25 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 21 MART 2007 ÇARŞAMBA 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI PB PB PB Y Y Y Y Y B 15 17 20 15 19 18 20 16 18 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya B PB PB PB PB PB B S Y 14 17 18 18 17 15 16 12 17 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y B Y PB Y Y K K PB 19 18 15 15 12 12 4 7 3 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun batı, güney ve doğu kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Marmara’nın batısı, kıyı Ege, Batı ve Doğu Akdeniz, Doğu Anadolu’nun güney ve doğusu, Güneydoğu Anadolu ile Denizli çevreleri yağışlı, diğer yerler az bulutlu geçecek. Sabah saatlerinde yurdun iç kesimlerinde sis görülecek. Hava sıcaklığı yurdun iç ve doğu kesimlerinde 2 ila 4 derece artacak. Diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacak. DIŞ MERKEZLER Oslo B Helsinki K Stockholm PB Londra Y Amsterdam Y Brüksel K Paris Y Bonn Y Münih Y 6 3 5 7 8 4 6 8 6 Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih B Y B K PB PB Y B K 9 10 12 3 3 16 14 18 4 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Stockholm Y PB K PB PB Y B PB PB 13 16 4 22 10 14 4 26 20 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Çok bulutlu Yağmurlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada anavatan saymadığını, hatta Rumlar gibi ve Batı gibi Türk askerini işgalci diye tanımladığını zaten biliyorduk. MA Talat, Ankara’dan her türlü desteği alarak Rauf Denktaş’ın koltuğuna oturmadan önce “Türkiye benim anavatanım değildir” dememiş miydi? Talat adındaki “münkir”, başbakanlığı sırasında Türkiye’den “komşu” diye söz etmemiş miydi? Talat ve çevresindekiler Türkiye’den (yılda 400500 milyon dolar alarak) aylık geçimlerini yıllardır sağlayacak, Kuzey Kıbrıs’ı kalkındıracak her türlü maddi yardımı alacak; ama sonra… Türkiye’yi dışlayan eylemler, konuşmalar yapmaktan da utanmayacaklar! ??? Şimdilerde hemen her alanda Türkiye’ye muhtaçlar. Bu nedenle daha açık ifadelerle Türkiye’yi dışlayamıyorlar. Talat’ın, KKTC’yi Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bayrağı altına soktuğu gün Türkiye’ye sırt çevireceğinden kimsenin kuşkusu olmasın. Talat, halkı aldatan sloganlarla, adeta ihanet içinde göstermeye çalıştığı Rauf Denktaş’ı sollayarak Cumhurbaşkanlığı sarayına yerleştikten sonra iktidara tam kadro ile gelebilmek için ikinci bir planı uygulamaya girişti. Kıbrıs’ı dilediği gibi pazarlayabilmek için Rauf Denktaş’tan kurtulmayı yeterli görmeyen RTE ise hükümetiyle, partisiyle Talat’la birlikte harekete geçti. Bu konuda RTE ile Talat’ın kafaları koşuttu. Sıra hükümette bulunan oğul Serdar Denktaş ve partisinden kurtulmaya gelmişti. Sonuç alabilmek için her türlü siyasal dolabı çevirmeye hazır Talat’la AKP, hükümet olanaklarını kullanarak Serdar Denktaş’ı ayak oyununa getirdiler ve hükümetin dışına ittiler. ??? KKTC hükümetinin büyük ortağı (kurucusu ve perde arkasında yöneticisi Talat olan) Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin (CTP) 21. Olağan Kongresi’nde “İstiklal Marşı’nın okunmaması ve bugün varlıklarını sürdürmelerini sağlayan şehitler için saygı duruşunda bulunulmaması” yüzünden patlayan olaylar… …Denktaş sonrası gelişmeleri yakından izleyen birisi olarak beni hiç şaşırtmadı. Bugün AB pasaportu ile rahat yaşam peşine düşen Kuzey Kıbrıslı gençler, geçmişi öğrenmeye merak sarmadıkları gibi, “Kıbrıslı Rumların cinayetlerini” anımsamazlar bile. 21 Aralık 1963’te tarihe “Kanlı Noel” diye geçen katliamda şimdi emekli tabip asker Nihat İlhan’ın 3 çocuğu ve karısı Rumlar tarafından hunharca öldürüldü. Olayın üzerinden 44 yıl geçtikten sonra KKTC’ye giden Nihat İlhan onuruna verilen (ne hikmetse Talat’ın katılmaktan kaçındığı) yemekte Türk Kıbrıs Barış Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Hayri Kıvrıkoğlu, Başbakan Ferdi Sabit Soyer’in uzattığı eli sıkmayı reddetti. RTE’nin desteğiyle başbakanlığa gelen Soyer’in eli havada kaldı. Orgeneral Kıvrıkoğlu, bu davranışındaki nedeni askerce açıkladı: “Kurultay yapıyorsunuz. İstiklal Marşı okunmuyor. ‘Davaya’ hizmet eden şehitler için saygı duruşu yapılmıyor. Anılmıyorlar bile.” Soyer, “Türklük kalplerimizde yatıyor. Türklüğümüzden kuşkunuz mu var?” deyince; Kıvrıkoğlu’ndan aldığı yanıt geçmişlerini de bugünkü davranışlarını da özetleyen bir yanıt: “Kanıtlayın o zaman!” İnkârcılık toplumun bir kesimine hele yöneten kadrolara sindi mi; olayları kalyoncu mu yoksa halis eyyamcı mı, her neyse, elbette CTP Genel Sekreteri Ömer Kalyoncu gibi düşünmeye ve yorumlamaya zorlanır insan. “Yasa bize parti kongresinde İstiklal Marşı okuyun demiyor” diyecek kadar yüzsüzlük sergiler. Üyeleri bölücü PKK’ye hizmet veren Kürt kökenli kimi DTP’liler gibi... Ya da Türkiye’de ulusal davalara sahip çıkanları RTE gibi, “hamasetle bir yere varılmaz” diye suçlamaya götürür. İçimizdeki bir eli balda bir eli kalemdeki dönekler son Kıbrıs olayını eleştirecekler, asker karşıtlığına bir koz olarak kullanacaklar. Burada ve bir zamanlar “Yavru Vatan” dediğimiz Kuzey Kıbrıs’ta, itler ürüdükçe kervan yürür mü? Yüksek Yargı’da AKP isyanı Adalet Bakanı Çiçek ve müsteşarı toplantıya katılmayınca Yargıtay ve Danıştay’daki boş üyelikler için seçim yapılamadı. HSYK Başkanvekili, iktidarın ne zaman çıkacağı belli olmayan yasa için seçim durdurma lüksü bulunmadığını söyledi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), Yargıtay ve Danıştay’ın boş olan üyelikleri için seçim yapılmasını engelleyen iktidarı sert dille uyardı. HSYK’nin seçilmiş üyelerince yapılan açıklamada, Adalet Bakanlığı’nın tavrı “yargı bağımsızlığına karşı bir duruş, kurulun faaliyetlerini engelleme ve yargıya müdahale” olarak nitelendirildi. HSYK’nin geçen hafta aldığı Danıştay ve Yargıtay’ın boş üyelikleri için seçim yapma kararı doğrultusunda, kurulun 5 üyesi dün saat 10.00’da toplantıya geçti. Ancak toplantıya Kurul Başkanı Adalet Bakanı Cemil Çiçek ile doğal üyesi Adalet Bakanlığı Müsteşarı Fahri Kasırga katılmadı. Çiçek, toplantıya katılmak yerine dün Almanya’ya gitti. Onun yerine ise yedeği toplantıya katıldı. Kasırga da yerine bir müsteşar yardımcısını görevlendirmediğinden, toplantı için gerekli olan koşul oluşmadı. Dolayısıyla Yargıtay ve Danıştay’daki boş üyelikler için de seçim yapılamadı. Kurul, bakanın yerine katılacak yedek ve müsteşarla birlikte toplam 7 kişiyle karar alabiliyor. Halen Yargıtay’da 23, Danıştay’da ise 6 üyelik boş bulunuyor. HSYK Başkanvekili Mahmut Acar, toplan ABD’de bakanın yetkisine sınırlama WASHINGTON (AA) ABD Senatosu, Adalet Bakanı’nın savcı atama yetkisini elinden aldı. Senatodaki oylamada, ABD Adalet Bakanı’na, senatonun onayı olmaksızın atama yapma yetkisini veren yasanın iptal edilmesine ilişkin tasarı, 2’ye karşı 92 oyla kabul edildi. Demokratlar, George Bush yönetiminin, yetkilerini kötüye kullanarak yasayı, 8 savcının işten atılarak yerine Beyaz Saray yanlısı savcılar getirilmesinde kullanmakla suçluyor. ABD Adalet Bakanı Alberto Gonzales, savcıların görevden alınması için yürüttüğü kampanyayı anlatan belgelerin ortaya çıkması üzerine yapılan istifa çağrılarını reddetmişti. rarı karşısında herhangi bir hukuki bağlayıcılığının bulunmadığı açıktır. Bu durum, sadece yargı bağımsızlığına karşı bir duruş, Yüksek Kurul’un faaliyetlerini engelleme, yargıya müdahale niteliği arz etmektedir. Kurul, Kasırga’nın gelmemesi nedeniyle toplanamamış ve çalışmasını sürdürememiştir. Bu konuda sorumlular hakkında yasal gereğinin yapılması açısından tutanak da düzenlenmiş ve imza altına alınmıştır.’’ Çiçek’in “bu tür bir emsal uygulamanın bulunmadığı’’ savını anımsatan Acar, yazılanın tersine, kurulun emsal nitelikteki 28 Mayıs 1992 tarihli kararında da aynı gerekçelerle se tının ardından kurulun seçilmiş üyeleriyle birlikte basın açıklaması yaptı. Kurulun 13 Mart 2007’de toplanarak Danıştay ve Yargıtay’ın boş üyelikleri için seçim yapma kararı aldığını anımsatan Acar, Bakan Çiçek’in önceki gün 17.00’de Yüksek Kurul üyelerine bir yazı göndererek “seçim için gündem belirlenmesinin yönetmeliğin vasfına ve ruhuna aykırılık teşkil ettiğini’’ ifade ettiğini anlattı. Acar, şunları söyledi: “Sayın Adalet Bakanı’nın kendi imzasıyla Yüksek Kurul’a gönderdiği yazı, yasal dayanağı olmayan, sadece kendi kişisel düşüncesini ve tercihini yansıtan bir değerlendirmeden ibarettir.Yüksek Kurul’un ka çimin 4 Haziran 1992 gününden başlanarak yapılmasına karar verildiğini ve üye seçiminin yapıldığını açıkladı. Acar, Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada, “Yasalarımıza göre, Yargıtay’da 10 üyeliğin boşalması, Danıştay’da ise 4 üyeliğin boşalması durumunda 2 ay içerisinde seçim yapma zorunluluğu var” dedi. “Yargıtay Yasası’nda değişiklik yapılacak, Yargıtay’ın üye sayısı indirilecek düşüncesi”nin ileri sürülmesinin kabul edilemeyeceğini vurgulayan Acar, şu değerlendirmeyi yaptı: “Ne zaman çıkacağı bilinmeyen bir yasayı bekleyip seçimi durdurma lüksümüz yok. O yasanın çıkacağı düşüncesinde de değilim.” Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, yaptığı açıklamada, HSYK’nin seçilmiş üyelerinin, yargı bağımsızlığı adına tarihi bir adım attıklarını belirtti. Ancak “Yargı yargıya bırakılamaz” diyen siyasi iradenin etkin olduğunu iddia eden Eminağaoğlu, Kasırga’nın, toplantıya katılmayarak anayasal görevinin gereğini yerine getirmediğini bildirdi.Kasırga’nın tavrını “görevi kötüye kullanma” olarak değerlendiren Eminağaoğlu, “Bu davranışı, kuşkusuz tarih önünde ayrıca yargılanacaktır” dedi. Sezer’den sağduyu çağrısı ? Baştarafı 1. Sayfada BİRLİKLER GERİ DÖNDÜ etkilenmeden, sağduyuyla davranmasını, toplumsal barışın sürdürülmesine katkıda bulunmasını ve ayrılık yaratmak isteyen kötü niyetlilere izin vermemesini” istedi. Cumhurbaşkanı Sezer, Nevruz bayramı dolayısıyla dün bir kutlama mesajı yayımladı. Sezer mesajında, değişimin özünü doğayla ilişkilendiren, doğanın sunduğu olanaklarla yaşamını sürdüren ve gelişimini sürekli kılan insanoğlunun, baharın gelişiyle doğanın canlanmasına duyarsız kalamadığını, yeni umutlar ve yaşama sevinciyle bu değişikliğe uyum gösterdiğini belirtti. Dünyadaki birçok topluluğun, baharın gelişini ve doğanın uyanışını, farklı geleneksel törenlerle, dostluk, kardeşlik ve birlik duygularının egemen olduğu coşkulu bir bayram olarak kutladığını vurgulayan Sezer, “İlkbaharın gelişi dolayısıyla düzenlenen kültürel etkinlikler, toplumlarda barış kültürünün yeşermesine katkıda bulunmakta, sevgi, saygı ve hoşgörünün toplum yaşamındaki vazgeçilemez önemini anımsatmaktadır” dedi. Barış ve sevgiyle özdeş Cumhurbaşkanı Sezer, duyarlılık çağrısı yaptığı mesajında, şunları kaydetti: “Baharın müjdecisi Nevruz’un kültürümüzde her zaman barış ve sevgiyle özdeşleştiği unutulmamalıdır.Yurttaşlarımızın, birlik ve bütünlüğümüzün korunmasının geleceğimiz yönünden taşıdığı önemin bilinciyle, Nevruz’un anlamına uygun olarak kutlanması için gerekli duyarlılığı göstermeleri içten beklentimizdir. Herkesi, yönlendirmelerden, kışkırtmalardan etkilenmeden, akıl ve sağduyuyla davranmaya, toplumsal barışın sürdürülmesine katkıda bulunmaya, ayrılık yaratmak isteyen kötü niyetlilere izin vermemeye çağırıyorum.” Nevruz için ilk mesaj Genelkurmay Başkanlığı, ilk kez Nevruz Bayramı’nı Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) resmi internet sitesinden kutlayan bir mesaj yayımladı. Genelkurmay Başkanlığı’nın “www.tsk.mil.tr” adresindeki internet sitesinde yayımlanan fotoğrafta elinde çiçek olan küçük bir kız çocuğu yer alıyor. Afişin üzerinde “Huzur, barış ve sevgi getirmesi dileğiyle... Nevruz Yenigün Bayramınız kutlu olsun. Türk Silahlı Kuvvetleri” mesajı yer alıyor. Güneydoğu’da hareketlilik DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Son haftalarda Güneydoğu’da son derece dikkat çeken askeri hareketliliğin ardından, Türk Silahlı Kuvvetleri birliklerinin Kuzey Irak’a girdiği yolunda iddialar ortaya atıldı. Ancak haberler, Kürdistan Demokrat Partisi’ne (KDP) yakın kaynaklarca yalanlandı. Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ, geçen hafta Diyarbakır’a yaptığı ziyaret sırasında, bölgede askeri hareketliliğin gözlenebileceğini, bunun kış nedeniyle bölgeden uzaklaşan birliklerin geri dönüşünden kaynaklanacağını ifade etmişti. Bu açıklamanın ardından bölgede özellikle Şırnak’ın Kuzey Irak sınırı boyunca uzanan kesiminde, askeri araçların sınır boylarına kaydırıldığı gözlendi. Birçok askeri araç da trenlerle Mardin’in Nusaybin ilçesine, oradan da yine aynı bölgedeki Cudi, Gabar, Besta dağlık alanları ile sınır boyunca uzanan Beytüşşebap ile Uludere’nin stratejik öneme sahip Andaç, Taşdelen, Hilal, Ortabağ köylerine sevk edildi. PKK’nin dönemsel olarak kamp yeri olarak kullandığı Haftanin, Sinaht, Kanimasi bölgelerinin Türkiye tarafında kalan kesimlerinde tampon bölgeler oluşturuldu. Bolu Komando Tugayı’ndan gelen birlikler, Şırnak yakınlarındaki İkizce Komando Tugayı yakınlarına konuşlandırıldı. Ancak bu hareketlilik, Kuzey Irak’taki etkin Kürt gruplardan Kürdistan Yurtseverler Birliği’nin (KYB) resmi internet sitesi Pukmedia tarafından TSK birliklerinin bu ülkeye girdiği şeklinde yansıtıldı. Diyarbakır’da Nevruz etkinliğine izin, pankartlara yasak Kutlamaya katılana soruşturma MAHMUT ORAL ANADOLU’DA VAKİT Sol Partilerden Beklentiler ? Baştarafı 2. Sayfada anda sayın Ahmet Necdet Sezer’le sağlanabilir. Peki Sezer bu partilerden hangisinin başında olmalıdır? CHP’ye bakalım: Eğer Sayın Baykal ve çalışma arkadaşları böyle bir öneriye evet derse bu parti tartışmasız CHP olmalıdır. Fakat buna sıcak bakılacağı kanısında değilim. SHP’ye gelince… Sayın Karayalçın ve çalışma arkadaşları bu öneriye olumlu bakabilir. Ancak 2002 genel seçimlerinde bir partiyle yaptıkları ittifak genelde halk tarafından olumlu karşılanmadı. Bu yüzden sıkıntı SHP’li oluşumla da aşılamaz görünüyor. Geriye DSP kalıyor. DSP Genel Başkanı Zeki Sezer ve çalışma arkadaşlarının büyük bölümünün, ülkemiz adına bu öneriye olumlu bakacağını düşünüyorum. Baykal’ın kabul etmemesi durumunda; Genel seçimler yaklaşırken sol partilerin durumu ne olacak? Yanıt net: Sol partiler tek çatı altında birleşmeli ya da ittifakla seçimlere gidilmeli!.. Birleşme nasıl olmalı? Baykal’ın, “kum gider, çakıl kalır”, “az olsun benim olsun”, “Otobüs gidiyor, haydi otobüse” mantığıyla değil! Gerçek anlamda ilke ve ideolojilerin belirlendiği, sol söylemlerin egemen olduğu bir birliktelikle... DİYARBAKIR Diyarbakır Valiliği, DTP’nin bugün fuar alanında kutlamak istediği Nevruz gösterilerine izin verdi. Tertip komitesinin izin dilekçesinde yer verdiği Abdullah Öcalan’ın yeni bir görüş olarak ortaya attığı “Ortadoğu’da çare Demokratik Konfederalizm’dir”, “Ateşkes barış için son şans”, “Yaşamı yaşamımız, sağlığı sağlığımızdır” sloganlarının yazılı olduğu pankartlar başta olmak üzere, hiçbir pankart ve dövize ise izin verilmedi. Valilik, kutlamalara katıldığı tespit edilen kamu çalışanları hakkında adli ve idari işlem başlatacağını açıkladı. HAKPAR’ın İstasyon Meydanı’nda yapmak istediği Nevruz kutlamasına izin verilmedi. HAKPAR Genel Başkanı Sertaç Bucak, yaptığı açıklamada Kürtlerin Nevruz Bayramı’nın yasaklandığını öne sürdü. Öte yandan Nevruz’a katılmak üzere kente gelen İHD’li Eren Keskin, gözaltına alındı. Para ödenirse dava düşecek HİLAL KÖSE Çoğunluk Erdoğan’ı istemiyor ? Baştarafı 1. Sayfada belirlemek üzere geçen ay içerisinde “Cumhurbaşkanlığı Seçimi Araştırması” yapan SONAR, anketin sonuçlarını yayımladı. İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Kayseri, Malatya, Samsun ve Trabzon il merkezlerinde yapılan ankette 1659 kişiyle görüşüldü. Sorular ve yanıtları “Sizce cumhurbaşkanı bir parti içerisinde mi olmalı, yoksa bağımsız bir kişi mi olmalı” sorusuna ankete katılanların yüzde 54.1’i, “Cumhurbaşkanı, parti üyesi olmayan bağım sız bir kişi olmalıdır” yanıtını verdi. “Parti içerisinden olmalıdır” yanıtını verenlerin oranı ise yüzde 30.9 oldu. Ankete katılanlar, “Sizce cumhurbaşkanı, Meclis içerisinden mi olmalı yoksa Meclis dışından mı olmalı” sorusuna ise yüzde 51.6 oranında “Meclis dışından bir kişi olmalı” yanıtını verdi. Yüzde 39.7’lik kısım ise “Meclis içinden bir kişinin cumhurbaşkanlığını” uygun buldu. Cumhurbaşkanının görev süresi ile ilgili olarak yöneltilen soruya ankete katılanlar yüzde 53.3 oranında “Cumhurbaşka nı 7 yıl görevde kalmalı” yanıtını verdi. “Cumhurbaşkanı olan kişiler üst üste iki kez cumhurbaşkanı seçilebilmeli midir” sorusuna verilen yanıtta yüzde 46.5’lik kesim Köşk’te ikinci kez aynı ismi görmek istemezken, yüzde 48.4’lük kesim iki kez üst üste aynı ismi görmek istediğini belirtti. Ankete katılanlar “Sizce Recep Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanı olmalı mıdır” sorusuna ise yüzde 71.2 gibi yüksek oranda “Hayır, olmamalıdır” yanıtını verdi. Soruya yüzde 5.2 oranında “fikrim yok” yanıtı verilirken; Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığına adaylığını destek leyenlerin oranı sadece yüzde 23.6’da kaldı. “Recep Tayyip Erdoğan sizce cumhurbaşkanı olmalı mı yoksa başbakan olarak mı kalmalıdır” sorusuna verilen yanıtlar ise dikkat çekti. Ankete katılanların yüzde 34’ü Erdoğan’ı ne başbakan ne de cumhurbaşkanı makamında görmek istediklerini belirtti. Bu soruda Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı için destek verenlerin oranı yüzde 17.2’de kaldı. Yüzde 19.8’lik kesim Erdoğan’ın başbakan olarak kalmasını isterken, yüzde 5.4’lük bir kesim ise “Erdoğan siyaseti bırakmalı” dedi. Yüzde 23.6’lık kesim ise bu soruda fikir beyan etmedi. Danıştay üyelerinin fotoğraflarını yayımlayarak terör örgütlerine hedef gösterdikleri iddiasıyla yargılanan Anadolu’da Vakit Gazetesi sahibi Nuri Aykon 23 bin 675 YTL, Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Harun Aksoy ise 12 bin 102 YTL ’yi 10 gün içinde öderse yargılanmaktan kurtulacaklar. Bağcılar Cumhuryet Başsavcılığı’nın görevsizlik kararı vererek dosyayı özel yetkili ağır ceza mahkemesine göndermesinin ardından İstanbul 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmaya Aykon ile Aksoy katılmadı. Hazine avukatı Ömer Bağcı, müdahil olma konusundaki taleplerinin karara bağlanmasını talep etti. Sanıkların yargılandıkları suçun ön ödemeli para cezasını gerektirdiğini hatırlatan mahkeme heyeti, Aykon’un 23 bin 675 YTL, Aksoy’un da 12 bin 102 YTL ön ödemeli para cezasını 10 gün içinde maliye veznesine ödenmesi halinde davanın düşmesine, aksi takdirde sanıklar hakkındaki yargılamalarının sürmesine karar verdi. Ağır ceza mahkemesine gönderilen dosyada sanıkların “basın yoluyla kamu görevlilerini terör örgütlerine hedef göstermek’’ suçundan para cezasına çarptırılmaları talep ediliyor. CUMHURİYET 08 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear