24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
15 ŞUBAT 2007 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr M AV İ I Ş I K ’ L I İ L K B U Z D O L A B I Arçelik, dünyanın en hızlı çamaşır makinesi ve en hızlı bulaşık makinesinden sonra mavi ışık teknolojisini de yeni ürün gamına ekledi. Arçelik, tek çatı altında üretim yapan dünyanın en büyük buzdolabı fabrikası olan Eskişehir fabrikasında mavi ışık teknolojisi ile gardırop tipi buzdolabını üretti. Yeni üründe mavi ışık ile aydınlatılan sebzeliklerde bu ışığın dalga boyu etkisiyle gıdalar tabiatta olduğu gibi ışık almaya devam ederek tazeliğini koruyup vitamin değerlerini artırabiliyor. Mavi ışık teknolojisini ilk kez cihaz içinde uyguladıklarını söyleyen Genel Müdür Aka Gündüz Özdemir, “Avrupa ve Türkiye’de bu teknolojiyi kullanan ilk şirketiz. Arçelik’in 6.5 milyon Avro yatırımla faaliyete geçen gardırop tipi buzdolabı işletmesi, segmentinde Avrupa’nın en büyüğü” diye konuştu. 13 İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Nereden Nereye? Buzdolabının satış fiyatı 2 bin 800 YTL olarak açıklandı. Ayrımcılık yapmıyorum ama Kosova’da ölümle sonuçlanan BM’yi, daha doğrusu ABD iradesini protesto eylemlerinin haberlerini okurken içim cız etti. Ne zamandır orada burada ABD mandacılığına sığınmış Kosova Arnavutlarının içine düştükleri çıkmazı, kaosu, Kuzey Irak Kürtlerinin durumu ile karşılaştırarak anlatmaya çalışıyorum. Kuşatılmış, ABD’nin Avrupa’daki en büyük üssü olarak kullanılan Kosova’da düşlenen gerçek özerkliğin maddi koşulları hiç olabilir mi? ABD, AB’nin çıkar dengeleri hesapları içinde, Kosovalı Arnavutlara vaat edilen özerklik çerçevesi, düş kırıklığına dönüştüğünde sokağa dökülen Kosovalı Arnavutların halleri içler acısı. Protesto ettikleri kararın güç sahiplerinin askeri gücünü, sömürge ölçeklerinde bile olsa parasal desteğini çekmeye kalkışması halinde diz çöküp yalvarma noktasındalar. Ya dünya çapında güç dengeleri, çıkar değişimi bağlantılı, ABD Sırbistan yönetimine yakınlaşmaya kalkışırsa? BM kararlarındaki ağırlığını Sırbistan istemleri doğrultusunda değiştirirse? Tito Yugoslavya’sının çokkültürlü refah toplumu standartlarından, bugün düştükleri ABD’nin sadaka yardımları, mafya ekonomisi içindeki, BM askeri sayesinde Sırp katliamı karşısındaki güvenceli yaşamlarını da yitirebilirler... Kuzey Irak Kürtleri açısından durum, petrol gelirlerine el koyma umudu ile ekonomik boyutta daha parlak gibi görünse de, Irak’ta yaşanan iç savaş, ABD işgalinin yol açtığı günlük katliamlar, cinayetlerin boyutları karşısında, en küçük bir denge değişiminde öfkenin Kuzey Irak Kürtlerine yönelmesi anlamına gelecek, ki durum çok daha vahim demektir. Zaten Irak’ın Kürt liderleri bu gerçeğin altını açık açık çizerek, ABD’nin askeri gücü ile birlikte asla bölgeden çekilmemesi gerektiğinin altını çizip duruyorlar. Bütün hesaplarını ABD’nin BOP’de umdukları role, ‘ABD’nin İsrailKuzey Irak Kürt Bölgesi güvenlik hattını kalıcı kılmasına’ bağlamışlar. Irak’tan gelen haberlerde iç savaşın vahşeti, işgalci güç ittifakının, ABD askerlerinin sınır tanımaz şiddeti, terör, işkencede ölenlerin, yaralananların sayıları gün gün artıyor. Şöyle bir içtenlikle kendi kendimize itiraf edelim; en bilinçli emeperyalizm karşıtları bile 1980’li yıllarda, böylesine pervasız, vahşi, savaş suçlarının üst üste işlenebildiği işgallerin olabileceğini akıllarından geçirebilirler miydi? ??? Dün işveren örgütlerimiz heyecanla duyurdukları için öğrendim; AB ülkelerinde, Almanya’da işçilerin en kurumlaşmış, yüzyılların kazanımı, tartışılmaz hakları sayılan iş güvencesinin kaldırılmasına yönelik çalışmalar gündemde. İşverenler serbest piyasa, rekabetin kutsanması adına kazanılmış işçi haklarını geriye almakta doyumsuz bir hırsa kapıldılar. Esnek çalışma ile işçiler açısından yüzyılların kazanımı olan çalışma süreleri, çalışılmayan saatlere ilişkin ücret ve sosyal kazanımları, fazla mesai haklarının gasp edilmesi yetmedi. Keyfi işten atma ile ilgili sınırlamaların kaldırılması için ataktalar. Hoş bizde zaten işlemeyen, yaptırım gücü olmadığı için yasada, kâğıt üstünde kalmış bir hak niteliğindeydi. Sonrasını varın siz düşünün. Hani DİSK’in kuruluşunun 40. yıldönümü nedeniyle, kimi etkinlikler, yazı dizisi bağlantılı, DİSK ve emek tarihine şöyle bir geri dönüş, nostalji yaptık ya. Bu kadar kısa sürede bu kadar çok değerin, algılamanın, örgütlülüğün böylesine değişimini insanın aklı, mantığı kabul etmek istemiyor. Tam da bu yazıyı yazmaya çalışırken, Ankara’dan Işık Kansu telefon etti. O da yazı dizisindeki nostaljiden sarsılmış, ‘Nereye gidiyoruz böyle?’ demek, duygularını paylaşmak istemiş. Bir insan ömrü bile uzun sayılır oldu, onlu, yirmili meslek yaşamı içinde geriye dönüldüğünde, yitirilenlere bakıp düşünmeye kalktığımızda içimiz kararıyor. İşyeri sendikal örgütlenmesi için onca zorlu savaşım, toplu pazarlık düzeni içinde geliştirilmiş haklar, kazanımlar, sendikal örgütlülüğün kazandığı ivme, DİSK’in toplumsal etkinlik gücü... Buhar olup uçup gitmedi ya.. Haydi Türkİş biraz daha şanslı, kamuda nerede ise otomatik örgütlülüğü açan 1961 Anayasası ve 63 yasalarına çok şey borçlu. Ama nereden bakarsanız bakın Ankara’da da bir Türkİş vardı. Siyasi iktidarlar üzerinde gücü, ağırlığı olan. Bir şeyler için olmaz dediğinde de, siyasi iktidarları kararlarından döndürebilen... Şimdi adını duyuyor muyuz? Gerçi hepsi birden sendikalı üye, işçi sayısında çok büyük kayıplar içindeler. Sorumlulukları yok mu, sorusu bir yana, ağırlıkları, yaptırım güçleri, siyasi irade karşısında caydırıcılıklarından söz edebiliyor muyuz? Bu 12 Eylül artı küresel saldırı ne menem bir şey ki, ortada emek gücü, hakları, kavramı kalmıyor, sendikaları tabelalarını bırakıp, örgütlülük, etkinlik olarak buharlaştırıyor... Gerçek şu ki, nostalji, ağıt yakmak hiçbir işe yaramıyor. Dibe vurduğunu görmek, ayağını gerçekten yukarı çıkmak üzere dibe vurup, güçlü bir sıçrayış yapmak, yukarıya çıkıp nefes almanın yolunu bulmak gerekiyor... DİSK’e, Türkİş’e, gerçekten olup bitenden kaygılanan, demokrasi, barış, insan hakları savunucularına, ülkemizde, dünyada, yaşam için nefes almak için, önce olup biteni sağlıklı algılayıp yorumlamak, sonra da doğru adımları atmak üzere, gerekeni yapmak düşüyor. soner@cumhuriyet.com.tr Koç Holding Dayanıklı Tüketim ve İnşaat Grubu Başkanı Bülent Bulgurlu (sağda) ve Arçelik Genel Müdürü Aka Gündüz Özdemir mavi ışık teknolojisinin Avrupa’da ilk kez Eskişehir’de kullanıldığını açıkladı. Çin’de yatırıma hazırlanan şirket, yeni markaları bünyesine katmak için cazip fırsatlar kolluyor Arçelik sıçrayarak büyüyecek ? Arçelik Genel Müdürü Aka Gündüz Özdemir, 2010'da ilk 10'a girme hedefi olan Arçelik'in büyüme stratejisini açıkladı. Özdemir, yeni markaları satın almak için tetikte beklediklerini söyledi. CAN HACIOĞLU H E R N E F E S A L I Ş TA B İ R B U Z D O L A B I Avrupa’nın 3. büyük beyaz eşya üreticisi Arçelik’in dünyadaki pazar payı yüzde 9.9’a ulaştı. Şirket, beyaz eşyada 2007’de yüzde 13.5 büyümeyi planlıyor. Rusya’daki yatırımla bu yıl çamaşır makinesi pazarında 100 milyon Avro’luk ciro hedefleniyor. Eskişehir fabrikasında 1975’ten bu yana üretilen 25.3 milyon buzdolabının 12.2 milyonu ihraç edildi. Her 5 saniyede, yani bir insanın her nefes alışlu ve Genel Müdür Özdemir, Arçelik’in Eskişehir’deki tesislerinde Mavi Işık teknolojisiyle üretilen yeni ürünlerini tanıtırken hedeflerini açıkladı. Özdemir’in verdiği bilgiye göre, yatırımlarını sürdürecek olan Arçelik verişinde bir buzdolabı üretiliyor. Fabrikada üretilen buzdolabının yüzde 32’si İngiltere’ye gidiyor. Bulaşık makinesi üretimi 1 milyon 350 bin adetten 1 milyon 650 bine, fırın kapasitesi 2 milyon adetten 2.5 milyona, buzdolabı kapasitesi 3 milyondan 4 milyona, 200 bin adetlik kurutucu kapasitesi 800 bin adede, 3.2 milyonluk çamaşır makinesi üretemi, 3.5 milyon adede çıkarılacak. nimsediklerini belirten Özdemir, “Stratejik hedeflerimize ve imkânlarımıza uygun fırsat bulduğumuzda bunu değerlendirebiliriz. Bu çerçevede Arçelik’ten büyük bir fırmayı da alabiliriz” dedi. Global büyüklükte dünyanın en kârlı üreticisi ol ESKİŞEHİR Arçelik Genel Müdürü Aka Gündüz Özdemir Arçelik’in 2006’da 3.9 milyar Avro olan konsolide cirosunu 2007’de 4.2 milyar Avro’ya çıkaracağını, 2010 yılına kadar da yılda ortalama yüzde 14 büyüme ile 6 milyar Avro’yu aşmayı hedeflediklerini söyledi. Koç Holding Dayanıklı Tüketim ve İnşaat Grubu Başkanı Bülent Bulgur organik büyüme yanısıra “yeni marka ve fabrikaları satın alarak” da sıçramalı büyüme stratejisi izleyecek. 2010’da yüzde 2’lik pazar payı hedefiyle dünyanın en büyük 10 beyaz eşya üreticisi olmayı amaçladıklarını ve sıçrayarak büyüme stratejisini be duklarını, ilk 10 arasında bulunduklarını vurgulayan Özdemir, geçen yıl Çin’de 7 eyalette, 4 zincir mağaza ve 46 satış noktasında 4 bin adet ürün sattıklarını, Çin’de yatırım yapmaya hazırlandıklarını bildirdi. Özdemir yüzde 8.1’lik net kâr marjıyla dünyanın en kârlı beyaz eşya üreticisi konumunda olduklarını, 2007’de Çin’de 10 milyon Avro ciro yapmayı hedeflediklerini söyledi. Koç Holding Dayanıklı Tüketim ve İnşaat Grubu Başkanı Bülent Bulgurlu, “Arçelik, teknoloji üreten ender şirketlerden. Çok cazip teklif gelse dahi Arçelik’i satmayı düşünmüyoruz” dedi. Arçelik’in büyüme konusunda çıkacak her fırsatı değerlendireceğini söyleyen Bulgurlu, “Biz yurtdışında çok şirket aldık. Artık yeter, yorulduk, dinlenelim demiyoruz. Yeni satın almalara hazırız” dedi. A R A Ş T I R M A Liderler en çok P&G’yi beğendi Ekonomi Servisi HAY Group, dünyada 1279 Türkiye’de 42 şirketin yöneticisi ile yaptığı araştırmasının Türkiye sonuçlarına göre, liderlerin en beğendiği 3 şirket Procter&Gamble (P&G), Garanti Bankası ve Turkcell olarak sıralandı. HAY Group, “Liderler İçin En Beğenilen Şirketler Araştırması” sonuçlarını 12. İnsan Kaynakları Zirvesi’nde açıkladı. Veriler, şirketin yöneticilerinin Ağustos 2006’da internet üzerinden liderlik geliştirme uygulamaları ile ilgili doldurdukları anketler ve seçmeyerleştirme yapan, danışmanlık veren şirketlerle, akademisyenlerle yapılan bire bir görüşmeler sonucu ortaya çıktı. Anket sonuçlarına göre dünyada liderler tarafından beğenilen ilk 3 şirket ise General Electric P&G ve PepsiCo. oldu. Liderler İçin En Beğenilen Şirketler Araştırması, liderlik geliştirmede en başarılı şirketleri tespit ederek bu şirketlerin diğerlerinden neyi farklı yaparak bu başarıyı elde ettiğini anlamayı amaçlıyor. Özelleştirmeler hızlanacak Maliye Bakanı Unakıtan, bu yıl hükümetin, Halkbank ve Petkim dışında büyük limanların ve otoyolların özelleştirilmesini istediğini dile getirdi Ekonomi Servisi Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, ihalesi 2005 yılında yapılan Mersin limanı ile ilgili Danıştay sürecinin tamamlanmasından sonra İzmir limanının özelleştirileceğini söyledi. Hükümet ayrıca Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB) tarafından iki yıl önce ihalesi yapılan ancak açılan davalar nedeniyle alıcıya devir işlemi gerçekleştirilemeyen araç muayene istasyonları satışını da bu yıl içinde tamamlamak istiyor. “Yerel Yönetimlerin Finansmanı” konulu bir konferansa katılan Unakıtan, “Bunun dışında önemli özelleştirmeler olarak otoyollar, Tekel ve Milli Piyango İdaresi’nin özelleştirilmesi söz konusu ve bu çalışmalar devam ediyor. Seçim özelleştirmelerde önemli mihenk taşı değil. Seçim gelir gider ama özelleştirmeye, Unakıtan, İzmir Limanı’nın da özelleştirileceğini söyledi. devlet ekonomik faaliyetlerini kurana kadar devam edilecektir” dedi. Halen Hazine’de bulunan yüzde 45 oranındaki Türk Telekom hissesinin, halka arz veya başka bir yöntemle özelleştirilmesi konusunda ÖİB tarafından çalışma yapıldığını dile getiren Unakıtan, “Bu konuda herhangi bir takvim veremiyorum ama bu çalışmalar bittikten sonra uygun zamanlama konusunda karar verilecektir” dedi. Halkbank’ta blok satış yerine halka arz kararı alınmasının mevcut küresel koşullar ile Türkiye’nin ekonomik durumu gözetilerek yapıldığını söyledi. Bütçe devlete çalıştı ANKARA (AA) Devlet, 2006 bütçesiyle 565.5 milyon YTL giyecek, 1 milyar 132.5 milyon YTL yiyecek, 10 milyon YTL de içecek alımında bulunurken kamu kuruluşlarında, 124.9 milyon YTL’lik telefon görüşmesi yapıldı. Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü verilerine göre; 2006 yılında yapılan 175 milyar 303.9 milyon YTL tutarındaki bütçe harcaması içinde en yüksek kalemlerden birini 37.7 milyar YTL ile personel harcamaları oluşturdu. Personel harcamalarının da önemli bölümünü zam, tazminat ve sosyal haklar meydana getirirken milletvekilleri de maaş ve tazminat olarak bütçeden 56.9 milyon YTL pay aldı. Kamu görevlilerinin tedavi ve sağlık malzemesi giderleri için bütçeden 1 milyar 490.8 milyon YTL, ilaç alımları için de 711.3 milyon YTL çıktı. Sun Express 2007’ye yeni uçaklarla giriyor Türk Hava Yolları ve Lufthansa’nın ortaklığında kurulan Sunexpress 2006 performansını ve 2007 hedeflerini düzenlediği bir basın toplantısıyla kamuoyuna duyurdu. Genel Müdür Paul Schwaiger 2006’da sektörde yaşanan daralmaya rağmen gelirlerini bir önceki yıla göre yüzde 24 oranında artırdıklarını belirterek, toplam 244.4 milyon Avro’luk ciro elde ettiklerini söyledi. Yolcu sayısını yüzde 34, uçuş adedini ise yüzde 36 büyüttüklerini belirten Schwaiger 737800 tipi iki uçak almak için Boeing firmasına sipariş verdiklerini 2008’de ise uçakları filolarına ekleyeceklerini ifade etti. Bu yıl 300 milyon Avro’nun üzerinde bir ciro hedeflediklerini belirten Schwaiger, geçen yıl 17 bin 201 seferle 2 milyon 358 bin 476 yolcu taşıdıklarını ve yüzde 79’luk doluluk oranına ulaştıklarını bildirdi. Bilişimde hedef 2010’da üs olmak Ekonomi Servisi Bilişim Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜBİSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Tuğrul Tekbulut, 2010 yılına kadar Türkiye’nin, Avrupa’nın ve bölgenin teknoloji hizmetleri üssü olmasının hedeflenmesi gerektiğini bildirdi. Ofis, Otomasyon ve Telekomünikasyon Sistemleri Distribütörleri Derneği’nin (OFİMAD) TÜBİSAD’a katılması nedeniyle yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında konuşan Tekbulut, dünya rekabet endeksine göre, Türkiye’nin enformasyon teknolojisinde 12’inci sırada yer aldığını söyledi. Toplantıda yapılan oylama sonucu, derneğin unvanını “Türkiye Bilişim Sanayicileri Derneği’’ olarak değiştirildi. Sun Express Genel Müdür Yardımcısı Hacı Say, Sun Express Genel Müdürü Paul Schwaiger ve Boeing Avrupa Satış Direktörü Jean Thouin anlaşmayı imzaladı. (Soldan sağa) CUMHURİYET 13 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear