Catalog

14 KASIM 2007 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Denize yayılan petrol çevre felaketine neden oldu. Fırtınaya dayanıksız gemilere hâlâ izin veriliyor 3 GENİŞ AÇI HİKMET BİLA Karadeniz’in kuzeyi kapkara ? Rus askerler, Karadeniz’in kuzeyinde şiddetli fırtına nedeniyle ikiye ayrılan petrol tankerinden denize yayılan tonlarca petrolü temizlemek için seferber oldu. (TÜRÇEK) Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Gönençgil, Karadeniz’de fırtınada batan gemilerin Karadeniz’in yüksek dalgalarına dayanıksız “Volgoneft” tipi gemiler olduğuna dikkat çekti. Haber Merkezi Rus askerler, Karadeniz’in kuzeyinde şiddetli fırtına nedeniyle ikiye ayrılan petrol tankerinden denize yayılan tonlarca petrolü temizlemek için seferber olurken, kaybolan denizcileri arama çalışmaları da devam ediyor. Rusya Ulusal Kaynaklar Bakanlığı sözcüsü Rinaz Gizatulin, temizleme çalışmalarında 500 askerin görev aldığını ve Savunma Bakanlığı’ndan daha çok kişi talep ettiklerini belirterek “Yayılan petrolü çekmeye çalışmak için yüzen bariyerleri kullanacağız” dedi. Öte yandan Türkiye Çevre Koruma ve Yeşillendirme Kurumu (TÜRÇEK) Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Barbaros Gönençgil, yaptığı yazılı açıklamada, Karadeniz’de fırtınada parçalanarak batan gemilerin nehir koşullarına uygun, Karadeniz’in yüksek dalgalarına dayanıksız “Volgoneft” tipi gemiler olduğuna dikkat çekti. Rusya Acil Durumlar Bakanlığı, hafta sonundan beri Rusya ve Ukrayna karasuları arasındaki Kerç Boğazı civarında en az 4 geminin battığını, 10 civarında geminin karaya vurduğunu veya hasar gördüğünü açıkladı. Yerel haber kaynaklarına göre, 36 denizci kazalardan sağ olarak kurtarılırken 3’ünün cesedi karaya vurdu. Rus karasularında 5, Ukrayna karasularında da 15 denizcinin hâlâ kayıp olduğu bildirildi. Hızı saniyede 30 metreyi bulan sert rüzgârlardan ve 5 metrelik dalgalardan en çok etkilenen bölge olan Rusya’nın Kavkaz Limanı bölgesi, bir petrol tankerinden yayılan 2 bin ton civarındaki petrol nedeniyle büyük bir çevre felaketine uğradı. Volganeft139 adlı Rus tankerinin nehir taşımacılığı için üretildiği ve şiddetli fırtınalara dirençli olmadığı kaydedildi. Öte yandan TÜRÇEK Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Barbaros Gönençgil, yaptığı yazılı açıklamada, Karadeniz’de petrol sızıntısına neden olan Volgoneft139 tankerinin 28.12.1999 tarihinde yine kötü hava koşulları nedeniyle Florya sahilinde parçalanarak batan ve binlerce ton petrolün denizi ve kıyıyı kirletmesine neden olan Volgoneft248 kazasını anımsattığını ifade etti. Aslında nehir koşullarına uygun gemiler olan “Volgoneft”lerin Karadeniz’in hırçın dalgalarına dayanamadığını vurgulayan Gönençgil, “8 yıl önce ülkemiz sahillerinde yaşanan benzer çevresel felakete karşın Karadeniz’deki yüksek dalgalara dayanıksız bu tip gemilerin hâlâ burada dolaşması, Karadeniz’in ihmal edilmişliğine bir örnektir” dedi. Gönençgil, Volgoneft serisi gemilerin Karadeniz’de dolaşmasının artık yasaklanmasını istedi. ‘Ata’ma Mektuplar’ Doğuş Grubu’nun sosyal sorumluluk platformlarından biri olan Doğuş Çocuk, Atatürk’ün 69’uncu ölüm yıldönümünde güzel bir proje hazırlamış. ‘Ata’ma Mektuplar’ adını taşıyan proje ile çocukların Atatürk’e mektup yazmalarını sağlamış. Bir yandan çocukların gelişimini, eğitimini ve sağlığını gözetirken, bir yandan da onların kendilerini, düşüncelerini ifade edebilmeleri açısından önemli bir çalışma bu. Çünkü eğitim, tek yönlü bir iş değil artık... Doğuş Çocuk, 1008 çocuğun gönderdiği mektuplardan 50’sini seçerek bir kitap haline getirmiş. Ata’ma Mektuplar’ı okuyunca ‘Meğer neler olmuş da haberimiz yokmuş’ demekten kendinizi alamıyorsunuz. ??? ‘Neler olmuş da haberimiz yokmuş’ derken kendi çocukluk dönemimizle bugün arasındaki farktan söz ediyoruz. Biz de ilkokul yıllarımızda 10 Kasım’larda Atatürk’ü anardık. Yas ortamında, ölüm sessizliği içindeki törenlerde Atatürk’ün hayatını ve eserlerini anlatır, şiirler okur, saygı duruşu yapardık. Türk çocuğu olarak Atatürk’e verdiğimiz bir söz vardı: “Atam sen rahat uyu.” Bugünkü çocuklar da aynı güvenceyi veriyorlar. Ama bakın başka neler söylüyorlar Atatürk’e: Seninle gurur duyuyorum. Her şey için teşekkürler. Kendine iyi bak. İyi ki vardın. İyi ki varsın. Mektubuma cevap yaz... Ne güzel, ne sıcak bir fark değil mi? ??? Ata’ma Mektuplar’ın sunuş yazısında Dr. Erdal Atabek’in de belirttiği gibi, çocukların mektuplarındaki ortak yönlerden biri ‘Atatürk’ü görme isteği’. Yine eski dönemlerden farklı olarak, Atatürk’ü ‘ölümsüz bir varlık’ olarak değil, yaşayan bir birey olarak tanıma isteği. Elini tutma, göz göze gelme, boynuna sarılma isteği. Lacivert takım elbisesiyle kiminin rüyasına giriyor, kimi ayakkabı numarasını öğrenmiş, onu yazıyor. İkinci ortak özellik, çocukların Atatürk’e duyduğu şükran. Hemen hepsi yaptıkları için ona teşekkür ediyorlar. Ülkeyi kurtardığı için ve gerçekleştirdiği aydınlanma devrimleri için. Dr. Atabek’in deyimiyle, çocukların Atatürk’ün şahsına karşı gösterdiği duyguların hemen ardından, onun eserlerine dönük bilgişsel vurgu öne çıkıyor. ??? ‘Ata’ma Mektuplar’da iki ifade dikkatimi çekti. ‘Keşke’ diyor çocuklar. Sadece ‘Keşke seni görebilseydim’ değil, ‘Keşke bugün hayatta olsaydın’ da diyorlar. Ve bir ifade daha: ‘Merak etme.’ Çocukların mektuplarındaki bu iki sözcüğün altını çizmek gerek: ‘Keşke’ ve ‘merak etme’. Çocuklar neden böyle diyorlar? Sanırım, bu sorunun cevabı Anıtkabir’de. Duydunuz mu, sadece kasım ayında Anıtkabir’i yaklaşık bir milyon kişi ziyaret etmiş. Ata’ma Mektuplar’da çocuklar, sadece Atatürk’e değil, Atatürk’ü yaşatan, kendilerine aktaran annebabalarına ve öğretmenlerine de teşekkür ediyorlar. hikmet.bila@ntv.com.tr MİTİNG 8 ARALIK’TA YAĞIŞ VE HIZ CAN ALDI ‘Küresel ısınmayı durdurun’ İstanbul Haber Servisi İklim değişikliğinin yarattığı küresel tahribata karşı mücadele eden Türkiye’deki aktivistlerden oluşan Küresel Eylem Grubu (KEG), 8 Aralık Cumartesi günü tüm dünya ile aynı anda, İstanbul’da “Küresel ısınmayı durdurun” mitingi düzenleyecek. Çok sayıda siyasi parti, meslek örgütü ve sivil toplum kuruluşunun desteklediği mitingde, Türkiye’nin Kyoto’yu acilen imzalaması istenecek. Mitingin kamuoyuna duyurulması amacıyla dün Taksim’deki Makina Mühendisleri Odası’nda gerçekleştirilen basın toplantısında, KEG adına konuşan oyuncu Pelin Batu, dünyada iklim değişikliğinin yarattığı tahbiratın son örneklerini anlattı. Köprüde kaza: 3 kişi öldü Rusya’nın Kavkaz Limanı bölgesi, bir petrol tankerinden yayılan 2 bin ton civarındaki petrol nedeniyle büyük bir çevre felaketine uğradı. Kirlilik nedeniyle binlerce kuş telef oldu. (Fotoğraf: AP) İstanbul Haber Servisi Boğaziçi Köprüsü’nün Avrupa yakası girişinde aşırı hızla ters yöne giren Mehmet Başdemir’in (21) kullandığı lüks otomobil karşı yöne geçerek, ticari bir otomobili biçti. Çarptığı otomobilde bulunan üç kişinin öldüğü kazada Başdemir yaralı olarak kurtuldu. Görgü tanıklarının ifadelerine göre, Boğaziçi Köprüsü’nde önceki gün gece saat 01.00 sıralarında Mert Başdemir’in kullandığı lüks otomobil Kadıköy istikametinden Beşiktaş yönüne aşırı hızla giderken, yağışın da etkisiyle yolda bulanan yön değiştirme tabelalarına ve dubalara çarparak karşı şeride geçti. Bu sırada ters yöne giren otomobil, karşı yönden gelen Mehmet Çelik’in kullandığı Kango marka aracı biçti. Kazada Kango marka araçta bulunan Tülin Abay (35), Mahir Selçuk (32) ile Abdullah Çelikok (28) olay yerinde yaşamını yitirirken sürücü Çelik ile Kenan Işlak ise ağır yaralandı. Kazaya neden olan Başdemir ise sıkıştığı aracından itfaiye ekiplerince kurtarılarak Memorial Hastanesi’nde tedavi altına alındı. Kongo’daki yaralılar ise Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi altına alındı. Üç kişinin can verdiği kazaya neden olan Başdemir’in alkollü olduğu ileri sürüldü. Çevre dizginsizce kirletiliyor Türkiye’de atık sular hiç arıtılmadan ırmaklara, göllere ve denizlere boşaltılıyor. Endüstri kuruluşlarının yüzde 98’inde arıtma tesisi yok ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye’deki endüstri kuruluşlarının yüzde 98’inde arıtma tesisi kullanılmadığı, olanların da bir kısmının yetersiz veya çalışamaz durumda bulunduğu bildirildi. Çevre ve Orman Bakanlığı’nın internet sitesinde yer alan “Yerüstü Suları ve Kirliliği’’ adlı araştırmaya göre, sanayinin çevre üzerindeki olumsuz etkisinin diğer faktörlerden çok daha fazla olduğu belirtildi. Araştırmada, Türkiye’de faaliyet gösteren organize sanayi bölgelerinden sadece yüzde 14’ünde arıtma tesisi bulunduğu saptandı. Araştırmaya göre, “Türkiye’deki 3 bin 215 belediyeden 141’inde kanalizasyon sistemi bulunuyor. Bu belediyelerden sadece 43’ünde arıtma tesisi hizmet veriyor. Kanalizasyon sularının yüzde 98,67’si hiç arıtılmadan ırmaklara, göllere ve denizlere” boşaltılıyor. Araştırmaya göre, “Yılda 930 milyon metreküp endüstriyel atık suyun sadece yüzde 22’si arıtılıyor, yüzde 78’i ise arıtılmaksızın doğrudan göl, ırmak ve denizlere deşarj” ediliyor. Karadeniz’de kirliliğin nedenleri, kanalizasyon atıkları, çöp ve atıklar, erozyon, Doğu Karadeniz’deki karayolu ulaşımının deniz kıyılarından gerçekleştirilmesi ve sanayi kuruluşlarının olumsuz etkileri olarak sıralandı. Marmara Denizi de özellikle Haliç ve İzmit Körfezi kaynaklı fiziksel ve kimyasal kirleticilerin etkisinde kalıyor. Ege Denizi’nde ortaya çıkan en önemli kirletici kaynakların, Büyük Menderes, Meriç, Gediz Nehirleri ile Çanakkale Boğazı ve İzmir’den gelen kentsel ve endüstriyel atıklar olduğu dile getiriliyor. İzmir Körfezi’nde önemli petrol rafinerilerinden birinin bulunması ve yoğun deniz trafiği de kirlenmeye yol açıyor. Akdeniz’de ise denizyolu taşımacılığı, Mersin’deki petrol rafinerisi ve İskenderun Körfezi’ndeki iki adet petrol boru hattı terminali de önemli kirletici unsurlar olarak gösteriliyor. ‘Çiftçimizin geleceği karanlık’ Batu, Türkiye’nin, TBMM’de kabul ettiği son enerji yasalarıyla hem fosil yakıtlara hem nükleer endüstriye kapıları sonuna kadar açmasını eleştirerek, “Türkiye, iklim değişikliğinin etkisiyle hızla kuraklaşırken, su güvenliğimiz, çiftçimizin geleceği tehdit altındayken, hâlâ kirli kömür santrallarından, boru hatlarından ve doğalgaz anlaşmalarından vazgeçmiyor, Kyoto Protokolü’nü imzalamıyor” ifadesini kullandı. “Gezegenimize, suyumuza, Sinop’umuza, çiftçimize sahip çıkmak için 8 Aralık’ta Kadıköy’de olacağız” diyen Batu, herkesi mitinge katılmaya çağırdı. Rıdvan Çelikel, ( sağda) Kavak Anadolu Lisesi’nin, adından söz ettiren, Türkiye’nin en başarılı liseleri arasında yer alabilmesi için okul yönetimi ile koordineli bir çalışma içinde olacaklarını söyledi. Çelikel Vakfı’ndan SamsunKavak’ta Anadolu lisesi İstanbul Haber Servisi Çelikel Vakfı, Samsun’un Kavak ilçesinde 12 derslikli lise öğretim binasının yapımına başladı. Sosyal sorumluluk bilinci ile eğitim, kültür, sağlık, bilimsel araştırma ve geliştirme ile sosyal alanlarda faaliyetlerde bulunmak amacıyla bu yıl kurulan Çelikel Vakfı, Samsun’un Kavak ilçesinde yapımına başladığı 12 derslikli lise inşaatı projesini bu yıl sonuna dek tamamlamayı hedefliyor. Anel Grup Yönetim Kurulu Başkanı Rıdvan Çelikel, Anel’in, iş faaliyetleri dışında sosyal sorumluluk bilinciyle eğitim, kültür, sağlık ve bilimsel araştırmageliştirme alanlarındaki çalışmalarını sürdürdüğünü, SamsunKavak’taki projenin de bu kapsamda gerçekleştirildiğini söyledi. Çelikel, Kavak Anadolu Lisesi’nin, adından söz ettiren, Türkiye’nin en başarılı liseleri arasında yer alabilmesi için okul yönetimi ile koordineli bir çalışma içinde olacaklarını belirterek, “Okulu yaptık, işimiz bitti demeyeceğiz. Öğretmen ve öğrencilerle sürekli ilişki içinde olarak onlara sosyal, kültürel desteğin sunulmasında yarımcı olabilmek için yöntemleri geliştireceğiz ve uygulayacağız” dedi. 2 çocuğun korkunç ölümü ? TRABZON (Cumhuriyet) Trabzon’un Yomra ilçesinde Ahmet Akpınar adlı kişiye ait evin bitişiğindeki odunluk olarak kullanılan bölümde yangın çıktı. İçinde 4 yaşındaki B. A. ve M. Ç’nin oyun oynadığı odunlukta kimsenin olmadığını düşünen yurttaşlar, müdahalede bulunmayarak itfaiyeye haber verdi. İtfaiye ekiplerinin yangını söndürmesi üzerine girilen odunluktan, 4 yaşındaki B. A. ve aynı yaştaki arkadaşı M. Ç.’nin yanmış cesetleri çıkarıldı. CUMHURİYET 03 CMYK