28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 18 OCAK 2007 PERŞEMBE 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI S S S S B B B B B 11 10 13 14 18 15 16 15 9 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya PB PB PB PB S S S S B 12 13 11 10 8 8 8 4 19 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B 19 B 17 B 9 B 12 B 8 B 8 PB 1 PB 1 PB 0 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzeydoğu kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Doğu Karadeniz’in doğusu ile Kars ve Ardahan çevreleri yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Yağışlar; kıyılarda yağmur, iç kesimlerde kar şeklinde olacak. Marmara ile yurdun iç ve doğu kesimlerinde sis, iç ve doğu kesimlerinde buzlanma ve don bekleniyor. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih K K K K Y Y Y Y K 0 4 3 12 11 10 10 11 7 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y Y PB PB PB PB Y PB PB 12 10 13 10 11 13 16 16 10 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı K PB K PB K PB Y PB B 3 8 2 11 7 9 9 19 15 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada mekle Kerkük sorununu çözmenin olanağı yok. RTE’yi önce ABD’nin Bağdat Büyükelçisi Halilzad “Irak’ın iç işlerine karışma” diye yanıtladı. RTE’ye göre “Kimdi bu zat?” Halilzad’ı ve sözünü hafife alan, önemsemeyen bir karşılık verdi. Sorun kapandı mı, hayır. Tersine Kerkük’le ilgili giderek yükselen tansiyona değinen yeni açıklamalar yapıldı. ABD Ankara Büyükelçisi Ross Wilson konuştu: “Kerkük’ün geleceği, Irak halkı tarafından karar verilmesi gereken bir durumdur. Irak’ın iç siyasi gelişmeleri açısından Kerkük’ün geleceği çok hassastır” dedi. Ortadoğu’da sözü geçen bir devletin başbakanı bu; iki büyükelçinin sözüne inanacak ve buna göre hareket edecek değildi ya! Lakin, NTV’nin dün sabah 07.00 haberlerinde Washington muhabiri bir haber verdi. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Tom Casey soru üzerine “Kerkük’ün geleceğini saptayacak olan referandumun 2007 yılı sonuna kadar yapılmasını biz Bağdat hükümetinden bekliyoruz” dedi. Üstelik Casey, referandumun bu yıl sonuna kadar yapılmasını zorunlu gördüklerini, zira bu saptamanın Irak Anayasası’nda yer aldığını söylüyor. ??? Bizim başbakanımız ne diyor, hükümetimiz ne istiyor: Kerkük’te referandumun ertelenmesini! Şu halimize bakınız: Kerkük’teki nüfus oranlarını Türkmenlerin ve Arapların aleyhine çevirmek için Barzani yıllardır kente başka yörelerden Kürtleri getirip iskân etti. Tapu ve nüfus dairelerini basarak resmi evrakı yok etti. O yaptı, biz baktık. Bir iki demeç dışında sesimiz çıkmadı! Irak Anayasası hazırlanır, kabul edilir ve yürürlüğe girerken Kerkük referandumunun yapılacağı tarihi de içerdiğini biliyorduk. Sustuk. Başkan Bush son Irak planını açıklarken referanduma değinmedi bile. Sindirdik! RTE son grup toplantısında basına göre ad vermeden ABD’ye çattı. “Bazıları, Türkiye’yi Irak’a komşu ülke olarak değerlendirirken, tribünden olanbitenleri seyreden veya seyretmesi gereken bir ülke konumuna getirmek istiyorlar” dedi. Oysa aleyhimize olan her gelişmeyi bir iki demeçle ve ABD’nin bir iki sözlü vaadiyle geçiştiren bu hükümet değilmiş gibi RTE, şimdi düştüğü tuzaktan yakınıyor. RTE’nin bu tutumuna değinen Baykal’ın söylediği gibi, “rica ederek dış politika yaptıktan bir süre sonra şikâyet etmek durumunda kalıyor”. Bir yandan Amerika’ya veryansın edecek, öte yandan sıra sıra bakanlar gönderecek Washington’a; kaygılarını iletecek Amerika’ya, beni anla mesajları verecek! ??? Genel görüşme açtırıyor Meclis’te ve iktidar CHP’nin önerisi üzerine gelecek hafta gizli bir oturum yapılmasını kabul ediyor. Kullanmayı bilen için genel görüşmeler bir fırsat. Bu görüşmelerde Kerkük üzerine artık iktidarın “ne yapabileceğini” göstermesi, açıklaması gerekiyor. Kuzey Irak ve PKK sorunlarını nasıl çözeceğini belirlemek ve açıklamak zorunda. Genel görüşmeler bir yığın konuşma ile geçiştirilecek ise... Lafla peynir gemisini yürütmek (veya kamuoyuna yutturmak) artık olanaksız. İcraat lazım, icraat! İstanbul’a AKP önerileri ‘Tek kişinin bulunduğu araçlardan yüksek ücret alınsın. Kamu kurumlarında iki yaka arasında becayiş yapılsın. Sosyal yardım alanlar kendi yörelerine gönderilsin’ EMİNE KAPLAN ANKARA Başbakan Tayyip Erdoğan’ın İstanbul’un trafik sorununun çözümü için “plaka sınırlaması” önerisinin ardından AKP’den yeni öneriler geldi. AKP içinde İstanbul’un ulaşım ve trafik sorunu için oluşturulan komisyonun başkanvekili İstanbul Milletvekili Nusret Bayraktar, köprü geçişlerinde tek kişinin bulunduğu araçlardan yüksek ücret alınması, 2, 3 ve 4 kişinin bulunduğu araçlara ise indirim uygulanmasını önerdi. Bayraktar, kentte sosyal yardımlarla yaşamını süren kişilerin ise giderlerinin karşılanması koşuluyla kendi yörelerine gönderilmesi gerektiğini söyledi. AKP’nin İstanbul milletvekilleri arasında oluşturduğu İstanbul’un Ulaşım ve Trafik Sorunu Komisyonu Başkanvekili Bayraktar, İstanbul’a her yıl 400 bin nüfus girdiğine, 1980’li yıllarda kentin 5 milyon nüfusa göre planlandığına, ancak şu andaki nüfusunun 15 milyona ulaştığına dikkat çekti. Bayraktar’ın önerileri şöyle: ? İstanbul’a göçün asgariye indirilmesi gerekiyor. İstanbul’da bulunup da sosyal yardım alan, aç ve açıkta olan insanlar, ulaşım, aylık, sağlık ve eğitim giderleri karşılanmak koşuluyla kendi yörelerine gönderilmelidir. Bu, İstanbul Büyükşehir, ilçe belediyeleri ve Başbakanlık fonlarından karşılanarak yapılabilir. Bu yörelere bugüne kadar uygulanan yatırım ve teşvik fonları, daha da ilgi çekecek, uygulanabilir boyuta çekilmelidir. ? İstanbul’da otomobil alımını kontrol altına almak lazım. 2.5 milyon otomobilin yarısı yolda, yarısı park düzeninde. Oysa ki İstanbul’un düzenli otopark miktarı yalnızca 400 bin. Park sorununu çözmek gerekiyor. ? Eğer insanlar Taksim ve Eminönü’ne araçlarıyla gelmek zorundalarsa o zaman kent merkezindeki otopark ücretlerinin pahalı olması lazım. ? Rumeli ve Anadolu yakalarında çalışma saatlerini farklı ayarlamak gerekir. Anadolu yakasında mesai saatini bir saat öne almak, Rumeli yakasında ise 1 saat sonraya almak lazım. Anadolu yakasında çalışanlar Rumeli yakasına geçmek zorunda kalıyorlar. İki yakada da birimleri olan kurumlarda çalışanlar arasında becayiş gibi bir işlem yapılabilir. ? Mevcut plakalar için yaş sınırı getirilebilir. Yeni ve eski araçlarla ilgili vergi uygulaması farklı yapılabilir. GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY ‘Otopark ücretleri artsın’ ? Toplu taşıma ve denizyolu işlevsel hale getirilmelidir. ? Tüp geçit bir an önce bitirilmeli, köprülere raylı sistem entegresyonu yapılmalıdır. ? Boğaz Köprüsü’nden tek kişiyle geçenlere daha yüksek ücret uygulansın. 15 YENİ ÜNİVERSİTE Kurucu rektör atamasına yargı rötarı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve CHP yeni kurulan 15 üniversiteye kurucu rektör atanmasına ilişkin 5573 sayılı yasanın yürürlüğünün durdurulması ve iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi’nde ayrı ayrı dava açtı. Konuyla ilgili tartışmalar ve yasa çalışmaları nedeniyle Sezer bugüne kadar kendisine ulaşan rektör adaylarından hiçbirini atamadı. YÖK de, geri kalan 10 yeni üniversiteye ilişkin rektörlük seçimlerini askıya aldı. Kurul, yargının rektörlük seçimiyle ilgili son kararı vermesini bekleyecek. Bir YÖK yetkilisi, “Anayasa Mahkemesi, yasayı aykırı bulmazsa, bizim Sayın Cumhurbaşkanı’na gönderdiğimiz isimler geri gelir.Yok eğer yasayı iptal ederse normal işleyiş devam eder” dedi. Yargı kararı çıkana kadar üniversiteler tedbiren atanan rektörler tarafından yönetilecek. Eğitim seferberliği Geçen yıl mart ayında başlayan “Okuma Yazma Seferberliği’ne Katılanların Sağlık Gereksinimlerinin Saptanması ve Eğitim Projesi”, Mamak Şehit Piyade Er Murat Eroğlu İlköğretim Okulu’nda Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in eşi Semra Sezer’in de katıldığı toplantı ile tanıtıldı. Sezer, “Bireysel ve toplumsal sorunları her yönüyle değerlendirebilen, başkalarının düşüncelerine önem veren hoşgörülü, evrensel düşünce ve değerlere açık bireylerin, sağlıklı toplumsal yapının temeli olduğunu unutmadan, eğitimde hep bir adım ileriye gidebilmek için sorumluluk taşıdığımızın bilincinde olmalıyız” diye konuştu. Semra Sezer, daha sonra, okuma yazma öğrenen yetişkin kadınlara sertifikalarını verdi. (AA) NÜKLEER SANTRAL PROJELERİ AKP’li vekil: Öğretim üyesi seçiminde ve meslek eğitiminde ‘deneyim’e vurgu yapıldı Biraz da biz Teknik eğitim fakültelerine yeni model zehirlenelim ZEYNEP ŞAHİN ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Nükleer Güç Santrallarının Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışına İlişkin Kanun Tasarısı’nın ele alındığı Çevre Komisyonu, tartışmalara sahne oldu. AKP’lilerin nükleer santrallara ilişkin açıklamaları ise “Bu kadarı da olmaz” dedirtti. AKP Sinop Milletvekili Cahit Can’ın “Dünya zehirleniyor, bırakın biraz da biz zehirlenelim” açıklaması şaşkınlık yarattı. TBMM Çevre Komisyonu’nda, Nükleer Güç Santrallarının Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışına İlişkin Kanun Tasarısı ele alındı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, tasarıyı komisyona sunarken yaptığı konuşmada, yenilenebilir enerji konusunda önemli kararlar aldıklarını belirterek enerji alım garantisi ve alım süresini uzattıklarını bildirdi. Güler, “Bundan sonra çevreyi en iyi koruyacak olan yenilenebilir enerjinin alımını 10 yıla kadar uzattık. 5.5 Avro’ya kadar alım yapılacak. Bu bir dönüm noktasıdır... Nükleer güç santralı yatırımını, çevre için yapıyoruz’’ dedi. AKP’li Can, nükleer enerji santralının Sinop’ta kurulması halinde enerjinin Sinop’ta evlere bedava verilmesini önerdi. Can, “Dünyada inşaat halinde 110 nükleer santral var. Bu santralların, insanları ve çevreyi zehirlediği söyleniyor. Nükleer santrallar madem zehirliyor, dünya zehirleniyor, bırakın biraz da biz zehirlenelim’’ dedi. ANKARA YÖK’ün mesleki ve teknik eğitimin sorunlarını çözmek amacıyla uluslararası katılımla düzenlediği konferansta, meslek yüksekokullarında ders verecek öğretim üyelerinin seçiminde iş deneyimine ağırlık verilmesi, meslek yüksekokullarının ve teknik eğitim fakültelerinin yeni kurulacak uygulamalı bilimler ve uygulamalı teknolojiler fakülteleri bünyesinde öğretim yapması benimsendi. YÖK’ün, önceki gün sona eren “Uluslararası Mesleki ve Teknik Eğitim Konferansı”nın sonuç bildirgesinde, mesleki ve teknik eğitimin yeniden yapılandırılmasının şart olduğu vurgulanırken, bu kapsamda yapılan tespitler ve sunulan öneriler arasında şunlar da yer aldı: ? Meslek yüksekokullarının, çağın gerektirdiği mesleki bilgi ve becerilerle donanmış nitelikte meslek elemanları yetiştiren kurumlar olarak özellikle tercih edilir hale getirilmesi gerekiyor. ? İlçe ve beldelerdeki meslek yüksekokullarının çoğunda, eğitim koşulları iyi değil. ? Katsayı uygulamasının mesleki eğitimin önünde engel olduğu görüşü gerçekçi değil. ? İş dünyası ile işbirliğinin yeterli düzeyde olmaması nedeniyle, iş dünyasının taleplerine uygun nitelikte mezun yetiştirmede sorunlar yaşanıyo. ? Öğretim elemanı seçiminde, sanayi deneyimi kriteri öne çıkarılmalı. ? Öğretim elemanı yetiştirmek için iyi donanımlı mesleki ve teknik eğitim fakültelerinden yararlanma yolları araştırılmalı. ? Yükseköğretimde eğitim öğretim ve araştırma, öğretim elemanlarının nitelikleri “gerçek işgücü piyasasının” ihtiyaçları doğrultusunda olmalı. ? Önlisans programları ayrı bir kulvarda tanımlanıp eğitimöğretim ile öğretim elemanı profili ve kariyer gelişimi bağımsız olarak programlanmalı. ? Yüksekokullarda oluşturulacak “Danışma Kurulları” ile işbirliği içerisinde, seçilmiş mesleklere uygun programlar, kısa dönem kuramsal çalışmalar ile pratik çalışma yarıyılları belirlenmeli. ? Yapılan düzenlemelere, Bologna süreci de dikkate alınarak gecikilmeden başlanmalı. Merkel, konuşmasında hiç genişleme sürecinden söz etmedi. Daha sonra gazetecilerin soruları üzerine birkaç şey söyledi. Merkel, Türkiye’ye ilişkin herhangi bir değerlendirme yapmadı. Almanya Başbakanı’na göre AB’nin önümüzdeki dönem iç gündeminde şu var: Anayasa sorununu çözmek. Fransa ve Hollanda’nın AB anayasasını reddetmesi Birlik’te tam bir soğuk duş etkisi yapmıştı. Merkel’e göre, AB’nin bürokrasiden uzak, daha hızla karar mekanizmalarına sahip bir yapıya kavuşması gerekiyor. Bunun Türkçesi şu: AB’nin motor gücünü oluşturan ülkeler zaten belli. Bu ülkelerin aralarında anlaşmalarıyla kararın kesinleşeceği bir yapı kuralım. Küçük ülkelerin takozlarını kaldıralım. Kimi konularda oybirliği şartı olmasın. Bu gidişin devamında AB’yi şöyle bir süreç bekliyor: AB treni 3 sınıflı olacak. Almanya, Fransa, İngiltere birinci sınıf ülkeler arasında yer alacak. Hollanda, Avusturya ve benzerleri ikinci sınıfta. Son katılanlar da üçüncü sınıf vagonda yolculuğa devam edecek. Ola ki birlik genişlerse, geriye yük vagonu kalıyor! ??? Merkel’in açıklamalarından anladığımız kadarıyla AB’nin önümüzdeki dönem dış gündeminde de iki konu var: 1. Rusya ile kurulacak stratejik ilişkiler. Rusya, başta enerji olmak üzere AB’nin ekonomik büyümesini doğrudan etkileyecek olanaklara sahip. AB, Rusya’nın eski hareket sahasında yer alan Doğu Avrupa ülkelerinin tümünü içine alarak, Moskova ile komşu hale geldi. Beyaz Rusya ve Ukrayna ile ilişkilerini Rusya’yı dikkate alarak kuracak. Belki de, bu iki ülkeyi yeri geldikçe Rusya’ya karşı kullanacak. Buna karşılık Rusya’nın da eli armut toplamayacak, vana toplayacak. 2. ABD ile rekabet edebilecek ekonomik güce sahip olmak. AB, ABD ile askeri alanda yarışamayacağını Avrupa Ordusu kurma, daha doğrusu kuramama sürecinde kabul etti. Bunun yerine ekonomik dev olmayı hedefliyor. Merkel’in şu tümcesinin altını çizelim: “ABD ile ilişkilerdeki bütün sınırlamaları ortadan kaldıralım.” Merkel her ne kadar işsizlik çok önemli, çözmeliyiz diyorsa da yukarıdaki tümcenin Türkçesi şu: “Sosyal devlet kavramını biraz daha törpüleyip ABD ile yarışmalıyız.” ??? Almanya Başbakanı “ilaç için” bile Türkiye’den söz etmedi. Avrupa’da Türkleri en iyi tanıyan ulusların başında sanırız Almanlar gelir. İçlerindeyiz... Bu nedenle Türklerin beyninden çok kalbiyle düşündüğünü en iyi onlar bilir. Merkel’in ağzından çıkacak birkaç güzel sözcük, AKP hükümetinin gönlünü almaya yetebilirdi. Yapmadı. Dürüst davrandığı için Merkel’e teşekkür ediyoruz. Almanya Başbakanı Türkiye’nin adını arada bir anıyorsa, bunun başlıca nedeninin koalisyon ortağı sosyal demokratlar olduğu gerçeğini de açıkça söylüyor. Bize göre Merkel, Türkiye kararında son noktayı Türkiye ziyaretinde koydu. Erdoğan ve çevresi öyle bir program yaptılar ki, adeta “biz sizden değiliz, bilesin” dediler! 5 yıllık AKP iktidarının sonunda gelinen nokta şudur: AKP, Türkiye’yi Avrasya’dan Avrupa’ya bütün uygarlık projelerinden uzaklaştırmıştır! Ortadoğu bataklığına yaklaştırmıştır! ankcum?cumhuriyet.com.tr Şahin, yeğenini ihbar etti ? İstanbul Haber Servisi Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin, “ismini kullanarak ihale karşılığı para topladığı” gerekçesiyle yeğeni Sezai Şahin’i polise ihbar etti. İddiaya göre, İstanbul İl Özel İdaresi’nde müdür olan Sezai Şahin, Bakan Şahin’in ismini kullanarak bir müteahhitten “İhale kazandıracağım” diyerek 78 bin YTL aldı. Müteahhit Mehmet Solak, ihaleyi kaybedince Şahin’den parasını istedi. Ancak Şahin, paranın bir kısmını ödedi. Solak’ın Bakan Şahin’i arayarak durumu anlatması üzerine Şahin, yeğeni ve Solak’ı polise ihbar etti. Solak ve Şahin gözaltına alındı. Parlak’a ‘senatör kalkanı’ ? Dış Haberler Servisi ABD’de Demokrat Senatör Carl Levin ve Cumhuriyetçi Senatör Fred Upton’ın, PKK üyesi İbrahim Parlak’ın sınırdışı edilmesini engelleyecek ve ABD’de oturma izni almasına olanak tanıyacak önergeyi Senato ve Temsilciler Meclisi’ne yeniden sunduğu bildirildi. Senatörler ortak açıklamada, Parlak’ın, terör örgütü PKK ile geçmişteki bağlantısını ayrıntılı bir biçimde beyan ettiğini ve bu kişinin yıllardır örnek bir göçmen ve işadamı olduğunu öne sürdüler. Oyun sırasında salonu terk ettiler Müdür yardımcısı hakkında soruşturma Ferhan Şensoy’a PKK protestosu DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Tiyatro oyuncusu Ferhan Şensoy, Diyarbakır’da “Fername” adlı oyunu sahnelerken “Bankalar teröristtir, PKK’den daha beter” deyince bazı kişiler salonu terk etti. Şensoy, DTP’li Yenişehir Belediyesi’nin iştiraklerinden olan Tigris Alışveriş Merkezi’nin sponsorluğunda “Fername” adlı tek kişilik oyunu sahneledi. Oyunu Yenişehir Belediye Başkanı Fırat Anlı da izledi. Oyun sırasında bankaların kredi kartları aracılığıyla yurttaşları sömürdüğüne dikkat çeken Şensoy, “Bankalar teröristtir. PKK’den de daha beter” deyince izleyenlerin bir bölümü salonu terk etti. Birkaç izleyici alçak sesle “Biji PKK/ Yaşasın PKK” diye slogan attı. Olan biteni anlamaya çalışan Şensoy, salondan çıkanlara “Ne oluyor arkadaşlar” diye seslendi. Şensoy, bir grup PKK yandaşının protestosuna aldırış etmeden oyununu tamamladı. Cemaat evinde eğitim iddiası DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Diyarbakır’daki Şehit Nesrin Ünügör Yatılı İlköğretim Okulu’ndaki öğrencilerin müdür yardımcısı tarafından cemaat evlerine götürülerek dini eğitim verildiği iddia edildi. Bir grup öğretmen okul yurdunda kalan başarılı öğrencilerin, Müdür Yardımcısı Ramazan Mızrak tarafından tarikat evlerine götürülüp dini eğitime tabi tuttuklarını öne sürerek Milli Eğitim Müdürlüğü’ne şikâyette bulundu. Şikâyet üzerine Mızrak hakkında soruşturma başlatıldı. Daha sonra da okulda Mızrak ile öğretmenler arasında tartışma yaşandı. Tartışma sırasında Mızrak’ın “Cemaat evlerine götürürüm” dediği ve öğretmenleri tehdit ettiği iddia edildi. Yaşananlar 7 öğretmenin imzaladığı bir tutanakla zapta geçirildi ve bu tutanak da Milli Eğitim Müdürlüğü’ne gönderildi. Öğrenciler de Mızrak’ın kendilerini tarikat evlerine götürdüğünü söyledi. Özel Kuvvetler inşaatı davası ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Özel Kuvvetler Komutanlığı inşaatındaki yolsuzluk iddialarıyla ilgili 39 sanığın yargılandığı davaya Genelkurmay Askeri Mahkemesi’nde devam edildi. Hâkim Yarbay Aykanat Kaçmaz, bilirkişi İsmail Akalın’ın, görevinden affını istediğini bildirdi. Sanık avukatı Ali Faik Kayacan Akalın’ın istifaya zorlandığını savunarak “İstifa dilekçesinin kabul edilmemesini istiyoruz’’ diye konuştu. Talebi reddeden mahkeme, Akalın’ın istifasını kabul etti. Mersinli milletvekili de istedi AKP Mersin Milletvekili Mustafa Eyiceoğlu ise Akkuyu yerine neden Sinop’un tercih edildiğini öğrenmek istedi. Karadeniz’e kıyısı olan ülkelerin hepsinde nükleer santral bulunduğunu belirterek “O ülkeler santral için soğutmayı Karadeniz’de yapıyor. Biz de santralı Sinop’a yaparsak soğutmayı Karadeniz’de yapacağız. Karadeniz’i alev gölüne mi çevirmek istiyoruz? Neden Akdeniz’i düşünmüyoruz’’ demesi şaşkınlık yarattı. Fuhuş operasyonu ? ELAZIĞ (AA) Elazığ polisi,4 ay süren takip sonucu, fuhuş yaptırdıkları öne sürülen şebekenin bağlantılarını ve şüphelilerin adreslerini tespit etti. Bunun üzerine Elazığ merkez ile Palu ilçesi, Malatya, Gaziantep ve Diyarbakır’da eşzamanlı düzenlenen “Darbe2’’ adlı operasyonda, zorla fuhuş yaptırdıkları, bu amaçla insan ticareti yaptıkları öne sürülen şebekenin 15 üyesi yakalandı. CUMHURİYET 08 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear