24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
22 EKİM 2007 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER Küba’da seçimler ABD’dekinin antizezi ? Dış Haberler Servisi Küba’da Devlet Başkanı Fidel Castro’nun hastalığı nedeniyle yetkilerini devretmesinin ardından ilk belediye seçimleri dün yapıldı. ABD, Küba’daki seçimleri “demokratik görünme kaygısı” olarak tanımlarken, Castro önceki gün gazetelerde yayımlanan makalesinde “Bizim seçimler, ABD’dekinin antitezini oluşturuyor. Orada ya zengin olacaksınız ya da çeşitli fonlardan gelecek yardımlara bel bağlayacaksınız. Ayrıca ABD seçimlerinde her türlü hile hurda, etnik ayrım ve şiddeti görebilirsiniz” ifadesini kullandı. dishab?cumhuriyet.com.tr 11 Irak’taki ABD ordusu, aralarında bebeklerin de olduğu 13 Iraklıyı vahşice katletti BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI Sadr semti kana bulandı ? Bağdat’taki ABD operasyonunda yine Iraklı siviller hedef oldu. ‘49 Şii milisi öldürdüklerini’ iddia eden ABD ordusu ise sivil kayıplarından ‘habersiz’ olduklarını açıkladı. Dış Haberler Servisi Amerikan ordusu, Bağdat’taki Sadr semtine dün düzenlediği operasyonda 49 Şii milisin öldürüldüğünü açıkladı. Yerel kaynaklar ise, aralarında 2 bebeğin de olduğu 13 Iraklı sivilin hayatını kaybettiğini bildirdi. ABD ordusundan yapılan açıklamada, Sadr semtinde bir milis liderini aramakta olan askerlere otomatik silahlar ve bombalarla yapılan saldırı üzerine çıkan çatışmada 33 militanın öldürüldüğü, destek için gelen Amerikan helikopterlerinin de 6 kişiyi vurduğu iddia edildi. Askerlerin çekilmesi sırasında çıkan çatışmada da 10 kişinin öldürüldüğü belirtilen açıklamada, “Kara kuvvetleri bu operasyon sonucunda masum sivillerin öldüğünden habersiz olduklarını bildirdiler” denildi. Oligarşi, Faşizm, Medya Zincirindeki Çölaşan Emin Çölaşan olayı, buzdağının su üstünde görünen küçücük bir parçası. Emin’in tasfiyesi ne Aydın Doğan, ne Özkök ve ne de bir gazete meselesidir. Onlar, netleşen cephelerdeki aktörlerdir sadece. Bir patron, bir yönetici v.s... Oyunculuğunu en açık söyleyenin Özkök olduğunu da kabul edelim. Emin Çölaşan olayını farklı yapan, medyada herkesin çok iyi bildiği ama kimsenin bir türlü açık açık yüksek sesle söyleyemediği olayın kamuoyu önünde tartışılmasıdır. Medyada tekel, karartma ve baskı bulunduğu için iktidara, patronlara ve emperyalizme zarar veren şeyler ne yazılır ne de söylenir. Olayı sadece, “bir medya patronunun iktidarla olan ilişkisine zarar verdiği için” Emin’in kapı önüne konması biçiminde görmek çok yanlıştır. Olayın boyutları çok daha büyüktür. Emin; yazdığı bir kitapla belki de farkında olmadan, “Türkiye’deki oligarşi ve faşizmin medya üzerindeki tekelini” bir turnusol kâğıdı gibi açığa çıkarmıştır. Karartmanın başaktörleri bile itirafta bulundular. 1980’li ve 1990’lı yıllarda büyük sermaye ağırlıklı olan oligarşi, 2000’li yıllarda dincileri ve bölücüleri de yanlarına alarak emperyalizmin saflarına katıldı. ABD ve AB, oligarşiyle birlikte meydayı, “planlarını pazarlamak için’’ kullanıyorlar. Baskı, şiddet, yalan, yıldırma, beyin yıkama gibi faşizmin bütün olanakları sergileniyor. Emin, istenmeyen 3040 kişiden sadece biri. Bütün şanssızlığı (ya da şansı) bildiklerini bir kitap haline getirmiş olması. Medya dördüncü kuvvet olmaktan çıkmış, oligarşinin ve faşizmin bir “karartma silahı” olmuş. Büyük sermayenin, dincilerin ve bölücülerin hedeflerinin maşası haline dönüşmüş. ABD ve AB, “AKP’nin iktidarda kalmasını istedikleri için”, oligarşinin medyası da bu hedefin bir parçası olmuş. BOP’ta, Kıbrıs’ta, AB ile ilişkilerde Türkiye’nin ulusal çıkarları yok edilirken, “medya karatma uygulamış; halka eksik ve yanlış bilgi aktarmış”. Özelleştirmelerle Türkiye’nin içi boşaltılırken; sosyal devlet yok edilirken, kimi patronlar, dinciler ve yabancı tekeller ulusal değerlerimizi paylaşırlarken medya halkı yanıltmış; oligarşinin ve emperyalizmin soygununu gizlemiş. Hırsızların en önemli silahı olmuş. Emperyalizmin tarafına geçenler artık aralarında, “ulusalcı, Atatürkçü, sömürgecilere karşı direnen insanlar istemiyorlar”. Durum 1960’lardaki, 1970’lerdeki gibi değil, saflar netleşti. Bush’un dediği gibi: “Ya yanımdasın ya da düşmanımsın.” Gazeteci olarak oligarşiye hizmet etmiyorsan, karşıdasın demektir; seçimini yapacaksın. WALL STREET JOURNAL ‘ABD Barzani’yi zorlamalı’ Cenazede büyük öfke olayda 13 Iraklı sivilin hayatını kaybettiğini belirtti. İmam Ali Hastanesi’nde muhabirlere olayı anlatan Sadr semti sakinlerinden Ebu Fatma, komşusunun 14 yaşındaki oğlunun da içinde yer aldığı ölenlerin çoğunun, sıcak nedeniyle uyumak için evlerinin çatısına çıkan kişiler olduğunu anlattı. Hastane kaynakları da, 2 bebek, 1 çocuk ve 1 kadının da aralarında bulunduğu 13 kişinin öldüğünü doğruladı. AP haber ajansı, ölen bebeklerin fotoğraflarını yayımladı. Çeşitli televizyonlarda yayımlanan görüntülerde de, semtin üzerinde dumanABD ordusunun sık sık operasyonlar düzenlediği Sadr semti, dün yine bomba sesleriyle uyandı. 2 milyon nüfuslu Şii semtinde düzenlenen operasyonda hayatını kaybeden bir Iraklının cenazesinde öfkeli kalabalık ABD karşıtı sloganlar attı. Hava saldırısında 60 civarında Iraklının da yaralandığı bildirildi. (Fotoğraf: REUTERS) lar yükseldiği, çok sayıda yaralı sivilin hastanelerde tedavi olmayı beklediği ve ölen Iraklıların tabutunu taşıyan yüzlerce kişinin ABD karşıtı sloganlar attıkları görüldü. beri faaliyetleri askıya alınan Şii milis gücü Mehdi Ordusu’nun yeniden aktif hale gelip gelmeyeceğine Mukteda el Sadr’ın karar vereceğini de sözlerine ekledi. Irak ordu sözcüsü Tuğgeneral Kasım el Musavi ise sivillerin öldürülmesi konusunda Irak hükümetinin ABD’den açıklama isteyeceğini belirtti. Öte yandan, Irak ordusunun ülke genelinde bir günde 7 direnişçiyi öldürdüğü, Bağdat’ın doğusundaki bir bombalı saldırıda da 1 ABD askerinin öldüğü, 8’inin yaralandığı açıklandı. Musul, Felluce ve Kerbela’daki saldırılarda da 5 Irak polisi öldü. Dış Haberler Servisi ABD’de yayımlanan Wall Street Journal gazetesi, Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin son derece önemli olduğunu ve bu ilişkinin bozulmaması için Iraklı Kürtlerin PKK’ye karşı adım atması gerektiğini bildirdi. Yazıda, Ermeni tasarısı ve TBMM’de kabul edilen tezkere nedeniyle yaşanan gelişmelerin, iki ülkedeki akıllı liderler tarafından müttefiklik ilişkilerinin yenilenmesi açısından bir fırsat olarak kullanılabileceği ifade edildi. Türkiye’nin Kuzey Irak’a hemen girmek gibi bir niyeti olmadığını belirten gazete, “Türkiye’nin sınır ötesi operasyon düzenlemenin risklerinden kaçınarak ABD ve Iraklı Kürtlerin Kandil Dağı’nda saklanan PKK’yi sıkıştırmasını tercih ettiği” yorumunda bulunarak tezkerenin Türkiye’nin yaptığı bir “uyandırma çağrısı” olduğunu yazdı. Wall Street Journal, ABD Temsilciler Meclisi’nde kabul edilen Ermeni tasarısının Ankara’daki ABD etkisini aşındıracağını ve Irak’taki çabalarını tehlikeye atacağını vurguladı. PKK’nin saldırılarını Ermeni tasarısı gündemdeyken yoğunlaştırdığını belirten gazete, “PKK’nin ABD’yi Türkiye’den ayırmak istediğini, ABD’nin ise bu tuzağa düşmemek için Iraklı Kürtleri PKK’ye karşı adım atmaya zorlaması gerektiği” bildirildi. Yazıda Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesud Barzani’nin “saldırgan” konuşma tarzı ve peşmergelerin terör örgütünün üzerine gitmeyişinin, Iraklı Kürtlerin PKK ile suç ortaklığı yaptığı görüntüsü verdiği ve “ birinin Barzani’ye, PKK’nin Kuzey Irak’taki ekonomik büyümeye ve istikrara karşı büyük tehdit oluşturduğunu hatırlatması gerektiği” belirtildi. ÇKP kongresi sona erdi ? Dış Haberler Servisi Çin Komünist Partisi’nin 17. ulusal kongresi dün sona ererken Devlet Başkan Yardımcısı Zeng Kinghong ve iki üst düzey yetkilinin merkez komitesine seçilmemesi dikkat çekti. Bir hafta süren kongrede, Devlet Başkanı Hu Cintao iktidarını perçinlerken, Zeng ile partinin disiplin sorumlusu Wu Guanzheng ve ulusal güvenlik sorumlusu Luo Gan’ın merkez komitesine bile alınmaması, “yeni liderler kuşağı oluşturulmasının ilk adımı” olarak yorumlandı. Kongrede, “Çin’e özgü sosyalizm bayrağı altında, orta halli refah toplumunun inşasında yeni zaferler kazanmak için mücadele edelim” başlıklı rapor ile parti tüzüğünde yapılan değişiklikler kabul edildi. ‘Açıklama istiyoruz’ Şii lider Mukteda el Sadr’ın yardımcılarından Abdülmehdi el Muteyri, “Öldürülenlerin çoğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olması, bu kalabalık bölgeye yönelik ayrım yapmayan saldırıların canavarlığını gösteriyor” dedi. El Muteyri, semti kontrol altında tutan ve geçen ağustos ayından 2 bebek de öldü Irak polisi, hastane kaynakları ve semt sakinleri ise, 2 saat süren ve çok sayıda ev ile dükkânın hasar gördüğü Çölaşan’ı ve Özkök’ü yazmıştım 28 Ağustos 2006’da Cumhuriyet’te şunları yazmışım: “Eğer Ertuğrul Özkök’ün görüşü doğru olsaydı Emin Çölaşan ile Özkök’ün aynı gazetede yazmamaları gerekirdi.” Çünkü bu, demokrasinin gereğidir. Peki bunu niye yazmışım? Ertuğrul Özkök 25 Ağustos 2006’da Hürriyet’teki köşesinde, “Erol Manisalı gibi ulusalcı, Atatürk’çü ve antiemperyalist biri nasıl olur da Milli Gazete ile söyleşi yapar” diye bir yazı yazmış ve beni eleştirmişti. Buna karşı yazdığım yazıda Emin Çölaşan’la kendisini örnek göstermiştim. Ama onlar “benim, antidemokratik diye eleştirdiğim görüşlerini” benimsemiş olmalılar ki Çölaşan’a tahammül edemediler. Çölaşan sadece bir kişi, bir simge. Onların tahammül edemedikleri, “iktidarların, oligarşinin ve emperyalizmin eleştirilmesidir”. Çölaşan’ın işine ne Aydın Doğan ne de Özkök son verdi: Onu tasfiye eden, Türkiye’deki oligarşi ve onun faşist uygulamalarıdır. Türkiye “iktidar, oligarşi ve Batı emperyalizmi üçgeninde’’ sıkıştırılmış durumda. Bu cephe; ulusalcı, özgürlükçü, halkçı, Atatürkçü ve antiemperyalist düşüncelere düşman. Medya halkın, Cumhuriyet’in, demokrasinin, sosyal devletin medyası olmaktan çıkmış. Oligarşinin ve emperyalizmin baskı aracı haline dönüşmüş. Ama ne oluyor; bu baskılar ve faşist yapılanma kendi diyalektiğini üretiyor. Emin’in yazdığı bir kitap bile halkın ve medyanın aynaya bakıp gerçekleri görmesine yol açıyor. Oligarşi de gerçeklerle yüzleşiyor... Kendi soygunu ve faşizmi ile yüzleşmeye başlıyor... ??? Bu arada Irak’ın kuzeyindeki gelişmelere göz yuman hükümet, son olayların suçlusudur. Oligarşinin Amerika’nın dayatmalarına alet olması, Türkiye’yi bu açmazın içine sokmuştur. www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali EMPERYALİST TERÖRÜ LANETLİYORUZ Emperyalizm, Irak’ta başlattığı kanlı işgali tüm Ortadoğu bölgesine genişletiyor. Terör, bu işgalin tetikçisidir. EMPERYALİZMİN ÜLKEMİZİ BÖLMEK ÜZERE ORTAYA KOYDUĞU BU OYUNA boyun eğmeyeceğiz. Emperyalizmin maşası, çocuklarımızın katili terör, ne olursa olsun, kardeşliğimizi ve beraberliğimizi aşamayacaktır. ÜLKEMİZİN İÇİNDE SÜRÜKLENDİĞİ KAOS ORTAMINI VE BİZİ SARAN BU KARANLIĞI YIRTACAGIZ. BUNUN İLACI KARDEŞLİK VE BERABERLİKTİR. Ulusal birliğimizi pekiştireceğiz. Ulusal birlik ve ulusal bağımsızlık direnişimizin simgesi bayrağımızdır. İLK TEPKİMİZİ BİR VE BERABER OLDUĞUMUZUN SİMGESİ OLAN BAYRAĞIMIZI EV VE İŞYERLERİMİZE ASARAK DİLE GETİRELİM. YAŞASIN TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE MÜCADELEMİZ! ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ ANKARA CUMOK ANADOLU EĞİTİM SENDİKASI ANKARA KIZ LİSESİ MEZUNLARI DERNEĞİ BAĞIMSIZ CUMHURİYET PARTİSİ CUMHURİYET KADINLARI DERNEĞİ ÇAĞDAŞ GAZETECİLER DERNEĞİ ÇAĞDAŞ YAŞAMI DESTEKLEME DERNEĞİ ANKARA ŞUBESİ EĞİTİMİŞ SENDİKASI HACIBEKTAŞ VE YÜKSEKÖĞRENİM KURUMLARINA YARDIM DERNEĞİ KAVAKLIDEREM DERNEĞİ NÜSHED TÜRKİYE EMEKLİ SUBAYLAR DERNEĞİ TÜRKİYE ÜNİVERSİTELİ KADINLAR DERNEĞİ TMMOB ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI TOPLUMSAL GÜÇ BİRLİĞİ ULUSAL EĞİTİM DERNEĞİ YEREL YÖNETİM ARAŞTIRMA VE EĞİTİM DERNEĞİ (YAYED) ANKARA CUMOK TERÖRÜ LANETLİYOR Ülkemizdeki terör ve bölücü hareketin sorumluları ABDAB ve AKP’den kurtulmadıkça, Emperyalizmin Ortadoğu’ya dayattığı haritaları hiçbir zaman yırtamayız. Kahrolsun Emperyalizm ve İşbirlikçileri! ANKARA CUMHURİYET OKURLARI ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ ÇANKAYA ŞUBESİ ANKARA 24. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ TAŞINIRIN AÇIK ARTTIRMA İLANI EMPERYALİST TERÖRÜ VE TERÖRE YOL VERENLERİ ŞİDDETLE KINIYOR, ULUSUMUZA BAŞ SAĞLIĞI DİLİYORUZ. ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ ÇANKAYA ŞUBESİ Dosya No: 2007/146TAL Bir borçtan dolayı hacizli bulunan ve aşağıda cins, miktar ve kıymetleri yazılı mallar satışa çıkarılmıştır. Birinci artırma 09.11.2007 saat 10.3010.31 arasında Ankara Belediye Mezat Salonu adresinde yapılacak ve o günü kıymetinin % 60’ına istekli bulunmadığı takdirde 14.11.2007 günü aynı yer ve saatler arasında 2. artırma yapılacağı, şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin % 40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesinin şart olduğu, mahcuzun satış bedeli üzerinden alınacak % l KDV alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin İcra dosyasından görülebileceği, masrafı verildiği takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla Müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 05.10.2007 Değeri: 30.000,00 YTL Adedi: 1 Malın Cinsi (Önemli nitelik ve özellikleri): 20. DENİZLİSPOR.003 Plakalı MERCEDES 1993 Model Hususi Otobüs 0.304 Tipi, Yeşil Açık Mor Mavi Yeşil 44199410725696 Motor numarası 37338513218918 Şasi Numarası Basın: 55822 ERMENEK KADASTRO MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2004/54 Esas KARAR NO: 2006/182 Davacı MUSTAFA METLİ aleyhine mahkememizde açılan Kadastro (Tespite İtiraza İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1Davalılar Mustafa Aksoy, Kerim Mercan ve Mustafa Yıldız yönünden açılan davanın husumet yönünden REDDİNE, 2Diğer davalılar yönünden davanın KABULÜ İLE; Karaman İli. Basyayla İlçesi, 265 ada 5 nolu parsel, 265 ada 13 nolu parsel ve 291 ada 5 nolu parsele ilişkin kadastro tutanaklarındaki malik hanelerinin iptali ile tutanakta yazılı sair hususların aynı kalmak kaydıyla bu yerlerin davacı Abdullah oğlu, 02.03.1979 d.lu, Mustafa Metli adına tapuya kayıt ve tesciline, 3Peşin harem mahsubu ile bakiye 248.94 YTL harem takdiren davacıdan alınarak Hazineye irad kaydına, 4 Davacı tarafından yapılan 105 YTL tebligat, 20.20 YTL harç, 22 YTL yurdışı tebligat, 83.50 YTL keşif ücreti olmak üzere toplam 230.70 YTL yargılama giderinin Mustafa Aksoy, Kerim Mercan, Mustafa Yıldız dışındaki davalılardan müştereken ve müsteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 5Suçüstü ödeneğinden karşılanan 59,50 YTL tebligat giderinin takdiren davacıdan tahsiline Karar verilmiş olup karar Dahili Davalılardan Mustafa ve Şerife’den olma, 10.08.1979 doğumlu SADET (AKSOY) KADlOĞLU’nun tespit edilen adreslerine çıkartılan tebligatlar bila ikmalen iade olmuş ve başkaca adresi tespit edilememiş olduğundan iş bu yukarıdaki bahsi geçen karara karşı yukarıda bahsi geçen Dahili Davalının bir diyeceği var ise 15 günlük süre içinde mahkemeye bizzat veya yazılı bir dilekçe ile bildirmesi aksi taktirde kararın kesinleşeceği teblig yerine geçmek üzere ilanen tebliğ olunur. 08/06/2007 Hâkim: 98106 (Basın: 40067) Nüfus cüzdanımı, öğrenci kimlik kartımı ve öğrenci pasomu kaybettim. Hükümsüzdür. AYŞE KARA CUMHURİYET 11 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear