Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
4 ARALIK 2007 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA YÖK ve Teziç, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün açıklamalarına sert yanıt verdi YÖK: Evrakta not yoktu CHP’Lİ ÖZYÜREK: ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün dün gazetelerde yer alan “Rektör atamalarında inanılmaz şeyler oluyor. Bir rektör adayı için ‘eşi kara şaraflı’ diye ihbar notu gönderdiler. Araştırttım, adam bekâr çıktı. Dehşete düştüm” açıklamasına hem YÖK, hem de YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç yanıt verdi. Teziç, YÖK’ten gönderilen dosyada kesinlikle böyle bir not bulunmadığını söyledi. Gül’ün Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’ne rektör atanmasına ilişkin açıklamalarına ilk yanıt dün önce YÖK’ten geldi. YÖK’ten yapılan yazılı açıklamada, “Sayın Gül’ün sözünü ettiği bilgi notunun, YÖK’çe gönderilmesi söz konusu değildir. YÖK, ne daha önceki rektör atamalarında ne de son rektör atamasında, oylama sonucunu ve kısa akademik özgeçmişi gösterir tablo dışında herhangi bir bilgi göndermemiştir” denildi. Ardından YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç basın toplantısı düzenledi. Gül’le 25 Eylül’de yaptıkları görüşmede bu konunun gündeme geldiğini belirten Teziç, şunları söyledi: “Bana, ‘Bakın, rektör atamalarıyla ilgili gelen evrak arasında, ben bir üniversite rektörlüğüne birinci sırada olanı değil, ikinci sırada olanı atadım, çünkü idari deneyimleri vardı’ gibi bir değerlendirme yaparken, o arada ‘Eşinin başının örtülü olduğu şeklinde de bir not vardı bana geldi, bir bilgi iletildi’ dedi. Teziç: yalnızca gülümsedim Fethullah’ın Dualı Altını... İstanbul’dan İzmir’e, Ankara’dan Adana’ya, Bursa’dan Gaziantep’e dek Türkiye’nin dört bir yanında Fethullahçı okullar, dershaneler, yurtlar, hastaneler, ışık evleri yok mu? Üçüncü Dünya ülkelerinin neredeyse tümünde, Almanya, Avustralya, İngiltere gibi ülkelerle, Orta Asya Cumhuriyetleri’nde, Kuzey Irak’ta “Fethullahçı Okullar” CIA’nın desteğinde açılmıyor mu? Bazı vakıf üniversiteleri Fethullahçıların değil mi? “Soros çocukları” oldukları “tescilli” sözde bilim insanları, bazı gazeteciler, işadamları, sanayiciler “Fethullahçı yapılanmanın” Türkiye’deki ayaklarını oluşturmuyor mu? Dolarlar, Avro’lar gelsin, televizyon ekranlarını ele geçiren “Soros çocukları” beslensin!.. Medyanın önemli kalelerinde Fethullahçı müritler, siyasette Fethullahçı müritler, sağlıkta, yargıda, poliste, eğitimde Fethullahçı müritler... Reha Muhtar iki önemli yazı yazdı geçen hafta... Bir doktor, çocuğunun “şifa bulması” için, ABD’ye gidip Fethullah Gülen’i ziyaret ediyor... Kiminle? Fethullah’ın müritlerinden İhsan Kalkavan’la... Fethullah Efendi, kadın doğum doktoru Alp Nuhoğlu’na kendi duasını yazdığı altın verip şöyle diyor: “Bunu al oğluna tak, merak etme iyi olacak...” Fethullah, ABD’den okuyup üflemiş, CIA’nın rüzgârıyla okyanusu aşıp İstanbul’a gelmiş, altı aylıkken doğan bebek sağlığına kavuşmuş... ??? Reha Muhtar’ın yazısını okurken Fethullah’ın “Küçük Dünyam” adlı kitabı geldi aklıma... Kitabın 137. sayfasında “Sivrisinek” bölümü bulunuyor. Hocaefendi’yi tanımanız bakımından aynen aktarıyorum: “...O sıralarda Kâbe ve çevresinin temizliğine bugünkü kadar dikkat edilmiyordu. Harem’in duvarlarına dahi idrar yapan oluyordu. Pislik sebebiyle de çok sinek bulunuyordu. Bilhassa geceleri, sinekler ciddi şekilde çoğalıyor ve rahatsız edecek oranda insanlara saldırıyorlardı. Ben de beş gün kadar Harem’den hiç ayrılmamıştım. Buna rağmen bir kere dahi olsun beni sinek ısırmadı. Bu durumun sadece bana mahsus olduğunu da zannetmiyorum. Sadece ‘Vemen dehalehu kane aminen’ hakikatını, Harem’de ne derece şumüllü olduğunu ve bu hadise sebebiyle daha iyi anlamış oldum...” Fethullah Hoca’nın çocukluk anıları da hayli ilginç... 43. sayfada yer alan “Nasara” bölümünü de gelin birlikte okuyalım: “Çocukluğumda bizim kazlarımız vardı. Ben onları çok severdim. Bir gün bu kazlar, Necip Ağa adındaki çok muhterem, abit, zahit komşumuzun tarlasına girmişler. O da kızmış, kazları bir güzel dövmüş. Baktık bizim kazlar kan revan içinde. Kiminin ayağı kırılmış, kiminin gözü çıkmış. Onları öyle görünce içim sızladı, çok rikkatime dokundu. Fakat ne ben ne de evimizden bir başkası tek kelime söylemedi. Çok geçmedi. Havada bir bulut belirdi. Necip Ağa’nın tarlasına öyle bir dolu yağdı ki, bahçede ne var ne yok hepsini aldı götürdü. O da, biz de hayret içinde kaldık. Çünkü köyde başka hiçbir yere dolu yağmamıştı...” Kitabın bir başka bölümünde (9. sayfa) dedesinden anıları aktarıyor hocaefendi: “Cihan Harbi’nden evvel çok şiddetli bir zelzele olmuştu. Köyde yıkılmadık bina kalmamıştı. Herkes harman yerinde yatıyor, evlerine gidemiyordu. Halbuki kış bastırmış ve kar da yağmıştı. Bir gün ben de harmana gidiyordum. Karşıma Mehmet Efendi çıktı. Bana ‘Şamil Ağa! Nereye gidiyorsun?’ diye sordu. ‘Harmana’ diye cevap verdim. ‘Git evine yat! Bir tek taş dahi düşerse getir onu benim kafama çal’ dedi. ‘Hoca niye?’ dedim. Bana şunları söyledi: Bu gece köye Fahri Kainat Efendimiz geldi. Arkasında Raşid halifeler vardı. Hz. Ali’nin elinde ise birçok kazık bulunuyordu. Ben hemen koştum ve yanına vardım. Efendimiz bana dönerek: Molla Muhammed! Bu köy senin mi diye sordu. Ben de ‘Evet ya Resulallah! Benimdir’ dedim. Bunun üzerine Fahri Kainat Efendimiz (sav) Hz. Ali’ye döndü ve ‘Ya Ali! Bu köye de bir kazık çak, bir daha bu köy sallanmasın!’ dedi. O da elindeki kazıklardan birini ovaya çaktı... Dedem Şamil Ağa, bu hadiseyi çok defa anlatmıştı. Her defasında da ‘İşte manaya açık, ruh insanı bir tek şahıs var. O da Mehmet Efendi’dir’ derdi.” ??? Reha Muhtar hem Dr. Alp Nuhoğlu’nu hem İhsan Kalkavan’ı iyi tanıyor... Bu olayda bir iş var!.. Nuhoğlu, Kuzey Kıbrıs’ta bir “Tüp Bebek Merkezi” kuracak ama ruhsat alamıyor, onun için de Fethullah’a gidiyor... Aslında işin içinde “bir alışveriş” var bence!.. Nuhoğlu, Fethullahçılara teslim olmuş. Birlikte iş yapacaklar... Patron, Nuhoğlu gözükecek. Olayın peşindeyim!.. Fethullahçılara, Soros Çocukları’na, İkinci Cumhuriyetçilere ve ABD’ci müritlere duyurulur!.. Ben de gülümsedim. Onun üzerine, dedim ki; ‘Bu tür ihbarlar zaman zaman bütün kurumlara geldiği gibi sizlere de ulaşmış olabilir. Biz bu tür şeylere itibar etmeyiz’ dedim.’’ Gül ‘YÖK’ü kastetmedim’ dedi, ancak dün gazetelerde açıklamaları vardı ‘Gül, AKP sözcüsü gibi’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek, rektör atamalarında ihbar savlarını gündeme getirerek YÖK’ü hedef alan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e “Sayın Cumhurbaşkanı’nı bir an önce anayasada öngörülen görevlerini yapmaya ve AKP’nin sözcüsü gibi anayasal kurumları suçlamaktan vazgeçmeye davet ediyoruz’’ diye seslendi. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural da “Sayın Cumhurbaşkanı’nın öncelikle bunu basınla paylaşmak yerine, dosyayı gönderen YÖK’e sorması ve bu konuda açıklayıcı bir yaklaşımı onlardan istemesi daha uygun olurdu’’ dedi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Pakistan’a uçarken “Bir rektör ataması yaptım, YÖK’ten sadece 3 ismin bulunduğu bir dosya geldi. Yanında da bir ihbar notu vardı. İsimlerden biri için ‘Eşi kara çarşaflıdır’ deniyordu. Ama adam hiç evlenmemiş’’ açıklaması yapmasına CHP’den tepki geldi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Özyürek, Cumhurbaşkanı Gül’ün “YÖK’ü yıpratmak için gerçekdışı açıklamalarda bulunduğunu” vurgularken, şu açıklamaları yaptı: ‘Gül suçlamaktan vazgeçsin’ Kim ne yazmıştı? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, dün yaptığı açıklamada, gazetelerde yer alan rektör atamalarıyla ilgili sözlerinin yer aldığı haberyazıları yalanladı. Gül, “Gazetecilerle görüşmemde bir rektör adayı hakkındaki asılsız ihbar örneğini verirken, bilgi notunun YÖK’ten geldiğini ifade etmedim’’ dedi. Oysa Gül’ün uçağına aldığı gazeteciler dünkü yazıhaberlerinde bu konuya şöyle yer vermişlerdi: Vatan: Ruşen Çakır’ın “Gül’den YÖK’e ağır suçlama” başlıklı haberi, gazetenin sürmanşetinden yayımlandı. Haberde, Gül’ün ağzından şu ifadelere yer verildi: “Bugüne kadar tek rektör ataması yaptım. YÖK’ten üç ismin bulunduğu bir dosya geldi. Yanında da bir ihbar notu vardı. İsimlerden biri için ‘Eşi kara çarşaflıdır’ deniyordu. Dehşete düştüm. Talimat verdim, araştırdılar. Adam bekâr dediler. Gizlediği bir şey vardır diye bir daha bakın dedim, baktılar, hiç evlenmemiş.” YÖK’e mesaj verdi Teziç, görüşmede Gül’e Köşk’e rektör adaylarının gönderilmesi sürecinin nasıl işlediği hakkında bilgi verdiğini ifade ederek, gizli oylama öncesinde “üniversiteden gelen oy sıralamasına bağlı kalınmasını’’ önerdiğinin de altını çizdi. Bu yöntemin Osmangazi Üniversitesi için de uygulandığını, Köşk’e gönderdikleri listenin oy sayısına göre belirlendiğini söyleyen Teziç, şunları kaydetti: “Giden evrak iki kalemden geçer. Biri burada bu salonda yapılan gizli oylama sonuçları, tutanakları. Bu tutanakların hepsi imzalanır ve paraf edilir. Burada rektör adaylarının kısa akademik özgeçmişi de yer alır. Bunun dışında bugüne kadar YÖK’ten hiçbir aday hakkında bu biçimde ek bir bilgi gitmemiştir. İki kalem bilginin dışında başkaca bir bilgi Cumhurbaşkanı’na intikal etmemiştir. Bu konuşma aramızda geçtiğinde ‘Adam da üstelik bekârmış’ dedi. Gülüştük... Bugün (dün) basında yer alan haberin bir esasa dayanmadığını açıklıkla belirtmek istiyorum. Adayın eşiyle ilgili bir bilgi notu niteliğinde evrak Köşk’e hiçbir biçimde iletilmemiştir.’’ Teziç, Gül’e kendisine böyle bir bilginin nereden gittiğini sormadığını belirterek “Çünkü üst makam, kendisi bunu açıklama ihtiyacı hissetmedikçe de böyle bir sorunun devlet adabında sorulmasını ben uygun bulmam. Kendisi, hiçbir şekilde ‘YÖK’ten geldi’ şeklinde bir ifade kullanmadı’’ dedi. Notun Köşk’te eklenmiş olabileceği ihtimali üzerine ise Teziç, “Onu bilemiyorum, nasıl bir prosedür uyguluyorlar onu sormayı uygun görmedim. Cumhurbaşkanları kendilerine göre bir yol izlerler’’ dedi. ‘Aile hayatları bizi ilgilendirmez’ “Sayın Cumhurbaşkanı Gül, YÖK’ü yıpratabilmek için gerçekdışı açıklamada bulundu. YÖK Başkanı Sayın Erdoğan Teziç yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanlığı’na gönderdikleri dosyalarda hiçbir zaman hiçbir kişi için ihbar notu göndermediklerini bildirdi. Bu durumda Sayın Cumhurbaşkanı’nın belki de Köşk’teki yetkililerden gelen veya Köşk’teki yetkililer tarafından konulmuş olan notu, YÖK’ten gelmiş gibi değerlendirerek YÖK’ü küçük düşüren, aşağılayan açıklamalarda bulunması Cumhurbaşkanlığı makamına yakışmamaktadır. Cumhurbaşkanı Gül bu davranışı ile anayasal bir kurum olan YÖK’ü yıpratıyor. Sayın Gül, bir anayasal kurumla açık kavgaya girişmiştir. Biz, CHP olarak kendisini bir an önce anayasada öngörülen görevlerini yapmaya ve AKP’nin sözcüsü gibi anayasal kurumları suçlamaktan vazgeçmeye davet ediyoruz.’’ Sabah: Soli Özel imzalı haber, “İslamabad’dan YÖK’e mesaj: Sistem değişmeli” başlığı ile yayımlandı. Haberde, “Askeri üniformasını çıkaran Pakistan Cumhurbaşkanı Müşerref’in ilk konuğu olan Gül, uçakta YÖK konusuna değindi: Eşi çarşaflı dedikleri rektör adayını soruşturdum, evli bile değildi. Sistem değişmeli” ifadelerine yer verildi. Milliyet: Semih İdiz’in yazısı birinci sayfadan “YÖK’te inanılmaz şeyler oluyor” başlığıyla verildi. “YÖK Başkanlığı’na özgürlükçü birisinin atanmasından herkesin memnun olacağını söyledi. Gül, yaptığı tek rektör atamasındaki ilginç bir olayı da anlattı” diyen İdiz, Gül’ün ağzından şu ifadeleri aktardı: ‘Dehşete düştüm’ Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, dün yaptığı açıklamada, gazetelerde yer alan rektör atamalarıyla ilgili sözlerinin yer aldığı haberyazıları yalanladı. Buna bir bakın dedim. Araştırdılar ve adam bekâr dediler. Bir şey vardır, bir daha bakın dedim. Geldiler, hiç evlenmemiş dediler. Cumhurbaşkanlığı makamına işte böyle bir dosya geldi.” Zaman: Abdülhamit Bilici’nin, “YÖK’ün ‘eşi çarşaflı’ dediği aday bekâr çıktı” başlıklı manşetten verilen haberinde, “YÖK’ün Köşk’ün onayına sunduğu 3 kişilik listede ‘eşi çarşaflı’ notunu düştüğü bir rektör adayı profesörün ‘bekâr’ yaşadığı ve hiç evlenmediği tespit edildi” denildi. Yeni Şafak: “YÖK’ün eşi çarşaflı dediği rektör bekâr çıktı!” başlığıyla internet sitesinden verilen haber, NTV’ye dayandırıldı. Haberde Gül’e atfen şu ifadelere yer verildi: “YÖK’ten 3 ismin bulunduğu bir dosya geldi, onay için. Adaylardan biri hakkında bilgi notu vardı. ‘Şucudur, bucudur. Karısı kara çarşaflıdır. Fakülteye her gün gelir, hocaları tehdit eder...’ Dehşete düştüm. Rektörlüğe soyunduğuna göre olsa olsa ‘eşi başörtülü birisidir’ diye düşündüm. Talimat verdim. Araştırdılar, ‘Adam bekâr’ dediler. Bir yanlışlık vardır, belki boşanmıştır, bir daha bakın, dedim. Sonra, ‘Hiç evlenmemiş’ dediler. Cumhurbaşkanlığı makamına böyle bir dosya geliyor, düşünün.” “(YÖK’ten) üç isimli bir dosya geldi. Dosyanın içinde bir de not vardı. İsimlerden biri ile ilgili olarak ‘Karısı kara çarşaflıdır. Fakülteye her gün gelir hocaları tehdit eder’ deniyordu. Dehşete düştüm. Rektörlüğe soyunduğuna göre, olsa olsa hanımı başörtülüdür dedim. Talimat verdim. Teziç, hiçbir rektörün eşiyle ilgili ek bilgi ihtiyacını asla hissetmediklerini, araştırmadıklarını, hiçbir rektör adayına da böyle bir soru yöneltmediklerini söyledi. “Değerlendirme yapılan rektör adaylarıdır. Onların özel hayatı, aile hayatı bizi ilgilendirmez’’ diyen Teziç, gidecek dosyayı bizzat hazırladığını ve belgeleri imzaladığını, sonradan nasıl bir müdahalede bulunulduğunu bilmediğini belirtti. Teziç, iddialara konu olan Osman Gazi Üniversitesi Rektörlüğü’ne atanan Prof. Dr. Fazıl Tekin’in atanma sürecinde kendilerine ihbar gelmediğini, gelse de itibar etmeyeceğini kaydederken, Gül ile görüşmesinde, Cumhurbaşkanı’nın ifadesinin başının örtülü olduğu şeklinde olduğunu, kara çarşaf lafının geçmediğini de söyledi. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 YÖK BAŞKANI TEZİÇ’İN GÖREV SÜRESİ CUMARTESİ DOLUYOR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ GAYE USLUER: Yeni başkanı Gül atayacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç’in görev süresi cumartesi günü doluyor. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Teziç’in yerine atayacağı, YÖK’ü 4 yıl yönetecek yeni isim hakkında ise farklı seçenekler dillendiriliyor. Prof. Dr. Erdoğan Teziç’in, 4 yıldır yürüttüğü YÖK Başkanlığı görevi 8 Aralık Cumartesi günü resmen bitiyor. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü ise göreve geldiğinden bu yana en kritik atama bekliyor. YÖK’teki görev değişimi ya aynı gün gerçekleştirilecek ya da Teziç’in görev süresinin bitimi hafta sonuna denk geleceği için pazartesi ya da salı gününe sarkacak. Bu durumda Teziç, 1011 Aralık’a kadar başkanlık görevini yürütecek. Söz konusu takvimi ise Gül’ün takdiri belirleyecek. Gül’ün dışarıdan bir ismi YÖK Başkanı yapması da söz konusu. Bu noktada, ismi en çok geçen kişi ise TÜBİTAK Başkanlığı’na vekâleten atanan ve yıllardır bu görevi vekâleten yürüten Prof. Dr. Nüket Yetiş. Yetiş de AKP’nin işbaşına getirdiği isimler arasında. Güçlü bir olasılık olmamakla birlikte, Gül’ün “ipleri çok germemek” için, daha ılımlı bir ismi YÖK Başkanı yapabileceğine de dikkat çekiliyor. YÖK Başkanı Teziç’in 4 yıllık görev süresi bitiyor ancak yeniden atanması için önünde herhangi bir engel bulunmuyor. Benim bilgim nasıl geldi? CAN HACIOĞLU ESKİŞEHİR Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Osmangazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fazıl Tekin’le ilgili kendisine bilgi notu geldiği yönündeki açıklamasıyla ilgili tartışmalar sürerken, YÖK’ün listesinin birinci sırasında yer alan Prof. Dr. Gaye Usluer, “Peki benim hakkımda Sayın Gül’e nasıl bir bilgi notu geldi de atamam yapılmadı” diye sordu. “Sosyal demokrat ve Atatürkçü” olduğu için Eskişehir’deki AKP’li yöneticiler tarafından eleştirildiğine dikkat çeken Usluer, özgeç mişleri kendilerinin yazdığını ve medeni durumlarını da bildirdiklerini vurguladı. Daha önce üç kez rektörlüğe aday olan ancak YÖK listesinde yer almasına karşın atanmayan Prof. Dr. Tekin’in görevlendirilmesiyle ilgili olarak Cumhurbaşkanı Gül’e “Eşi kara çarşaflıdır” diye not gönderildiği ancak rektörün bekâr olduğunun anlaşıldığı tartışmalarına Prof. Gaye Usluer de katıldı. Usluer, bütün rektör adaylarının özgeçmişlerini kendilerinin hazırladığını vurgulayarak “Dosyamızda evli miyiz, bekâr mıyız, kaç çocuğumuz var, eşimiz ve çocuklarımız ne yapıyor?.. Bunların hepsi bellidir. Bizim yazdıklarımız Cumhurbaşkanı Gül’ün önündeydi. Bekâr olan birinin evli olarak görünmesi mümkün değildir” dedi. CUMHURİYET 05 K