitaplarındaki hava tüm ülkeye yayıldığında, KKTC yöneticileri de ders kitaplarındaki durumu benimsediğinde, şu anda öğrenci olanlar bu eğitimle yoğrulup yaşama atıldığında “kalıcı çözüm” olarak gündeme şu gelecektir: Kıbrıs’ta Türk diye bir şey olmadığına göre, KKTC’yi zorlamanın âlemi yok! Başta KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Başbakan Ferdi Sabit Soyer olmak üzere tüm sorumluları bu ders kitaplarını yeniden gözden geçirmeye çağırıyoruz. Bunlar ders kitabı değil, ters kitabı! Bunlar tarih kitabı değil, tahrip kitabı! SEVGİLİ ZEKİ ÇELİKKOL Türkiye, hafta ortasında önemli bir diplomatını yitirdi. Bütün yaşamını ülkesiyle nefes alıp vererek geçiren Büyükelçi Zeki Çelikkol dün toprağa verildi. Başta Rodos Adası’ndaki Türk izleri olmak üzere görev yaptığı her bölgede Türkiye’nin çıkarlarını korumak için kitaplar da yazan Çelikkol, yabancı yazarların kaleme aldığı Atatürk’e ilişkin çok sayıda kitabı da ya Türkçeye çevirdi ya da çevrilmesini sağladı. Atatürk Türkiyesi’nin, ulusal çıkarların, Türkiye’yi temsil etme duygusunu her şeyin üzerinde tutan tüm diplomatların başı sağ olsun... ankcum?cumhuriyet.com.tr IŞIKLAR’DAN BAYKAL’A YANIT DERS KİTAPLARINDA PROPAGANDA ‘Liderlik için ayrıldı’ İstanbul Haber Servisi SHP MYK üyesi Fehmi Işıklar, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın 1991’de HEP’le yapılan seçim işbirliğiyle ilgili sözlerini yanıtlayarak “Baykal, SHPHEP seçim işbirliğini eleştirmemiştir. Baykal’ın SHP’den istifa ederek CHP’ye geçmesi İnönü’nün karşısında sürekli genel başkanlığı kaybetmesinden kaynaklanmıştır” dedi. SHP MYK üyesi ve eski HEP Genel Başkanı Fehmi Işıklar, CHP lideri Baykal’ın SHPHEP işbirliğine her zaman karşı çıktığı ve işbirliğinden hemen sonra partiden ayrıldığına ilişkin ifadelerinin gerçeği yansıtmadığını belirtti. Baykal’ın seçimlerden hemen sonra SHP kurultayında genel başkanlığa aday olduğunu anlatan Işıklar, “Böyle bir işbirliğini içine sindiremeyen politikacı tepki gösterir, seçime girmezdi. Baykal’ın o dönemde böyle bir açıklaması olmamıştı” şeklinde konuştu. Işıklar, SHPHEP işbirliğinin dönemin SHP Genel Başkanı Erdal İnönü’nün “ne kadar demokrat, hoşgörülü ve erdemli olduğunu gösterdiğini” kaydetti. Kıbrıslılık aşılaması ZEYNEP ŞAHİN WDR’den 24 saat Türkçe yayın ? BERLİN (AA) Alman WDR Radyo Televizyonu bünyesinde yayın yapan Köln radyosu, internet üzerinden 24 saat Türkçe yayın yapmaya başladı. “KölnRadyosu.net” isimli yayına, “www.funkhauseuropa.de” sayfası üzerinden ulaşılabiliyor. WDR çocuklara yönelik “Kiraka” ve gençlere yönelik “1 Live Kunst” adlı radyo yayınlarını internet üzerinden veriyor. Gözaltındaki 15 çocuk savcılıkta ? İstanbul Haber Servisi İstanbul Kazlıçeşme’de düzenlenen Nevruz kutlamaları sırasında gözaltına alınan 15 çocuk, savcılığa sevk edildi. Çocukların avukatı Baran Doğan, çocukların gözaltı işlemleri sırasında tutulan kimlik tespit tutanağının daha sonra değiştirildiğini açıkladı. Doğan, “Kimlik tespit tutanağında sadece kimlik bilgileri yer alır. Sadece hangi isnat edilen suçlamadan dolayı gözaltına alındığı yazılabilir. Ancak ayrı ayrı tutanaklar düzenlediler. 23’ünde tutulan tutanağa da ayın 22’sinin tarihini attılar. Her iki tutanağı da savcılığa sunduk” dedi. ANKARA KKTC’de okutulan tarih kitaplarındaki “kimliksizleştirme operasyonu”nda öğrencilere Türklük değil, “Kıbrıslılık” bilinci aşılanmaya çalışılıyor, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında Kıbrıs’ı adeta “yabana attığı” anlatılıyor. Liselerde okutulan “Kıbrıs Tarihi” kitabında yer alan ifadelerden bazıları şöyle: Lozan’da, Sevr Antlaşması’nda olduğu gibi Türkiye, Kıbrıs’ın bir İngiliz toprağı olduğunu tanımıştı. Türk Kurtuluş Savaşı’nın sınırlı ve gerçekçi hedefleri arasında Kıbrıs yoktu. Kemalist Halkçılar, adanın ağır vergiler, eğitim gibi iç sorunları konusunda İngiliz yönetimine karşı Kıbrıslı Rumlarla işbirliği yapma yanlısıydılar. 1950’li yıllara kadar Türkiye hükümetlerinin gündeminde Kıbrıs sorunu öncelikli sorunlar arasında yer almıyordu. Kolejlerin İngilizce tarih kitaplarında; İstanbul’un adı Constantinopol olarak kullanılıyor, “Kemal, milli güçleri topladı, Yunanlılara hücum etti” deniyor. Her yıl 18 bin tüberküloz vakası ? İstanbul Haber Servisi Tüberkülozdan dünyada her yıl 2 milyon kişinin öldüğü, 9 milyon kişinin hastalığa yakalandığı ve Türkiye’de de her yıl 18 bin civarında yeni hastanın ortaya çıktığı bildirildi. “Dünya Tüberküloz Günü” nedeniyle Türk Toraks Derneği’nden yapılan yazılı açıklamada, tüberküloz hastalığına neden olan basilin keşfedilmesinin üzerinden 125 yıl geçmiş olmasına rağmen, günümüz dünyasında halen önemli bir toplum sağlığı sorunu olmaya devam ettiği vurgulandı. Okul önünde satırlı saldırı ? DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Sur beldesi Yavuz Selim İlköğretim Okulu önünde bekleyen M.U, okuldan çıkan öğretmenler İbrahim Halil Çulcu ve Kadri Özdemiral ile okul önünde seyyar satıcılık yapan Nuvar Solmaz’a satırla saldırdı. Nedeni henüz belirlenemeyen olayda, yaralılar Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde tedavi altına alındı. Saldırgan M.U’nun yakalanmasına çalışıldığı ve olayla ilgili soruşturmanın sürdürüldüğü kaydedildi. ESAS NO: 2005/128 / KARAR NO: 2006/321 Davacılar Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından davalılar aleyhine mahkememizde açılan Kamulaştırma (Bedel Tespiti ve Tescil) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; Davacı vekili mahkememize verdiği 06.06.2005 havale tarihli dava dilekçesi ile SinopBoyabat devlet yolunun Sinop İli Boyabat İlçesi Bektaş Köyü 1116 parselde davalılara ait taşınmaza yol inşaatı ve emniyet sahası tesis etmek maksadı ile 1116 parselin 188.27 m2’sinin Karayolları Genel Müdürlüğü’nce kamulaştırılmasına karar verildiğini iddia ederek, dava konusu taşınmazın bedelinin tespiti ile Karayolları Genel Müdürlüğü adına tesciline karar verilmesini talep etmiş ve mahkememizin yukarıda esas ve karar numarası yazılı 24/07/2006 tarihli ilamı ile, Sinop İli Boyabat İlçesi Bektaş Köyü 1116 parselin kamulaştırma bedelinin 1327,29 YTL olarak tespitine, parselin 188,27 m2’lik alanının davalılar adma olan tapu kaydının iptali ile TMK 999 maddesi uyarınca yol olarak terkinine, tespit ve bloke edilen bedelin davalılara ödenmesine karar verilmiş olup, davalılar Emine Tanrıöğen, Muzaffer Çelikten, Zafer Çelikten, Hüseyin Çelikten, Ünal Çelikten, Şahinder Sözcü, Ali Çelikten tüm aramalara rağmen tebligata yarar açık adresi tespit edilememiş olmakla, işbu kararımız tebligat yapılamayan davalılara ilanen tebliğ olunur. Basın: 11398 BOYABAT ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN EVLENİYORUZ 24 Mart 2007 Cumartesi Saat: 15.00 Zeytinburnu Belediyesi Nikâh Salonu Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İletişim Bilimleri öğrenci kimliğimi kaybettim. Hükümsüzdür. LATİF TAŞ Elvan KAYA & İsmail TARHAN CUMHURİYET 13 K