26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 13 OCAK 2007 CUMARTESİ 14 KOBİ KOBİ’ler yönetmelik gözlüyor nadolu Yaklaşımı Yasası’ndan yararlanmak isteyen firmalar, BDDK tarafından çıkarılması gereken yönetmeliği bekliyor. Ankara Sanayi Odası Başkanı Zafer Çağlayan, kanundan yararlanmak isteyen firmaların ay sonuna kadar beklemeden başvurularını yapma imkânına kavuşacaklarını bildirirken yönetmelik konusunda BDDK, Bankalar Birliği ve katılım bankalarının çalışmalarını sürdürdüklerini kaydetti. Borçları nedeniyle ödeme güçlüğü içinde bulunan firmalar borçlarının bulunduğu bankaya, birden fazla bankaya borcu olan firmalar da en yüksek borcu bulunan bankaya başvuruda bulunup bir çerçeve anlaşması imzalayacak. ASO olası sorunların izlenebilmesi için bir takip ofisi oluşturdu. G üncel Gönülsüz bankalar teşhir edilecek Haftanın gündemi nadolu Yaklaşımı’nın gönüllülük esasına göre işleyeceğine işaret eden ASO Başkanı Zafer Çağlayan, firmaların borçlarını yeniden yapılandırmak istemeyen bankaların ortaya çıkması halinde kendisinin, söz konusu bankaları açıklayarak kamuoyuna teşhir edeceğini A A Zafer Çağlayan. söyledi. 50 bin firmanın bir kişiyi istihdam etmesi halinde 50 bin kişiye yeni istihdam sağlanmış olacağına da vurgu yapan Çağlayan, Teşvik Uygulama Genel Müdürlüğü rakamlarına göre bu kadar kişiye sıfırdan istihdam yaratabilmek için 7.5 milyar dolarlık bir yatırıma ihtiyaç bulunduğunu bildirdi. ? KOSGEB tarafından desteklenen IRCEGE Yenilik Aktarım Merkezi tarafından “Otomotiv ve Kalıp Sektör Günü: Yeni Teknolojiler, Yeni Perspektifler” toplantısı, 15 Ocak’ta Ege Üniversitesi EBİLTEM toplantı salonunda. ? İSO tarafından desteklenen “Entelektüel Sermaye ve İnovasyon Semineri”, 18 Ocak tarihinde Gebze Organize Sanayi Bölgesi toplantı salonunda. ? Hannover 2007 Sanayi Fuarı’nda partner ülke olan Türkiye’de fuara katılım başvuruları 15 Ocak’a kadar uzatıldı. Yerel, ulusal, uluslararası farklı paydaşlar bir araya geldi, ancak projenin başarı nedeni, Adıyamanlıların önce hayal edip sonra sahiplenmeleri Tekstil ‘kümelendi’, sırada mobilya var ATEKS BAŞKANI AÇIKGÖZ ‘Adıyamanlıların dünya görüşleri bile değişiyor’ Adıyaman’da 2 yıl önce tekstilde başlatılan kümelenme projesi ile kent kabuğunu kırmaya başladı. Geçen süre içinde 36 yeni fabrika kuruldu, 4 bin 600 kişi daha işe yerleşti. Tekstilde ortak sorunlar, eksiklikler belirlendi ve çözüm yolunda adımlar atıldı. Bugün Adıyaman’da çırçırdan ipliğe, kumaştan konfeksiyona toplam 73 irili ufaklı fabrika bulunuyor ve hemen hemen hepsi ihracata yönelik fason üretim yapıyor. Sırada bölgesel kümelenme var. Güneydoğu’nun en yoksul illerinden biri olan Adıyaman’da 2 yıl önce tekstilde başlatılan kümelenme projesi ile kent kabuğunu kırmaya ve diğer Güneydoğu illerine örnek olmaya başladı. Geçen süre içinde 36 yeni fabrika kuruldu, 4 bin 600 kişi daha işe yerleşti. Bugün Adıyaman’da çırçırdan ipliğe, kumaştan konfeksiyona toplam 73 irili ufaklı fabrika bulunuyor ve hemen hemen hepsi ihracata yönelik fason üretim yapıyor. Adıyaman’daki kümelenme projesinin başarılı olmasında en büyük etmenlerden biri çok yönlü paydaşlara sahip olması ve sahiplenilmesi. Başından beri projenin içinde olan TOBB Türkiye Konfeksiyon ve Hazır Giyim Sanayicileri Meclisi Başkanı Umut Oran, “Ulusal , uluslararası, yerel ve sektörel pek çok paydaşları var. GAPGİDEM, KOSGEB, valilik, belediye, ticaret ve sanayi odası, BM, AvruKentin devasa sorunları içinde, tekstil sektöründe gerçekleştirilen kümelenme yalnız Adıyaman’a değil tüm bölgeye “hayal edilip istenirse her şeyin değişebileceğini” somut olarak göstermesi açısından önemli. Sena Tekstil’in sahibi İsmail Açıkgöz geleceğe çok daha umutla baktığını söylüyor. pa Birliği, TSGD ve TOBB projeye ciddi destek verdi. Ancak asıl önemlisi, Adıyaman neden başarılı oldu sorusunun yanıtı şu: Hayal etti; ortak akıl ile ortak hedef belirledi; karar verdi; tanıttı ve pazarladı; ısrarla takip etti; taşın altına elini koydu; ulusal ve yerel yatırımcıya sahip çıktı” diye konuyu kısaca özetliyor. Kendilerine olan güvenlerini kazandılar GAPGİDEM Adıyaman ili İş Geliştirme Uzmanı Ali Yıldırım’a “Adıyamanlı firmaların kazanımları ne oldu’’ sorusunu yöneltiyoruz. Yıldırım, “Firmalar dünyadaki endüstriyel gelişimin nasıl olduğu konusunda daha fazla bilgi sahibi oldular. Kendilerine hem mesleki eğitim verdik hem de muha bese, dış ticaret, pazar araştırması gibi konularda eğittik. Bu da verimliliği gözle görülür biçimde arttırdı. Bu firmalar eğitimin ve bilginin önemini kavradılar. Şimdi meslek yüksekokulu öğrencilerini stajyer olarak çalıştırıyorlar. Daha önce hayal bile edemedikleri konuları becerebileceklerini anladılar ve kendilerine güven geldi. Adıyaman’ın reklamını daha fazla yapmaya başladılar” diyor. Kümelenme projesinin en büyük kazanımlarından biri de ATEM (Adıyaman Tekstil Eğitim Merkezi) ve ATEKS’in (Adıyaman Tekstil ve Konfeksiyon Sanayicileri Kümelenme Derneği) kurulması. Kümelenme çalışmalarına knowhow’u URAK (Uluslararası Rekabet Araştırmaları Derneği) sağladı. Eksik oyuncular tespit edildi. Örneğin kumaş üreticilerinin daha az olduğu belirlendi ve eksiklik giderildi. 40’a yakın çözülmesi gereken sorun belirlenerek çözüme kavuşturuldu. Şimdi hedef, ortak kesimhane kurulması. Çünkü fason üretim yapan bu firmaları, kendi tasarımlarını yapmaları için özendirmek gerekiyor. Adıyaman Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Zafer Ersoy, yaptığımız sohbette, “Biliyor musunuz.. bu Adıyaman’ın çehresine bile yansımaya başladı. Binaların çevre düzenlemeleri farklılaştı. Büyük kentlerden, hatta yurtdışından müşteriler geliyor. Kahveler bile kendine çekidüzen veriyor. Şimdi sırada mobilya sektörünü kümelenme projesi var” diyor. İsmet Açıkgöz, Adıyaman Tekstil Kümelenme Derneği Başkanı, aynı zamanda Sena Tekstil’in de sahibi. 50 kişinin çalıştığı konfeksiyon atölyesinde fason tişört üretimi yapıyor. Daha önce akaryakıt istasyonu varmış, ancak 2001 krizinde kapatmış. Ardından Doğu’da yatırım yapma kararı alan ilk sanayicilerden olan İstanbullu iş kadını Sema Küçüksöz ile ortak olarak Sena Tekstil’i kurmuş. Kümelenme projesinin en önemli kazanımı, “Ortak olan sorunlara ortak çözüm geliştirme kültürünü kazanmamız oldu” diye anlatıyor. Kurdukları derneğe üyeleri seçerek aldıklarını belirten Açıkgöz, Adıyaman’ın imajını düzeltmeyi hedeflediklerini kaydediyor. Açıkgöz, Avrupa Birliği’nden 20 bin Avro tutarında hibe alacaklarını ve bu payla ortak show room ve numune üretim üssü kuracaklarını anlattı. Ortaokul mezunu olan Açıkgöz, 3’ü kız 4 çocuğunun eğitimine çok önem veriyor. Hatta lisan sorununu çok yoğun yaşadığı için Yeditepe Üniversitesi Mütercim Tercümanlık’ta okuyan kızı ile eğitim sonrasında beraber çalışmayı planlıyor. Prof. Tarakçıoğlu 5 yıldan beri faaliyet gösteren Türkiye’nin tek tekstil araştırma merkezinin tasviye kararından rahatsız. Elektrik ve elektronik, tekstil, denizcilik, gemicilik, otomotiv ve metal alanlarında Teknoloji platformları yolda FATMA AKMAN Mısır’da kuruluyor, Türkiye’de kapanıyor Türk tekstil sektörü üretim üssü olarak belirlediği Mısır’da Etoteks adıyla tekstil laboratuvarı kurarken, Türkiye’nin İzmir’de yıllardan beri hizmet veren tek Tekstil Araştırma Merkezi (TAM) kapanıyor. TÜBİTAK, Türk Tekstil Vakfı ve Ege Üniversitesi (EÜ) işbirliğiyle 5 yıl önce oluşturulan TAM’ın tasfiye edileceği bildirildi. Gerekçe TÜBİTAK’ın “Üniversite Sanayi Ortak Araştırma Merkezleri Programı”na (ÜSAMP) son vermesi. TÜBİTAK’tan yapılan açıklamada TAM’ın desteklenme süresinin 1 Aralık 2006’da dolduğu kaydedildi. ÜSAMP modelinin yerini “İşbirliği Ağ ve Platformları Kurma Girişimleri Projeleri (İŞBAP) Destekleme Programı’’ aldı. TAM Müdür Vekili ve EÜ Tekstil Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Işık Tarakçıoğlu ise gelişmelerden rahatsız. Tarakçıoğlu, “TAM, Türkiye’de ilk kez bilgi yoğun tekstil ürünlerinin araştırılmasına başladı. 24 ArGe projesini sanayinin hizmetine sundu. Merkez Fas ve Tunuslu firmalar için de araştırmalar yaparken tasfiye kararı alınması son derece üzücü. ÜSAMP modelinin yerini alacak İŞBAP, üniversitesanayi işbirliğinden kopuk” dedi. TÜBİTAK önderliğinde Türkiye’de teknoloji platformlarının kurulmasına yönelik çalışmalar hızla sürüyor. 11 Ocak’ta Lütfi Kırdar’da yapılan toplantıda İŞBAP (Bilimsel ve Teknolojik İşbirliği Ağları ve Platformları Kurma Girişimi Projesi) Destekleme Programı’nca önceden belirlenmiş ihracat grafiği yüksek beş sektörde faaliyet gösteren firmalar için teknoloji platformları kurulması yönünde sektör devlerinin görüşleri alındı. Toplantıda konuşan TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Anlağan, teknoloji platformlarını “ülkelerin rekabet gücünü sanayinin ArGe yetkinliğini tetikleyerek orta ve uzun vadede artırmaya yönelik oluşturulan platformlar” olarak tanımlarken bu modelin pek çok örneği olduğuna vurgu yaptı. “Avrupa’da sanayinin Lizbon hedefine katılımını artırmak için Avrupa Teknoloji Platformları oluşturuldu” diyen Anlağan, 31 ülkede teknoloji platformları bulunduğuna dikkat çekti. Nisan 2005’ten bu yana AB Çerçeve Programları Ulusal Koordinasyonu’ndan sorumlu kuruluş olan TÜBİTAK’ın faaliyetleri neticesinde 14 teknoloji platformunda Türk kuruluşlar da yer alıyor. Toplantının açılış konuşmasını yapan TÜBİTAK Başkan Vekili Prof. Dr. Nüket Yetiş ise “ulusal rekabet gücünü bir ülkenin vatandaşlarının gelir düzeyini sürdürülebilir şekilde koruyarak ve artırarak, ürettiği hizmet ve ürünlerle, serbest piyasa koşullarında uluslararası pazarlarda satış yapabilme düzeyi” olarak tanımlarken “Hazır teknolojiyi alıp kullanma döngüsü sadece ülkeye değil, bizatihi sanayiye pahalı gelir. Bu yüzden teknolojiyi kendiniz üretmeniz zor ve pahalıdır, ama daha yüksek maliyetli bir gelecek getiren kısırdöngüden de kurtulmuş olursunuz” yorumunu yaptı. Toplantı sonrasında bilgi aldığımız TÜBİTAK yetkilisi Doç. Dr. Serhat Çakır ise kurumun, platformlardan çıkan projelere, sanayinin de aynı miktarda bütçe ayırması halinde 250 bin YTL ’ye kadar bütçe ayırdığını belirtti. Eğitim fuarları başlıyor KOBİ’lerin ihtiyaç duydukları bilgilere erişme ve ilgili kurum ve kuruluşlarla irtibat kurma konusunda yaşadıkları sorunları çözmek amacıyla; TOBB, KOSGEB, TÜBİTAK, TPE ve Halk Bankası işbirliğinde düzenlenecek “KOBİ Bilgi ve Eğitim Fuarları (KOBİF)” 2627 Ocak 2007 tarihlerinde Ankara Atatürk Kültür Merkezi’nde başlıyor. Fuarlar 20 ilde organize edilecek olup program: Ankara 2627 Ocak, Kayseri 2728 Nisan, Denizli 1920 Ekim, Antalya 910 Şubat, Trabzon 1718 Mayıs, Samsun 2627 Ekim, Adana 1415 Şubat, Erzurum 12 Haziran, Diyarbakır 89 Kasım, İzmir 910 Mart, Malatya 89 Haziran, Adapazarı 2223 Kasım, Bursa 1617 Mart, Konya 1516 Haziran, Manisa 30 Kasım1 Aralık, İstanbul 67 Nisan, Çorum 67 Eylül, Mersin 1415 Aralık, Gaziantep 1314 Nisan, Eskişehir 2122 Eylül. HİLMİ DEVELİ hilmideveli?hotmail.com Meslek Lisesi, Memleket Meselesi… da zorlanılıyor. Somut veriler; 31 ilde 5 bin 651 işletmeyi kapsayan Mesleki Eğitim Geliştirme Projesi (MEGEP) araştırmasında görülüyor. Araştırmaya göre, 100 işyerinden 80’i nitelikli eleman bulamıyor. Eğitimli ama işsiz gençlerin oranı yüzde 30 civarında. Bunların da çoğu mesleksiz lise mezunları... Türkiye’de mesleki eğitim seferberliği, 1930’larda “sanat okulları” ve sonrasında “Köy Enstitüleri” aracılığıyla başlamış, sanat enstitüleri, endüstri meslek liseleri, Anadolu teknik liseleri ve meslek yüksekokulları açılmasıyla devam edilmiş... 1950’li yıllarda imam hatip liselerini yaygınlaştırma girişimleri, zaman zaman yarışmaya dönüşmüştür. İmam hatip liselerinin, meslek lisesi tanımında yer alması, meslek liselerinin gelişmesinde büyük engellerden biri haline gelmiştir... Oysa, meslek liselerinin önündeki engellerin kaldırılması, sorunlarının kalıcı olarak çözülmesi, meslek eğitiminin yeniden yapılandırılması, ancak imam hatip liselerinin meslek lisesi statüsünden çıkarılarak özel statüye alınmasıyla mümkündür... Meslek liseleri ve mesleki eğitimde yaşanılan sorunların artmasının, bu okullara olan ilginin giderek azalmasına da neden olduğu görülüyor... Örneğin, bakanlık verilerinde 20042005 döneminde ilköğretim mezunlarının yüzde 39’unun meslek liselerine, yüzde 61’inin genel liselere girdiği, 20052006’da ise meslek liselerine kaydolanların yüzde 33’e düştüğü, genel liselere girenlerin oranının yüzde 67’ye çıktığı görülüyor.. Diğer çarpıklık kızların meslek liselerini tercih etme oranının genel liselere göre düşük olması... Meslek liselerinde kızların oranı yüzde 37, erkeklerinki yüzde 63. Oysa genel liselerde kızlar yüzde 46, erkekler yüzde 54. Tüm liselerde ise kızların oranı yüzde 43, erkeklerin ki yüzde 57. İş dünyası, meslek eğitiminin hayati önemini vurguluyor ve imam hatip okullarına feda edilmesine karşı çıkıyor; imamlığın veya hatipliğin günümüzün rekabetçi ekonomilerinde meslek olmadığını ve mesleki eğitimin geliştirilmesini savunuyor. Az da olsa mesleki eğitimi geliştirme çabalarının varlığı, bu konuda umutlarımızın artmasına neden olabiliyor. Örneğin, İşKur Avrupa İstihdam Stratejisi’ne uyum kapsamında ve AB destekli olarak; “Aktif İşgücü Programları Projeleri” adı altında önemli bir mesleki eğitim projesi uygulaması... 47 bin 844 kişi yararlanmış... Bunların 9241’i istihdam edilmiş. İstihdama dahil olanların 1948’i kendi işini kurmuş. Bir başka umut veren çaba da, Koç Holding’in başlattığı “Meslek Lisesi, Memleket Meselesi” projesi... Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı, Mustafa Koç’un “Türkiye’de de artan işsizlik ve karşılanamayan sanayi ihtiyacı kısırdöngüsünün artık kırılması gerekiyor. Özellikle gençlerimizin, temel bir mesleki eğitim programı çerçevesinde beceri ve yeterliliklerinin artırılması Türkiye için kritik önem taşıyor.” tespitine katılıyor, TOBB, TESK, TİSK, MESS, Türkİş ve DİSK gibi kuruluşların da meslek liselerine sahip çıkmalarını ve sorunların çözümünde ortak hareket etmelerini bekliyoruz... KOBİ’lerin, reel sektörün en önemli sorunlarından biri de, kalifiye işgücü “ara eleman” temini... Nitelikli eleman bulmakta en çok zorlanan sektörler; makineelektrik ve elektronik, otomasyon, kimya gibi imalat sanayiinde ileri teknoloji kullanılan alanlar, bilgi işlem, yazılım, telekomünikasyon, inşaat sektörleriyle, çağrı merkezi hizmetleri, mağazacılık, sağlık, sigorta, lojistik, taşımacılık, gıda, tasarım, eğitim gibi alanlar olarak ön plana çıkıyor. Almanca, Fransızca, Rusça, Arapça ve Çince dillerini iyi bilen kişilerin çok az olması sıkıntı yaratıyor. Özellikle ileri düzeyde yabancı dil kullanmayı gerektiren pozisyonlar CUMHURİYET 14 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear