24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 9 KASIM 2007 CUMA 18 SPOR UEFA Kupası’ndaki ikinci maçında Helsingborg’a 32 yenilen SarıKırmızılılar tur şansını zora soktu Ne yaptın Galatasaray? VEYSEL BALKAYA Avrupa Kupası mesailerinin sonuncusu... Salı Ada’da yıkıldık, çarşamba ise Kadıköy’de çoştuk. Ortada iki örnek vardı: Galatasaray, Fenerbahçe gibi başarılı mı olacaktı yoksa Beşiktaş gibi hayal kırıklığı mı yaratacaktı? Neresinden bakarsanız önemli maç. Helsingborg teknik direktörü Stuart Baxter’ın maçtan önceki “İstanbul’a keyif almaya geldik. Galibiyetimiz mucize olur” sözleri ters motivasyon muydu? Rehavet denen futbolun asla kaldıramayacağı duygu Sarı Kırmızılı futbolcuların aklına düşecek miydi? Yanıtları bu maçtaydı! İsveçli rakip fazla tanınmış değil. Ancak takımda öyle bir star var ki yaşayan efsane: Henrik Larsson... Önceki gün Helsingborg antrenmanında basın mensuplarına birer dosya dağıtıldı. İçindeki fotoğrafta Larsson’un elinde sırasıyla, Celtic, Barcelona ve Manchester United formaları bulunuyordu. İşte o kare bu oyuncuyu özetliyordu. Tüm bu dev takımların formalarını ıslatmış ve attığı gollerle Alex Ferguson’un bile 36 yaşına bakmadan takımına kattığı İsveçli Larsson futbolunun son demlerinde Helsingborg ile İstanbul’a geliyordu. Aslına bakarsanız maç ‘Avrupa fatihi’ imajını hatırlatmak isteyen Galatasaray: 2 Helsingborg: 3 HAKEMLER: Michael Leslie Dean (3), James Devine (4), Michael Mullarkey (4) (İngiltere) G.SARAY: Aykut (3), Sabri (?) (dk. 43 Arda 6), Song (4), Servet (4), Volkan (2), Hasan Şaş (4), Linderoth (3), Lincoln (3), Barış (3), Nonda (6), H.Şükür (2) (dk. 63 Ümit2) HELSİNGBORG: D.Andersson (7), Wahlstedt (6), Jakobsson (5), Ronningberg (4), Tamboura (5), Makondele (6) (dk. 67 Svanback 3), Skulason (4), Dahl (5)(dk. 90 Beloufa), C. Andersson (6) (dk. 87 Lantz), Omotoyossi (6), Larsson (7) GOLLER: Dk. 30 Larsson, dk. 39 Omotoyossi, dk. 44 ve 90+1 Nonda, dk. 75 C. Andersson, SARI KARTLAR: Song (G.Saray);Wahlstedt (Helsingborg) Galatasaray ile Larsson’un karizması arasındaydı... Kalli sakatlıktan yeni çıkan Hakan ve Sabri’yi Helsingborg karşısında ilk 11’de sahaya sürdü. Böylelikle Hasan Şaş da ‘eğriti’ görevi sağbeklikten kurtulmuştu. Aykut kalede, Arda yedekler arasında, Linderoth yine çok koşacak ileri uçta da Hakan Şükür ile Nonda gol kovalayacaktı. İstanbul’da akşam üstü bastıran yağmur, tribünleri vururken, ıslanan Sami Yen’in çimlerindeki zorlu mücadelede Avrupa zaferi arıyorduk. Lincoln’un frikiğinin yarattığı heyecan Aykut’un karambolden çıkardığı top ilk yarım saatin özetiydi. Ancak Larsson’un kalitesi 30’da ortaya çıktı ve yıldız futbolcu ayağına aldığı ilk topla Aykut’u geçmeyi başardı: 01. 39’da ise Galatasaray savunması evlere şenlikti! Otomoyossi farkı ikiye çıkardı. Kalli ise anında neşteri vurdu, iki golde de hatası bulunan ve dökülen Sabri’nin yerine Arda’yı aldı. Genç yıldız da 44’te yaptığı ortayı Nonda’nın kafasına isabet ettirdi ve devre bu golle 21 kapandı. Galatasaray skoru dengelemek için ikinci yarıya çok hızlı başladı. Arda’nın da varlığı hücumu zenginleştirdi ve ilk 3 dakikada kullanılan 5 korner ablukanın kanıtıydı. Nonda, Arda ve Lincoln’un şutları kaleci Andersson’u geçip ağlarla kucaklaşamadı. Sayısız gol fırsatını harcayan Sarı Kırmızılılar, 75. dakikada futbolun en tanıdık gerçeğiyle karşı karşıya kaldı: “Atamayana atarlar.” Christoffer Andersson’un golü tükenişi belgeliyordu. Uzatmalarda Nonda’yla gelen gol çok geç kalmıştı. Bu yenilgi Galatasaray’ın gruptan çıkma adına ciddi bir yara aldığı anlamına geliyor. UEFA Kupası şampiyonu Galatasaray, geçmişini hatırlamak zorunda. ELEŞTİRİ Kalli’nin Tercihleri ARİF KIZILYALIN Teknik direktör Karl Heinz Feldkamp’ın “fantezi futbol” merakı koskoca Galatasaray’ı akordu bozuk piyanoya çevirmiş... Dün bu gerçeği bir kez de Helsingborg maçında gördük.Yazık... Kalli, takımının rahat rahat kazanabileceği bir 90 dakikayı “her maça ayrı kadro” merakı nedeniyle İsveçlilere adeta armağan etti. Beşiktaş karşılaşmasından beri takımla oynamayı âdet edinen Alman çalıştırıcı, kendi yarattığı takımı göz göre göre yok ediyor. Eğer Özhan Canaydın ve yönetimi en radikalinden bir önlem almazsa UEFA’daki çöküşün benzeri de ligde yaşanır çok yakında... Evet, G.Saray farklı skorla önde bitirebileceği bir maçı kaybetti dün akşam. Feldkamp’ın sakatlıktan yeni çıkan B. Hakan’la Sabri’yi en kritik mücadelede kazanma fantezisi pahalıya patlamıştı. Kaptana ve genç oyuncuya yer açma adına tüm taşlarla oynamıştı Alman hoca. Hasan ortaya, Barış sola, Arda’yla Ümit kızağa çekilince acemiler mangasına dönmüştü bir zamanların Avrupalısı. Helsingborg da top çeviremeyen bir rakip bulunca karşısında Sabri’nin de 2 asistiyle 20’ı yakaladı. Tribünden bile görülen tükenişin farkına bir türlü varamayan Kalli’nin futbolun olmazsa olmazlarını 40’lı dakikalarda anımsaması kapanmaz yaralar açmıştı. Arda’nın 43. dakikada oyuna katılımı sonrası Hasan’ın beke, Barış’ın sağ öne çekilişi 12 dakika içinde skoru 21’e getirecekti. Doğru 11’i yakaladıktan sonra bu kez de şanssızlık yapışıyordu Sarı Kırmızılıların yakasına. Top bir takımı bu denli sevmeyebilirdi ancak. Helsingborg’un soluk bile alamadığı 45’le 70. dakikalar arasında Arda’nın iki adımdan volesi, Lincoln’ün köşeye giden şutları, Nonda’nın kafası, Hakan’ın yüklenişleri, Ümit’in gol denemeleri ya kalecide kaldı ya da çerçeveyi bulmadı. Bu şanssızlığa bir de İsveçlilerin ikinci yarıdaki ilk atağında 3. golü bulması eklenince Galatasaray yazgısına razı oldu. Nonda’nın uzatmalardaki Arda takviyeli golü de puana yetmeyecekti... Sonuçta Galatasaray, bir zamanlar müzesine taşıdığı 2 numaralı kupadaki 2. maçından da puansız ayrıldı. Kalli’nin yanlış 11 seçimi, yanlış oyun kurgusu ve adresi şaşıran gol vuruşları kuşkusuz bu yenilgide en büyük rolü oynadı. Üstelik bu kez ‘hakem’ jokeri de onları yalnız bırakmıştı. İngiliz Dean penaltı vereceği pozisyonlarda ki Servet’in kafasından kaleye gitmekte olan topun elle teması ceza atışını gerektirir beyaz noktayı gösteremeyince Aslan, Avrupa arenasından sessizce çekildi... (H) Grubu Takımlar Bordeaux Helsingborg Panionios A.Wien Galatasaray O 2 2 1 1 2 G 2 1 B 1 1 M 1 2 A 4 4 1 1 3 Y 2 3 1 2 5 P Avj 6 +2 4 +1 1 1 2 Sabri’nin isyanı CUMHUR ÖNDER ARSLAN G.Saray Helsingborg karşısında şok bir yenilgi alırken, Sabri ve teknik direktör Feldkamp arasında yaşananlar geceye damgasını vurdu. Sakatlığı nedeniyle uzun bir aranın ardından sahalara dönen Sabri, Kalli tarafından oyundan alınmasına tepki gösterdi. Helsingborg’un ilk golünde topu uzaklaştıramayan, 2. golde ise atak başlangıcında Larsson’a topu kaptıran Sabri, 43. dakikada yerini Arda’ya bırakırken doğrudan soyunma odasına gitti. Çıkarılmasına kızan Sabri’nin soyunma odasına yönelmesin üzerine yanına gelen Hasan, onu yedek kulübesine gitmesi için ikna etmeye çalıştı ancak bu çaba yeterli olmadı. Sabri oyundan çıkarken Sarı Kırmızılı taraftarların bir kısmı genç futbolcuya tepki gösterirken bazı seyirciler de destek verdi. tanışamayan ve grupta son sırada yer alan G.Saray’da başkan yardımcısı Adnan Polat, mücadele sonrası soyunma odasında futbolcularla kısa bir toplantı yaptı. G.Saray Teknik Direktörü Feldkamp, “Çok şansız bir gece geçirdik. Bu yenilgi bana acı veriyor” dedi. Oyunu kontrol ettikleri anda 20 geriye düştüklerini belirten Alman çalıştırıcı, “Oyunu çevirmek için çok risk aldık ve kalemizde pozisyonlar verdik. Maçın en kötü yanı attığımız ve yediğimiz tüm gollerde hep bizim maharetimiz vardı. En kolayı burada oyuncuları suçlamak ama böyle bir şey yapmam” diye konuştu. Kalli Sabri’yle ilgili olarak da “Genç bir oyuncu ve morali bozuk. O ortamda böyle bir tepki veriyorsa onu biraz rahat bırakmalıyız. Ama kendisiyle konuşacağım” yorumunu yaptı. G.Saray Futbol AŞ Genel Müdürü Adnan Sezgin, maçta hakemin bir penaltılarını vermediğini söyledi. Sezgin, “Tribünlerin dolmasını isterdik. Yine de gelenlere teşekkür ediyoruz. Ara sıra protesto etmelerine karşın yenik olduğumuzda bile desteklediler. Grupta her şey olabilir. Diğer takımların puan kayıpları ve bizim yapacağımız iki maçın sonucu çok önemli’’ diye konuştu. NİHAT VE FATİH’TEN GOL UEFA Kupası’nda G.Saray’ın da yer aldığı (H) Grubu’nda lider Bordeaux, deplasmanda Austria Wien’i 21 yendi. (A) Grubu’nda Zenit ise Fatih Tekke’nin 18 dakika forma giydiği ve gol attığı maçta Larisa’yı 32’yle geçti. (C) Grubu’nda da Selçuk Dereli’nin yönettiği karşılaşmada Fiorentina, Elfsborg’u 61 mağlup etti. Villarreal ise Nihat’ın 73 dakika oynadığı ve gol attığı mücadelede Boleslav’ı 21 yendi. Küçük Balık Büyüğü Yuttu MAHMUT SERT Helsingborg Teknik Direktörü bizi gerçekten iyi tanıyormuş. Daha grupların belli olduğu ilk günden Galatasaray’ın büyüklüğünü yere göğe koyamamıştı. Onun ve futbolcularının konuşmalarından alana Sarı Kırmızılı formalarla çıkmaları bile beklenebilirdi (!). Hayranlık o derece yani... Bu yumuşatma taktiği doğrusu tam hedefini bulmuş. Galatasaray ilk 45 dakika Arda’nın attırdığı gol dışında bir şey yapmadı. Yağışlı ve kaygan zeminde uzun paslarla oynamak ve hiç savunma yapmamak ancak amatörlerin heyecanla uygulayabileceği bir oyun sistemi. Kaleci Aykut’un, Servet’in ve Song’un geride kalabalık bekleyen rakip üzerine attıkları yüksek toplar hiç pozisyon yaratmadı. Ama Helsingborg’un kullandığı bu tür toplar Galatasaray savunmasını az adamla yakaladığı için 2 gol getirdi. Galatasaray’ın en büyük silahı ayağa çabuk paslarla oynamakdır. Şükür ve Nonda’nın çapraz koşuları da bu çabuk oyunda geriden çıkartılacak sürpriz adamlara pozisyon yaratır. Bu kurgunun dün gece uygulanmaması, takımın aklını üstlenenlerin yeterince oksijen almamasıyla açıklanabilir mi? Alınan sonuçta taktik yetersizlik kadar Aykut’un, Lincoln’ün, Linderoth’un ve Sabri’nin ötekilerden daha çok dikkati çeken kişiliksiz futbolunun payı büyüktü. Tromsö faciasının tekrarı niteliğindeki bu yenilgi, Galatasaray camiasını ve takımını sarsacaktır. Futbolda sıradışı olma isteğiyle oyunun temel niteliklerine ters gelen arayışlarda bulunmanın faturası görüldüğü gibi pahalı oluyor. Kağıt üzerindeki favori olma niteliği alanda üretken olunabilinirse anlam kazanır. Yoksa boş bir böbürlenmeden öteye gitmez; küçük balık büyük balığı yutar. Avrupa’da soğuk duş Sarı Kırmızılıların Helsingborg’a evinde kaybetmesi soğuk duş etkisi yarattı. UEFA Kupası’ndaki ikinci maçında da puanla BASKET YORUM / AHMET KURT Tezek ve Kanarya! F.Bahçeli dostlar! Gördünüz mü? Ne yazdıysak doğru çıktı: F.Bahçe Ülker binicisini (Tanjevic) üzerinden atınca Avrupa’da galibiyetle tanıştı. Roma maçını dikkatle izleyenler görmüşlerdir. Tanjevic, Aydın Örs’ün beşine ve sistemine dönmüş. Solomon’a liderliği vermiş, Mirsad’ı özgür bırakmış, İbrahim ve Ömer’in sürelerini çalmamaya özen göstererek savunmayı öne çıkartmış. Damir Mırsic’i süper 6. adam olarak geçen yılki konumuna getirmiş. Daha önceki maçlarda ısrarla oyunda tutmaya çalıştığı iki büyük(!) transferi Vidmar ve Preldzic’i bir saniye bile oyuna sokmadı. Eski şampiyon takımın bildiği gibi (şampiyon olduğu gibi) oynamasına izin verdi. Ve... Maç kazanıldı! Dost acı söyler beyler! Bizim eleştirilerimizi ‘Fenerbahçe düşmanlığı’ olarak algılamak yerine, biriktirip sonunda gelinen yere bir bakın. Neden yazıldıklarını anlarsınız. Geçen sezonun başında Aydın Örs’e en ağır eleştirileri yapan biz, sezon sonundaki başarıyı avuçlarımız patlayıncaya kadar alkışladık. Örs’ü kutladık. Ona, “Al, sok şimdi gözümüze” diyerek, ‘neleri yapamayacağı’ konusundaki eski yazılarımızı ‘dürüm yapıp’ bu köşede yayımladık. Örs’ün tepkisi farklıydı. ‘Kendimize haksızlık ettiğimizi’ söyleyerek şunu ekledi: ‘’İnan bana Ahmet kardeşim, takımı motive etmek için çok kullandım o yazıları...” Her eleştiride düşmanlık arayan F.Bahçeli fanatiklere bir öyküyü anımsatmak isterim. Hani vardı ya? Donmak üzere olan serçenin üzerine ‘pat’ diye pisleyen at (mıydı neydi?) tezeğin ısısıyla onu yaşama döndürür. Pisliğin altında kıpırdayan kuşu, oradan çekip çıkartan kedi ise kuşu öldürüp yer. Yani... Ey kanarya! Her kafana pisleyeni düşmanın sanma. Ve seni pislikten kurtaranlar her zaman dostların olmayabilir... Gelelim F.Bahçe’ye... Tanjevic için sezon başında “Yukarıdan gelen sesleri iyi duyar, uslu adamdır” demiştik. Galiba yanılmamışız. Roma maçında farklı bir Tanjevic vardı sahada. Aydın Örs gibi maç yöneten, Örs’ün oyuncularına prim veren ve 2010 masalının F.Bahçe’de tutmayacağını anlamış olan kendisinden farklı bir Tanjevic’di bu. Ve... F.Bahçe kazandı... Bundan sonra ne olur? Tanjevic, ya baştan planlandığı gibi ‘uslu’ koçluğa devam eder ya da böyle bir şeyi uzun süre içine sindiremeyip görevinden istifa eder. En kötüsü de ‘katran ve tüy’ olur... Öf ya! Onun gibi geçmişi başarılarla dolu bir koçu eleştirmek hiç hoşuma gitmiyor ama görünen köy de kılavuz istemiyor. Hem ligde hem de Avrupa arenasında iddialı olabilmek için kadrodaki bütün oyuncuların katkıda bulunması gerekir. Sevgili Bogdan! Eğer sen, yabancı oyuncu hakkının ikisini ‘2010 ütopyasına’ kurban edersen, yolda lastik patlatırsın! Şu Sloven Ulusal Takımı’na hazırladığın ‘2010 tıraşlarını’ Alpella’ya gönder, Avrupa’da iş yapacak iki iyi oyuncu al. Yoksa... Gördüğün göreceğin rahmet bu olur. Avrupa’da maç kazamak için ‘saygın’ yabancılara gereksinim vardır, bebelere değil. Başkan’ın futbolda çözdü bu işi. Sen yapmazsan o yapar bu operasyonu... LacivertBeyazlılar iyi başladıkları maçta Maccabi’ye yenildi Fotoğraflar:FATİH ERDOĞDU ÜNSAL’DAN TARİKAT İTİRAFI Spor Servisi G.Saray’ın eski yöneticisi Fatih Altaylı’nın “G.Saray’daki son tarikatçı Hakan Ünsal’dı. Onu da ben yolladım” sözlerine Hakan Ünsal’dan ilginç açıklamalar geldi. Dinci basına açıklamalarda bulunan Hakan Ünsal, “Ne mutlu bana ki dini yaşayan bir futbolcu olduğum için G.Saray’dan gönderildim. Eğer bu tarikatçılıksa kabul ediyorum. Bu Fethullah Gülen hoca efendi de olur bir başka hoca efendi de... Biz namaz da kıldık, oruç da tuttuk, şampiyon da olduk. Hem de 4 yıl üst üste. UEFA Kupası’nı ve Süper Kupa’yı aldık. Gece yarılarına dek barlarda gezen, içki içen, âlemden kafasını kaldırmayan futbolcu profilinden ciddi bir dönüş oldu. Altyapıdan gelen futbolculara ‘Geceleri gezmeyin, içki ve sigara içmeyin’ diye tembihte bulunduk. Bunu zaten antrenör ve yöneticiler de istiyor. Bir insanın dini yaşaması gerektiğini, bunun bir emir olduğunu da söyledik. Namaz kılmanın gerekliliğinden bahsediyorduk. Ama kimseyi zorlamadık” dedi. Efes Pilsen’den aynı nakarat M.Elit Tel Aviv: 73 Efes Pilsen: 67 SALON: Nokia Arena (Tel Aviv) HAKEMLER: Stelios Koukoulekidis (3) (Yunanistan), Ilija Belosevic (3) (Sırbistan), Srdan Dozai (3) (Hırvatistan) M.ELİT TEL AVİV: Bynum (6)10, Bluthental (4), Cummings (5)4, Eliyahu (8)13, Fizer (6)7, Halperin (4)2, Sharp (6)8, Batista (8)14, Casspi (4)4, Garcia (4), Morris (7)11 EFES PİLSEN: Penn (3)3, Nicholas (7)14, Gregory (6)12, Kerem (5)4, Woods (6)9, Hutson (7)21, Ermal (3)3, Ender (3)1, Serkan (3) 1. PERİYOT: 1818, İLK YARI: 3635, 3. PERİYOT: 5550 5 FAUL: Morris (39.13) (M.Elite Tel Aviv) SAMİ GÜREL NORVEÇ’TEN ‘SOĞUK’ OYUN Spor Servisi Ulusal takım “dondurucu soğuk” tehlikesiyle karşı karşıya. Ay Yıldızlı ekibimiz, 2008 finalleri için son şans olarak görülen Norveç maçını çok soğuk bir havada oynayacak. 17 Kasım’daki karşılaşmanın Oslo’da oynanacağının açıklanmasına karşın Norveç yetkilileri kritik 90 dakikayı Valerenga’ya aldı. İskandinav ülkesi, maçı daha soğuk bir bölgeye kaydırıp soğuktan yararlanmayı düşünüyor. Valerenga’daki statta, Oslo’daki gibi zemin ısıtma sisteminin bulunmadığı da öğrenildi. Şu anda havanın eksi 7 derece olduğu kentte maç günü beklenen ısı eksi 10. 80’LIK YENİLGİ İŞ KAZASIYMIŞ! Spor Servisi Liverpool’a 80 yenilen Beşiktaş’ın teknik direktörü Ertuğrul Sağlam, tarihi skoru “iş kazası” olarak değerlendirdi. Siyah Beyazlı camiadan tekrar özür dilediklerini belirten Sağlam, “Sonuçta yaptığımız iş futbol. Arada sırada böyle anormal skorlar olabiliyor. Sparta Prag da Arsenal’e 70 yenildi. Salı günkü maçı iş kazası olarak değerlendiriyoruz. Bundan sonra 80’ı nasıl telafi ederizi düşünüyoruz” ifadelerini kullandı. Genç teknik adam istifa etmeyi düşünmediğinin altını çizerek “Liverpool’u yendikten sonra ben ve futbolcularım kahraman ilan edildi. Şimdi ise tam tersi bir durum söz konusu... Futbolcularım bana, ‘Bu olayı biz temizleyeceğiz’ dedi” ifadelerini kullandı. TEL AVİV Efes Pilsen Avrupa’da kayıp... ULEB Avrupa Ligi (B) Grubu’nda Lacivert Beyazlılar, deplasmanda İsrail’in Maccabi Elite Tel Aviv takımına 7367 yenildi. İlk 3 çeyrekte rakibiyle başabaş oynayan Efes Pilsen son periyotta çöktü. Top kayıplarının fazlalığı, M.Elit Tel Aviv’in ribauntlardaki üstünlüğü, yanlış şut seçimleri yenilgiyi getiren faktörlerdi. Bu arada Efes Pilsen Antrenörü David Blatt, maç öncesi İsrail takımının taraftarlarınca ayakta alkışlandı. CUMHURİYET 18 CMYK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear