Catalog

SAYFA CUMHURİYET 7 KASIM 2007 ÇARŞAMBA 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI Y Y Y B PB PB PB PB Y 12 11 12 12 16 15 17 16 11 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y Y Y Y Y Y B Y PB 12 9 13 12 9 7 7 8 22 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y B Y Y Y Y Y Y Y 26 27 17 20 16 18 14 13 7 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Tüm yurt parçalı ve çok bulutlu, Marmara’nın kuzey ve doğusu, Karadeniz, İç Anadolu’nun kuzey ve doğusu, Doğu Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu yağışlı geçecek. Hava sıcaklığı iç ve doğu bölgelerde 24 derece azalacak, diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Y 2 Helsinki Y 4 Stockholm Y 1 Londra PB 14 Amsterdam Y 14 Brüksel Y 14 Paris Y 12 Bonn Y 8 Münih Y 7 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y Y PB PB Y PB Y Y Y 10 9 20 9 9 9 18 17 8 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı PB B Y PB Y PB Y B B 1 28 6 28 13 21 7 25 22 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada Akla, bir Başbakan bunları söylediğine göre Beyaz Saray’dan görüşme öncesi rahatlatıcı haberler aldığı olasılığı geliyor. Oysa: Bush’la yaptığı görüşmede RTE’nin ne aldığını ne verdiğini bilmek olanaksız. Bilinen tek şey varsa görüşmeden sonra Ulusal Basın Kulübü’nde Türk gazetecilerden “Beyaz Saray operasyona evet dedi mi” sorularına verdiği yanıt, Türkiye’de cartlı curtlu konuşmalarında söylediklerinden farklı değil. Sınır ötesi harekât yetkisini TBMM’den aldıklarını, ancak Başkan Bush’la terörle mücadele konusunda görüştüklerini söyledi, hatta görüşmeden memnun ayrıldığını yineledi. “İstediğimi aldım” diyen RTE’ye ne aldığını sormak gerekiyor. Oval Ofis’te bizimkinin yanında sınır ötesi operasyon konusunda görüşü sorulan Başkan Bush, günlerdir Türk ve dünya kamuoyunun aklından çıkmayan operasyon konusundaki soruyu: “...Varsayımlar üzerinde konuşmam!” diye yanıtladı. Böylece, günlerdir RTE’nin yaptığı açıklamalara dayanarak sınır ötesi operasyonların gün sorunu olduğu, kim (hatta ABD) ne derse desin kararı biz veririz biçimindeki yüksek perdeden atılan sözler, iddialı varsayımlar bir kalemde yok oluverdi. Sınır ötesi kapsamlı bir harekâta ABD Başkanı’nın olur vermediği anlaşılıyor. Kimseden icazet ve izin almayacağımızı söyleyen RTE ancak umduğuyla değil, bulduğu ile yetinmek zorunda kalıyor. ??? Başkan Bush, elbette gözden çıkarmayı istemediği sözüm ona “stratejik ortağını” eli boş göndermek istemiyor. Bayan Rice’ın durmadan yinelediği “itidalli olun”u destekleyen ve bizimkinin dört elle sarıldığı bir öneri ile karşılık veriyor: Askeri işbirliği! Dağın doğurduğu son fare bu ve RTE, Başkan Bush’un önerisini; “Bu bildiğiniz bize vakit kaybettiren mekanizmalardan değil. Bu farklı bir işbirliği” diye savunuyor. RalstonBaşer ikilisinin on dört ay çabadan sonra sıfır kere sıfır diye sonuçlanan “işbirliğinden” sonra... daha yüksek düzeyli, bu kez doğrudan askerler düzeyinde ve... daha kapsamlı istihbaratı öne çıkaran işbirliğine rıza göstermiş oluyor. Savunmayı, “Temenni ederiz ki, bu çalışmalar en kısa zamanda sonuç versin” diye kapatıyor. İki ülke arasında, hatta bir ara iplerin kopması olasılığının gündeme geldiği tarihin en kritik görüşmesi böylece temennilerle sonuçlanıyor ve: “Beyaz Saray buluşması tarihe kritik görüşme” yerine “kıvırma görüşmesi” diye geçiyor. ??? Beyaz Saray’dan sonra yapacağı basın toplantısında kamuoyunu rahatlatıcı açıklamalar yapacağı yerde, “yeşil ışık yandı mı” sorusu ile sıkıştıran Türk gazetecilerinin karşısına çıkmıyor, ABD Basın Kulübü’nü yeğliyor. Rahatlatıcı açıklamalar kendine kalıyor. Tarihsel görüşmeden çıkan sonuçları beraberindeki heyeti muazzama ile değerlendirdikten… operasyon beklentisinde olan halkı uyutacak kimi öğeleri saptadıktan sonra, rahatlatıcı açıklamaları ya yurda dönünce ya da Washington’da yapmayı planlıyor. K. Irak’ı “rahatsız edecek kapsamlı bir askeri harekâta” Başkan Bush izin vermediğine göre, geriye kala kala PKK kamplarının, lojistik destek aldığı yolların ortadan kaldırılmasını öngören PKK’nin yuvalarına nokta operasyonları kalıyor. O da elbette havadan ve elbette Irak hava koridorlarını elinde tutan ABD’nin uygun gördüğü ve izin vermesi durumunda gerçekleşecek. Halkımızı uyutmak için RTE’nin elinde kalan tek koz; nokta operasyonları! Bir başka nokta dikkat çekici: RTE, “Bir operasyon kararı aldık” diyor ama, “bunun şeklini başta Genelkurmay olmak üzere teknik kadroların bildiğini” söyleyerek biçimi ve zamanı ile ilgili sorumluluğu askerin üzerine atıyor. ??? Görüşmeden sonra Amerika’daki açıklamalarından çıkan sonucu tabii RTE’ye göre amaçlı hareket eden Türk basını küçümsüyor, operasyon yerine istihbaratlı nasihat diye yorumluyor diyelim; peki ama AP gibi dünyaca ünlü bir haber ajansının “Başkan Bush’un Türk Başbakanı’na terör örgütüne karşı mücadelede yeni yardım sözü verdiğini” dünyaya yayan haberine ne demeli? İngiliz Reuters Ajansı, BBC ve Fransız Haber Ajansı AFP’nin haberleri de AP’den farklı değil. Demek ki, diplomaside ve uluslararası arenada yurtiçinde sergilenen Kasımpaşalılık sökmüyor. Açıklamalar, ABD Başkanı’nın RTE’ye “elindeki kartlar ölçeğinde oynamasını” öğütlediğini gösteriyor. RTE de kuyruğu dik tutuyor, yine operasyon yapma olanağını elinde tuttuğunu söylüyor, söyleyecek ama: Kimilerince tarihimizin gördüğü en büyük Başbakan diye takdim edilen RTE; Beyaz Saray’daki tarihsel görüşmede ipleri koparacağı yerde pekiştirmek... Başkan Bush’un önünde öğretmenin sözünü dinleyen bir ilkokul öğrencisi gibi durmak zorunda kalıyor. Oval Ofis’teki görüşmeden sonra kameralara poz verirken, aynı düzeydeymiş görüntüsü vermek için Bush gibi ayak ayak üstüne atmakla bu işler yürümüyor. Alınan sonuçlara bakılırsa, tarihsel görüşme diye adlandırılan görüşmelerle tarihsel bir devlet adamı da olunmuyor. Asker annesinden Şahin’e tepki: K. Irak’ta keşif uçuşları arttı Bakan bey, keşke beni alnımdan vursaydı DENİZLİ (Cumhuriyet) Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in, “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin hiçbir mensubu böyle bir duruma düşmemeliydi. O gece o teröristlerle birlikte gitmiş olmalarını içime sindiremedim. Kurtulmuş olmalarından fazla sevinç duymadım” açıklamasına, askerlerden Denizlili er Fatih Atakul’un annesi Aynur Atakul sert tepki gösterdi. Atakul, “Bakan Bey, öyle konuşacağına keşke beni alnımdan vursaydı” dedi. Oğlunu davul zurnayla askere yolladığını belirten Atakul, “Şehit olsaydı, ‘Bu vatan için öldü’ diyecektim. Oğlum esir düştü diye bizim ve oğlumuzun onuruyla neden oynanıyor. Kurtulduğuna çok sevinmiştik. Ama Bakan Şahin’in açıklamalarından sonra yıkıldık. Biz onurlu insanlarız. Onurumuzla oynanmasını hazmedemiyorum. Ölseydi daha mı iyi olacaktı? Şehitler için bir iki gün gözyaşı dökülüyor o kadar.Analar öyle mi? Konuşmak bakana kolay geliyor. Benim anam öldü, beni öldürseler de fark etmez.Ama benim oğlumun anası yaşıyor’’ dedi. Atakul’un babası Süleyman Atakul ise “AKP’nin Denizli milletvekilleri Mehmet Salih Erdoğan ve Mithat Ekici ile görüştüm, Şahin’in bizi çok üzdüğünü söyledim. Deniz Baykal’ı hiç sevmem ama en mantıklı açıklamaları o yapıyor” diye konuştu. Tunceli’de karakola saldırı: 1 şehit Yurt Haberleri Servisi Tunceli merkeze 18 kilometre uzaklıktaki Uzunçayır Jandarma Karakoluna dün saat 21.00 sıralarında teröristlerce uzun namlulu silahlarla saldırı düzenlendi. Saldırıda, Uzman Çavuş Bahtiyar Şimşek’in şehit olduğu, teröristlerin yakalanması için operasyonun başlatıldığı bildirildi. Mardin’in Nusaybin ilçesi kırsalında da mayına basan bir güvenlik görevlisi yaralandı. Şırnak’ın dağlık kesiminde teröristlerce tuzaklanan iki patlayıcı madde düzeneği, Elazığ’ın Karakoçan ilçesi dağlık kesiminde ise teröristlerin yüksek gerilim direğine tuzakladığı 3 patlayıcı madde düzeneği imha edildi. Diyarbakır’da eylem hazırlığında olduğu bildirilen 1 kişi ile ona yardım eden 3 kişi yakalandı. Bu kişilerle birlikte patlayıcı ve bomba düzeneği yapımında kullanılan malzemeler ele geçirildi. ABD keşif uçaklarının K. Irak’taki uçuşlarının arttığı belirtiliyor. Keşif uçuşlarındaki artış Türk Hava Kuvvetleri’nin radarları tarafından izlenirken PKK’ye bağlı internet sitelerinde uçuşlarının Haftanin, Metina, Zap, Çemço ve Hakurk kampları üzerinde yoğunlaştığı bilgisi yer aldı. K. Irak’ta ise sınıra yakın yerleşim birimlerine denetimler artırıldı, Irak ve peşmerge güçlerinin hareketliliği de dikkat çekiyor. 7 Kasım 1980 günü gözaltına alınan İlhan Erdost, götürüldüğü Mamak Askeri Cezaevi’nde, A Blok’tan C Blok’a nakledilirken üçü muhafız görevlisi dört er tarafından dövülerek öldürülmüştü. İlhan Erdost anılıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 12 Eylül askeri yönetimi döneminde, Mamak Askeri Cezaevi’nde dövülerek öldürülen yayıncı İlhan Erdost, öldürülüşünün 27. yılında bugün Karşıyaka Mezarlığı’ndaki gömütü başında (2. kapı, Ada M: 19) anılacak. Anma töreni saat 12.00’de başlayacak. İlhanilhan Kitabevi’nde “İlhan Kitap Günü” nedeniyle Sol ve Onur yayınları özel indirimle okura sunulacak. Dönemin Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı’nın talimatı üzerine Sol ve Onur Yayınları sahip ve yönetmenleri Muzaffer ve İlhan Erdost kardeşler, sahibi oldukları İlkyaz Basımevi’nde yasaklanmış sol yayın bulundurdukları gerekçesiyle 7 Kasım 1980 günü gözaltına alınmışlar, konuldukları Mamak Askeri Cezaevi’nde, A Blok’tan C Blok’a nakledilmeleri sırasında İlhan Erdost üçü muhafız görevlisi dört er tarafından dövülerek öldürülmüştü. Ankara Sıkıyönetim 1 No’lu Askeri Mahkemesi’nde yargılanan muhafız birliğin komutanı Astsubay Şükrü Bağ ile Çavuş Ahmet Şeker, er Metin Gündoğan, er İbrahim Keskin’e 10 yıl 8’er ay, görevli olmadığı halde araca alınan er Kısmet Çağlar’a 8 yıl hapis cezası verilmişti. Cumhurbaşkanı, Irak’ı işgal eden ABD’nin sorumluluklarına dikkat çekti Gül: İşbirliği yetmez ANKARA/BAKÜ (Cumhuriyet) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ABD’nin terörle mücadelede işbirliği yapmasının yeterli olmayacağını, sorumlulukları da olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Gül, resmi ziyaret için Bakü’ya giderken uçakta gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın önceki gün ABD Başkanı George Bush ile yaptığı görüşme anımsatılarak, gelinen noktanın ne olduğunun sorulması üzerine Gül, şunları söyledi: “Türkiye’nin bu konuda ne yapacağı belli. Irak’ı işgal eden ABD’nin bir noktada bu ülke üzerinde sorumluluğu var. Irak, Türkiye’nin komşusu. ABD’nin terörle mücadelede sadece işbirliği yapması yetmez, sorumlulukları da var. Irak’ın başka yerlerindeki terör örgütleri ülkenin istikrarını ne kadar bozuyorsa, kuzeydeki terör örgütü de istikrarı aynı şekilde bozuyor. ‘Kuzeyin istikrarı bozulmasın’ gibi söylemler yanlış. Son dönemdeki temaslar ABD’nin terör örgütüyle mücadeledeki sorumluluğunu hatırlatmak açısından önemli.’’ Türkiye’nin Irak’ın toprak bütünlüğü, siyasi birliği ve istikrarına verdiği önemi yineleyen Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’nin başka bir hedef içinde olmasının bu politikayla çelişeceğini söyledi. Bu durumun dünya kamuoyuna iyi şekilde anlatılması gerektiğini belirten Gül, ABD’nin, Türkiye ile işbirliği ENERJİ BAKANI HİLMİ GÜLER: Irak’a verilen elektrik artacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın bütçesi görüşüldü. Görüşmeler sırasında muhalefetin eleştirilerini yanıtlayan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, Irak’a elektrik konusunda ambargo uygulanıp uygulanmayacağını soran bir milletvekiline, “Biz elektriği PKK’ye değil Irak’a veriyoruz. 600 milyon kilovat saat olan satış miktarını yıl sonuna kadar 1 milyar kilovat saate çıkaracağız” dedi. Daha sonra sözlerini düzelten Güler, “650700 milyon kilovat saat olacak” yanıtını verdi. Güler, Irak’a elektrik satan firmaya elektriğin 6.65 sentten satıldığını söyledi. Güler, dünyanın her yerinde altın çıkarmada siyanür kullanıldığını, Türkiye’de kullanılan siyanür oranının ise çok düşük olduğunu savundu. Kaz Dağları’ndaki altın arama çalışmalarını da değerlendiren Güler, “Ağaçların söküldüğü söyleniyor. Ormanlarda zaten yangın yolları var, oralar kullanılabilir. Ağaç icabında sökülüp yerine dikilebilir. Toprak meselesine gelince toprak da alınır, sonra yerine konulur” dedi. Resmi bir ziyaret için Azerbaycan’a giden Cumhurbaşkanı Gül, Baku’da törenle karşılandı. (AA) yapmaması halinde dünya kamuoyu nezdindeki inandırıcılığını yitireceğini ifade etti. sağlıklı buluyorum. Türkiye, konuya gerçekçi bir şekilde bakıyor. Bütün opsiyonlar masanın üzerinde, tüm kurumlar bu işin nasıl yapılacağı konusunda mutabık’’ diye konuştu. Gül, Türkiye’nin teröre izin vermeyeceğini vurguladı ve “Türkiye terörle mücadelede doğru bildiğini kararlılıkla yapacak’’ dedi. Gül, “Hakkâri Dağlıca’daki çatışmanın ardından irtibat kesilen 8 askerin Türkiye’ye getirilmesinde DTP’lilerin rolünü nasıl değerlendirdiği’’ sorusuna, “Büyük bir yanlışın olduğunu görüyorum’’ yanıtını verdi. ‘Tüm opsiyonlar masada’ Gül, terör örgütüyle yurtiçi ve yurtdışında sonuna kadar mücadele edileceğinin altını çizerek, “Sadece dışarıyı göstermenin anlamı yok’’ dedi. Terörle mücadelenin siyasal, ekonomik ve kültürel yönlerinin de bulunduğuna işaret eden Gül, bunu herkesin kavradığını ifade etti. Gül, “Bugün bunların konuşulmasını ‘Dostlar yanımızda olmalı’ Terörle mücadelenin diplomatik yönünün de önem taşıdığını vurgulayan Gül, komşu ülkeler, Arap ülkeleri ve NATO nezdinde konunun anlatıldığını kaydetti. “Dostları yanınıza almanız önemli’’ diyen Gül, bir soru üzerine, Bush ile telefon görüşmesinin, kendisinin Bush’u araması sonucu gerçekleştiğini belirtti. 5. DÜNYA SU FORUMU 2009’DA MEB’in tercihi ‘dindar öykücü’ Bakanlığın düzenlediği ‘AB Öykü Yarışması’nda, Zaman gazetesi yazarı Türköne ve Saidi Nursi’ye yönelik öyküleriyle dikkat çeken Yalsızuçanlar, öğrencilerle sohbet toplantısı yaptı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), farklı kentlerden lise öğrencilerini, düzenlediği bir etkinlikte öykü yazarlarıyla bir araya getirdi. Ancak Bakanlığın seçtiği isimler, Zaman gazetesi yazarı ve eşi AKP milletvekili olan Mümtazer Türköne, Saidi Nursi’ye, dini içeriğe yönelik öyküleriyle dikkat çeken Sadık Yalsızuçanlar oldu. MEB bu yıl ilk kez “AB Öykü Yarışması” düzenledi. Yarışmanın sonuçları dün düzenlenen törenle ilan edilerek dereceye giren öğrencilere çeşitli hediyeler verildi. Bakanlığın programı kapsamında, dereceye giren 8 ayrı ilden lise 1 ve 2. sınıf öğrencileri öykü yazarlarıyla sohbet toplantısında bir araya getirildi. Toplantıda, öğrencilerle bir süre sohbet eden yazarlardan bazılarının çizgisi kafaları karıştırdı. MEB’in belirlediği 5 yazar, Cemil Kavukçu, Özcan Karabulut, Sadık Yalsızuçanlar, Mümtazer Türköne ve Mustafa Ünal olurken; bu isimlerden üçünün dini kesimlere ve AKP hükümetine yakın olması dikkat çekti. programda yer almasını istediği Ünal, bir yurtdışı gezisi nedeniyle toplantıya katılamadı. Sadık Yalsızuçanlar ise dini çerçevede kaleme aldığı eserleriyle dikkat çekiyor. Yalsızuçanlar, tören sırasında sahneye davet edilerek öğrencilerden bazılarının ödüllerini de verdi. Yalsızuçanlar için hazırlanan “www.sadikyalsizucanlar.net” adresli internet sitesi ise yazarın kimliğine ilişkin bilgi veriyor. Siteye girmek isteyenleri, açık bir kapı önünde duran beyaz bir zemin üzerine bırakılmış takkeyi andırır bir başlığın durduğu fotoğraf karşılıyor. Yalsızuçanlar’ın sitesini İngilizce, İspanyolca, Almanca, İtalyanca gibi uluslararası dillerde görüntülemek mümkünken seçeneklere dahil edilen bir diğer dil ise Kürtçe. Su için ‘İstanbul Konsensüsü’ İstanbul Haber Servisi İstanbul’un ev sahipliğini yapacağı Dünya Su Forumu’nun ana teması “Su için farklılıkların birleştirilmesi” olarak belirlendi. 1622 Mart 2009’da Kasımpaşa’daki Sütlüce Kongre Merkezi’nde düzenlenecek 5. Dünya Su Forumu’nda iklim değişikliğinin etkilerine karşı önlemler alınması hedefleniyor. Foruma 80 ülkeden 20 bin kişinin katılması beklenirken sonuç bildirgesi 80 ülkenin bakanları tarafından imzalanacak. Forumda “İstanbul Konsensüsü” ile de tüm dünya ülkelerini bağlayıcı kararlar alınması amaçlanıyor. Devlet Su İşleri (DSİ), Dışişleri Bakanlığı, Dünya Su Konseyi (WWC), İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve İSKİ tarafından düzenlenen 5. Dünya Su Forumu için yürütülen hazırlıklarda son aşamaya gelindi. Hazırlıklar konusunda bilgi veren 5. Dünya Su Forumu Genel Sekreteri Prof. Dr. Oktay Tabasaran, “Bu toplantıda 2009’da tartışılacak konuları seçmeye başladık. Bu konuların başında çözümü aciliyet arz eden küresel iklim değişikliğine uyumun gelmesine karar verdik” diye konuştu. ‘25 bin öğretmen açığı var’ ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, TBMM Genel Kurulu’nda, milletvekillerinin sözlü soru önergelerini yanıtladı. Çelik, 20032007 yılları arasında Bakanlığının istihdam ettiği ilave insan sayısının 300 bin civarında olduğunu belirterek halen 25 bin öğretmen açığının bulunduğunu bildirdi. Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in sorusu üzerine Çelik, çocukların kendi köylerinde, mezralarında, anne babalarına yakın yerlerde eğitim ve öğretim görmesinin tercih edilen bir şey olduğunu, ancak Türkiye’deki göç olgusu ve 8 yıllık kesintisiz eğitimden dolayı bunu uygulamanın mümkün olmadığını savundu. AKP milletvekilinin eşi Mümtazer Türköne, Fethullah Gülen cemaatine ve AKP’ye yakınlığıyla bilinen Zaman gazetesinin yazarlarından. Türköne’nin eşi Özlem Türköne ise 22 Temmuz’da AKP’den milletvekili seçildi. Mustafa Ünal da yine Zaman gazetesi yazarlarından. MEB’in CUMHURİYET 08 K