24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
18 KASIM 2007 PAZAR CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr 8. Antalya Uluslararası Piyano Festivali Moskova Virtüözleri Fazıl Say konseriyle açıldı 15 ESİNTİLER ZEYNEP ORAL Yazarımız rahatsızlığı nedeniyle bir süre yazılarına ara vermiştir. Akdeniz’de ‘çoksesli’ dalgalar EGEMEN BERKÖZ İstanbul’da sürekli yağan yağmur altında bir saatte havaalanına ulaştıktan ve bir saat de uçağın içinde bekledikten sonra, yağmursuz ve ılık bir kente inmek sağaltıcı bir etki yapıyor insanın üzerinde. Hele bu kent Antalya’ysa ve akşama 8. Antalya Uluslararası Piyano Festivali’nin açılışına katılacaksanız… Ve hele Vladimir Spivakov yönetiminde Moskova Virtüözleri ile uluslararası piyano sanatçımız Fazıl Say’ı dinleyecekseniz. Festivalin yaratıcısı Fazıl Say (Burada bir ayraç açmalı ve Fazıl Say’ın festivalle ilgisinin açılış konserinin solisti olmayı çok aştığını belirtmeliyim. Çünkü bir piyano festivali gerçekleştirmeyi düşleyen, Antalya’da gerçekleştiren ve başından beri sanat yönetmenliğini yürüten Fazıl Say’ın ta kendisi. Ertesi sabah kahveli sohbetimizde, büyük zorluklarla başlattıkları festivalin, bugün artık ciddi destekler alan önemli bir etkinlik haline geldiğini, gelecek yıl ve 10. yılları olan 2009’da ise çok daha büyük, kapsamlı bir festival olacağını söylerken gözlerinin içi gülen Say.) Gerçekten de sıra dışı bir konserdi. Hem çalınan yapıtların nikofiev’in 7. Piyano Sonatı da; Moskova Virtüözleri’nin Çaykovski Op. 48 Yaylı Çalgılar Serenadı da üst düzeyde çalışlardı, bana göre. Tüm izleyiciler de aynı görüşteydi ki alkışlarıyla sanatçıları üç kez sahneye döndürdüler. (Sohbetimizde Fazıl Say’dan öğrendiğime göre Spivakov Çaykovski’yi çok iyi çaldık, ikinci kez aynı düzeyi tutturamayabiliriz, bu akşam başka bir şey çalalım diyormuş.) Kokteylde de müzik sürdü Konserden sonra Sheraton Oteli’nde yapılan ve (yine Kadir Dursun’dan aldığım bilgiye göre yüzde yetmişi biletli olan) tüm konser izleyicilerinin davet edildiği (ve katıldığı kokteyl alanında iğne atsanız yere düşmezdi gerçekten) açılış kokteylinde de müzik sürdü. Moskova Virtüözleri’nden bazı sanatçılar (ve Fazıl Say da) sahneye çıkıp popüler parçalar çaldılar. Festivalin açılış konuşmalarının, kutlama iletilerinin okunmasının ve destekleyen kuruluş temsilcilerine plaket verilmesinin konser sonrası kokteyle bırakılması doğru bir uygulamaydı, bence. Umarım, o uzadıkça uzayan, insanları bezdiren festival açılış törenlerini düzenleyenlere örnek olur. ‘Küçük Hanımefendi’ anılıyor ? Kültür Servisi Beşiktaş Belediyesi Kültür Sanat Platformu tarafından düzenlenen “Ustalara Saygı” etkinliklerinde üçüncü dönemi, yarın akşam saat 20.00’de Melih Cevdet Anday Sahnesi’nde düzenlenecek olan Belgin Doruk gecesi ile devam ediyor. Faruk Şüyün’un hazırladığı ve yöneteceği gece, Yeşilçam’ın “Küçük Hanımefendi”si Belgin Doruk’un yaşamından ve filmlerinden görüntülerin yer aldığı bir dia gösterisi ile başlayacak. Geceye Agâh Özgüç, Bircan Usallı Silan, Ekrem Bora, Ertem Göreç, Gonca Özmen, Halit Refiğ, İzzet Günay, Selim İleri, Sırrı Gültekin ve Ülkü Erakalın anıları ve yorumlarıyla konuşmacı olarak katılacaklar. Türk sineması üzerine geniş bir arşive sahip olan Yahya Karadaş’ın Belgin Doruk filmlerinden unutulmaz sahneleri kolajladığı görüntülerin de izlenebileceği “Ustalara Saygı” etkinliği, sanatçının oğlu Aydın Birsel’in annesini anlatacağı bir söyleşiyle sona erecek. (0 212 351 93 84) ‘Genç yetenekler ortaya çıkıyor’ ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) Sanat Yönetmenliğini Fazıl Say’ın yaptığı 8. Uluslararası Antalya Piyano Festivali, önceki gece başladı. Büyükşehir Belediyesi, Antalya Kültür ve Sanat Vakfı ile Kadir Dursun Prodüksiyon işbirliğindeki festival, 30 Kasım’a kadar sanatseverlerle birlikte olacak. Festival önceki gece, Vladimir Spivakov yönetimindeki Moskova Virtüözleri’nin, Fazıl Say’la birlikte verdiği konserle başladı. Say, konser sonrası yaptığı açıklamada, 8 yıl önce başlatılan piyano festivalinin, bugün dünyada tanınır hale geldiğini ve dünyanın en önemli piyano festivalleri arasına girdiğini söyledi. Say, ayrıca festival sayesinde genç yeteneklerin ortaya çıkarıldığını da söyledi. Festivalde ayrıca, Iberia Rosa Torres, Lola Greco, Gürer Aykal, Gülsin Onay, Misha Dacic, Aziza Mustafa Zadeh, Christohper Hinterhuber, Tuluğ Tırpan, Burcu Sönmez, Ayşen Zülfikar, Rüya Taner, Siiri Schütz de sanatseverlerle birlikte olacak. Festivalin kapanış konserini ise Fahir Atakoğlu ve Sertap Erener verecek. ? Fazıl Say’ın festivalle ilgisinin açılış konserinin solisti olmayı çok aştığını belirtmeliyim. Çünkü bir piyano festivali gerçekleştirmeyi düşleyen, Antalya’da gerçekleştiren ve başından beri sanat yönetmenliğini yürüten Fazıl Say’ın ta kendisi. teliğiyle, hem de izleyicinin ilgisiyle. Antalya Kültür Merkezi’nin büyük salonu tümüyle doluydu. Konserden sonra konuştuğum, Fazıl Say’ın yardımcısı, sağ kolu Kadir Dursun’un söylediğine göre, sonraki konserlerin de hemen hemen tüm biletleri satılmış. Antalyalıların bu ilgisi çoksesli müzik adına doğrusu umut verici. Onlar adına da elbet… Antalyalıların ilgisi deyince konserin sonunu öne almak gerekiyor. İzlencedeki son yapıtın çalınması bittikten sonra, sürekli alkışların Moskova Virtüözleri’ne üç kez “bir daha” çaldırdığını, Spivakov’un ilginç vurgusuyla “Mozart Allegro”, “Şostakoviç Preludio” ve “Brahms Magyar Dans”tan sonra da alkışların dinmek bilmediğini belirtmek de… Konsere gelince: Moskova Virtüözleri’nin Fazıl Say’a eşlik ettiği Mozart’ın La Majör 12. Piyano Konçertosu da; Fazıl Say’ın özellikle sonlarda bir caz piyanisti gibi yorumladığı Pro Rutkay Aziz, AST’ın yeni oyunu ‘Roma Hamamı’nı Cumhuriyet’e anlattı: OYUN, HAFTA BOYUNCA SAHNELENECEK ‘İnsanlığını bulma çabası’ SELDA GÜNEYSU ‘Tarla Kuşuydu Juliet’ yine Adana’ya kondu ADANA (Cumhuriyet Bürosu) Adana Devlet Tiyatrosu (ADT), yeni bir oyunla tiyatroseverlerin karşısına çıkıyor. ADT Müdür Vekili Ahenk Demir, “Shakespeare’in eserinden esinlenerek, Ephrahim Kishon’un sahne için yazdığı, Hale Kuntay’ın dilimize çevirdiği oyunu M. Volkan Benli yönetiyor” dedi. Hacı Ömer Sabancı Kültür Sitesi’nde hafta boyunca sahnelenecek oyunun daha önce çeşitli tiyatrolarda sahnelendiğini anımsatan Demir, Kishon’un en önemli hikâyesi olan “Tarla Kuşuydu Juliet”i her sanatseverin izlemesi gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi: “Oyun, Romeo ve Juliet hikâyesi içinde kadınerkek ilişkisini ve evlilik kurumunu, kuşaklar arası çatışmayı, şarkılı danslı, eğlenceli ve komik bir dille anlatmasıyla da her yaştan tiyatrosevere hitap e ANKARA Ankara Sanat Tiyatrosu (AST) Genel Sanat Yönetmeni, tiyatro sanatçısı Rutkay Aziz, AST’ın yeni sezon oyunlarından “Roma Hamamı”nın, insanın “insanlığını” bulma çabasını konu edindiğini söyledi. Aziz, “Dünyada, son yıllarda yaşanan olaylara baktığım zaman, ‘İnsanlık çığrından mı çıktı acaba’ diye düşünüyorum. Bir yanda, küreselleşme adı altında ‘adı konmayan bir savaş’, diğer yanda insanlardaki gelecek korkusu! Bu pencereden bakıldığında oyun, izleyiciye çok şey anlatıyor” dedi. Güldürürken düşündürüyor Stanislav Stratiev’in yazdığı, Hüseyin Mevsim’in Türkçeye çevirdiği “Roma Hamamı”nın ilk sahnelenişi dün yapıldı. İzleyicilerini güldürürken düşündürmeyi amaçlayan oyunda, yıllardır tatile gitme hayali kuran başkarakter “İvan Antonov”un daha yola çıkmadan taksi durağında başlayan ve yakasını bir türlü bırakmayacak şanssızlıkları anlatıyor. Rejisini Rutkay Aziz’in yaptığı oyunun yönetmen yardımcılığı görevini Ebru Saçar üstlendi. Rutkay Aziz, gazetelerde yayımlanan Stanislav Stratiev’in yazdığı, Hüseyin Mevsim’in Türkçeye çevirdiği “Roma Hamamı” adlı oyunu Rutkay Aziz sahneye koydu. haberlerden çarpıcı olanları kesip oyu perdelerini çeşitli oyunlarla açtı. Annun oynanacağı sahnenin duvarına yapış cak açılan perdenin arkasında ne oldutırdıklarını söyledi. Bu haberlerin Türki ğunu sorgulamak da izleyicinin göreye’de son yıllarda yaşanan tüm olayları vi. Bize göre izleyici, seçme hakkını özetlediğine vurgu yaptı. “Roma Hama kullanmalı. Her izlediğini alkışlamamı”nı sahneye taşırken ekip olarak çok malı. AST, ilk kurulduğu günden buheyecanlandıklarını dile getiren Aziz, ti güne değin, çağdaş, demokratik, huyatrocuların sahne sorumluluğu olduğu kukun üstünlüğüne inanan, aydınlıkçı kadar izleyicilerin de tiyatroculara karşı çizgisini hep korudu. Çünkü sahnede bir sorumluluğu bulunduğuna dikkat çek izleyiciye karşı taşıdığı sorumluluğun ti. Aziz sözlerini şöyle sürdürdü: farkındaydı. Şimdi, izleyici sorumlu“Şimdi bütün ödenekli tiyatrolar luğunu yerine getirecek. ” den bir içerikte. ” Oyunda, M. Volkan Benli, M. Şekip Taypınar, Zeynup Hürol, Gürsu Gür ve Dilek Polat’ın başlıca rolleri üstlendiğini, Berna Tülay Uğurlar, Ümit Yusuf Koç, Ömer Çağlar Çığşar ile Sebahattin Nazik’in müzikleri yaptığını anımsatan Demir, yarın sahnelenmeye başlayacak yapıtın hafta içi her gün saat 20.00’de, cumartesi günleri ise saat 15.00 ve 20.00’de yineleneceğini belirtti. CUMHURİYET 15 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear