24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
8 ŞUBAT 2007 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA DİZİ 9 Çocuk ve Ergen Psikiyatrı Dr. Meltem Kora, insan doğasının şiddete yatkın olduğunu belirtiyor Uzmanlar, ailelere çocuklarıyla iletişimi asla koparmamaları gerektiği uyarısında bulunuyor. ‘Ruh sağlığı okullara girmeli’ kullarda koruyucu ruh sağlığı çalışmaları gerçekleştiren Psikolojik Rehabilitasyon ve Eğitim Programları Derneği (PREP) Başkanı Çocuk ve Ergen Psikiyatrı Dr. Meltem Kora, şiddetin nasıl oluştuğunu şöyle açıkladı: “İnsan doğası şiddete yatkın. Şiddet içeren davranışlarda genetik altyapı var. Kişilik bozuklukları var. Alkol, madde kullanımı var. Anababa tutumunda şiddeti öğreten yönelimler var. Evlilikte şiddet ve çatışma var. Şiddet eğilimli arkadaşlar, içinde yaşanılan toplum boyutu var. Fakirlik, düşük sosyoekonomik koşullar, işsizlik... O P sikolojik Rehabilitasyon ve Eğitim Programları Derneği Başkanı Dr. Kora, silah ve uyuşturucunun kolay ulaşılabilir konumda bulunduğu sürece şiddet sorununun çözülemeyeceğinin altını çiziyor. tarak okullarda bu konuda neler yapılabileceğine ilişkin de şunları söyledi: “Eğitim içine ruh sağlığını nasıl sokabiliriz diye çalışmalar yapıyoruz. Şiddeti önlemeyle ilgili öne çıkan yaklaşım, okul geliştirilmesine yönelik faktörlerin ön plana çıkarılması gibi görünüyor. Çocuklara ‘Şiddet kötü bir şeydir, engelleyelim’ demek, tam tersi, benimsetmek anlamına geliyor. Ö Yeni disiplin yönetmeliği tavizsiz uygulansın Ö ZEL OKULLAR BİRLİĞİ: EN AZ ŞİDDET FİNLANDİYA’DA Büyük ölçekte global düzlemde hızlı sosyal değişimler, cinsiyet ayrımcılığı, silahla ra ulaşım kolaylıkları, çatışmalar... Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, her yıl 520 bin kişi, kişiler arası şiddetten ölüyor. Saldırganlar da kurbanlar da 1544 yaş arası. Cinayetler erkeklerde fazla. 2006 araştırmasına göre, şiddet davranışı en az Finlandiya’da. ABD’de kız çocukları arasında yükseliyor. Afrika kökenli kızlarda çoğalıyor.’’ Dr. Kora, şiddeti önleyici, koruyucu ruh sağlığı hizmetleri gerçekleştirdiklerini anla öĞRETMENİN ÖNEMİ Okulun güçlü olabilmesi, öne çıkması önemli. Okul deyince aileyi, idareyi, öğretmeni, öğrenciyi de anlıyoruz. Okulu sırtında taşıyan önemli bir grup olan öğretmenler, ne ruh sağlığıyla ilgili bilgiye sahipler ne de öğrendiklerini aktarma olanağına sahipler. Sorun çözme becerisine sahip olabilecek şekilde güvenli ortamlar yaratabilmekte yetersiz kalabiliyorlar. Öğretmenlere problem çözme becerisi kazandırmak amaçlı çalışmalar, okulu güvenli bir ortam haline getirmek için önemli. Uyuşturucu kullanımıyla ilgili olarak risk faktörlerinden söz edilir. Ancak bu çocukların pek çoğu risk gruplarında değil. İşlevsel aile, görünürde iyi bir eğitimsel ortam, görünürde işlevsel karakter özellikleri var. Peki, o zaman bu maddeyle nasıl tanışıyor? Maddenin bulunabilir olmasına bağlıyorum. Dönerci, kırtasiye, internet kafeler. Bu maddeler kolay ulaşılabilir olduğu sürece müdahale düşünülemez. Silah da ulaşılabilir. Gençlerin 60 YTL ’ye silah bulabildiklerini biliyorum. Bunlar gözünün önünde olduğu sürece ne Milli Eğitim sorumlu olabilir, ne ruh sağlığı uzmanları ne de medya.” zel Okullar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Rüstem Eyüboğlu, şiddet konusunda okul önlerinde uyuşturucu madde, kesici ve delici alet satılmasının, veli ilgisizliğinin, televizyon dizilerinin ve günlük olayların etkili olduğuna dikkat çekerek şu noktaları vurguladı: “Bu tür olaylara özenti olarak karışan öğrenciler, okuldaki rehberlik servislerinin önderliğinde kısa sürede düzelebilmektedirler. Anne ve babası ayrı olan çocuklar, düştükleri boşluğu doldurmak için bu tür davranışlara yönelebilmektedirler. Büyük çoğunlukla kendisini başarısız, beceriksiz, dolayısıyla umutsuz gören öğrencileri kazanmak çok zor, hatta imkânsız görünmektedir. Bu en hassas yaş döneminde kendisini dışlanmış kabul eden ve adeta gelecekten ümidini kesmiş öğrenciler, varlıklarını hissettirmek, güçlerini göstermek, dikkatleri üstlerine çekmek için kendilerini ‘disiplin karşıtı davranışlarla’ ifade etmektedirler. Kişiliklerine, ailelerine, öğretmenlerine, topluma karşı hiçbir saygı duymamaktadırlar. Özellikle otorite olarak gördükleri öğretmenlerini hırpalamanın değişik yollarını aramakta, arkadaşlarına şiddet uygulayabilmektedirler.” İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü’nün başlattığı Şiddeti Önleme ve Azaltma Eylem Planı’ndan bazı maddeler: ? Tüm öğrencilerin öğretim yılı boyunca düzenlenecek olan sosyal, kültürel ve sportif amaçlı çalışmaların en az birinde yer alması sağlanmalı. ? Öğrencilere kitap okuma alışkanlığı kazandırılması için okul kütüphaneleri hafta sonları da açık tutulmalı. ? Tüm okullarda okul koroları ve orkestraları kurulmalı. ? Öğrencilerin internet kafeler yerine okullarda kalması için oyun ve bilgi amaçlı hizmetler sunulmalı. ? Okul duvar gazeteleri işlevsel hale getirilmeli. ? Okul dergileri çıkarılmalı. ? Olumlu davranışlar sergileyen öğrenciler belirlenerek haftanın ya da ayın öğrencisi seçilmeli ve ödüllendirilmeli. ? Cep telefonları ders saatlerinde kapalı tutulmalı. ? Okullar sevilen mekânlar haline getirilmeli. ? Sorunlu öğrenciler, disiplin kurullarına gönderilmeden ve okuldan uzaklaştırılmadan önce rehberlik servislerine yönlendirilmeli. ? Zil sesleri ve teneffüs boyunca çalan müzik parçalarının kalitesi, öğrencilerin psikolojik olarak rahatlamasına olanak sağlayacak biçimde seçilmeli. ? Kantinler sık sık denetlenmeli. ? Okul önlerindeki satıcılarla ilgili önlem alınmalı. ? Okullarda kendini iyi ifade edemeyen öğrenciler için “dilek kutuları” oluşturulmalı. ? Özel eğitime ihtiyacı olan öğrencilerin belirlenmesinde duyarlılık gösterilmeli. ? Aileler bilinçlendirilmeli. ? Risk altındaki çocukların velilerine yönelik Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şubesi ile işbirliğinde toplantılar yapılmalı. ‘ÖĞRETMENLER TATİLİ BEKLİYOR’ Disiplinsizlik olaylarından en az öğrenciler kadar öğretmenlerin de etkilendiğini vurgulayan Eyüboğlu, “Birçok öğretmen tatil gününü dört gözle bekliyor, okula gitmeye çekiniyor. Öğretmenler, öğrenciden saygı beklemek yerine ne yazık ki Özel Okullar Bir kendisine bulaşmamasını liği Başkanı tercih ediyor. Dr. Eyüboğlu. Okullardaki disiplin kuralları ve disiplin mekanizmaları caydırıcı olmalı. Sınıfta meydana gelmeyen suçları görmezlikten gelmek, o suçu olmamış kabul etmek, öğrencileri bir sonraki suça adeta yönlendiriyor’’ dedi. Ş iddetin en aza indirildiği güvenli okulların en temel özelliği: Öğrencilerin çözümün en önemli parçası olarak görülmesidir. Bu okullarda aile, öğrenci, öğretmen, okul idaresi ve okul personeli arasında olumlu ilişki bağları en üst düzeydedir. Öğrenciler saldırgan davranışları öğrendikleri gibi saldırgan olmayan davranışları da öğrenebilirler. Şiddeti önleme ve azaltma konusunda hepimiz sorumluyuz. Şiddeti azaltarak güvenli bir okul, demokratik bir ortak ve insancıl bir eğitim anlayışı geliştirmek en önemli görevimizdir. Çocuk haklarına saygılı olalım İstanbul Haber Servisi Çocukların, kitle iletişim araçlarında sorumluluk duygusuyla ele alınması amacıyla hazırlanan Medya ve Çocuk Hakları adlı bir elkitabında “medyanın çocuklara kendi adlarına konuşma olanağı tanıması” istendi. İngiliz merkezli, medya etiği konusunda çalışan hayır kurumu MediaWise tarafından hazırlanan ve “Gazeteciler tarafından, gazeteciler için hazırlanan bir kaynak” altbaşlığını taşıyan elkitabı, çocuklarla ilgili haberler üzerine çalışan medya mensuplarına, çocukların haklarını kavramalarında yardımcı olma ve çocukları kitle iletişim araçlarında yer almaya özendirme hedefini taşıyor. Tüm dünyada gazetecilere yönelik olarak sürdürülen ve UNICEF ile Uluslararası Gazeteciler Federasyonu’nca desteklenen eğitim programlarının temelini oluşturan bu elkitabında, gazetecilerle çocukların gereksinimleri, sorunları, başarıları ve özlemlerinin medyada yer alması için çalışanlara yönelik fikirler ve görevler anlatılıyor. Elkitabına ortak bir önsöz yazan UNICEF ODABTD Bölgesel İletişim Danışmanı Lynn Geldof ve MediaWise Vakfı Müdürü Mike Jempson, kitabın medyada çalışanların çocuk haklarına ilişkin kavrayışlarını güçlendirmek, bu konudan basılı ve görsel medya için nasıl öyküler ve haberler çıkarılabileceğini göstermek İ ngiliz hayır kurumu MediaWise’ın hazırladığı, “Gazeteciler tarafından, gazeteciler için hazırlanan bir kaynak” altbaşlığı taşıyan elkitabında, medyanın toplumun çocuklara bakış açısını etkileyebileceğine dikkat çekiliyor. Elkitabında, medyanın çocuklara kendi adlarına konuşma fırsatı tanıması da isteniyor. için hazırlandığını belirtiyor. Medyanın çocukları nasıl yansıttığı veya ne derecede ihmal ettiğinin, çocuklar adına alınan kararları, toplumun çocuklara bakış açısını etkileyebileceğine dikkat çekilen elkitabında, çocukları çoğu kez salt “kurbanlar” veya “masumlar” olarak gösteren medyanın, onlara kendi adlarına konuşma fırsatı tanıyarak kamuoyuna çocukların birey olarak saygıya layık olduklarını anımsatabileceği vurgulanıyor. El kitabında, medya çalışanlarına verilen önerilerden bazı satırbaşları şöyle: Özürlü Çocuklar: Özürlü çocuk lar ve aileleriyle ilgili çalışmalar yürüten kuruluşlarla ilgili rapor çıkarın. Ayrımcılık: Nedenlerini ve özellikle çocuklar üzerindeki etkilerini araştırın. Ayrımcılık yüzünden mağdur olan çocuklara, bunun ne demek olduğunu ve nelere yol açtığını kamuoyuna açıklama fırsatı verin. Çocukların Görüşleri ve Sivil Özgürlükleri: Yerel ve merkezi hükümetin politikalarına ilişkin görüşler alırken çocukları ve gençleri de dahil edin. Çocukların bilgiye erişim imkânlarını ve bu imkânların kısıtlanma gerekçelerini değerlendirin. Dernek kurma ve barışçıl gösteri yapma hakkını kullanan çocuklarla ilgili haber yapın. Eğitim: Eğitim sistemi içinde bütün çocuklara ne ölçüde eşit fırsatlar tanındığını araştırın. Çocuklar ve Suç: Bu konuyla ilgili haberlere belirli bir açıdan yaklaşın. Gençlerin, bir suçun faili değil mağduru olma ihtimalleri daha yüksektir. İstatistiklerin ardındaki insanlık öykülerini öne çıkarın. Çocukları, kendilerini olumsuzluklardan nasıl koruyabilecekleri konusunda uyarın. Cinsel Suistimal ve Sömürü: Bu konulara ilişkin tabuları araştırın. Çocukların cinsel suistimalinin ulaştığı boyutlar konusunda diğer ülkelerden kanıtlar bulun. ‘Evlat edinme ve bakıcı aile sistemlerini araştırın’ Çocuklar ve Silahlı Çatışma: Mülteci, kendi ülkelerinde yerlerinden olmuş ve silahlı çatışmalar yüzünden yakınlarını kaybetmiş çocuklarla konuşun. Çatışma ortamındaki çocuklarla ilgili olarak, daha sonra kendilerine geri dönebilecek olumsuzluklar içeren görüntülerin kullanılması konusunda dikkatli olun. Çocuğun Kimliği: Ülkenizdeki yurttaşlık yasaları ve bunların çocuklar üzerindeki etkileri konusunda analitik raporlar hazırlayın. Resmi ve gayri resmi evlat edinme ve bakıcı aile sistemlerini araştırın. Devletin Sorumlulukları: Ülkenizde Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin uygulanmasını denetlemekle görevli kişilerle konuşun. Uygulamada ilerleme sağlanmamışsa nedenlerini sorun. VELİOKUL İŞBİRLİĞİ Özel Okullar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı’nın bu konudaki önerileri şöyle: Yeni Disiplin Yönetmeliği’nin tavizsiz uygulanması, OKS’nin öğrencileri ‘Başardı’ ve ‘Başaramadı’ şeklindeki ayrıştırıcı özelliğinden dolayı uygulamadan kaldırılması, Velilerin okul yönetimi ile işbirliği içinde olması ve bu hususta okul yönetiminin yanında yer alması, Güvenlik makamlarının gerekli önlemleri alması, Özellikle okul yönetici ve öğretmenlerinin her zaman ve her konuda olduğu gibi bu hususta da yüksek özveride bulunması.” SÜRECEK ÇOÇUK İŞÇİLİĞİ: Gizli biçimlerini araştırın; gizli fabrikalar, borç karşılığı çalıştırılma, fuhuş gibi. Belli başlı mağazalardaki malların nerede üretildiğine bakın. Eğer bu mallar çocuk emeğiyle üretilmişlerse başta çocuklar olmak üzere müşterilerin bu konuda ne düşündüklerini sorun. CUMHURİYET 09 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear