24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 7 EKİM 2007 PAZAR 12 PAZAR KONUĞU leyla.tavsanoglu?cumhuriyet.com.tr KKTC’nin önceki ve şimdiki cumhurbaşkanları Denktaş ve Talat’la Kıbrıs sorununa çözümü konuştuk Denktaş: Egemenlikten vazgeçilemez Talat: Temel unsur siyasi eşitlik SÖYLEŞİ LEYLA TAVŞANOĞLU Tam bir yıl aradan sonra KKTC’deyim. Yine KKTC’nin eski ve yeni cumhurbaşkanları Rauf Denktaş ve Mehmet Ali Talat’la konuşuyorum. Denktaş Bey’le Girne’nin batısındaki Yılan Adası’ndaki evinde söyleşiyoruz. Her zamanki gibi zinde. Büyük tutkusu Kıbrıs’ın sorunlarıyla uğraşıyor. Rum Yönetimi Lideri Tasos Papadopulos’a Türk askerine “işgalci ve düşman” dediği için ateş püskürüyor. “Papadopulos bu b..ku yemekle Türk askerini işgalci yapmaz” diyor. Ankara’yı ve Lefkoşa hükümetini de “KKTC’nin egemenlik haklarından vazgeçilmemesi” için uyarıyor. “KKTC yerine Kıbrıs Türk Devleti demek burayı eyalet haline getirir” diyor. Talat Bey ise rahat. “İsim önemli değil. Önemli olan temel unsur Rumlarla siyasi eşitliktir” tezinde ısrar ediyor. Siz Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Tasos Papadopulos’un, “Türk askeri en büyük düşmanımızdır. Kıbrıs’ta işgalcidir” biçimindeki sözlerini nasıl değerlendiriyorsunuz? DENKTAŞ Ben bu konuda yazılar da yazdım. Kendisine saçma sapan saldırdıklarında Dr. Küçük’ün (Kıbrıs Türk toplumu eski lideri) söylediği, benim çok sevdiğim bir sözü vardı. Bunu söyleyeceğim için affedersiniz. “Köpek b..k yemekle deniz murdar olmaz” derdi. Papadopulos da o b..ku yemekle Türk askerini işgalci yapmaz. Rum oyununa dikkat Sizce bu görüşmelerden bir sonuç çıkar mı? Bu 43 yıldır BM’nin, ABD’nin ve İngiltere’nin oynadığı ve oynattığı bir oyundur. Görüşmeler devam etsin... Görüşmelerin devam edebilmesi için iki tarafın eşitliğine önem vermeleri lazımdır. Taraflardan sadece birini meşru Kıbrıs hükümeti olarak tanımaya devam ettikleri sürece bu görüşmelerden hiçbir sonuç alınmaz; meğer ki biz teslim olalım. Biz teslim olmadığımız için uzlaşmaz olduk. Sayın Talat gerçekten Rum’un samimiyetine inanarak barış istedi. Türkiye’nin de istemi üzerine, “Madem Annan Planı’nı herkes istiyor, biz de kabul edelim. Bu iş bitsin” diyerek kabul etti ve ettirdi. Ama artık Rum’un ne oyun oynadığını kendisi de Sayın Soyer de görüyor. Dolayısıyla bu görüşmelerden bir şey çıkmayacağını kendisi de biliyor. Ama herkes ve Türkiye, “Aman masaya oturun” dediği için mecburen masaya oturuyor. Benim zamanımda da böyle oldu. Türkiye’yi kırmamak için masaya oturuyoruz. Ama masaya oturmak, bir şey vereceksin demektir. Bu da mevcuttan vereceksin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden vazgeçerek vereceksin demektir. İstenen budur. O noktada ABD Dışişleri Bakanlığı Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün KKTC’yi ziyareti ve açıklamaları konusunda neler düşünüyorsunuz? KKTC’ye ilk ziyareti yapması dünyaya da bir mesajdır; bir geleneği devam ettirmektir. Seçilen cumhurbaşkanları daima bunu yapmıştır. Dünyaya mesaj şudur: “Kıbrıs meselesinde biz varız. Stratejik, güvenlik çıkarlarımız ve buradaki Türk halkını koruma P O R T R E yükümlülüğümüz var.” Operasyon işi için son adaya geldiğinde ilk defa, “Kıbrıs’ta gerçekler vardır. Bu gerçekler iki 1924, Baf doğumlu. Hukuk öğrenimini eşit halk, iki demokrasi, iki devlettir. Türkiye’nin haklarıdır. İngiltere’de tamamladı. Bir süre avukatlık ve Kıbrıs Türk’ü aldatıldı Bunları kale almak lazımdır” savcılık yaptı. 1955’te Kıbrıs’ın şeklinde yaptığı açıklamayı bu kez Yunanistan’la birleşmesi için terör Annan Planı’nda Kıbrıs Türkü’ne tekrar vurgulamıştır. Bizi de hareketlerine girişen EOKA örgütüyle verilen özel haklar vardı. Onlar ne hakikaten memnun etmiştir. Bizim mücadeleye başladı. 1958’de arkadaşlarıyla oluyor? beklentimiz buydu. Ama birlikte Türk Mukavemet Teşkilatı’nı (TMT) AB normları bunu kabul etmiyormuş. geçenlerde Star gazetesinde Sayın kurdu. 1960’ta Kıbrıs Cumhuriyeti Biz AB’den derogasyon istedik. Bize, Erdoğan’ın demecini okudum. “Cevap veremeyiz” karşılığını kurulunca Kıbrıs Türk Cemaat Meclisi ve Sayın Gül’ün beyanatını tekrar verdiler. Yani vaziyet nezaketini gözden geçirdiğimizde hâlâ, İcra Komitesi başkanlıklarına seçildi. 1973’e korumaktadır. “Annan Planı Kıbrıs Türk kadar Kıbrıs Cumhurbaşkanı Muavini ve Peki, Kıbrıs’ın sadece Rum tarafını Devleti’ni de yaratmıştır” Türk Yönetim Başkanı görevlerini sürdürdü. tam üyeliğe kabul etmek AB görüşünde olduklarını görüyoruz. 1974 Barış Harekâtı sonrası 1975’te Kıbrıs normlarının neresine sığıyor? Bu çok yanlıştır. Annan Planı Türk Türk Federe Devleti’nin (KTFD) ilanının Bak, Verheugen’in (AB’nin eski devleti yaratmış değildir. Var olan, ardından Cumhurbaşkanı ve Meclis Başkanı genişlemeden sorumlu komiseri) Türkiye’nin büyükelçi teatisiyle marifeti, Yunanistan’ın baskısı, oldu. 1983’te KKTC’nin ilanıyla tanıdığı, büyük fedakârlıklarla garantör İngiltere’nin kalleşliğiyle besleyip büyüttüğü egemen devleti, Cumhurbaşkanlığı’na seçildi. 17 Nisan Kıbrıs Rum tarafını üye yaptılar. Rum tahakkümünde olan bu ülkede 2005’te yapılan Cumhurbaşkanlığı Üçünün de inancı Rum üye yapıldığı vilayete çevirmekteydi; sistemini de seçimlerinde adaylığını koymadı. 24 Nisan zaman Kıbrıslı Türklerin “Aman üye sıfırlamaktaydı. Onun için 2005’te görevi Mehmet Ali Talat’a teslim etti. oluyoruz” diye önlerine ne konulsa hükümetin aklında, Annan Planı’nın kabul edecekleriydi. Gerçekten de o öngördüğü Türk devleti tatmin edici Müsteşar Yardımcısı Matt Bryza’nın değerlendirmede haklı çıktılar. Biz bir yaklaşımdır ve bir sonuç olur, inancı sözlerinin ne anlama geldiğini size sormak önümüze konulana ne getiriyor diye baktık. varsa çok üzülürüz. Sonunda kendileri de istiyorum... Ne götürdüğüne bakmadık. Özetle, seni bir çok üzülür. Bryza’nın o sözlerini hiç kimse karma vilayet olarak Rum’un insafına Yani açıkça KKTC’yi bir Rum vilayetine unutmasın. “Türkiye sorumluluklarını bırakıyordu. Ama bunlara hiç kimse mi dönüştürmek istiyorlar, Annan yerine getirmelidir” dedi. Yani bu sözler, bakmadı. Planı’yla? Türkiye Rum’u tanımalıdır, önerilerini Niye bakmadılar? Tabii. Devlet adını verdikleri o vilayete Rum’un kabul edebileceği şekle soksun Çünkü vaatler, paralar çoktu. ABD itiraf razı olmak demek Türkiye’nin Kıbrıs’tan etti. Referandum sırasında 30 milyon dolar çekilmesine razı olmak, Kıbrıs Türk’ünü de demektir. Ama ona ne buradan ne de Türkiye’den tek bir cevap verilmedi. harcamış. “Onun ötesinde de var. Ama Rumlara teslim etmek demektir. Bunların hepsini Papadopulos hep cebine onları söyleyemeyiz” diyor. Acaba bu dediğiniz mi yapılmak koyuyor. Diretiyor, direniyor ve daha da Ama kimlerin ne aldığını biz de biliyoruz. isteniyor? silahlanıyor. Rum tarafının bugün bütün Mal meydanda. Bakın, Verheugen, Ümit ederiz ki Sayın Toptan’ın ve Sayın hedefi Türk askerinin adadan çıkmasıdır. “Seçimlerde Denktaş kazanırsa kabul Şener’in, Sayın Gül’ün hem Peki, Türk askeri adadan çıkarsa Rumlar etmeyeceğiz” demişti. O kadar da ileri Cumhurbaşkanı olmadan hem de olduktan ne yapar? gittiler. CTP’nin kazanması için de sonra söylediği gibi TBMM’de de kayda O silahlarla bizi becerecekler. Efendim, ellerinden geleni yaptılar. İyi oldu. Barıştan geçmiş olan Annan Planı’ndan önce işgal sona erecekmiş. İşgalin sonucu olan tamamen yana bir hükümet iktidara geldi. konfederal yani iki devlete dayalı bir Ama üç yıldır barış yapamıyor. Herkes, ortaklık esası üzerinde dursunlar. Adı devlet göçmenlik ortadan kalkacak. Herkes yerli yerine gidecekmiş. Yerleşik dedikleri arızanın Türk değil Rum tarafında olduğunu olacak bir aldatmacaya, Annan Planı’nda Türkiye’den gelenler, Anadolu’ya geri gördü. Bugün Rum basınında, “Yedi defa olduğu gibi, yeniden onay vermesinler. dönecekmiş. Tek egemenlik, tek devlet, tek önümüze konulan çözüm önerilerine her Dediğim gibi açıklamalar, yüzeysel ekonomi olacakmış. Bakın, AKEL lideri seferinde biz hayır dedik” biçiminde eski bakıldığında bizi sevindirmektedir. Ümit Demetris Hristofyas, “Federasyonu kabul Rum Dışişleri Bakanı Nikos Rolandis ederiz ki bunlar sadece yüzeysel beyanatlar edebilirim. Türk askerini adadan yazdı. Doğrusu da budur. Onlar hayır dedi. değildir. Rumların Papadopulos’u Annan çıkarmak için başka çare yok” diyor. Uzlaşmaz ben oldum. Bugün sanıyorum Planı’na evet diyecek diye bütün dünyayı Tabii bunun amacı da Türkiye’nin Türkiye, petrol meselesi ve daha başka kandırdıktan sonra hayır diyerek AKEL garantörlüğünden kurtulmak. Peki, biz, nedenlerden Kıbrıs’ın artık kolaylıkla aracılığıyla CTP’yi ve herkesi de kandırmış federasyon konuşurken “Bunlardan vazgeçilecek bir yer olmadığını anladı. olmasıyla bize vermiş olduğu hayati fırsatı vazgeçmeyiz” diyor muyuz? “Bizim Ayrıca Türkiye’nin bölgedeki doğal yeniden heba etmeyiz. Bakalım, gelecek kırmızı çizgimiz budur. İki devlet kaynaklarına engel olabilecek bir günler ne gösterecek? arasında federasyon olmalı” sözlerini konumdadır. Ama KKTC varsa onun Yıllar sonra KKTC Cumhurbaşkanı söylüyor muyuz? Zamanında biz ve bölgedeki hakları Türkiye ile birleştiğinde Mehmet Ali Talat ve Papadopulos bir Türkiye bunu söyledik. Dolayısıyla adamlar Türkiye’ye zarar değil büyük yarar gelir. araya geldiler ve çözüm arayışına girdiler. RAUF DENKTAŞ bizim kırmızı çizgimiz diye Kıbrıs’ın meşru hükümeti olarak Kıbrıs meselesini 1974’te başlamış bir olay gibi dünyaya takdim ediyor. “İşgali kaldırın. Kıbrıs meselesi halledilir” diyorlar. Bütün dünya ve AB’nin baskısı bu. Bu politikanın yanlış olduğunu, kandırıldığını, karşı taraftan beklediğini alamadığını söyleyerek “Biz bu çizgiden artık vazgeçtik. Annan Planı öncesi çizgideyiz” demek lazımdır. İyi de bu neden söylenmiyor, sizce? Bunu Sayın Sezer (bir önceki Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer) sürekli canlı tuttu. Sayın Gül gelince heyecanla, “Acaba aynı çizgiyi izleyecek mi?” diye bekledik. O da vurguladı. Ama bütün yaklaşımın içinde yeni bir anlaşmada “Kıbrıs Türk Devleti” diye bir isim geçerse buna fit olacaklarını anlıyoruz. Bunun böyle olmadığını ve olmayacağını Türk milletine ve bütün dünyaya söyleme zamanı şimdidir. Biz, “Egemen bir Türk devleti vardır. İsmi de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’dir” diyoruz. Güneydeki ise siz ne derseniz deyin ismi Kıbrıs Rum Cumhuriyeti’dir. Artık bunu bütün Kıbrıs’ın, bütün halkın temsilcisi olarak kabul etmek yanlışından vazgeçmeniz lazımdır. Güneyin bütün Kıbrıs’ın hükümeti olarak tanınmasının nedeni BM Güvenlik Konseyi’nin 4 Mart 1964 tarihli BM Barış Gücü’nün Kıbrıs’a gönderilmesi için alınan kararı değil mi? Olmaz olur mu? Sayın Dışişleri Bakanı (ÖRP lideri Turgay Avcı) BM’den yardım çağrısında bulundu. Kıbrıs meselesinin hallini 43 yıldır önleyen BM Güvenlik Konseyi kararlarıdır. Çünkü Rum’u meşru hükümet olarak kabul etmektedir. BM Güvenlik Konseyi 1960 antlaşmalarına uymayan bir sistemi kabul etmiştir. Adaya BM Barış Gücü’nü (UNFICYP) gönderirken Kıbrıs hükümetinin rızasını aldı. Evet, ama bu bakış devam ettiği sürece bize yardımcı olamaz. Kıbrıs’ta iki halk arasında iki ayrı referandum yapılmıştır. Ondan önceki bütün BM kararlarının yüzde 90’ına Türkiye itiraz etmiştir. Dolayısıyla o referandumlardan sonra o kararlar geçmişte kalmış, düşmüştür. Rum ise aynı kararlara dayanarak ısrarla, “BM kararları ve AB normlarına göre bir anlaşma yapalım” diyor. BM kararlarında bir Kıbrıs Cumhuriyeti var, biz de azınlık statüsündeyiz. Bugüne kadar ABD ve İngiltere sayesinde bizi idare ettiler. savunur. Burada kimileri KKTC yaşamalı ağırını söyleyeyim. BM ve büyük Oysa iktidara gelince bütün devletin, diyor. Siz ise Kıbrıs Türk Devleti devletler Rum tarafına, “Bana bak. söylemini tercih ediyorsunuz. İkisi aynı bütün ülkenin sorumluluğunu üstlenmiş Seni bugüne kadar Kıbrıs olur. O nedenle de kendi düşüncelerini mı? Cumhuriyeti olarak tanıdık. Ama sen düzenler, koşullara göre uyarlar. TALAT Bir kere KKTC ölmeli, diyen o Kıbrıs Cumhuriyeti değilsin. Ama sonuçta ne tam olarak kendi yok. Sonuçta bir çözüm şemsiyesi Kıbrıslı Türkler olmadan sen ahkâm düşüncelerini uygular ne de bütünüyle altında kurulacak olan, adı isterse kesiyorsun. Bu politikanı kendi düşüncelerinden kopar. KKTC isterse Kıbrıs Türk Devleti değiştirmezsen biz seni Kıbrıs Dolayısıyla ikisinin ya da birçok başka olsun, KKTC’nin daha ileri bir hali Cumhuriyeti olarak tanıma etkenin de oluşturduğu bir politikayı olacak. Dünyayla temas kurabilen, politikamızı gözden geçiririz” deseler izler. Bu çok doğaldır. dünyada sesi olan, dünyanın bütün Rum tarafı masaya oturur. Çünkü dünyanın her yerinde, her zaman ülkelerinden normal devlet muamelesi Ama bunu söylemiyorlar... böyle olmuştur. gören bir yapıya kavuşmuş olacağız. Tam tersine. “Bir tek seni tanıyoruz. Bir parti lideriyken söylenenle bir Burada önemli olan çözümdür. Vallahi de billahi de seni tanımaya bakanken, başbakanken ya da Çözümün şeklinden çok kendisi devam edeceğiz” diyorlar. cumhurbaşkanıyken söylenen tıpatıp önemlidir. Bunu yapamazlarsa ki yapamayacaklar, aynı olmaz. Mutlaka düzenlenir, Çözümün şekli müzakereyle, karşılıklı başka şeyler yapabilirler. Buraya kabul edilebilirlikle belirlenir. O yüzden uyarlanır ve ülkenin daha genelini uygulanan izolasyonları yavaş yavaş kapsayacak hale getirilir. çözümün şeklini tartışmaktan çok, ki kaldırabilirler. Bu en kolay yol. Üstelik Rumların kırmızı çizgileri var. tabii ki o müzakereyle olacak ve tabii ki de Rum tarafına ceza vermeden Bunlardan ödün vermeyiz diyorlar... tartışacağız, bizim üzerinde durmamız yapabilirler. En gerçekçi yol budur. Bir kere kırmızı çizgi nedir? Kırmızı gereken karşılıklı kabul edilebilir ve Ama onu da yapmıyorlar. çizgi, siz gazetecilerin çok sevdiği bir bizim çıkarlarımızı koruyacak bir Biraz da iç politikadan söz edelim. tabirdir. Rivayet muhtelif. çözüme ulaşmaktır. Muhalefet partilerinin mutsuz Amerikalılar da çok seviyor... Peki, ulaşabilecek misiniz? Çünkü en oldukları Cumhuriyet Meclisi Onlar da seviyor işte... Kırmızı çizgi son yine Tassos Papadopulos’la bir oturumlarını boykot etmelerinden Amerikalıların sizlere ihraç ettiği bir araya geldiniz. Anladığım kadarıyla o anlaşılıyor. O zaman neden bir erken jargondur. görüşmeden bir şey çıkmadı. Nasıl seçime gidilmiyor? Kırmızı çizgi o demekse asla olacak bu? Valla bilmiyorum. Ben tabii parti değiştirmeyeceği bir şeydir. Ama Doğru. Çıkmadı. Çünkü Papadopulos politikası içinde değilim. Ama boykotçu bizim anladığımız anlamda bir partilere de şunu söyledim: çözümü öngörmüyor. Onun Mecliste 50 milletvekilinin çözümü iki devlet temeline 25’ini elinde tutan bir parti kolay dayalı ya da bir federal çatı kolay erken seçime gitmez. Bunu altında bir yapı filan değil. istemek gerçekçi değil. Başka Federasyon çözümü diyor ama formüller üzerinde durun. Doğru federasyon çözümünü olan budur. istemediğini herkes biliyor. Ama bu benim tamamıyla kişisel Papadopulos’un istediği görüşüm. Polemiğe de girmek Türklere azınlık statüsü mü istemiyorum. Ben sadece vermek? durumu teşhis ettim. Sonucun Hayır efendim. Yanlış nasıl geleceği dünyada verilen biliyorsunuz. Daha ileri gidiyor. birçok mücadelede ortaya Osmosis istiyor. Bunu BM konmuştur. Ya uzlaşarak olur ya Genel Kurulu’nda söyledi. Bu gerginlik tırmandırılır ve sonuçta federasyon, eşitlik, hatta azınlık boykot başka alanlara kayar. değil. Ancak o yollarla zorlanabilir. Kıbrıs Türkü’nü asimile etme Onlar Meclis’e gitmediler. Ama amacını mı güdüyor? o dönemde bugüne kadar hiç Asimile etmek istiyor. O çıkmadığı kadar yasa çıktı. yüzden oturduğumuzda tabii ki Ama bu sefer de “Bunlar CTP anlaşma olmadı. Ben “Zaman yasaları” denmeyecek mi? limiti koyalım, bir an önce Ne olacak? Sonuçta yasa tam teşekküllü müzakereleri geçiyor. Üstelik bunlar kilit ve P O R T R E başlatalım, 2008 sonuna önemli yasalar. Yani muhalefetin kadar bir çözümü hedefi Meclis’te iktidara kolaylık hedefleyelim” dedim. “Hayır, mı sağlamak? Öyle olmamalı. ben zaman limiti kabul Yine de saygı duyarım. Her Girne, 1952 doğumlu. Yükseköğrenimini etmem” dedi. eylemin kendi içinde tutarlılığı Ankara’da ODTÜ Mühendislik Fakültesi’nde Siz Papadopulos vardır. görüşmesinden çıktıktan sonra yaptı. Üniversite öğrenciliği döneminde sol şöyle bir açıklama siyasal hareketlere aktif olarak katıldı. Kıbrıs’a AKP parmağı yapmıştınız.... dönüşünde Kıbrıs Türk sendikalarının ve Hemen söyleyeyim. Kıbrıs Bir de bu boykotlara neden gençlik örgütlerinin kurulması için çalıştı. Rum tarafı mental olarak olan yeni koalisyon ortağı CTP’ye girdikten sonra partinin gençlik kolları ÖRP’nin AKP tarafından görünüyor ki hemen bir çözüme ve çeşitli organlarında görev aldı. Bir dönem hazır değil. Ben bunu gördüm. kurdurulduğu ve içinden hiç CTP’nin eğitim sekreterliğini üstlendi. 1993’te elini çekmediği iddiaları var. Çözüm onları korkutuyor. kurulan CTPDP koalisyon hükümetinde Hatta bu partinin kuruluşunda Rumlar çözüm Eğitim ve Kültür Bakanı oldu. Onun ardından Şaban Dişli’nin de rolünün istemiyor kurulan yine CTPDP koalisyon hükümetinde olduğu söylenmişti. Siz bu Başbakan Yardımcılığı ve Devlet Bakanlığı’nı konuda ne diyorsunuz? İyi de neden korkuyorlar? Şaban Dişli’yi tanırım. Onun üstlendi. 1996’da düzenlenen CTP Şu anda mutludurlar. AB’nin bazı sorulara cevap vermekten kurultayında genel başkanlığa seçildi. Şubat saygın üyesidirler. Ama çözüm öte bilfiil parti kurma 2005 genel seçimlerinde CTPDP koalisyon başka bir rejim demektir. O çalışmalarına katıldığını doğrusu hükümetini kurarak KKTC Başbakanı oldu. rejimde başlarına neler ben görmedim. Benim anladığım gelebilir? Bilemiyorlar. Her kadarıyla Türkiye’nin ya da Aynı yıl nisan ayı Cumhurbaşkanlığı zaman herkes değişiklikten AKP’nin bu işe katılımı böyle seçimlerinde de KKTC’nin ikinci korkar. Kıbrıslı Türklerin bir oluşuma Türkiye nasıl bir Cumhurbaşkanlığı’na seçildi. içinde de çözümden endişe tepki koyar biçiminde bazı duyanların endişeleri aynı kesimlerin araştırmasına verilen kırmızının da tonu var. Hangi kırmızı? nedenle değil mi? Bir politikacımız, cevaplar çerçevesinde olmuştur. Onun için ben o konuyu o kadar ciddiye Örneğin, gelenektir, özellikle sağ “Annan Planı ölüm, felaket almıyorum. demektir” derken bir başka eğilimli partiler bir adım atacaklarında Hatta nasıl bir yapı içinde nasıl bir politikacımız da şunları söyledi: hatta bir bölünmeye gideceklerinde çizgiye sahip olduğunuz da önemlidir. “Annan Planı bizi dünyayla böyle bir bölünmenin Türkiye Yani? buluşturacak, kurtaracak plandır.” tarafından nasıl karşılanacağını merak Merkezi idarenin güçlü olduğu bir Aradaki farkı bir düşünün. Ama ikisini ederler. Çünkü Türkiye’nin isteği federal yapı içindeki kırmızı çizginiz de söyleyen insan oğludur. dışında hareket edilirse engel çıkacağını farklıdır. Merkezin zayıf olduğu, O nedenle değerlendirme son derece bilirler. Bu eskiden beri böyledir. O konfederasyona kaçan bir yapı içindeki önemlidir. Sonuçta da o belirleyici olur. çerçevede sorulan sorular ve alınan kırmızı çizginiz farklıdır. İki ayrı devlet Diyelim ki 2008 Şubat ayında Rum cevaplar olmuştur, diye düşünüyorum. biçiminde bir örgütlenme olacaksa o tarafında yapılacak başkanlık Onun dışında, AKP’nin hükümetle ne zamanki kırmızı çizginiz farklıdır. seçimlerinde Papadopulos kaybetti, sorunu vardı ki başka bir parti kurdurup Onun için size, kırmızının her tonu var, Hristofyas kazandı. Ne değişir? hükümete ortak yapsın? Yani AKP, dedim. Onu bilemem. Çünkü politikalarında DP’nin engelleri nedeniyle mi hükümeti Peki, bu tarafta da öyle mi? nasıl bir değişiklik yapacaklarına beğenmiyordu? Yok böyle bir şey. Her yerde öyle. Yani kırmızı çizgi bağlıdır. Yani sorun CTP’yle DP arasındaydı. abartıdır. Örnek vereceksem, Kıbrıslı Peki, devlet politikaları değişir mi? Seçim döneminde özellikle Türkler için en temel unsur siyasi Olsun, ama liderlik önemlidir. Devlet Lefkoşa Belediye Başkanlığı’nın eşitliktir. O zaman bana, toprağın önemi DP tarafından kazanılması CTP’de ciddi politikaları değişmez değildir. Çünkü yok mu, mülkiyet rejiminin önemi yok devlet politikalarını belirleyen sonuçta bir rahatsızlık yarattı. Daha önceden de mu, diyebilirsiniz. Bunların hepsi insanlardır. başlayan bir kavga, bir çatışma vardı. O önemlidir. O yüzden zaten kırmızının Liderler değişince devlet politikası da da tuz biber ekti. Hükümet onun için çeşitli tonlarından söz ettim. değişir. bozuldu. Bu benim bakış açım. Başkasınınki Ama ne yönde değişir? Olumlu mu Görevden alınan Din İşleri Başkanı olumsuz mu olur? Onlar bile tartışılıyor. farklı olabilir. Ama benim açımdan Ahmet Yönlüer’in şimdi de özellikle Kıbrıslı Türk’ün en temel hayati çıkarı Her kişi giydiği gömlekten etkilenir. Ne Türkiyeli göçmenlerin bulunduğu siyasi eşitliktir. Siyasi eşitliğin pozisyonda? Nasıl bir politika izliyor? bölgelere gidip Türkİslam sentezi zedelendiği herhangi bir anlaşma Ona bakmak lazım. “İnsan propagandası yaptığı haberleri var. Bu Kıbrıslı Türkler için anlaşma sayılmaz. muhalefetteyken başka söyler. adam o kadar şaibeli iken neden hâlâ Rumlar hangi şartlarda Kıbrıs’ın İktidara gelince başka söyler” lafları bu faaliyetleri sürdürmesine göz tümüne sahip olma siyasetlerinden var ya, gerçektir. yumuluyor? vazgeçerler? Niçin? Yasaklanabilir mi? Sonuçta herhangi Bir sürü dış etken ya da bunların Çünkü muhalefetteyken kendisini bir kişi siyasete atılır. Ona değerini halk toplamı bunu sağlayabilir. Bunun en oluşturan kesimin, tabanının görüşlerini verir. MEHMET ALİ TALAT CUMHURİYET 12 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear