Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
8 EKİM 2007 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Rektörler anayasa değişikliğinin ‘uzlaşmayla yapılması gerektiğini’ bildirmişti 5 Başbakan çarpıtıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Rektörler Komitesi’nin yeni anayasa çalışmalarına ilişkin açıklamalarını çarpıttı. Başbakan, rektörlerin, çalışmalara 21 Ekim’de yapılacak referanduma kadar ara verilmesi, daha sonra da “Siyasi partilerin katılımı ile yeni bir sürecin başlatılması” yönündeki uyarılarına karşın, “Anayasayı YÖK yapmaz. Bilim adamlarına katkılarını almak üzere müracaat edersiniz. Anayasa yapma yetkisi, yasama organındır, yani milletvekillerinindir” diyerek kurulu hedef aldı. Başbakan Erdoğan önceki günkü açıklamalarında yine YÖK’ü hedef aldı. Erdoğan, “Bir defa çok çirkin bir yaklaşım. Biz bilim adamlarına bu hazırlığı yaptırıyoruz, YÖK’e hazırlatmadık; yanlışımız orada demek ki... Ama 6 tane bilim adamı; onlar da anayasacı, ‘Kırmızı görmüş boğa’ 2 bin 500 YTL! ? Başbakan Erdoğan, Rektörler Komitesi’nin anayasa taslağıyla ilgili çalışmalar kapsamında siyasi partilerin katılımıyla yeni bir süreç başlatılması yönündeki uyarısına karşın “Anayasayı YÖK yapmaz. Anayasa yapma yetkisi, yasama organındır” diyerek kurulu hedef aldı. profesör, onlara hazırlattık. Demek ki, bunun icazetini YÖK’ten almamız gerekirdi. Sıkıntı da oradan başlıyor” diye konuştu. Erdoğan, “Fakat anayasayı YÖK yapmaz. Bilim adamlarına katkılarını almak üzere müracaat edersiniz. Anayasa yapma yetkisi, yasama organındır, yani milletvekillerinindir. Bunu söyleyince de rahatsız oldular” değerlendirmesini yaptı. ortaya koydu. Komite tarafından yapılan açıklamada, yasaların değiştirilmesinden farklı olarak anayasada kesin uzlaşının bulunması gerektiği belirtilirken anayasanın bir “toplum sözleşmesi” olduğu anımsatılmıştı. Açıklamada, anayasanın siyasi partilerce ancak uzlaşı arayarak hazırlanması gerektiği vurgulanmış ve şunlar kaydedilmişti: “Kanunlardan farklı olarak, anayasanın değiştirilmesinde, teklif ve karar aşamalarında, TBMM’de aranan nitelikli çoğunluklar, aslında, değişikliğin partiler arası bir uzlaşma ile yapılması gerekliliğini ortaya koymaktadır. Bu uzlaşma gerçekleştirildiği tak Rektörler tam tersini söyledi Başbakan’ın bu açıklamalarına karşın Rektörler Komitesi 10 Eylül’de yaptığı açıklamasında bunun tam tersi bir görüş dirde anayasa, ‘toplum sözleşmesi’ niteliğini kazanarak bir güven ortamının oluşmasını da sağlar. Demokratik bir süreç içinde, anayasa değişikliği metninin ortaya konabilmesi için, ‘demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsurları olan siyasi partilerin (Any. m. 68)’ değişiklik sürecinde, birlikte hareket etmeleri, gerek siyasi gerekse hukuki bir zorunluluktur. Bu bakımdan demokratik bir ortamda anayasa değişikliği yapılmak isteniyorsa, hazırlık çalışmaları aşamasında, siyasi partilerin öncelikle değişiklikle ilgili temel esasları, görüşmeler yoluyla belirlemeleri isabetli ve inandırıcı olacaktır.” Açıklamada ayrıca değişiklik çalışmalarına 21 Ekim’e kadar ara verilmesi, daha sonra da, “siyasi partilerin katılımıyla yeni bir sürecin başlatılmasının daha isabetli” olacağı belirtilmişti. ÖDP’nin olağanüstü kongresinde yapılan seçimde Uras 320 oy aldı Uras yeniden Genel Başkan ? Uras, kongrede yaptığı konuşmada, 22 Temmuz milletvekili genel seçimi sonuçlarının ülkede farklı bir güç dengesi oluşturduğunu vurguladı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ÖDP’nin dün yapılan kongresinde İstanbul Milletvekili Ufuk Uras 320 oy alarak yeniden genel başkanlığa seçildi. ÖDP’nin dördüncü olağanüstü kongresi dün MEB Şüra Salonu’nda gerçekleştirildi. Kongre öncesinde toplanan konferansta Uras’ın bağımsız aday olması ve DTP desteğiyle milletvekili seçilmesi eleştiri konusu oldu. Uras’ın adaylık sürecinde parti kararlarına aykırı davrandığı eleştirileri gündeme getirildi. Uzun tartışmalar sonunda Uras’ın yeniden genel başkan adayı gösterilmesi kararlaştırıldı. Bunun için yapılan oylamada Uras 467 oy alırken; ÖDP Genel Başkanvekili, Elektrik Mühendisleri Odası Başkanı Kemal Ulusaler 336 oy aldı. ÖDP tüzüğüne göre genel başkanlık ve Parti Meclisi seçimleri konferanslarda yapılıyor. Konferansta ortaya çıkan sonuç, kongreye tavsiye kararı olarak sunuluyor ve kongreye tek liste giriyor. Konferansın ardından toplanan kongrede 339 delege oy kullandı. Uras, 320 oy alarak yeniden genel başkanlığa seçildi. TBMM’nin yeni yasama yılına başlaması nedeniyle TBMM Başkanı Köksal Toptan’ın verdiği resepsiyonda renkli diyaloglar, atışmalar yaşandı. Başbakan Tayyip Erdoğan ile karşılaşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek, “Bir de muhalefetten birinin elini sıkmak ister misiniz” diye takıldı. Erdoğan, “Ben her zaman muhalefetin elini sıkarım” karşılığını verdi. Daha sonra ayak üstü sohbet döndü dolaştı, Erdoğan ile Özyürek’in birbirlerine açtıkları tazminat davalarına geldi. Erdoğan, erken seçim tartışmaları sırasında “Üç koyunu güdemeyenler seçim istiyorlar” açıklaması üzerine, kendisine “Bu açıklama bir Başbakan’a yakışmaz. Başbakan, erken seçim lafını duyunca kırmızı görmüş boğaya dönüyor” diyen Özyürek’e tazminat davası açmıştı. Mahkeme de Özyürek’i 2 bin 500 YTL tazminata mahkum etmişti. Özyürek, bu davaya atıfta bulunarak Başbakan Erdoğan’a “Benden 2 bin 500 YTL istiyormuşsunuz” dedi. Bunun üzerine Erdoğan da, Özyürek’e daha önce kendisinin ödediği bir tazminatı anımsattı: “Siz de benden geçenlerde 5 bin YTL aldınız.” Özyürek, 2002 seçimleri öncesinde İş Bankası Yönetim Kurulu üyeliği sırasında kendisini Erol Evcil’e kredi vermekle suçlayan Erdoğan hakkında tazminat davası açmış ve 5 bin YTL kazanmıştı. Erdoğan, bu sohbetin bitiminde yanında duran Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’e döndü ve ekledi: “Faruk Bey, sayın Özyürek’ten 2 bin 500 YTL alacağımız var.” Karayalçın gidici, gözler SHP’de! Son günlerde CHP’de yönetimi değiştirmeye dönük arayışlar yoğunlaşırken “yedek senaryolar” da konuşuluyor. SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın’ın görev süresinin 2009 yılı eylül ayında dolacağı ve tüzük gereği bir daha seçilemeyeceğini dikkate alan bazı çevrelerin, SHP’yi ele geçirip yola bu partide devam etme hesapları yaptığı vurgulanıyor. SHP lideri Murat Karayalçın, bu hesaplardan haberi olmadığını söylüyor: “Bizim partimizin tüzüğüne göre genel başkan 7 yıllığına seçiliyor, benim de sürem 2009’da doluyor. Maksimum süre 7 yıl. Hizipleşmeleri önlemek için, zorunlu kan değişimi için bunu getirdik. Bu yolla hizipçiliği önledik. Ancak SHP’yi ‘ele geçirmek (!)’ isteyenlerin üyeler nezdinde çalışması gerekir. Bizim partimizde genel başkanı bütün üyeler seçiyor, sonra bunun sonucu kurultaya götürüyoruz. Bir anlamda üyelerin belirlediğini kurultay onaylamış oluyor. “ Karayalçın, eylül ayında toplanan küçük kurultay öncesinde tüm üyelere bir mektup göndererek “5.5 yılımızı doldurduk, sol, Atatürkçü kimliğimizden ödün vermeden ayaktayız. Ama böyle gitmez. İktidar olmak, iktidar oluşumunda söz sahibi olmak zorundayız. Bunun için sizden kaynak ve enerji istiyorum. Tamam mı, devam mı? Kurultayda bana bu konuda işaret verin” diye seslendi. Küçük kurultayda beklenen “devam” işareti verildi. Ancak özellikle Karayalçın’ın görev süresinin dolmasından sonra “nasıl ve kiminle” devam edileceği belli değil. SHP’nin başına geçmek isteyenler, partinin 28 bin üyesini hesaba katmaz zorunda. Elbette, siyasette çareler tükenmez. Gerçi Karayalçın, “Çok hayati bir zorunluluk olmazsa uzatılmamalı” diyerek karşı çıkıyor, ama tüzük değiştirilerek Karayalçın’ın görev süresi de uzatılabilir... Kaya Bengisu yaşamını yitirdi ? İZMİR (AA) Eski CHP İzmir Milletvekili Kaya Bengisu, bir süredir tedavi gördüğü hastalık nedeniyle İzmir’de vefat etti. Atatürk’ün doktoru ve silah arkadaşı olan eski milletvekili ve eski Ödemiş belediye başkanlarından “Koca Doktor’’ lakaplı Mustafa Bengisu’nun oğlu olan Kaya Bengisu’nun cenazesi bugün İzmir Alsancak’taki Işık Aile Mezarlığı’nda toprağa verilecek. 1924 doğumlu Bengisu, evli ve üç çocuk babasıydı. Ufuk Uras, ÖDP kongresinde uzun tartışmaların ardından genel başkanlığa aday gösterildi. Uras, kongrede yaptığı konuşmada partisinin il ve ilçe örgütlenmesinde ön seçim, kadın kotası ve herkesin genel başkan adayı olabilmesi gibi demokratik uygulamaları hayata geçirdiğini vurgularken, “ÖDP ülke demokrasisinin medarı iftiharıdır’’ dedi. Siyasi partilerde “farklı görüşlerin yaramazlık olarak değerlendirip, kapı önüne konulduğunu” kaydeden Uras, AKP ve CHP’nin demokrasi kültürünün uzağında olduklarını söyledi. Uras, “Devrimci siyasetin de kendi içinde öz eleştiri yapması gerekir. Bizim yapmamız gereken paçası çamurlu olanların, elleri nasırlı olanların siyasetini yapmaktır” dedi. 22 Temmuz milletvekili genel seçimi sonuçlarının ülkede farklı bir güç dengesinin oluştuğunu ortaya koyduğunu anlatan Uras, “Emekçiler siyaset dışında kaldı. Solun bu seçimde genel olarak başarısız olduğu ortadadır. AKP’ye karşı etkili bir duruş geliştirilemedi. Durum vahim. AKP küresel kapitalizme entegrasyon partisi” dedi. Uras, ÖDP’nin “Halkların kardeşliğinden yana olduğunu, Kürt sorununun demokratik siyasi zeminde, silahsız ve şiddetsiz bir ortamda çözülebileceğini’’ söyledi. Görevlerinin solu AKP’nin alternatifi yapmak olduğunun altını çizen Ufuk Uras, “AKP’nin kaşıkla verdiğini sapıyla alacağı bir dönemde çok önemli sorumluluklarımız var. Türkiye’de AKP ve onun temsil ettiği politikalara karşı ortak bir anlayış ortaya konulmalıdır’’ mesajı verdi. DTP’den açıklama ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DTP Genel Merkezi’nden yapılan yazılı açıklamada, DTP’ye dönük, “her gün yeni bir hukuk dışı yönelim ve saldırı olayının yaşandığı” iddia edildi. Partinin siyasi faaliyetlerinin engellenmeye çalışıldığı öne sürülen açıklamada, DTP Genel Merkezi’ne silahlı saldırıda bulunulduğu, saldırıyı gerçekleştirenlerin ise serbest bırakıldığı ifade edildi. Bilinçli bir çabayla toplumun gerginlik ve kaos ortamına sürüklenmek istendiği iddia edilen açıklamada, “Meşru demokratik zeminde mücadele etme kararlılığımızdan taviz vermeyeceğiz” denildi. Kestirmeden Meclis’e nasıl gidilir? TBMM’nin üç ana giriş kapısı bulunuyor. Çankaya, Dikmen ve Ayrancı kapılarından yaya ya da araçla denetimler yapıldıktan sonra geçiş yapılabiliyor. Ancak TBMM’nin İçişleri Bakanlığı’na bakan ön bahçesinde duvar, çit ya da kapı bulunmuyor. Büyük bir bahçenin bulunduğu bu bölümden Meclis’e geçmek yasak. TBMM yöneticileri, dünyanın hiçbir parlamentosunda duvarı olmayan böyle bir bölüm bulunmadığını vurguluyor. TBMM’nin yeni açıldığı günlerde henüz kurallara alışık olmayan yeni bir milletvekili, TBMM’nin ön bahçesinde karşı kaldırımda bulunan İçişleri Bakanlığı’nı ziyarete gitti. Bakanlıktan çıkan vekil, TBMM’nin kapıları yerine, iki asker kulübesinden başka duvar ya da kapı bulunmayan ön bahçeden yürüyürek, Meclis’e girmek istedi. Etrafında duvar olmamasına karşın şimdiye dek hiçbir milletvekili ve vatandaşın ihlal etmediği yasağı hiçe sayarak ön bahçeden geçmeye çalışan milletvekili, askerler tarafından durduruldu. Milletvekili, “Bakanlıktan geliyorum. Meclis’e kestirmeden geçeceğim” diye ısrar etti. Askerlerin bu bölgeden girişin yasak olduğunu söylemesine karşın milletvekili “ısrarı”nı sürdürdü. Ancak askerler, geçişe izin vermedi. “Ben milletvekiliyim, nasıl bana izin vermezler” diye düşünen milletvekili soluğu TBMM Başkanlığı’nda aldı. “Ben milletvekiyim, bana izin vermediler, olmaz böyle şey” diyerek ortalığı birbirine kattı. TBMM yöneticileri, ön bahçede duvar ya da kapı olmamasına karşın bu bölgeden geçişin yasak olduğunu, Meclis kurulduğundan beri bu bölgede önlem olmamasına karşın kimsenin bu kuralı ihlal etmediğini uzun uzun anlatarak, güç bela yeni milletvekilini ikna ettiler... İçişleri Bakanı Atalay, referandumdan evet çıkmasını istediklerini söyledi ‘Daha çok referandum yapılmalı’ KAYSERİ (AA) İçişleri Bakanı Beşir Atalay, “Referanduma katılımın yüksek olmasını ve ‘evet’ oyu çıkmasını istiyoruz’’ dedi. Atalay, 21 Ekim’de yapılacak referandumun Türk demokrasisinin en önemli değişim noktalarından biri olacağına inandığını belirtti. Kayseri’de partisince düzenlenen İl Danışma Meclisi toplantısına katılan Atalay, burada yaptığı konuşmada, “22 Temmuz’daki seçim zaferinin ardından yollarına devam ettiklerini, Abdullah Gül’ün 11. ? Kayseri’de partisinin İl Danışma Meclisi toplantısına katılan Atalay, 22 Temmuz’daki seçim zaferinin ardından yollarına devam ettiklerini belirtti. Cumhurbaşkanı seçilmesi dolayısıyla Kayseri’nin ayrı bir zafer yaşadığını’’ belirtti. Gelişmiş ülkelerde referanduma çok daha fazla başvurulduğunu, Türkiye’de sadece anayasa değişikliği konusunda referandum yolunun açık olduğunu ifade eden Atalay, şöyle konuştu: “Toplum iradesinin ülke yönetiminde daha etkili hale gelmesini istiyoruz. Mümkün olsa daha fazla referanduma gitmeliyiz. Yeni anayasa taslağında da bu konuda çalışmalar yapılıyor. Daha çok referandum yapılmasının yolu açılacak. Bu referandumda biz toplumun görüşüne başvuruyoruz. Bunun için toplumun referanduma katılımının fazla olmasını sağlamalıyız.’’ Vatandaşın “Nasıl olsa muhalefet yok, karşı görüş yok, za Balcı müsteşar ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Resmi Gazete’nin dünkü sayısında yayımlanan atama kararıyla, Adem Şahin’den boşalan Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarlığı’na, Türk Patent Enstitüsü Başkanlığı görevini yürüten Yusuf Balcı getirildi. Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) Genel Müdürlüğü’nde açık bulunan Yönetim Kurulu Üyeliği’ne de Yusuf Yazar atandı. TPAO’nun önceki Genel Müdürü Osman Saim Dinç, Çalık Holding’e transfer olmuştu. ten evet oyu çok gelir’’ düşüncesinden hareketle referanduma katılımın az olabileceğine dikkati çeken Atalay, parti teşkilatlarından referanduma katılımın ve “evet’’ oylarının çok olması için çalışma yapmalarını istedi. Bu konuda kamuoyunu aydınlatmak için ilan tahtaları hazırlatacaklarını, medya kuruluşları kanalıyla tanıtım çalışmaları yapacaklarını bildiren Atalay, anayasa değişikliğiyle ilgili geçici maddelerin kaldırılmasıyla vatandaşın tereddütlerinin giderilmesinin sağlanacağını söyledi. Hatim duasını okumak Meclis’te geçen dönem en faal milletvekillerinden birisi de AKP İstanbul Milletvekili Gülseren Topuz’du. Güncel ve önemli konularda verdiği yasa önerileri ve çalışmaları ile tanınan Topuz’u, partisi 22 Temmuz seçimlerinde aday göstermedi. Topuz’a, arkadaşlarını ziyaret edip özlem gidermek için geldiği Meclis’te, eski Grup Başkanvekili Salih Kapusuz ile sohbet ederken rastladık. AKP’nin kuruluşundan başlayarak grup başkanvekilliği görevini üstelen, ancak bu dönem “bakanlık beklentisi” nedeniyle, grupta görev almama kararı alan Kapusuz ile Topuz’un sohbetine gazeteciler de katıldı. Gazeteciler Topuz’a, “Yüzünüz gayet dingin görünüyor. Dinlenmek size yaramış” diye takıldı. Bunun üzerine araya giren Kapusuz, “Tabii biz arkadaşları, sabahlara kadar, gece gündüz çalıştırıyorduk. Hepsi çok yoruluyordu” dedi. Topuz da bu sözleri onaylayarken “Resmen canımıza okunuyordu. Ama seçim döneminde bu çalışmamız, aday gösterilmemiz için yetmiyormuş demek ki” dedi. Listelerin hazırlanmasında belli ki etkisi olan Kapusuz, altta kalmadı: “Eee önce canlarına okuduk, 22 Temmuz’da da hatim dualarını okuduk!” Aslıtürk ilanla aranıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi, 213 sayılı Vergi Usul Yasası’na muhalefet suçundan yargılanan sanık Orhan Aslıtürk’ün savunması alınamadığından kaçak sayılacağını Resmi Gazete aracılığıyla ilan etti. Resmi Gazete’nin dünkü sayısında yer alan ilanda, Aslıtürk hakkında Şişli 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nce çıkartılan gıyabi tevkifin, sanığın yabancı ülkelerde bulunduğundan kaçak sayılması ve yakalandığı takdirde yurtdışından getirilmesinin sağlanması amacı ile yakalamaya dönüştürüldüğü belirtildi. İlanda, mahkemenin 12 Eylül 2007 günlü ara kararında, Aslıtürk’ün savunması alınamadığından kaçak sayılacağına karar verildiği, Aslıtürk’ün ilan tarihinden itibaren 15 gün içinde mahkemeye gelmemesi durumunda Türkiye’de bulunan mallarına, hak ve alacaklarına amaçla orantılı olarak el konulabileceği kaydedildi. DTP’li Keser tutuklandı ADANA (AA) Adana’da Yüreğir ilçesine bağlı Yakapınar (Misis) beldesinin DTP’li Belediye Başkanı Osman Keser ile terör örgütü lehine slogan atıp pankart açtıkları iddia edilen dört kişi tutuklandı. Alınan bilgiye göre, Şırnak’ta, terör örgütüne düzenlenen operasyonlarda ölü ele geçirilen altı terörist arasındaki Mehmet Bayram için Adana’da yakınları tarafından açılan taziye çadırında, terör örgütü lehine konuşmalar yaptığı iddiasıyla gözaltına alınan Keser ile slogan atıp pankart açan sekiz kişi, dün adliyeye sevk edildi. Nöbetçi Cumhuriyet Savcısı tarafından ifadeleri alınan zanlılar tutuklama istemiyle nöbetçi mahkemeye çıkarıldı. Sanıklardan, Belediye Başkanı Osman Keser ile Fadile B, Abdullah T, Mehmet B. ve Selahattin Y’nin tutuklanmasına, diğer sanıklar M.T, F.A, S.B, M.D’nin de tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmasına karar verildi. Türey Köse, Ayşe Sayın, Emine Kaplan tbmmcum@ttnet.net.tr CUMHURİYET 05 K