26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
11 ARALIK 2007 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Cumhurbaşkanı, üniversitede türban yasağına karşı çıkan Prof. Özcan’ı başkan olarak atadı 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Gül, YÖK’te sürpriz yapmadı YÖK BAŞKANVEKİLİ Başbakan Bu Bakanını Tanıyor mu? Fırsat buldukça bütçe görüşmelerini, Meclis Televizyonu’ndan izlemeye çalışıyorum. Öylelikle, aslında parlamento içtüzüğüne göre de gensoru niteliğinde olması gereken bu görüşmelerde sadece iktidar partisinin değil, onu denetleme sorumluluğunu üstlenmiş muhalefet sözcülerine de vatandaş olarak “not” verme olanağı buluyorum. CHP’li 2 parlamenter, İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Nur Serter ve Yalova Milletvekili Muharrem İnce, Milli Eğitim Bakanı’na yönelik eleştirileri ile Hüseyin Çelik’i AKP’liler karşısında adamakıllı hırpaladılar. Nur Serter’in, Çelik’in özellikle öğrenci yurtları için izlediği politika ile Fethullah Gülen’in “Işık Evleri”ne destek sağladığı yönündeki konuşmasını tepkileri ile susturmaya kalkışan bazı AKP’li milletvekillerinin yanı sıra kürsüdeki hatibi sessiz dinleyenlerin de azımsanmayacak sayıda olduklarını söylemeliyim. İstanbul Üniversitesi’nin eski rektör yardımcısının eleştirileri özetle de olsa dünkü gazetelerde vardı. Ama medya Yalova Milletvekili İnce’yi nedense pas geçmişti. Oysa CHP Grubu’nun ikinci sözcüsü, dokuz dakikalık konuşmasını iktidar milletvekillerinden tek tepki sesi almadan tamamladı. Çelik’i de adamakıllı güç durumda bıraktı. Çünkü belgeler ile konuştu ve sözlerine Başbakan’ın bu öğretim yılının açılışında “Şemdinli’de ne varsa, Şişli’de de o vardır”sözlerinden yola çıkarak başladı. İnce, Başbakan’ın bu sözleri üzerine Milli Eğitim Bakanı’na bir soru önergesi vermiş, bu iki belde arasında eğitim alanında neler yapıldığını sormuş. Şemdinli’de ortaöğretimde derslik başına 66, Şişli’de 36 öğrencinin düştüğünü öğrenmiş. Bakanlık Şemdinli’de 11 bin öğrenci için 3, Şişli’de 52 bin öğrenci için 36 bilgisayar öğretmeninin olduğu yanıtını vermiş. Şişli Nuri Akın Lisesi, ÖSS’de 2006 yılında 146’ncı sırayı alırken Şemdinli Lisesi aynı yıl 1577’nci imiş. Muharrem İnce, “Bu bilgiyi Sayın Başbakan’a vererek onu yanılttınız. Başbakan da Türkiye’yi yanılttı” dediği için, bu yazımın başlığını “Başbakan Bu Bakanını Tanıyor mu?” olarak seçtim. Aybar Ertepınar istifa etti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) YÖK Başkanlığı’na Prof. Yusuf Ziya Özcan’ın atanmasının ardından, Başkanvekili Prof. Aybar Ertepınar görevinden istifa etti. Ertepınar yaptığı açıklamada, “Başkanımızın Aybar Ertepınar. (Prof. Erdoğan Teziç) görev süresiyle birlikte benim başkanvekilliğimin de bitmesi gerektiği inancındayım. Yeni başkan yakın çalışmak istediği kişiyi seçme özgürlüğünü kullanma hakkına sahiptir” dedi. YÖK üyeliğinden de istifa edeceğini belirten Ertepınar, “Cumhurbaşkanlığı makamı tarafından atandığım için istifamı oraya sunacağım” açıklamasını yaptı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, YÖK Başkanlığı’na, üniversitelerde türban yasağına karşı çıkan, İslami konular üzerine araştırmalar yapan, AKP’ye yakınlığıyla bilinen Pollmark Araştırma Şirketi’nin kurucularından ODTÜ öğretim üyesi Prof. Yusuf Ziya Özcan’ı atadı. Gül, mevcut YÖK üyeleri içinden değil, kurulun dışından bir ismi başkanlık koltuğuna oturtmayı tercih etti. ODTÜ Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi olan Özcan, önce eski başkan Prof. Erdoğan Teziç’ten boşalan YÖK üyeliğine atandı, ardından başkanlığa getirildi. Özcan’ın eşi Bilkent Üniversitesi öğretim üyesi Kıvılcım Metin Özcan türbanlı değil. ‘Gereksiz korkular var’ Yeni YÖK Başkanı Özcan, üniversitelerde türban yasağına karşı. Özcan, Tarhan Erdem’in “Türban serbest olursa, üniversitelerde başı açık kalmaz” değerlendirmesi üzerine, kısa süre önce 10 Eylül’de Sabah gazetesine verdiği demeçte şunları savunmuştu: “Hiç öyle düsünmüyorum. Hatta serbestlik ortamı oluşacağı için türban takanların bir kısmı vazgeçecek. Türban takmayanların gereksiz korkuları var. O zaman bu mesele konuşulmayacak. Çevre baskısı asla olmayacak.” Pollmark’ın kurucularından Özcan, AKP hükümetine yakınlığıyla bilinen Pollmark Piyasa ve Kamuoyu Araştırmaları Şirketi’nin de kurucuları arasında. Pollmark, AKP, Kasım 2002’de iktidara geldikten kısa süre sonra, Ağustos 2003’te kurulmuştu. Özellikle 22 Temmuz Genel Seçimi’nden önce yaptığı araştırmalarla AKP’nin yükselişte olduğunu duyuran şirketin, AKP için yaptığı anketten de, Cumhurbaşkanlığı makamında Gül’ün istendiği sonucu çıkmıştı. Özcan’ın Pollmark’ta, koordinatörlüğünü yürüttüğü araştırmalardan biri “meslek liseleri ve katsayı farklılığı” konusuna yönelikti. Araştırma sonuçlarında, halkın yüzde 72’sinin meslek liselilere eşitlik tanınmasını istediği, yani katsayı farklılığının olmamasından yana görüş belirttiği bildirilmişti. Özcan’ın yer aldığı ekibin çalışmasından, üniversitelerde türbanın serbest bırakılmasının istendiği sonucu da çıkmıştı. İslami makalelere özel ilgi Prof. Özcan’ın içinde yer aldığı çalışmalar arasında İslami konulara yönelik olanlar da dikkat çekiyor. Özcan’ın İslami Araştırmalar dergisinde çeşitli makaleleri yayımlanırken, bunlar arasında “İslam Ekonomik Gelişmeye Engel midir?: Karşıt Delil ve Bazı Metodolojik Düşünceler” ile “Ülkemizdeki Cami Sayıları Üzerine Sayısal Bir İnceleme” yer alıyor. “Kanada’daki Müslümanlar” isimli bir çalışması da bulunan Özcan, “MEAWARDS” yani Ortadoğu Araştırma Ödülü de aldı. Özcan, AKP hükümetinin işbaşına getirdiği ve görevini yıllardır vekâleten yürüten TÜBİTAK Başkanvekili Prof. Dr. Nüket Yetiş’in de danışmanlarından birisi. Ankara Üniversitesi Sosyoloji Bölümü mezunu olan Özcan, Chicago Üniversitesi’nde sosyoloji alanında yüksek lisans ve doktora yaptı. Özcan’ın ilgi alanları: “Araştırma Metotları, Oy Verme Davranışı, Polis, Sosyal İstatistik, İstatistik, Sosyal Kontrol ve Sapma, Sosyal Tabakalaşma ve Hareketlilik.” Özcan, aynı zamanda Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK) Bilim ve Uzmanlar Kurulu Başkanlığı da yapıyordu. Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan’ın, geçmişte Malezya İslam Üniversitesi’nde de 2 yıl görev yaptığı öğrenildi. ‘Kurul bağımsız çalışamayacak’ Ertepınar, istifasının ardından Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada, YÖK Başkanlığı’na yapılan atamayı, “Türkiye yükseköğretim sisteminde aşama yapıp, Avrupa yükseköğretim alanında rekabet gücü olan bir üniversite sistemi yaratma yolunda atılmış isabetli adım olarak görmediğini” söyledi. “Dolayısıyla kurulun da bağımsız çalışamayacağı düşüncesini taşıyorum” diyen Ertepınar, yönetim anlayışı değişen bir kurumda başkanvekili ve üye olarak görev yapamayacağı düşüncesiyle istifa kararı aldığını ifade etti. Ertepınar, AB tarama sürecinde eğitimle ilgili konularda yükseköğretimle ilgili bütün çalışmalara öncülük etmişti. Bologna Süreci Durum Değerlendirme Çalışma Grubu’na seçilen ve Türkiye’nin temsilciliğini yapan Ertepınar, Lizbon Tanıma Konvansiyonu çalışmalarını yürütmüştü. YÖK’ün büyük yankı uyandıran strateji raporunda etkin rol oynayan Ertepınar, birçok yabancı ülkenin katılımıyla uluslararası yükseköğretim konferansı düzenlemişti. Ertepınar, camiada Türk yükseköğretiminin yurtdışındaki gözü olarak nitelendiriliyordu. Siteye erişime engel! Öte yandan Pollmark’ın internet sitesine sabah ve öğlen saatlerine kadar erişim normalken, Özcan’ın şirketin kurucularından olduğu ve yaptığı çeşitli araştırmaların basına yansıması siteye erişimin kısıtlanmasını da beraberinde getirdi. Akşamüzerinden itibaren Pollmark’ın internet sitesini kullanmak olanaksız hale gelirken, siteyi ziyaret etmek isteyenleri “Sitemiz düzenleme aşamasındadır” yazısı karşıladı. Sıfır çeken bakan.. Bir demecinde 80 kişilik sınıflar tarih oldu sözleri ile övünmek isteyen Bakan’a, bu kez İstanbul’un Esenler ilçesinden örnek göstererek yanıt verdi Muharrem İnce. Esenler’de 30 ilköğretim okulu ve 932 derslik bulunduğunu söyledi. Bu 932 derslikte öğrenim görmeye çabalayan öğrenci sayısı 74 bin 34. Yani derslik başına 82.6 öğrenci düşüyor. İlköğretimde okuyan öğrencilerimizin yüzde 54.2’si ilköğretimde, 5.7’si birleştirilmiş sınıflarda okuyor. İlköğretim çağındaki 1 milyon 111 bin çocuğumuz hâlâ okula gitmiyor. Hüseyin Çelik’in Milli Eğitim Bakanı olduğu 2002’de 19.4 olan ÖSS Türkçe net ortalamasının 2006’da 14.7’ye düştüğünü, yine 2002’deki matematik ortalamasının 8.73’ten 8.5’e düştüğünü açıkladı. 2002’de OKS’de sıfır çeken öğrenci sayısının 2 bin 273 olduğunu, 2006’da sıfır çeken öğrenci sayısının 71 bin 54’e fırladığını söyledi. Ve öğretmen kökenli olmasının avantajını şöyle kullandı.. “Şimdi, demek ki Sayın Bakan sınıfta kaldınız. Bakın, bir özel okulun müdürü olsaydınız, ben de patron olsaydım bu verilere bakarak sizi hemen görevden alırdım.” Çamuroğlu’nun öncülüğünde düzenlenecek etkinliğe dernekler tepki gösterdi Erdoğan’lı iftar Alevileri kızdırdı FIRAT KOZOK TV önünde hesaplaşma çağrısı Muharrem İnce’nin öğretmen açığı ve sorunları konusunda bir TV kanalında tartışmaya çağırdığı Çelik’e sunduğu koşul da hayli iddialı ve anlamlı. O tartışmayı izleyecek olanların SMS mesajları hangisini haklı çıkarırsa o milletvekilliği ya da bakanlıktan ayrılsın. Çelik bu “hodri meydan”ı da duymak, görmek istemedi. Demek bir muhalefet partisi milletvekili isterse ve o doğrultuda becerisi de varsa bir bakanı, Muharrem İnce’nin pazar günü parlamento kürsüsünde yaptığı gibi adeta sallar. O bakanın hukuksuzluk örneklerini elindeki somut belgelerden oluşturduğu sorularla tutanaklara teker teker geçirtir. Bakanı, dilekçe ve belge tahrifçiliği ile isimler vererek suçlar. Onun kendi atadığı ama yollarını ayırdığı 13 bürokrattan söz eder. Ağabey dediği bir başka bürokrat Şaban Şimşek’in hangi ihalelere karşı çıktığını o 9 dakika içinde sorgulamak ister. Kendi atadığı müsteşar yardımcılarıyla niye davalı olduğunu sorar. 1950 ile 60 arasında yani DP iktidarda iken bu tür sorular karşısında iktidar grubu sessiz kalmaz, kişilik sahibi milletvekilleri kapalı yapılan grup toplantılarında olsun bakanlardan hesap sorardı. Ya şimdi? Muharrem İnce, pazar günü TBMM kürsüsünden söylediği her kelime için adeta meydan okuyor ve “Bakın belgeler elimde” diyordu... İktidar çoğunluğu merak bile etmedi o belgelerde ne yazılı olduğunu ve milletvekillerine verilmiş olan oymatik parmakları ile eğitim bütçesini de onaylama görevi tamamlandı. Başbakan bu Bakanına kefil olmaya hâlâ devam edecek mi? Yeni başkan, vekilini de atayacak YÖK’teki iki başkanvekilinden biri seçimle, diğeri ise YÖK Başkanı’nın atamasıyla görev yapıyor. Ertepınar, Başbakanlık kontenjanından YÖK üyeliği süresinin dolması üzerine, 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından Ekim 2005’te Cumhurbaşkanlığı kontenjanından YÖK üyesi olarak atanmıştı. Ertepınar, Teziç tarafından ise başkanvekili olarak görevlendirilmişti. Ertepınar’dan boşalacak YÖK üyeliğine, Cumhurbaşkanı yeni isim atayacak. Yeni başkanvekilini ise YÖK Başkanı Özcan belirleyecek. Diğer YÖK Başkanvekili Prof. İsa Eşme ise seçimle görev yaptığı için, yerine seçimle bir isim gelebilecek. Eşme’nin görev süresi Şubat 2009’da dolacak. MEMURLAR ANKARA Alevi örgütlerinin temsilcileri, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın muharrem ayında yas orucu tutacak Alevilerin iftar yemeğine katılacak olmasını “siyasi şov” olarak nitelendirdi. Alevilerin muharrem orucu 9 Ocak Çarşamba günü başlayacak. Kerbela’da Hz. Hüseyin ve onunla birlikte öldürülen insanların acısını paylaşmayı esas edinen 12 günlük oruçta, her türlü dünyevi zevkten uzak duruluyor. Düğün, nişan gibi törenler yapılmıyor. Kurban kesilmiyor, et yenmiyor ve saf su içilmiyor. Bu çerçevede bu yıl tutulacak oruçta AKP’nin Alevi kökenli milletvekili Reha Çamuroğlu’nun öncülüğünde Alevilerin tepkisini çeken bir etkinliğe imza atılacak. Erdoğan’ın da katılımıyla 11 Ocak’ta Bilkent Otel’de bir iftar yemeği düzenlenecek. Yemeğe, bazı Alevi örgütleri de katılacak. Ancak otelde tören havasında yapılacak iftar, önde gelen Alevi örgütlerinin tepkisine neden oldu. Muharrem orucunda gösterişli sofraların kurulmaması gerektiği görüşünde birleşen örgütler, hükümeti “inançlar üzerinden siyasi şov yapmakla” eleştirdi. Alevi örgütlerinden gelen tepkiler şöyle: Eser: Kabul edilemez yanlış bir adım Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Başkanı Turan Eser, “İnancımızla ilgili yaşam alanlarına siyasi müdahaleleri doğru bulmayız. Hele hele bizim yaslı olduğumuz bir matem ayını siyasi şova dönüştürerek burası üzerinden bir diyalog kurulmaya çalışılıyorsa, bu kabul edilemez, yanlış bir adımdır” dedi. Eser şöyle konuştu: “Hükümetin doğrudan Alevi Bektaşi toplumunun tüm temel haklarını, taleplerini karşılayacağı bir hukuksal çözüm çerçevesinde masaya oturup sorunların müzakeresini bekleriz. İnancımızla ilgili yaşam alanlarına siyasi müdahaleleri doğru bulmayız. Ramazan iftarlarıyla matem ayı birbirine karıştırılamaz. Şatafatlı bir şekilde yapılacak yemeği, kesinlikle matem orucumuzla ilişkilendirmek istemiyoruz. Bu amaçla kullananları da kınıyoruz.” lerinden vazgeçirmeyi hedef alıyor. Tümüyle Alevileri Cumhuriyetçi, laiklik demokrasi çizgilerinden geri döndürmeye yönelik bir komplo var. Biz bunun hiçbir yerinde olmayacağız. tar da bir Hızır Paşa sofrasıdır. Ancak Hızır Paşa’nın olduğu her yerde mutlaka Pir Sultanlar da olacaktır. Pir Sultan’dan örnek Hızır Paşa, Osmanlı’ya itaat etmediği için Pir Sultan’ı elini kolunu bağlattırıp Sıvas’ta zindana attırıyor. Sonra da jest yapmak için üzerinde kuş sütünün eksik olmadığı bir sofra hazırlıyor, “Gel birlikte yemek yiyelim” diyor. Pir Sultan da “Bu sofra haram sofradır. Haksızlığın üzerine kurulmuş bir sofradır, ben değil köpeklerim bile yemek yemezler” diyor. Köyündeki köpekleri çağırıyor, köpekler yemeği kokluyor ve yemiyor. 11 Ocak’taki if Almanya’da türban yasağına onay BERLİN (AA) Almanya’nın Hessen Eyaleti Devlet Mahkemesi, eyalette çalışan memurlar için getirilen türban yasağını onayladı. Mahkeme, Eyalet Meclisi tarafından 2004 yılında alınan türban yasağıyla ilgili kararın, anayasaya aykırı olmadığına karar verdi. Avukat Ute Sacksofsky, meclisin kararına karşı, din özgürlüğünü ihlal ettiği gerekçesiyle dava açarak bu yasağın kaldırılmasını talep etmişti. Eyalet mahkemesinin karar metninde, memurların “siyasi barışı tehlikeye sokacak’’ giysilerinin yasaklandığı ifade edildi. Söz konusu kararın özellikle türban takan Müslüman memurlara yönelik olduğu biliniyor. Almanya’da diğer bazı eyaletlerde türban yasağıyla ilgili olarak alınan kararlarda, sadece öğretmen ve doçentlerin türban takmaları yasaklanmış bulunuyor. Alevi Araştırmaları Merkezi Başkanı Ali Yıldırım: Bu yemek, Alevileri kırmızı çizgi Pir Sultan Abdal 2 Temmuz Kültür ve Eğitim Vakfı Başkan Yardımcısı Emel Sungur: Biz de yemeğe katılmıyoruz. Alevi geleneğinde böyle şaşaalı yemekler yoktur. Çünkü bu bir matem orucudur; bize iftar için bir davet gelmedi ama, gelse de katılmayacaktık. Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz diye bir söz var. Türkiye’de son dönemde yaşanan olayları gözlüyoruz. İlköğretimde bile öğrencilerin inançlarına yönelik saldırıları görüyoruz. Bu nedenle yemeği samimi bulmuyoruz. Faks: 0 216 302 82 08 obirgit?ekolay.net Anıt ya da müze, ayrımcılığa neden olurmuş! Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Eser Madımak çiçekçi olacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 37 kişinin diri diri yakıldığı Madımak Oteli’nin altındaki et lokantası, yerini çiçekçiye bırakacak. Bölgede bir anıt ya da müze yapılması görüşleri ise “ayrımcılığa neden olacağı” gerekçesiyle kabul edilmedi. Sıvas Valisi Veysel Dalmaz, “Bu mekânın et lokantası olması herkesi rahatsız ediyor. 2 ay içerisinde lokantayı taşıyacağız” dedi. Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in telefonla aramasının ardından harekete geçen Vali Dalmaz, Madımak Oteli’ndeki Sebati İskender adlı lokantayı işleten Sebati Manav’la bir araya geldi. Manav, 250 bin YTL maddi destek alarak başka bir yere taşınmaya razı oldu. Lokantanın yerine bir çiçekçi dükkânı açılacak. ‘AKP müzeyi engelliyor’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Turan Eser, Sıvas olaylarının yaşandığı Madımak Oteli’nde bulunan lokantanın çiçekçi dükkânı değil, “kültür ve sanat müzesi” yapılmasını istedi. Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı n Eser, yaptığı açıklamada, Devlet Bakanı Cemil Çiçek’in Madımak Oteli’nde bulunan lokantanın çiçekçi dükkânı olacağına ilişkin açıklamalarına tepki gösterdi. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın, konuya ilişkin hassasiyetlerini dile getirmesinin memnuniyet verici olduğunu ifade eden Eser, Alevi toplumunun 14 yıldır, Madımak Oteli’nin “kültür ve sanat müzesi” olmasını talep ettiğini, ancak bu çağrının yok sayıldığını belirtti.Eser, Madımak Oteli’nin AKP tarafından “kültür ve sanat müzesi” yapılmasının engellendiğini iddia etti. Türkiye ve AKP hükümetinin uluslararası tecrübelerden faydalanması gerektiğini ifade eden Eser, Almanya’nın Solingen kasabasında 5 Türk vatandaşının kundaklama sonucu hayatını kaybettiği evin “anıt ev” haline dönüştürüldüğünü anımsattı. Hizbullah tetikçilerine ömür boyu hapis DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Hizbullah adına birçok eyleme katılmakla suçlanan ancak daha önce mahkeme tarafından Pişmanlık Yasası’ndan yararlandırılan tetikçiler Mahmut Kılıç ile Ali Çelik, yeniden yargılandıktan sonra ömür boyu hapisle cezalandırıldı. 19931995 yıllarında Diyarbakır’da Mehmet Nuri Demiralp ile Mehmet Emin Güçlü’nün öldürülmesi ve çok sayıda kişinin yaralanması eylemlerini gerçekleştirdikleri iddiasıyla, Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan tetikçiler “Recai” kod adlı Kılıç ile Çelik, mahkemece 9 yıl hapisle cezalandırılmıştı. Yargıtay, yerel mahkemenin sanığı Pişmanlık Yasası’ndan yararlandırmasına karşı çıkarak dosyayı bozdu. Bunun üzerine dava yeniden ele alındı. Mahkeme 7 yıldır tutuklu olan sanıkları “Anayasal düzeni silah zoruyla yıkıp yerine şeriat esasına İslam devleti kurmak amacıyla silahlı terör eylemlerine katılmak” suçunu düzenleyen 146/1 maddesi uyarında ömür boyu ağırlaştırılmış hapis cezasına çarptırdı. 37 can için plaket asılacak Çiçekçinin bir köşesine, “Karanlık güçlerin çıkardığı olayda 37 canımız yandı. Bundan ders çıkarıyoruz” ifadelerinin olduğu bir plaket asılacak. Vali Dalmaz, konuyla ilgili Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada, alanın müzeye dönüştürülmesi yönünde çeşitli önerilerin geldiğini ancak bu konuda bir tavır belirlenemediğini söyledi. CUMHURİYET 07 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear