Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 18 OCAK 2007 PERŞEMBE 10 DIŞ HABERLER dishab?cumhuriyet.com.tr Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Casey, referandumun bu yıl yapılması gerektiği mesajını verdi ABD ve peşmergelerden baskın ABD’den Kerkük desteği yok Dış Haberler Servisi ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tom Casey, ABD’nin, Türkiye’nin Kerkük referandumunun ertelenmesi tezine destek vermediğini belirtti. Casey, Kerkük referandumuyla ilgili düzenlemenin Irak anayasasında bulunduğunu, Bağdat hükümetinin bunu uygulaması gerektiğini savundu. Kerkük referandumunun bu yıl içinde yapılması öngörülüyor. Casey, “Biz, kesinlikle Irak hükümetinden bu yöndeki planları uygulamaya devam etmesini bekliyoruz” dedi. Böylece ABD Dışişleri’nin, Türkiye’nin pozisyonunu reddederek, referandumun yapılmasını isteyen Iraklı Kürtleri desteklediği belirtiliyor. Referanduma ilişkin Türkiye’nin kaygılarını ifade etmesinin Mahmur’dan eli boş döndüler Haber Merkezi ABD askerleri ve peşmergeler, dün PKK’nin kontrolündeki Mahmur Kampı’na baskın düzenledi. ABD askerlerinin kampın çevresini ablukaya alarak ev ev arama yaptığı bildirildi. Türkiye’nin son zamanlarda Kuzey Irak ile ilgili baskıları sonucu gerçekleştiği sanılan operasyona sahne olan Mahmur Kampı’nda PKK’nin çağrısı ile Türkiye’den göçen aileler yaşıyor. Mahmur Kaymakamı Abdurrahman Palef, baskın sırasında kampta “tek bir mermi” bile bulunamadığını kaydetti. Palef, hiçbir olumsuzluğun yaşanmadığını söyledi. ABD ordusundan operasyonla ilgili bir açıklama yapılmadı. Baskında, kampta kalanların kimlikleri kontrol edilerek kaç kişi kaldığı saptandı. Kampta silahlı unsurların bulunup bulunmadığı da araştırıldı. PKK’nin Kuzey Irak’taki en önemli noktalarından biri olarak kabul edilen Mahmur Kampı’nın kapatılması için Türkiye’nin yaptığı girişimler bugüne kadar sonuç vermedi. Kampta Hakkâri ve Şırnak’ın sınır kesimlerinde yaşayan ve PKK’nin çağrısı üzerine 1984 yılında Kuzey Irak’a geçen yaklaşık 12 bin kişi yaşıyor. Türkiye, kampın PKK’nin siyasi eğitim merkezi haline geldiğini, belli yaşa gelenlerin örgütün silahlı kanadına katılarak kanlı eylemlere katıldıklarını bildirirken ABD’den burayı kapatmasını istiyor. Öte yandan, Terörle Mücadele Koordinatörü Edip Başer, kampın tamamen dağıtılması gerektiğini belirterek “Mahmur Kampı’nın PKK kampı olmaktan kurtarılması gerektiğini söylemiştik. Bu konuda koalisyon güçleriyle uzlaşma sağlanmıştı. Bu adımların ne kadar tatmin edici durumda olduğunu daha sonra göreceğiz” dedi. KDP: ERDOĞAN PROPAGANDA YAPIYOR ANKARA (ANKA) Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) Türkiye Temsilcisi Ömer Merani, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarını “seçimler öncesi propaganda çalışması” olarak gördüklerini söyledi. Erdoğan’ın Irak ve Kerkük’le ilgili son çıkışlarını ANKA’ya değerlendiren Merani, “Erdoğan seçim politikası uyguluyor” dedi. Erdoğan’ın seçimler öncesinde propaganda çalışması yaptığını aktaran Ömer yanı sıra, ABD’nin eski dışişleri bakanlarından James Baker’ın başında bulunduğu Irak Çalışma Grubu’nun hazırladığı raporda da, etnik çatışmaların bütün bölgeyi sarabileMerani, “Irak Türkiye değil, Türki’yenin de değil. Seçimlerden sonra üslup da değişecektir. Bekleyeceğiz” dedi. Kürt temsilci Ankara’da gerçekleştirilen Kerkük konferansını tepkiyle karşıladıklarını ve bunu Türkiye’nin Irak’a müdahalesi olarak gördüklerini söylerken “Kerkük içerisinde 800 bin kişi yaşıyor. Kerkük çevresi ile birlikte bu 1.4 milyon kişiye çıkıyor. Bu insanların yüzde 65’i Kürt’tür” iddiasında bulundu. sınırdaki güvenlik sorunlarıyla mücadele ederken, Washington’la işbirliği yapmasına önem atfettiğini söyledi. Casey, PKK ile mücadelede, özel temsilci atamış olmalarının da bu alandaki somut çabalarından birisi olduğunu dile getirdi. Arap desteği de yok ABD ve 8 Arap ülkesi ortak bildiri yayımlayarak bölge ülkelerini Irak’ın içişlerine karışmaması için uyardı. Uyarının, “Irak ve Kerkük’teki gelişmelere seyirci kalamayız’’ açıklamasını yapan Ankara ve Tahran’a yönelik olduğu yorumları yapıldı. Kuveyt Dışişleri Bakanı Şeyh el Sabah, ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice ile düzenlediği ortak basın toplantısında, yaptığı konuşmada, “Bu ortak bildiride, Körfez ülkeleri ve ABD, bütün ülkelerin Irak’ın iç işlerine karışmaktan kaçınmasını istiyor” dedi. ceği gerekçesiyle Kerkük’te referandumun ertelenmesi önerisinde bulunulmuştu. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü ayrıca, ABD Başkanı George Bush’un Türkiye ve Irak’ın, A NKARA’YA İKİNCİ DARBE Kürtleşme süreci yasalaşıyor ? Kerkük’teki göçe ilişkin durumun çözülmesi amacıyla Irak Ulusal Meclisi’nde kurulan ‘Normalleştirme Yüksek Komisyonu’ kentteki Kürt nüfusu korur yönde karar aldı. MAHMUT GÜRER Sadr grubu temsilcisi Fevzi Ekrem: ANKARA Irak Ulusal Meclisi 140. Maddeyi Uygulama (Normalleştirme) Yüksek Komisyonu, Kerkük nüfusunun normalleştirilmesi yönündeki kararını Kürtlerden yana aldı. Kararda, Kerkük’ün Saddam Hüseyin döneminde Araplaştırıldığı ve demografik yapısıyla oynandığı belirtilerek kente bu dönemde gelen Arap ailelerin eski kentlerine gönderilmesi, göç ettirilen Kürt ve Türkmen ailelerin de geri döndürülmesi benimsendi. Ancak kararda, Türkiye’nin büyük önem verdiği, savaş sonrası Kerkük’e göç eden yaklaşık 200 bin Kürt’ün kentten çıkarılmasına yer verilmedi. Komisyon önceki gün Irak Adalet Bakanı Haşim el Şibli başkanlığında Bağdat’ta toplanarak referandum öncesindeki kararı büyük oranda netleştirdi. Buna göre toplantıdan, “Saddam Hüseyin döneminde Kerkük ve çevre alanlara yerleştirilen Arapların geldikleri bölgelere geri gönderilmesi ve bu alanlarda göçe zorlanan Kürt ve Türkmen ailelerin dönüşünün hızlandırılaması” kararı çıktı. Kürt ve Türkmen ailelerin Kerkük’e dönmeleri durumunda 7 bin 500’er dolar para alacakları kararda yer alan diğer unsur oldu. 20 bin askere yine diz çöktüreceğiz BAHADIR SELİM DİLEK Kararda Kürtler yok Ancak kararda, kente savaş sonrası gelen yaklaşık 200 bin Kürt’e hiçbir şekilde yer verilmedi. Bu durum Kerkük’ün nüfus yapısının zorla değiştirildiğini iddia eden Ankara’ya da mesaj olarak değerlendirildi. Kararın uygulamaya geçmeden önce Irak Ulusal Meclisi’nde kabul edilmesi gerekiyor. Kararın çıkmasına kesin gözüyle bakılıyor. Kararı alan Normalleştirme Yüksek Komisyonu’nun üyelerinin büyük bölümü Sünni ve Şii Araplardan oluşuyor. Ankara kentte referandum yapılmasından önce mutlaka göç sayılarının saptanarak Yüksek Komisyon’un istemi doğrultusunda “nüfus normalleştirmesi” yapılmasını istiyor. Karar Ankara’nın temel tezini ortadan kaldırmış oluyor. Türkiye’nin kentin 2001 öncesindeki haline geri döndürülmesi görüşünde olduğunu vurgulayan diplomatik kaynaklar, aksi takdirde Türkmenlerin büyük tehlike altında kalacağını kaydettiler. 30’dan fazla kişinin öldüğü saldırıda, bölgedeki binalarda geniş çaplı hasar meydana geldi. (Fotoğraf: AFP) ITC Ankara Temsilcisi: Kerkük’ü Kuzey’e bağlama çabasının tatbiki Türkmen karakoluna saldırı Dış Haberler Servisi Irak’ın Kerkük kentinde bir Türkmen karakoluna bomba yüklü kamyonla düzenlenen saldırıda 30’dan fazla kişi öldü, onlarca kişi yaralandı. Güvenlik kaynakları, Kerkük’ün merkezindeki intihar saldırısının, El Kuriye karakolunun karşısında bir aracın infilak etmesiyle meydana geldiğini bildirdi. Irak Türkmen Cephesi (ITC) Türkiye Temsilciliği’nin internet sitesinde yer alan bilgilere göre dün saat 12.00’de gerçekleşen saldırının etkisiyle çevre binalarda geniş çaplı hasar meydana geldi. İtfaiye ekiplerinin, patlamanın ardından karakolda çıkan yangına hızla müdahale edip söndürdüğü, sağlık ekiplerinin de cesetleri toplayarak morga götürdüğü kaydedildi. ITC Ankara Temsilcisi Ahmet Muratlı, saldırıyı “Kerkük’ü Kuzey’e bağlama çabasının tatbiki” olarak yorumladı ve hedef alınanların sivil ve silahsız Türkmenler olduğunu söyledi. Provokasyona açık Kerkük’te meydana gelen saldırı ile ilgili ANKA’nın sorularını yanıtlayan ITC Temsilcisi Muratlı, “Gelen bilgileri değerlendiriyoruz ve durum değerlendirmesi yapıyoruz” dedi. Yapılması öngörülen referandum nedeniyle Kerkük’ün dünya gündemine taşındığını anlatan Muratlı, saldırının han gi amaçla yapılmış olabileceğine ilişkin şu değerlendirmeyi aktardı: “Saldırı Kerkük’ü ve dolayısıyla petrol kaynağını Kuzey’e bağlama çabasının tatbikidir. Kürtler bir an önce, engellere rağmen Kerkük’ü Kuzey Yönetimi’ne bağlamak için baskı kuruyorlar. Son günlerde saldırılar arttı. Saldırı durumu kışkırtan, körükleyen taraflarca yapılmış olabilir. Bu saldırı ile Kerkük’ün provokasyona açık bir mesele haline geldiğini müşahade ediyoruz. Üç yıldır Kerkük’ü büyük tehlikelerin beklediğini söyledik. Silahsız ve sivil bir toplum olan Türkmenleri hedef alıyorlar. Ama bunlar bizi yıldırmayacak.” ANKARA ABD’nin yeni Irak stratejisinde temel hedef olarak belirlediği Şii Sadr Grubu’nun Irak parlamentosundaki Türkmen kökenli milletvekilli Fevzi Ekrem, “ABD’nin 147 bin askerine nasıl diz çöktürdüysek, yeni gelecek 20 bin askerine de öyle diz çöktüreceğiz” dedi. “Kerkük 2007” toplantısı için Ankara’ya Sadr grubunu temsilen gelen Ekrem, Cumhuriyet’in sorularını yanıtladı. ABD Başkanı George W. Bush’un geçen hafta açıkladığı ve Irak’a ek olarak 21 bin 500 asker gönderilmesinin öngörüldüğü yeni Irak stratejisini değerlendiren Ekrem, “Amerika Irak’a ne kadar çok tabut gönderirse, Amerikalı askerler de ailelerine o kadar çabuk kavuşur” görüşünü dile getirdi. Ekrem, 2003 yılındaki işgalin ardından Sadr Grubu’na bağlı Mehdi Ordusu’nun ABD askerlerine karşı direnişi sürdürdüğünü dile getirdi ve 147 bin ABD askerinin yapamadığını gelecek ek 21 bin 500 askerin de yapmasının mümkün olmadığını söyledi. Sözlerini, “Necef’te, Kerbela’da, Felluce’de ne yaptıkları ortada. Orada ne kadar başarılı oldularsa, Bağdat’ta da o kadar başarılı olabilirler. İşgalden sonra ABD’nin 147 bin askerine nasıl diz çöktürdüysek, ek olarak Bush’un göndereceği 20 bin askere de öyle diz çöktüreceğiz” şeklinde sürdüren Ekrem, “Irak’ta oynanan oyun çok büyüktür. ABD’nin köleleri ve ona hizmet edenlerin hepsi de bu oyunun içindedir” diye konuştu. Bağdat’a gönderilmesi öngörülen peşmerge güçleri konusunda temkinli konuşmayı tercih eden Ekrem, “Peşmergelerin bize karşı operasyonlarda kullanılmamasını umut ediyoruz. Şimdiye kadar böyle bir şey yapılmadı. Umarız bundan sonra da yapılmaz” diye konuştu. ‘Kerkük kutsal şehir’ Ekrem, Kerkük’e ilişkin gelişmeleri de değerlendirirken, “Bizim için Mekke ve Medine’nin ardından Necef ve Kerbela nasıl kutsal şehirler ise Kerkük’te öyle kutsal bir şehirdir. Kerkük Irak halkının tümünün bir kentidir” diye konuştu. ir zamanlar dünyayı titreten bir Kızıl Ordu vardı. Bir de madalyonun öteki yüzünde, Sovyet ordusuyla ilgili başka gerçekler ve iddialar kaynardı. Birliklerde keyfi uygulamalar, dayaklar, eşcinsel ilişkiler, intiharlar, hırsızlıklar gırla giderdi. Perestroyka döneminde bunlar ortaya çıkmaya başladı. Ve devlet çözüm bulmayı vaat etti. Yıllar geçti. Ülke değişti. Savunma bakanları değişti. Ama orduda sorunlar azalmadı. Rusya Askeri Başsavcısı Sergey Firidinski, geçen yıl orduda 120 bin kadar yasadışı uygulama ve suç saptandığını bildirdi. Yılda 120 bin suç! Bu, her gün yaklaşık 330 suçun, her saat neredeyse 14 suçun işlenmesi anlamına geliyor... En fazla yakınılan suç, üst rütbelilerin kendine bağlı askerlere keyfi uygulamaları, en başta da hakaret, dayak, hatta işkenceleri... ‘Suç Makinesi’ B PERŞEMBENİN GELİŞİ HAKAN AKSAY atı’nın “Avrupa’nın son diktatörü” ilan ettiği Belarus lideri Lukaşenko, gerçekten de astığı astık, kestiği kestik bir yönetici. Ama gerektiğinde “halkın babası”. Ülkesinde seviliyor. Bu sevginin önemli bir parçası, onun Rusya’ya bağlılığı (idi). İkinci Dünya Savaşı’nın en ağır kayıplarını veren ülkesi Belarus, geleneksel olarak Batı’ya soğuk. On yıl kadar önce Rusya ile Belarus arasında ortak devlet kurma görüşmeleri başladığında, Lukaşenko’nun “Nasılsa yaşlı ve sarhoş Yeltsin’in yerine geçerim” diye hesaplar yaptığı iddia edilmişti. Putin’in başa gelmesi evdeki aksay@rusya.ru Anketlere göre, Rusya’da 2006’nın en önemli olaylarından biri, Andrey Sıçov adlı bir askerin, gördüğü işkence sonucu her iki bacağını ve cinsel organını kaybetmesiydi. Bugünlerde Petersburg’da, defalarca dövüldüğü söylenen ve ince barsağı alınan bir başka asker, Roman Rudakov ölüm döşeğinde. Bu tür uygulamalar o kadar fazla ki, Rusya’da uzun süredir “Asker Anaları” adlı demokratik bir dernek faaliyette. Analar, çocuklarını korumaya çalışıyor. Rusya Askeri Başsavcısı, orduda resmen saptanan hırsızlık vakalarında, devletin 1.6 milyar ruble (60 milyon doları aşkın) maddi zarar ettiğini bildirdi. Son yıllarda Kremlin bu sorunları çözmek için askeri reformu hızlandırıyor; bir yandan silahlı kuvvetlerin sayısında indirime giderken bir yandan da aşamalı olarak kontratlı ordu uygulamasına geçiyor. Ancak açıklamalar, bugün kontratla çalışan, yani ücretli birliklerde de geleneksel keyfiyet ve suçların sürdüğünü gösteriyor. Putin’den Lukaşenko’ya Maddi Destek B Özgürlükleri üretmek yetmez, paylaşmak gerekir. Elbert Hubbard Puşkin Meydanı... oskova’dasınız. BuM gün işiniz gücünüz yok. Kent merkezinde gezeceksiniz. 170 istasyonluk dev Moskova Metrosu’nun ortalarında bir yerde, üç istasyonun kesiştiği noktada Puşkin Meydanı vardır. Meydanın ortasında ünlü Rus şairi Aleksandr Puşkin’in heykelini göreceksiniz. Heykelin başında ya bir kuş olacak ya da vaktiyle oraya konmuş densiz bir kuştan kalma bir iz. Eğer buraların yabancısıysanız, Moskova’nın en banal buluşma yerinde bulunduğunuzu bilmiyorsunuz. Biraz durun ve âşıkların buluşmasını izleyin. Özellikle ellerinde çiçek olanları. Onların aşkları tazedir... Eski adıyla Gorki, yeni adıyla Tverskaya Caddesi’nin altındaki geçide yöneleceksiniz. Üst üste dükkânlar, dilenciler, kuşkulu bakışlar, aceleci adımlar sizi bunaltacak. Altgeçidin sonunda iki yanı satıcılarla kuşatılmış merdivenden akan insanları yararak yukarı çıktığınızda, dünyanın en büyük McDonald’s şubesini göreceksiniz. Zamanında burada “emperyalistlerin Moskova merkezine yerleşmesine karşı” nice mitingler yapılmış, ama kazanan McDonald’s olmuştur. Önünde küçük bir park vardır. Acemi yabancılar bayılır buraya. Üç kelime Rusça ezberleyerek burada Rus kızlarıyla tanışmaya çabalarlar. Bir de çiçekçi kadın göreceksiniz. Ben onu 15 yıldır tanırım, başlangıçta saçları böylesine ak değildi. Üçkâğıtçı tipler göreceksiniz Puşkin Meydanı’nda. Fahişeler size sahte gülücükler armağan edecekler. Yanlarındaki kaygısız bakışlı milislerin “asayiş berkemal” duruşunu fark edeceksiniz. Oradan ayrılırken şöyle bir geriye savrulacak bakışınız. Puşkin’le göz göze geleceksiniz uzaktan. Ne kadar sabırlı ve bilge bir heykel bu! Yüzyıllardır neler gördü, çıt bile çıkarmadan ne olaylar yaşadı, kim bilir... Birkaç saat sonra meydan tümüyle boşalacak. Bir tek heykel kalacak geride. Başında bir kuş bile olmayacak... İkinci Başkan... Yirmi yıl sonrasının tarih kitaplarından bir bölüm: Gorbaçov: SSCB’nin birinci devlet başkanı. Yeltsin: Rusya’nın birinci devlet başkanı. Putin: Rusya’nın ikinci devlet başkanı, SSCB’nin ikinci devlet başkanı. Putin, bu yıl hesabı bozdu. Belarus’a tanıZaman geçtiknan özel indirimçe iki devletin birlerle, gazda 3.3 leşmesinin kolay milyar dolar, petolmadığı ortaya rolde ise 2.5 milçıktı. Son enerji yar dolar, yani krizi ve sert açıkenerji alanında lamalar da bunun toplam 5.8 milgöstergesiydi. yar dolar yardım Görünüşte iki ettiklerini vurgudevlet uzlaşarak ladı. (Geçen yılki krizi aştı. “enerji desteBelarus, kendiği”nin yaklaşık 10 sine önerilen milyar dolar ol1000 metreküp duğu sanılıyor.) doğalgaz için 200 Putin, bütçesi dolarlık fiyatı, paSon enerji krizi, Rusya ve Belarus 14 milyar dolar zarlıklar sonucu liderlerinin, “iki kardeş halkın dost olan Belarus için 100 dolara kadar liderleri” olmaktan çok, pragmatik indirmiş oldu. Ay politikacılar olduğunu ortaya koydu. 5.8 milyarlık yardımın çok önemrıca Rusya’dan li bir katkı olduğunu söyledi. alıp başka ülkelere sattığı petrol için Bu arada, her şeye karşın Belarus ekoRusya’nın talep ettiği ton başına 180 nomisini desteklemeye devam edecekdolarlık gümrük vergisini “şimdilik” 53 lerini, bu desteğin aşamalı olarak azadolara kadar düşürdü. larak 2011’e kadar süreceğini açıkladı. Karşılığında da Avrupalı ülkelere giden Böylece komşu ülkenin kendi etki alapetrol boru hattından ek gelir elde etnında kalmasına ve Batı’ya kaymamame amacından vazgeçti, koyduğu versına büyük önem veren Moskova, Lugiyi kaldırdı. Ve gaz boru hatlarına sakaşenko rejimi yararına dört yıl daha hip olan devlet şirketi Beltransgaz’ın yamilyarlarca dolar harcamaya hazır oldurısını, 4 yıl içinde Rusya’ya devretme ğunu ortaya koymuş oldu. yükümlülüğünü üstlendi. CUMHURİYET 10 K