Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 28 OCAK 2007 PAZAR 10 PAZAR YAZILARI dishab?cumhuriyet.com.tr Güvercinleri de vururlar Hrant kardeş “Güvercinleri de vururlar, Hrant kardeş...” Senin kurduğun beyaz evleri, senin düşlediğin beyaz dünyayı, senin uçurduğun beyaz güvercinli barış ideallerini kimse üç kurşunla yok edemez. Bizim toplumumuzda bile vururlar. Senin içinden yetiştiğin ve aşkla, derin bir içtenlikle bağrına bastığın ülkende bile vururlar... O kuş beyinli şahinler, o kör akbabalar kara salyalı ideolojileriyle leş kargası gagalarıyla seni topraklarından, sevdiklerinden alçakça bir şiddetle koparırlar. Hrant Dink’i, Muammer Aksoy’u, Uğur Mumcu ve diğerlerini hayatımızdan, insanlıktan gaddarca çalanlar, çaldırtanlar bu eşsiz kişiliklerin yerlerinin asla ve asla doldurulamayacağını çok iyi biliyorlar... Hrant’ın gür sesini, bilgelik fışkıran konuşmalarını dinleyen en fanatik Ermeni diyasporası, en oportünist Fransız politikacısı bile söylediklerine dikkat etmek zorunluluğunu hissediyordu. Hrant, Türkiye’deki her boydan ve soydan “milliyetçi sürüsü”nü rahatsız ettiği kadar her fırsatta, has Avrupalılığını savunan Fransızı, öz Fransız geçinen Ermeniyi, mutlak doğruyu tekelinde tuttuğuna inanan demokratları kofluklarından, konformist zaaflarından ustalıkla vuruyordu. Bu ikinci grubun Türkiye’deki sürüden, ideolojik soydaşlarından esas farkı, kamuya yansıyan “İhanet / Hain” söylemlerinin daha az pespaye, daha usturuplu oluşuydu. Onu katledenler, katline seyirci kalanlar, katlini hazırlayanlar, onu korumaktan aciz kalanlar, yani ‘Hepimiz’ sahte AvrupalıFransızErmenidemokrat zincirinin ekmeğine yağ sürdük... Hrant, 2004’te Fransız Ermenilerinin Parisli sesi AYP radyosunun bir programına telefonla İstanbul’dan katılıyor. Konu “Soykırım”. Hrant dili döndüğünce, “gerçeğe” demokratlık bu?” diye yakınmıştı. nereden ve hangi zaman Hrant, kitap amaçlı kaydedilen bir diliminde bakıldığından hareketle; sohbetin devamında, Türkiye’de yüz değişik görünüşleri, ifadeleri binlerce Ermeni’nin sessizce, olabileceğini, birtakım kavram ve Anadolu’nun insancıl gövdesiyle sözcüklerin sarf edilmesinin, kaynaştığını ama cemaatin toparlamak uyarmaktan ziyade “toplumsal belleği” gibi “derin böldüğü ve dağıttığını anlatıyor. devlet” istihbaratının bunu “Bize yardımcı olmak istiyorsanız unutmadığını, hatta daha anlayışlı, daha arşivlediğini anlatmıştı. sabırlı davranın” gibi PARİS Yakın dostu, avukatı Fethiye tavsiyelerde bulunuyor. Çetin’in “Anneannem” “Adamların uyuz başlıklı belgesel olarak olduğunun niteliyebileceğimiz enfes farkındaydım. Sıra kitabının 2006’da çevrilen Türkiye’de yaşayan Fransızcasının yarattığı Ermenilerin sayısına UĞUR HÜKÜM etkiler Hrant’ın geldi. Hadi resmen 60 düşüncelerini doğrulayan bin civarında olduğunu bir başka kanıt. varsayalım. ‘Ama bugün Türkiye’de Şu anda 3. baskısını yapan kitap yaşayan Ermeni kökenli nüfus belki başta Fransa Ermenileri olmak bunun 10 misli. Çeşitli çevreler üzere, ilgili Fransız kamuoyunu şok 1915 olaylarında 11.5 milyon etti. Bu olguyu hepimiz 24 Kasım’da kişinin kırıldığını iddia ediyor. Ben Paris ELELE Derneği’nde, Çetin’in buna katılmıyorum’ der demez, onur konuğu olduğu, Amerikan mikrofonu kestiler. Bunlar Edebiyatı Uzmanı Esther bizimkilerden beter fanatik. Nasıl Heboyan’ın bir “gerçek hikâyeler” kitabı İstanbul Yolcuları ve televizyon gazetecisi Louis Carzou’nun (babası Garnik Zouloumian) romanı Sekizinci Tepe kitapları etrafında düzenlenen, Ermeni “Büyükannelerin Belleği” başlıklı açık oturumda yaşadık. Kitapların hatırına, “hayatlarında ilk kez bir Türk derneğine adım attıklarını” itiraf eden bazı Fransız Ermenileri, “Demek bizim de Türk akrabalarımız olabilir” sözleriyle hayretlerini dile getirdiler. Dink ve Agos dergisinin belli oranda öncülüğünü yaptığı bu süreçte farklı Türklerin varlığı, Çetin’in kitabının Türkiye’de değil düşmanlık görmesi, tam tersine büyük sevgi ve ilgiyle karşılanması, tehdit yerine destek bulması; benzer tanıklıkların gün ışığına çıkması, dil çözülmeleri, tabuların sarsılması, dayanışma ve dostluk çemberlerinin genişlemesi gibi saptamalar diyaspora saflarında hassasiyetlerin değişmesine, donuk ve mutlak bakışlarda bir tereddüt doğmasına neden oldu. Anneannem’in, Batı Ermenicesiyle yayımlanması nedeniyle 20 Ocak’ta Paris’te Ermeni kuruluşlarınca düzenlenen büyük gece “Hrant Dink’e Saygı”ya dönüştü. Çetin’i “Niye soykırım demiyorsun, niye inkârı cezalandırma yasasını reddediyorsun” diye sıkıştıranları, yine 2 bin kişilik kalabalıktan yükselen “Yeter artık!” tepkileri susturdu. Sevgili Hrant, mesajın geçmişti, hem oralarda hem buralarda... Türkiye’de gözyaşı döken milyonlar, “Hepimiz Hrant’ız, Hepimiz Ermeniyiz” ibareleriyle İstanbul’u eşi nadir görülür bir insan seline çevirenler Hrant’ın sesini duymuştu. Demokrasi ve özgürlük neferi en nadide beyaz güvercinimize, sana bile kıydılar. Ama huzur içinde yat, “Boşuna ölmedin Hrant Kardeş” ugur.hukum@gmail.com Ağacı besleyen toprağıdır, insanı da M ehmet Uzun, “Nar arasında değişiyor. Bunlar Çiçekleri” kitabında, arasında, Ermeniler ve Diyarbakır’daki Gâvur Ortodoks Hıristiyanlar başı Mahallesi’nden çocukluk çekiyor. Suriye’de 80 bin arkadaşı Mıgırdiç (Mıgo) ve Ermeni yaşadığı tahmin Mıgo’nun kundura ustası ediliyor. babası Apé Vardo’dan (Vardo Ermeni tehciri sırasında Amca) bahseder. Dicle Erzurum, Van ve Bitlis kenarında nar ağaçlarının vilayetlerinden çıkarılan altında geçirdikleri günler Ermeniler, Musul’un güney anılarda hep taze kalır. İki kısmı, Zor ve Urfa sancağına; arkadaşın yolu yıllar sonra Adana, Halep ve Maraş Kanada’nın Montreal kentinde civarından çıkarılan Ermeniler yeniden kesişir. Apé Vardo da ise Suriye’nin doğu kısmı ile oğluyla Kanada’ya göç etmiştir. Halep’in doğu ve Diyarbakır’a olan özlemi o güneydoğusuna gönderilmişler. kadar büyüktür ki, nar ağacı İşte, Halep’in daracık ekmek ister ama Kanada’nın sokaklarından birisinde soğuk ikliminde tutmaz yürürken, kazılmış yolu fidanlar. Apé Vardo da ağaçlar gösterip “Görüyor musun ne gibidir; toprağından sökülen ve halde yollar?” diyen başka iklimlere götürülen arkadaşımı duyan bir genç, ağaçlar gibi… Diyarbakır’ı, nar “Görüyorum, görüyorum” ağaçlarını, ağacın tepesinde diyor. Merhabalaştıktan sonra sürekli vızıldayan arıları “Nerelisiniz?” faslı başlıyor. andıkça, Dicle’nin kenarındaki Adı Avadis (23) olan gencin gibi hüngür hüngür ağlar… ailesi Antep’ten göç etmiş. Hrant Dink’in katledilmesinin Türkçeyi ninesinden öğrenmiş. ertesi günü, Halep’te “Babam hâlâ bazı Hıristiyanların çoğunlukta arkadaşlarıyla Türkçe olduğu Aziziye konuşuyor” diyor. Avadis, Mahallesi’ndeyiz. Yağmur, Dink’in vurulmasıyla ilgili ne yağmadığı günlerin acısını düşündüğümüzü sorduğunda, çıkarıyor adeta. Ailesi, 1915’te “Bunu aslında biz size Kilis’ten göçmüş olan Agop sormak isterdik” diyorum. Okçuyan’ın (52) gümüşçü “Gündüz vakti, sokağın dükkânındayız. ortasında öldürülmesi.. çok Halep’teki Ermeni esnafın üzüldük” diyor. hemen hemen hepsi Türkçe O sırada, yine gümüşçülük biliyor. Sadece ikram ettiği yapan Ohannes Arakilyan da çayla değil Anadolu kokan (62) katılıyor sohbetimize. konukseverliğiyle de içimizi Hrant Dink’in ölümünü ısıtan Agop, arkadaşlarından Türkçeyi Antep öğrenmiş. “İnsanlığa HALEP şivesiyle sığan bir şey değil bu. konuşuyor. Söz Bu suikast, Türklere, dönüp dolaşıp Türkiye’ye çok zarar Hrant Dink’e verecek” diyor. geliyor. Ölüm Halep’teki “fikir haberini Türk adamlarının” Dink’i GÜL ATMACA televizyonundan Halep’e davet ettiğini aldığını söyleyen duyduğunu ve iki hafta Agop, çok üzüldüklerini içinde kendisini beklediklerini söylüyor. “Hrant Dink, öğreniyoruz. Türkiye için bir Türkten Halep’teki Ermenileri dinlerken daha iyiydi; TürkErmeni doğduğu yeri, anasının atasının dostluğu için uğraşıyordu. İlk mezarını, yanar haldeki ocağını zamanlar kendisini bırakıp gitmek zorunda kalan sevmezdim, baskı altında bazı insanları düşünüyorum. şeyleri konuşmuyor diye Nesilden nesile geçen ve her düşünürdüm. Sonra cesurca geçen gün daha da artan konuştuğunu gördük. Haberi “gücenmişlik” duygusu ağır duyunca çok üzüldük ama basıyor. Öte yandan, şimdi sadece Hrant Dink için değil hiçbiri hayatta olmayan aile Türkiye bundan zarar büyüklerimizin anlattıkları görecek diye…” geliyor aklıma. Onlar ki, Ermenistan televizyonu yeterli Erzurum’da, 191618 yılları olmadığı için Türk arasında Rus işgalini televizyonlarını takip ettiklerini yaşamışlardı ve bazı söyleyen Agop, çocuklarının da Ermenilerin “öç alma” Türkçe bildiğini belirterek, duygusuyla yaptıklarını “Orada, APO’dan ‘Ermeni anlatırken gözyaşlarını piçi’ diye bahsedilince tutamazlardı. Acıların tek çocuklarımız neler hissediyor, taraflı yaşanmadığı ortada. biliyor musunuz? Biz Halkların tarih boyu nasıl çocuklarımıza bunu nasıl birbirine düşürüldüğünü açıklayacağız?” diye sitem anlamak ise hiç zor değil. Peki ediyor. Türkiye ile Ermenistan çözüm nedir? Hrant Dink’in arasındaki ilişkilerin defalarca ifade ettiği gibi önce güçlenmesini isteyen Agop’a halklar birbirini çok iyi göre Türkiye, yoksulluk tanımalı. Sorunlarımızı ABD, içindeki Ermenistan’a yolu Fransız senatosu değil biz kendi açmalı. Ortadoğu’da Lübnan’ın aramızda konuşmalıyız ve en başkenti Beyrut’tan sonra en önemlisi birlikte yaşamasını fazla Hıristiyan nüfus öğrenmeliyiz. Halkların Suriye’nin Halep kentinde kardeşliği adına hatırası hep yaşıyor. Hıristiyan nüfusun bizimle olacak. oranı yüzde 15 ile yüzde 20 gul.atmaca@yahoo.com.tr Belçika’nın Türkçe radyoları tiryakisi olduğunuz bir ürkiye’de özel radyoların radyonuz yoksa eğer, FM yayın yapmaya başladığı kanallarında gezinirken 1991’de Belçika’ya geleli 1 yıl “Türklerin güçlü sesi Genç olmuştu. O zaman Belçika’da kalmasını bilenlerin radyosu” haftada 1 saat yayın yapan Radyo Paşa’ya, “Altın gibi Türkçe radyolar vardı. radyo” Gold FM’e ya da Çoksesliliğe duyarlı ve ilerici Anadolu’nun çok renkliliğini yerel radyolardan süre alınıp ve çok kültürlülüğünü yansıtan Türkçe yayın yapılıyordu. Biz Radyo Anatolya’ya denk de Anvers’teki Radio gelebilirsiniz. Radyo Paşa Centrale’dan haftada bir saat grubu Ezgi, Gold FM grubu ise koparıp Türkçe program Jet FM adlı ikinci bir radyo yayımladık. Bizim hevesimiz yayını daha yapıyor. Çanak çabuk geçti ama Brüksel’de bu antenlerden girip, Türkleri deneyimlerini daha uzun Belçika’daki evlerinde esir alan sürdüren Leyla Ertorun “Turkuaz” ve Ramazan Kurt Türkçe televizyonlar henüz otomobillere, alışveriş “Türk FM” adı altında pazar günleri 3 saat program yaptılar. merkezlerine, bakkallara ve manavlara girememiş durumda. Avrupalı Türklerden radyo Türklere ait bu mekânlarda 2 konusunda en şanslıları yıldır Brüksel’den Belçika’da, özellikle yapan de Brüksel’de yaşayan B R Ü K S E L yayın Türkçe radyolar Türkler olmalı. Kısa hüküm sürüyor. dalga üzerinden yayın Radyo Paşa en eski yapan Türkiye’nin olanı, neredeyse 2. Sesi radyosu dinlenen yılına girecek. günler yerini çoktan Yayına Brüksel’den 24 saat ERDİNÇ UTKU başlamasından 2 Türkçe yayın yapan ay sonra aynı oluşumlara bıraktı. frekans üzerinden yayın yapan Brüksel’de 3 farklı oluşum, 5 ayrı isimle, 24 saat radyo yayını Belçika Radyo Televizyon Kurumu’nun (RTBF) şikâyeti yapıyor. Flaman bölgesindeki üzerine kapatıldı ama başka bir sıkı denetim nedeniyle bu frekanstan yayına başladı bölgede yayın yapamayan Birleşmiş Milletler (BM) Genel SekreteRadyo Paşa. Radyonun sahibi Türkçe radyolar, Brüksel ve ri Ban Ki Moon, Kongo Demokratik Selahattin Koç, 1982’den beri Valon Bölgesi’nde Türklerin Cumhuriyeti’nde (Kongo DC) HIV tafrekans almak için yoğun olduğu kentlere şıyan çocuklarla bir araya geldi. 1 Ocak’ta görevi devralan Ban, ilk yurtdışı ziyaretini Kongo DC’ye beklediklerini söylüyor. Müzik, yöneliyorlar. Her sabah işe yaptı. Ban, binlerce HIV taşıyıcısı ve AIDS hastası çocuğun bulunduğu ülkeye ziyaretinde, başeğlence, sohbet, tartışma, giderken ve iş dönüşü kentteki Kalembelembe Pediatri Merkezi’ne de gitti. (Fotoğraf: AP) yorum programlarının yanında otomobilinizde dinlediğiniz, Türkçe ve Fransızca haber de yayımlanıyor Radyo Paşa’da. Sabahları Deniz’in hazırladığı programla güne merhaba diyebilir ya da frekansı Gold FM’e çevirip Zana’nın hazırladığı “Zana ile Katil, Garih’ten cep telefonunu istiyor. O İngiltere’nin Irak’ta savaş çıkarma sveç’te, 26 Şubat 1986’de işlenen Olof Kıskananlar Çatlasın” da vermiyor. Polise göre, cinayet sadece bu planlarına da karşıydı. Bir konuşmasında Palme cinayeti, ilk bakışta önceden programıyla neşenizi nedenle işleniyor. Olay yerinde üzerinde George Bush’tan “kovboy!” şeklinde söz planlanmamış, o anda, adeta ayaküstü bulabilirsiniz. Gold FM’in “Allah!” yazan, hem de Garih’in üzerine ediyor, Bush’tan ( tıpkı bir zamanlar işlenmiş bir cinayet görüntüsü veriyordu. sahibi Ünal Yıldırım, yasal örtülmüş bir çuval vardır. Polise göre o Alpaslan Türkeş’in Sakıp Sabancı’ya Çünkü, Palme’nin içeride silah tekellerine boşluğun doldurulacağından ve çuval da tesadüfen oradadır. Zaten İstanbul söylediği gibi) “Çizmeden yukarı karşı izlediği engelleyici çizgi ve dışarıda yayın hakkı verileceğinden çıkma” uyarısı alıyordu. Ve çok geçmeden Emniyet Müdürümüz, Dink cinayeti için süper güçlere karşı uyguladığı umutlu. Gold FM’de müzik, de “Örgüt, mörgüt yok; milliyetçi Lindh de öldürüldü! bağımsızlıkçı tutum, cinayetin bu gidişten eğlence, kültürsanat, sohbet duygularla işlenmiş bir cinayettir!” Lindh, öldürüldüğü gün parlamentodan ilk memnun olmayan güçlerin desteğiyle programları arasına Türkçe demedi mi? Müdürün de öngördüğü gibi işlenmiş olabileceği izlenimini vermemesi kez yalnız çıkıyor. Tek başına bir alışveriş haberler serpiştiriliyor. Şubatta Samast, Dink’i “Türklükle ilgili sözleri merkezine gidiyor. Bıçağı cebinde hazır gerekiyordu. Sosyal Demokrat Başbakan haberyorum ve Fransızca kanına dokunduğu için” öldürdüğünü katil, onu orada adeta tesadüfen görüyor. Palme, yanında korumaları olmadan gece haber bültenleri de başlayacak. söylüyor. Dink’in ve Garih’in artık üzerine Mağaza çıkışından sonra meydanda eşiyle sinemaya gidiyor. Sinemadan saat Radyo Anatolya’nın sahibi çarpı işareti konulan resimleri yan yana yetişiyor ve bıçaklayarak öldürüyor! 23.00’te çıkıyorlar. İşlek bir caddede Kurt, yasal boşluk konusuna getirildiğinde bir anlam daha ifade ediyor; Cinayetten sonra, Lindh’in ne Ortadoğu, evlerine doğru yürüyorlar. O anda uzun biraz farklı yaklaşıyor; ikisi de önemli iki cemaatin önde gelen ne de Balkanlar’la ilgili tutumundan söz boylu bir adam yaklaşıyor, Palme’nin “Düpedüz korsan yayın isimleriydi. Samast, cinayeti, “Dink’in ediliyor. Cinayet o anda, ayaküstü ve adeta omzuna hafifçe dokunduktan sonra yapıyoruz. Yakında lisanssız sözleri kanına dokunduğu için” tesadüfen işlenmiştir. vuruyor. Palme cinayeti de tıpkı Uğur FM radyolar kapatılacak” işlediğini söylüyor. Rahibin katili de Görünüşte bu cinayetin Mumcu cinayeti gibi hâlâ diyor. Bu nedenle de orta dalga MALMÖ “misyonerlik faaliyetleri kanına de hiçbir ön hazırlığı aydınlatılmayı bekliyor. Aradan 21 yıl üzerinden tüm Belçika’ya dokunduğu için” öldürdüğünü açıklıyor. yok. Lindh’in Sırp katili, geçti. Plansız, basit ve ayaküstü yayın yapacaklarını belirtiyor. O da seçilmiş sıradan bir kişi. Günlük (tıpkı Hrant Dink’in işlenmiş gibi görünen cinayet hâlâ 8 Ekim yerel seçimleri öncesi giysileriyle geliyor, ayaküstü vuruyor ve katili gibi) “Lindh’i, aydınlatılamadı. Cinayetin nedenleri Schaerbeek’ten aday olan gidiyor. Bu “kanıma dokundu” Sırplarla ilgili sözleri sorularına verilen yanıtlar da şu ana Adalet Bakanı Laurette gerekçesi, adeta uluslararası cinayetlerde kanına dokunduğu başlıklarda toplanıyordu: Palme, IrakOnkelinx bile yasallığı kullanılan ortak bir motif görüntüsü için!” öldürdüğünü İran savaşına, İsveçli silah tekellerinin ALİ HAYDAR tartışılan radyolarda boy NERGİS sergiliyor. 12 Eylül’den önce, bir siyasi söylüyor. Lindh’in katili hem İran’a, hem de Irak’a silah satma gösterdi. Yasal boşluklar bazen cinayet işlendiğinde, katil zanlısının robot de Trabzonlu rahip çabalarına karşı çıkıyordu... Palme, böyle hoşluklar yaratabiliyor. resminden yola çıkarak onu bir yerlere mal Santoro’nun katili O.A. ve Ogün Samast birçok ülkenin ABD’nin dümen suyundan Ele geçirdikleri yasal boşlukları etmeye çalışırdık. Dink cinayetinde de gibi uyuşturucu kullanmış, ruhsal gittiği koşullarda emperyalistlere kafa anında dolduran Türkçe katilin giysisine, beresine, ayakkabılarına yapısının bozuk olduğu kanıtlanmış, tutuyordu. Vietnam Savaşı’na karşı radyolar, uçukkaçık, cıvıl cıvıl bakılarak cinayetin sıradan olduğuna ve çıkmıştı. İsveç’te 2003’te öldürülen Sosyal sabıkalı biridir. Daha önce birkaç kez DJ’leri, bozuk ama sevimli örgüt işi olmadığına karar verenler var. uyuşturucu ve benzer suçlardan hapse Demokrat Dışişleri Bakanı Anna Lindh Türkçe konuşan sunucuları ve Unutmayalım ki artık, uluslararası girip çıkmıştır. de Amerikan karşıtlığı ön plana çıkan amatör ruhlarıyla Belçika’daki benzerlikler taşıyan önemli siyasi Anımsanması gereken başka bir olay da politikacıydı. Sırpların Bosna’da Türklerin yaşamlarını Üzeyir Garih cinayeti. Orada da cinayet, o cinayetler James Bond filmlerindeki gibi Müslümanlara karşı uyguladığı katliamı renklendiriyor, Fransızca ve değil; sıradan kişiler tarafından, sıradan bir anda, ayaküstü ve adeta tesadüfen protesto ediyordu. ABD ve Batılı güçlerin Flamanca hayatlarımıza Türkçe “ideal” uğruna, ayaküstü ve sıradan bir işlenmiş. Görünüşte Garih, bıçağı cebinde en azından Sırp zulmüne seyirci kalan dublaj yapıyorlar! görüntü verilerek işleniyor... katille mezarlıkta tesadüfen karşılaşıyor. tutumuna karşı çıkıyordu. Lindh, ABD ve erdincutku@binfikir.be T Ban HIV’li çocuklarla Palme ve Lindh’den Dink’e İ CUMHURİYET 10 K