26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 ARALIK 2007 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 Göç kadını vuruyor Devlet Bakanı Çubukçu, göç nedeniyle her yıl 2 milyon kadın ve kız çocuğunun kadın tüccarlarının eline düştüğünü söyledi İstanbul Haber Servisi Zeytinburnu Belediyesi tarafından düzenlenen “Kadın ve Göç” konulu sempozyum Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu’nun katılımıyla dün Novotel’de başladı. Sempozyumun ilk gününde kadınların yaşadığı insan hakları ihlalleri, mülteciler, kadın ticareti ve göçün sanat ve edebiyat üzerine etkileri konuşuldu. Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın Zeytinburnu’nun yıllardır iç ve dış göçmenlerin yaşadığı bir ilçe olduğu için göç konusuna özel bir önem verdiklerini ifade etti. Çubukçu da göç ve sığınma konusuna uluslarası kuruluşlar ve sözleşmelerle henüz kalıcı bir çözüm bulanamadığını söyledi. Çubukçu, “Her yıl 2 milyon kadın ve kız çocuğu kadın tüccarlarının eline düşmektedir. Bosna savaşında yaklaşık 20 bin, Ruanda soykırımında 500 bin kadının kitlesel tecavüze uğradıkları tahmin edilmektedir” diye konuştu. halkının kendi toprakları içerisinde zorla göç ettirildiğini belirterek, “Kudüs’ü terk etmek istemeyenler kötü şartlarda, düşük ücretlerle çalışıyor. Bir evde neredeyse 40 kişi yaşıyor. Gençler arasında uyuşturucu çok yaygınlaştı” diye konuştu. Bosna savaşında 2.2 milyon insanın göç etmek zorunda kaldığını ifade eden Bosnalı Maide Cehajik ise “Bosna’da geleneksel yapıdan dolayı kadınlar yaşadıklarını ifade etmek istemiyorlar. Kitlesel tecavüzler özellikle toplumsal bellekte çok büyük bir kopma yarattı” dedi. GENİŞ AÇI HİKMET BİLA Üskül’e Okuma Ödevi Ülkede ciddi bir dini baskı olduğunu kanıtlamak için ne yapardınız? Eski profesör, yeni AKP milletvekili ve İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Zafer Üskül’ü Amasya’ya gönderirdiniz. Kendi gibi AKP’li üç milletvekilinin başında. Amasya’da kız meslek lisesinde Alevi oldukları için uğradıkları dini baskı nedeniyle okuldan ayrılmak zorunda kalan öğrencilerin durumunu “incelemek” üzere... O da gider ve dönüşünde şu açıklamayı yapardı. Tam kendinden beklenen biçimde: “Lisedeki dört öğrencinin okuldan ayrılması, okul yönetimi ve öğretmenlerin baskısından kaynaklanmamıştır.” Hemen ardından ve farkında olmadan ağzındaki baklayı çıkarırdı: “Okulda dikkate alınması gereken bir arkadaş baskısının var olduğu tespit edilmiştir.” Böylece iki cümleyle, Türkiye’nin durumunu, rejimin karşı karşıya kaldığı tehdidi özetlerdi. “Şecaat arz ederken”, Alevi öğrencilerin oruç tutmadıkları için oruç tutan öğrencilerden baskı gördüklerini, bu yüzden okuldan ayrıldıklarını, okul ve kent yöneticilerinin bu baskıya seyirci kaldıklarını, farkına varmadan gözler önüne sermiş olur. ??? Bununla da kalmaz, baskıyı haklı çıkarma anlamına gelecek laflar da ederdi: “Hepimiz ramazan ayında, daha önceki davranışlarımızdan farklı davranışlar gösterebiliriz. Bu, Türkiye’nin bir gerçeğidir.Yani bütün bu tutumlar, bizim bireysel davranışlarımız üzerinde dini baskı olduğu sonucu yaratmaz. Bu, topluma saygıdır. Oruç tutmayanların oruç tutanlara karşı gösterdiği bir saygıdır.” ??? Bu lafların neresinden tutsanız, vahim. Demek ki, Üskül’e göre, baskı yapan değil, baskıya uğradıkları için okuldan ayrılmak zorunda kalan öğrenciler suçludur. Demek ki, o öğrenciler, “Ramazan ayında farklı davranış göstererek” baskıya boyun eğip oruç tutmak ve kapanmak zorundadırlar. Öyle değil işte, Sayın Üskül, öyle değil. “Türkiye’nin gerçeği”, ramazan ayında oruç tutanların oruç tutmayanlara baskı yapmasına “Ramazan ayında davranış farklı olur” diye “icazet” vermek değildir. Türkiye’nin gerçeği, anayasasında yazan “laik, demokratik, hukuk devleti” olduğudur. Ve bu anayasanın herkesi bağladığıdır. Özellikle de anayasaya bağlı kalacağına namusu ve şerefi üzerine yemin edenleri... Tıpkı, Atatürk’ü defterden silmek için ortaya atıldığınızda yaptığınız gibi, burada da size yüklenen misyonu yerine getiremediniz. Yüzünüze gözünüze bulaştırdınız. Ama bir alanda başarılısınız. Bilgisizliğin verdiği cesaretle ortalığı karıştırma konusunda yeteneğinize diyecek yok. ??? Madem ki, “Türkiye gerçeğinden” söz ediyorsunuz, ben de size iki gerçeği hatırlatayım: Bir: Atatürk gerçeği. İki: Alevi gerçeği. Bu iki gerçekle ilgili yurtiçinde ve yurtdışında istemediğiniz kadar kaynak var. “Okuma ödevi” olsun... MUMCU KONFERANS SALONU AÇILDI Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi yeni binasındaki Uğur Mumcu Konferans Salonu ile Müzik Eğitimi Anabilim Dalı’nın yeni binası “Musiki Muallim Mektebi 1924”, TBMM Başkanvekili ve CHP milletvekili Güldal Mumcu’nun da katıldığı törenle açıldı. Törende bir konuşma yapan rektör Prof. Dr. Mustafa Yurtkuran, Türkiye’nin Kemalist yürüyüşünde önde gelen üniversitelerden biri olduklarını, aydınlanma devrimine olan inançlarından dolayı salonlarından bir tanesine Ahmet Taner Kışlalı, birine de Uğur Mumcu adını verdiklerini söyledi. Uğur Mumcu’nun eşi Güldal Mumcu da “Ulusal bağımsızlığı savunmak Mustafa Kemal’i yaşatmak anlamına gelir. Uğur Mumcu da hayatı pahasına bunu yapmaya çalıştı” diye konuştu. (Fotoğraf: LEVENT GENCELLİ) Bir evde 40 kişi Filistinli gazeteci Majeda Al Batsh, 1948 yılında İsrail devletinin kurulmasıyla birlikte Filistin hikmet.bila@ntv.com.tr Şişli’ye yeni okul ? İstanbul Haber Servisi Şişli Belediyesi’nin eğitime destek kampanyası kapsamında, Pakmaya’nın sponsorluğunda yaptırılan Mehmet Pısak Lisesi, dün törenle açıldı. Açılışa Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ile Pak Holding Yönetim Kurulu üyeleri, Sevtap Pısak, İskender Pısak Nevhiz Pak, Engin Pak ve Cengiz Sezen ile çok sayıda yurttaş katıldı. Sarıgül, önümüzdeki günlerde ilçede yeni okulların hizmete açılacağını söyledi. Anıtkabir’e ziyaret rekoru ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anıtkabir, bu yıl içinde üç rekora sahip oldu. Kasım ayı boyunca 1 milyon 575 bin 154 kişi ile bir ayda en yüksek ziyaretçi sayısına ulaşıldı. Bir yıldaki toplam ziyaretçi sayısında, yılın bitimine bir ay kala 12 milyon 114 bin 614 kişi ile rekor kırıldı. 10 Kasım’da ise 546 bin 620 kişi Atatürk’ün huzurundaydı ve bu günün en yüksek ziyaretçi sayısına ulaşıldı. ‘Diyabetle yaşıyoruz’ ? İstanbul Haber Servisi Türkiye Diyabet Vakfı, Çocuk ve Adolesan Diyabetikler Derneği ve Diyabetle Yaşam Derneği işbirliğiyle “Diyabeti Yaşıyoruz’’ adlı bir yarışma düzenlenecek. Türkiye Diyabet Vakfı Başkanı Prof. Temel Yılmaz, Türkiye’de, yaklaşık 300 bin kişinin insülin kullandığını belirterek diyabet hastalığının, AIDS ve tüberkülozdan sonra “3. felaket’’ olarak kabul edildiğine dikkati çekti. Genç kızın yardım çığlığı ? CEYLANPINAR (AA) “Cam kemik’’ (Osteogenesis imperfecta) hastası Pınar Kortak’ın, (23) akülü bir tekerlekli sandalye istediği bildirildi. Mehmet Akif Ersoy Mahallesi’nde işçi emeklisi babası ve 7 kardeşiyle yaşayan Pınar Kortak, doğuştan bu hastalığı taşıdığını ve kimsenin yardımına ihtiyaç duymadan yaşamak istediğini ifade etti. 1 milyon 527 bin devretti ? ANKARA (AA) Sayısal Loto çekilişinde kazanan numaralar, “6, 8, 24, 36, 37, 39” olarak belirlenirken 6 bilen çıkmadığı için 1 milyon 527 bin 812 YTL devretti. Çekilişte 5 bilenler 2 bin 204 YTL 15 YKr, 4 bilenler 22 YTL 6 YKr, 3 bilenler ise 3 YTL 75 YKr kazandı. CUMHURİYET 03 CMYK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear