Catalog

SAYFA CUMHURİYET 29 ARALIK 2007 CUMARTESİ 14 MESLEK LİSESİNDE BİSİKLET İMALATI... Muş Anadolu Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi Metal İşleri Bölümü öğrencileri, bir ay içerisinde 6 bisiklet imal ettiler. Metal işleri bölümünde görevli öğretmen Mehmet Hozatlı, okula maddi gelir sağlamak amacıyla öğrencileriyle birlikte bisiklet yapmaya karar verdiklerini belirterek bir ay içerisinde 6 adet bisiklet imal ettiklerini söyledi. Bisikletlerin 130 YTL’ye mal olduğunu ve ‘’Öykü 1’’ isminin verildiğini belirten Hozatlı, “Eğer pazar bulabilirsek seri üretime geçmek en büyük hedefimiz. Bunun için elimizden gelen çabayı gösteriyoruz’’ dedi. KOBİ H P ’ D E N Y E N İ L A S E R J E T YA Z I C I HP’nin yeni masaüstü HP LaserJet M2727 MFP (çok fonksiyonlu yazıcı) serisinin, küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ’ler) ile kurumsal ortamlardaki küçük çalışma ekipleri için tasarlandığı belirtiliyor. Yapılan açıklamaya göre yeni seri, kullanıcılara, hem yüksek hacimli baskı ve kopyalama ihtiyacını karşılama, hem de zaman, mekân ve para tasarrufu yapma imkânı veriyor. Tam donanımlı, kompakt ve güvenilir HP LaserJet M2727 MFP serisi, 26 ppm’ye kadar baskı ve kopyalama hızı sağlıyor. yeni kitap yeni ürün güncel K O B İ D O K T O R U KOBİ Doktoru, teknik deyimler, teşhisler ve reçetelerle dolu bir kitap değil. Onlarca soru, yüzlerce tanıklık, çok sayıda yönetici ve işadamının değerlendirmesinden süzülen konulardan oluşuyor. Soru ve yanıtların tamamı, Türk iş dünyasının yaşadığı gerçekleri kapsıyor. Kitap, deneyimli gazeteci Rauf Ateş tarafından hazırlandı. Tıpta “koruyucu” hekimlik diye bir kavram vardır. Aslında Kobi Doktoru iş dünyası için tam anlamıyla bunu hedefliyor. İçeriğinde özel reçete ve mucizevi tedavi yöntemleri yok. Ancak, “hastalığı” önceden görmenin yollarını ortaya koyuyor. 2007’de hedef şaştı, KOBİ’ler bakakaldı Büyüme durdu, enflasyon azdı, cari açık katlandı. 2008’e umutsuz başlayacak olan işletmeler radikal çözümler bekliyor panya ve seçeneklerle satışlar iki katına çıkmasına rağmen, otomotiv sektörü 2007 yılını yüzde 7 daralmayla kapatacak. Çin başta olmak üzere Uzakdoğu’dan yapılan ithalatın yol açtığı rekabet koşulları nedeniyle güç günler yaşayan tekstil sanayicileri ise kapanma tehlikesi altındaki şirketlerin kurtarılması için hukuki formüller aramaya başladı. Ekonominin içinde bulunduğu durumdan en fazla etkilenen kesim KOBİ’ler. 2007 yılını KOBİ yılı ilan eden bankaların KOBİ’lerin finasman sorunlarını hafifletmeye yönelik kredi paketleri umulanı veremedi. Üstelik önümüzdeki yıl Türkiye cari açığı fnanse etmek gibi bir durumla karşı karşıya. Bu yüzden faizlerde bir düşüş yaşanması beklenmiyor. KOBİ’ler, finansman sorunlarının nasıl çözüleceğini merakla bekliyor. Bunun ötesinde uzmanlar KOSGEB’i daha fonksiyonel hale getirmek için acil olarak çalışmalar yapılması gerektiğini vurguluyorlar. Sektörlerin bir diğer önemli sorunu da kalifeye eleman sıkıntısı. Özellikle organize sanayi bölgelerinde ve civarlarındaki meslek liseleri ve meslek yüksekokullarının hem nitelik hem de nicelik açısından geliştirilmesi gerektiği vurgulanıyor. Ayrıca kümelenme konusunun da önemine dikkat çeken sektör yetkilileri, “küresel rekabet gücünü arrtırmak için artık daha farklı ve kapsamlı politikalara ihtiyaç var. Kümelenme konusu hükümetin güya gündeminde ancak bugüne kadar somut bir adım atılmadı” diye konuştular. zammı, ancak 4 yıl öncesi koşullara dönmek şartıyla kabul edeceklerini söyledi. Gülle, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: “Türk sanayicisi ve tekstilcisi, devlet eliyle ithalatçı olmaya zorlanmaktadır. Kapanan ve rekabet edemeyen fabrikaların ve işsizlerin vebalini Türk sanayicisi taşımayacaktır.” Ekonomide 2007, büyümenin fren yaptığı, faiz dışı fazla hedefinin saptığı, işsizliğin kronikleştiği, enflasyon, dış ticaret açığı ve cari açığın ise büyümeye devam ettiği bir yıl oldu. 2008 yılına devreden makro ekonomik tablo, özellikle yılın son çeyreğinde daha da kötüleşti. Genel seçimlerin de etkisiyle mali disiplinin bozulduğu 2007 yılında gelir ve harcama hedeflerinde yaşanan sapma nedeniyle yüzde 6.5’lik faiz dışı fazla hedefinin tutmayacağı anlaşıldı. Yılın üçüncü çeyreğinde büyüme sert bir fren yaparken, işsizlik arttı, tırmanışa geçen enflasyonun çift haneli düzeylere ulaşma tehlikesi doğdu. Tüm bu gelişmeleri kaygıyla takip eden işletmeler, radikal önlemler alınmadığı taktirde küresel rekabette güçlerinin giderek azalacağını ısrarla vurguluyorlar. İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Tanıl Küçük, 2007’nin birçok açıdan, 2001 sonrasındaki en olumsuz yıl olarak geçtiğini belirterek, “Rekabet gücünü iyileştirecek yapısal reformlar şöyle dursun, mikro reformlarda dahi her ‘Adı konulmamış krizle mücadele ediyoruz’ eleceği parlak olmasına karşın hükümetin ekonomi politikalarından en fazla sıkıntı çeken sektörlerden biri mobilya sektörü. Aslında son yıllarda ihracat atağına geçen özellikle komşu ülkelerde pazar payını ciddi biçimde arttıran sektör yetkilileri 20032006 arasında gerçekleşen büyüme trendinin geçen yıl yerini duraklamaya bıraktığını ve 2008’den de fazla umutlu olmadıklarını belirtiyorlar. Mobilya Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Alfemo Mobilya Genel Müdürü Ramazan Davulcuoğlu, sektörün ilk kez bu yıl 1 milyar dolar ihracat yapacağını belirtirken ihracattaki artışa rağmen firmaların kur nedeniyle kâr edemediğini söyledi. Sektördeki kayıt dışılığın da zorlayıcı bir etken olduğunu kayde hangi bir gelişme sağlanamadı. Seçimleri takiben açıklanan, yılın son üç ayına yönelik acil eylem planı da, maalesef, öngörülen takvimin gerisinde kaldı’’ dedi. Küçük’e göre, “2008 için hazırlanan ekonomik program, 2008’in de benzer bir yapıda seyredeceğinin işaretlerini veriyor”. Türkiye’nin iki lokomotiv sektörünün otomotiv ve tekstilin bugün içinde bulunduğu durum, diğer sektörler için de geçerli. Aralık ayında yaptıkları cazip kam G Elektrik zammı yıkıp geçti S anayi sektöründe kullanılan elektriğin fiyatına yılbaşından itibaren yüzde 10 zam yapılmasına tepki gösteren sanayiciler zamların rekabet güçlerini olumsuz etkileyeceğini belirterek “Türk sanayicisi yapılan zamla beraber rakipleri tarafından iyice köşeye sıkıştırılacak” dediler. GESİAD Başkanı Denizhan Sezgin “Trükiye’nin enerji politikasını yeniden gözden geçirmesi şart” derken Nilüfer Organize Sanayi Bölgesi Bşakanı Yalçın Aras, firmaların bıçak sırtında olduğunu ve bu politilarla faaliyetlerini sürdürmesinin mikansız olduğunu belirtti. İ stanbul Tekstil ve Hammadde İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı İsmail Gülle, “YTL ’ yi yüzde 30 değerlendirip, üzerine yüzde 10 zam yapmak, gerçekte elektriğe yüzde 40 zam yapmak demektir. Sanayici bu koşulları taşıyabilecek durumda değildir” dedi. Gülle, yaptığı yazılı açıklamada, “dört yıldır zam yapılmadığı” gerekçesiyle sanayide kullanılan elektriğe yapılması planlanan yüzde 10 den Davulcuoğlu, mobilya sektörünün son 1.5 yılda ortalama yüzde 15 oranında daraldığını, bu oranın diğer sektörlerden daha fazla olduğunu vurguladı. Davulcuoğlu, “Birçok arkadaşımız ‘Adı konmamış bir krizle mücadele ediyoruz’ diyor. Sektör konsolidasyona doğru gidiyor. 2008 kış döneminde daha dikkatli ve tedbirli olma dönemini yaşayacağız’’ dedi. Davulcuoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Rekabet öyle bir yere getirdi ki, artık önce fiyatı belirler, ardından malı üretir hale geldik. 20052007 döneminde fiyatlarda reel anlamda yüzde 2530 gerileme oldu. Ancak, girdi fiyatları hızla artıyor. Fiyatlar düşebileceği kadar düştü. Bundan sonra fiyatlar artık düşmez.’’ Batı Anadolu’ya bölgesel inovasyon merkezi ADANA 8. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI Dosya No: 2006/340 TAL. Müdürlüğümüz dosyasından ipotekli olup, satılmasına karar verilen Adana ili, Ulucami Mah, 142 ada, 63 parseldeki 1 ve 2 nolu bağımsız bölüm taşınmazların, açık arttırma suretiyle satışı yapılacaktır. Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: TAPU KAYDI: Adana ili, Seyhan ilçesi, Ulucami Mah, 142 ada, 63 parsel 1 ve 2 nolu bağımsız bölüm taşınmazlar. İMAR DURUMU: Seyhan ilçe Belediyesi Harita Müdürlüğü’nün 29.3.2002 tarih, 117624 sayılı imar çapında Ulucami Mah., 142 ada, 63 parselin şehir imar planında “Al atrium Ticaret” olarak ayrılan alan içinde olduğu görülmüştür. HALİHAZIR DURUMU ve ÖZELLİKLERİ: 1 NOLU TAŞINMAZ: 20/680 arsa paylı, bodrum kat, 1 nolu bağımsız bölüm depo, 63 parsel üzerindeki yapının bodrum katında güneydoğu tarafında olup, bitişiği bağımsız bölümler ile ara duvarları ve koridor yapılmamış birlikte kullanılmaktadır. Kat irtifakına esas projesinde 36 m2 alanlıdır. İçi sıvalı, zemini karo mozaik kaplamadır. Bağımsız bölüm şehir merkezinde, çarşı içinde, ticari özellik arz eden Kale kapısı mevkiinde olup yer, mevkii, imar planındaki konumu, halihazır kullanılış şekli mesahası, kolay satılabilir bölgede olması hususları göz önüne alındığında mahalli rayiçlere ve alım satım fiyatlarına göre arsa payı dahil toplam 4,000 YTL ’dir. 2 NOLU TAŞINMAZ: 20/680 arsa paylı, bodrum kat, 2 nolu bağımsız bölüm depo, 63 parsel üzerindeki yapının bodrum katında güneybatı tarafında olup, bitişiği bağımsız bölümler ile ara duvarları ve koridor yapılmamış birlikte kullanılmaktadır. Kat irtifakına esas projesinde 42 m2 alanlıdır. İçi sıvalı, zemini karo mozaik kaplamadır. Bağımsız bölüm şehir merkezinde, çarşı içinde, ticari özellik arz eden, Kale kapısı mevkiinde olup yer, mevkii, imar planındaki konumu, halihazır kullanılış şekli mesahası, kolay satılabilir bölgede olması hususları göz önüne alındığında, mahalli rayiçlere ve alım satım fiyatlarına göre arsa payı dahil toplam 4,000 YTL ’dir. TAKDİR OLUNAN KIYMET: 1 NOLU TAŞINMAZ: 4.000 YTL ve 2 NOLU TAŞINMAZ DA 4.000 YTL ’DİR. SATIŞ YERİ VE TARİHİ: 1. SATIŞ: 1 Nolu taşınmaz 12 /02/2008 Salı günü, saat: 09:3009:40 Adana (yeni) Adliyesi 4. kat 407 nolu odasında. 2 Nolu taşınmaz 12 /02/2008 Salı günü, saat: 09:5010:00 Adana (yeni) Adliyesi 4. kat 407 nolu odasında 2. SATIŞ: 1 Nolu taşınmaz 22 /02/2008 Cuma günü, saat: 09.3009:40 Adana (yeni) Adliyesi 4. kat 407 nolu odasında 2 Nolu taşınmaz 22 /02/2008 Salı günü, saat: 09:5010:00 Adana (yeni) Adliyesi 4. kat 407 nolu odasında SATIŞ ŞARTLARI 1 Birinci satış 12/02/2008 Salı günü, saat: 09:3009:40 09:5010.00 saatleri arasında Adana (yeni) Adliyesi 4. kat 407 nolu odasında açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak şartıyla 22/02/2008 günü, aynı yerde ve aynı saatler arasında ikinci arttırmaya çıkarılacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilmemiş ise taşınmaz en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere, arttırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale olunacaktır. Şu kadarki, arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklılar varsa, bu alacaklılar toplamını satış ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın “şartsız, kesin ve süresiz” teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Yabancı para kurunda günlük değişmeler olması ve 805 sayılı Kanun’un 1. maddesine göre “döviz” teminat olarak kabul edilmez. Satış peşin para iledir. Alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. İhale damga pulu bedeli, %18 KDV , tellaliye resmi, tapu alım harcı ve teslim masrafları alıcıya aittir. Aynından doğan vergi borcu ve satıcı adına tahakkuk edecek tapu harcı satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılar ile (*) diğer ilgililerin bu taşınmaz üzerindeki haklarını, hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını, dayanağı belgeler ile 15 gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4 İhaleye katılıp, daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri, teklif ettikleri bedel ile son ihale arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve %10 faizden mesul olacaklardır. İhale farkı ve faiz hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bir fark varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup, masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2006/340 TAL. sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları, satış ilanı tebliğ edilemeyen ilgililere işbu ilan tebliğ yerine geçeceği ilan olunur. (İİK. Mad. 126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 68763 B atı Anadolu Sanayici ve İşadamları Dernekleri Federasyonu (BASİFED) Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Taner, kurulacak bölgesel inovasyon merkezi ile özellikle akademik alanda yürütülen çalışmaların sonuçlarının iş dünyasında uygulanmasının sağlanacağını kaydetti. Taner, yaptığı yazılı açıklamada, TÜSİAD ve Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) önderliğinde başlatılan Ulusal İnovasyon Girişimi’nin, Batı Anadolu bölgesinde de ilgiyle karşılandığını be lirtti. Çalışmaların, Batı Anadolu bölgesinde büyük bir sinerji yaratacağını, 3 yıl içinde yaklaşık 1.5 milyon YTL yatırım yapılacağını anlatan Taner, şu bilgileri verdi: “Öncelikle bilişim ve elektronik sektörlerinde oluşturulacak bu platformla inovasyon ve ArGe Batı çalışmaları başlatılması yönünde karar alındı. Uzun süredir devam eden çalışmalarımız belli bir noktaya ulaştı, ilk arama konferansını yaptık. İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, ÜNİBEL, Akde niz Üniversitesi Teknoparkı, Yaşar Holding, Vestel, NETSİS, Arkas, Faz Elektrik, Türkiye Yazılım Meclisi ve Ege Bölgesi Sanayi Odası gibi bölgemizin dev kurum ve kuruluşları, projenin içinde yer alacak.’’ Platforma başka katılımlar da beklediklerini, proje ve merkezin herkese açık olduğunu kaydeden Taner şöyle devam etti: “Büyük bir güç birliği ve sinerji yaratılmış olacak. Medikal enformasyon, bilgi iletişimi, entegre yazılımlar, endüstriyel elektronik gibi alt sektörlerde çalışmalar yürütülecek S A T I R A R A S I Dertler Bitmiyor... salarda yaşanan sıkıntılar nedeniyle geleceğe yönelik uzun soluklu program ve planlar yapamadıklarını dile getirdi. İş dünyasının yakından tanıdığı bir işadamımızın, dört fabrikasından ikisinde üretimi askıya aldıklarını söylemesi yaşanan sıkıntıların bir ifadesiydi. TİM Başkanı Oğuz Satıcı’nın “KOBİ’lerin damarlarında dolaşan kan paradır. Kanı az olan bir insan nasıl hareket etmekte zorlanırsa, KOBİ’lerimizin de yetersiz finansman nedeniyle hareketleri gittikçe yavaşlıyor” benzetmesi, bugünkü yaşananları özetleyen bir tespitti. 2008’in daha zor geçeceği şimdiden görülüyor. Karamsarlığa kapılmamak gerekiyor, moral değerler bu bağlamda çok önemli. Yeni yılın dünyamıza, ülkemize barış ve huzur ortamı getirmesini, iş dünyamıza da sorunsuz ve kazançlı bir yıl olmasını dilerim. HİLMİ DEVELİ TOSYÖV, TOBB ve KOSGEB işbirliği ile geleneksel olarak düzenlenen KOBİ Zirvesi’nin beşincisi Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan’ın katılımı ile 1314 Aralık tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirildi. Bu yılki zirvenin ana teması “Büyüme ve Kalkınma İçin KOBİ Stratejileri” olarak seçilmişti. Ülkemizde son yılda iktidara gelen hükümetlerin programlarında “KOBİ’lere gereken destekler verilecektir” sözü yer almasına karşın bugüne değin bir türlü “KOBİ Stratejileri” saptanamadı. Sadece KOBİ stratejileri mi? Bir ülkede sanayileşme politikaları belirlenememişse üretim, istihdam, kalkınma, büyüme nasıl programlanır ya da nasıl bu bağlamda ulusal programlar yapılabilinir? Kalkınma ve büyüme modelini dünyadaki küreselleşmenin rüzgârına göre gelişmelere bırakırsanız, sanayiniz sürdürülebilir rekabette nasıl başarılı olabilir? Başta AB üyesi ülkeler olmak üzere, gelişmiş ülkeler kendi sanayilerini daha güçlü kılabilmek için ülkemizde sanayinin gelişmesi yerine hizmet sektöründe kalmamızı isterler. Nasıl mı? Son 10 yılda gelen yabancı yatırımların sektörel dağılımına bakıldığında katma değerli üretim ve istihdam yerine başta bankacılık ve finans sektörü iletişim, bilişimde donanım olmak üzere, tüketicileri çekebilecek görkemli alışveriş merkezleri ve hipermarketlerde yoğunlaştığını kolayca görebiliyoruz... Dünyada bilgi çağının yaşandığı bir dönemde, hâlâ sanayi envanterimizin bile olmaması gerçekten çok acı. Teşvik ve yatırım politikalarını siyasete dayalı popülist bir yaklaşımla sürdürürseniz ne katma değerli üretim ve buna dayalı ih racatı gerçekleştirebilir ne de bölgeler arası gelişmişlik farkını ve gelir dağılımındaki adaletsizliği giderebilirsiniz. İthalata dayalı düşük katma değerli ürünlerin ihracatı, ithalata dayalı büyümeyi doğuracağını göz ardı edenler, cari açığın çığ gibi büyüdüğünü, ülkemizin iç ve dış borç sarmalından kurtulamayacağını ne zaman görecekler? Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan’ın üretimin içinden gelmesi, sorunları bire bir yaşayan biri olması elbette çok önemli, iyi niyetle bir şeyler yapma çabası içinde olduğuna da tanık oluyoruz. Ancak sorunlara bütüncül çözümler bulmadan bu politikasızlık içinde her geçen gün çığ gibi büyüyen sorunların üstesinden nasıl gelecek denirse, sanırım sayın bakan zorlanacak. Zirveye katılan iş dünyası, üretimihracat sürecinde ve piya CUMHURİYET 14 K