26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 12 ŞUBAT 2007 PAZARTESİ 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI PB Y S Y Y Y Y PB PB 13 14 15 14 15 13 13 11 14 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya PB PB PB PB S S S S PB 12 12 13 12 9 8 3 2 16 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B 17 B 16 PB 6 PB 12 B 7 S 8 S 1 S 3 S 8 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun batı kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Marmara’nın batısı ve Ege kıyıları yağmur ve sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Yurdun iç ve doğu kesimlerinde buzlanma ve don olayı ile birlikte sabah saatlerinde sis görülecek. Hava sıcaklığı; iç ve batı kesimlerinde artacak, yurdun doğu kesimlerinde azalacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo K 5 Helsinki K 6 Stockholm K 2 Londra Y 7 Amsterdam K 3 Brüksel K 5 Paris Y 8 Bonn PB 3 Münih K 4 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih K Y Y Y Y Y Y PB Y 4 11 15 7 15 10 15 15 9 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı PB 13 Y 11 PB 1 B 22 PB 8 PB 14 B 10 Y 18 B 14 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu İş İşten Geçmeden.. ? Baştarafı 1. Sayfada Vergi iadesinde büyük oyun ? Baştarafı 1. Sayfada GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY azımsanacak gibi değiller. Eskiden ‘komünizm’ ve ‘irticaya karşı devleti korumak’ güdülenmesi vardı; Sovyetler’in varlığı da Batı blokunun Türkiye’ye bakışını yönlendiriyor; bütünlüğümüzün güvencesini sağlıyordu. Artık dünya değişmiş, eski dengeler yok olmuştur; Türkiye, ilginç bir kuşatma altında içerden ve dışardan çembere alınmıştır. ? Bugün Cumhuriyetimizde anayasamızın belirlediği “laik, demokratik, hukuk devleti” kavramı çevresinde bütünleşmeye her zamankinden daha çok muhtacız. Türkiyemizi elbirliğiyle savunamazsak, Cumhuriyetimiz elden çıktığı zaman ne kadar pişman olup dövünsek de iş işten geçmiş olacaktır. AÇI C birlikte 3.4 milyar YTL’ye ulaşması bekleniyordu. Buna göre hükümet 2007 yılında çalışanların 3.4 milyar YTL’sini gasp etmiş olacak. Kişi başına ödenmeyecek vergi iadesi miktarı 321 YTL’ye ulaşacak. Komisyondan geçen tasarıya göre 2008’den sonra yürürlüğe girecek “Gelir vergisinden muaf tutulacak ‘Asgari Geçim İndirimi’; asgari ücretin yıllık brüt tutarının; mükellefin kendisi için yüzde 50’si, çalışmayan ve herhangi bir geliri olmayan eşi için yüzde 10’u, ilk iki çocuk için yüzde 7.5, diğer çocuklar için yüzde 5’i” olarak belirlendi. Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye Bölümü araştırma görevlisi Özgür Şahan’ın “Vergi İadesi Sistemi ile En Az Geçim İndirimi Sistemi”ni karşılaştıran çalışmasına göre; bekâr olan veya evli olup eşi çalışan, ama çocuğu olmayan bir kişinin net ücreti 504 YTL’den düşükse yeni sistemden kârlı çıkacak. Bu kişi net 504 YTL’den yüksek ücret alıyorsa, yeni sistemden zarar görecek. Söz konusu 504 YTL’lik eşik noktası, evli olup eşi çalışan kişilerde; tek çocuklu ise 614 YTL’ye, iki çocuklu ise 740 YTL’ye çıkıyor. Eşik noktası evli olup eşi çalışmayan kişiler içinse çocuğu yoksa 656 YTL, tek çocuklu ise 781 YTL, iki çocuklu ise 907 YTL olarak hesaplanıyor. Buna göre bu eşik ücretlerin üzerinde maaş alanlar “En Az Geçim İndirimi” sisteminden zararlı çıkacaklar, düşük ücret alanlar ise kârlı çıkacaklar. ‘Savaş kültürü yoğunlaşıyor’ BERLİN (ANKA) Türkiye’de yazar ve gazetecileri hedef alan “savaş kültürü”nün yoğunlaştığı öne sürüldü. Almanya’da yayımlanan Der Spiegel dergisi, “Öldürücü Milliyetçilik” başlığını kullanırken Orhan Pamuk gibi birçok “liberal”in tehdit altında olduğunu savundu. Der Spiegel dergisi, “Öldürücü Milliyetçilik” başlığıyla yayımladığı uzun bir haber analizinde Türkiye’de eleştirisel bir tavır takınan yazar ve gazetecileri hedef alan “savaş kültürü”nün yoğunlaştığını, Orhan Pamuk gibi birçok “liberal”in tehdit altında olduğunu öne sürdü. Pamuk ve diğer başka tanınmış yazar ve gazeteciye yönelik tehditlere dikkat çeken dergi, Hrant Dink cinayeti zanlısı “Ogün Samast’a polis tarafından kahraman muamelesi yapıldığı”nı öne sürerken “ideolojik saplantısı olan vatandaşların muhbir gibi hareket edebileceğini” de yazdı. Baskın Oran’ın Türkiye’de “görülmemiş büyüklükteki bir milliyetçilik dalgası” bulunduğu yönündeki değerlendirmesine de yer veren dergi, “Ülkeyi Batı’daki ‘emperyalist düşmanlar’a teslim etmek yerine izolasyona götürmeyi tercih eden milliyetçiler, Türk toplumunun premodern kısmına hâkimdir” ifadesini kullandı. Der Spiegel, Türk hükümetinin tutumunu değerlendirirken de “Erdoğan hükümeti ise ülkenin gerici hissiyatına karşı koymak için pek bir şey yapmıyor” yorumunu da yaptı. BBP il başkanı dünya basınında NEW YORK/PARİS (ANKA) Hrant Dink cinayetinden sonra tüm gözlerin çevrildiği Trabzon, dünya basınının ilgisini çekmeyi sürdürüyor. New York Times, “milliyetçi şiddet” ile de anılan Trabzon’un diğer bir yüzünün de bulunduğunu belirterek il için “bir minyatür İstanbul” dedi. Le Monde ise Trabzon’un BBP İl Başkanı Yaşar Cihan’ın “Bu gençler çok iyi idiler, çok saygılı idiler; ellerimizi öpüyorlardı ancak bizden daha radikal oldular ve 3 yıldan beri onları sadece sokakta görürdüm” dediğini yazdı. Gazete Cihan’ın, “ABD, Türkiye’nin doğusunu,AB ise Türkiye’nin batısını işgal etmek istiyor. Buna izin vermeyeceğiz” şeklindeki sözlerine yer verdi. Fransa’nın önde gelen gazetelerinden Le Monde “Trabzon, aşırı milliyetçilerin kalesi” başlıklı haberinde, bir zamanlar bölgenin en büyük limanı olan Trabzon’un artık merkezi lüks mağazalar ve eski çarşı ile canlılık bulan “küreselleşmiş sıradan bir kent” olduğunu öne sürdü. Gazete, Trabzon’un “çoğu kadının başörtüsü kullanmadığı, gece bile lokanta ve kafeteryalar arasında gezdiği için daha laik bir görüntüsü olması dışında birçok Türk kentine benzediği”ni savundu. “O zaman neden Trabzon” sorusunu da soran gazete, kentte son dönemdeki şiddet olaylarına işaret ederken, Erhan Tuncel’in polis ve jandarma muhbiri olduğu, Dink cinayetinin ardından “derin devlet”in bulunduğu iddialarına dikkat çekti. Ancak suçlamaların BBP İl Başkanı Yaşar Cihan’ı pek rahatsız etmediğini öne süren gazete, Cihan’ın açıklamalarına da yer verdi. Yaşar Cihan, Yasin Hayal’in McDonald’s saldırısından sonra kendisinden para aldığı iddialarını kesin bir dille yalanlarken “Bu gençler çok iyi idiler, çok saygılı idiler; ellerimizi öpüyorlardı ancak bizden daha radikal oldular ve üç yıldan beri onları sadece sokakta görürdüm. Ben artık onları ılımlılaştıramazdım” diye konuştu. Trabzon’da 600 yabancı ajanın bulunduğunu ileri süren Cihan, “ABD, Türkiye’nin doğusunu, AB ise Türkiye’nin batısını işgal etmek istiyor.Ancak buna izin vermeyeceğiz” dedi. New York Times gazetesi, ilin son dönemde “milliyetçi şiddet” ile de anıldığını, Dink cinayeti zanlılarının bölgede gerçekleştirilen bir dizi suç ile bağlantılarının araştırıldığını belirtti. Ancak “Trabzon’un diğer yüzü de ortaya çıkmaya başlıyor” diyen gazete, Trabzon’un artık çarşıları, “görkemli kültürel hazineleri” ve diğer mükemmel unsurları ile tanınmaya başladığını kaydetti. MÜMTAZ SOYSAL Ordusuzluk KONGO DEMOKRATİK CUMHURİYETİ çok partili demokratik yaşama geçiyor. Ülkeyi sömürgelikten kurtaran Patrice Lumumba’nın 1960’ta yaşamı pahasına “Kongo Cumhuriyeti” diye kurduğu, bugünkü adını aldıktan kısa süre sonra Mobutu’nun uzun diktatörlüğü boyunca “Zaire” diye anılan bu büyük ülke, “Üçüncü Cumhuriyeti”nin bütün kurumlarını tamamlamak üzere. Yeni anayasası geçen yıl yapılıp referandumdan geçti, Cumhurbaşkanı’nı halk seçti, Meclis ve Senato seçimlerinin peşinden sıra artık Anayasa Mahkemesi kurmaya geldi. Ana metinlerin tamamlanması ve kurumların kurulması acaba huzurun, sosyal barışın, istikrarın gelmesine, demokrasinin işlemesine yetecek mi? Yoksa,Türkiye’nin üç misli büyüklükteki bu koca ülke, 60 milyona yaklaşan nüfusuyla ve 300 kabilesiyle bir süre sonra yeniden kargaşaya, etnik kavgalara, yağma ve talan kalkışmalarına mı sürüklenecek? Geçiş dönemi, şimdiye kadar edinilen kazanımların ve güç bela getirilen olumlu kuralların çöküşüyle mi sonuçlanacak? Politikacılar bu geçişi sağlamaya hazır mı? Daha geçenlerde Aşağı Kongo’da çıkan olaylarda 125 kişinin ölmüş olması bu sorulara olumlu yanıt vermeyi güçleştiriyor. ma asıl güçlük, ne politikacıların yetersizliğindedir, ne de yönetimin yolsuzluğa batmış olmasında ve gelir dağılımının kötülüğünde. Bu tür ekonomik ve sosyal nedenler, Fransızca adının baş harfleriyle RDC diye bilinen bu devletin şu asıl büyük güçlüğünü açıklamaya yetmiyor: İyi bir ordunun yokluğu. Sömürge döneminden kalan, devletin kuruluşunda hiç payı olmayan, eğitimsiz, disiplinsiz, donanımsız, düşük aylıklı, hatta bazen aylık bile alamayan bir ordu bu. Asker ve onun engel olamadığı polis, ayaklanmayı ve talanı önlemek şöyle dursun, öncülük ederek ilk parsayı toplayıp kenara çekiliyormuş. Avrupa Birliği’nin Orta Afrika’yla ilgilenmek üzere yolladığı Aldo Ajello adlı diplomat, bu sorunu “önceliklerin önceliği” sayıyor ve ordu düzeltilmedikçe, bütün güçlüklerin önündeki “güvenlik” engelinin kalkmayacağını, polisin ve adaletin bile bundan sonra geldiğini söylüyor. Ona göre, “Merkez Bankası’ndan Genelkurmay Başkanlığı’na yollanan maaş torbası, her düzeydekiler ceplerini biraz fazlaca doldurdukları için, tugay düzeyine bile inmeden boşalıyor”muş. Böyle olduğu için, şimdi maaşların doğrudan tugay komutanlıklarına yollanması üzerinde çalışılmaktaymış. ynı Avrupa Birliği’nin Anadolu’yu işgalden kurtaran, Cumhuriyetin kollanmasına canını adayan ve ülkesinin en güvenilir kurumu sayılan sağlam olan bir orduyu Türkiye’ye çok görmesi ve gücü hafifletilip etkisi azaltılsın diye karar üstüne karar çıkarması tuhaf değil midir? Silahlı Kuvvetler’inin “süngüsü düşürülünce” Kıbrıs’tan ve Güneydoğu’dan başlayarak bu ülkenin başına dışta ve içte neler getirileceğini tahmin etmek hiç zor olmasa gerek. ma havası vardı. Bunda, Yargıtay’ın da ‘çete kurmak suçundan yargılanmaları gerekir’ kararına vardığı yeşil sermaye avcılarına karşı CHP’nin yürüttüğü mücadelenin de payı olsa gerek. Yeri gelmişken vurgulayalım; önceki yıllarda ‘Türkiye’de fabrika yapacağız, hem biz kazanacağız hem ülkemiz kalkınacak’ diye para toplayanlar yine işbaşında... Bu kez camileri ve imamları da kullanmaya devam edip ‘Türkiye’de hastane yapacağız, sağlık alanında iyi para var’ diye para toplamaya başlamışlar. Bizden uyarması! Yurtdışındaki yurttaşların başlıca kaygısı, Türkiye’deki seçimlerde oy kullanmaktır. İsterler ki, seçimde büyükelçilikte, konsoloslukta ve benzer yerlerde sandık konulsun, onlar da insan yerine konulsun. Buna, güvenlik nedeniyle karşı çıkan Almanların, Deniz Baykal’la görüşmelerinde ilk kez sıcak baktığını duyduk. Türkiye bastırırsa, arkası gelebilir! ??? Almanya’dan yurda dönelim, soldaki arayış yelpazesine yönelelim... 10 Aralık Hareketi’nin bereketi olmayacağını artık içindekiler de görüyor. Bize göre bu hareketin durumu kamuoyuna açıkladıkları ilkelerle birlikte netleşmişti. Öyle anlaşılıyor ki, o ilkeleri hazırlayanlar Türkiye’nin, ikinci cumhuriyetçi eğilimin ağırlıklı olduğu üniversite kampuslarından ibaret olduğunu düşünüyorlar. Hareket, halkla arasına adeta 10 aralık koymuş, kendi içinde tartışıyor! DSP’de kıpırdanma var, hareket yok! Zeki Sezer tüm iyi niyetiyle, özverisiyle partiyi ayakta tutmaya çalışıyor. DSP’nin Anadolu’daki kadroları da Ecevitler’in 32 imbiğinden geçmiş temizlikte. Öylece duruyor! SHP çok yıprandı. Her seçim öncesi acaba bu sefer hangi görüşleri üretecekler, hangi kesimlerle ittifakı öne çıkaracaklar beklentisi var! Öteki sol partiler de kitlelerle birlikte büyümekten çok, başarılı bir düşünce kulübü havasını atamadılar... ??? CHP, bu yelpazeye bakıp kendisini irdelerse şu sonucu çıkarabilir: En büyüğü benim! Bunun anlamı nedir? Genel bütüne oranla küçük parçaların en büyüğü! Ne ifade eder? Hiç... Yukarıdaki partilerin tümü için şöyle bir ortak gözlem dikkatimizi çekiyor: Sanki iktidarda, sol ya da sola yakın bir parti var da, önümüzdeki seçimlerde onun yerini alacak bir hareket yaratılabilir mi, ona bakılıyor! Oysa gerçek bambaşka... Bu durumda temel görev CHP’ye düşüyor. Bu değerlendirme CHP dışındaki arayışlara girenlerin de ortak yaklaşımlarından biri... Şu anda CHP dışındaki oluşumları güçlendirmeye çalışan, kamuoyunca tanınmış pek çok kişi, kapalı kapılar arkasındaki sohbetlerde ‘Bu işin omurgası CHP’dir’ demekten kendisini alamıyor. Baykal, sağa oy verme eğilimindeki seçmenlere de seslenebilecek söylemler geliştirdi, geliştiriyor. Bunun benzeri solu güçlendirmek ve CHP çatısı altında toplamak için de düşünülebilir. Daha doğrusu, şart! Baykal, şöyle de düşünebilir: ‘Ben kapıları açtım... Kimileri benim sırtımdan Meclis’e girdi. Sonra da olmadık eleştiriler yapıp, ayrıldı.’ Özünde haklı bir gerekçe. Ama Baykal bu riski göze almalı. Bu açılımla elde edeceği güç, sonrasındaki olası ayrılmalarla azalmayacaktır. Mevcut parlamentoda Baykal’ın en yakınları CHP’den ayrılıp başka partiye gitti, ne oldu? Asıl olan CHP’nin kendi gücüne inanmasıdır! ankcum?cumhuriyet.com.tr A Dayanışma çağrısı İstanbul Haber Servisi Güney Dergisi Yayın Yönetmeni Mehmet Bakır, yasadışı örgüte üye olmak suçundan kesinleşen 2 yıl 6 ay hapis cezası nedeniyle önümüzdeki günlerde cezaevine konulacak. 78’liler Girişimi’nden yapılan açıklamada Uluslararası Basın Kartı sahibi gazeteci Bakır’ın yürürlükten kaldırılan bir yasaya dayanılarak cezalandırıldığı belirtilerek “Bakır’a verilen bu ceza, ülkemizde hâlâ muhalif gazetecilerin hiçbir hukuka sığmayan yargılamalarla cezaevine gönderilebileceğinin somut kanıtıdır” denildi. Bakır’ın yargılandığı davanın “silahsız terör örgütleri” kapsamını belirleyen eski Terörle Mücadele Kanunu’nun 7. maddesine göre açıldığı ifade edildi. 78’liler Girişimi, aktif katılımcılarından gazeteci Mehmet Bakır’ı cezaevine uğurlamak için bu akşam saat 19.30’da Taksim’deki TMMOB Makina Mühendisleri Odası Lokali’nde bir etkinlik gerçekleştirecek. Etkinlikte dia gösterisi, müzik dinletisi ve mini tiyatro oyunları sergilenecek. Türkiye’de iki mevsim Türkiye’nin batısı yer yer baharı ve yazı yaşarken doğu bölgesinde soğuk hava etkisini sürdürüyor. Ardahan ve Ağrı’da önceki gece sıcaklık eksi 26, Erzurum’da eksi 25 dereceye kadar düşerken ekipler kapalı köy yollarını açmaya çalışıyor. Muğla’da ise güzel havadan yararlanmaya çalışanlar rüzgâr sörfü yapıyor. (Fotoğraflar:AA) Hayal’in iddiaları gerçek mi? İstanbul Haber Servisi Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin ortaya çıkan ancak emniyet birimlerince yalanlanan iddialar incelemeye alındı. Erhan Tuncel’in muhbir olduğunu öğrendikten sonra konuşmaya başlayan azmettirici Yasin Hayal’in gazetelere yansıyan açıklamalarının ciddi olup olmadığı araştırılıyor. Dink’in avukatları da müvekkillerinin yaşam hakkını korumayan, başta İstanbul ve Trabzon emniyet müdürlükleri olmak üzere birçok devlet kurumuna dava açacak. Cinayete ilişkin Tuncel’in arkadaşı olarak Hayal’in ek ifadesinde adı geçen Mithat Koç ile Edirne’de gözaltına alınan Süleyman Hacısalihoğlu’nun bugün adliyeye sevk edilmesi bekleniyor. Hayal, Trabzon’da gözaltına alınan Koç’un Alperen Ocakları’ndan arkadaşı olduğunu söylemişti. Hayal, 2003 yılında Irak savaşı başladıktan sonra reis olarak hitap ettikleri Tuncel’in yönlendirmesiyle üniversitede korsan gösteri düzenlemeyi planladıklarını söyleyerek, “Erhan savaşa hayır mitingi yapacağımızı bize söyledi. Biz de reisimiz sensin diye kabul ettik. Bu konuşmaların yapıldığı ortamda, Erhan’ın üniversiteden arkadaşları ile yine arkadaşımız M. K. vardı. Bu arkadaşlar genelde Alperen Ocakları’nda birlikte takıldığımız ve görüştüğümüz arkadaşlardı. Ancak korsan gösteri yapılmadı” demişti. Tuncel’in muhbir olduğunu basından öğrendikten sonra konuşmaya başlayan Hayal’in Akşam gazetesinde yer alan ifadeleri incelemeye alındı. Gazete dün de basına hiçbir bilgi vermediğini açıklayan Hayal’in avukatı Fatih Çakır’a ait olduğu ileri sürülen not defterinin sayfalarına yer verdi. Gazetede önceki gün yer alan “Vur emrini polis şefi verdi” başlıklı haber Emniyet Genel Müdürlüğü’nce yalanlanmıştı. Hayal’in avukatı Fatih Çakır ise ajandasındaki notların basına nasıl sızdığını bilmediğini söyledi. Trabzon Terörle Mücadele Şube Müdürü Yahya Öztürk’ün “Bayrak düştü, kaldırmak sizin göreviniz” lafından kırk türlü anlamın çıkarılacağını, isteyenin vur emri olarak da değerlendirebileceğini ifade eden Çakır, Hayal’in herhangi bir kamu görevlisi ile irtibatlı olmadığını, Öztürk’le irtibatlı olan kişinin Erhan Tuncel olduğunu kaydetti. Hayal’in, soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcıları Selim Berna Altay ve Fikret Seçen’e cezaevinde verdiği ek ifadesinde yer almayan ancak gazetelere yansıyan açıklamalarının ciddi olup olmadığı araştırılıyor. Gerekli görülürse Hayal’in bir kez daha ifadesi alınacak. Dink ailesinin avukatları da, müvekkillerinin yaşam hakkının korunmadığını belirterek, olayda ihmalleri bulunan kurumlar hakkında dava açacak. Dink’in avukatları başta İstanbul ve Trabzon emniyet müdürlükleri olmak üzere birçok devlet kurumu hakkında dava açmaya hazırlandıklarını, suikastın emniyet birimlerince bilinmesine karşın önlem alınmadığını kaydettiler. A Tehdit gibi açıklama İstanbul Haber Servisi İnsan Hakları Derneği (İHD) genel başkanlarından Akın Birdal’a yönelik suikastın azmettiricisi olarak yargılanan ve 4 yıl 8 ay hapis yatan Semih Tufan Gülaltay, Ulusal Birlik Hareketi Platformu Başkanı sıfatıyla politikacılara “sivil ikaz”da bulunarak “Platformun vatansever kadroları, Türk ulusunun geleceğini yağmalayan hainlerden hesap sormaya ant içmiştir” dedi.Gülaltay, ülkenin içine düştüğü kaos ortamı nedeniyle sayısı çığ gibi büyüyen sivil toplum örgütleri olarak güçlerini birleştirmeye karar verip bu platformu kurduklarını söyledi. Gülaltay, ülkenin güvenlik teşkilatlarının birbirine düşürülerek kaos ortamı yaratıldığını, AKP’nin verdiği tavizler sonucu Türkiye’nin egemenlik haklarına tecavüz edildiğini söyledi. mumtazsoysal@gmail.com Kalbinizi Koruyun TÜRK KALP VAKFI 19 Mayıs Cad. No: 8 Şişli/İstanbul Tel: (212) 212 07 07 (pbx) (10 hat) Faks: (212) 212 68 35 CUMHURİYET 08 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear