26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 9 EKİM 2007 SALI 18 SPOR spor?cumhuriyet.com.tr GÖRÜŞ derenar@hotmail.com Sakatlık yine baş ağrıtıyor Ulusal Takım Teknik Direktörü Terim, Moldova ve Yunanistan maçları öncesi sıkıntılı SAMİ GÜREL 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası elemelerinde Ulusal Takım hayati önem taşıyan Moldova ve Yunanistan maçları için Riva’daki Turkcell Tesisleri’nde kampa girdi. Bosna Hersek ve Malta maçlarında yitirilen puanlarla kredisini tüketen ulusalların artık kayba tahammülü yok. AyYıldızlılar Malta ve Macaristan maçında oynadığı futbolla ümit vermezken aday kadroya çağrılan futbolcuların da form durumları ve sakat oyuncular teknik direktör Fatih Terim’i kara kara düşündürüyor. Üst üste gelen sakatlıklar nedeniyle Terim ve ekibi aday kadroda farklı isimlere yer verdi. Malta maçında sakatlanan Sabri aday kadroda yer almayan isimlerden. Ligin en formda oyuncularından Ayhan da sahalardan 6 hafta uzak kalacak. Bayern Münih’te iyi bir çıkış yakalayan formda futbolcu Hamit de kart cezası nedeniyle Moldova maçında forma giyemeyecek. Tecrübeli teknik adamın ilk 11’de görev verdiği ve en çok güvendiği isimler arasında yer alan Hamit ve Sabri’nin yokluğunda Terim zor bir seçim yapacak. G.Saray’da Servet 3 HALİT DERİNGÖR Çanlar Kimin İçin Çalıyor? Uzunca bir süreden beri yineleyip duruyorum. Artık Anadolu takımları ile büyük takımlarımızın şansları eşit. Bunu söylemek Amerika’yı keşfetmek demek değildir. Bilgiçlik ve ukalalık ise hiç değildir... Şartlanmamış, at gözlüğü takmamış olan herkes de bunu bilir. İlerleyen lig maçları, benim bu düşüncemi doğruluyor. Büyükler, küçük saydığımız Anadolu kulüpleri karşısında adeta ecel terleri döküyorlar. Zarzor da berabere kalıyorlar... Görünen odur ki artık İstanbul’un futbol Düka’lığı sarsıntı geçiriyor. Felaket çanları çalıyor... Bence; bu üzülecek bir durum değil. Aksine, Türk futbolu adına sevinilecek bir durum. Avrupa Kupaları’nda, henüz iki maçta, grup liderliğine oturan F. Bahçe, Manisa’da ilk golü atmasına karşın, sonrası, ecel terleri döküyor... Beraberlik, onlar için iyi sonuç oluyor. Oynamış oldukları futbolda yadırganacak bir taraf yok. Asıl yadırganacak taraf, sahada alınan sonuç değil, Şeref Tribünü’ndeki durum... Bizim Aziz Başkan’ın, Manisa 2. Başkanı ile tartışması... Ekranda da uzun süre kaldı... Medyanın arayıp da bulamadığı bir husus... Böyle iki kulüp başkanının tartışması, büyük olay... Bu olayın haklı tarafı yok. Her ikisi de ayıp etti. Zaman zaman fairplay’den dem vururuz... Bunu futbolcudan ve seyirciden istiyoruz... Bu hareket, imam cemaat meselesi olmuyor mu? Ertesi gün Beşiktaş da G. Birliği ile oynadı. 92. dakikaya kadar Beşiktaş, ecel terleri döktü. O dakikaya kadar oyun eşitti. Nobre’nin attığı “şans” golü ile haftanın kârlı takımı oldular. Gole şans diyorum. Çünkü tekniği az olan Nobre’nin topuğu ile atacağı gol, olacak gibi değil. Şimdiye dek ne böyle bir gol atmış ne de atacak diye düşünürüm... G. Saray ise Kayseri’deydi. Çok zorlu bir maç oldu. İleride Hakan, Ümit, Arda ve Lincoln vardı. Bu dörtlünün gol atmaması düşünülemezdi. Ama aksine; ilk golü Kayserispor attı. İlerleyen dakikalarda Ümit’in golü ile beraberliği kurtardılar. Gerçeği söylemek gerekirse, her şeye karşın, G. Saray, geçen yıldan daha iyi. Zaten puan cetvelindeki şimdilik durumu, bunu kanıtlıyor. Ama yine de bir Anadolu takımından “iyi bir futbol” ortaya koyamadılar. Avrupa’da iyi sonuçlar alan büyük takımlarımız, nasıl oluyor da Anadolu takımları karşısında başarılı olamıyorlar... Olamıyorlar çünkü artık Anadolu takımlarında da Avrupa’da oynayacak oyuncular yetişiyor. Hem de bu futbolcular, bütün varlıklarını ortaya koyuyorlar. Avrupa takımları ise eski futbollarından çok uzaktalar. Çoğu doymuş... Eskisi gibi heyecanları yok... Figo gibi emekli olmuş bir futbolcudan, Inter gibi bir takım umut bekliyor. Gerisini düşünün. Şartlanmışlığı ve yanlı olmayı bırakalım, at gözlüğünü çıkarıp realist olalım. Bütün bunlar, bu hafta benim televizyon kameralarından izlediğim kaba taslak olaylar. Maçların teknik morfolojisine girmek istemem. Çünkü futboldan nasibini almamış profesörlerin bilgi alanına girmiş olurum!.. Ulusal takımımız Moldova maçı hazırlıklarına başladı. FUTBOL DÜNYASI ŞEHİTLERE AĞLIYOR Spor Servisi Riva’daki Milli Takımlar Turkcell Tesisleri’nde kampa giren AyYıldızlılar’da teknik direktör Fatih Terim’in futbolculara duygusal bir konuşma yaptığı öğrenildi. Terim şehitlerimizin asla unutulmayacağını belirterek “Bu şehitler bizim evlatlarımız. Ailelerine, Silahlı Kuvvetlerimize ve ülkemize başsağılığı diliyoruz. Bu ülke bu evları asla unutmayacak’’ diye konuştuğu bildirildi. Tecrübeli teknik adamın bu konuşmasıyla ulusal takım futbolcuları duygulandırdığı vurgulandı. Futbol A.Ş. Genel Müdürü Adnan Sezgin de Kayserispor maçı sonrası karşılaşmanın değerlendirmesini bir kenara bırakıp 13 askerimizin şehit olmasından duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Sezgin “Maçtan önce 13 askerimizin şehit olduğunu öğrendik ve büyük üzüntü duyduk. Yakınlarına ve milletimize Galatasaray kulübü olarak başsağlığı diliyoruz’’ dedi. Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray’ın resmi internet siteleri de Şırnak’taki hain saldırıyı kınayan mesajlar yayımlandı. haftadır kırık kaburgayla oynuyor. İbrahim Toraman ise sakatlığı nedeniyle kadrodan çıkarıldı. Terim’in savunmada görev vereceği Emre Aşık ve Gökhan Zan’ın da takımlarında sergilediği performans iç açıcı değil. Kalede Hakan Arıkan ise yan toplarda büyük hatalar yapıyor ve ko lay gol yiyor. Terim Moldova maçında Volkan’a şans verebilir. Ancak Volkan da yaptığı basit hatalarla kalede güven vermiyor. Avrupa’da forma giyen futbolcularımızdan Halil ve Yıldıray sakatlıkları nedeniyle yine aday kadroya çağırılmayan isimler arasında. Aylardır forma giymeyen Tümer Metin’in ise nasıl bir performans sergileyeceği merak konusu. Kritik Moldova ve Yunanistan maçı öncesinde bir başka soru işareti ise Emre’nin durumu. Macaristan maçında basın tirübününe yaptığı hareketle büyük tepki alan genç oyuncunun basınla yaşadığı bu krizin ne olacağı belli değil. Tuncay’ın sakatlığı ise belirsizliğini koruyor. B E Ş İ K T A Ş Galatasaray Başkanı, SarıKırmızılı camiaya hizmetlerinin süreceğini söyledi Revizyon sinyali Spor Servisi Beşiktaş Kulübü Asbaşkanı Levent Erdoğan, ocak ayında takımda revizyona gidebileceklerinin sinyalini verdi. Erdoğan, yönetimin şu an için herhangi bir karar almadığını vurgulayarak “Devre arasındaki şartlara göre bu konuda karar verilecektir. Devre arasında teknik heyetimizin raporu doğrultusunda randıman alamadığımız oyuncularla yollarımızı ayırıp, istenirse de transfer yapabiliriz” dedi. Siyah Beyazlı takımın önünün açık olduğunu belirten Erdoğan, “G.Birliği maçındaki futbol bizi ümitlendirdi. Ayrıca Burak ve Ali Tandoğan gibi uzun süredir forma şansı bulamayan oyuncularımız da takıma faydalı olacaklarını gösterdiler” ifadelerini kullandı. İbrahim Üzülmez ise “Bu büyük camianın içinde kalmak için oyuncular çalışıp kendilerini göstermeli” şeklinde konuştu. Canaydın: Aslan gibiyim Spor Servisi G.Saray Başkanı Özhan Canaydın, pankreasından geçirdiği ameliyat sonrası Sarı Kırmızılı camiaya hizmetlerinin devam edeceğini belirterek, “Aslan gibi karşınızdayım, yıkılmadım ayaktayım. Atatürk’ün dediği gibi kendimi Türk hekimlere emanet ettim” dedi. Memorial Hastanesi’nde bir basın toplantısı düzenleyen Canaydın neşeli tavırlarıyla dikkat çekti. Canaydın, salona girerken “Başkanınız geldi, neden ayağa kalkmıyorsunuz, yoksa beni gördüğünüze sevinmediniz mi” diye basın mensuplarına takıldı. Başkan, kendisini ameliyat eden doktorların F.Bahçe ve Beşiktaşlı olmasına da gönderme yaparak, “Ameliyatta milli takımı kurduk. Sion maçına gitmemi doktorum istedi ama ben korktum. Doktorum da bana o zaman vücudumun içine bir F.Bahçe plaketi koyacağını söyledi. Yaşadıklarım sonrası ne kadar sevenim olduğunu gördüm. Benim için açılan pankartı görünce çok duygulandım” dedi. Doktor Koray Acarlı da “Bir F.Bahçeli olarak elimizden geleni yaptık. Hastamızın tüm dikiş iplikleri Sarı Lacivert renkte’’ diye espri yaptı. ÇİMDEKİ GÖLGELER ERCAN TANER Platini Devrim Yapar mı? Onu yıllardır izliyorum… Mükemmel bir futbolcuydu, liderdi, centilmendi ve ekselanstı. Fransız İhtilali’nin Danton’u, Robespierre’i gibi hep kurtuluşu düşündü… Ve sonunda Avrupa futbolunun başına geldi… Avrupa futbolunda son 5 yılda özgürlük, eşitlik, kardeşlik olguları hep güçlüden yana oldu… Kapitalizm, her alanda hissettirdiği acımasız harekât planını futbolda da göstermeye başladı… Güçlü zayıfı ezecekti. “Şimdiki zamanda futbol oynamak isterdim”, “Eski yıldızlarla bir arada oynamak gerçekten muhteşem olurdu.” Böyle konuşuyor Michel Platini. Pele, Zidane, Cruyff, Best, Maradona ve Ronaldinho… Kadroya bakın ve ayağa kalkın, bir arada oynasalar bu oyunun sanatını nasıl yaşardık değil mi? Günümüzde birçok takımın tercih ettiği robotik futboldan zevk alıyor muyuz? Korkak futbolu, taktiksel deha olarak yorumlayıp alkış tutuyoruz… Oysa Platini için futbol bir üründen önce bir oyundur, bir işten önce gösteridir ve endüstriden önce spordur. Ona göre futbol kâr aracı değildir. Ona ‘şövalye’ unvanı getiren bu düşüncelerdi… Platini Arjantin’de veya Küba’da doğsa, Futbolun Che’si veya Fidel Castro’su olabilirdi… Ona göre sokaklar artık araba ile dolu, sokak futbolcusu yetişmiyor. Sokak yoksa mini sahalar yapılmalı, çocuklara bu konuda her türlü olanak sağlanmalı… UEFA, ‘Mini Pitch’ projesiyle hamlesini yaptı bile… Sıra, tabii ki Türkiye’de… Platini’ye göre Avrupa’da hükümetlerin gençliğe karşı politikaları çok duyarsız ve bu yüzden gençlik spordan uzaklaşıyor. Bu konuda dünya liderlerine mektup yazan Platini, şu anda umduğunu bulamadı. Herald Tribune gazetesinde geçen ay çıkan makalede şövalyenin işinin çok zor olduğu vurgulandı… Oysa Michel öyle düşünmüyor. Ona göre Şampiyonlar Ligi’nde adaletsizlik var… Dev takımlar küçükleri yutuyor… Her takımın bu ligde yaşam hakkı olmalı… Gerekirse Sloven, gerekirse Malta takımları bile bu turnuvada yer alabilmeli. Platini InterToto Kupası’nı kaldırmak istiyor… Kupa 2 UEFA, Şampiyonlar Ligi gibi düşünülüp, öyle organize edilmeli… En büyük hayali ne biliyor musunuz? Dünya Şampiyonlar Ligi’ni devreye sokmak... Düşünün ve hayal edin. Takımlarımız Arjantin’de, Brezilya’da veya Japonya’da grup eleme maçı oynuyor. Müthiş bir şey değil mi? Platini, var olan düzeni değiştirmek istiyor. Farklı güç ilişkilerinin futbolu kirlettiğine inanıyor ve bu oyunun rekabetle ön plana çıkmasından yana… Piyasa verileri cümlesinden nefret ediyor… “Her kulüp zenginleşin istiyorum…” Zenginlerin futbol kulübü almasında bence sorun yok. Ama sorun, onu bir futbol kulübü değil de piyasadaki bir ürün olarak görmesinde yatıyor. İşte o zaman futbolun asıl değerleri tehlikeye giriyor. Bu düzeni değiştirmeliyiz. Futboldan hiç anlamayanların bu işi yapması çok yanlış… Futbolun içinden gelenlerin bu işi yönetmeleri gerekiyor… Ve en çarpıcı sözleri… “Ben kimsenin daha zengin hale gelmesine karşı değilim, sadece birilerinin değil, herkesin zenginleşmesini istiyorum.” İşte manşet bu! Michel Platini dünya futbolunda taşları yerinden oynatmak istiyor… Rus, İtalyan ve İspanyol baronları şövalyeye izin verirse, idealist Fransız, atalarının 1789’da yaptığını 2007’den sonra futbolda da yapabilir. Platini futbolda devrim istiyor… En büyük endişem ise Robespierre’in şu cümlesinde saklı: “Devrim kendi evlatlarını yiyor.” UEFA’DA RAKİPLER BELLİ OLUYOR UEFA Kupası’nda ilk kez gruplara kalan G.Saray’ın rakipleri bugün İsviçre’nin Nyon kentinde yapılacak kura çekimiyle belli olacak. TSİ 13.00’te başlayacak ve Eurosport’tan naklen yayımlanacak kuraya G.Saray 3. torbadan girecek. Muhtemel rakipler arasında 1. torbada Villarreal, B.Münih, Alkmaar, Panathinaikos, Basel, Bordeaux, Leverkusen, Anderlecht yer alıyor. 2. torba ise Tottenham, L.Moskova, Zenit, Sparta Prag, AEK, Hamburg, Bolton, Avusturya Wien var. 4. ve 5. torba ise nispeten daha zayıf takımları barındırıyor. 4. torbada Tel Aviv, Kızılyıldız, Kopenhag, Toulouse, D.Zagreb, Panionios, Nürnberg,Boleslav; 5. torbada ise Aris, Aberdeen, Zurich, Larissa, Aalborg, Brann, Elfsborg ve Helsingborg var. Lincoln salonda çalıştı Kayserispor maçı sonrası G.Saray dün tek antrenman yaptı. Sağ dizinde hafif bir sakatlığı bulunan Lincoln salonda çalıştı. Sakat olan Okan ve Sabri’nin tedavileri de sürüyor. Bu arada G.Saray’da 200708 sezonu futbol kombine bilet satışları 11 Ekim’de sona erecek. DÜNYA YAZ OYUNLARI KEZMAN’A YÖNETİM DESTEĞİ Spor Servisi F.Bahçe, hedef adam Kezman’ı kazanmak için seferberlik ilan etti. Sarı Lacivertliler sezon başından beri büyük eleştiri alan ve Manisa’da gördüğü kırmızı kartla takımını 10 kişi bırakan Sırp futbolcuyu eski günlerine döndürmek için çare aramaya başladı. F.Bahçeli yöneticilerin Kezman’ın kendisine olan güvenini tekrar kazanması için menajer Volkan Ballı’yı görevlendirdikleri öğrenilirken, teknik direktör Zico da kaptan Alex’le Roberto Carlos’tan Sırp futbolcuyla ilgilenmelerini istediği belirtildi. Bu arada sakatlığı nedeniyle uzun süredir takımdan ayrı kalan kaleci Serdar Kulbilge dün ameliyat oldu. F.BAHÇE ÜLKER’DE WHITE İMZALADI Spor Servisi F.Bahçe Ülker, NBA takımlarından San Antonio Spurs’da forma giyen ABD’li James White’la 4 yıllık sözleşme imzaladı. White, Türkiye’de bulunmaktan dolayı çok heyecanlı ve mutlu olduğunu belirterek “Kariyerime burada devam etmek istiyorum. Türk basketbolseverlere güzel maçlar izleteceğimizi düşünüyorum’’ dedi. 1982 doğumlu ve 2.01 metre boyundaki White, Cincinnati Üniversitesi’nden mezun oldu. James White, geçen yıl San Antonio Spurs’da 6 maçta 22.8 dakika ortalama oynama süresine, 8.3 sayı, 3.3 ribaunt, 0.8 asist, 0.5 top çalma istatistiklerini sığdırdı. Özel sporcular ödüle doymuyor Spor Servisi Çin’de yapılan 12. Özel Olimpiyatlar Dünya Yaz Oyunları’na katılan Türkiye Özel Sporcular Derneği sporcuları, farklı kategorilerde ödüller almaya devam ediyor. Önceki günkü yarışlarda sporcularımız 3 altın bir gümüş olmak üzere yüzmeden 4 madalya; masa tenisinden ise 2 gümüş madalya aldılar. Sporcularımız, basketbolda da Belçika’yı 4711 yenerek yarıfinale kaldılar. 50 metre yüzmede Özlem Turanlı, İsmail Cem Aksu ve Hüseyin Akgöz altın madalyanın sahibi oldu. Masa tenisinde ise Garip Olcaş ve Gülmüş Bektaş gümüş madalyaya uzandı. Futbol takımımız ise 70’lık Almanya galibiyeti sonrasında İspanya’yı da 31 yendi. Kezman. James White PERDE ARKASI / Sevgili Sinan Engin, dost acı söyler, ben de acı söyleyeceğim. Beşiktaş’ta menajer olarak başlayacağını ilk haber aldığımda kendi kendime: “Demek ki Sinan Engin’in isminin üzerine de kalın bir çizgi çizilmesi zamanı gelmiş” dedim. Eğri oturalım doğru konuşalım sevgili Sinan. Sen profesyonel bir futbol menajeri falan değilsin. Birilerinin tavsiyesiyle genç milli takımda çalıştırıcılığa başlamıştın. Yine birileri tavsiye etti, seni Beşiktaş’ın menajeri yaptılar. Beşiktaş’taki görevin bittikten sonra nerede menajerlik yaptın? Bırak Süper Lig’de menajerlik yapmayı, birinci, ikinci lig takımlarından dahi tek bir teklif aldın mı? Teklif alsan bile yapabilir miydin? Peki, mesleğini “profesyonel menajer” olarak tanımlayabilir misin? “Profesyonel Beşiktaş Menajerliği” diye bilme TUĞRUL YENİDOĞAN tugrulyenidogan@yahoo.com mağlup oldular” maddesini yazarken, o günün patronu olarak kimi yazacak sevgili Sinan? Süleyman Abi zamanında senelerce bu kulüpte top oynadın. Bu camiada işlerin nasıl yürüdüğünü görmüş, öğrenmiş olman gerekirdi sevgili Sinan. Ne yapardı Süleyman Abi? Başına bela olabilecek, sağda solda konuşup sivrilen kişileri bir şekilde yanına çekerdi. Ya yönetimine alır, ya da başka bir görev icat ederdi. Defterlerini orada, kendi yakınında, kendi kontrolünde dürerdi. Öyle ya, uzaktaki adama bir şey yapamazsın. Yumruk bile atacaksan önce yakınına çekeceksin. Önümüzdeki günlerde işler ters giderse ve tepkiler karşısında birilerinin tepesine bir yumruk inmesi gerekirse, o yumruk kimin tepesine iner, sence? Sinan Engin’e Mektup diğimiz bir meslek grubu var ve sen bu meslekten misin sevgili Sinan? Hem menajer, hem medya mensubu olur mu sevgili Sinan? Olsa bile senin kadar konuşur mu? Hatırlasana neler dedin görevinden ayrıldıktan sonra... “Bana bir tek Fenerbahçe camiası sahip çıktı” dedin. “Beşiktaş’taki tüm sevgiler sahteymiş” dedin. “100. yıl şampiyonluğunda Aziz Yıldırım’ın çok yardımı oldu” dedin. Dedin de dedin. Bunlar yetmedi, yorumlarınla Beşiktaş’a gelen her teknik direktörün başına bela kesildin. Del Bosque, Rıza Çalımbay, Tigana’yı anladık da, birlikte çalıştığın Lucescu’nun bile ağzının payını vermekten geri kalmadın. Şu anki görevine getirilmesen Ertuğrul Sağlam’a da aynısını yapmayacak mıydın sevgili Sinan? Takım arkadaşın ve kaptanın Rıza’dan da beter yapmayacak mıydın onu? Başkan adaylığını da açıklamıştın. Kim tutabilirdi seni sevgili Sinan? 100. yıl başkaydı sevgili Sinan. Camia ateşkes ilan etmiş, 100. yıl için kenetlenmişti. Yani başarının sırrı sen değil, 100. yılın ta kendisiydi. Şimdi öyle mi? Camiada birbirinin kuyusunu kazan birçok grup, dernek, topluluk türememiş mi? 99. ve 101. yıllarda da takımın başındaydın sevgili Sinan? Bu sezonlarda ne yaptın, neler başardın? Bırak bugünün patronluğunu, tarih, “Beşiktaşlılar bir maçta 5 kırmızı kart görerek ilk kez hükmen G Ü N Ü N İ Ç İ N D E N TV’DE SPOR Lig Tv/19.00 Ana Trabzonspor’un Ersen Martin’e gönderdiği çekin Haber, Ntv/23.35 Spor Servisi, Cnn karşılıksız çıkması sonrası Türk/23.40 Spor Vizyon, Trt 1/00.15 golcü oyuncu sözleşmesi ManisaF.Bahçe (tekrar), Fox TV/ ni tek taraflı olarak fesh 19.30 Spor Bülteni, Kanal 1/20.20 Spor Haberleri, Sky Türk/21.00 Futbol edebilecek. Manisa Belediye Baş Hattı, Show Tv/19.50 Spor Sayfası . kanı Bülent Kar, maçta yakaza nedeniyle TOSFED’e temşananlarla ilgili olarak, “Aziz Yılyiz başvurusunda bulundu. dırım olayı alevlendiriyor” dedi. Zenit’te Fatih Tekke kadro dı Ankaraspor’da teknik direktör şı bırakıldı. Aykut Kocaman istifa etti. Baş TFF 1. Lig / K.Erciyeskent ekibinin Hikmet Karaman’la Karşıyaka: 22. anlaşması bekleniyor. 177/6482 kombinebini bi Opel Performance, haftasonu lenler 32.857,29’er YTL kazandı. koşulan Pist Şampiyonası’ndaki CUMHURİYET 18 CMYK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear