25 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
18 MART 2007 PAZAR CUMHURİYET SAYFA MÜZİK haticetuncer?hotmail.com 7 Müziksiz hayat bir hatadır HATİCE TUNCER UfukBahar Dördüncü kardeşler, Nietzsche’nin sözlerini benimsiyorlar: PAZAR ORHAN BURSALI Alışveriş Merkezleri! Ülkemiz iş çevreleri “büyük alışveriş merkezi histerisi”ne kapılmış durumda. Şüphesiz bu da büyük gayrimenkule yatırımı körükleyen bir etken. 800 milyon dolar ilk büyük zirve. Arap milyarderi bile pes etti! Şimdi sırada Levent’te İETT binasının satışı var. 1 milyar dolardan bahsediliyor! Türkiye, şüphesiz İstanbul, cazip bir alışveriş merkezi olarak dünyanın ilgisini çekiyor. Bütün markalar koşa koşa geliyor, hem de en pahalıları! En son yine büyük bir gazetemizde neredeyse tam sayfa bir pahalı giyimcinin müjdeli haberini okuduk! Gelsinler tabii, hiçbir itirazımız yok. Ama bizi ilgilendiren, nedenler, niçinler, nasıllar... Yani durumun fotoğrafı! Ve temel bir soruya yanıt aramak içgüdüsü: Türkiye bu alışveriş merkezleri saadet zincirini ne süre kaldırabilir? Sistem çöker mi? Türkiye alışveriş merkezleri konusunda ‘en’ler ülkesi! Cevahir, Avrupa’nın en büyüğü! Diğerleri de ona yakınlar ve planlananlar da ondan yukarı olacaklar! Birinci soru: Türkiye gibi ulusal geliri Avrupa ortalamasının dörtte biri olan bir ülkede bu kadar büyük alışveriş merkezini ayakta tutan ekonomik yapı var mı ve bu nedir? İkincisi; ve bugünkü “cazip ekonomik yapı” süregen olabilir mi? ??? “Perşembe” yazısında da değindiğimiz gibi, AKP dünyanın en yüksek faizini vererek ekonomik yapıyı ayakta tutabiliyor, iktidarda kalabiliyor ve uluslararası finansal çevrelerden övgü alıyor. (AKP, Merkez Bankası ve liderinin kıymetini bilmeli!) Türkiye üretim kapasitesine (ekonomik yapısına) göre, dünyanın en büyük borçlu ülkeleri arasında. Yıllardır borcu borçla çevirebiliyor, bu yapıyı ayakta tutmanın bedeli de, beş yılda ortalama iç borca 4050 milyar dolar faiz ödemesi. Türkiye’yi bir tüketim ithalatı, bir alışveriş cenneti yapan kaynak, 1) Bu değil mi? Sadece bu değil tabii. 2) Türkiye bir de kaçak vergi cenneti! Ekonominin yüzde 60’ı kayıtsız kuyutsuz ise, kayıtlı ekonomide bile çok önemli vergi kaçakları varsa, bunlar da büyük ölçekli alışveriş merkezlerini beslemektedir. 3) Her parti kendi iktidarında inanılmaz sayıda dolar milyoneri yaratıyor! Yani devlet eliyle, Hazine kaynaklarıyla semirtilen bu guruplar da, yine diğer önemli bir kaynak! Bunların her üçü de, üretimden kaynaklanmayan ama ekonomiyi etkileyen büyük finansal değerler yaratıyor. ??? Türkiye’yi Avrupa’nın ‘en’leri arasına sokan alışveriş merkezlerini ve büyük tüketimi besleyen bu saadet zinciri kopar ve sistem çöker mi? Sistemin en zayıf yanı, ekonominin en kırılgan yönü, borcun idare edilemez noktaya gelmesi, dış ve iç koşulların cari açığı finanse edemez olabilmesi. Bu her zaman, Türkiye’yi kriz sarmalına sokuyor. Türkiye büyümesini sürekli esas dış kaynaklara (finansal veya hammadde, ara mal, makine teçhizat ithalatına) dayandırdığı ölçüde, sistemin sürdürülebilirliği, tamamen daha büyük ölçekli finansal girdilere muhtaçtır. Bu da teoride vardır! Abdurrahman Yıldırım, önceki gün Sabah’ta önemli bir noktaya değiniyordu: “Üretimi olmayan ülkede gayrimenkul de para etmez.” Üretim ve istihdamı önemli ölçüde artıracak bir “sanayi stratejisi”, sürdürülebilir bir büyümeyi gerçekleştirebilir. Durum şu ki, alışveriş merkezlerinin ayakta durması, bu her an tehdit altındaki sürdürülemez yapının “sürmesi”ne bağlıdır! Bir iktidar çıkıp da düzgün işleyen bir kapitalist sistem kurmaya kalksa bile, bu yapı çöker!!! fuk ve Bahar Dördüncü piyanist kardeşler, değişik vuruşları, kuvvetli ritimleri ve güçlü teknikleriyle klasik müzik dünyasından övgüler alırken sanatlarında giderek yetkinleşiyorlar. “Çocukluk Dünyasıyla Randevu/RendezVous Avec L ’enfance” adlı albümlerinde Claude Debussy, Gabriel Faure, Andre Messager ve Maurice Ravel’in dört el piyano için yazılmış eserlerini yorumlayan Dördüncü piyano ikilisi, bu ayın başında İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası eşliğinde iki gün üst üste konser verdi. Nisan ayında Afyonkarahisar ve Ankara Müzik festivallerinde müzikseverlerle buluşacak olan Dördüncü kardeşler, mayıs ayındaki Çin turnesinden dönüşte, haziranda İstanbul Müzik Festivali’nde çalacaklar. U UfukBahar Dördüncü kardeşler, klasik müziğe çok düşkün annebabanın çocuğu olmanın doğal sonucu olarak, kendilerini müzik eğitiminin içinde bulmuşlar. Bahar Dördüncü’den yaşça büyük olan Ufuk Dördüncü, önce özel piyano dersleri almış: “Çocuk yaşlarda annebabanın her zaman öncülüğü oluyor. Biz küçükken ‘bale mi müzik mi’ derken A İLENİN ETKİSİ B Modern ve ritmik ağdaş eserleri yorumlamayı tercih eden DörÇ düncü piyano ikilisi, kendileri için Avrupalı sanatçılar tarafından yazılmış eserleri de çalıyorlar: “Çok modern eser yorumladığımız için bizim çalışımız daha ritmiktir. Fransız ekolünde teknik önemli olduğu için tekniğimizden anlarlar. Bizim için besteciler eser yazıyor, demek ki şu devrin müziğini yapıyoruz. Mozart, Mendelssohn artık çalmıyoruz, çalanlar var. Mozart çaldığımızda da çok sert bulunabilir. Kendimizi iyi hissettiğimiz müziği tercih ediyoruz. Devamlı modern çalıyoruz ya da 19. yüzyılın sonundan sevdiğimiz değişik konsepti olan eserleri repertuvarımıza alıyoruz.” piyanoda karar kılındı. Öğretmenler beni kabiliyetli bulunca ilkokuldan sonra Ankara Devlet Konservatuvarı’na girdim.” Bahar Dördüncü ise ilkokul bölümü de açılınca üçüncü sınıftan itibaren konservatuvarlı olmuş. İsviçre’de Cenevre Konservatuvarı Piyano YükUfukBahar Dördüncü, sek Bölümü’ne klasik vurmalı çalgı Ufuk Dördünustaları François Volpe ve cü’den bir yıl sonSébastien Cordier’le ra Bahar Dördüncü de girmiş. oluşturdukları Türkiye’de de Makrokosmos Dörtlüsü Ankara, İzmir, İsile de konser çalışmalarını tanbul, Adana, sürdürüyorlar. Bursa, Bilkent senMakrokosmos Dörtlüsü foni orkestralarının 25 Mart’ta konserlerinde solist olarak çalan DördünCenevre’de Bartok’un cü ikilisi teknik üs“2 Piyano ve 2 tünlükleriyle AvruVurmalı Çalgılar pa’da klasik müzik çevSonatı”nı resinde önemli bir yer çalacak . edindiler. İyi konser salonUfuk Dördüncü larında çalmaları, kaliteli festivallere davet almaları, dünya yapım şirketleriyle çalışmalarının yanı sıra yükselen bestecilerin Dördüncü kardeşler için eser yazmaları da başarılarının göstergesi olarak değerlendiriliyor. Gençlik dönemlerinden beri sanatçı ikiliyle ilgilenen Fransız piyanist FrançofukBahar Dördüncü, Rec azaldığını gözlemlemişler. PiisRené Duchâble, Dördüncü karby Saatchi tarafından ya yanist kardeşler, yalnızca müdeşlerin sanatını “Eksiksiz bir tekyımlanan “Çocukluk Dünya zik ya da piyano değil, sanatın nikle donatılmış, gayretli çalışan, sıyla Randevu/RendezVous tüm dallarına verilen önemin bir bize canlı ve hayal gücü dolu yoAvec L ’enfance” adlı albümle ülkeyi zenginleştireceğine inanırumlar sunan iki piyanisttir” sözrinde Claude Debussy’nin “Pe yorlar. leriyle yorumluyor. tite Suite”, Gabriel Faure’nin Ufuk Dördüncü için müzik in“Suite de Dolly Op. 56” , Andsana pozitif enerji veren bir araç AŞKA BİR DÜNYA re Messager’nin “Trois Valses” ve sanatın herhangi bir dalıyla ilve Maurice Ravel’in “Ma Me gilenmek gibi müzik de insanın Dördüncü kardeşler, ikili çalre L ’oye” adlı dört el piyano için belli bir yönde gelişmesini sağmaya genç yaşlarda, hoşlarına gityazılmış eserlerini yorumluyor lıyor: “Müzikle hiç ilginiz yoktiği için başlamışlar. Birlikte çallar: “Çocukluğu hatırlatan, ço tu diyelim, bir gün Vivaldi dinmanın nasıl bir duygu olduğunu cuktan esinlenilerek yazılmış lediniz ve hoşunuza gitti. Konbirbirlerinin cümlelerini tamameserleri topladık. Fransız bes serlere gitmeye başlarsınız, layarak öyle heyecanlı anlattılar ki teciler olmalarına rağmen hep sonra Brahms, Beethoven, Rahhangi ifadenin kime ait olduğusinin renkleri denu ayırt etmek olanaksızdı: ğişiktir, ama esası “Kardeş olduğumuzdan değil, empresyonizme iki solist olduğumuz için hep ikidayanır. Eserlerde li çaldık. İki piyano ya da tek piöyle renk bolluğu yano dört el çalıyoruz. Kardeşvar ki gözünüzü ler mutlaka anlaşır diye bir şey kapattığınızda yok, ama biz beraber çalmakrenkler uçuşur. Ratan mutluluk duyuyoruz, zevk vel ve Debussy tam alıyoruz. empresyonist besBeraber müzik yapmak bizi tecilerdir. Messabambaşka dünyaya götürüyor. ger’yi popüler bir Çalmak, bizi kardeşlikten çıkabesteci olarak görıyor. Kardeşimle müzik yaptırüyoruz. Faure ise ğım zaman karşımda, arkamda postromantiktir. kaç kişi olursa olsun ben onunFransız renklerinla yalnızım. Onunla çok önemli den etkilenir, fakat maninof dinlemeye başlarsınız. bir an paylaşıyorum. Dört el pipostromantik bir köprü kurar. Basamak basamak gelişir. Ne yanoda birbirinize çok yakınsıFransız müziği ekolünden gel kadar çok ilgilenirseniz o kanız, aynı klavyeyi, müziği, tınıyı diğimiz için bu güzel eserleri dar geniş bilgi dağarcığınız paylaşıyorsunuz. Diyelim bir nuTürk dinleyicilerine sunmak olur. Çünkü klasik müzik bituk atacaksınız, onu cümle cümistedik.” raz bilgi ve zaman ister. O eserle beraber atıyorsunuz. Aynı şelere hemen ‘sevemedim’ demeLASİK MÜZİK kilde, gözünüzü kapattığınız an den kendimize zaman tanımaZAMAN İSTER tek bir insan gibisiniz. İki piyamız lazım.” Ufuk ve Bahar Dördüncü, Ceno çalımı ise daha zor, tek piyaBahar Dördüncü ise müzikten nevre’de yaşamalarına karşın sık söz ederken Friedrich Nietzscnist gibi hür değilsiniz. Diyelim, sık gelip gittikleri Türkiye’de he’nin “Müziksiz hayat bir habirimizin içinden farklı bir vukültüre verilen değer azalırken tadır” sözünü anımsatıyor: “Ben ruş geldiyse hemen birbirimize konser izleyicisinin de giderek de müzik olmayan bir hayat cevap verebiliriz. Bu, çok çalışmanın ve yılların deneyiminin kazandırdığı bir özellik.” piyanoiki vurmalı İki Bahar Dördüncü Çocukluk Dünyasıyla Randevu U düşünemiyorum. Tabii sokaklarda duyduğumuz yüzeysel müziklerden değil, klasik müzikten bahsediyorum. Caz da severim, altyapısı sağlam olunca müzik de zengin oluyor. Rock müziğin de Pink Floyd gibi çok değerli insanları var. Bir cazcının derinliğini, pop yapan milyonlarca şarkıcıda bulamazsınız. Avrupa’da da aynı şekilde, müzik artık pazar için üretilen bir mal oldu. Müzik yapan birisi olarak mı satacaksınız, yoksa yarattığınız müzik mi satacak? Britney Spears bir marketing ürünü. Yaptığı işten bir şey anlıyor mu acaba? Zaten yaptığı da bilinecek bir şey değil.” K EDYANIN ÖNEMİ UfukBahar Dördüncü, toplumun kültürel gelişimi için eğitimin yanı sıra basına da büyük görev düştüğünü savunuyor ve yayınlarında kültürel etkinliklere yer vermeyen medya kuruluşlarını eleştiriyorlar: “Televizyon kanallarında kafa yormayan pop programlar yapılıyor. Her şeyin çözümü, eğitimde kuşkusuz. Biz bu konuda en çok aile ve okul üzerinde duruyoruz. İyi eğitilen bir insanın ilgi alanında böyle boş şeyler olmaz. Felsefe, edebiyat okur, resme bakar, müziği seçer. Klasik müzik kaç radyoda, kaç televizyonda yayımlanıyor?” M Eczacıbaşı ilaç Faruk Eczacıbaşı, Eczacıbaşı İlaç’ın çoğunluk hissesinin Çek’lere satılması konusunda aradı ve bilgilendirdi. Duyarlığına teşekkür ederim. Faruk Bey, ilaçta neredeyse tek alıcının devlet olduğunu ve üretim dışında bütün parametreleri devletin denetlediğini, özgün ilaç üretilemediği sürece, jenerik ilaç alanında gelecek belirsizliği içinde yol bulmakta güçlük çekileceğini belirtti: “Ekmek aslanın ağzında, kıt kaynakları nasıl yöneteceksiniz, sorusu ile karşı karşıyasınız. Biz artık babadan kalma İlaç’ın yanı sıra başka alanlarda da en iyi bildiğimiz işler var. Oraya güç yığıyoruz.” Bu stratejik kararlarının ülkemiz için de en iyi sonucu vermesini dilemekten başka ne gelir elimizden? (Tabii, jenerik ilaçta, Çekoslovakya’da, Brezilya’da ve başka ülkelerde güçlü şirketler nasıl biz gibileri yutarak büyüyorlar, sorusu her zaman tartışma götürür!) Bunları ofiste konuşurken, bir arkadaşım “Eczacıbaşı babanın malı mı ki, onlara İlaç’ı neden terk ediyorsunuz, diye soruyorsun!” demez mi? Kışkırtıcı bir soru! İçimdeki duyguları eşeledim! Karşı bir soru çıktı: Eczacıbaşı, sadece onların “babalarının malı” mı? Bu karşı soru çok yüklü, çok yönlü! Bir tanesi: Toplumun, bütün önemli şirketlerde “içselleşmiş” bir hissesi olduğu düşüncesini vurgular! İyi pazarlar! MÜFLİS ZAFER PARLAK İFLAS İDARESİ’NDEN GAYRİMENKUL AÇIK ARTTIRMA İLANI Dosya No: 2003/ 6 İflas TAPU KAYDI, İMAR DURUMU VE ÖZELLİKLERİ: Satılmasına karar verilen taşınmaz tapunun İzmir ili, Urla ilçesi Denizli köyü, Bahçe arası mevkii 0 ada, 1340 parsel, cilt. 15, sayfa 1344’te kayıtlı 228 m2 yüzölçümlü arsa olup müflise ait 8/16 hissesi satılacak olup, 3/16 hissesi Mehmet Semuhi oğlu Ahmet Murat Aktuluğ’a, 5/16 hissesi Ayşe Dilek Parlak’a aittir. Taşınmaz Urla ilçesi, Denizli köyü, 121 sokak ile 140 sokak kuzeybatı köşesinde bulunan iki katlı kargir evin bitişiğindeki arsadır. Arsanın topoğrafik yapısı düz, geometrik şekli dikdörtgen olup, zemini inşaat yapmaya elverişlidir. Taşınmaz Urla’nın Çeşmealtı semtinde Harbiye caddesine 30 metre mesafede, Celal Demirgüreş ilköğretim okuluna 600 metre mesafededir, ulaşımı kolay olup, belediye hizmetlerinden yararlanmaktadır. İmar durumuna göre imar planları içinde olup, Taks 0.40 Kaks 0.80 olmak üzere ikiz nizamda iki katlı inşaat izni vardır. MUHAMMEN BEDELİ: Satışa konu 8/16 hissenin muhammen bedeli 11.400. YTL (ONBİRBİNDÖRTYÜZ) sıdır. SATIŞ YERİ VE TARİHİ: Satış İzmir 11. İcra ve İflas Müdürlüğü’nde 20 Nisan 2007 Cuma günü saat 09.3009.40 saatleri arasında açık arttırma suretiyle yapılacaktır. SATIŞ ŞARTLARI: .Birinci açık arttırma tahmin edilen kiymetin % 60’ına ve satış masraflarını geçmek şartıyla ihale olunur. Böyle bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla ikinci artırmaya çıkarılacaktır. İkinci açık arttırma tarihi 30 Nisan 2007 Pazartesi günü yukarıda belirlenen saatler arasında yapılacaktır. Bu arttırmada bu miktar, elde edilmemişse gayrimenkul, en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektir.Şu kadar ki, arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin % 40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. Arttırmaya iştirak edeceklerin tahmin edilen kıymetin % 20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu veya bloke çeki vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi ihale pulu, tapu harç ve masrafları alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın idaremizce tahsil olunacak, bu fark varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. Şartname ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için iflas idaresinin Cumhuriyet Meydanı Anıt Apt. B Blok D.3 Alsancak İzmir adresinde ve İzmir İflas Müdürlüğü’nde açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. . Satışa iştirak edenlerin, gayrimenkulün hali hazır durumlarını görmüş, iflas idaresi tarafından yaptırılan kıymet takdiri raporunda yazılı bulunan hususları, şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacaklardır. Başkaca bilgi almak isteyenlerin 2003/6 İflas sayılı dosya numarası ile İflas İdaremize başvurmaları ilan olunur. Basın: 13823 MÜFLİS EGS EGE GİYİM SANAYİ VE DIŞ TİC. A.Ş. İFLAS İDARESİ’NDEN GAYRİMENKUL AÇIK ARTTIRMA İLANI Basın: 13822Dosya No: 2003/5 İflas . Satışa iştirak edenlerin, gayrimenkulün hali hazır durumlarını görmüş, iflas idaresi tarafından yaptırılan kıymet takdiri raporunda yazılı bulunan hususları, şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacaklardır. Başkaca bilgi almak isteyenlerin 2003/5 İflas sayılı dosya numarası ile İflas idaremize başvurmaları ilan olunur. TAPU KAYDI, İMAR DURUMU VE ÖZELLİKLERİ: Satılmasına karar verilen taşınmaz tapunun İzmir ili, Bornova ilçesi Pınarbaşı köyü, 339 ada, 7 parselde kayıtlı alanlı 1743/5229 arsa paylı 2. kat 3 no.lu bağımsız bölümdür. Gayrimenkul 405/1 Sokak No. 6 Kemal Paşa Mahallesi Bornovaİzmir adresindedir.Geniş bir hol ile idari büroların bulunduğu 2 adet WC, 2 adet oda ile atölye bölümü bulunmaktadır. Binada atölye bölümüne merdivenle çıkılmaktadır. Binada yük asansörü bulunmaktadır. Odalardan iki adedinin tabanı laminat parke 4 adet oda ve atölye bölümünün tabanı karo plaka kaplıdır. Belediye hizmetlerinden yararlanmaktadır. Kemalpaşa caddesine 700 metre mesafededir. İmar izni yoktur. MUHAMMEN BEDELİ: Satışa konu taşınmazın muhammen bedeli 210.000.YTL (İKİYÜZONBİN) sıdır. SATIŞ YERİ VE TARİHİ : Satış İzmir 11. İcra ve İflas Müdürlüğü’nde 20.Nisan.2007 Cuma günü saat 09.0009.10 saatleri arasında açık arttırma suretiyle yapılacaktır. SATIŞ ŞARTLARI : . Birinci açık arttırma tahmin edilen kıymetin % 60’ına ve satış masraflarını geçmek şartıyla ihale olunur. Böyle bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla ikinci artırmaya çıkarılacaktır. İkinci açık arttırma tarihi 30 Nisan 2007 Pazartesi günü yukarıda belirlenen saatler arasında yapılacaktır. Bu arttırmada bu miktar elde edilmemişse gayrimenkul, en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin % 40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. Arttırmaya iştirak edeceklerin tahmin edilen kıymetin % 20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu veya bloke çeki vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi ihale pulu tapu harç ve masrafları alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın idaremizce tahsil olunacak, bu fark varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. Şartname ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için iflas idaresinin Cumhuriyet Meydanı Anıt Apt. B Blok D.3 Alsancak İzmir adresinde ve İzmir İflas Müdürlüğü’nde açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. obursali?cumhuriyet.com.tr. KADIKÖY 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ 2005/665 Vas. Tayini Mahkememize verilen 27.02.2007 tarih ve 2005/665 Esas 2007/141 Karar sayılı kararı ile, İstanbul, Kadıköy, Kozyatağı Mah. Cİlt No: 15, Hane No: 430’da nüfusa kayıtlı FadılFatma oğlu, 1932 doğumlu, Seyfettin Filiz’in TMK’nun 408 maddesi gereğince vesayet altına alınarak TMK 419 mad. gereğince Hüseyin kızı 1953 doğumlu eşi Hamdiye Filiz vasi olarak tayin edilmiştir. 09.03.2007 Basın: 13969 Muayene, Teşhis, Tedavi TÜRK KALP VAKFI 19 Mayıs Cad. No: 8 Şişli/İstanbul Tel: (212) 212 07 07 (pbx) Faks: (212) 212 68 35 İnternet: http://www.tkv.org.tr email: gen.sekreter?tkv.org.tr koordinator?tkv.org.tr CUMHURİYET 07 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear