26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
18 ŞUBAT 2007 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER TRT’de bir personel başka bir şehirde 2 yıla kadar geçici olarak görevlendirilebilecek 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Genel müdüre sürgün yetkisi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TRT Personel Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle TRT Genel Müdürü’ne personeli başka bir şehirde 2 yıla kadar geçici olarak görevlendirme yetkisi tanındı. Eski yönetmelikte, bu süre 6 ay olarak uygulanıyordu. TRT Personel Yönetmeliği ile TRT Sözleşmeli Personel Yönetmeliği’nde değişiklik yapıldı. Resmi Gazete’de dün yayımlanarak yürürlüğe giren değişikliklere göre, haber dairesi başkanı, haber, radyo, televizyon ve vericiler müdürleri görev alanları ile ilgili olarak 10 güne, bölge müdürleri ve Ankara bölge vericiler müdürü görev alanı içinde 30 güne, genel müdür yardımcıları 6 aya, genel müdür 2 yıla kadar kendi görev alanları içinde kalmak kaydıyla personelini bulunduğu şehirden bir başka bir yer Yaşamı Sevmeli İnsan... Hava soğuk!.. Hafiften yağmur çiseliyor... Henri Michaux’yu okuyorum... Michaux, uzak bir ülkeden yazıyor... Yaşamı, sevinci, hüznü!.. Soluk soluğa bir gökyüzü, çiçek açmış erik ağaçları, çocukların bahar çığlıkları. Pencereden dışarıya bakıyorum... Şemsiyesini açmış bir kadın o dar sokaktan iskeleye iniyor hızlı adımlarla. Köşe başındaki kâğıthelvacı, bakkal dükkânının saçakları altına sığınmış... Soluk alıp veriyor kent, bir pazar yalnızlığı içinde. Yarım kalmış aşklar, tutuşmuş ırmaklar, o bilmediğimiz vadiler. Bir buzulun çatlağından su sızıyor gibi. Rengi uçmuş yüzler, kesik kesik hıçkırıklar, üstüne kar düşmüş çiçekler. Sancılı bir gün başlıyor kıyı kasabasında. Bir gece önce Viyana’nın gitarlı pencerelerinden kopup gelmiş bir adam, Paris gecelerini seven kadınla buluşuyor. Kadın gözlerini yumuyor; adam “Bütün sarışın kadınları yanıma getirin” diyor. O saatler Ren sarhoş. Üzerinde ise gecelerin altını serili. Apollinaire’in “Mirabeau Köprüsü”nün altından sonsuz bakışlar yorgun argın akıyor. Aşklar akıp gidiyor akarsu gibi. Hayat öyle durgun, öyle yavaş ki ve umut nasıl zorlu, nasıl depdeli. Penceresini açıyorum odanın. Hava ne kadar soğuk... Yağmur da hızını artırdı iyice. Kâğıthelva satan adamı seyrediyorum. ??? Andre Breton’un aşk mektubu, 1952 yılının ilk yazını anlatıyor. Breton, Ecusette de Noireuil’e “Çılgın Sevi”de sesleniyor: “Tüm düşler, umutlar, hayaller, umarım gece gündüz dans ederek saçlarımızın aydınlığında ve ben; sizi, yalnız sizi görebilmek için orada olmak isterdim. Hiç kuşkum yok, sizi orada göremeyeceğim...” Kardan gözyaşlarına batmış bir aşk, o dipsiz kuyular, ıssız anılar, yumuşak kollarıyla sarılan bir deniz. Aslında gecikmiş bir “Sevgililer Günü” yazısı yazmak istiyorum. Jorge Luis Borges’in değişken evreni içinde insan, sahte gülümsemeleri, sahte sevgiliyi, yalanı dolanı bırakmalı. İnsan olmalı insan; insan gibi özgürce yaşamalı! Yıldızlar kavşağında dimdik durmalı insan, kadın da olsa erkek de, umutlarını hiç yitirmemeli. İnsani harfler içinde seyretmeli dünyayı! Yılmamalı, boyun eğmemeli! Henri Michaux’nun “uzak bir ülkeden” yazdığı mektubu okuyorum: “Burada, diyor, yalnız bir ayda bir görüyoruz güneşi, o da pek kısa bir süre için. Gözlerini ovuşturuyorsun günlerce önceden. Ama boşuna. Değişmiyor hava. Saati gelmeden görünmüyor güneş. Sonra yapılacak sürüyle iş var aydınlık kaldıkça, öyle ki birbirimize bakacak zaman bulamıyoruz bu yüzden. Tatsız olan, geceleri çalışmak gerektiğinde, ki gerekiyor, durmadan cücelerin doğması. ............... Kırlarda yürürken, diyor, çoğu zaman koca yığınlarla karşılaşıyoruz. Dağ bunlar ve er geç bükmen gerekiyor dizlerini. Direnmek boş, canını acıtarak bile ilerleyemezsin. Sizi üzmek için söylemiyorum bunları. Başka şeyler söyleyebilirim gerçekten üzmek istesem.” ??? Uyku dolu bir zamanın, bir kopuşun ve çığlığın tutsağı olan insanları düşünüyorum. Açığa çıkmayan şafağın seherini, inişleri çıkışları, gelgitleri duymalı ve yaşamalı insan! İnsan sevgiyi örmeli, elinden geldiği kadar çoğaltmalı! Ulusalcılığı, yurtseverliği kör milliyetçilik sanıp “Ya sev ya terk et” dememeli! Okumalı, öğrenmeli, şiiri sevmeli! Hava soğudu iyice! İskeleye inen yokuş, çocuk sesleri, yağmur... Kâğıthelvacı adam da gitmiş. Yakın caddeler birbirinden uzak olsa da, savrulsa da günler, geceleri torpillese de ayakta durmayı öğrenmeli. İnsan; kadın da olsa erkek de, hiç yılmamalı, yaşamın içinde güzellikler aramalı!.. ? TRT Personel Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle haber dairesi başkanı, haber, radyo, televizyon ve vericiler müdürleri görev alanları ile ilgili olarak 10 güne kadar kendi görev alanları içinde kalmak kaydıyla personelini bulunduğu şehirden bir başka bir yerde görevlendirebilecek. de görevlendirebilecek. Eski yönetmelikte bu düzenleme şöyleydi: “Aşağıdaki amirler kendi görev alanları içinde kalmak kaydıyla personelini bulunduğu şehirden başka bir mahalde görevlendirebilirler. Bu şekilde görevlendirilmelerde: Radyo, Televizyon ve Haber Müdürleri 10 güne, Başhukuk Müşaviri, Genel Sekreter, Savunma Sekreteri, Daire Başkanları ve Bölge Müdürleri 30 güne, Bölge Vericiler Müdürleri 15 güne, Radyo ve Televizyon Bölge Vericiler Müdürleri 10 güne, Genel Müdür ve Genel Müdür Yardımcıları 6 aya kadar yetkilidir.” Yönetmelik değişikliğiyle, kadın personele doğum yapmasından önce 8 hafta ve doğum yaptığı tarihten itibaren 8 hafta olmak üzere toplam 16 hafta süre ile aylıklı izin verilecek. Çoğul gebelik halinde, doğumdan önceki 8 haftalık süreye 2 hafta süre eklenecek. Ancak sağlık durumu uygun olduğu takdirde, tabibin onayı ile personel isterse doğumdan önceki 3 haftaya kadar işyerinde çalışabilecek. Bu durumda, personelin çalıştığı süreler, doğum sonrası sürelere eklenecek. Öngörülen süreler personelin sağlık durumuna göre tabip raporunda belirlenecek miktarda uzatılabilecek. Personele, bir yaşından küçük çocuklarını emzirmeleri için günde toplam bir buçuk saat süt izni verilecek. Süt izninin kullanımında annenin saat seçimi hakkı olacak. Doğum yapan kadın personele istekleri halinde bu sürelerin bitiminden itibaren 12 aya kadar aylıksız izin verilecek. Burslu gidenler dahil yetiştirilmek üzere yurtdışına gönderilen öğrenci ve memurlarla yurtiçine ve yurtdışına sürekli görevle atanan memurların eşlerine memuriyetleri süresince her defasında bir yıldan az olmamak üzere en çok sekiz yıla kadar aylıksız izin verilebilecek. Bunların dönüşlerinde kadrolarına hizmetin gerekli kılması nedeniyle bir atama yapılmış ise görev yerlerine bağlı olmaksızın, durumlarına uygun kadrolara atamaları yapılacak. Sözleşmeliye yeni haklar Önceki düzenlemede, kadın personele doğum yapmasından önce 3 hafta ve doğum yaptığı tarihten itibaren 6 hafta süreyle ve bu süreden sonra da 6 ay süreyle günde bir buçuk saat süt izni verilmesi öngörülüyordu. Sözleşmeli personel ile ilgili de geçici görevlendirmeler konusunda yöneticilere aynı sürelerde yetki tanındı. Sözleşmeli personel sözleşme döneminde yıllık iznini kullanmazsa sonraki dönemde bu iznini kullanamayacak. Sözleşmeli personel de doğum ve süt izinleri konusunda memur personel ile aynı hakları kullanacak. Hrant Dink adına barış ödülü ? İSTANBUL (ANKA) Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni gazeteci Hrant Dink’in öldürülmesinin ardından başlatılan yaygın dayanışma girişimlerini bir araya getirmek amacıyla Dink’in adına vakıf kurulması için ilk adımlar atıldı. Merkezi İstanbul’da olacak uluslararası bir vakfın kurulması için yasal işlemlere başlandı. Vakfın kuruluş sürecinin üç ay içinde tamamlanması bekleniyor. Agos gazetesi internet sitesinde yer alan bilgilere göre, vakıf, “Hrant Dink Uluslararası Barış Ödülü” oluşturmayı da hedefliyor. Los Angeles’taki İstanbullu Ermeniler Organizasyonu’nun (OIA) öncülük ettiği Ermeni cemaati dernekleri, “Hrant Dink’in adını ve ideallerini yaşatmak” için Hrant Dink Vakfı’nı 25 Ocak’ta kurmuştu. MEMURİYETTEN İHRAÇ ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART Başmüfettiş Kaçar, yargıya başvurdu ? BM’nin terörü finanse edenler listesinde yer alan El Kadı hakkındaki soruşturmayı yapan ve memuriyetten ihraç edilen Hamza Kaçar, avukatları aracılığıyla dava açtı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Maliye Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’nca memuriyetten çıkarılan Maliye Başmüfettişi Hamza Kaçar, kararın iptali için dava açtı. BM’nin terörü finanse edenler listesinde yer alan Yasin el Kadı hakkındaki soruşturmayı yapan ve memuriyetten ihraç edilen Hamza Kaçar adına Uçarcı&Sarıoğlu Hukuk Bürosu’ndan yapılan yazılı açıklamada, “Müvekkilimizin Yasin el Kadı hakkında düzenlediği raporlarla, müvekkilimiz hakkında yapılan soruşturmaların bir ilgisinin bulunmadığı ileri sürülmesine karşılık, soruşturmanın bu konuda yapıldığının açık bir şekilde belirtilmiş olmasına ilişkin ikilemi kamuoyunun takdirlerine sunuyoruz” denildi. Açıklamada, şöyle denildi: “Resmi belgede sahtecilik, görevi kötüye kullanma ve iftira suçlamalarına dayalı olarak yapılan inceleme sonrasında, Başbakanlık müfettişlerince düzenlenen raporda, ‘Maliye Teftiş Kurulu Eski Başkanı Mehmet Tuncer ile Maliye Başmüfettişi Hamza Kaçar haklarında soruşturma izni verilmemesinin uygun olacağı’ şeklinde kanaat ve sonucuna ulaşıldığı belirtilmiştir. Başbakanlık müfettişlerinin değerlendirmelerine karşın, Teftiş Kurulu Başkanvekili Cemal Boyalı’nın Maliye Bakanı Unakıtan’dan aldığı onayda, ‘Raporlarda yapılan değerlendirme ve sonucun eksik ve hatalı olduğu anlaşılmıştır’ şeklindeki şahsi ve yanlı değerlendirmeleri sonrasında, devlet memurluğundan çıkarma cezasıyla tecziyesinin temini maksadıyla dosyanın Yüksek Disiplin Kurulu’na tevdi konularında onay talep etmiş ve Unakıtan da yöntem ve yasaya açıkça aykırı bu taleplere olumlu onay vermiştir.” Öte yandan, ATO Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen Devlet Denetim Elemanları Derneği’nin 12. olağan genel kurul toplantısında konuşan ATO Başkanı Sinan Aygün, Türkiye’de müfettişlerin “hükümetin müfettişleri” ve “devletin müfettişleri” olmak üzere ikiye ayrıldığını belirterek müfettişlerin artık rapor yazmaktan ve yazdığı raporlardan dolayı açığa alınmaktan korkar hale geldiğini söyledi. Türkiye, depreme verdiği 18 bin canın hesabını soramadı. Davalar zamanaşımına uğradı. ‘Vahim durum’ CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek de Kaçar’ın memuriyetten çıkarıldığını anımsatarak “Bu çok vahim, bu zamana kadar hiç böyle bir şeye rastlamamıştık” dedi. Altınsoy yaşamını yitirdi ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Eski Devlet Bakanı ve Anakent Belediyesi başkanlarından Mehmet Altınsoy dün yaşamını yitirdi. Altınsoy, 13 Şubat Salı günü yüksek tansiyona bağlı beyin kanaması nedeniyle Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılarak nöroloji yoğun bakım servisinde tedavi altına alınmıştı. 3 gün önce beyin ölümünün gerçekleştiği belirtilen Altınsoy’un dün yaşamını yitirdiği bildirildi. Altınsoy için yarın saat 10.00’da Kızılay Güvenpark’ta bulunan Ankara Anakent Belediyesi’nin İmar Daire Başkanlığı önünde, saat 11.00’de de TBMM’de tören düzenlenecek. musakart@yahoo.com 301. madde Meclis’e gelecek AKP iktidarı döneminde düşüncenin önündeki barikatların kaldırıldığını savunan Erdoğan, 301. maddenin değişikliği ile ilgili çalışmaların sürdüğünü söyledi İstanbul Haber Servisi AKP döneminde düşüncenin önündeki engelleri kaldırdıklarını savunan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TCK’nin 301. maddesiyle ilgili değişikliği yakında TBMM’ye getireceklerini söyledi. AKP Kadın Kolları’nın Bağcılar Spor Salonu’nda düzenlediği toplantıya katılan Erdoğan, AKP’nin iktidara geldiği günden bu yana çeşitli alanlarda yapılan çalışmaları, zaman zaman muhalafet partisi CHP’ye atıfta bulunarak anlattı. Erdoğan, düşünce özgürlüğü konusundaki en önemli adımların AKP iktidarı döneminde atıldığını savunarak, geçmiş dönemlerde binlerce insanın düşüncesinden dolayı mahküm olduğunu ancak kendi dönemlerinde hepsinin dışarı çıktığını söyledi. Erdoğan, “Düşüncenin önündeki engelleri, barikatları kaldırdık. Sürekli 301 ile ilgili spekülasyonlar yapılıyor. 301 ile ilgili çalışmalarımızı yaptırıyoruz. Önümüzdeki günlerde, haftalarda büyük ihtimalle bununla ilgili değişikliği Meclis’e getireceğiz” dedi. Hastaların ilaçları istediği eczaneden almasına yönelik düzenleme yaptıklarını anımsatan Erdoğan, “Ne dedi bu CHP; olmaz. Oldu mu? Oldu. Bal gibi olur” ifadesini kullandı. Erdoğan, “Bize, ‘IMF’ci’ diyorlar. 1950’lerden gelen tüm hükümetler IMF’ye borç yaptılar. 23.5 milyar dolar borç vardı, bu borç şimdi 8.5 milyar dolara düştü. Bu, hortumların nasıl kesildiğini gösteriyor” diye konuştu. Başbakan Erdoğan, AKP’li kadınlara da 18 yaşını dolduran çocuklarının 2007 seçimlerinde oy kullanabilmeleri için kayıtlarını yaptırma çağrısında bulundu. Erdoğan, “Biz ‘30 yaş seçilme yaşı olarak fazla. 25’e indirilecek’ dedik. Ne dediler ‘TBMM’yi çoluk çocuk yeri mi yapacaksınız?’ Biz ne dedik; ‘Biz 21 yaşında İstanbul’u fetheden Fatihlerin torunlarıyız’” şeklinde konuştu. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 Barolardan yüksek yargıya sitem KUŞADASI (Cumhuriyet) Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Özdemir Özok, ülkede yaşanan hukuksal sorunlara kayıtsız kalamayacaklarını belirterek “Çağdaş yapılanmış, küreselleşen dünyanın içinde bulunduğu gelişme ve değişimleri yakalamış, bunların bireyde yarattığı ekonomik ve sosyal sorunlara hukuki çözümler üreten, haksızlıklara karşı direnen, yarınları hukuka uyarlamak, insanca ve mutlu yaşamak birliğimizin ilkelerindendir” dedi. Aydın Barosu’nun düzenlediği Bölge Baro Başkanları Toplantısı, Kuşadası Fantasia Otel’de başladı. Toplantıda söz alan Zonguldak Baro Başkanı Erol Mekik, Hrant Dink cinayeti sonrası Trabzon’un tüm kent olarak cinayetten sorumlu tutulduğunu belirterek “Trabzon ili sorgusuz sualsiz olarak cinayetten sorumlu tutuluyor. Bu hukuk devletinde kabul edilemez bir durumdur. Trabzon’da yaşayan vatandaşlarımızın toptan suçlu olarak gösterilmesi Trabzon halkına haksızlıktır. Bir kişinin yaptığı eylem genele yansıltılamaz” diye konuştu. Marmara Bölgesini 17 Ağustos 1999’da vuran depremde binlerce insanın hayatlarını kaybetmesinin sorumlularına karşı yargı sisteminin yetersiz kaldığına dikkat çeken Yalova Baro Başkanı Cemal İnci de yüksek yargının yavaş işlemesinden yakındı. Baro Başkanı İnci, hükümetin, yargı reformunu ele almasını istedi. Açıklama ? 13/02/2007 tarihli gazetenizde yer alan “MKÜ’de istifa baskısı” başlıklı haberde iddia edilen hiçbir istifa üniversitemizde gerçekleşmemiştir. Ancak bazı yüksekokul müdürleri ile fakülte dekanlarımızın idari görev yerleri üniversitemiz bünyesinde değiştirilmiştir. Bu değişiklikler sadece akademik titr ve liyakat göz önüne alınarak yapılmıştır. İşbaşına gelen yeni yönetimin bu değişiklikleri yapması da en doğal hakkıdır. Mustafa Kemal Üniversitesi Prof. Dr. Şerefettin Canda / Rektör. Medeni Yasa’nın 81. yıldönümü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Atatürk’ün “devrimlerimin gözbebeği” dediği, dinsel hukuk sisteminden laik ve tekli hukuk düzenine geçişin temeli sayılan Medeni Yasa’nın kabul edilmesinin, çağdaşlaşma sürecindeki çok önemli bir kilometre taşı olduğunu vurguladı. Cumhurbaşkanı Sezer, Medeni Yasa’nın kabul edilişinin 81. yıldönümü nedeniyle yayımladığı mesajda, çağdaşlığın çözümlemeci düşünen, laikliği benimseyen, bilime, felsefeye, kültüre ve sanata değer veren, her türlü dogmadan kurtulmuş bireylerin yetiştirilmesi ile yakalanacağını gören büyük Atatürk’ün, toplumsal yaşamın her alanında bu dönüşümleri destekleyecek büyük devrimler gerçekleştirdiğini kaydetti. Sezer mesajında “Cumhuriyetin eksenini oluşturan laik, demokratik devlet sisteminin yapılanmasını kolaylaştıran Medeni Yasa, gerçek ve tüzelkişilerin hukuk ilişkilerini düzenleyerek, farklı hukuk uygulamalarını ve ayrımcılığı kaldırmış, hukuk birliğini ve yurttaşların yasalar önünde eşitliğini sağlamıştır.” dedi. CHP lideri Deniz Baykal da “Çağdışı kurum ve kuralların kaldırıldığı, tebaa yerine özgür yurttaşın geçirildiği Medeni Yasa’nın kabulü, kadınlar için ayrı bir anlam ve önem taşımaktadır” dedi. Medeni Yasa’nın kabul edilişinin yıldönümü nedeniyle dün CHP İstanbul Kadın Kolları üyeleri Taksim Cumhuriyet Anıtı’na çelenk koyup saygı duruşunda bulunduktan sonra CHP Beyoğlu İlçe Başkanlığı önünde toplandılar. CHP İstanbul Milletvekili ve Kadın Kolları Başkanı Güldal Okuducu burada yaptığı açıklamada AKP’nin 4 yıllık iktidarında laik cumhuriyete ve Medeni Yasa’ya aykırı birçok uygulamayla, Türkiye Cumhuriyeti’ni temellerinden sarstığını belirterek, “Savcıları göreve çağrıyor, suç duyurusunda bulunuyoruz” dedi. Törende, CHP’li 4 kadın temsili olarak karaçarşaf giyip, “Kuma olmak istemiyoruz ” diyerek AKP’nin uygulamalarını protesto etti. CHP, Medeni Yasa’nın kabulünün 81. yıldönümü nedeniyle bastırdığı 1 milyon broşürü tüm yurtta dağıtacak. CUMHURİYET 05 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear