01 Haziran 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 27 OCAK 2007 CUMARTESİ 14 KOBİ Mobilyacılar iflas bayrağı çekiyor Mobilya sektöründe ihracatçı firmaların Fransa ve Almanya gibi Avrupa pazarını Hindistan ve Çin’e kaptırdığı, iç piyasadaki durgunlukla birlikte sıkıntının had safhaya geldiği bildirildi. Adana Sanayi Odası (ADASO) Yönetim Kurulu üyesi ve mobilya ihracatçısı İlker Gezerşen, Ankara ve İstanbul’dan sonra önemli bir merkez olan Adana mobilya sektörünün, Avrupa ve Ortadoğu’ya yaptığı ihracatla ülkeye önemli miktarda döviz kazandırdığını kaydetti. Gezerşen, “Bu ürünler bir süre öncesine kadar Fransa ve Almanya gibi ülkelerde de ilgi görüyordu. Ancak Hindistan ve Çin’den giden aynı özellikli ve çok düşük fiyatlı ürünlerle rekabet edemememiz bizi bu pazardan hızla kopardı. Son 4 yılda ciromuz hayli azaldı’’ derken sıkıntıyı Ortadoğu’ya eğilerek çözmeye çalıştıklarına, ama iflasın eşiğinde olduklarına dikkat çekti. G üncel İSO’da KOSGEB ofisi kuruluyor İstanbul Sanayi Odası (İSO), başta KOBİ’ler olmak üzere üyelerinin, rekabet gücünü artırmak, kurumlar arası ortak projeler ve işbirliğini geliştirerek destek hizmetlerini çeşitlendirmek amacıyla kendi bünyesinde KOSGEB ve TPE ofisleri açma kararı aldı. Bu doğrultuda, İSO, KOSGEB ve Türk Patent Enstitüsü ile işbirliği protokolü, Sanayi Bakanı Ali Coşkun’un da katılımı ile imzalandı. Protokol kapsamında; üniversitesanayi işbirliğinin sağlanması, kümelenme kolaylığı sağlamak üzere bir “İnovasyon Platformu” kurulması konuları da bulunuyor. Bilişimcilere proje konferansı Bilişim KOBİ’lerinin AB 7. Çerçeve Programı’ndan pay almaları amacıyla düzenlenecek “Avrupa Bilgi ve İletişim Teknolojileri Konferansı”, Avrupa Komisyonu, Türkiye Bilişim Vakfı, TÜBİTAK ve TAGES işbirliğiyle 2930 Ocak’ta İstanbul Ceylan Otel’de düzenlenecek. Avrupa Komisyonu’ndan 13 kişinin konuşma yapacağı konferansın networking oturumlarında ise adayproje eşleşmesi sağlanacak ve katılımcılar Çerçeve Programları’nın sağladığı olanaklar hakkında bilgi sahibi olacak. Proje YTÜ’ den, pratik Ake’ den Üniversite bünyesinde ‘Kalıp ve Pres’ sisteminin kurulmasına katkıda bulunan Şecaettin Akyol sembolik bir imalatı üniversitede sürdürerek öğrencilere teoriyi pratiğe dökme olanağı veriyor eterince iyi asla yeterli değildir” ilkesiyle yola çıkan bir KOBİ, Ake Atalay Kalıp… Henüz birinci kuşak ancak Ake Atalay’ın sahibi Şecaettin Aykol işletmenin uzun ömürlü olması için taşları şimdiden döşüyor. “İşletmem 20, oğlum 21 yaşında ve her ikisi de benim bir parçam. Bu nedenle işletmeyi oğluma da bir başkasına da devretsem, 2 yabancı dil bilen, yalnızca internete değil, gelişen teknolojiye ayak uydurabilen ve sorumluluk sahibi bir yönetici adayı ararım. Oğlumu da bu doğrultuda yetiştirmeye çalışıyorum. Ancak şirketi devralmak istemezse de kesinlikle özgür” diyen Şecaettin Aykol, 68 kuşağının atılımcı ve mücadeleci ruhunu kaybetmemiş. Kendisinin mezun olduğu Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği İmalat Bölümü’nde şimdi oğlu okuyan Akyol, toplumsal gelişmenin, bireysel gelişimden ve aydın fikirli insanlardan geçeceğine inandığı için üniversitesanayi işbirliğine çok önem veriyor. Bu yüzden de Aykol, işletme olarak üniversitede bir sınıfı yenilemiş ve üniversitenin akademisyenlerinden Mehmet Emin Yurci ile “Kalıp ve Press” sistemlerinin birini üniversitede kurmuşlar. Böylelikle sembolik bir imalatı üniversiteden sürdürerek öğrencilerin de çalışmalarına katkıda bulunmayı ve onlara teorileri pratiğe dökme şansı sunmayı tercih etmişler. Eşzamanlı olarak bunun karşılığında KOBİ’lerin en ciddi sorunlarından biri olan proje desteğini de Yıldız Teknik Üniversitesi sağlıyor. İhracat için günler süren pazar araştırmaları yaptım HALK BANKASI “Y 68 kuşağının atılımcı ve mücadeleci ruhunu hâlâ kaybetmemiş olan Şecaettin Aykol toplumsal gelişmenin, bireysel gelişimden ve aydın fikirli insanlardan geçeceğine inandığı için üniversitesanayi işbirliğine çok önem verdiğini söylüyor. ? “İmalat sektörü, üretimin kalbi olmasına karşın üvey evlat muamelesi görüyor” diyen Ake Atalay’ın sahibi Aykol’ KOBİ’lerin TTGV, KOSGEB, TÜBİTAK gibi kuruluşlara ulaşıp proje desteği ve AB hibe ve fonlarından finans desteği alıp bunlardan yararlanmasının oldukça güç olduğunu vurguluyor. ? Kadın girişimciye destek H alk Bankası, kadın girişimcilere yönelik destek paketini yeniledi. Halk Bankası’ndan yapılan açıklamada, ilk defa banka tarafından hazırlanan ve 1994 yılından beri kullandırılan “Kadın Girişimci Destek Paketi’’nin günün koşullarına göre yenilendiği bildirildi. Bankanın Perakende Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Şahap Kavcıoğlu, yeni bir iş kurmak isteyen kadınların, mali tabloları olmadığı için bankalar tarafından kredilendirilmediğini ve kadınlara yeteri kadar imkân tanınmadığını belirterek bir milletin gelişmişlik düzeyinin kadınlarının gelişimi ile doğru orantılı olduğunu kaydetti. Kredi Garanti Fonu ile işbirliği KOBİ’lerin ve girişimcilerin teminat sorunlarının çözümü için yıllardır Kredi Garanti Fonu ile işbirliği yaptıklarını ve kadın girişimcileri de bu yöntemle desteklediklerini ifade eden Kavcıoğlu, tüm dünyada kadınların evlerinden çıkarak iş hayatına atıldığını ve Türk kadınının ekonomik bağımsızlığını kazanmasının Türkiye ekonomisi için çok önemli olduğunu aktardı. Verilen bilgiye göre, Kadın Girişimci Kredisi ile faaliyet gösterdikleri işkolunda tecrübesi ve eğitimi olan kadınlardan, iş tecrübesi ve uzmanlık belgesi olmayan ev kadınlarına kadar geniş bir yelpazede farklı sektörlerdeki tüm kadınlar kredilendiriliyor. Halk Bankası, Kredi Garanti Fonu ile işbirliği yaparak ‘’Kadın Girişimci Kredisi’’nde yüzde 80’e varan kefalet sağlıyor. Üst limiti 25 bin YTL olan ve 36 ay vadeli olarak kullandırılan krediden mal ve hizmet üretimine, serbest meslek ya da ticari faaliyete yönelik yeni bir işyeri açmak isteyen, elinde iş konusu ile ilgili belgesi olan veya olmayan, eğitim almış ya da almamış herhangi bir faaliyeti ya da kendine ait bir işyeri olmayan tüm kadınlar faydalanabiliyor. Kadın Girişimci Destek Paketi kapsamında kadın girişimcilere Aylık Eşit Taksitli Ticari Kredi, İşyeri Edindirme Kredisi ve Ticari Taşıt Kredisi de sağlanıyor. Şecaettin Aykol: İşletmeyi oğluma da bir başkasına da devretsem, 2 yabancı dil bilen, yalnızca internete değil, gelişen teknolojiye ayak uydurabilen ve sorumluluk sahibi bir yönetici adayı ararım. Oğlumu da bu doğrultuda yetiştirmeye çalışıyorum. Ake Atalay beyaz eşya, otomotiv yan sanayiine ve elektrikelektronik sektörlerine kablo ucu terminal, konnektör ve kablo gruplamalar yaparak hizmet veriyor. Çalıştıkları belli başlı firmalar ise Arçelik, Demirdöküm, EGO, Kumtel, Karel, Temsa gibi pek çoğumuzun hayatında yeri olan, aşina olduğumuz firmalar... Toplam üretiminin yüzde 40’ını ihraç eden Ake Atalay bu seviyeye kolay gelmemiş. 1987 yılında kurulan firmanın 1998 yılında ihracata başladığını belirten Aykol, “2000 senesinden beri artan bir ihracat grafiğimiz var. Ancak ben ihracata ağırlık verebilmek adına çok ciddi pazar araştırmaları yaptım. Her yıl birkaç fuara katılıyorum. Gittiğim ülkelerde, fuardan ayrı olarak pazar araştırıyorum. Mesela İran pazarına girebilmek için fuara gittiğimde mevcut ürünleri inceledim, kaliteyi sorgu ladım. Daha sonra fuarın dışında sanayi bölgelerine gidip satışları araştırdım. 10 gün boyunca pazar araştırması yapabilmek için Bulgaristan’ı ve Yunanistan’ı dolaştım. Kendi ürünlerimle mevcut ürünleri karşılaştırdım” yorumunu yaptı. Uzakdoğu menşeli ürünlerle rekabet etmenin bir yolunu da bulan Aykol bu konuda, “Dubai’deki pazar araştırmalarım sırasında Çin ve Tayvan menşeli ürünlerin çok sattığını ancak bizim yarı fiyatımız olmakla birlikte oldukça kalitesiz olduklarını fark ettim. Biz de bu ürünlerle aynı kalitede ve ucuz fiyatlarla, ancak var olan marka adına zarar vermemek için farklı bir markayla bu pazara girdik. Hatta çok ilginç, şimdi orada Ake marka ürünlerin ihracı da oldukça arttı. Zamanla daha kaliteli olana yöneldiler” açıklamasını yaptı. Ake Atalay ayrıca İtalya, İs panya, Romanya gibi Avrupa ülkelerine de ihracat yapıyor. “Özellikle İtalya ve Romanya’daki müşterilerimizin özel isteklerini karşılamak adına Almanya ve Fransa’dan ham madde ithal etmekteyiz. Bu ithalatlar toplam ham madde ihtiyacımızın yüzde 7’si civarındadır” diyen Aykol geleceğe ilişkin hedeflerini şöyle özetledi: “Ürün çeşitlerini artırmak istiyoruz. Kalıp ve makineleri daha seri üretecek hale getirmek istiyoruz. Şu anda İkitelli Organize Sanayi Sitesi’nde 1.300 metrekare kapalı alanda üretim yapmaktayız. Silivri sanayi bölgesinde firmamıza ait 8.200 metrekarelik arsa üzerinde en az 5000 metrekarelik kapalı alan olan bir fabrika yapacağız. Fabrika inşaatımızın bitmesi ile birlikte daha ileri teknoloji içeren kalıp ve makinelere yatırım yapacağız. Böylece kâr marjlarının oldukça düşük ol duğu sektörümüzde yüksek adetlerde üretim yapmak istiyoruz.” KOBİ’ler sanayinin efendileri 1920’ler Türkiye’sinde Atatürk’ün söylediği “Köylü milletin efendisidir” cümlesinin 1980’lerden sonra sanayileşen Türkiye’de “KOBİ’ler sanayinin efendisidir” şeklinde anlamlandığına inandıklarını ifade eden Aykol, “KOBİ’ler üzerindeki finans sağlama yükü, banka kredilerine ulaşım zorluğu, vergi, SSK ve diğer sair giderlerin yüksekliği, nitelikli eleman bulma zorluğunun aşılamaması gibi nedenlerle ekonomiye sağladıkları katma değerin karşılığını alamamaktadır. Bir de bu yılın getirdiği siyasi belirsizlik, kırılgan bir ekonomik yapıya sahip olan ülkemizde KOBİ’lerin ileriye dönük planlarını engellemektedir” dedi. Ayrıca KO Bİ’lerin; TTGV , KOSGEB, TÜBİTAK gibi kuruluşlara ulaşıp proje desteği ve AB hibe ve fonlarından finans desteği alıp bunlardan yararlanmasının oldukça güç olduğunu ifade eden Aykol, “TÜBİTAK’ı ele alalım. Böyle bir kurumun tek elden Ankara’da yönetilmesine imkân yok. Acilen OSB’lere girmeli ve birimler oluşturmalılar. Maddi imkân var ama KOBİ’lere güven ve istek yok” dedi. Daha önce pek çok projesinin ArGe kapsamı dışında bırakıldığını ileten Aykol, “Hızla gelişen bir teknoloji var. Özellikle otomotiv yan sanayiinde. Ekibimle makine geliştirmek için projeler ürettik. Ancak reddedildik. ArGe demek, teknoloji demek yalnızca yazılım demek mi? İmalat sektörü, üretimin kalbi olmasına karşın üvey evlat muamelesi görüyor” sözleriyle kırgınlığını da dile getirdi. TOBB BAŞKANI HİSARCIKLIOĞLU HİLMİ DEVELİ hilmideveli?hotmail.com KOSGEB’i Muma Çevirdiler... geliştirilen desteklerin yönetmelikleri olmaksızın ve uygulamalardan doğabilecek sorunlar dikkate alınmaksızın ardı ardına açıklanmaya başlaması, KOSGEB’den beklentilerin giderek yükseldiği bir süreci başlattı.. Oysa geliştirilen destekler, “Ben yaptım anlayışından ve beklentileri yükseltmekten uzak, katılımcı, ortak akıl anlayışıyla geliştirilmeli, denetlenebilir, sonuçları sahada, fayda maliyet esasına göre mutlaka ölçümlenebilir” olmalıydı... Uygulamalarda da bazı sıkıntılar yaşanmaya başlanmıştı. Örneğin; Maliye Bakanlığı’nın müdahalesiyle uzun bir süre destekler askıya alınmıştı.. Yapılan en büyük yanlışlık, KOSGEB’i para dağıtan bir kurum haline getirmek idi.. “KOSGEB para dağıtan yer olmamalı, para sıcaktır el yakabilir, aman dikkat” uyarımı konuşmalarımda ve yazılarımda her fırsatta dile getirmiştim... Yaşanılan sıkıntılar, şikâyetler giderek artmaya başladı ve inceleme süreci başlatıldı... Devlet Denetleme Kurulu incelemesinde, üç konunun soruşturulmasında yarar olduğu görüşünün bakanlığa iletilmesiyle bu kez, soruşturma derinleştirildi... Önce Gürkan görevinden alındı, ardından bazı kişiler yargıya verildi... Burada yargıya intikal eden ya da soruşturması devam eden konuları ve suçlanan kişileri irdelemeyi doğru bulmuyorum... KOSGEB başkanlığına başkan yardımcısı Bayram Mecit vekâlet ediyor.. Asaleten atanma kararnamesi , uzun süre Başbakanlık’ta bekletildi ve sonra iade edildi... Gerekçesi de müsteşar Ömer Dinçer’in bir profesör arkadaşını getirmesi olarak gösteriliyor.. Sayın Ali Coşkun ve Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu’nun çabaları bu kez yetmedi.. KOSGEB’de, başta Bayram Mecit olmak üzere, herkes moralsiz... Bir yandan soruşturmalar sürerken, diğer yandan yeni ihbarlarla adam karalama kampanyası başlatıldı, çalışanlar iş yapmaktan çekinir hale geldiler. Bir yerlere yaranma çabası yarışmaya dönüşmüş, yazık oldu KOSGEB’e, çalışanlarına da büyük haksızlık, her şeye karşın Bayram Mecit başta olmak üzere kurumu sevenler yine de teslim olmamışlar kaosa. AB müzakere sürecinde, küresel rekabette KOBİ’ler bu anlayışla nasıl desteklenecek... İstenilen oldu, KOSGEB muma çevrildi, bir yandan giderek eriyor diğer yandan dibine bile ışık veremez duruma getirildi... Yazık, yazık, yazık… KOSGEB kurulduğu yıldan bugüne değin, ülkemiz ulusal sanayisinin temelini oluşturan KOBİ’lerin, girişimcilik kültürünün yaygınlaşarak bugünkü konuma gelmelerinde ciddi katkısı olan kuruluşlarımızdan biridir. KOSGEB yasasını çıkaranlara, kuruluşundan bugüne kadar bu önemli kuruluşumuzun her kademesinde görev yapanlara şükranlarımı sunmayı bir görev olarak algılıyorum... 36 yılı aşan iş ve bürokrasi yaşamımda kişilerin değil kurumların önemli olduğunu hep savundum. O nedenle KOSGEB’e sahip çıkmanın bir görev olduğu bilinci içinde KOSGEB’deki güncel gelişmeleri değerlendireceğim... AKP iktidarının “Acil Eylem Planı”nda reel sektöre, KOBİ’lere, girişimciliğe yönelik taahhütlerini KOSGEB aracılığı ile gerçekleştireceğini, AKP Genel Başkanı olarak R. Tayyip Erdoğan dile getirmişti... İlk iş olarak da kurumda U II uzman olarak çalışan Erkan Gürkan, başkanlığa getirilmişti... Gürkan, genç, iyi niyetli, ancak yeterince yöneticilik ve bürokrasi deneyimi olmayan biriydi. Bir çırpıda 56 kademe atlayarak başkan olmasının sıkıntılarını bir süre sonra yaşamaya başladı... Önce Bakan Ali Coşkun’la, sonra zaman zaman İcra Komitesi ile ters düşmeye başladı... Projeler ve KOBİ’lerin sorunu dağınıklık Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, KOBİ ile ilgili ana sorunun ‘’dağınıklık’’ olduğunu ifade ederek, KOBİ’ler ile ilgili 47 kuruluş bulunduğunu, işletmelerin hangi konuda kiminle muhatap olacağını kestiremediğini söyledi.TOBB’un , Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB), Türkiye Bilimsel Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK), Türk Patent Enstitüsü (TPE) ve Halkbank işbirliği ile düzenlediği ve yıl boyu toplam 20 ilde kurulacak KOBİ Bilgi ve Eğitim Fuarları’nın (KOBİF) ilk ayağının oluşturan fuarın açılışında konuşan Hisarcıklıoğlu, KOBİ’lerin, kendileri için ayrılan kaynağın ancak yüzde 40’ını kullanabildiğini kendilerine sağlanan imkânlardan yeterince haberi olmadığını, bu organizasyonla onları haberdar etmeyi amaçladıklarını söyledi. Hisarcıklıoğlu, KOBİ’lerin, hangi kurum ve kuruluşun nasıl teşvik sağladığını öğrenmek için TOBB’un hazırladığı ‘’www.kobi.org.tr’’ internet sitesini kullanabileceğini belirtti. Hisarcıklıoğlu, KOBİ’lerin proje üretmeleri halinde kendilerine kefil olacak bir müessese bulunduğuna dikkati çekerek, KOBİ’lerin bu mekanizmadan faydalanmasını istedi.Halkbank Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Cebeci ise, ‘’Son 4 yıl içinde kredilerini 9 kat artıran Halkbank, kredilerin yüzde 60’ını da KOBİ’lere kullandırmaktadır’’ dedi. CUMHURİYET 14 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear