Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 20 ŞUBAT 2007 SALI 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI B PB S PB Y PB Y PB PB 10 10 13 12 17 15 17 15 10 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya PB Y Y Y S S S S Y 11 13 11 11 10 8 6 4 16 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB PB S B S S B B S 18 17 12 15 11 12 2 3 2 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Tüm yurtta parçalı ve çok bulutlu, Orta ve Doğu Karadeniz kıyıları, Artvin çevreleri ile öğleden sonra Güney Ege kıyıları ve Batı Akdeniz kıyıları yağmur ve sağanak yağışlı geçecek. Yurdun iç ve doğu kesimlerinde sis görülecek. Hava sıcaklığı tüm yurtta 2 ila 4 derece artacak, diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacak. DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih PB PB PB Y PB PB PB PB PB 1 1 2 12 13 12 13 8 11 Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih PB PB Y PB Y PB Y Y B 7 7 22 6 5 8 16 13 12 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Stockholm K 10 PB 14 K 4 PB 18 PB 9 B 12 PB 11 PB 20 B 15 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Çok bulutlu Yağmurlu ESKİ RP’Lİ BEKAROĞLU: Dink cinayetinde kilit isim Akyürek ÖMER ŞAN ‘Petrol arayamayız’ Hükümetin çıkarmak için ısrar ettiği yasada ‘uluslararası anlaşmalar’a atıfta bulunulması, Türkiye’nin Akdeniz’de arama hakkını kısıtlayabilir MURAT KIŞLALI ANKARA Türk Petrol Yasası’nda “arazi”leri tarif eden fıkraya eklenen “uluslararası hukuka uygun biçimde belirlenmiş anlaşmalar” ifadesiyle Türkiye’nin Akdeniz’deki petrol arama hakkının kısıtlanacağı ortaya çıktı. Eski Dışişleri Bakanı ve anayasa hukuku profesörü Mümtaz Soysal, “Bu konudaki uluslararası anlaşma 1982 tarihli Deniz Hukuku Sözleşmesi’dir.Yunanistan da, Rum Kesimi de bunu imzaladılar. Biz Ege dolayısıyla bunu imzalamadık. Bu yasadan dolayı yarın öbür gün burada petrol arama hakkımızı kısıtlamak için yaygarayı kopartacaklardır” dedi. Hükümetin çıkarmak için ısrar ettiği “Türk Petrol Yasası”, Kıbrıs’taki petrol arama tartışmalarında Türkiye’yi sıkıntıya sokabilecek. Önceki yasanın “Tarifler” başlıklı 3. maddesinde “İç suların, karasularının veya uluslararası anlaşmalara veya teamüllere göre petrol ameliyatı amacı ile Türkiye’nin tasarruf edebileceği karasuları dışındaki suların altında aralıklı veya sürekli olarak kalan arazi de dahil olmak üzere Türkiye toprakları” olarak tanımlanan “araziler” yeni yasanın “Tanımlar” başlıklı 2. maddesinde ise “Türkiye Cumhuriyeti’nin topraklarını, iç sularını, kara sularını ve bunların ötesinde sınırları uluslararası hukuka uygun biçimde belirlenmiş kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge alanları” olarak tanımlandı. Eski Dışişleri Bakanı ve anayasa hukuku profesörü Mümtaz Soysal, “Yeni yasada belirlenmiş diyor. Bizim kıta sahanlığımız Rusya ile belirlenmiş, Karadeniz’de sorun yok. Ama belirlenmemiş olanlar var. Ege’de, Akdeniz’de belirlenmemiş. Çünkü Kıbrıs Cumhuriyeti’yle vaktiyle böyle bir şey yapılmadı” dedi. GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY RİZE Refah Partisi’nin eski Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, Hrant Dink suikastından birinci derecede sorumlu kişinin Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek olduğunu savundu. Rize’den yayın yapan Kaçkar TV’de yayımlanan “İşin Gerçeği” programına konuk olan Bekaroğlu, Dink suikastı derin devlet gibi konularda ilginç açıklamalarda bulundu. AKP’li Nevzat Yalçıntaş’ın, “Hepimiz Hrant’ız, Hepimiz Ermeniyiz” sloganını atanların Müslümanlıktan ve Türklükten çıktığına ilişkin söylemlerini de “bunaklık” olarak nitelendiren Bekaroğlu, cinayetin çözülmesinde kilit isimlerden birinin Akyürek olduğunu söyledi. Bekaroğlu, “Başbakan öncelikle o eski Trabzon Emniyet Müdürü, Emniyet İstihbarat Daire Başkanı’nın yakasına yapışsın. Dink’in öldürüleceğinin ayrıntılı yazısı İstanbul Emniyeti’ne onun zamanında yazıldı. O adam Dink’i kimin, niçin öldürdüğünü biliyor” dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Akyürek ile İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu’yu görevden alması gerektiğini vurgulayan Bekaroğlu şunları söyledi: “Valiler, emniyet müdürleri gidiyor, istihbarat daire başkanı ile İçişleri Bakanı yerinde duruyor. Derin devletin ya da devletin kurumlarındaki çeteleşmelerin durumuyla ilgili bir şey yapmak istiyorlarsa buradan başlamaları gerekir. Şemdinli’yi örttü. Kendisini öldürmek için plan yapan Eryaman çetesinin üzerine gitmedi. Cesaretle hareket edecek, topu taca atmaktan vazgeçecek, devlettir. Ama bu İstihbarat Daire Başkanı ve bu İçişleri Bakanı ile bunları yapamaz. Siyasi sorumluluk diye bir şey var. Ben ve herkes, Akyürek orada istihbarat daire başkanlığı görevinde otururken kendimizi güvende hissetmiyoruz.” ‘Yaygara koparacaklar’ Yeni yasadaki “uluslararası hukuka uygun biçimde belirlenmiş” ibaresinin sorun yaratacağını belirten Soysal, şöyle konuştu: “Bu konudaki uluslararası anlaşma 1982 tarihli Deniz Hukuku Sözleşmesi’dir.Yunanistan da, Rum Kesimi de bunu imzaladılar. Biz Ege dolayısıyla bunu imzalamadık. Dolayısıyla Rumlar ‘Biz anlaşmayı imzaladık buna uygunuz, siz imzalamadınız uluslararası hukuku tanımıyorsunuz’ dediklerinde, biz de buna ‘Biz imzalamadığmıza göre bu bizi bağlamaz’ diye yanıt verecektik. Ama bu yasada ‘uluslararası hukuka uygun biçimde belirlenmiş’ diyerek aptallık etmiş oluyoruz. Bu durumda uluslararası hukuku kabul etmediğimize göre bundan söz etmeye gerek yoktu. Bu yasadan dolayı Rumlar yarın öbür gün burada petrol arama hakkımızı kısıtlamak için yaygarayı kopartacaklardır. Tanımdan ‘uluslararası hukuka uygun biçimde belirlenmiş’ bölümünü çıkarsalar sorun olmazdı. Şimdi sanki uluslararası yasayı çiğnerken ‘Çiğnemedim’ demiş gibi oluyorsunuz.Yani hem suçlu hem güçlü konuma düşüyorsunuz.” Önceki yasadaki “teamül” ibaresinin Türkiye’yi bir ölçüde kurtardığını ifade eden Soysal, “Şimdi Rumların buna itiraz edip ortalığı karıştırmalarını önlemek için tek yanlı olarak kıta sahanlığımızı ve münhasır bölgemizi bir an önce açıklamamız lazım” diye konuştu. IŞIL ÖZGENTÜRK Rakamların dili acımasızdır! ? Baştarafı Arka Sayfada Peki, muhteremlerin her konuda örnek almaya çalıştıkları Avrupa ülkelerinin bazılarında durum ne? Türkiye’de her 345 kişiye bir cami düşerken, 60 bin kişiye bir hastane düşüyor. Almanya’da 70 bin sağlık kuruluşuna karşı, 8 bin kilise, Fransa’da 60 bin sağlık kuruluşuna karşı, 9 bin kilise var. Diğer konular; kültür, güzel sanatlar vb. daha mı farklı? Almanya’da 11 bin 332, Fransa’da 4 bin kütüphane varken 70 milyon nüfusu olan Türkiye’de sadece 1435 kütüphane var. Türkiye’de sadece 13 ilde Devlet Tiyatrosu var. Türkiye’de, (ne yazık ki) sadece 1 opera, 11 bale, 10 heykel, 18 resim, 18 sinema, 38 tiyatro derneği var. (14 bin 403 cami yaptırma ve Kuran kursu derneği varken). Bu durumda, ülkenin geleceği nerede aranıyor dersiniz?.. Konulara verilen ağırlık veya önem ayrılan kaynakla (bütçeyle) doğru orantılı değil midir? Türkiye’de dini faaliyetler için kurulan “Diyanet İşleri Başkanlığı” var. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 1997 yılı bütçesi 66 trilyon TL iken 2006 yılı bütçesi 1.2 katrilyon TL. 8 bakanlığın bütçesi, Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesinden daha az. Dört bakanlığın toplam bütçesi + 22 üniversitenin toplam bütçesi, Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesine eşit. Diğer bakanlıklarla bütçe karşılaştırması Diyanet İşleri Başkanlığı: 1.2 milyar YTL. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI: 783 milyon YTL DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI: 563 milyon YTL BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANLIĞI: 677.219.000 YTL ULAŞTIRMA BAKANLIĞI: 687.265.000 YTL SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI: 280.095.000 YTL EN. VE TABİİ KAY. BAKANLIĞI: 249.296.000 YTL KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI: 632.417.000 YTL ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI: 404.396.000 YTL İran İslami Danışma Meclisi Başkanı Gholam Ali Haddad Adel, beraberindeki bir heyetle birlikte dün resmi ziyaret için Ankara’ya geldi. TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın makamında kabul ederek bir süre görüştüğü Adel, daha sonra Arınç ile beraber Çankaya Köşkü’ne geçerek Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’i ziyaret etti.Adel akşam saatlerinde ise Başbakanlık Merkez Binası’nda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüştü. ErdoğanAdel görüşmesinde ikili ve ticari ilişkilerin yanı sıra İran’ın nükleer enerji programı ele alındı. Görüşmede, Erdoğan, nükleer enerji konusunda “itidal” telkin ederken sorunun diplomatik yollardan çözümünü arzu ettiğini vurguladı. Adel de İran’ın nükleer programının “barışçıl’’ olduğunu tekrarlayarak sorunun diplomatik yollardan çözülmesi için Türkiye’nin gösterdiği çabalara teşekkür etti. (AA) İran’dan konuk KKTC’de düzenlenen konferansa 108 ülkeden bine yakın bilim insanı katılıyor Küresel çevre sorunları masada SEVİM ERTEMUR GAMZE AKDEMİR LEFKOŞA Yakın Doğu Üniversitesi’nin düzenlediği “Çevre:Yaşam ve Sürdürülebilirlik” konulu uluslararası konferans Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) başkenti Lefkoşa’da başladı. 24 Şubat’a kadar sürecek konferansa 108 ülkeden katılan bine yakın bilim insanı ve araştırmacı “küresel çevre sorunları”nı masaya yatırarak çözüm önerileri sunacak. Konferansın açılışına KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Başbakan Ferdi Sabit Soyer, İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) Genel Sekreteri Prof. Ekmeleddin İhsanoğlu, Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Türkekul Kurttekin, Deniz Temiz Derneği Kurucusu ve Onursal Başkanı Rahmi Koç, Kırgızistan Kültür Bakanı Sultan Rayev, KKTC devlet ve hükümet yetkilerinin de aralarında bulunduğu çok sayıda konuk katıldı. Açılışta konuşan Yakın Doğu Üniversitesi Rektörü Prof. Ümit Hassan, küresel sorunlara küresel çözümler üretebilmek amacıyla bu konferansı düzenlediklerini söyledi. Rektör Yardımcısı Prof. Hüseyin Gökçekuş da farklı bakış açılarıyla, yaşanabilir bir çevre yaratmak için sorunları bilimsel olduğu kadar ahlaki olarak da ele alıp irdelemeyi amaçladıklarını belirtti. mana girmek... Bir iş için zaman harcamak...” Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Münih Güvenlik Konferansı’nda yaptığı konuşmanın dünyanın dört bir yanındaki yankılarına baktığımızda şu tanımı kullanabiliriz: Putin artık put in! Başta ABD olmak üzere tüm küresel aktörler Putin’in konuşmasını öyle ya da böyle ciddiye aldı. Bunun bir sonuç mu yoksa bir başlangıç mı olduğunu çözmeye çalışıyorlar. Bize göre tablo şu: 15 yıllık Amerikan dayatmacılığının sonucu, belki yeni bir dönemin başlangıcı! Amerika’dan gelen tepkiler Putin’in konuşmasının doğru ya da yanlış olduğunu irdelemiyor. Daha çok şu yorumlar öne çıkıyor: “Kaba bir konuşmaydı... Soğuk Savaş dönemini anımsatıyordu... Dünya böyle bir kaosu yeniden istemez... Avrupa bu aşamadan sonra ABD’ye daha çok yaklaşacaktır!” ??? Dikkatimizi çeken tanımlardan biri şu oldu: “Bunun adı soğuk savaş değil, soğuk barıştır!” İçinde barış sözcüğü geçtikten sonra soğuksıcak fark etmez, her türlüsü kabulümüz... Ancak bu soğuk barışın soğuk ya da sıcak savaştan çok büyük bir farkı olmadığı da görünen bir gerçek. Dünyanın gerilimli bölgelerine baktığımızda, hemen tümünde çözümün değil, krizin derinleşme eğilimine girdiğini görüyoruz. Irak’taki Amerikan gölü giderek çevresini de etkisi altına alıyor. Buna karşılık geçen hafta sonu Suriye Devlet Başanı Esat’la İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad bir araya geldiler ve şu kararı aldılar: ABD’ye karşı birlikte hareket edelim! Balkanlar’da Kosova krizi yeni krizleri de tetikleyecek biçimde derinleşiyor. Afganistan’da ABD’nin Taliban’a karşı kontrol edebildiği yerler daralıyor. Krizli değil ama paylaşımlı bölgelere baktığımızda da şunu görüyoruz: Doğu Avrupa ülkeleri güvenliklerini NATO aracılığıyla ABD’ye teslim etmiş durumda. Irak’ta bütün Doğu Avrupa ülkelerinin sembolik de olsa asker bulundurmasının nedeni bu. Rusya buna karşı çıkıyor! Orta Asya ve çevresinde ise tam bir ABDRusya çekişmesi yaşanıyor. Bu coğrafyadaki ABD ve Rus üsleri yakında sınırdaş hale gelirse şaşırmamak gerekir! ??? Yukarıda aktardığımız tabloda Türkiye’nin adı geçmedi ama bu krizlipaylaşımlı coğrafyanın ortak özelliği şu: Türkiye’nin etrafında! Bir başka deyimle, Türkiye tam bir ateş ve atış çemberinin ortasında. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın ABD’den verdiği mesajları biraz da bu gözle okumak gerekiyor. Büyükanıt, önceki görevlerinde de dünyanın nereye gittiği, bu gidişte güvenlik kavramının içeriğinin ne hale geldiği, Türkiye’nin bunlardan nasıl etkileneceği sorularına, gerektiğinde ulusal ve uluslararası ölçekte konferanslarla yanıt aramaya çalışmıştı. Büyükanıt şimdi yanıt arama noktasından çok çözüm arama konumunda! Soğuk rüzgârları esti mi, bunun yanına “barış” sözcüğünü de koysanız “savaş” sözcüğünü de koysanız, ne yazık ki Türkiye’nin bulunduğu coğrafyada “cereyan” etkisi yapıyor! Bu anlamda Türkiye’nin güvenliğiyle ilgili konuların iç siyaset ya da seçim malzemesi olmaktan çok, gelecek sorunu olarak tartışılması gerekiyor. Başbakan Erdoğan, Türkiye’nin güvenliğine Hamas’a duyduğu ilgi kadar değer verirse büyük yol alırız! ankcum?cumhuriyet.com.tr İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ KALICI OLACAK ? Baştarafı 1. Sayfada 1. KOŞU: F: Işkın (5), P: Dağyolu Gülü (2), PP: Alyıldız (3), S: Sunaç (1). 2. KOŞU: F: A New Chance (1), P: Kabarday (5), PP: Legacy (9), S: Khan Tengri (8). 3. KOŞU: F: Nesmiyana (1), P: Tezcan Kızı (6), PP: Ecekızı (5), S: Çilenbüke (4). 4. KOŞU: F: Real Storm (8), P: Run For Osman (9), PP: Double Royal (6), S: Mevlüt Han (5). 5. KOŞU: F: Tevfikbey (12), P: Shahbaz (10), PP: Karababa (5), S: Mehmet Ziya (7). 6. KOŞU: F: Ezbiderli (5), P: Magirus (6), PP: Süs Biberi (9), S: Aslanlar Aslanı (1). 7. KOŞU: F: Eyyubi (9), P: Savkal (8), PP: Özsoylu (6), S: Kızımay (7). 8. KOŞU: F: Catalan (8), ALTILI GANYAN P: Ztratejik (7), PP: Cihancan (5), 1 8 12 5 9 8 S: Ronaldinho (6). 6 9 6 8 7 Günün İkilisi:5. 6 9 6 5 Koşu: 12/10. Çifte Bahis: 5. Çifte: 9/8. 5 6/4 rinde artış eğilimi gösteriyor. Ege ve Akdeniz kıyıları boHükümetlerarası İklim Değiyunca yağışlar azalacak ve şikliği Paneli tarafından oluştuKaradeniz kıyısı boyunca arrulan ve nisan ayında açıklanatacak. İç Anadolu Bölgesi yacağı bildirilen rapora göreyse ğışlarında ise az ya da hiç deküresel ısınma sonucu buzullarğişiklik olmayacak. Kış yada erimenin kaçınılmaz olduğu, ğışları Türkiye’nin bölgedebu durumda deniz seviyesinin ki su kaynakları bakımından dört ila altı metre arasında yükson derece önemli olan Fırat seleceği uyarısı yapıldı. Uzve Dicle havzasının üst bömanlar, deniz seviyesinde bu lümlerinde azalacak. Kafkas denli bir yükselişin Maldivler kıyı bölgesi ise önemli ölçügibi bir bataklık haline getirecede daha fazla yağış alacak. ği Hollanda ve Bangladeş gibi Yaz yağışlarında büyük değiülkelerle Londra, New York ve şiklik olmayacak, fakat sonTokyo gibi okyanus kıyısındabaharda hafif artışlar olacak. ki şehirlerde de büyük su basGelecekteki iklim değişikkınlarına neden olacağı uyarıliğinin öngörülmesi üzerine sında bulundu. Bu etkiyi yapayapılan sera gazı salımı secak düzeyde bir buzul erimesiYurdun bazı bölgelerinde naryolarından en iyimser ola hâlâ kışın gelmesi bekleniyor. nin yüzyılları bulabileceğini benının kullanıldığı model solirten uzmanlar, ancak emisyonuçlarında ise 20702100 döneminde 1961 nun azaltılamaması halinde sürecin hızlanabi1990 dönemine göre Türkiye ikliminde belirgin leceği ve ülkelere bu durumla mücadele için değişiklikler öngörülmüyor. Bu özellikle Tür daha az zaman bırakacağını belirtti. kiye’nin batı ve güneybatı bölgelerinde gözİngiliz Guardian gazetesinin haberine göre, lemleniyor. Yağışlarda önemli azalma eğilimle Grönland ve Antarktika’da yapılan son araştırri ve kuraklık olayları kış mevsiminde daha be maların sonuçları, buzul erimelerinin kaçınıllirgin olarak ortaya çıkıyor. Buna karşılık son maz olduğunu ortaya koydu. Uzmanlar, hükübahar yağışları İç Anadolu’nun kuzey kesimle metlerini bu konuda uyarmaya hazırlanıyor. söyledi. Deniz Temiz Derneği Başkanı Koç ise çevre sorunlarının sınır, ülke, din tanımadığını, tüm dünyanın ortak sorunu olduğunu belirterek “Kıyılarımız büyük tehdit altında. 1990’da Marmara Denizi’ndeki yaratık sayısı 148 iken şimdi daha da arttı. Marmara depreminden sonra ortaya çıkan gazların yarattığı yıkıcı etki deniz yaşamını daha da olumsuz etkiledi” dedi. Koç, denizleri temiz tutmanın temizlemekten daha ekonomik olduğunun altını çizdi. İKÖ Genel Sekreteri İhsanoğlu da, dünya liderlerinin ortak hareketinin insanlığı kurtarabileceğini belirterek çevresel sorunların dünyanın az gelişmiş bölgelerinde fakirliği artırdığını söyledi. İhsanoğlu, İslam konferansı teşkilatı olarak haksız ambargolar karşısında Kıbrıs Türklerinin yanında olduklarını ve mücadelelerine destek verdiklerini de söyledi. İnönü’ye ‘şeref doktoru’ unvanı ? İstanbul Haber Servisi İstanbul Kültür Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer Koçel, üniversitenin FenEdebiyat Fakültesi tarafından Prof. Dr. Erdal İnönü’ye fizik dalında “şeref doktoru’’unvanı verilmesi önerisinin, üniversite senatosunca oy birliğiyle kabul edildiğini bildirdi. Koçel, Türkiye’de bilim düşüncesinin yaygınlaşması çalışmaları,özellikle fizik dalında yaptığı ulusal ve uluslararası çalışmalarıyla tanınan Prof. Dr. İnönü’ye unvanının yarın İstanbul Kültür Üniversitesi Ataköy Kampusu Prof. Dr. Önder Öztunalı Salonu’nda, saat 14.00’te gerçekleştirilecek törenle verileceğini kaydetti. İHD’den polislere suç duyurusu ? İstanbul Haber Servisi İnsan Hakları Derneği (İHD), 15 Şubat tarihinde Yücel Çakmak adındaki yurttaşın polis tarafından işkence gördüğünü iddia ederek, Beyoğlu Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunacaklarını bildirdi. İHD İstanbul Şubesi’nde dün basın açıklaması yapan polis mağduru Yücel Çakmak, “Beni darp eden polislerden şikâyetçiyim. En kısa zamanda yakalanmalarını istiyorum” dedi. Pegasus’tan, Gürcistan’da şirket ? İstanbul Haber Servisi Pegasus Havayolları ile Gürcistan’da enerji, medya, çimento, ulaştırma, havacılık ve ilaç sanayisi gibi sektörlerde faaliyet gösteren GIG (Georgian Industrial Group), Gürcistan’da faaliyet gösterecek bir havayolu şirketi kurma kararı aldı. Tiflis merkezli faaliyet gösterecek şirketin, Pegasus’un Türkiye’de uyguladığı uygun taşıma ücretini Gürcistan’a da uygulamayı amaçladığı açıklandı. Talat: Baskı yapıldı KKTC Başbakanı Soyer ve Cumhurbaşkanı Talat da konferansta birer konuşma yaptı. Çevre sorununun insanlığı bölen değil, birleştiren bir faktör olduğuna işaret etti. KKTC’nin siyasi ve ekonomik olarak izole edilmeye çalışıldığını vurgulayan Talat, Güney Kıbrıs’ın kuş gribi olayında bile Kıbrıslı Türklerle işbirliğinden kaçındığını, hatta bu konferansa bilim insanlarının gelmemesi için konferansın iptal edildiğine dair sahte elektronik postalar gönderildiğini ifade etti. Bunun Kıbrıslı Türklerin ne kadar ağır bir baskı altında olduğunu gösterdiğine dikkat çeken Talat, buna karşı mücadelelerini ve dünya ile işbirliğini sürdüreceklerini ALES başvuruları başlıyor... ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı (ALES) başvuruları 26 Şubat’ta başlayacak. 22 Nisan’da gerçekleştirilecek sınavda adayların lisansüstü programı için en az 55, doktora ya da sanatta yeterlilik programı için de 70 puan almaları gerekiyor. Başvurular, 5 Mart’ta sona erecek. CUMHURİYET 08 K