Catalog

SAYFA CUMHURİYET 27 ŞUBAT 2007 SALI 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI Y Y Y Y Y Y Y Y B 10 11 14 10 14 12 15 10 10 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya B PB PB PB PB PB PB S Y 9 9 10 9 11 12 10 7 18 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y Y Y Y B B PB PB PB 17 18 12 14 11 12 4 1 3 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun geneli parçalı çok bulutlu, öğle saatlerinden itibaren Marmara, Ege, Akdeniz, Güneydoğu Anadolu’nun batısı, Malatya, Elazığ çevreleri ile akşam saatlerinden sonra İç Anadolu’nun batısı, Batı Karadeniz’in iç kesimleri, Yozgat ve Çorum çevreleri yağışlı geçecek. Hava sıcaklığı kuzey ve iç kesimlerde 2 ila 4 derece artacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih K 1 K 1 K 1 Y 12 Y 8 Y 8 Y 11 Y 8 Y 9 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y 6 B 9 PB 18 Y 8 Y 8 K 5 B 16 Y 17 Y 9 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı B 8 B 4 B 16 A 1 K 6 B 4 B 5 Y 21 B 15 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu AKP’Lİ BELEDİYE Ücretsiz kurslarda Fethullah izi BEKİR ŞAHİN BOP taşeronu Fethullah Gülen’in Abant toplantılarının sonuncusu, Washington yönetiminin Ortadoğu politikasında etkin bir rol oynayan Kahire’de gerçekleştirildi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ABD’den aldığı destekle, Afrika’da okullar açan Fethullah Gülen’in, onursal başkanı olduğu Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı, 12. Abant Platformu Toplantısı’nı Mısır’ın başkenti Kahire’de gerçekleştirdi. İslam, Batı ve Modernizasyon başlığı altında gerçekleştirilen toplantı TürkiyeMısır Söyleşileri’nin de ilki oldu. Ahram Politik ve Stratejik Araştırmalar Merkezi ile ortaklaşa gerçekleştirilen toplantıya Türkiye ve Mısır’ın önde gelen akademisyen ve gazetecileri katıldı. 80’den fazla akademisyen ve gazeteci arasında Ali Bulaç, Beril Dedeoğlu, Eser Karakaş, Kenan Gürsoy, Mehmet Altan, Zafer Toprak, Mümtazer Türköne, Kürşat ve Tülin Bumin, Gökhan Çetinsaya, Hüseyin Gülerce gibi isimler yer aldı. Mısır’dan ise Vahid Abdul Mecid, Hasan Ebu Talib, Nebil Abdul Fettah, Cemal Bayyoumi, İbrahim Bayyoumi, Nadia Mustafa, El Seyyid Yasin katılımcılar arasında yer aldı. vakfın son toplantısının da ABD tarafından sıcak karşılandığı belirtiliyor. Gülen cemaatinin toplantı için Mısır’ın başkenti Kahire’yi tercih etmesinin de ayrı bir önemi bulunuyor. Kahire, ABD’nin Ortadoğu politikasında da etkin bir rol oynuyor. ABD’nin Arap ülkelerinde görev yapacak bürokratları, önce Kahire’de bir süre eğitim görüyor ve Arap dünyasını tanıyor. Gülen’in, Afrika ile birlikte okulu ya da kültür merkezi bulunduğu ülkeler şöyle: AvrupaAsyaOrtadoğuUzakdoğu: Azerbaycan, Gürcistan, Rusya, Ukrayna, Moldova, Litvanya, Letonya, Estonya, Romanya, Bulgaristan, Makedonya, Arnavutluk, BosnaHersek, Macaristan, Slovakya, Çek Cumhuriyeti, Polonya, Almanya, Avusturya, İtalya, Isviçre, Hollanda, Belçika, Fransa, Danimarka, Norveç, İsveç, Finlandiya, İngiltere, Portekiz, İspanya, Kazakistan, Tacikistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Özbekistan, Afganistan, Pakistan, Hindistan, Nepal, Bangladeş, Moğolistan, Japonya, Güney Kore, Malezya, Vietnam, Kamboçya, Burma, Tayland, Irak, İsrail, Yemen. Kuzey Amerika: Kanada, ABD, Meksika. Güney Amerika: Kolombiya, Bolivya, Şili, Arjantin, Brezilya. Afrika: Fas, Cezayir, Mısır, Moritanya, Mali, Nijer, Çad, Sudan, Etiyopya, Senegal, Gambiya, Gine, Burkina Faso, Gana, Togo, Nijerya, Kamerun, Kongo, Uganda, Kenya, Tanzanya, Malavi, Mozambik, Madagaskar, Güney Afrika. Okyanusya: Avustralya, Endonezya, Filipinler. GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY GAZİANTEP AKP’li Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nce yoksul öğrencilere ücretsiz olarak verilen ÖSS kursu başta olmak üzere bilgisayar, İngilizce ve el becerileri gibi kurs hizmetleri Fethullah Gülen’e yakınlığıyla bilinen firmalara ihale edilerek milyonlarca YTL aktarılıyor. Bu firmaların ihaleden 10 gün önce kurulması dikkat çekerken kurslara katılan öğrencilere dini eğitim verildiği iddia ediliyor. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nce Çıksorut Hakan Özcan Eğitim Merkezi’nde düzenlenen ÖSS’ye hazırlık kursu ile meslek edindirme kursları (GAMEK) kapsamındaki İngilizce, bilgisayar, biçki dikiş öğretimi iki ayrı ihale ile özelleştirildi. ÖSS’ye hazırlık kursunun ihalesi 6 Kasım’da yapıldı. İhaleyi belediyenin yan kuruluşu olan Gazibel Hizmet Müş. İnş. San. ve Tic. AŞ, 2 milyon 450 bin lira teklif vererek kazandı. Gazibel, 27 Kasım’da Motif Özel Eğitim Hizmetleri firmasıyla sözleşme yaptı. Ancak 2 milyon 240 bin YTL bedelle ÖSS kurslarını düzenleme işini üstlenen Motif Özel Eğitim Hizmetleri firmasının ihaleden 10 gün önce kurulması dikkat çekti. 9 Kasım’da gerçekleştirilen GAMEK ihalesini de 3 milyon 872 bin YTL teklif veren Gazibel şirketi kazandı. Şirket işi Doğu Özel Eğitim Hizmetleri şirketine verdi. Bu şirketin de Motif Özel Eğitim firmasıyla aynı tarihte kurulması “ihalelerin önceden kimlere verileceği belliydi” iddialarını gündeme getirdi. Rusya ile arası ‘soğuk’ ABD ile yakın ilişkisi bilinen Gülen, Rusya ile aynı sıcak ortamı bulamıyor. Moskova yönetiminin “yeni güvenlik konsepti’’ ni uygulamaya koyduğu 2001’den bu yana, Gülen’e ait 16 okulu kapatıldı. 2003 yılında Başkurdistan’daki Gülen okullarında çalışan 10 öğretmeni sınır dışı edildi. Ortadoğu tartışılmıştı Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın organize ettiği Abant Platformu ilk kez 2004 yılı nisan ayında yurtdışına açılmıştı. 7. Abant Platformu Washington’da, 8.’si Aralık 2004’te Brüksel’de Avrupa Parlamentosu’nda gerçekleştirilmişti. Platform, 10. buluşma için geçen nisan ayında Paris’e taşındı. Önümüzdeki yıl Türkiye’de ikincisi yapılacak olan TürkiyeMısır Söyleşileri’nin başka ülkelerle de başlatılması planlanıyor. Geçen yıl Abant’ta düzenlenen 11. toplantıda Ortadoğu’daki gelişmeler detaylı olarak masaya yatırılmıştı. Cemaate bağlı öğretmenden ders Ayrıca 17 Kasım’da kurulan bu iki şirketin kurucularının Gülen’e yakınlığıyla bilinen Güney Eğitim kurumlarının yöneticileri olduğu ortaya çıktı. İhalelerin tamamlanmasının ardından bu kurslardaki eğitime yönelik çeşitli iddialar da öne sürüldü. Hakan Özcan Eğitim Merkezi’nde ÖSS ye hazırlık eğitimi alan öğrencilerin Gülen’e yakınlığıyla bilinen yurtlara yönlendirildiği savunuldu. Cemaate bağlı öğretmenlerin başka kentlerden gelerek öğrencilere dini eğitim verdiği, her perşembe günü gece geç saatlere kadar 1520 kişilik grupların kurumda bir araya geldikleri iddia edildi. ‘Barış annesi’: Bush ruh hastası Amerika’nın Irak’ı işgal edişinin 4. yılı nedeniyle Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu tarafından 17 Mart’ta gerçekleştirilecek eylem öncesi Kadıköy Müjdat Gezen tiyatro salonunda toplantı gerçekleştirildi. Oğlunu Irak’taki savaşta kaybeden, Irak’ın işgali ve George Bush’a karşı verdiği mücadeleyle “barış annesi” olarak anılan Cindy Sheehan, toplantıda yaptığı konuşmada yine Bush’u hedef aldı. Sheehan, “Bush’u durdurmak için uluslararası mücadele gerekir. Bush bir ruh hastasıdır ve ne yaparsak yapalım bunun ruh hastası olması halini değiştiremeyeceğiz. Irak’taki savaş Bush olduğu sürece devam edecek” dedi. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İnsan Hakları Merkezi’nde düzenlenen savaş karşıtı buluşmaya da konuşmacı olarak katılan Sheehan için öğrenciler ingilizce “hoş geldin anne” yazılı pankart açtılar. (Fotoğraflar: AA) ABD ‘memnun’ Özellikle 90’lı yılların sonundan itibaren Afrika’da ABD’nin de desteğiyle okullar kuran Gülen’in onursal başkanı olduğu olmalı!” Okuyunca “hah” dedim kendi kendime, “biz de onu diyoruz ya”... Özellikle AKP iktidarı sürecinde kamu yatırımlarının satışına özelleştirme demek olanaksız. Buna en uygun tanım şu olur: Yabancılaştırma... Kimi büyük kamu yatırımlarının “özelleştirilmesi” sırasında ihaleyi yerli firmalar kazanınca, AKP iktidarı ve onun bürokratları çok üzüldüler. Bu üzüntü o boyutlara vardı ki, sözünü ettiğimiz bürokratlar, ihaleyi kaybeden yabancılara hangi maddelerden dava açarlarsa işlemin iptal edilebileceğini öğretmeye giriştiler. Buradan bir şey çıkmayınca, o güne dek selam bile vermedikleri özelleştirme karşıtı kurumları arayıp, onların dava açmasını sağlamaya çalıştılar. Samimi düşüncemiz şu: Günümüz ekonomisinde bir ülkenin bütün kapılarını yabancılara kapatması, duvarlar örmesi olanaksız. Ancak, küresel dalgalara karşı sağlam bir iç bünye oluşturması şart. Almanya, Fransa kendi girişimcisini, işadamını ne kadar kolluyorsa, Türkiye de o kadar kollamalı. Yabancı sermaye için de şunu söyleyebiliriz: Yeni bir istihdam sahası yaratacaksa, ülke üretimine katkı sağlayacaksa, yukarıda sözünü ettiğimiz ilke çerçevesinde buyursunlar. Ama, mevcut kâr eden yatırımlarımızı satın alıp üzerine konacaklarsa, buna yabancı sermayenin Türkiye’ye gelişi denmez, yatırımlarımızın yabancılaşması denir! ??? Suzan Sabancı Dinçer’in sözünü ettiği denge bankaların yabancılaşmasıyla ilgili. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) Eylül 2006 finansal piyasalar raporuna göre, bankacılık sektörünün yüzde 35.5’i yabancıların elinde, yüzde 36.2’si yerli özel sektörde, yüzde 28.3’ü kamuda. Hükümetin yaptığı planlamaya göre kamunun payı bu yılın sonunda daha da azalacak... Bu konuda BDDK’nin içinde de değişik tartışmaların yaşandığını duyuyoruz. Yabancılaşan bankalardan Finansbank Yunanistan’a satıldı. Tekfenbank’ın da Yunanlılara satışı gündeme gelince BDDK’nin ne kadar kaldığını bilmediğimiz “ulusal refleksi” ortaya çıktı. Sızan haberlere göre BDDK içinde şöyle bir tartışma var: “Biz Yunanlılara sürekli banka satıyoruz ama, onlar değil bize banka satmak, bizim bankalarımızın şube açmasını bile güçleştiriyorlar. Bunun bir dengesi olmalı... Karşılıklılık ilkesine benzer bir uygulama gündeme getirilmeli...” Dünyadaki uygulamalara baktığımızda özellikle gelişmekte olan ülkeler, kurallarını sıkı koymazsa finans sektörünü kısa sürede yitiriyorlar. Bugün Macaristan’dan Polonya’ya, Meksika’dan Arjantin’e kadar pek çok ülke bankacılık sektöründe yüzde 50 barajını çoktan yabancılara teslim etti. Biz de aynı hızla ilerliyoruz... ??? Telekomünikasyon sektörünün yüzde 80’den fazlasını yabancılaştıran AKP’ye bunun dengesini anlatmak olanaksız... AKP açısından denge şöyle kurulmuş görünüyor: Anadolu’yu öylesine muhafazakârlaştırıyorlar ki, pek çok yerde AKP’ye oy verenler “ne yapalım kardeşim, bunlar hiç değilse Müslüman” diyor! Sanki ötekiler başka dindenmiş gibi... İstanbul’u ve iş çevrelerini de öylesine muhafazakârlaştırdılar ki, onlar da “ne yapalım kardeşim, bunlar hiç değilse neyi satın dersek satıyorlar” diyor! Bu dengede güme giden bir şey var: Vatan... Ondan da söz etmek suç! ankcum?cumhuriyet.com.tr Sivil toplum örgütleri 20 Mart’ta saat 20.00’de meşaleler ve düdüklerle eylem yapacak IŞIL ÖZGENTÜRK Su için eylem planı ? Baştarafı Arka Sayfada • Kullanmadığımız sürelerde musluğu kapatmayı akıl edelim. • Araba yıkamaktan vazgeçelim. • Bahçemizdeki bitkileri evin atık sularını (lavabolardan alınan su, bitkiler için kullanılabilir.) biriktirerek sulayalım. • Sebze, meyve yıkadığımız suları biriktirip WC’de kullanalım. • Banyoda geçirdiğimiz süreyi azaltalım. Kombi ısınana kadar boşa akan suyu temiz bir kapta biriktirelim. • Herhangi bir yerde su patlağı gördüğünüzde zaman geçirmeden Arıza’yı bilgilendirelim. • Bulaşık ve çamaşır makinelerini en verimli şekilde doldurduktan sonra çalıştıralım. Yöneticisi olduğumuz bina, şirket, kurum, vb. için su kullanımını azaltıcı önlemleri alalım. Örneğin; • Lavabo musluklarını çevirmeli türde değil, basmalı türde olanlarla değiştirelim. • Pisuvardaki muslukları çevirmeli türde değil basmalı türde olanlarla değiştirelim. • Arızalı muslukları zaman geçirmeden onaralım. • Bahçe sulamayı kontrol altına alalım. • Geniş dış alanların hortumla yıkanmasına asla izin vermeyelim, sildirerek temizletelim. Belediyelerdeki yetkililere sesleniyorum: • Park ve bahçeleri, yol kenarlarındaki yeşil alanları atıksu arıtma tesisinden elde edilen su ile sulatalım. Asla musluk suyu kalitesindeki suyu bahçe sulamada kullanmayalım. • Su arızaları için her zaman acil durum ekiplerini hazır bulunduralım. Arızayı en kısa sürede giderelim. • Yol kenarlarında hortumla araç yıkatılmasına engel olalım. • Civardaki diğer su kaynaklarının da gerektiğinde hizmete sunulması için şimdiden gerekli yatırım ve önlemleri alalım. Yolumuzun ışığı öğretmenlerimize sesleniyorum: • Çocuklarımız susuzluğun ne demek olduğunu bilmeyebilir. Onlara yukarıdaki önlemlerin önemini anlatalım. eposta yoluyla haberleşebilen bütün insanlarımıza duyuru • Lütfen bu bilgiyi dostlarınızla paylaşınız. Ancak bu şekilde, bu zor dönemi en az sıkıntı ile atlatmamız mümkün olabilir. Teşekkürler Erdal Bey! isilozgenturk@gmail.com İşgale karşı ‘bir ışık yak, bir ses ver’ İstanbul Haber Servisi Türkiye’deki savaş karşıtları, ABD’nin Irak işgalinin başlangıcı olan 20 Mart günü saat 20.00’de “işgale ve savaşa dur demek” amacıyla “bir ışık yak, bir ses ver” eylemi yapacak. DİSK, KESK, TMMOB, TTB, İstanbul Barosu, İSMMMO, İstanbul Diş Hekimleri Odası ve İstanbul Veteriner Hekimler Odası’ndan oluşan 8 sivil toplum örgütü, ABD’nin Irak işgalinin 4. yılında “savaşa karşı bir ses çıkarmaya” hazırlanıyor. Bu kapsamda başlatılan savaş karşıtı kampanya, ABD’nin Ortadoğu’dan çekilmesi, Irak’ta süren işgalin son bulması, savaşın ve ölümlerin durdurulması istemlerini taşıyor. Kampanya kapsamında başta İstanbul olmak üzere Ankara, İzmir, Adana, Diyarbakır, Samsun, Kocaeli, Bursa, Eskişehir ve Gaziantep’te bölgesel toplantılar düzenlenecek, bütün şehirlerde “barış zincirleri” oluşturulacak. 12 Mart günü saat 12.00’de ülke çapında ortak bildiri okuma eylemleri gerçekleştirilecek. Irak’ta yaşamını yitiren 1 milyona yakın insan için Türkiye çapında gerçekleştirilecek bin toplantıda 1 milyon kişiye ulaşılarak savaşın ve işgalin kirli yüzü anlatılacak. Kampanya, “20 Mart 20’de savaşa dur de, bir ses ver, bir ışık yak” etkinliği ile sona erecek. Etkinlikte meşaleler yakılarak, düdükler çalınarak, “savaşların son bulması” mesajı verilecek. Kampanya için hazırlanan “www.savasadur.de” adresinde de Türkiye’de ilk defa bir emiting düzenlenerek yüz binlerce kişinin savaşa hayır demesinin sağlanması hedefleniyor. ÇOK ACI BİR KAYIP Vakfımızın kurucularından, Nâzım Hikmet’in kız kardeşi Samiye Yaltırım’ın oğlu Dr. Hikmet Yaltırım vefat etmiştir. Çocukluk ve gençlik yıllarında dayısı Nâzım Hikmet’in Türkiye’de “içerde ve dışarda” ki yaşamının yakın tanıklarından olan Dr. Hikmet Yaltırım, sonraki yıllarda da şairin uğradığı haksızlıkların giderilmesi, ülkemiz insanlarıyla buluşması yolunda girişimlerini sürdürmüştür. Vakfımızın kuruluşunda ve bugünlere ulaşmasında her adımda ciddi emeğini ve katkısını yanımızda bulduğumuz, yıllardır omuz omuza çalıştığımız, ağabeyimiz 20 ömür boyu ağırlaştırılmış hapis AKP’lilere tazminat davası açılacak Hizbullah’a ceza yağdı DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Diyarbakır’da Hizbullah adına çeşitli tarihlerde Diyarbakır, Batman ve Silvan başta olmak üzere bağlı ilçe ve köylerde 38 kişinin öldürülmesi, çok sayıda adam kaçırma, yaralama, molotofkokteyli atma, silahlı ve satırlı saldırı gibi 60 eylemden sorumlu tutulan tetikçilerin yargılandığı davada 13 yıl sonra karar açıklandı. Mahkeme 20 sanığa ömür boyu ağırlaştırılmış hapis cezası verdi. Sanık Mehmet Ali Enez, PKK’ye karşı kendi can ve mallarını korumak amacıyla eylem yaptıklarını savunurken Mustafa Sevim, “Allah’ın davasında kurban edilmiş durumundayız’’ dedi. Hizbullah İlim Grubu üyelerinin yargılandığı davada Mustafa Demir, Kasım Erkan, Sedat Şeran, Güro Adem, Mehmet Selçuk, Mahsum Nazli, Veysi Ülsen, Mustafa Sevim, Abdulgaffur Batmaz, Sıdık Kurt, Ramazan Elaltuntaş, Seyfettin Kınay, Mehmet Duman, Şahin Yapıcı, Mehmet Zeki İnal, Mehmet Ali Enez, İskender Tutar, Zekeriya Ezer, Tamer Gezer ve Mecit Damar’ın “Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya çalıştıkları’’ gerekçesiyle ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmalarına karar verildi.Halil Askan ve Bayram Kınay’ın suç tarihinde yaşları küçük olduğu gerekçesiyle cezaları 16 yıl 8 ay ağır hapis cezasına düşürüldü. Büyükerşen: Komplo ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP’li çok sayıda belediye yöneticisi hakkındaki yolsuzluk savlarına ilişkin “soruşturmaya yer olmadığı” gerekçesiyle soruşturma izni vermeyen İçişleri Bakanlığı’nın, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ve yöneticiler hakkında AKP Milletvekili Murat Mercan’ın ihbarıyla bazı ihalelerde yolsuzluk yapıldığı iddiası için soruşturma izni vermesi “siyasi baskı” olarak nitelendiriliyor. Danıştay, Büyükerşen ve 11 yönetici hakkındaki izni kaldırırken bakanlığın AKP’li Isparta Belediyesi’ndeki yolsuzluklara ilişkin soruşturma izni vermeme kararını ise iptal etmişti. Yaşananları “siyasi amaçlı komplo” olarak nitelendiren Büyükerşen, Danıştay kararının ardından şerefleriyle oynanılarak kendilerini iftiraya maruz bırakan başta AKP’li Mercan olmak üzere sorumlular hakkında tazminat davası talimatı verdiğini bildirdi. Eskişehir Büyükşehir Belediye Meclisi’nce seçilen ve AKP’li üyelerin çoğunlukta bulunduğu İç Denetim Komisyonu’nun İçişleri Bakanlığı ile Defterdarlık’tan rapor yazma yetkileri olmayan inceleme elemanı istediğini belirten Büyükerşen, “Bu memurlara baskı yaparak gerçeklere uymayan rapor hazırlatmış ve bunu kendi komisyon raporları olarak Mercan’a intikal ettirerek onun, İçişleri Bakanlığı’na suç duyurusunda bulunmasını sağlamışlardır” dedi. Dr. HİKMET YALTIRIM’ı kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz. Üyelerimize ve Nâzım Hikmet’i sevenlere başsağlığı dileriz. Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı Cenazesi 27 Şubat 2007 Salı günü Erenköy Galippaşa Camisi’ndeki öğle namazını müteakiben Karacaahmet Mezarlığı’nda toprağa verilecektir. CUMHURİYET 08 K